![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Vakia Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Vakia Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )Fizilal-il Kuran Tefsiri - Vakia Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) 1- Kıyamet koptuğu zaman, 2- Onu hiç kimse yalanlayamayacaktır ![]() 3- O kimini alçaltır, kimini de yükseltir ![]() 4- Yeryüzü şiddetle sarsıldığı zaman ![]() 5- Dağlar paramparça olup, 6- Toz halinde boşluğa dağıldığı zaman ![]() 7- Sizler üç gruba ayrıldığınız zaman ![]() Dehşet saçan bir olayı sunan bu girişte korku salma amacı son derece belirgindir ![]() ![]() ![]() ![]() "Kıyamet koptuğu zaman, Onu hiç kimse yalanlayamayacaktır ![]() O kimini alçaltır, kimini yükseltir ![]() Görüldüğü gibi "Hiç kimse tarafından yalanlanamayacak olan, kiminin derecesini düşürürken kiminin değerini yükseltecek olan o olay gerçekleştiği, yani kıyamet fiilen koptuğu zaman" ne olacağı belirtilmiyor ![]() ![]() "Yeryüzü şiddetle sarsıldığı zaman ![]() Bu büyük dehşet anının gerçekleşmesinden sonra ne olacağı burada da belirtilmiyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca insan zihninin bu büyük kütlenin düşüşüne, bu sürpriz olayın meydana gelişine ilişkin bir beklentisi var ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra bu dehşet yeryüzünün, insanların alışageldikleri algılarına göre dengeli ve sarsıntısız olan yeryüzüne sıçrıyor ![]() ![]() ![]() Yeryüzünü şiddetle sarsan ve dağları paramparça edip toz bulutu halinde boşluğa salan bu dehşet, ne kadar korkunçtur ![]() Sure işte böylesine kâfirler tarafından inkar edilmiş ve Allah'a ortak koşanlara yalanlanmış, insanı tepeden tırnağa titreten, duygu dünyasını korku fırtınasına tutturan müthiş bir olayla başlıyor ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Vakia Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Vakia Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )8- Defterleri sağdan verilenler ![]() 9- Defterleri soldan verilenler ![]() 10- Ve öncüler, hep önden gidenler ![]() Burada üç sınıf insanla karşılaşıyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() Arkasından aynı üslubun karşıt içeriklisi ile defterleri soldan verilenlerden sözediliyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yüzden hemen bu gruptakilerin Allah katındaki değerlerinin anlatılmasına geçiliyor, yüce Allah'ın onlar için hazırladığı nimetlerin ayrıntılı açıklamasına girişiliyor ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Vakia Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Vakia Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )CENNET VE ÖNCÜLER 11- Onlar Allah'a yakındırlar ![]() 12- Bol nimetli cennetlerdedirler ![]() 13- Çoğu öncü ümmetlerden, 14- Birazı da sonrakilerdendir ![]() 15- Altın işlemeli tahtlarda otururlar ![]() 16- Karşılıklı olarak bu tahtlara kurulurlar ![]() 17- Hiç ölmeyecek genç hizmetçiler aralarında dolaşır, 18- Gürül gürül akan bir çeşmeden doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle ![]() 19- Bu içki ne başlarını ağrıtır, ne de sarhoş eder ![]() 20- Hoşlarına giden meyvalarla, 21- İştahla yiyecekleri kuş etleri ile, 22- Onlara iri gözlü huriler sunulur, 23- Tıpkı sedefteki inciler gibi ![]() 24- Yaptıkları iyiliklerin karşılığı olarak, 25- Orada ne boş ve ne günah içerikli bir söz işitirler ![]() 26- İşittikleri tek söz "selâm, selâm "dır ![]() Görülüyor ki, bu mutlu gruba bağışlanan nimetler sayılırken en başta bu nimetlerin en büyüğü, en değerlisi olan "Allah'a yakın olma" nimeti anılıyor; "Onlar Allah'a yakındırlar ve bol nimetli cennetlerdedirler" buyuruluyor ![]() ![]() Bundan dolayı bu noktada durularak bu yüksek derecenin sahiplerinin kimler olduğu açıklanıyor: "Çoğu önceki ümmetlerden, Birazı da sonrakilerdendir ![]() Demek ki, bu kimseler sayıca azdır; seçilmiş, ayıklanmış bir grupturlar ![]() ![]() Tefsir bilginleri "öncekiler"in ve "sonrakiler"in kimler olduğuna ilişkin farklı görüşleri ileri sürmüşlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ünlü tefsir bilgini İbn-i Kesir bu ikinci görüşü benimser ve bu tercihini Hasan ile İbn-i Sirin'e dayandırarak şöyle der: İbn-i Ebu Hatem'in Hasan b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İbn-i Kesir sözlerine şöyle devam ediyor: Babamın Ebu Velid kanalı ile bana verdiği bilgiye göre Sırrı b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu seçkinlerin kimler oldukları açıklandıktan sonra cennette kendileri için hazırlanan nimetlerin ayrıntılı tanıtımına geçiliyor ![]() ![]() ![]() ![]() "Altın işlemeli tahtlarda otururlar ![]() Bu tahtların yüzleri değerli madenle süslenmiştir ![]() "Karşılıklı olarak bu tahtlara kurulurlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Hiç ölmeyecek hizmetçiler aralarında dolaşır ![]() Bu gençler için zaman işlemez ![]() ![]() ![]() "Gürül gürül akan çeşmeden doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle ![]() ![]() Ne o içkiden ayrı düşerler ne de önlerindeki kaplar boşalır ![]() ![]() "Hoşlarına giden meyvalar ile, iştahla yiyecekleri kuş etleri ile ![]() ![]() ![]() Orada yasak olan hiçbir şey yok ![]() ![]() "Onlara iri gözlü huriler sunulur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet bütün bu nimetler onların çalışma yurdu olan dünyadaki iyi davranışlarının ödülüdür ![]() ![]() ![]() ![]() "Orada ne boş ve ne günah içerikli söz işitilir ![]() Onların tüm hayatı selâmdır, esenliktir ![]() ![]() ![]() ![]() DEFTERLERİ SAĞINDAN VERİLENLER VE CENNET Bu öncü ve seçkin grup hakkında söylenecekler noktalanınca onu izleyen gruba, yani defteri sağdan verileceklerin grubuna geçiliyor ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Vakia Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Vakia Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )27- Defterleri sağdan verilenler ![]() 28- Onlar dikensiz sedir ağaçları, 29- Meyva yüklü muz ağaçları arasında, 30- Kesintisiz gölgeler altında, 31- Çağlayan akarsu boylarında, 32- Bol meyvalar yanında, 33- Sürekli ve yasaksız, 34- Yüksek döşekler üzerindedirler ![]() 35- Biz oradaki hurileri yeniden yarattık ![]() 36- Onları bakire yaptık ![]() 37- Eşlerine aşık ve onlarla aynı yaşta, 38- Defterleri sağdan verilenler için, 39- Bunların bazıları eski ümmetlerden, 40- Bazıları da sonrakilerdendir ![]() Şimdi defterleri sağdan verilenlerle karşı karşıyayız ![]() ![]() ![]() Bu grubu oluşturan cennetliklere sunulacak olan nimetler anlatılırken somut ve maddi ifadeler kullanılıyor ![]() ![]() ![]() Bu grubu oluşturan cennetlikleri "dikensiz sedir ağaçları" bekliyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca onlar "Yüksek döşekler üzerindedirler·" Buradaki döşekler ne "altın işlemeli"dir ve ne de "konforlu"dur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sözkonusu "defteri sağdan verilenler" var ya; "Bunların bazıları eski ümmetlerden, bazıları da sonrakilerdendirler ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Vakia Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Vakia Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )41- Defterleri soldan verilenler ![]() 42- Onlar gözeneklerine işleyen kavurucu bir rüzgar önünde ve kaynar su içinde, 43- Kara ve boğucu bir dumanın gölgesi altındadırlar ![]() 44- Ne serinliği ve ne de okşayıcılığı var ![]() 45- Çünkü onlar vaktiyle varlık içinde azıtmışlardı ![]() 46- Büyük günahı (Allah'a ortak koşmaya) işlemekte ısrar ediyorlardı ![]() 47- "Ölüp toprak ve kemik yığını olduktan sonra, biz yeniden mi diriltileceğiz?" 48- "Eski atalarımız da mı?" diyorlardı ![]() 49- De ki: "Öncekiler de, sonrakiler de ![]() 50- "Belirlenmiş bir gününün randevusunda bir araya getirileceklerdir ![]() 51- Sonra siz, ey sapık yalanlayıcılar, 52- Size kesinlikle Zakkum ağacının meyvası yedirilecektir ![]() 53- Onunla karınlarınız doldurulacaktır ![]() 54- Üzerine de kaynar su içeceksiniz ![]() 55- Onu, içtikçe susayan develer gibi içeceksiniz ![]() 56- Onlar hesap günü işte böyle ağırlanacaklardır ![]() Defterleri sağdan verilenlerin "gölgeleri kesintisiz" ve "suları gürül gürül akışlı" iken buna karşılık defterleri soldan verilenler "Gözeneklerine işleyen, kavurucu bir rüzgar önünde ve kaynar su içindedirler; Ne serinliği ve ne de okşayışı olmayan kara ve boğucu bir dumanın gölgesi altındadırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet yapıyorlardı, ediyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Burada tam yeri gelmişken Kur'an, dünyaya dönerek inkarcıların yukardaki sözlerine cevap veriyor ![]() "De ki: Öncekiler de, sonrakiler de belirlenmiş bir günün randevusunda bir araya getirileceklerdir ![]() O gün şu anda içinde bulunduğunuz, sahnelerini seyrettiğiniz, bol tanıklı gündür ![]() Bir sonraki ayette yine inkarcılara dönülerek onları bekleyen akıbetin anlatılmasına devam ediliyor, yapılan tasvirlerle azgınların çarpılacakları azabın tablosu tamamlanıyor ![]() "Sonra siz, ey sapık yalanlayıcılar, size kesinlikle zakkum ağacının meyvası yedirilecektir ![]() Zakkum ağacının ne olduğunu hiç kimse bilmiyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zakkum ağacının meyvaları şeytan başı gibi olmalarına rağmen bu inkarcılar "onunla karınlarını dolduracaklardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kimi insanları alçaltırken kimilerini yükseltecek olan kıyamet gününün akibetlerinin ve yeni değerlerinin gösterisi burada noktalanıyor ![]() ![]() EVREN VE İNANÇ SİSTEMİ Surenin ikinci bölümü ise bütünü ile inanç sistemini yapılandırmayı amaçlıyor ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an, insanın gündelik hayatında karşılaştığı gerçekleri ve sık sık tekrarlanan olayları evrensel realitelere dönüştürür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an, insanları çarpıcı olağanüstü olaylara, sayılı özel mucizelere havale etmez ![]() ![]() ![]() İnsanların kendi varlıkları yüce Allah'ın sanatının esridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Surenin bu bölümüne işte bu yöntem egemendir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an'ın insan fıtratına seslenirken kullandığı yöntem, bu kitabın hangi kaynaktan geldiğini gösteren bir delildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an'da da gündelik hayatın en basit gözlemleri son derece önemli bir inanç sisteminin ve alabildiğine geniş kapsamlı evrensel düşüncenin oluşturulması sürecinde yapı taşları olarak kullanılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gezegenlerin yörüngeleri, evrene egemen olan geometrik dengeyi simgeler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu nesneleri inceleme, bu inanç ve düşünce sistemi oluşturma yöntemi, insanların kullandıkları bir yöntem değildir ![]() ![]() ![]() Yüce Allah'a gelince O'nun yöntemi işte budur: Evrenin yapı taşlarını oluşturan temel elementleri ele alarak bunlardan yalın ve kolay anlaşılır, fakat aynı zamanda eksiksiz-gediksiz bir inanç sistemi oluşturur ![]() ![]() Beriki öbürünün uzantısıdır aslında ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Vakia Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Vakia Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )YARATILIŞ VE ÖLÜM 57- Sizleri yaratan biziz, bunu onaylasanıza ![]() 58- Fışkırttığınız meniyi görüyor musunuz? 59- Onu siz mi yaratıyorsunuz, yoksa onu yaratan biz miyiz? 60- Ölümü aranızda plânlayan biziz ![]() ![]() 61- Amacımız benzerlerinizi yerinize geçirmek ve hepinizi bilmediğiniz bir alemde yeniden diriltmektir ![]() 62- İlk yaratılmayı bildiniz ![]() Bu olgu, yani ilk ortaya çıkış ile hayat sahnesinden çekiliş olgusu, başka bir deyimle yaratılış ve ölüm olgusu herkesin gördüğü, bildiği ve yaşam süreci boyunca sık sık tekrarlandığına tanık olduğu bir olgudur ![]() ![]() "Fışkırttığınız meniyi görüyor musunuz? Onu siz mi yaratıyorsunuz, yoksa onu yaratan biz miyiz?" İnsanın yaratma eylemindeki rolü, erkeğin kadın rahmine meni akıtmasından ibarettir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mesele böyle ana çizgileri ile ortaya konunca onu herkes anlayabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu tek hücre ana rahminde bölünerek çoğalmaya başlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu hayatın başlangıcı ![]() ![]() ![]() "Ölümü aranızda plânlayan biziz ![]() ![]() Her canlının sonu olan bu ölüm acaba nedir? Nasıl meydana gelir? O karşı konulmaz gücünü nereden alıyor? O yüce Allah'ın plânının bir sonucudur ![]() ![]() ![]() ![]() "Amacımız benzerlerinizi yerinize geçirmektir ![]() Böylece yeryüzü kalkınacak, hayat düzeyi gelişecek, halifelik görevi sizden sonra da yürütülecektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ve hepinizi bilmediğiniz bir alemde yeniden diriltmektir ![]() Bu olay insan bilgisine kapalı olan o meçhul alemde meydana gelecektir ![]() ![]() ![]() Bu ahiretteki yeniden diriliştir ![]() ![]() Bu olay size son derece yakındır ve hiçbir akıl almaz tarafı yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte evreni yaratan, insanı yoktan vareden ve Kur'an'ı indiren yüce Allah'ın öğretim yöntemi budur ![]() Kur'an, bir kere daha yalın ve kolay anlaşılır anlatımı ile insanların karşısına çıkıyor ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Vakia Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Vakia Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )63- Ektiğiniz tohumu görüyor musunuz? 64- Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa onu bitiren biz miyiz? 65- Eğer isteseydik o ekinlerinizi ot kırıntılarına dönüştürürdük de şaşakalırdınız ![]() 66- Derdiniz ki; "Biz borca battık ![]() 67- "Daha doğrusu her şeyimizi kaybettik ![]() İnsanların elleri altında filizlenip gelişen ve ürünü veren şu bitkiye bir göz atalım ![]() ![]() ![]() ![]() Tohum tanesi, kendi türünü yeniden meydana getirmek üzere yola koyuluyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer bu olay sabah-akşam hep meydana gelmese, eğer bu hikaye herkesin gözü, kulağı önünde tekrarlanıp durmasa hangi akıl bunu kabul eder, hangi akıl bunu tasarlayabilirdi? Hangi insan bu hayret verici olayda toprağı sürmekten ve yüce Allah'ın yaratmış olduğu tohumu ekmekten başka bir rolü, bir katkısı olduğunu iddia edebilir? Bütün bunlardan sonra insanlar kalkıyorlar, "biz ekin yetiştirdik" diyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer ekilen tohum beklenen ürününü vermeden mahvolsa insanlar mırın kırın ederler, yana-yakıla konuşurlar ve meselâ "Biz borca battık; daha doğrusu her şeyimizi kaybettik" derlerdi ![]() ![]() Hemen belirtelim ki, tohumun bu yolculuğu, ana rahmine atılan menideki sperma hücresinin yolculuğunun aynısıdır ![]() ![]() Bu ilk yaratılış olayı gözler önündeyken yeniden diriliş olayında ne gibi bir gariplik bulunabilir? |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Vakia Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Vakia Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )68- İçtiğiniz suyu görüyor musunuz? 69- Onu siz mi buluttan yere indiriyorsunuz, yoksa onu indiren biz miyiz ![]() ![]() 70- Eğer isteseydik onu acı yapardık ![]() Yüce Allah'ın plânı uyarınca hayatın kaynağı ve vazgeçilmez, yeri doldurulmaz temel unsuru olan şu suya bir bakalım ![]() ![]() ![]() ![]() "Eğer isteseydik onu acı yapardık: ' O zaman ne içilebilirdi ve ne de hayat kaynağı olabilirdi ![]() Bu Kur'an ilk seslendiği insanlar olan Araplar için bulutlardan yere inen su, yani yağmurun yağması, hayat iksiri, şenlik sebebi ve gönül tellerini titreten, heyecan uyandırıcı bir konuşma konusu idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 71- Tutuşturduğunuz ateşi görüyor musunuz 72- Onun ağacını siz mi yaratıyorsunuz, yoksa onu yaratan biz miyiz ![]() 73- Biz onu hem düşündürücü, ibret verici bir bir uyarıcı, hem de ihtiyacı onlar için bir yararlanma kaynağı olarak yarattık ![]() 74- Öyleyse yüce Rabbinin adını noksanlıklardan tenzih et ![]() İnsanoğlunun ateşi keşfetmesi, tarihinin büyük bir olayıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Biz onu hem düşündürücü, ibret verici bir uyarıcı, hem de ihtiyacı olanlar için bir yararlanma kaynağı olarak yarattık: ' "Uyarıcı", yani cehennem ateşini hatırlatan bir uyarıcıdır o ![]() ![]() ![]() ![]() Ayetler, iman etmeyi haykıran, kalplere ve zihinlere kolayca işleyen bu gerçekleri ve sırları gözler önüne serdikten sonra dikkatlerimiz bu gerçeklerin dayanak noktasını oluşturan gerçeğe çevriliyor ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Vakia Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Vakia Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )81- Şimdi siz bu sözü bu mesajı hafife mi alıyorsunuz? 82- Yalanlamayı kendinize rızık ve ileriye dönük birikim mi yapıyorsunuz? 83- Canın boğaza dayandığı an var ya, 84- O sırada sizler gözlerinizi o can çekişen adama dikersiniz ![]() 85- Biz ona sizden daha yakınız, ama siz göremezsiniz ![]() 86- Eğer yeniden diriltilip hesaba çekilmeyecekseniz, 87- Eğer söylediğiniz doğru ise o çıkmak üzere olan canı geriye döndürsenize! Ey müşrikler, size ahirette yeniden dirileceğinizi haber veren bu sözlerin doğruluğundan kuşku mu duyuyorsunuz? Kur'an'ı ve bu kitapta size verilen ahirete ilişkin bilgileri, onun içerdiği inanç sistemine ilişkin açıklamaları yalanlıyor musunuz? Başka bir deyimle; "Yalanlamayı kendinize rızık ve ileriye dönük birikim mi yapıyorsunuz?" Yani yalanlama huyunu hayatınızın kazancı ve ahirete yönelik tek sermayeniz haline mi getiriyorsunuz? Bu ne kötü bir kazanç, ne fena bir rızıktır! Peki, can boğaza dayandığında ve ilerisi bilinmezliklerle dolu olan yolun kavşağına geldiğinizde ne yapacaksınız? Sonra Kur'an'ın duygulandırıcı ve somut tasvirlerle dolu bir tablosu ile yüzyüze geliyoruz ![]() ![]() ![]() "Canın boğaza dayandığı an var ya, O sırada sizler gözlerinizi o can çekişen adama dikersiniz ![]() Biz ona sizden daha yakınız, ama siz göremezsiniz: ' Bizler "Canın boğaza dayandığı an var ya" ayetini okurken can çekişen adamın göğsündeki hışırtıları işitir, yüz hatlarının gerilmelerini görür, çektiği ızdırabı ve sıkıntıyı hisseder gibi oluyoruz ![]() ![]() O anda ruh dünyadaki konukluk süresini doldurmuş, yeryüzünü ve yeryüzü ile ilgili herşeyi arkada bırakmış, bilmediği bir aleme yönelmiştir ![]() ![]() O anda bu ruhun sahibi çok şeyi görür, fakat gördüklerini anlatamaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Biz ona sizden daha yakınız, ama siz göremezsiniz ![]() İşte bu anda tabloyu yüce Allah'ın varlığı şereflendirir, ortalığı O'nun ürpertici saygınlığı kaplar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sarsıcı, titretici, yasa ve acı yüklü duyguların gölgesi altında her sözü kesen ve her tartışmayı noktalayan bir meydan okuma ile karşılaşıyoruz ![]() Eğer gerçekten sizin dediğiniz gibi hesaplaşma, ödül ve ceza yoksa o zaman sizler serbestsiniz; ne bir borcunuz var ne de verilecek bir hesabınız ![]() Bu meydan okuma bütün demogojilerin maskesini düşürüyor, bütün delilleri çürütüyor, bütün tartışmaları kesiyor, bütün laf ebeliklerini geçersiz kılıyor ![]() ![]() ![]() Arkasından bu ruhun akibetine ilişkin açıklamalar yapılıyor ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Vakia Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Vakia Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )ÖLÜM, CENNET VE CEHENNEM 88- Eğer ölmek üzere olan kişi Allah'a yakın olanlardan ise; 89- Esenlik, hoş kokulu çiçekler ve bol nimetli cennet onu bekliyor 90- Eğer adam defteri sağdan verileceklerden ise, 91- Defterlerini sağdan alacak olan arkadaşlarının selâmı var sana ![]() 92- Eğer adam sapık bir inkarcı ise, 93- O kaynar su sunularak ağırlanır ![]() 94- Ve cehenneme atılır ![]() 95- Bu kesin gerçektir ![]() 96- Öyleyse yüce Rabbinin adını noksanlıklardan tenzih et ![]() Surenin başlarında yüce Allah'ın yakınlığını kazanan öncülere verilecek nimetlerin tablolarını görmüştük ![]() ![]() ![]() ![]() "Eğer adam defteri sağdan verilenlerden ise:' Bu ayetin hemen arkasından sözün yönü değiştirilerek doğrudan doğruya böyle olan kimseye sesleniliyor ![]() ![]() ![]() ![]() "Eğer adam sapık bir inkarcı ise, O kaynar su sunularak ağırlanır ![]() O alevli cehennem ne kötü bir ağırlama ve konaklama yeridir! Orada çekilecek olan azap ne ağır bir azaptır! Düşünelim ki, ruha bu akıbet gösteriliyor ve o kesinlikle bu akibetle karşılaşacağını baştan biliyor ![]() Tablodaki gerilimin bu doruk noktasında surenin son mesajı geliyor ![]() ![]() "Bu kesin gerçektir: ' "Öyleyse yüce Rabbinin adını noksanlıklardan tenzih et: ' Böylece kesin gerçeğin "hak" terazisindeki baskınlığı ve ağırlığı surenin ilk ayetinde sözü edilen kıyamet olayının dehşeti ile buluşuyor, bütünleşiyor ![]() ![]() ![]() VAKIA SURESİNİN SONU |
![]() |
![]() |
|