11-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Eski Cahiliyet Döneminde Metres
Eski Cahiliyet Döneminde Metres
Nemrut zamanında, fahişeler vardı, en ince gömlekleri giyer, ilgi çekmek için yollarda yürürlerdi Kadın, kocasını dostu ile birlikte idare ederdi
Davut ve Süleyman Peygamberin devrinde, kadının inceden yapılmış, yanları dikilmemiş açık gömlekleri olurdu bu açık yerden karınlarının kıvrımları görünürdü
Erkeklerle karışık oturulur, beraber gezilir, yürürken kırıtılır ve vücudun bazı süsü ve güzellikleri gösterirlerdi
Bu zamanda olanlar o zamanlar da vardı Cahiliyet çağının bu tür konularda, içinde bulunduğumuz çağa erişebildiğini söylemek zor olmasa gerek
Kaynak: Büyük Kadın İlmihali, Rauf PEHLİVAN
Feminizm
Çağımızda feminizm adı verilen hareket, tarihte kadının kiliseye girmesini, İncil'e bile dokunmasını yasaklamış olan zihniyete karşı bir tepki hareketi olması sebebiyle çıkış noktası bakımından haklı ise de, ahlaki ve sosyak bakımdan çok olumsuz sonuçlar doğurmaktadır Bu sonuçları iki noktada toplamak mümkündür
Bir kere, feminizm hareketine kapılan kadın, genel olarak kayıtsız şartsız özgürlük düşüncesiyle aile için vazgeçilmez olan birçok kural ve değerleri hiçe saymakta; esasen sosyal hayatın hiçbir alanında hiçbir insan için geçerli olmayan "Kendi hayatımı canımın istediği şekilde yaşamak hakkımdır!" şeklindeki anlayışı, bütün değerlerin üstünde bir değer ve kanun kabul etmektir Bu anlayış, bütünüyle ahlakideğerler ve kurallar ile kutsallık kazanan aile yuvasının iğreti bir hal almasına, kadın ve erkeğin, aile sorumluluklarını çekilmez bir yük ve bir tür esirlik gibi algılamalarına yol açmaktadır Bu hayat anlayışının yagın olduğu ülkelerde, eşine ve çocuklarına bağlılığı, yuvanın mutluluğuna katkıda bulunmayı kendi istek ve tutkularının üstünde tutankadın tipi giderek özlemle aranır olmakta, nikahsız birlikte yaşamaların yaygınlaşması gibi Batılılar'ın bile korkutucu saydıkları olumsuz gelişmelerin temelinde de aynı anlayış yatmaktadır
Sözde kadın özgürlüğünü savunan feminizmin ortaya çıkardığı diğer bir olumsuz sonuç da erkeklerle ilgilidir Bu gelişmeler karşısında erkekler genellikle üç değişik tavır sergilemektedirler: - Olayı olduğu gibi kabul edip, evlenip boşanmayı alışkanlık haline getirme
- Eşlerini baskı zoruyla sadık kılma ve yuvada btutmaya çalışma
- Zaten eşlerini başlarından atmak isteyen, yuvayı yıkmaya dünden hazır olan bir tutum
Aile yuvası bir defa kutsallığını yitirdi mi, artık kişisel arzu ve çıkarlarını her şeyin üstünde tutanlar bu yuvayı yıkmakta hiçbir sakınca görmezler Batı'da ve Batılılaşma gayreti içinde olan ülkelerde femiznizm hareketinin belki de en önemli olumsuz sonucu bu olmuş, aile, eşlerin karşılıklı bağlılık ve fedakarlığıyla yürütülen kutsal bir kurum olmaktan çıkıp her iki tarafta da bencillik, tek taraflı çıkar ve yarar egemen olmaya başlamıştır Bu gelişmelerden de sosyoekonomik konumu daha zayıf duramda olan taraf zarar görmekte, ne yazık ki çoğunluğu da kadınlar oluşturmaktadır
Kaynak:İslam ve Toplum, TDV İslami Araştırmalar Merkezi
|
|
|