Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gizli, lozanın, maddeleri

Lozan'ın Gizli Maddeleri

Eski 11-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Lozan'ın Gizli Maddeleri



89 yıl önce bugünlerde Lozan Barış Antlaşması imzalanırken bir Türkiye Cumhuriyeti bulunmuyordu ortada Malum, görüşmeler başlamadan 1 ay kadar önce saltanatı kaldırarak Osmanlı'yı 'tarihe gömmüştük' Peki görüşmeleri hangi devlet yürütüyordu?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Devleti Ancak burada fazla göze batmayan ufak bir sorun vardı

307 sayılı kanunla Osmanlı İmparator-luğu'nun inkıraz bulduğu ve TBMM hükümetinin kurulduğu ilan edilmişti edilmesine ama bu yeni devlet henüz uluslararası camia ve Milletler Cemiyeti tarafından tanınmış değildi Bunun anlamı, henüz tanınmamış bir devlet olarak gidecektik Lozan'a ve ancak orada atacağımız imzayla tanınmamız mümkün olacaktı

Burada akla şu soru geliyor: Eğer Lozan'da bir anlaşmaya varılamazsa kaybeden kim olacaktı?

İngiltere zaten fiilen işgal etmişti edeceği yerleri Bu durumun tescilini bekliyordu sadece Fransızlar da Suriye'yi kapmışlardı Onlar da 1921'de Ankara'da imzaladıkları geçici İtilafname'nin kalıcı olmasını bekliyorlardı En büyük mağdur İtalya idi; kelimenin tam anlamıyla hava almışlardı! Ermeniler de, Kürtler de umurlarında değildi İngilizlerin; yeter ki, Sovyetler Birliği Mısır ve Hindistan'dan uzak tutulabilsindi

19 Şubat 1920 tarihli İngiltere Genelkurmay Başkanı'nın talepnamesinde, vazgeçilebilecek topraklar belirtilmişti zaten Nitekim bu belgede açıklanan asgari sınır, İngilizlerin Lozan'da bize bıraktıkları topraklarla neredeyse birebir örtüşüyordu Konunun uzmanı Marian Kent, Lozan'da ortaya çıkan sınırlarımız için şu yorumu yapar: "İroniktir, bu koşullar, neredeyse tamı tamına 1919 başlarında Donanma Bakanlığı'nın desteklediği İngiliz Genelkurmay'ının savunduğu koşullardı" ("Osmanlı İmparatorluğu'nun Sonu ve Büyük Güçler", İst 1999, s 222; belge Cab 24/116, CP 2275, ek D, s 7-8)

Velhasıl, Lozan'a giderken durumu belirsiz olan yalnız bizdik Bağımsızlığımızın tanınması gibi temel bir problemimiz vardı Hukuken tanınmış olan Osmanlı'yı kendi ellerimizle öldürmüştük, yeni kurduğumuz devlet de rüşdünü ispata uğraşacaktı Lozan görüşmeleri uzadıkça sıkıntıya düşecek olan taraf bizdik

İngiltere'nin başını çektiği uluslararası camia tarafından tanınmazsak ne olacaktı? Tayvan veya Kıbrıs gibi bir statümüz mü olacaktı?

Görüldüğü gibi Lozan'ın henüz düşünülmemiş, araştırılmamış nice yönleri vardır 'Lozanologlarımız'ı bir an önce yetiştirmezsek bu kördüğüm böyle sürer gider Yıllar önce bir sözde 'uzman'ın, üstelik Türk Tarih Kurumu'nun 'bilimsel' dediği bir sempozyumda Lozan'ın maddeleri diye İngilizlerin bize teklif ettikleri müsveddeyi yayınladığını görünce hal-i pür-melalimize acımaktan başka bir şey gelmemişti elimden

Üstelik Lozan'da ciddi bir istihbarat oyunu oynandığından da haberdar değiliz Lozan'ın karşı taraftan bilgi çalmaya dönük operasyonları üzerinde duran nadir bir İngilizce araştırmaya göre İngilizler, İstanbul'a yerleştirdikleri özel yetiştirilmiş telgraf çalma ve çözme ekibi sayesinde Türk hükümetinin Lozan'a çektiği telgrafları bizimkilerden önce yakalıyor, çözüyor ve Lozan'daki ekibimizin eline ulaşmadan önce Londra'ya ulaştırıyorlar, gereken emirler verildikten sonra Lozan'da müzakere masasına, bizim elimizdeki kozları bilerek oturuyorlardı Bir diplomatın dediği gibi bunun, briç masasında karşısındakinin elindeki kartları bilerek oynamaktan farkı yoktu (K Jeffrey-A Sharp, "Lord Curzon and the use of secret intelligence at the Lausanne Conference", The Turkish Yearbook, 1993)

Bu ahlaksızca oyunun farkında olmayan Türk tarafı, müzakerelere girip çıkıyorlardı ama telgraflaşmaları kendilerinden önce okumuş rakipleriyle aynı masada oturduklarından bihaberdiler Zamanın Başbakanı Rauf Orbay, yıllar sonra Londra Büyükelçiliği sırasında bu oyunu öğrenince dehşete düşmüştü



İngiltere, 1 Dünya Savaşı'nın hemen ardından bir Kod ve Şifre Okulu açmış ve mezunların bir kısmını İstanbul'da kurduğu kablosuz dinleme merkezinde istihdam etmiş olması tesadüf değildi

Curzon ve Rumbold Türk tarafının kafasından nelerin geçtiğini bilerek hareket ediyor ve ortamı germek istediklerinde geriyor, gevşetmek istediklerinde de gevşetiyorlardı Mesela bir keresinde azınlıklar hususunda Curzon, İsmet Paşa'nın üstüne gidiyor, sıkıştırıyordu Rumbold onu uyardı:

"İsmet'in ellerinin bu konuda Ankara tarafından bağlanmış olduğunu hissediyorum Gizli kaynaklardan edindiğim bilgiye göre eğer biz Montagna formülünde ısrar edersek masayı ve konferansı terk edecek Vatandaşlarımız için bazı garantiler almamız yeterli Konferans kesilirse bunu kamuoyumuzun anlayışla karşılayıp karşılamayacağından emin değilim"

Curzon bunun üzerine tutumunu değiştirecektir

İngilizler ele geçirilen telgraflardan şunu da net olarak anlamışlardı: İsmet, Ankara'dakilere oranla uzlaşmaya daha yatkındı ve ılımlı bir tavır sergiliyordu Ancak Ankara çok sertti Ne yapsın İsmet!

Gizli Haberalma Servisi (SIS) de bunu doğruluyordu Haziran 1923'te Rumbold, Curzon'a şöyle yazıyordu: "Malum gizli kaynaklardan edinilen bilgilere dikkat ederseniz İsmet'in kendi hükümetiyle giderek daha büyük bir müşkilat içine girmekte olduğunu görürsünüz"

İngilizler Lozan'da bir başarısızlık veya eli boş dönme halinde Meclis'in delegelerden ve hükümetten hesap soracağını bile tespit etmişlerdi 30 Ocak 1923'te Rumbold şöyle yazıyordu Henderson'a:

"Kötü bir anlaşmayla geri dönerlerse BMM onları düşürecek, hiçbir şey imzalamadan dönecek olurlarsa bu defa boşu boşuna zaman kaybettirdikleri ve para harcadıkları için suçlanacaklar" Lord Amery ise Curzon'a Türklerin halı satıcılarına benzediğini, tam kapıdan çıkarken müşterinin verdiği fiyata razı oldukları uyarısında bulunuyordu

Makalenin yazarları Jeffrey ve Sharp, Lozan'ın, 1 Dünya Savaşı'nı bitiren antlaşmaların en uzun ömürlüsü oluşunu, İngiliz gizli haberalma servisinin bir başarısı olarak değerlendiriyor Onların gayreti sayesindedir ki, İngilizler, Türk tarafının elindeki kozları ve tezleri önceden öğrenmiş ve sonuçta ortaya "gerçekçi" bir antlaşma metni çıkmıştır

Lozan'ın gizli maddelerini araştıran amatör meraklılar bu 'gizli' istihbaratla uğraşsalar daha hayırlı bir iş yapmış olurlar bence

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.