Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ceza, hapishaneler, imralı, suç

Suç, Ceza, Hapishaneler Ve İmralı 1

Eski 11-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Suç, Ceza, Hapishaneler Ve İmralı 1



Son aylarda sürekli içinde ‘hapishane’ geçen cümleler kuruyoruz Gösterilerde taş atan çocukların Terörle Mücadele Kanunu uyarınca en ağır cezalara çarptırılmasını ve büyüklerle aynı koşullarda hapse tıkılmasını, Güler Zere’nin şahsında, hasta mahkûmlardan bir zerrecik merhametin bile nasıl esirgendiğini hayretle izliyoruz 1980’li yıllarda korkunç suçların işlendiği Diyarbakır Cezaevi’nin okula mı yoksa müzeye mi dönüştürülmesi gerektiğini tartışıyoruz Ve İmralı’dan ‘Kürt Açılımı’nın ‘yol haritası’nı bekliyoruz

Hal böyle olunca ben de bu haftayı ‘modern’ ceza sisteminin en önemli unsuru olan hapishanelere ayırmayı düşündüm ama sayfanın sınırları yüzünden daldan dala atlayan bir yazı çıkarabildim Giriş bölümünde kısaca değindiğim, hapishane denilen korkunç kurumun antropolojik, siyasal, felsefi, ahlaki vb anlamları konusuyla ilgilenenlere, bu yazıyı yazarken faydalandığım mükemmel bir kaynağı, Fransız düşünür Michel Foucault’nun Hapishanenin Doğuşu adlı kitabını tavsiye etmekle yetineceğim İyi okumalar

Karanlık bir şenlik olarak ceza

“Damiens, 2 Mart 1757’de, Paris kilisesinin cümle kapısının önünde suçunu herkesin karşısında itiraf etmeye mahkûm edilmişti; buraya elinde yanar halde bulunan iki libre ağırlığındaki bir meşaleyi taşıyarak, üzerinde bir gömlekten başka bir şey olmadığı halde, iki tekerlekli bir yük arabasında götürülecekti; sonra aynı yük arabasıyla Grevé meydanına götürülecek ve burada kurulmuş olan darağacına çıkartılarak memeleri, kolları, kalçaları, baldırları kızgın kerpetenle çekilecek; babasını (kralı) öldürdüğü bıçağı sağ elinde tutacak ve kerpetenle çekilen yerlerine erimiş kurşun, kaynar yağ, kaynar reçine ve birlikte eritilen balmumu ile kükürt dökülecek, sonra bedeni dört ata çektirilerek parçalatılacak ve vücudu ateşle yakılacak, kül haline gelecek ve küller rüzgâra savrulacaktı

Michel Foucault’nun Hapishanenin Doğuşu adlı kitabı böyle başlar Bu anlatı dönemin gazetelerinden birinden alınmadır Gazeteci, “sonunda onu parçaladılar,” diye devam eder, “bu sonuncu işlem çok uzun sürdü, çünkü kullanılan atlar, çekmeye alışık değillerdi, bu yüzden dört yerine altı tane koyak gerekti, bu da yetersiz kaldı, talihsizin kalçalarını kopartmak için sinirlerini kesmek ve eklemlerini baltayla parçalamak gerekti” Ardından tüm detaylarıyla infazı anlatır Yüzlerce, belki binlerce kişinin izlediği öyle korkunç bir infaz töreninidir ki bu, okurken başınız döner, mideniz bulanır, beyniniz karıncalanır, gözleriniz yaşarır, boğazınız düğümlenir Kime isyan edeceğinizi şaşırırsınız Sonunda insan olmaktan utanırsınız

Cezanın seyirlik olmaktan çıkması

Lise tarih kitaplarımızda ‘karanlık çağ’ diye adlandırılan yüzyıllarda geçmez bu infaz töreni Aydınlanma Çağı’nda geçer Neyse ki, Damiens dört parçaya ayrılarak halkın gözleri önünde idam edilen son kişidir Birkaç on yıl sonra, Foucault’nun deyişiyle artık ‘cezayı karanlık bir şenlik haline çeviren uygulamalar’ yok olmaya yüz tutacaktır Suçun herkesin önünde itiraf edilmesi Fransa’da 1791’de kaldırılmış; kazığa bağlama Fransa’da 1789’da, İngiltere’de 1837’de ilga edilmiştir Damgalama, Fransa’da 1832’de, İngiltere’de 1834’te kaldırılmıştır Hainlerin parçalanmasına İngiltere’de 1820’den sonra bir daha kalkışılmamıştır Mahkûmların sokak ortasında veya şehirlerarası yollarda çalıştırılmaları, demir boyunduruklu, özel kıyafetli, prangalı olarak halkın arasından geçirilmeleri türü ‘seyirlik’ uygulamalar 19 yüzyılın ilk yarısında hemen hemen her ülkede kaldırılmıştır Buna karşılık, cezalandırma gündelik algılama alanını terk ederek soyut algılama alanına girmiş, infaz, adeta mahkûmla ‘adalet’ arasında garip bir sır halini almıştır İşte hapishaneler bu yeni, bu ‘modern’ aşamanın ürünüdür

Dev bir Panapticon’a dönüşen dünya

İngiliz filozof ve hukukçu, toplum reformcusu, ‘Faydacılık’ düşüncesinin teorisyeni, Jeremy Bentham’ın 1785 yılında muhtemelen Versailles’ın Hayvanat Bahçesi’nden esinlenerek tasarladığı ‘modern’ hapishane modeli Panopticon adını taşıyordu Bentham’ın Panapticon’u [‘pan’=bütünü, ‘opticon’=gözlemlemek] birkaç katlık tek odalı hücrelerden oluşan bir halka üzerine kuruluydu Her hücre bu halkanın iç kısmına açıktı ve halkanın dış cephesindeki duvarda birer pencere vardı Halkanın ortasında mahpuslardan tamamen saklanmış konumdaki gözlemcilerin kaldığı bir nöbet kulesi yer almaktaydı

Panoptikon’un temelinde yatan ilke, tek odalı hücrenin içindeki sakine saklanacak hiçbir yer bırakmaması, buna karşılık dış cephedeki duvarın penceresinden gelen dış ışığın kuledeki nöbetçilere mahpusun her hareketinin bir siluetini izleme olanağını sağlamasıydı Bentham’ın yaklaşımına göre, gözlemlenen her yanlış davranışının ceza getireceğini bilen, ama davranışlarının aslında ne zaman gözlemlendiğini bilmeyen mahpusun, aklını başına toplayarak her zaman izleniyormuşçasına davranmaktan başka seçeneği yoktu Böylece mahpus bizzat kendi hareketlerini kollamak durumunda kalacaktı

Bentham’ın tasarladığı mükemmellikte bir Panapticon henüz inşa edilmedi ama bugün neredeyse tüm toplumsal yaşama Panapticon ilkeleri uygulanmaya çalışılıyor Kışlalar, okullar, ibadet mekânları, fabrikalar birer Panapticon haline dönüşüyor Tüm dünya devasa bir Panapticon’a dönüştürülüyor

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.