Prof. Dr. Sinsi
|
Her 10 Saniyede Bir Diyabete Yakalanıyoruz

Yapılan araştırmada 21 yüzyılın epidemisi olarak tanımlanan tip-2 diyabetin, genel hastalık yükünü ortaya koyan çalışmalar yayınlanmış olmasına rağmen, hastaların aldıkları tedaviden memnuniyet düzeyini gösteren veriler sınırlı bulunuyor Panorama çalışmasında Avrupa'da yaşayan tip-2 diyabet hastalarında yaşam kalitesi ve tedaviden memnuniyet düzeyinin araştırılması planlandı
Toplam 9 ülkede gerçekleştirilen çalışmaya 5 bin 817 hasta ve 397 hekim katıldı Çalışmanın yüzde 77 6'sı birinci basamak sağlık hizmeti veren kurumlarda gerçekleştirildi Hasta profiline bakıldığında, yaş ortalaması 66 olan kişiler değerlendirildi Katılımcı yüzde 54'ünü erkek, yüzde 46'sını kadın hastalar oluşturdu Ortalama 9 yıldır diyabet hastası olan katılımcıların yüzde 28 5'inde mikrovasküler, yüzde 24 5'inde ise makrovasküler komplikasyonlar bulunuyordu
TEDAVİ MEMNUNİYETİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR
Diyabete bağlı tedavi kalitesi açısından bakıldığında Panorama sonuçlarına göre,hastaların yüzde 73'ü diyabetli olmasalardı hayatlarının kalitesinin daha iyi olacağını belirtiyor Kan şekerinin olması gerekenden daha düşük olması olarak tanımlanan hipogliseminin etkisi açısından bakıldığında Panorama çalışmasındaki verilere göre, hipoglisemi hastaların yaşam kalitesini, tedavi memnuniyetini olumsuz etkiliyor ve ''daha ileride hipoglisemi yaşarım'' düşüncesi de hastalar üzerinde olumsuz bir etki bırakıyor
Değişik tedavi yöntemleriyle bağlantılı hipoglisemi atakları yönünden de insülin tedavisi alan hastalarda ciddi hipoglisemi riski, OAD (oral antidiyabetik) tedavisi alan hastalara göre çok daha yüksek
İnsülin salgılanmasını artıran oral antidiyabetikler ile yapılan diyabet tedavisinde, insülin salınımını artırmaya yönelik olmayan oral antidiyabetiklere göre hipoglisemi riski çok daha fazla
TÜRKİYE'NİN NEGATİF HALİ
Çalışmanın Türkiye ayağında elde edilen sonuçlarda tip-2 diyabet hastalarının yaşam kalitesi üzerinde ''olumsuz'' etkili olduğu ortaya kondu Çalışmada, öne çıkan sonuçlar şöyle:''Tip-2 diyabet hastalarının aldıkları tedavilerden memnuniyet düzeyleri, ortalamanın üzerinde HbA1c düzeyleri, yeterli glisemik kontrolün sağlanamadığını gösteriyor Bu sonuçlar, tip-2 diyabetin daha iyi yönetilebilmesine ilişkin farkındalık düzeyini artıracak müdahalelere ihtiyaç duyulduğunu düşündürüyor '',
HER 10 SANİYEDE 1 KİŞİ DİYABETE YAKALANIYOR
Kongrede açıklanan sonuçlara göre, dünya genelinde diyabet, 2010 yılında 20-79 yaş aralığında 285 milyon kişide görüldü Bu oran, dünya nüfusunun yüzde 6,6'sına denk geliyor Bu rakamın, 2030 yılında kadar 438 milyona çıkması bekleniyor
Dünyada her 10 saniyede 1-2 kişiye diyabet tanısı konuluyor ve bir kişi diyabet ya da diyabete bağlık komplikasyonlar sonucu yaşamını yitiriyor 2010 yılında 4 milyon kişi, diyabet nedeniyle hayatını kaybetti Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 2005-2030 yılına diyabete bağlı ölüm sayısının ikiye katlanacağını belirtiyor Tip-2 diyabet, hastaların yüzde 85'ini oluşturuyor
Avrupa'da diyabetli kişilerin yüzde 50'sinin, hastalığının farkında olmadığı vurgulanıyor Avrupa'da 53 milyondan fazla tip-2 diyabetli hasta olduğu öngörülüyor 2030'a kadar Avrupa'da tip-2 diyabetin Avrupa'da yetişkin nüfusta 10 kişiden birini etkilemesi bekleniyor Tip-2 diyabet, diyabet hastalarının yüzde 85'ini oluşturuyor Bu oran, dünya genelinde diyabet hastaları içinde 242 milyon kişiye denk geliyor
Tedaviye harcanan para 2030'da 490 milyar dolara yükselecek
2010'da diyabet tedavisine ve hastalığa bağlı ortaya çıkan komplikasyonlara 376 milyar dolar harcandı Bu miktar, dünya çapında tüm sağlık harcamalarının yüzde 11,6'sına denk geliyor Bu rakamın, 2030'a kadar 490 milyar dolara yükselmesi öngörülüyor Avrupa çapında yapılan bir araştırmaya göre, Tip-2 diyabete bağlı hastaneye yatırılan hastaların maliyetinin diğer hastalara oranla daha yüksek olduğu ifade ediliyor Çünkü, bu hastaların hastaneye yatma ve hastanede kalma oranları çok yüksek gösteriliyor Aynı zamanda diyabetiklerin, işe gidememesi, üretim kaybına yol açıyor Bu durum hem ülke ekonomisi açısından hem de bireysel açıdan maddi kayba neden oluyor
Tip-2 diyabetlilerin yüzde 30-50'si tespit edilemiyor
Diyabet, kısaca vücudun insülin üretememesi ya da insülini gerekli şekilde kullanamaması olarak tanımlanıyor Kronik bir hastalık olan diyabet, uzun yıllar belirti vermeden, organ hasarı geliştiğinde kendini gösterebiliyor Kan şekeri yüksek olan bu kişilerde, mutlaka bunun kontrol altına alınması gerekiyor Çünkü, hastalık kontrol altına alınmadığında uzuv kaybı ya da diyabete bağlı organ yetersizliği görülebiliyor ve ölümle sonuçlanabiliyor Diyabet, vücudun insülin üretememesine bağlı olarak çocuk ve gençlerde ortaya çıkan tip-1, daha çok yaşlılarda insülin direnciyle (tip-2) ya da gebelik döneminde diyabet şeklinde görülüyor
Her geçen gün görülme sıklığı artan tip-2 diyabet yavaş yavaş ortaya çıkıyor Yorgunluk, sık tuvalete gitme, artan susuzluk ve açlık hissi, kilo kaybı, bulanık görme, yaraların geç iyileşmesiyle kendini gösteren tip-2 diyabet, bazı kişilerde ise belirtileri vermeden sinsice ilerliyor Tip-2 diyabetli kişilerin yüzde 30-50'si hiçbir zaman tespit edilemiyor Bu nedenle gerekli tedavi alamıyorlar Bu kişilerin yüzde 50'sinde tanı konulduğunda birçok komplikasyon gelişmiş oluyor
|