11-25-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Koca Köroglu Destanı
Köroğlu, 15 yüzyılda yaşamış, efsaneleşmiş bir halk kahramanıdır Burada, efsaneleri dağları aşan KOCA KÖROĞLU DESTANI'nı yazıyla ve koşuklarıyla anlatmaya çalışacağım
Köroğlu'nun babası, Bolu'ya bağlı Çamlıbel kasabasında yaşayan çok tanınan bir seyis idi Halka cefa yapan, büyük vergiler alan,acımasız Bolu Beği, atlarını buradan alır, adam ile alış-veriş yaparlardı
Birgün Bolu Beği : "bana öyle bir at verki,kimsede olmasın; geçti mi yel estirsin, gök yağdırsın" demiş Bunun üzerine seyis de kendindeki gerçekten de en güzel baktığı atını gönderir Ama bu at oldukça çelimsiz, oldukça güçsüzdür Bunu gören Bolu Beği, hemen seyisi çağırtır ve bunu kendi şahsına hakaret saydığını söyleyerek gözlerini mimletir ve seyisi kör eder Atı da adamın yanına verir ve eve yollar
Gün olur, gün olur  Ve yıllar geçer Yıllarla birlikte o çelimsiz "Kırat" da büyür,gösterişli,vâkarlı, cüsseli bir at olur At ile birlikte de seyisin yiğitler yiğidi, mertler merdi bir koçyiğidi de yetişir
vaktinde atı beğenmeyen,hatta, çelimsiz olduğu için seyisinin bile gözünü mühürleten Bolu Beği, atın büyüyüp de böyle vâkarlı olduğunu duyunca, askerlerini salar ve o atı getirmesini ister Yalnız artık seyis onu vermek istemez Askerler eve zorla girmeye çalışırlar ancak; ahırdan çıkan Köroğlu, bu askerlerin hepsini biçer ve kıratıyla dağlara çıkar
Bolu Beği'nin halka yaptığı zûlmlere artık kendi başına karşı koyacaktır Bunu duyan birkaç yiğit de Kroğlu'nun kızanı,yandaşı olmağa, Köroğlu'nun yanına giderler Ve Köroğlu, ömrü boyunca bu zûlme, haksızlığa karşı koyar, ömrü boyunca Bolu Beğ'iyle savaşır Sonunda ise Bolu Beğ'ini tüm yandaşlarıyla birlikte geberterek Çamlıbel ve tüm Bolu Halkını bu zûlmlerden kurtarır
Halk efsanesinin sonunda, halkımız bu koç yiğidi hep yaşatmak için şöyle bitirir :
"Sonunda Köroğlu,atı "Kırat" ile dağdan fışkıran âb-ı hayat suyunu içerler ve sonsuza kadar nerede bir haksızlık varsa, nerede bir adaletsizlik varsa oradan, oraya koşarlar  "
Köroğlu, ayrıca halkın kötü yönetimine karşı bir ayaklanmanın da bir imgesi durumuna gelmiştir Örneğin ; Türkmesintan'ın Rusya tarafından işgalinden sonra Rusya'ya karşı Türkmenler "Köroğlu" ruhunu benimsediklerini dile getirmişler, ve bu uğurda, bu şekilde onlar da koşuklar yazmışlardır (Köroğlu Destanı, yalnız anadolu da değil, tüm Türk İllerinde bilinmekte ve etkisi sürmektedir)
Köroğlu, destanını bizlere savaşın o en can alıcı noktalarını gözlerimizde yaşatırcasına anlatan koşuklarıyla bizlere ulaştırmıştır Bazı edebiyatçılar bu şair Köroğlu'nun başka biri olduğunu iddia etmekteler ancak; bir kanıt olmadığından bu haliyle alınması daha doğru diye düşünüyorum 
İşte Köroğlu Destanını anlatan o eşsiz koşuklar
|
|
|