Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ayet, geçtiği, harfin, kuranda

Kur'anda 29 Harfin Geçtiği Ayet

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kur'anda 29 Harfin Geçtiği Ayet



Arapçada harf sayısı yirmi sekizdir Bunlar: elif ? , be ? , te ? , se ? , cim ? , ha ? , hı ? , dal ? , zel ? , ra ? , ze ? , sin ? , şın ? , sad ? , dad ? , tı ? , zı ? , ayın ?, ğayın ? , fe ? , kaf ? , kef ? , lam ? , mim ? , nun ? , vav ? , he ? , ye ? harfleridir

Bütün harflerin içinde geçtiği ayetlerin tam sayısını bilemiyoruz Ancak aşağıda meallerini vereceğimiz ayetlerde bütün harfler geçmektedir:"Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayandır Haydır, kayyumdur O'nu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O'nundur İzni olmaksızın O'nun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir Onlar O'nun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar O'nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır (O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir) Gökleri ve yeri koruyup gözetmek O'na güç gelmez O, yücedir, büyüktür" (Bakara, 2/255)
Ayette geçen Hay, her zaman var olan, diri olan, ezelî ve ebedî hayat sahibi demektir Kayyûm, ise, varlığı kendinden, kendi kendine yeterli, yarattıklarına hâkim ve onları koruyup gözeten anlamına gelir

Bu âyet, Âyetü'l-Kürsî (kürsü âyeti) diye adlandırılır "Kürsü", Allah'ın kudret ve azameti, O'nun her şeyi kapsayan ilmi demektir Âyette, Allah Teâlâ kendi zatının çok veciz bir tanımını yapmaktadır Kitab-ı Mukaddes'te yanlış ve tahrif edilmiş bir biçimde anlatılan Allah, burada nasıl ise öyle tarif edilmektedir O, yerde, gökte ve ikisi arasında olan her şeyin sahibi ve mâlikidir Hiç kimse hâkimiyetinde, otoritesinde, mülkünde ve yönetiminde O'na ortak değildir Hiçbir şey O'na rakip ve eş olamaz O, mutlak ilim ve irade sahibidir O'na hiçbir varlık güç yetiremez O, bütün evrenin sahibi, yöneticisi ve hâkimidir "Sonra o kederin peşinden üzerinize bir güven duygusu indirdi Sizden bir kısmını bürüyen tatlı bir uyku hali verdi Bir kısmınız ise can derdine düşmüş, Allah hakkında Cahiliye devrindekine benzer, gerçek dışı şeyler düşünüyorlar: "Bu işin kararlaştırılmasında bizim yetkimiz mi var? Ne gezer!" diye söyleniyorlardı De ki: "Bütün yetki ve karar Allah'ındır" Onlar aslında içlerinde, sana karşı açığa vuramadıkları birşeyler saklıyor ve kendi aralarında: "Bu emir ve komuta işinde bir payımız olsaydı, şimdi burada olmaz, öldürülmezdik" diyorlardı De ki: Siz evlerinizde dahi olsaydınız haklarında ölüm takdir edilenler, mutlaka düşüp ölecekleri yerlere doğru çıkacaklardı Allah, sizin içinizde olanı sınamak ve kalplerinizi her türlü vesveseden ve kirden arındırıp pırıl pırıl yapmak içindir ki bunu başınıza getirdi Allah sinelerin özünü dahi bilir" (Âl-i İmrân, 3/154)
“Muhammed Allah'ın resulüdür Onun beraberindeki müminler de kâfirlere karşı şiddetli olup kendi aralarında şefkatlidirler Sen onları rükû ederken, secde ederken, Allah'tan lütuf ve rıza ararken görürsün Onların alâmeti, yüzlerindeki secde izi, secde aydınlığıdır Bunlar, Tevrattaki sıfatları olup İncîldeki meselleri ise şöyledir: Öyle bir ekin ki filizini çıkarmış, sonra da onu kuvvetlendirmiş, derken kalınlaşmış da artık gövdesi üzerinde doğrulmuş Öyle ki ekicilerin hoşuna gider, kâfirleri de öfkelendirir İşte böylece Allah, onlar gibi iman edip makbul ve güzel işler yapanlara bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır(Fetih, 48/29)
Ashabın kâfirlere karşı sert olmaları, onların kâfirlere haşin ve katı davranmaları mânasına gelmeyip imanlarının sağlamlığı, prensiplerinin kesinliği, dürüst ve düzenli hayatları sebebiyle kâfirlerin onları kolay kolay baş eğdirememeleri, korku vererek sindirememeleri, onları menfaat ve şehvetlerle satın alamayacakları, kolay bir lokma halinde dişleri arasında öğütemeyecekleri mânasına gelir
Secde izi, maddî alanda görülebilen yuvarlak iz değildir Müminin Allah'a yönelmesi neticesinde elde ettiği ruh yüceliği, güzel ahlâk, vakar ve takvâ halidir Öyle ki onları gören insanlar bunu sezerler Nitekim İmam Malik, Suriye'yi fetheden ashab hakkında oranın Hıristiyan halkının şöyle söylediklerini nakleder: "Bunlar, Hz Îsâ'nın havarîleri hakkında bildiğimiz o yüce meziyetleri ve üstün değerleri taşıyan insanlar"

Aynı ayetlerde, okunuşları, telaffuzları, çıkış yerleri farklı olan bütün harflerin beraber kullanılmasına rağmen, ayetlerin selasetini, akıcılığını, ahengini, açıklığını, kolaylığını bozmaması, Kurannın belağat ve fesahatini gösterir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.