![]() |
Yaman Dede'den Efendimize Müthiş Bir Naat.. |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Yaman Dede'den Efendimize Müthiş Bir Naat..Yaman Dede'den Efendimize Müthiş Bir Naat ![]() ![]() Dahilek Ya Resulallah Gönül hûn oldu şevkınden boyandım yâ Resûlallâh Nasıl bilmem bu nîrâna dayandım yâ Resûlallâh Ezel bezminde bir dinmez figândım yâ Resûlallâh Cemâlinle ferah-nâk et,ki yandım yâ Resûlallâh ![]() Yanan kalbe devâsın sen, bulunmaz bir şifâsın sen Muazzam bir sehâsın sen,dilersen reh-nümâsın sen Habîb-i Kibriyâsın sen,Muhammed Mustafâsın sen Cemâlinle ferah-nâk et,ki yandım yâ Resûlallâh ![]() Gül açmaz, çağlayan akmaz, İlâhî nûrun olmazsa Söner âlem, nefes kalmaz,felek manzûrun olmazsa Firâk ağlar, visâl ağlar,ezel mestûrun olmazsa Cemâlinle ferah-nâk et,ki yandım yâ Resûlallâh ![]() Erir cânlar o gül-bûy-ı revân-bahşın hevâsından Güneş titrer, yanar dîdârının, bak, ihtirâsından Perîşân bir niyâz inler hayâtın müntehâsından Cemâlinle ferah-nâk et,ki yandım yâ Resûlallâh ![]() Susuz kalsam, yanan çöllerde cân versem elem duymam Yanardağlar yanar bağrımda, ummanlardan nem duymam Alevler yağsa göklerden ve ben messeylesem duymam Cemâlinle ferah-nâk et,ki yandım yâ Resûlallâh ![]() Ne devletdir yumup aşkınla göz, râhında cân vermek Nasîb olmaz mı Sultânım haremgâhında cân vermek Sönerken gözlerim âsân olur âhında cân vermek Cemâlinle ferah-nâk et,ki yandım yâ Resûlallâh ![]() Boynu büktüm, perîşânım, bu derdin sende tedbîri Lebim kavruldu âteşden döner pâyinde tezkîri Ne dem gönlüm murâd eylerse taltîf eyle Kıtmîri Cemâlinle ferah-nâk et,ki yandım yâ Resûlallâh ![]() Şiirde geçen bazı kelimelerin anlamı : Dahilek: Sana sığındım Hûn: Hor ve zelil olmak Şevk: Arzu Nîrân: Narlar, ateşler Bezm:Sohbet meclisi Figân: Bağırıp, çağırma Cemâl: Güzellik, yüz güzelliği Ferah-nâk: Neşeli, sevinçli Muazzam: Büyük Sehâ: Cömertlik Reh (râh): Yol Reh-nümâ: Yol gösteren Habîb-i Kibriyâ: Hz ![]() Peygamberimizin özel sıfatlarından Felek: Gök, devir Manzûr: Bakış Firâk: Ayrılık Visâl: Kavuşma Mestûr: Örtü Bûy: Koku Revân: Giden Dîdâr: Görünme, yüz İhtirâs: Arzu Müntehâ: Sona erme Messeylesem: Dokunsam Haremgâh: Kişinin kendisine özel, herkesin giremediği yer Âsân: Kolay Leb: Dudak Pây: Ayak, takat, iz Tezkîr: Hatırlamak Taltîf: İltifat, değer Kıtmîr: Ashâb-ı Kehfin köpeğinin adı |
![]() |
![]() |
|