11-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tasavvufun Gayesi Nedir
Tasavvufun Gayesi Nedir
Tasavvuf, İslâm'ın bildirdiği hedeflere ulaşmada etkili bir yoldur Bu hedeflerden bir kısmını şu şekilde sıralayabiliriz:
Allah'ın ahlakıyla ahlâklanmak,[1] yani kalp ve ruhunu, Cenab-ı Hakk'ın razı olduğu sıfatlarla donatmaya çalışmak; ilâhî ahlâk, en kısa ifadesiyle, “Kur'an ahlakıdır”
Sünnet-i seniyyeye ittiba Yani, Resulullah'ın hayatını örnek almak, Onun gibi yaşamaya çalışmaktır Sünnete ittiba, velayet yolları içinde en güzeli, en müstakimi, en parlağı, en zenginidir [2] Kur'ân'ın ifadesiyle Hz Peygamber, “usve-i hasene”dir (Ahzab, 51) Yani, model insandır, en güzel örnektir
Nefsi terbiye Tabiatında günahlara meyil bulunan nefis, terbiye ile güzel bir vaziyet kazanabilir Nefis, ilk haliyle ham petrole benzer Arındırılmazsa bir işe yaramaz, hatta zarar verir Fakat iyi bir terbiyeden geçerse, ondan çok istifade edilir
Kesb-i kemal, seyr-i cemâl [3] Bedenen büyüyen insan, ruhen de büyümelidir Büyük insan bedenen büyük olan değil, manen büyük olandır Çekirdeğin ağaç olmaya çalışması gibi, insanın da hedefi, insan-ı kâmil derecesine ulaşmak olmalıdır Bu dereceye gelen insan, İlâhi san'at eserlerini seyir ve temaşadan büyük bir haz ve lezzet alır Kainat kitabının anlayışlı bir mütalaacısı olur
Allah'a kurbiyet Yani, Allah'a yakınlık kazanmak Şüphesiz, bu kurbiyet, mekanî bir yakınlık değildir [4] Bir subayın rütbece ilerlediğinde padişaha daha yakın olması, veya bir talebenin ilimde ilerledikçe hocasına daha iyi muhatab olması şeklindedir
İhsan mertebesine ulaşmak Hz Peygamberin (asm ) tarifinde ihsan, “Allah'ı görür gibi ibadet etmektir ” [5] Bu mertebedeki mümin, kendini Allah'ın huzurunda görür, huzur içinde yaşar Daha cennete gitmeden, iç aleminde cennetin lezzetlerini hisseder
İhlası elde etmek İhlas, yapılan amelin Allah emrettiği için yapılmasıdır Kurtuluş, ancak ihlas iledir İhlasın zıddı, riyadır Riya ise, yapılan işin gösteriş için yapılmasıdır Kendi haline bırakılan nefis, riyaya yönelir Terbiye edilen nefis ise, böyle aşağı şeylere tenezzül etmez; doğrudan doğruya Allah'a müteveccih olur
|
|
|