Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
tuğra, türklerde

Türkler'de Tuğra

Eski 11-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkler'de Tuğra



Tuğra dört bölümden ibarettir Bunlara çeşitli isimler verilmiştir

1- Tuğranın Sere’si (Kürsüsü): Tuğranın alt tarafında bulunan ve asıl metnin yazılı olduğu kısmın adıdır Buraya kürsü adı da verilir Sere padişah III Mehmet’in tuğralarında belirlenmeye başlamıştır
2- Tuğranın Beyzeleri : Tuğranın sol tarafında bulunan ve genellikle Han ve Bin kelimelerindeki nün harflerinin bazen de başka bir kelimedeki dal harfinin teşkil ettikleri kavislere verilen isimdir Bazı tuğralarda beyzeler tuğra şeklini tamamlayan işaretlerdir
3- Tuğranın Tuğlan : Tuğranın üst tarafındaki elif harfi şeklindeki çizgilerin adıdır Bunlar, bir tuğra dışında her tuğradan üç adet olarak görülmektedir Tuğlar bazı tuğralarda hiçbir harf- ifade etmeyen ve sadece şekli tamamlayan işaretlerde olabilir ”OSMANLI DEVLET DÜZENİNE ÜÇ TUÐ HÜKÜMRANLIK alametidir Tuğralarda bulunan,üç tuğ geleneği de bu alametin Tuğralarda yansıması olarak da düşünülebilir
4- Tuğranın Kollan : Beyzelerin devamı olan ve “muzaffer” kelimesinin üzerinden geçerek sağa doğru paralel uzanan kısımlara verilen isimdir Bunlara hançere adı da verilir

Tuğrada metin ile ilgisi olmayan bazı işaretler de bulunmaktadır Bu işaretler, tuğranın şeklini tamamlamak için ilave edilmişlerdir Hiçbir kelime veya harf değillerdir Bir mana taşımazlar

Tuğranın gelişmesi incelendiğinde, her tuğranın bir evvelki padişah tuğrasına mümkün olduğu kadar benzetilmek için gayret sarf edildiği görülür Tuğraya giren yenilikler bile çok’ defa bu benzetmeyi sağlamak için yapılmıştır
Tuğralar genellikle iki beyzeli ve üç tuğludur Her yeni tuğrada bu unsurların da bulunması gerekir Eğer metindeki harfler bir tuğ, bir beyze veya her ikisi birden tuğraya ilave edilir Tuğrası haricinde bütün padişah tuğralarında yer almıştır

EL MUZAFFER DAİMA TABİRİ : Daima Muzaffer olan, galip gelen anlamında
Arapça bir tamlamadır Murat II den sonra bütün tuğra metinlerinde görülmektedir

TUĞRALARDA NOKTALAMA ve İŞARETLER:
Tuğralarda harfler noktasız yazılır İlk tuğralarda bazı harflerin noktalan belirli biz düzen olmadan konulmuştur Hatta bazı harfler noktasız, bazı harfler noktalı yazılmıştır, îç ve dış beyzeleri meydana getiren ”N” nün harfi İçin ilk tuğra örneklerinde bazen tek bazen çift nokta konmuştur Ortadaki tek nokta zamanla süs halini almış ve Fatih’in tuğralarında metne ”daima” kelimesinin girmesi ile nokta kalkmıştır

Tuğra Metni:

1- Padişah ve Babaların İsimleri :

Tuğra, padişahın yazılı alameti, bir çeşit imzası olduğuna göre metindeki en önemli kelimeler, padişahın kendi adıyla babasının adıdır Bu ikisinin okunması çok defa tuğranın hangi padişaha ait olduğunun anlaşılmasına yetmektedir İlk tuğralarda metin sadece bu iki isim ile oğlu manasına gelen ”bin” kelimesinden ibaret idi (Orhan bin Osman gibi) İsimler tuğranın seresinde yer alır Tuğra metni genellikle aşağıdan yukarıya doğru okunacak şekilde istif edilir Tuğra sahibinin adı altta, babasının ki üstte bulunur Bazı tuğralarda bu isimler iç içe girmiş, bazılarında ise bir satır halinde yazılmıştır

2- Bin Kelimesi :
Arapça oğul manasına gelen bir kelimedir Tuğralarda padişahın babasının isminin önüne gelir (Orhan bin Osman ”Osman oğlu Orhan” gibi-)

3- Han Kelimesi:
Han, eski Türklerde hükümdara verilen bir unvandır Osmanlı padişahları da bunu kullanmışlardır Han unvanı ilk defa Bayezit I nin tuğrasında görülmektedir (BAYEZİD BİN MURAD HAN gibi)

4- Şah Kelimesi :
Şah kelimesi bir unvan olmakla birlikte tuğralarda ilk defa bir isim eki olarak görülür Şehzade Selim’in kendi tuğrasına koyduğu şah kelimesi, isminin Selim Şah olduğundandır (Kardeşleri Şehin Şah ve Alem Şah gibi) Kanunî Sultan Süleyman da asıl ismi Süleyman Şah’tır
Selim Fin isminde Şah yoktur Şehzadeliğinden çektirdiği tuğralarda Şah unvanım kullanmıştır Padişah olduktan sonra tuğra metnine Şah unvanı girmiş, ”Şah” kelimesi iki defa tekrar edilmiştir (Selim Şah Bin Süleyman Şah Han El Muzaffer Daima gibi)
Selim I den itibaren (1512 - 1520)
Nişancılık : Osmanlı Devlet teşkilatındaki ”Kalemiye” sınıfının en yüksek altın makamlarından biri nişancılık idi Bu memuriyette bulunanlara Nişancı, Tevki, Muvakki veya Tuğra denilirdi
18 asrın başına kadar nişancılar, devletin eski ve yeni kanunlarım ve merasimlerini en iyi bilen, şeriat ve hukuk kanunlarım telif edebilen ve Divan’da bu konuda fikir ve görüşlerinden faydalanılan kimselerden seçilirlerdi
Diğer devletlere ve hükümdarlara Name-i Hümayunların yazılması da nişancılara ait bir görevdi Nişancılar bir tür resmi evrakları kontrol ederek, padişahın imzası olan tuğrayı çekerlerdi Bu onlara bir çeşit teftiş hakkı da kazandırıyordu

İlk devirlerde padişahların kendi tuğralarını kendilerinin de çektikleri biliniyor Sonradan devletin büyümesi ve işlerin çoğalması bu vazifenin nişancılara verilmesini gerektirmişti

Padişahlar birine sevgi ve iltifat olsun diye tuğrasını meşketmeyi (tuğra çekme alıştırmaları) emrederlerdi Bu bir teveccüh idi Vezir tayin edilenlerin tuğra çekmeyi mest etmeleri usuldendi ve buna ”Meşk-i Tuğra” denirdi
Sahte tuğra çekmenin cezası çok ağırdı Bu suçu işleyenlere elini kesme ve ömür boyu hapis cezası verilirdi
Sadrazam, vezirler ve kazaskerler gibi nişancılar da Divan-ı Hümayun üyesi idiler
Sınır eyaletlerindeki vezirlere aradaki mesafenin uzunluğu ve çabuk karar verme gereği düşünülerek, tuğra çekme izni verilmiş, bu usul 17 yüzyılda kaldırılmıştır
Serdar-ı Ekrem yani padişah adına ordu başkumandanı olarak sefere giden sadrazamlarada mecburen Tuğra çekilmiş kağıtlar verilir, gerektiğinde bunları doldurmalarına müsaade edilirdi Bu uygulama diğerlerinden farklı olup, ferman yine padişah adına çıkardı Bununla birlikte daha sonra bu usul de terk edilmiş, Serdar-ı Ekrem’lere padişah adına olmak şartıyla tuğra çekme izni verilmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.