![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Hadid Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Hadid Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )Fizilal-il Kuran Tefsiri - Hadid Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) 1- Göklerdeki ve yerdeki tüm varlıklar Allah'ı noksanlıklardan tenzih ederler ![]() ![]() 2- Göklerin ve yerin egemenliği O'nun tekelindedir ![]() ![]() ![]() 3- O hem ilktir hem sondur; hem açıktır hem gizlidir ![]() ![]() 4- O gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra Arş'a kuruldu ![]() ![]() ![]() ![]() 5- Göklerin ve yerin egemenliği O'nun tekelindedir ![]() ![]() 6- O geceyi gündüze, gündüzü de geceye dönüştürür ![]() ![]() Bu giriş, yüce Allah'ın aktif, etkileyici ve seçme nitelikleri ile yüklü, duygulandırıcı bir tanımlamadır ![]() ![]() Yüce Allah'ın seçkin sıfatlarını sıralayan bu duygulandırıcı giriş kalpleri kavrayarak sarsmakta, onları yakalayarak evrendeki canlı-cansız tüm varlıklar arasında gezdirmektedir ![]() ![]() "Göklerdeki ve yerdeki tüm varlıklar Allah'ı noksanlıklardan tenzih ederler ![]() ![]() Sureye başlarken Kur'an'ın gür sesi işte böyle yükseliyor ve evrenin her köşesi bu sese, yüce Allah'ı noksanlıklardan tenzih ederek cevap veriyor, göklerde ve yerdeki tüm varlıklar bu muhteşem koroya katılıyor ![]() ![]() Buayetin sözlerini yorumlamaya, açık anlamlarının gerisindeki esprileri irdelemeye gerek yok ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bilindiği gibi Kur'an'ın bir ayetinde "Ey dağlar o (Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sahabilerden Cabir'in bildirdiğine göre Peygamberimiz şöyle buyuruyor: "Mekke'de bir kaya var ![]() ![]() ![]() Öte yandan Hz ![]() ![]() "Bir keresinde Peygamberimiz ile birlikte Mekke'nin kenar semtlerinden birinde geziye çıkmıştık ![]() ![]() Bu arada sahabilerden Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu evrensel gerçeği dile getiren açık anlamlı ayetler çoktur ![]() "Göklerdeki ve yerdeki tüm varlıkların ve havada süzülen kuşların Allah'ı noksanlıklardan tenzih ettiklerini görmüyor musunuz? Bu varlıkların tümü, Allah'a nasıl dua edeceklerini, O'nu nasıl noksanlıklardan tenzih edeceklerini bilir ![]() "Göklerdeki ve yerdeki tüm varlıkların, güneşin, ayın, yıldızların, dağların, ağaçların, hayvanların ve çok sayıda insanın Allah'a secde ettiklerini, O'nun buyruğuna boyun eğdiklerini görmüyor musun?" (Hac suresi, 182) "Evrendeki her varlık, O'nu överek tesbih eder, fakat siz bu varlıkların tesbihlerini anlayamazsınız ![]() Kur'an kaynaklı olmayan nesnelerin yapısal özelliklerine ilişkin eski bilgilerimizle uyuşsunlar diye bu açık anlamlı ayetleri yorumlamaya kalkışmamalıyız ![]() ![]() Ayetin sonunu tekrar okuyalım: "O üstün iradelidir ve her işi yerinde yapar ![]() Öyleyse göklerdeki ve yerdeki tüm varlıkların O'nu noksanlıklardan tenzih etmesi, bu üstün iradesinin ve çarpıcı hikmetinin doğal bir sonucudur ![]() ![]() Yukardaki ayet insan kalbini coşturarak kendinden geçirmiş, göklerde ve yerde yüce yaratıcıyı noksanlıklardan tenzih eden varlıkların şenliğine götürmüştü ![]() ![]() "Göklerin ve yerin enginliği O'nun tekelindedir ![]() ![]() ![]() Göklerdeki ve yerdeki herşey göklerin ve yerin egemeni olan, egemenliğini hiç kimse ile paylaşmayan yüce Allah'ı noksanlıklardan tenzih eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Hayat" olgusu gerek mahiyeti gerek kaynağı açısından halâ bir sırdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "O'nun gücü herşeye yeter ![]() Cümlenin anlamı geneldir, hiçbir kayda, hiçbir sınırlamaya bağlı değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an bu gerçeğe son derece büyük önem verir; her fırsattan yararlanarak onu vurgular; her söz sırası geldikçe yüce Allah'ın dileğinin özgür olduğunu, kendi işleyişi de dahil olmak üzere hiçbir kaydın onu sınırlayamayacağını açıklar ![]() ![]() Mesela yüce Allah cennetliklere orada sürekli kalacaklarını vadettiği gibi cehennemliklere de cehennemde sürekli kalacaklarını bildirmiştir ![]() ![]() "Gökler ile yer durdukça, Rabb'inin dileği uyarınca cehennemlikler (ve cennetlikler) orada sürekli kalacaklardır ![]() Kur'an'ın neresinde söz sırası gelmiş ise bu vurgulama titizlikle yapılmıştır ![]() ![]() ![]() Bundan dolayı insan bu ayeti okurken yüce Allah'ın evren üzerindeki sınırsız ve ortaksız egemenliğini kalbine sindiriyor ![]() ![]() GÖRÜNTÜYÜ AŞABİLMEK İnsan varlığını dolup taşıran bu büyük gerçeğin coşkusundan ayılıp kendine gelir-gelmez bir sonraki ayetin dile getirdiği başka bir gerçekle yüzyüze geliyor ![]() ![]() "O hem ilktir hem sondur; hem açıktır hem de gizlidir ![]() ![]() O "ilk"tir, yani O'ndan önce olan hiçbir şey yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "O herşeyi bilir ![]() Herşeyi gerçek anlamda ve eksiksiz olarak bilir ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer bir kalp bu gerçeği iyice özümlerse yüce Allah dışında bu evrendeki nesneleri niye umursasın ki? Hiçbir şeyin varlığı ve gerçekliği olmadığına göre onlara niye önem versin ki? Hatta kalbin kendisi de bu "gölge" varlıklardan biri değil mi? O da varlığını o "büyük gerçek"ten almıyor mu? O halde evrendeki herşey gelip geçici birer kuruntu(vehim)dur ![]() ![]() ![]() Kalp bu gerçeği iyice özümleyince bu gerçeğin bir parçasına dönüşür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tasavvufçular bu büyük ve temel gerçeğe sarılmışlar, onun derinliklerine dalıp çıkmışlar, onun enginliklerinde çeşitli yollara koyulmuşlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EVRENSEL GERÇEKLER Bu büyük gerçek böylece dile getirildikten sonra bu gerçekten türeyen diğer evrensel gerçeklerin anlatılmasına geçiliyor ![]() "O gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra Arş'a kuruldu ![]() ![]() ![]() ![]() " Göklerin ve yerin egemenliği O'nun tekelindedir ![]() ![]() "O geceyi gündüze, gündüzü de geceye dönüştürür ![]() ![]() Bu ayetlerde şu gerçekler sıralanıyor: Yüce Allah gökleri ve yeri yarattı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu gerçekler o ilk gerçekten türemiştir, O'nun doğal uzantılarıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayette geçen "altı gün"ün ne olduğunu yüce Allah'tan başka hiç kimse bilemez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Arş" da öyle ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah'ın yaratıcılığını, mutlak egemenliğini ve geniş kapsamlı bilgisini vurgulayan bu tanınmanın arkasından insan kalbini etkilemeyi amaçlayan son derece çarpıcı bir tasvirle yüzyüze geliyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "O yeraltına giren ve oradan çıkan, gökten inen ve oradan yükselen herşeyi bilir ![]() Her an yeraltına sayısını ve türlerini yalnız yüce Allah'ın bildiği nice canlı ve cansız varlıklar giriyor ve her an yine sadece yüce Allah'ın türünü ve sayısını bildiği nice canlı ve cansız varlıklar yeryüzüne çıkıyor ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan kalbi gerek o dikkati ve gerekse bu uyanıklığı sırasında yüce Allah ile birlikte yaşıyor, yerinde dururken yüce Allah'ın egemenlik alanında geziye çıkıyor, evrenin engebelerini ve varlık aleminin köşelerini-bucaklarını bir yandan duyarlılık ve şeffaflıkla, öbür yandan ürperti, dehşet ve hayranlıkla dolaşıyor ![]() İnsan kalbi dikkat kesilmiş yeri ve gökleri izlerken bir sonraki ayet onu ansızın kendine döndürüyor, özünden tutuyor ![]() ![]() "Nerede olursanız O sizinle beraberdir ![]() Bu söz gerçek anlamında söyleniyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir sonraki ayette yüce Allah'ın göklere ve yer yüzüne egemen olduğu gerçeği ile bir kere daha yüzyüze geliyoruz ![]() ![]() "Göklerin ve yerin egemenliği O'nun tekelindedir ![]() ![]() Yukardaki ayette bu gerçek, yüce Allah'ın can vericiliği, öldürücülüğü ve sınırsız gücü ile bağlantılı olarak gündeme gelmişti ![]() ![]() ![]() Bu gerçeğin bilincine varmak, insan kalbini herhangi bir işin başında da sonunda da yüce Allah'tan başkasına yönelmekten korur, onu yüce Allah'tan başkasından birşey beklememeye sevkeder, bir iş yaparken sadece yüce Allah'ın denetimini hissetmesini sağlar, onu gizli-açık her davranışında yüce Allah'a erdirecek yolda tutar; hareketleri, duruşları, çarpıntıları ve fısıltıları bu amaca yönelik olur ![]() ![]() Surenin bu giriş bölümü, yüce Allah'ın sınırsız gücünü kanıtlayan zarif, esprili bir hareketle noktalanıyor ![]() ![]() "O geceyi gündüze, gündüzü de geceye dönüştürür ![]() ![]() Gecenin gündüze geçmesi ve gündüzün geceye geçmesi sürekli bir oluşum olduğu gibi aynı zamanda zarif, incelikli bir harekettir ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah'ın elinin sessiz bir hareketle geceyi gündüze, gündüzü de geceye dönüştürdüğüne ilişkin bilinç, insan kalbinde ince bir düşünce coşkusu ve uçarı bir duyarlılık uyandırır ![]() ![]() Surenin giriş bölümü, anlattığımız çarpıcı mesajları aracılığı ile insan kalbine direktif almaya hazırlıklı, ince bir duyarlılık kazandırıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Hadid Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Hadid Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )7- Allah'a ve peygambere inanınız ![]() ![]() ![]() 8- Peygamber sizi Allah'a inanmaya çağırdığı halde niçin O'na inanmıyorsunuz? Oysa o bu konuda sizden söz almıştı ![]() 9- O sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kulu Muhammed'e apaçık ayetler indiriyor ![]() ![]() 10- Niçin malınızı Allah yolunda harcamıyorsunuz? Oysa gökler ve yer Allah'a miras kalacaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Okuduğumuz ayetlerde yüce Allah, kendi yaratıkları olan kalplere sesleniyor ![]() ![]() ![]() ![]() İşte bundan dolayı yüce Allah, kalplere bu yolda yoğun mesajlar ve etkileyici uyarılar sunar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Surenin giriş bölümündeki güçlü, ardışık, köklü ve etkileyici mesajlar ölü kalpleri titretecek, taş gönülleri yumuşatarak pamuk gibi duyarlı hale getirecek nitelikte idi ![]() ![]() "Allah'a ve Peygamber'e inanınız ![]() ![]() Burada müslümanlara sesleniliyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böylece bu espri yüklü işaretle surenin girişinde yeralan evrensel gerçekler arasında bağ kuruluyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fakat Kur'an, bu hatırlatma ile, bu utanç duygusunu harekete geçirici uyarı ile, bu lütuf ve umut çağrışımı ile yetinmiyor ![]() ![]() ![]() "İçinizdeki iman edenleri ve hayır yolunda mal harcayanları büyük bir ödül bekliyor ![]() O halde bu cömert lütuf ve bağış karşısında kim iman etmekten ve malını harcamaktan geri durabilir? Fakat bu ilk dokunuşlarla yetinmiyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Peygamber sizi Allah'a inanmaya çağırdığı halde niçin O'na inanmıyorsunuz? Oysa O bu konuda sizden söz almıştı ![]() ![]() "O sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kulu Muhammed'e apaçık ayetler indiriyor ![]() ![]() Peygamberimiz aralarında olduğu halde onları gerçek anlamı ile iman etmekten alıkoyan nedir? Oysa onlar bu konuda Peygamberimize söz vermişler, O'na bağlı kalacaklarına dair yemin etmişlerdi ![]() ![]() Müminler arasında bulunan Peygamberimiz onlara yüce Allah'ın sözü ile sesleniyor, göğün çağrısını yöneltiyor, özel işleri ve kişisel problemleri konusunda yüce Allah ile aralarında bağ kuruyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunları doğrudan doğruya yüce Allah söylüyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet, bu ayrıcalık gerçekten o dönemi yaşamayanların kavrayamayacakları derecede büyük bir ayrıcalıktır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu mutlu çağda yaşama imkanını elde edememiş olanlar her iki ayrıcalığın da ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlayabilirler ![]() Nitekim Buharî'nin verdiği bilgiye göre birgün Peygamberimiz, sahabelere "Sizce hangi müminlerin imanı hayrete şayandır, en çok takdire değerdir?" diye sorar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz ne kadar doğru söylüyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra da imanın kamçılayıcı faktörlerinden, gerektirici sebeplerinden mal harcama konusuna geçiliyor, bu defa mal harcamanın gerekçeleri ve kamçılayıcı faktörleri tekrar vurgulanıyor ![]() "Niçin malınızı Allah yolunda harcamıyorsunuz? Oysa gökler ile yer Allah'a miras kalacaktır ![]() Bu ayet "Göklerin ve yerin egemenliğinin Allah'ın tekelinde olduğu ve her işin sonunda O'na döneceği" gerçeğini çağrıştıran bir işaret niteliğindedir ![]() ![]() ![]() ![]() Muhacirlerden ve Medine yerlilerinden oluşmuş bir avuçluk öncü müslüman gerek Mekke fethinden, gerekse Hudeybiye'de imzalanan ateşkes antlaşmasından önceki zor ve sıkışık günlerde ellerinden gelen bütün bedeni ve mali fedakârlıkları gözlerini kırpmadan yapmışlardı ![]() ![]() O zor günlerde yapılan bedeni ve malı fedakârlıklar içtendi, hiçbir maddi çıkar beklentisi ile gölgelenmedikleri gibi çok sayıdaki müslüman gözüne girmek gibi bir beklentiden de kaynaklanmıyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "İçinizden Mekke fethinden önce mal harcayanlar ve savaşanlar, daha sonra mal harcayanlar ve savaşanlarla bir değildirler ![]() ![]() İslam inancı ağır baskılar altındayken, taraftarları az sayıdayken; ufukta çıkar, mevki ve servet belirtileri yokken mal harcayanların ve savaşanların fedakârlıkları, güvenli günlere kavuşulduktan, yeni dinin taraftarları çoğaldıktan; zafer, üstünlük ve başarı elle tutulur yakınlığa geldikten sonra mal harcayanların ve savaşanların fedakârlıkları ile aynı değerde değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nitekim İmam-ı Ahmed'in Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Sahabilerimi bana bırakın, onlara ilişmeyin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Öte yandan Buharî'nin verdiği bilgiye göre Peygamberimiz şöyle buyuruyor: "Sahabilerime dil uzatmayın ![]() ![]() Bu iki grup müslüman mücahidin yüce Allah'ın terazisindeki değerleri belirlendikten sonra her iki gruba da ödüllerin en güzelinin verileceği açıklanıyor ![]() ![]() ![]() ![]() "Allah sizin neler yaptığınızı iyi bilir ![]() Bu açıklama, görünen davranışların ardındaki gizli niyetler alemine dikkatleri çeken kalpleri uyarıcı bir dokunuştur ![]() ![]() İMANA YÖNLENDİREN TEŞVİKLER Arkasından kalpleri iman etmeye ve Allah yolunda mal harcamaya özendiren yeni bir kampanya ile, biraz önceki teşvik unsurlarına eklenen yeni teşvik unsurları ile yüzyüze geliyoruz ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Hadid Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Hadid Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )11- Çıkar amacı gütmeksizin gönüllü olarak Allah'a borç verecek olan var mı? Allah ona verdiğini kat kat fazlası ile geri verir ![]() ![]() 12- O gün erkek-kadın bütün müminlerden çıkan nurun önleri ve sağ yanları yönünde ilerlediğini görürsün ![]() ![]() ![]() 13- O gün erkek-kadın bütün münafıklar, müminlere "bize doğru bakın da yüzünüzün nurundan ışık alalım"derler ![]() ![]() ![]() ![]() 14- Münafıklar, müminlere "Dünyada sizinle birlikte değil miydik?" diye seslenirler ![]() ![]() ![]() 15- bu gün ne sizden ve ne de kâfirlerden fidye kabul edilmez ![]() ![]() ![]() İlk ayette etkileyici ve duygulandırıcı bir seslenişle karşılaşıyoruz ![]() "Çıkar amacı gütmeksizin, gönüllü olarak Allah'a borç verecek olan var mı?" Bir müslümanın bütün fakirliğine ve zavallılığına rağmen yüce Allah'a borç verdiğini düşünmesi onu yerinden hoplatmaya, O'nun yolunda mal harcamaya atılmasını sağlamaya yeter ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah, müminlere bu duyguyu aşılamakla yetinmiyor ![]() ![]() "Allah ona verdiğini kat kat fazlası ile geri verir ![]() ![]() Sonra bu onurlandırıcı ödüllerin sahiplerine dağıtılacakları "gün"ün son derece görkemli bir sahnesinde müminlere bu onurlandırıcı ödülün ışık saçan bir tablosu sunuluyor ![]() Bu sahne gerek ana çizgileri ile gerek ayrıntıları ile kıyamet sahneleri arasında yeni ve orjinal bir sahnedir ![]() ![]() ![]() ![]() Fakat o ne? Onların önleri ve sağ yanları sıra okşayışı ve herşeyi delip geçebilen bir ışığın yayıldığını görüyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra, işte, yüce Allah'ın bu bahtiyar müminlere yönelik onurlandırıcı müjdesini kendi kulaklarımızla işitiyoruz: "Müjdeler olsun ki, altlarından ırmaklar akan ve içlerinde sürekli kalacağınız cennetler sizi bekliyor ![]() ![]() Fakat sahne, bu orjinal ve gönül okşayıcı görüntüyü sunmakla yetinmiyor ![]() ![]() ![]() ![]() "O gün erkek-kadın bütün münafıklar, müminlere Bize doğru bakın da yüzünüzün nurundan alalım' derler ![]() Çünkü mümin erkek ve kadınlar baktıkları tarafa o gönül okşayıcı ve engel tanımaz nuru yayıyorlar ![]() "Fakat onlara Geldiğiniz yere dönün de nuru orada arayın' diye seslenilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu konuşmaların hemen arkasından müminler ile münafıkların arasına perde geriliyor ![]() ![]() "Bu sırada aralarına kapısı olan bir duvar çekilir ![]() ![]() Anlaşılan bu duvar görmeyi engelliyor, ama sesin geçişini önlemiyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Arkasından müminler, sanki yapılan duruşmanın yetkili yargıçlarıymış gibi münafıklara gerçekleri hatırlatmayı ve kararlarını tebliğ etmeyi sürdürüyorlar ![]() "Bu gün ne sizden ve ne de kafirlerden fidye kabul edilmez ![]() ![]() ![]() ![]() Belki de bu ses yüceler aleminden geliyor, doğrudan doğruya yüce Allah'tır münafıklara bu tebligatı yapan ![]() Eğer bu sahneyi sanatsal uyum açısından gözden geçirirsek burada "nur" motifinin seçilişinin son derece anlamlı ve özel amaçlı olduğunu görürüz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmdi, hangi kalp kıyamet günü ortaya çıkacak olan bu nura sahip olmak için can atmaz? Hangi kalp bu duyguları alevlendirici ve derin etkili mesajlar karşısında Allah yolunda mal harcama çağrısına kulak asmaz? İşte Kur'an kalpleri böylesine ısrarlı ve sürekli vurgularla tedavi eder ![]() ![]() Surenin bundan sonra işleyeceğimiz ikinci bölümünde bu çağrılara devam edildiğini, aynı yöntemle ve aynı yolu izleyerek seslendirilen gönül yumuşatıcı mesajlara yenilerinin eklendiğini görüyoruz ![]() Bu bölüm, surenin ana konusunun devamıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bölüm yüce Allah'ın kendilerinin beklediği fedakârlık düzeyine henüz yükselmemiş olan müminlere yönelik yüksek sesli bir azarla başlıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu vurguyu, dikkatleri ahiret alemi üzerinde yoğunlaştırmayı amaçlayan ikinci bir vurgu izliyor ![]() ![]() ![]() ![]() Üçüncü bir vurguda ise dünya değerleri tümü ile yüce Allah'ın terazisinin bir kefesine konuyor, öbür kefeye de ahiret değerleri yerleştiriliyor ![]() ![]() Bu tartma işleminin sonucuna dayanarak yüce Allah müminleri ahiret değerleri konusunda aralarında yarışmaya çağırıyor ![]() ![]() Bunları izleyen bir dördüncü vurgu da müminler ahiretten dünyaya, içinde yaşadıkları somut hayatın olaylarına döndürülüyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() Bu vurguların arkasından, müminlere, insanları Allah'a çağırma davasının tarihinden bazı seçme örnekler sunuluyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bunlardan sonra bir de şu gerçek vurgulanıyor: Yüce Allah'ın bağışı ve lütfu yahudilerin ve hristiyanların tekelinde değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Böylece görülüyor ki, bu sure başından sonuna kadar birbirine geçmiş halkalardan oluşuyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Hadid Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Hadid Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )16- Allah'tan gelen öğütlerin ve O'nun indirdiği gerçeğin etkisi ile müminlerin kalplerinin yumuşayacağı, ürpereceği gün halâ gelmedi mi? Müminler daha önce kendilerine kutsal kitap verilenler gibi olmasınlar ![]() ![]() 17- Biliniz ki, Allah, ölmüş toprağa hayat verir ![]() ![]() İlk ayette yüce Allah'ın müminlere yönelttiği bir sitemle karşılaşıyoruz ![]() ![]() ![]() Fakat bu sitemde sevgi vardır, özendirme vardır, yüce Allah'ın ululuğunun bilincine varmayı kamçılama vardır ![]() ![]() ![]() "Allah'tan gelen öğütlerin ve O'nun indirdiği gerçeğin etkisi ile müminlerin kalplerinin yumuşayacağı, ürpereceği gün halâ gelmedi mi?" Görülüyor ki, bu ayette, müminlere bir yandan geç kaldılar diye sitem edilerek tempolarını hızlandırmaları istenirken bir yandan da geç kalmanın, görevi ağırdan almanın akibeti konusunda uyarı yöneltiliyor ![]() ![]() "Müminler, daha önce kendilerine kutsal kitap verilenler gibi olmasınlar ![]() ![]() Kalp katılaşmasını, mutlaka davranış bozukluğunun ve yoldan çıkmışlığın izleyeceğini iyi bilmek gerekir ![]() Gerçek şu ki, insan kalbi çok çabuk değişir, çabuk unutur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fakat kalbin ışığı söndü, dondu, karardı ve köreldi diye umutsuzluğa kapılmak doğru değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Size ayetlerimizi açıkladık ki, üzerlerinde düşünesiniz ![]() Bu duygulandırıcı vurguyu, o utandırıcı sitemi, şu hatırlatmayı ve uyarıcı Allah yolunda mal harcamaya ve fedakârlık yapmaya yönelik yeni bir özendirme izliyor ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Hadid Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Hadid Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )18- Sadaka veren erkekler ve kadınlar ile çıkar amacı gütmeksizin gönüllü olarak Allah'a borç verenler var ya, onlar verdiklerini kat kat fazlası ile geri alırlar, ayrıca kendilerine onurlandırıcı bir ödül verilir ![]() 19- Allah'a ve Peygambere inananlar var ya, onlar özü-sözü doğru olanlar ile şehitlerdir ![]() ![]() ![]() "Sadaka veren erkekler ve kadınlar" sadakalarını alanlara üstünlük taslamazlar ![]() ![]() ![]() Özü-sözü doğruların (sıddıkların) derecesi, Peygamberimizin hadislerinde açıklandığı gibi, yüksek bir derecedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Allah'a ve Peygambere inananlar var ya, onlar özü-sözü doğru olanlar ile şehitlerdir ![]() Bu kural islam dininin bir özelliğidir, bir ayrıcalığıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmam-ı Malik'in Safvan b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu iman etmeyi özendiren vurgudur ![]() ![]() " ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an'da şehitliğin üstün derecesi sık sık vurgulanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buharî ile Müslim'in aktardıkları bir hadiste Peygamberimiz şöyle buyuruyor: "Şehitlerin ruhları, cennetin içinde diledikleri gibi ![]() ![]() ![]() ![]() Buhari ile Müslim'in ve başka bazı hadis kaynaklarının sahabilerden Hz ![]() "Cennete giren hiç kimse, dünyadaki bütün nimetlerin kendisine verileceği vadedilse bile, dünyaya dönmek istemez ![]() ![]() ![]() Nitekim bu özendirici müjdeleri işiterek şehit olmanın Allah katındaki derecesinin ne kadar yüksek olduğunu öğrenen kimsenin gözünde hayat, önemini yitiriyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Elimizdeki bilgilere göre bu yiğit sahabinin adı Abir b ![]() ![]() Özü-sözü doğruların derecesinin öyle ve şehitlerin derecesinin böyle olduğu açıklanırken inkarcı kafirlerin acı sonu hakkında şu bilgi veriliyor ![]() "Ayetlerimizi yalanlayan kafirler ise cehennemliktirler ![]() Onurlandırıcı biçimde ağırlanmayı ve bol nimetleri bırakarak cehennemliklerden biri olmayı kim tercih eder? DÜNYA OYUN VE EĞLENCEDİR Bu bölümün beşinci vurgusu iman etme ve Allah yolunda malî ve bedenî fedakârlıkta bulunma çağrılarına ilişkin bir değerlendirme niteliğindedir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Hadid Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Hadid Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )20- Biliniz ki, dünya hayatı oyundan, eğlenceden, süs ve gösterişten, birbirinize karşı övünmeden, mal ve evladı çoğaltma yarışından ibarettir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dünya, kendi kriterlerine göre değerlendirildiğinde, kendi ölçüleri ile tartıldığında önemli bir değermiş gibi görülür, algılanır ![]() ![]() ![]() ![]() Evet oyun, eğlence, süs ve gösteriş, övünme ve sayıyı artırma yarışı ![]() ![]() ![]() "Bu hayat, ekini ve bitkisi çiftçisinin yüzünü güldüren bol yağmura benzer ![]() Ayetin orjinalinde geçen ve "kafir" sözcüğünün çoğulu olan "küffar" burada "çiftçiler" anlamında kullanılmıştır ![]() ![]() ![]() "Fakat bir süre bu bitki örtüsünün sarardığını görürsün ![]() Yani harman zamanının geldiğini görürsün ![]() ![]() "Arkasından da ot kırıntısına dönüşür ![]() olayı görüntüleyen filmin şeridi, gündelik hayatın gözlemlerinden alınmış bir canlı tablo ile, "ot kırıntısı" tablosu ile noktalanır ![]() Ahiretin niteliği ise bundan farklıdır ![]() ![]() "Ahirette ise bir yandan ağır bir azap, öbür yanda Allah'ın bağışlaması ve hoşnutluğu vardır ![]() Oradaki hayat, dünya hayatı gibi değildir, göz açıp kapayana kadar sona ermez ![]() ![]() ![]() "Dünya hayatı, aldatıcı bir hazdan başka bir şey değildir ![]() Bu haz, özünde gerçeklik taşımaz ![]() ![]() ![]() Kendini gerçeği aramaya adayan insan kalbi, bu değerlendirmenin gerçek olduğunu kavramakta gecikmez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu gerekçe ile müminler gerçek yarış alanında, yarışmaya değer bir amaç uğruna yarışmaya çağrılıyorlar ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Hadid Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Hadid Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )21- O halde Rabbinizin bağışlaması ve Allah ile Peygambere inananlar için hazırlanmış, gökle yer arası kadar genişliği olan cennet uğruna yarışınız ![]() ![]() ![]() Boyunlarını tutsaklık halkasından kurtararak oyun ve eğlence dünyasını çocuklara bırakan soylu kimselere yaraşan yarış oyun, eğlence, övünme ve sayısal artışlar elde etme alanlarında girişilecek yarış değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eski dönemlerde, yani evrenin ve uzayın uçsuz-bucaksız enginliğine ilişkin gerçeklerin henüz bilinmediği dönemlerde gerek bu ayeti gerekse buna yakın anlama gelen hadisleri mecaz anlamları ile yorumlamayı düşünenler olabilirdi ![]() ![]() Ama insanların ellerindeki küçük teleskopların evrenin sınırsız ve müthiş enginliğini ortaya koydukları günümüzde cennetin uçsuz-bucaksız genişliğine ve cennet köşklerine yıldızlara bakar gibi bakılacağına ilişkin açıklamalar, kesin ve gözlenebilir gerçekler haline gelmişlerdir ![]() ![]() ![]() Kim isterse cennetteki bu geniş "mülk"e erebilir ![]() ![]() ![]() "Bu Allah'ın dilediklerine verdiği bir lütfudur ![]() ![]() Yüce Allah'ın lütfu hiç kimsenin tekelinde, hiç kimsenin ambargosu altında değildir ![]() ![]() ![]() İnanan adam, mutlaka şu büyük evrenle ilişki halinde olması gerekir; vicdanını, bakışlarını, düşüncesini, idealini ve duygularını dünyanın dar ve küçük kalıpları içinde hapsetmemesi gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() Şu yeryüzünün ölçüleri ve tartıları, inançlı adamın vicdanında yer etmeye layık bir gerçeği temsil etmezler ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan dolayı büyük gerçeğin ufkunda, yeryüzünün basit realitesinin üstünde kalır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() VARLIK ALEMİNİ AŞABİLENLER Arkasından bu bölümün dördüncü vurgusu devreye giriyor ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Hadid Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Hadid Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )22- Gerek yeryüzünde görülen, gerekse başınıza gelen her musibet tarafımızdan yaratılmadan önce kesinlikle bir kitapta belirlenmiştir ![]() ![]() 23- Amaç, kaybettiklerinize üzülmemeniz ve O'nun size verdikleri yüzünden şımarmamanızdır ![]() ![]() 24- Bunlar hem kendileri cimrice davranırlar hem de başkalarına cimri olmayı önerirler ![]() ![]() Şu varlık alemi son derece ince bir plâna bağlıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Bu ayrıntılı planlama, Allah için kolay bir iştir ![]() İnsan büyük evren gerçeğini düşününce anlattığımız gerçeğin başka türlü olamayacağını kolayca anlar ![]() ![]() ![]() "Amaç kaybettiklerinize üzülmemeniz ve O'nun size verdikleri yüzünden şımarmamanızdır ![]() Ufuk genişliği, büyük varlık alemi ile ilişki içinde olmak, zaman boyutunun artı-eksi kutuplarını (ezel'i ve ebed'i) düşünebilmek, yüce Allah'ın bilgisinde planlanmış ve evrenin tasarısında değişmez bir yere konmuş olan olayları yerlerinde görmek; bütün bunlar gelip geçen olaylar karşısında insan vicdanına genişlik, yücelik, dayanıklılık ve direnç kazandırır; evrenin sürekli hareketine paralel biçimde hareket eden insan varlığı, bu süreç boyunca önüne çıkan olayları rahatlıkla değerlendirir ![]() Eğer insan kendini varlık aleminden ayrı düşünürse, olayları küçük varlığına yönelmiş, süpriz darbeler olarak algılarsa üzüntüye kapılır, kabına sığmaz olur ve o olayların oyuncağı olur ![]() ![]() ![]() ![]() Bu belki de çok az kimsenin tutturabileceği yüksek bir derecedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Allah kendini beğenmiş, şımarıkları sevmez ![]() ![]() Acaba herşeyin plana bağlı olduğu gerçeği ile şımarıklık ve kendini beğenmişlik arasında, sonra da şımarıklık ve kendini beğenmişlikle cimrilik ve cimriliği önerme arasında ne gibi bir bağ, ne gibi bir ilişki vardır? Bu bağ, bu ilişki şudur: Başına gelen herşeyin Allah'ın işi olduğunun bilincinde olan kimse üstünlük taslamaz, kazancı yüzünden şımarmaz, bunun yanısıra ne cimri olur ve ne de başkalarına eli sıkı olmayı önerir ![]() ![]() ![]() "Kim hayr yapmaktan kaçınırsa bilsin ki, Allah hiçbir şeye muhtaç değildir ve özü itibarı ile övgüye lâyıktır ![]() Kim hayır yolunda mal harcarsa kendisi için harcama yapmış olur ![]() ![]() ![]() ![]() TARİH SERAMONİSİ Şimdi de surenin son bölümü karşısındayız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Hadid Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Hadid Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )25- Biz Peygamberlerimizi kesin kanıtlarla gönderdik, insanlar arasında adil bir düzen kurulsun diye onlarla birlikte kitabı ve ölçüyü indirdik ![]() ![]() ![]() ![]() 26- Biz Nuh'u ve İbrahim'i peygamber olarak gönderdik ![]() ![]() ![]() 27- Onların arkasından ardarda diğer peygamberlerimizi gönderdik, bu arada Meryemoğlu İsa'yı da gönderdik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberlik misyonu özünde aynıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine aynı ayette peygamberlere kutsal kitabın yanısıra "ölçü"nün de indirildiği belirtiliyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kişisel arzuların savaşında, ihtirasların kasırgaları ortasında, kıskançlıkların ve bencilliklerin arenasında insanları sosyal kasırgalardan, zelzelelerden, bunalımlardan ve çalkantılardan koruyabilecek olan tek güvence, yüce Allah'ın peygamberlere indirdiği değişmez ölçülerdir ![]() Ortada mutlaka insanların her konuda başvuracakları değişmez bir ölçü sistemi olmalı ve insanlar bu ölçülerin terazisinde hakkı, adaleti ve kayırmacasız insafı bulabilmelidirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ayrıca büyük caydırıcılığı ve sertliği yanında insanlara yönelik birçok faydaları olan demiri indirdik ![]() ![]() Bu ayette "demiri indirdik" deyiminin bir başka benzeri "size sekiz hayvan çifti indirdik" ayetinde görülüyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah'ın indirdiği bu demir madeninde "büyük bir caydırıcılık ve sertlik vardır" ![]() ![]() ![]() ![]() "Böylece kimlerin görmedikleri halde Allah'ı ve Peygamberi destekleyeceklerini ortaya çıkarmak istedik ![]() Bu ifadede silahlı cihada işaret ediliyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Hiç kuşkusuz Allah, güçlü ve üstün iradelidir ![]() Peygamberlik misyonunun özü, kitabı ve değişmez ölçüleri bakımından bir olduğu açıklandıktan sonra şimdi de bu misyonun taşıyıcıları açısından da bir olduğu belirtiliyor ![]() ![]() ![]() ![]() "Biz Nuh'u ve İbrahim'i peygamber olarak gönderdik ![]() ![]() Bu soy ağacı iri-uzun gövdeli ve sık dallı tek bir ağaçtır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fakat bu peygamberliklere ve bu kutsal kitaplara muhatap olan insanlık kuşakları aynı şekilde özdeş ve homojen olamamışlardır ![]() "Onların soylarından türeyenlerin bir bölümü doğru yola bağlı kaldı, fakat çoğu yoldan çıktı ![]() Bu ifade peygamber tarihinin, bu ilahi çağrı akımının kısa bir özetidir ![]() Bu zincirin sonlarına doğru Hz ![]() "Onların arkasından ardarda diğer peygamberlerimizi gönderdik ![]() ![]() Yani Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi de Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi de Hz ![]() ![]() "Biz onlara aşırı sofuluğu farz kılmış-değildik ![]() ![]() Bu ayetin en çok benimsenen açıklaması şöyledir: Hristiyanlık tarihi boyunca görülen aşırı sofuluk geleneği, orjinal terimi ile "ruhbanlık" kurumu , Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fakat bu gelenek uygulamada amacından uzaklaştı, çoğunlukla birtakım ruhsuz törenlere ve biçimsel şenliklere dönüştü ![]() ![]() ![]() "Buna rağmen onun gereklerini yerine getirmediler ![]() ![]() Yüce Allah'ın insanların ne dış görünüşlerine ve biçimlerine ne de cafcaflı törenlerine ve yaldızlı üniformalarına bakar ![]() ![]() ![]() ![]() Bu hızlı çekimli tarihi gösteriyi müminlere yönelik son sesleniş izliyor ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Hadid Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Hadid Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )28- Ey müminler, Allah'tan korkunuz ve Peygambere inanınız ki, O size vereceği rahmeti ikiye katlasın, size yolunuzu aydınlatacak bir nur bağışlasın, günahlarınızı affetsin ![]() ![]() 29- Böylece yahudiler ile hristiyanlar bilsinler ki, Allah'ın lütfu kendi tekellerinde değildir ![]() ![]() ![]() Onlara yönelik seslenişin "Ey müminler" diye başlaması dikkat çekicidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yani size vereceği rahmet payını iki katına çıkarır ![]() ![]() ![]() ![]() "Size yolunuzu aydınlatacak bir nur bağışlasın ![]() Bu nur, yüce Allah'ın korkusunun bilincinde olan ve Peygamberine gerçek anlamda inananların kalplerine doğrudan sunacağı bir bağıştır ![]() ![]() ![]() ![]() "Günahlarınızı affetsin ![]() ![]() Çünkü insan ne olursa olsun, kendisine ne kadar nur bağışlanmış olursa olsun, insandır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet "Ey müminler, Allah'tan korkunuz ve Peygambere inanınız ki", Allah'ın size vereceği rahmetin iki katını elde edesiniz, yolda yürürken önünüzü aydınlatacak bir nura kavuşasınız ve eğer bir günah, bir hata işlerseniz, O rahmeti ile imdadınıza koşsun ![]() "Böylece yahudiler ile hristiyanlar bilsinler ki, Allah'ın lütfu kendi tekellerinde değildir ![]() ![]() Bilindiği gibi yahudiler ile hristiyanlar kendilerinin "Allah'ın seçilmiş halkı", "Allah'ın çocukları ve sevdikleri" olduklarını ileri sürüyorlar ve akılları sıra bu iddialarını perçinlemek için şöyle diyorlar: "Yahudi ya da hristiyan olunuz ki, doğru yolu bulasınız ![]() "Yahudilerden ve hristiyanlardan başka hiç kimse cennete giremeyecek ![]() İşte yüce Allah, yahudilerin bu asılsız kuruntularına karşılık müminleri rahmetini, cennetini, lütfunu ve bağışlamasını hakketmeye çağırıyor ![]() ![]() Müminleri Allah'ın rahmeti ve cenneti uğrunda yarışmaya çağıran, yüreklendirici bir teşviktir bu ![]() ![]() ![]() ![]() İmdi, bu sure insanların kalplerine nasıl seslenileceğini, onların etkileyici bir üslupla nasıl coşturulacaklarını gösteren bir Kur'an örneğidir ![]() ![]() ![]() Bu sure kalplerin yaratıcısının, Kur'an'ın indiricisinin ve bütün evreni bir plân uyarınca yaratanın verdiği kutsal bir derstir ![]() ![]() HADİD SURESİNİN SONU |
![]() |
![]() |
|