Etrüskler .... |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Etrüskler ....Libri Fulgurales yıldırımları yorumlamayı öğretir Etrüskler’de on bir çeşit yıldırım vardır ve sadece dokuz tanrı yıldırım atabilir Bunlardan sadece Jupiter-Tania üç çeşit yıldırım gönderebilirdi Etrüskler yıldırımları inceleyebilmek için gökyüzünü on altı bölüme ayırmışlardı ve gözlemlerini buna göre yapıyorlardı Her bölüm bir ya da bir kaç tanrıya aitti Böylece yıldırımı hangi tanrının gönderdiğini anlayabiliyorlardı (Aynı şekilde Babilliler de gökyüzünü dört bölüme ayırmışlardı ) Libri Rituales ise çok daha geniş kapsamlı idi dini esasların yanında devletlerin bireyler gibi yaşamı şehirlerin ve tapınakların kurulması ordu ve devlet düzeni gibi konuları da içeriyordu Ritüel kitapları arasına Mısır’ın Ölüler Kitabı’na benzeyen Libri Acheruntici’yi ve mucizelerden söz eden Ostentaria‘yı da katabiliriz Etrüsk dininin özelliklerinden biri de sadece rahiplerin tekelinde olması idi Rahipler soylu ailelerden seçilir ve toplumda etkili olurlardı Bütün bu kitaplara rağmen unutulmaması gereken bir nokta da Etrüsk dininin sözlü olarak aktarılması ve inisyatik bir karakteri olmasıdır Bu kitapların MÖ 1inci yüzyılda yazıya geçirildiği tahmin edilmektedir Nigidius Figulus ve Tarquitus bunları Latince’ye tercüme etmişlerdir Etrüsk tanrıları da Roma inançlarına geçmişlerdir Ancak belge eksikliğini ve Grek etkisini de hesaba katarsak Etrüsk panteonunu tam olarak belirlemek çok zordur Panteonda en önemli yerlerden biri Tinia’ya aittir Tinia Roma’lıların Jupiter’i (birçok kaynakta Jupiter-Tinia diye geçer) ya da Grekler’in Zeus’u ile bir tutulur Ancak onlardan farklı olduğu bellidir Roma Junon’u ile bir tutulan Uni ve Menerva ile bir üçlü meydana getirir Etrüsk krallar vaktinde bu üçlü Roma’ya da girmiştir Roma’da da diğer kültürlerde olduğu gibi üç tanrı için kurulmuş tapınaklar vardı Etrüskler’e göre bir şehir kurulduğunda bu üçlüye tapınak yapılmamışsa o şehir dini kurallara uygun olarak kurulmamış demektir Panteondaki önemli tanrılardan biri de Vertumnus’tur Köken olarak Volsinii kökenli olup sonradan Romalılara da geçmiştir Ünlü Latin şairi Propertius Vicus Tuscus yakınlarında heykelini gördüğünü belirtir Propertius’a göre Bahçe ve ürün tanrısı idi Propertius ona Volsinii’yi terkettiğini fakat üzülmediğini söyletir: Tuscus ego Tuscis orior nec pænitet inter prœlia Volsinios desruisse focos![]() (IV Kitap) Etrüsk tanrılarından biri de Fufluns idi Etrüsler’in şarap tanrısı olan Fufluns zamanla Grekler’in Dionisos’unun karakterini almıştır Diğer bazı tanrılarda olduğu gibi başlangıçta Etrüsk kökenli olan bu tanrı grekler ile olan ilişkiler sonucunda özellikle de Dionisos törenlerinin buralarda yayılmasını takip ederek Dionisos’un özelliklerine de sahip olmuştur Etrüskler’de özellikle törenleri ile popüler olan bu tanrı için yapılan ayinler zamanla aaaa alemlerine dönmüştür Titus Livius bu adetlerin zamanla Roma’ya da geçtiğini söyler: Bu bela Etruria’dan Roma’ya bir salgın gibi geçti ![]() Hujus mali labes ex Etruria Roman veluti contagitione morbi penetravit (XXXIX 9 1)Etrüskler’in ateş tanrısı ise Sethlans idi Bazı yerlerde Grekler’in Hermes’ine benzer bir tanrı olan tüccarların koruyucusu ölülere yol gösteren Turms’a benzer bir tapımı vardı Bir başka ateş tanrısı ise Romalılar’ın Vulcanus’una benzeyen Velchans idi Velchans daha korkulan bir tanrı idi Etrüskler’in savaş tanrısı ise yıldırım atan tanrılardan Maris idi Ares’in hikayesi Etruria’da yayıldıktan sonra Maris Turan’ın aşığı oldu Turan Roma’nın Venus’üne benzeyen aşk tanrıçası idi Etimolojik olarak Grekçe turannov (tiran kral kraliçe anlamında) ile aynı kökten geldiği düşünülmektedir Gösterimleri Afrodit’e benzemektedir Grekler’in Apollon ve Artemis’i ise Etrüsk panteonunda Aplu Apulu Aplum Artemes Aritimi Artumi Artimnes adları ile bulunmaktadır Diğer tanrılar arasında Saturnus’a eşdeğer Satre de vardı Satre için yapılan vahşice kurban törenleri tapımının en belirgin özelliği idi Dikkat çeken Etrüsk adetlerinden biri de Titus Livius’un yazdığına göre Etrüskler’in her geçen sene için Nortia tapınağına bir çivi çakmaları idi Bu adet daha sonra Romalılar’a da geçmiştir Roma’da da her sene Eylül ayında praetor maximus Capitol Jupiter’inin bölmesinin duvarına çivi çakardı Etrüsk inançlarında yarı tanrılar ve doğa ruhları da önemli bir yer tutardı Aynalarda ve bronz tabletlerde Turan’a eşlik eden çıplak perilere rastlanmıştır Lases adı verilen bu perilerin bazen Tinia ve Minerva’ya da eşlik ettikleri de görülmüştür Etrüskler’in öteki dünya hakkında da inançlar geliştirmişlerdir Sanat eserlerinin büyük bir bölümü öteki dünya kültünün bir parçası olarak oluşturulmuştur Elimizde yazılı metinler olmasa da ölülerle beraber konulan eşyalardan yapılan resimlerden kabartmalardan öteki dünya inançları hakkında bir fikir sahibi olabiliyoruz Etrüsk inançlarına göre ölen kişinin ruhu kanatlı cinler tarafından öteli dünyaya götürülürdü Bu tema bir çok mezar odasındaki resimlerde işlenmiştir Burada oyunlar oynanıp ziyafetler veriliyordu Burada Etrüskler’e özgü bir çok cin vardı (Bazen kader kitabını açan Culsu ve Vanth gibi ) MÖ dördüncü yüzyıldan itibaren ise bu resimlerde öteki dünyanın efendileri de gösterilmeye başlanmıştır Bunlar Greklerden alınan Eita (Hades) ve Phersipnai (Persefone)'dir Bu yüzyıldan itibaren öteki dünyanın tasvirleri de değişmeye başlamıştır Burası artık eziyet çekilen korkunç bir yer olmaya başlar Charus ve Tuchulcha adında iki korkunç cin de tasvirlerde yer alır Etrüsk Krallığı çökmeye yaklaştıkça tasvirler daha da korkunçlaşır Romalılar Etrüskler’in inançlarından mundus kavramını da almışlardır Mundus öteki dünya ile bu dünya arasında geçişi sağlayan bir çukurdur Mundus sözcüğünün de Etrüsk dilinden geldiği düşünülmektedir Etrüsk aynalarında görüntü tanrıçası Munqu’nun adı geçer Zaten Latince’de de mundus sözcüğünün ilk anlamı kadın görüntüsü demektir (Diğer anlamları da Gökyüzü ve Dünya) Roma inançlarına göre religiosi denilen günlerde Mundus açılıyordu ve ruhlar buradan bu dünyaya geliyorlardı
|
|
Etrüskler .... |
|
|
#2 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Etrüskler ....Roma İmparatorluğu'nun doğuşundan yıllar önce İtalya'nın batı kıyılarında Etrüskler adı verilen bir halk yaşadı Bu insanların kimler ve nasıl birileri olduğu yüzyıllardır çözülememiştir Etrüskler Roma' nin kuruluşunda önemli rol oynadılar Et-rüskler'in ilginç öyküsü onlardan geriye kalan eski kentlerde yapılan kazılar ve incelemeler sonucu elde edilen bölük pörçük bilgilerin bir araya getirilmesiyle ortaya çıkmıştır![]() Etrüsk uygarlığının doruk noktasına ulaştığı İÖ 5 yüzyılda yaşamış Yunanlı tarihçi Herodot bu insanların Anadolu'nun batısındaki Lidya'dan gelmiş olduklarını yazar Sanat ve dinleri Mısır Kıbrıs ve Mezopotamya uygarlıklarına benzediğinden tarihçiler Et-rüskler'in Anadolu ya da Suriye'nin kuzeyinden İÖ 800 dolaylarında gelmiş olabilecekleri görüşündedir![]() Arkeologlar kıyıdaki kentlerin Etrüskler'in en eski yerleşim bölgeleri olduğu kanısındadır Buna göre Etrüskler'in İtalya'ya karayolundan çok denizyoluyla gelmiş oldukları düşünülebilir İÖ 800 yıllarında Arno veTiber ırmakları arasına sonradan Etruria olarak adlandırılan bölgeye yerleştiler Günümüzde bu bölgede Toskana ve Kuzey Latium yer almaktadır![]() Etrüsk Sanatı Etrüskler güzel ve çarpıcı sanat yapıtları yarattılar Bunların büyük bölümü mezarlarda bulunmuştur Etrüskler'in ilk sanat ürünleri Yakındoğu sanatına İÖ 6 yüzyıldan sonra ise Yunan sanatına benzerlik gösterir![]() Etrüskler özellikle çok güzel tunç heykeller yapmış tuncun yanı sıra pişmiş toprak ve kil de kullanmışlardır Mezarlarında değerli taşlarla süslü takılar ve altın süs eşyaları bulunmuştur Caere'de (bugün Cerveteri) yapılan bir kazıda tunç bir yatakta yatan bir savaşçıdan kalıntılarla birlikte iki savaş arabası silahlar gümüş ve tunç tabaklara rastlanmıştır![]() ![]() Heykeller ve mezar duvarlarını süsleyen canlı resimler Etrüskler'in dansa güreşe araba ve atletizm yarışmalarına ilgi duyduklarını göstermektedir Etrüsklü sanatçıların yarattığı insan figürleri kısa boylu sağlam yapılı siyah saçlı ve esmer tenlidir![]() Kentlerini iyi planladıkları yapıların çevresindeki duvarların tuğla ya da taştan örülmüş olduğu anlaşılmaktadır Tapınaklardaki sütunlar ve bezemeler pişmiş toprakla kaplı ahşaptan yapıldığı için bu tapınaklardan geriye hemen hemen hiçbir şey kalmamıştır![]() Etrüskler silah olarak mızrak balta ve bazen de kılıç kullanırlardı Tanrıları Yunan ve Romalılar'ın tanrılarıyla aynı olmakla birlikte Etrüskler için ölümden sonraki yaşam çok önemliydi Etrüskler'in doğu ülkelerine özgü dinsel törenlerinin bazısı Romahlar'ca da benimsenmiştir![]() Etrüsk dili henüz çözülememiştir Uzmanlar dilin anahtarı bulunsa bile geriye yeterince yazılı belge kalmamış olduğu için fazla bilgi edinilemeyeceği görüşündedir![]() Roma Egemenliği Akdeniz'de kıyısı bulunan ülkeler ile ticaret yapan Etrüskler denizci bir halktı Deniz savaşlarında üstünlük kazanan Etrüsk donanması gücünü birkaç yüzyıl boyunca sürdürdükten sonra giderek Romahlar'ca yıpratıldı![]() Etrüskler'in Romalılar'a kolayca yenilmelerinin nedeni ülkenin örgütsel yapısıyla ilgili görünmektedir 6 yüzyılda 12 kentin bir araya gelerek bir birlik oluşturmasına karşın ülke birbirinden bağımsız hareket eden kentler topluluğundan oluşuyordu Kentleri birer birer ele geçiren Romalılar İÖ 300'de Etrüsk topraklarına egemen oldular Romalılar Etrüskler'den pek çok şey öğrendiler ve çeşitli işlerde onların uyguladığı yöntemleri benimsediler Flüt kaval ve trompet çalmayı da Etrüskler'den öğrendiler Onların güzel zevkli giysi ve takılarına özenerek tıpkılarını yaptılar![]() |
|
Etrüskler .... |
|
|
#3 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Etrüskler ....Etrükslerde din DinEtrüskler’in hayatında büyük bir yer tutmakta idi Titus Livius onlar için “Gens eo magis dedita religionibus quod excelleret arte colendi eas “ demektedir Etrüsklerin inançları doğal olarak dillerine oranla daha iyi bilinmektedir Latin yazarları onların dini hakkında yeterli olmasa da bilgi aktarmışlardır Etrüsklerin dini “vahiy edilmiş” bir din idi Latin yazarları bu yönde bilgiler vermişlerdir De Divinatione adlı eserinde Çiçero bunu ilginç bir şekilde anlatır : Çok eski zamanlarda ( Diğer yazarlar Tarquinia’nın kurucusu Tarchon zamanı diye belirtirler ) bir köylü ( belki de Tarchon’un kendisi ) toprağı sürerken topraktan bir çocuk fırlar Tages adındaki bu yaratık çocuk görüntüsünde olmasına rağmen kendinde bir yaşlı adama yakışan bir bilgelik vardır Etruria’nın her yerinden toplanırlar ve Tages de Etrüskler’e Haruspici ( Kurbanın karaciğerine bakarak fal ) sanatını ve dinin esaslarını açıklar ( Tages quidam dicitur in agro Tarquiniensi cum terra araretur et sulcus altius erat impressus exstitisse repente et eum affratus esse qui arabat Is autem Tages ut in libris est Etruscorum puerili specie dicitur visus sed senili fuisse prudentia … Tum illum plura locutum multis audientibus qui omnia ejus verba exceperint litterisque mandaverint…De Divinatione II 23 ) Bu efsanede dikkat çekici yönlerden biri de Tages’in anlattıklarını dinlemek için Etruria’nın her yerinden gelip toplanmalarıdır Burada bu dinin Etrüskler arasında bağlayıcı olduğunu ve “ milli “ bir din olduğunu görüyoruz Başka yazarlar göre bu “vahiy”in bir bölümü bir peri olan Vegoia ( ya da Begoe ) tarafından Etrüskler’e bildirilmiştir Bu peri ayrıca yıldırımları de yorumlamayı öğretmiştir Bu bilgileri kapsayan Libri Vegonici Augustus zamanından itibaren Palatin’deki Apollon tapınağında saklanmıştır Etrüskler’in kutsal kitapları bunlarla da bitmemektedir Etrüskler’in din esaslarını içeren kitapları üç başlık altındadır : Libri Haruspicini kurbanın ciğerine bakarak kehanette bulunma sanatını anlatır Libri Fulgurales yıldırımları yorumlamayı öğretir Etrüskler’de on bir çeşit yıldırım vardır ve sadece dokuz tanrı yıldırım atabilir Bunlardan sadece Jupiter-Tania üç çeşit yıldırım gönderebilirdi Etrüskler yıldırımları inceleyebilmek için gökyüzünü on altı bölüme ayırmışlardı ve gözlemlerini buna göre yapıyorlardı Her bölüm bir ya da bir kaç tanrıya aitti Böylece yıldırımı hangi tanrının gönderdiğini anlayabiliyorlardı ( Aynı şekilde Babilliler de gökyüzünü dört bölüme ayırmışlardı ) Libri Rituales ise çok daha geniş kapsamlı idi dini esasların yanında devletlerin bireyler gibi yaşamı şehirlerin ve tapınakların kurulması ordu ve devlet düzeni gibi konuları da içeriyordu Ritüel kitapları arasına Mısır’ın Ölüler Kitabı’na benzeyen Libri Acheruntici’yi ve mucizelerden söz eden Ostentaria ‘yı da katabiliriz Etrüsk dininin özelliklerinden biri de sadece rahiplerin tekelinde olması idi Rahipler soylu ailelerden seçilir ve toplumda etkili olurlardı Bütün bu kitaplara rağmen unutulmaması gereken bir nokta da Etrüsk dininin sözlü olarak aktarılması ve inisyatik bir karakteri olmasıdır Bu kitapların MÖ 1inci yüzyılda yazıya geçirildiği tahmin edilmektedir Nigidius Figulus ve Tarquitus bunları Latince’ye tercüme etmişlerdir Etrüsk tanrıları da Roma inançlarına geçmişlerdir Ancak belge eksikliğini ve Grek etkisini de hesaba katarsak Etrüsk panteonunu tam olarak belirlemek çok zordur Panteonda en önemli yerlerden biri Tinia’ya aittir Tinia Roma’lıların Jupiter’i (Bir çok kaynakta Jupiter-Tinia diye geçer) ya da Grekler’in Zeus’u ile bir tutulur Ancak onlardan farklı olduğu bellidir Roma Junon’u ile bir tutulan Uni ve Menerva ile bir üçlü meydana getirir Etrüsk krallar vaktinde bu üçlü Roma’ya da girmiştir Roma’da da diğer kültürlerde olduğu gibi üç tanrı için kurulmuş tapınaklar vardı Etrüskler’e göre bir şehir kurulduğunda bu üçlüye tapınak yapılmamışsa o şehir dini kurallara uygun olarak kurulmamış demektir Panteondaki önemli tanrılardan biri de Vertumnus’tur Köken olarak Volsinii kökenli olup sonradan Romalılara da geçmiştir Ünlü Latin şairi Propertius Vicus Tuscus yakınlarında heykelini gördüğünü belirtir Propertius’a göre Bahçe ve ürün tanrısı idi Propertius ona Volsinii’yi terkettiğini fakat üzülmediğini söyletir: Tuscus ego Tuscis orior nec pænitet inter prœlia Volsinios desruisse focos… ( IV Kitap ) Etrüsk tanrılarından biri de Fufluns idi Etrüsler’in şarap tanrısı olan Fufluns zamanla Grekler’in Dionisos’unun karakterini almıştır Diğer bazı tanrılarda olduğu gibi başlangıçta Etrüsk kökenli olan bu tanrı grekler ile olan ilişkiler sonucunda özellikle de Dionisos törenlerinin buralarda yayılmasını takip ederek Dionisos’un özelliklerine de sahip olmuştur Etrüskler’de özellikle törenleri ile popüler olan bu tanrı için yapılan ayinler zamanla aaaa alemlerine dönmüştür Titus Livius bu adetlerin zamanla Roma’ya da geçtiğini söyler : Hujus mali labes ex Etruria Roman veluti contagitione morbi penetravit / Bu bela Etruria’dan Roma’ya bir salgın gibi geçti ( XXXIX 9 1) Etrüskler’in ateş tanrısı ise Sethlans idi Bazı yerlerde Grekler’in Hermes’ine benzer bir tanrı olan tüccarların koruyucusu ölülere yol gösteren Turms’a benzer bir tapımı vardı Bir başka ateş tanrısı ise Romalılar’ın Vulcanus’una benzeyen Velchans idi Velchans daha korkulan bir tanrı idi Etrüskler’in savaş tanrısı ise yıldırım atan tanrılardan Maris idi Ares’in hikayesi Etruria’da yayıldıktan sonra Maris Turan’ın aşığı oldu Turan Roma’nın Venus’üne benzeyen aşk tanrıçası idi Etimolojik olarak Grekçe turannoV (tiran kral kraliçe anlamında ) ile aynı kökten geldiği düşünülmektedir Gösterimleri Afrodit’e benzemektedir Grekler’in Apollon ve Artemis’i ise Etrüsk panteonunda Aplu Apulu Aplum Artemes Aritimi Artumi Artimnes adları ile bulunmaktadır Diğer tanrılar arasında Saturnus’a eşdeğer Satre de vardı Satre için yapılan vahşice kurban törenleri tapımının en belirgin özelliği idi Dikkat çeken Etrüsk adetlerinden biri de Titus Livius’un yazdığına göre Etrüskler’in her geçen sene için Nortia tapınağına bir çivi çakmaları idi Bu adet daha sonra Romalılar’a da geçmiştir Roma’da da her sene Eylül ayında praetor maximus Capitol Jupiter’inin bölmesinin duvarına çivi çakardı Etrüsk inançlarında yarı tanrılar ve doğa ruhları da önemli bir yer tutardı Aynalarda ve bronz tabletlerde Turan’a eşlik eden çıplak perilere rastlanmıştır Lases adı verilen bu perilerin bazen Tinia ve Minerva’ya da eşlik ettikleri de görülmüştür Etrüskler’in öteki dünya hakkında da inançlar geliştirmişlerdir Sanat eserlerinin büyük bir bölümü öteki dünya kültünün bir parçası olarak oluşturulmuştur Elimizde yazılı metinler olmasa da ölülerle beraber konulan eşyalardan yapılan resimlerden kabartmalardan öteki dünya inançları hakkında bir fikir sahibi olabiliyoruz Etrüsk inançlarına göre ölen kişinin ruhu kanatlı cinler tarafından öteli dünyaya götürülürdü Bu tema bir çok mezar odasındaki resimlerde işlenmiştir Burada oyunlar oynanıp ziyafetler veriliyordu Burada Etrüskler’e özgü bir çok cin vardı ( Bazen kader kitabını açan Culsu ve Vanth gibi ) MÖ dördüncü yüzyıldan itibaren ise bu resimlerde öteki dünyanın efendileri de gösterilmeye başlanmıştır Bunlar Greklerden alınan Eita ( Hades ) ve Phersipnai ( Persefone ) dir Bu yüzyıldan itibaren öteki dünyanın tasvirleri de değişmeye başlamıştır Burası artık eziyet çekilen korkunç bir yer olmaya başlar Charus ve Tuchulcha adında iki korkunç cin de tasvirlerde yer alır Etrüsk Krallığı çökmeye yaklaştıkça tasvirler daha da korkunçlaşır Romalılar Etrüskler’in inançlarından mundus kavramını da almışlardır Mundus öteki dünya ile bu dünya arasında geçişi sağlayan bir çukurdur Mundus sözcüğünün de Etrüsk dilinden geldiği düşünülmektedir Etrüsk aynalarında görüntü tanrıçası Munqu’nun adı geçer Zaten Latince’de de mundus sözcüğünün ilk anlamı kadın görüntüsü demektir ( Diğer anlamları da Gökyüzü ve Dünya) Roma inançlarına göre religiosi denilen günlerde Mundus açılıyordu ve ruhlar buradan bu dünyaya geliyorlardı
|
|
|
|