Prof. Dr. Sinsi
|
Hz. İbrahim'in Hayatı
Hz İbrahim'in Hayatı
1 Hz İbrahim hakkında genel bilgiler
Hz Îbrahim, Kur'ân-ı Kerim'de bildirilen peygamberlerdendir: «Kitap'ta İbrahim'i an Zira o, Sıtkı bütün bir peygamberdi» Ulu'l-Azm denilen peygamberlerin üçüncüsü olup Mezopotamya'daki Keldani kavmine gönderilmiştir Peygamberimiz Muhammed Mustafa (S A V )'dan sonra Allah katında insanların en üstünüdür, çünkü ileride göreceğimiz gibi Allah-ü Teâlâ'nın varlığını kendi akil ve mantığıyla bulmuştur Allah ona Halil'im (dostum) diye buyurdu Onun için «Hâlilu'r-Rahman» olarak zikredilir Kendisine on suhuf (sayfa) verildi Oğulları, İsmail ve İshak Aleyhisselam'dan ziyade soyundan daha birçok peygamber geldiği için «Ebü'l enbiya» (peygamberler babası) da denilmiştir Beni İsrail oğlu olan Hz İshak, Arap kavmi ise diğer oğlu Hz İsmail'den türemiştir Babasının Âzer'in mi, Târuh'un mu olup olması hakkında ihtilaf vardır Bir rivayete göre annesinin ismi Emile'dir Hz İbrahim peygamberimizin dedelerindendir 
2 Hz İbrahim'in Hayatı
2 1 Hz İbrahim'in yasadığı zaman ve mekan
İbrahim Aleyhisselam'ın nesebi Nuh Aleyhisselam'ın oğlu Sam'a dayanır Hz Nuh'un vefatı ile Hz İbrahim arasında iki peygamber (Hz Hud & Hz Sâlih) vardır Bu fâsıla (rivayete göre) 1143 senedir Hz Hud ile Hz İbrahim arasında da 630 yıllık bir fâsıla olduğu bildirilmiştir Doğum yeri Bâbil kentidir
2 2 İbrahim Aleyhisselam'ın babası
Allah-ü Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de : «İbrahim, babası Âzer'e  » buyurmaktadır Bu âyetten anlaşılacağı gibi Hz İbrahim'in babası Âzer isminde idi Ama, bazılarına göre İbrahim Aleyhisselam'ın babası -Kurân'da bildirilen- putperest Âzer değil, mü'min olan Târuh idi Bu görüşü destekleyenler arasında meşhurları Abdülhakim Arvâsî, Kadı Beydâvî ve Senâullah Dehlevî vardır, ama Şii'ler de bunu söylemektedirler Bir rivâyete göre Âzer Hz İbrahim'in - amcası olup - Târuh'un ölmesiyle Emile ile evlenip, Hz İbrahim'in üvey babası oldu Tefsir yönünden bunu böyle açıklamaktadırlar : En'am suresinin manası : «İbrahim, Âzer olan babasına dediği zaman» anlamındadır Böyle olmasaydı Kur'an-i Kerim'de «babası Âzer'e dediği zaman» demeyip, "Âzer'e dediği zaman" veya "babasına dediği zaman" demek yetişirdi Âzer, kendi babası olsaydı "babası" kelimesi fazla olurdu demektedirler Bir kanıt olarak Şua'ra suresinin 219 ayetini göstermektedirler Bu surede Allah «Secde edenler arasında dolaşmanı da görüyor» denilmektedir Buna göre Peygamberimizin sülâlesinde hiçbir putperest yoktur Bu görüşü reddedenlerse, ki bunlar arasında Taberî, Ebû Hayyan ve Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır vardır, açık olan âyete (En'am, 74) bir mâna verilmek istenmiştir demektedirler Mealine göre manalar değiştiği için anlamlar da değişir teorisini ileri sürmektedirler Konuya objektif bir yönle bakmak gerekirse, Âzer'in İbrahim Aleyhisselam'ın babası olmaması biraz daha mantıklıdır Sunu da belirtmek lâzım ki, bir üçüncü fikir vardır O da, İbrahim Aleyhisselam'ın babasının asil isminin Tarih veya Taruh olup sonradan - bir putun ismi olan - Âzer ismine değiştirmesi Bu da Nemrud'un onu puthânesi'nin nâzırı olarak tayin etmesinden sonra gerçekleşmiştir Ama kaynaklar bu düşünce hakkında bilgi vermiyorlar, onun için fazla dikkat etmemek gerekir Biz burada ilmi gerçekleri tartışmayacağımız için bunu burada noktalamak gerekir Bu ihtilafın çözümünü ancak Rahman, Rahim, Evvel, Âhir, Kebir, Aziz, Şâfî, Mâlik, Gafur, Nur, Adl, Hak, Hakem, Rauf, Şehîd, Veli, Kerim, Bari, Cebbar olan ALLAH bilir Âzer ayrıca put yapardı ve Nemrud'un yakınında bulunurdu Onun bir dediğini, iki etmezdi
2 2 Hz İbrahim'in doğumundan peygamberliğine kadar olan hayatı
2 2 1 Hz İbrahim'in doğumuna kadar vukuu bulan olaylar
Nemrud ve ona tâbi olanlar azgınlık ve Allah'a isyan içinde yasamakta idiler Bir gün Nemrud bir rüya gördü Bir rivayete göre, rüyasında gökyüzünde bir nurun parladığını, günesin, ayin ve yıldızların bu nurun ışığında kaybolduğunu gördü diğer bir rivayete göre ise, rüyasında bir kimsenin gelip tahtından kaldırıp kendini yere vurduğunu gördü Müneccimlere gördüğü rüyayı anlatıp tâbir ettirdi Bunlar "Yeni bir peygamber ve din gelecek, senin saltanatını temelinden yıkacak ! Ona göre tedbir almalısın" diye tâbir ettiler Nemrud bu isin tedbiri kolaydır deyip, " Bundan sonra kimse çocuk sâhibi olmayacak Hanımlardan uzak durulacak Doğan çocuklar, erkekse öldürülecek, kızsa bırakılacak" emrini verdi Bu suretle 100 000 mâsum bebeği öldürüldüğü nakledilmiştir 
2 2 2 doğumundan sonra
Bu sırada Hz İbrahim'in annesi hâmile idi Âzer'in durumunu bildiği için, onu doğuma yaklaşınca kendisinden uzaklaştırdı ve gizlice bir mağaraya gitti ve orda Hz İbrahim'i dünyaya getirdi Doğduktan sonra annesi onu emzirdi ve mağarayı kapatıp geri şehre döndü Âzer'e ," çocuk çok zayıf doğdu ve hemen öldü" dedi Bundan sonra mağaraya - gizlice -gelip İbrahim Aleyhisselam'ı emzirip geri eve dönerdi Rivâyetlere göre, Hz İbrahim mağarada 7, 13, 16 veya 17 yaşına kadar kaldı 
2 3 Hz İbrahim'in tebliği
2 3 1 Hz İbrahim'in Allah'ı araması
2 3 1 1 Hz İbrahim'in Allah'ı aramasından önceki durumu
Hz İbrahim'in imânî durumunu hakkında Kur'an-i Kerim bilgi vermektedir :«Andolsun biz İbrahim'e daha önce rüştünü vermiştik Biz onu iyi tanırdık» Buradaki rüştünü vermek peygamberlik, yahut İbrahim Aleyhisselam'ın risâletten önce sahip olduğu hidayet ve doğruluk manasına geldiği tefsirlerde bildirilmiştir Bu da gösteriyor ki, peygamberlik Hz İbrahim'e genç yasta verilmiş idi
2 3 1 2 İbrahim Aleyhisselam'ın tefekkür ile tevhidi bulması
İbrahim Aleyhisselam hakkında Allah-ü Teâlâ «Halil'im» demiştir Bu da onun Allah'ı arayıp bulmasındandır Bunun için Kur'an-i Kerim'de şunlar buyrulmustur : «Böylece biz, kesin iman edenler olması için İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk Gecenin karanlığı onu kaplayınca bir yıldız gördü, Rabbim budur, dedi yıldız batınca, batanları sevmem, dedi Ay'ı doğarken görünce, Rabbim budur, dedi O da batınca, Rabbim bana doğru yolu göstermezse elbette yoldan sapan topluluklardan olurum,dedi Güneş'i doğarken görünce de, Rabbim budur, zira daha büyük, dedi O da batınca, dedi ki : Ey kavmim ! Ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım» Bu olay resmi olarak bakılırsa Hz İbrahim'in peygamberlik başlangıcıdır Bundan sonra Hz İbrahim Bâbil kavmine Allah'ın emirlerini tebliğ etmeye başladı ve birçok delil gösterdi
2 3 1 3 İbrahim Aleyhisselam'ın putları kırması
Babil halkı Allah'ın yolundan saptığı için her sene putlar için âyin düzenlerdi Bu âyin'de bir yere toplanır bayram yapar ve sonra put haneye gider, putlara secde eder, sonra da evlerine dönerlerdi Böyle bir bayram günü, İbrahim Aleyhisselam put haneye girip, bir balta ile bütün küçük putları kirdi Baltayı da, en büyük putun boynuna astı ve oradan uzaklaştı Keldânîler put hâneye girince bütün putların kırıldığını gördüler ve bunu yapanı yakalayarak cezâlandırmak istediler Hz İbrahim'i getirip, bu isi sen mi yaptın dediler İbrahim Aleyhisselam «Kendisi dururken küçük putlara tapınılması istemediği için, boynunda asili olan büyük put yapmıştır İnanmazsanız kendisine sorunuz» buyurdu Onlar 'Putlar konuşamaz ki, sen onlara sor diyorsun' dediler Bunun üzerine İbrahim Aleyhisselam «O halde konuşamayan ve kendilerini kırılmaktan kurtaramayan putlara neden ibadet edersiniz ? Size ve taptığınız putlara yazıklar olsun» dedi , ama bu hiç bir fayda vermedi, çünkü onlar : «Dediler ki Biz, babalarımızı bunlara tapar kimseler bulduk»
2 3 2 İbrahim Aleyhisselam'ın ateşe atılması
İbrahim Aleyhisselam putları kırınca putperestler bu isin onun yaptığını anladılar ve ceza vermek üzere hapsettiler Durumu Nemrud'a bildirdiler
2 3 2 1 Hz İbrahim ve Nemrud
Rivayete göre Nemrud Hz İbrahim'in yaptığını duyunca onu yanına çağırdı O zaman insanlar Nemrud'a secde ederlerdi İbrahim Aleyhisselam secde etmeyince Nemrud " Niçin secde etmedin" diye sordu Hz İbrahim de: «Ben beni yaratan Allah-ü Teâlâ'dan ziyade secde etmem» buyurdu Nemrud " Seni yaratan kim ? " diye sorunca, İbrahim Aleyhisselam: «Benim Rabbim, dirilten ve öldüren Allah'tır» diye cevap verdi Nemrud, " ben de diriltirim" diyerek zindandan iki kişi getirtti Birini serbest bırakıp, birini öldürdü Güya böylece diriltmiş ve öldürmüş oldu Hz İbrahim bunun karşısında : «Benim Rabbim Güneş'i doğudan getirir, doğurtur Eğer gücün yetiyorsa sen de batı'dan doğdur» buyurunca Nemrud şaşırıp, âciz kaldı Bu husus Bakara suresinin 258 âyetinde bildirilmiştir Bu münazaranın vukuu bulduğu zaman hakkında iki rivayet vardır Birincisi, İbrahim Aleyhisselam putları kırınca onu yakalayıp hapsettiler Sonra ateşe atmak için hapisten çıkarıp , Nemrud'un yanına götürdüklerinde gerçekleşmiştir diğer rivayete göre insanlar arasında büyük bir kıtlık çıkmıştı Bundan dolayı insanlar yiyecek almak için Nemrud'a giderlerdi Nemrud her gelene, "Senin Rabbin kim ? " diye sorar ve "Benim Rabbim sensin" diyenlere gıda maddeleri verirdi Hz İbrahim yiyecek almaya gelip Nemrud ona bu soruyu sorunca İbrahim Aleyhisselam : «Benim Rabbim dirilten, hayat veren ve öldürendir» dedi ve böylece bu münazara vukuu buldu Bu olay'dan sonra Keldânîler Halilullah'a ceza vermek istediler ve onu ilk önce hapse attılar Sonra Nemrud onu ateşe atmaya karar verdi Rivayete göre bu fikri Nemrud'un aklına Hênun adında biri getirdi ve Allah onu sonra yerin dibine batırdı
2 3 2 2 Nemrud hakkında bilgiler
Burada Nemrud hakkında bazı bilgilere değinmek istiyorum çünkü bir Müslüman için önemli olan düşmanlarını iyi bilmesi Nemrud da vahşi bir düşmandır Nemrud gaddar ve zâlim bir hükümdardı Bir rivayete göre Nemrud onun hakiki ismi değil, - firavun - gibi bir unvandı Nemrud çocukken burnuna bir yılan yavrusu kaçmış, bu yüzden son derece çirkinleşmişti babası bile tahammül edememiş ve öldürmeye karar vermiş Fakat annesinin yalvarması üzerine, onu bir çobana teslim etmiş , çoban da, onun çirkin yüzüne bakmaya dayanamadığından, onu dağ başında bırakmış, dağda Nemrud isminde bir dişi kaplan, çocuğu emzirerek, onun yaşamasına sebep olmuştur İsmi (Nemrud) bu kaplandan gelmektedir babası öldükten sonra hükümdarlığa gecen Nemrud, kendisini ilah zannediyor ve bütün halkın kendisine tapmasını istiyordu 
2 3 2 3 Ateş'in Halilullah'a yakmaması
İbrahim Aleyhisselam'ın ateşe atılması kararlaştırıldıktan sonra odun toplanıyor ve kocaman bir ateş yakılıyor Problem Halilullah'a ateşe atmakta Rivayete göre İblis insan sekline girip Nemrud'a mancınık kullanmasını tavsiye ediyor Kurân'da : «Onun (İbrahim) için bir bina yapın ve derhal onu ateşe atin ! dediler» buyrulmustur Bir bina (mancınık) yapılıp oradan İbrahim Aleyhisselam ateşe atılınca, ateş bir gül bahçesi oluyor diğer bir rivayete göre içi balık dolu bir havuz oluyor ateş Ve böylece ateş Halilürrahman'ı yakmıyor Bu kurtarma olayı Kur'an-i Kerim'in Enbiya suresinde bildirilmiştir : «Ey ateş ! İbrahim için serinlik ve esenlik ol» dedik Böylece ona bir tuzak kurmak istediler, fakat biz onları, daha çok hüsrana uğrayanlar durumuna soktuk» Bugün Şanlı Urfa'da «Ayn-i Zelika» veya «Halilürrahman» isminde 50x30 m boylarında bir havuz vardır Buranın Hz İbrahim'in ateşe atıldığı yer olduğu, balıkların odunlardan meydana geldiği iddia olunmakta ve kimse bu balıklara dokunmamaktadır Tevrat'ta bu ateş olayı hakkında -İbrahim peygamberin Yahudilerin soyunun babaları kabul edildiği halde - bir bilgi yoktur
2 4 İbrahim peygamberin Bâbil'i terk etmesi
Kur'an-i Kerim'de buyruluyor ki : «(Oradan kurtulan İbrahim: ) Ben Rabbime gidiyorum O bana doğru yolu gösterecek» Böylece Hz İbrahim küfür diyârından hicret ederek Sam'a gidiyor Hicret ederken de, «Ey Rabbimiz, ancak sana tevekkül ettik ve (itaatle) sana yöneldik ve ahrette de dönüşümüz ancak sanadır» diye dua ettikleri Mümtehine suresinin 4 ayetinde bildirilmiştir Başka bir rivayete göre Harran'a (Filistin) gittiği rivayet edilir 
2 5 İbrahim Aleyhisselam Mısır'da
İbrahim Aleyhisselam oradan sonra zevcesi Hz Sâre ile birlikte Mısır'a gitti Rivayete göre o sıralarda 38 yaşında idi O zamanın Firavunu çok zâlim ve cebbâr, Sinan bin Ulvân isimli, Dahhâk'ın kardeşi olan pek kibirli birisiydi Firavun güzel kadınlardan çok hoşlanırdı ve güzel bir kadın gördü mü hemen onu ne pahasına olursa olsun Haremine alırdı Kadının kocası varsa onu öldürürdü Hz Sâre çok güzel bir kadın olduğu için, Firavun veya Melik İbrahim Aleyhisselam'a zevcesinin kim olduğu hakkında sorunca İbrahim Aleyhisselam Firavun'un Hz Sâre'ye musallat olmasını engellemek için din bakımından kardeşi olduğuna niyet ederek : «Kız kardeşimdir» dedi Pek zâlim olan bu hükümdar, Sâre hatunu almak isteyip sarayına çağırttı Fakat musallat olmak isteyince nefesi kesilip, elleri, ayakları tutmaz oldu Yere yıkılarak debelenmeye başladı Allah-ü Teâlâ Hz Sâre'yi Firavun'un şerrinden koruyup musallat olmasını engelledi Hükümdar bu durum karşısında korkusundan Hz İbrahim'in zevcesini ona geri yolladı Hz Sâre'ye yaklaşınca onu cin zannettiğinden, yanına bir de Hâcer isimli bir câriye verdi Böylece bundan kurtulacağını zannetti Bu olay Ebû Hureyre'nin bildirdiği Hadis ile bildirilmiştir (Bknz Buhârî, Müslim) Tevrat'ta da bu olayın böyle - küçük modifikasyonlarla - gerçekleştiği yazmaktadır Bundan sonra Halilürrahman Mısır'ı terk edip geri Filistin'e dönüp Sebu' isimli yere yerleşiyor 
2 6 Hz İsmail
İbrahim Aleyhisselam'ın Hz Sâre'den çocukları olmuyordu Yaşları da gittikçe ilerliyordu İbrahim Aleyhisselam Bâbil'den ayrılırken: «Rabbim ! Bana sâlihlerden olacak bir evlat ver, dedi» diye niyazda bulundu Hz Sâre de bunu çok istiyordu, ama çocuğu olmuyordu Firavun'un kendisine verdiği câriyesi Hz Hâcer'i azat edip İbrahim Aleyhisselam'a evlenmesi için verdi ve Hz İbrahim Hz Hâcer ile evlendi Bu evlilikten Hz İsmail doğdu Muhammed Aleyhisselam'ın (s a v ) nuru Hz İsmail'in alnında intikal etti İbrahim Aleyhisselam onu çok sever ve yanından ayırmazdı Hz Sâre nurun kendisine intikal edeceğini umuyordu Bu sebeple Hz Hâcer'e karşı kalbi gayret hâsıl oldu Ve bir gün İbrahim Aleyhisselam'dan Hz Hâcer ile Hz İsmail'i başka bir yere götürüp bırakmasını istedi Allah'ın emriyle Halilullah bu isteği yerine getirdi ve Hacer hatun ile İsmail Aleyhisselam'ı (s a v ) alıp Mekke'ye götürdü ve onları orada bıraktı
2 7 Misafir melekler
2 7 1 Meleklerin müjdesi
İbrahim peygamber yaşı gittikçe ilerliyordu Bu sırada melekler gelip İbrahim Aleyhisselam'a bir oğlunun doğacağını müjdelediler : «Hem o kullara, İbrahim'in misafirlerinden haber ver Hani melekler, İbrahim'in yanına girdikleri zaman, "selam" demişler, İbrahim de onlara: "Biz sizden korkuyoruz" demişti Melekler: "Korkma ! Gerçekten biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz" dediler» Rivayete o sırada Hz İbrahim 120 ve Hz Sâre de 99 yaşında idi Müjdeyi vermek üzere gelen melekler gayet güler yüzlü birer´genç suretinde İbrahim Aleyhisselam'ın karşısına çıktılar Bunların Cebrail (A S ), Mikail (A S ) ve İsrafil (A S ) olduğu İbn-i Abbas'tan rivayet edilmiştir Cebrail Aleyhisselam ile birlikte 7 veya 9, veya 10 bir yahut da 12 meleğin bulunduğu rivayet edilmiştir Melekler bu müjdeyi verdikten sonra Lut kavmini helak etmeye gittiler (geniş malumat için Bknz «Hz Lut») Melekler, "Selamün aleyke" deyince İbrahim Aleyhisselam "Aleyküm selam" diyerek mukabelede bulundu onları evinde en iyi yere oturttuktan sonra ikram etmek üzere hemen bir buzağı getirdi Misafirlerine ikram etti ise de onlar yemedi Bundan dolayı Hz İbrahim'in kalbine biraz şüphe düştü O zamanın âdetine göre bir eve misafir gelip, ikram edilenden bir şey yerse ondan emin olunurdu; misafir bir şey yemezse onun zarar vermek için geldiği hükmedilirdi İbrahim Aleyhisselam tekrar melekleri davet edince, onlar "Biz yemeğin ücretini vermeden yemeyiz" dediler Hz İbrahim "Bedelini verin de yiyin Bu yemeğin bir ücreti var diye karşılık verdi Melekler bu ücreti sorunca, Hz İbrahim: «Bismillah ,demek Sonunda da Elhamdülillah, demektir» dedi Bunun üzerine Hz Cebrail, Mikail Aleyhisselam bakarak : «Bu zât, Allah-ü Teâlâ'nın dost edinmesine lâyık bir kimsedir» buyurdu Bu sırada Hz Sâre perde arkasında duruyordu Meleklerin müjdesi üzerine: «(İbrahim'in karisi:) Olacak şey değil ! Ben bir kocakarı, bu kocam da bir ihtiyar iken çocuk mu doğuracağım ? Bu gerçekten şaşılacak şey ! dedi» dedi Âyet-i kerimede onun için «Dâhiket» buyrulmustur Bu kelime hem gülmek, hem de hayız oldu manasına gelmektedir Cumhur'a göre gülme manasında kullanılırsa da İkrime ve Mücahit'e göre hayız oldu anlamındadır bu kelime ayrıca gülmesi hakkında da değişik rivayetler vardır Meleklerin korkma demesi üzerine İbrahim Aleyhisselam'ın korkusunun gitmesi için gülmüştür Bir başka rivayete göre İshak Aleyhisselam'ın müjde verilmesi hakkında ellerini yüzüne kapayıp gülmüştür çünkü kendisi çok yaşlanmıştı ve bir çocuk doğurmanın ihtimali sıfırdı o yasta Hz İbrahim de yukarıda belirttiğimiz gibi 120 yaşına gelmişti diğer bir rivayete göre, ellerini yüzüne kapaması, yaşlılığında hayız görmesinden ve bunun farkına varmayıp hâyası sebebiyle utanmasından ileri geldiği bildirilmiştir Hz Sâre'nin bu sözlerine karşılık melekler " Sen Allah-ü Teâlâ'nın emrine mi, takdirine mi şaşıyorsun" dediler ve İbrahim Aleyhisselam'ın çıkıp Lut kavmi'nin ikamet ettiği yere gittiler Yahudiler İbrahim Aleyhisselam'ın misafirleri hakkında başka bir beyânat vermektedirler Onlara göre Hz İbrahim'e melekler değil, bizzat - tövbe hâşâ - Allah gelmiştir yanına da bazı melekler almış, güya Ve onlara göre misafirler Hz İbrahim ile beraber yemek yemişler
2 7 2 İshak Aleyhisselam'ın doğumu
Meleklerin haberinden 1 sene sonra Hz İshak doğdu
2 8 Hz İbrahim'in Mekke'ye yolculuğu
2 8 1 İbrahim Aleyhisselam Mekke'de
İsmail Aleyhisselam büyüyüp gençlik cağına girmişti Cürhümiler'den Arapça öğrenmiş ve onlar arasında yüksek makama erişmişti O Cürhümiler'den bir kız ile evlendi Bu sırada ise Hâcer Aleyhisselam vefat etmişti O sırada Hâcer hatun 99 yaşında idi ve Kâbe'nin bitişiğinde bir yer olan ve Hicr denilen yere defnedildi İbrahim Aleyhisselam bir gün oğlunu ziyaret etmek üzere Sam'dan Mekke'ye doğru yola çıktı Hz İsmail'in evine varınca oğlu yiyecek temin etmek için evde yoktu İbrahim Aleyhisselam Hz İsmail'in hanımından mali durumlarını sorunca, hanimi hallerinden şikâyetçi oldu Giderken de oğluna söylemesi için tembihte bulundu: " Kocan geldiğinde benden selam söyle, kapısının eşiğini değiştirsin" ve oradan ayrıldı ve evine geri döndü İsmail Aleyhisselam eve gelip bunu duyunca, olayı anladı ve hanımından ayrıldı Başka bir kadınla evlendi İbrahim Aleyhisselam bir müddet sonra Mekke'ye yine gidince oğlu yine evde bulunmuyordu Bu sefer Hz İsmail'in hanımına ayni soruyu sordu O da cevaben: " Biz hayır ve saadet içindeyiz " dedi Ne yiyip içtiklerini sorunca da, "Et yiyip, zemzem içiyoruz" dedi Bunun üzerine Halilullah: "Yâ Rabbi! Bunların etlerini ve sularını mübarek kil, bereket ihsân eyle " diye dua etti ve oradan geri Sam'a döndü İbn-i Abbas'ın rivayet ettiği bir hadiste Peygamberimiz (s a v ) buyurdu ki:«İbrahim (A S ) zamanında Mekke civârında hububat bilinmiyordu Av etiyle gıdalanılırdı Eğer o zaman hububat mâlum olsaydı, İbrahim (A S ) hububat hakkında dua ederdi» İbn-i Abbas bu Hadis hakkında buyurdu ki: " İbrahim Aleyhisselam'ın bu duasının bereketiyle Mekke sıcak olmasına rağmen, et ile su, burada diğer yerlere nazaran insanlara daha faydalıdır " 
2 8 2 Kâbe'nin inşası
Günlerden bir günde Allah-ü Teâlâ, haliline Kâbe-i Muazzama'yı yapmasını emretti Kâbe'nin inşası hakkında iki rivayet vardır : Melekler Allah-i Zîşân'ın emriyle binâ ettiler; Adem Aleyhisselam melekler ile birlikte inşa etti Bunun üzerine İbrahim Aleyhisselam yeniden Mekke'ye doğru yola çıktı Mekke'de oğlu İsmail Aleyhisselam'ı zemzem kuyusu başında buldu Allah'ın emrini ona da söyledi ve İsmail Aleyhisselam ona yardim edeceğini ekledi Kâbe'nin nereye yapacağını bilmediği için, bir rivayete göre Cebrail Aleyhisselam Kâbe'nin su andaki yerini gösterdi İlk önce temeli kazmaya başladılar ve Adem Aleyhisselam zamanındaki temeli buldular Ayni temel üzerine Kâbe'yi inşa ettiler Hz İbrahim oğlunun getirdiği taslarla, Cebrail Aleyhisselam'ın târifine uyarak Kâbe'yi yapıyordu Nihayet Kâbe'nin duvarları yükseldi ve yukarıya tas yetişemez oldu Bundan dolayı büyük bir tas getirdiler ve İbrahim Aleyhisselam bu tasa basarak duvar örmeye başladı Mübarek ayağının izi çıkan bu tasa da Makâm-i İbrahim denilir Kâbe de tavaf namazı bu taşın bulunduğu yer olan Makâm-ı İbrahim'de kılınır Kâbe tamamlanınca, İbrahim Aleyhisselam oğluna: " Ey İsmail ! İyi bir tas getir ki, hacılara işaret olsun" buyurdu İsmail Aleyhisselam bir tas getirdi ise de Hz İbrahim daha iyi bir tas istedi Bunun üzerine, Ebû Kubeys dağından: " Cebrail Aleyhisselam tûfanda bana bir tas emanet etti Gel onu al ! " diye bir ses işitti Hemen Ebû Kubeys dağından Hacer-ül-esved taşı alınıp, Kâbe'deki yerine kondu Kâbe inşa edildikten sonra İbrahim Aleyhisselam, Allah'ın: «İnsanlar arasında haccı ilân et ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen yorgun argın develer üzerinde (  ) tavaf için Kâbe'ye gelsinler» emriyle, yüzünü Yemen tarafına çevirip: " Ey insanlar ! Allah-ü Teâlâ bir ev bina ettirdi ve bu evi ziyaret etmenizi emretti Geliniz, Kâbe'yi ziyaret ediniz " diye seslendi Allah-ü Teâlâ da sesini bütün dünyaya duyurdu İnsanlar bu sesi duyunca: «Lebbeyk Allâhümme Lebbeyk " diye cevap verdiler O zaman, ana rahminde ve baba sulbünde olan ne kadar hacca gidecek varsa «Lebbeyk» dediler Bir defa gidecek olan bir kere, iki defa gidecek olan iki kere ve daha fazla gidecek miktarına göre cevap verdiler Kâbe'nin inşasından sonra İbrahim Aleyhisselam Sam'a dönüyor ve bütün aile efrâdını alıp Hac ediyor
2 8 3 Kâbe hakkında bilgiler
Kâbe-i Muazzama, Mescid-i Haram'ın ortasında, dört köse tastan bir oda olup, 17 m yüksekliktedir Kuzey duvarı 8,8 m, güney duvarı 7 m, doğu duvarı 11,9 m, bati duvarı da 12,8 m genişliktedir doğu ve güney duvarları arasındaki kösede Hâcer-ül-esved taşı bulunmaktadır Kâbe'nin doğu duvarında bir kapı vardır kapı yerden 1,7 m yükseklikte, eni 1,7 m ve boyu 2,7 metredir Kâbe'nin dört kösesine Rükn denir Sam'a doğru olana Rükn-i Sâmi, Bağdat'a olana Rükn-i Irâkî, Yemen tarafına olana Rükn-i Yemânî ve dördüncü köseye de Rükn-i Hacer-ül-esved denir 
2 9 Hz İbrahim Aleyhisselam'ın duası
2 9 1 İbrahim Aleyhisselam'ın iki duası
2 9 1 1 Halilullah'ın Kurân'daki duası
Kâbe'yi tamamladıktan sonra İbrahim Aleyhisselam'ın dua ettiği Kur'an-i Kerim'de zikredilmektedir :«Hatırla ki İbrahim söyle demişti: Rabbim ! Bu şehri (Mekke'yi) emniyetli kil, beni ve oğullarını putlara tapmaktan uzak tut çünkü onlar (putlar) insanların birçoğunun sapmasına sebep oldular, Rabbim Simdi kim bana uyarsa o bendendir Kim de bana karşı gelirse, artık sen gerçekten çok bağışlayan, pek esirgeyensin Ey Rabbimiz! Ey sâhibimiz! namazı dosdoğru kılmaları için ben, neslimden bir kısmini senin Beyt-i Harem'inin (Kâbe'nin) yanında, ziraat yapılmayan bir vâdiye yerleştirdim artık sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini olara meyledici kil ve meyvelerden bunlara rızık ver! Umulur ki bu nimetlere şükrederler Ey Rabbimiz! Şüphesiz ki sen bizim gizleyeceğimizi de açıklayacağımızı da bilirsin çünkü ne yerde ne de gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz İhtiyar halimde bana İsmail'i ve İshak'ı lütfeden Allah'a hamdolsun! Şüphesiz Rabbim duayı işitendir Ey Rabbim! Beni soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle; ey Rabbimiz! duamı kabul et! Ey Rabbimiz! (Amellerin) hesap olunacağı gün beni, ana-babamı ve müminleri bağışla !»
2 9 1 2 Hz İbrahim'in ikinci duası
İbrahim Aleyhisselam'ın diğer duası hakkında da İmam-i Gâzâli mâlumat veriyor: " İbrahim Aleyhisselam sabahladığı vakit söyle buyuruyordu: «Ey Allah'ım Bugün, yepyeni bir yaratılıştır Binâenaleyh bugünü tâatinle benim için aç, mağfiret ve rızanla kapat! Bugün de bana nezrinde kabul olunacak haseneyi ihsan eyle O haseneyi geliştir ve benim için onu kat kat artır Ve bugünde islemiş olduğum günahları benim için affeyle çünkü bolca affeden ve her nimeti kullarına ihsanda bulunan, kullarını şiddetle seven, daha istemeden evvel onların isteklerini bilip takdir eden sensi» Râvi diyor ki: Bir kimse Hz İbrahim'in duâsıyla sabahladığı takdirde o günün şükrünü edâ etmiş sayılır 
2 9 2 İbrahim Aleyhisselam'ın babası için duası
Kur'an-i Kerim'den bize nakledildiğine göre İbrahim peygamber babası için Allah tarafından istiğfâr dilemiştir Mucizât-i Kur'an-iyenin Teybe suresinin -113 âyetin mukabili olarak - 114 âyetinde: «İbrahim'in babası için af dilemesi, sadece ona verdiği sözden dolayı idi Ne var ki, onun Allah'ın düşmanı olduğu kendisine belli olunca, ondan uzaklaştı Şüphesiz ki İbrahim çok yumuşak huylu ve pek sabırlı idi» İbrahim Aleyhisselam babasına kendisinin affı için Allah'a dua edeceğine dair söz vermiş ve onun Allah tarafından affını dilemişti Fakat babasının Allah düşmanı olduğunu anlayınca dua etmeyi bıraktı Peygamberimiz (S A V ) de amcası Ebû Tâlip için Allah'tan mağfiret dilemek istemiş, bunun üzerine Teybe sure-i şerif'in 113 âyeti inmişti
3 Halilullah'ın vefatı
Hz Sâre yaşında ölmüştü Allah'ın dostu da Kudüs'te ikâmet etmekteydi Bir gün evden gelince evinde birisinin olduğunu gördü Bu misafir Azrail Aleyhisselam idi İbrahim Aleyhisselam :'Seni içeriye kim bıraktı' dedi O da:'Buranın sahibi' diye cevap verince, Halilullah:'Buranın sâhibi benim ve ben seni içeriye bırakmadım' dedi Azrail Aleyhisselam'ın: 'Beni buraya buranın ve her şeyin sahibi bıraktı' demesi üzerine İbrahim Aleyhisselam bu misafirin bir melek olduğunu anladı Kimsin diye sordu ve Azrâil Aleyhisselam'ın olduğunu öğrendi İbrahim Aleyhisselam ona: "Ziyârete mi geldin ? Ruhumu almaya mi ?" buyurdu "Eğer izin verirsen ruhunu almaya!" diye cevap verdi Hz İbrahim de : "Dost dostun canini alır mi ?" deyince, "Yâ İbrahim bunu Allah'a sorayım" buyurdu Azrâil Aleyhisselam hemen gidip geldi ve Allah-ü Teâlâ: " Dost dosta kavuşmak istemez mi ?" buyurdu dedi Halilullah bunu işitince: "Çabuk gel kardeşim, hemen canimi cânâna kavuştur, benim için bundan daha büyük bir müjde olamaz" buyurdu ve ruhunu teslim etti İbrahim Aleyhisselam Kudüs civârında Harun kasabasında bir mağaraya defin edildi Bu kasaba Halilürrahman olarak bilinmektedir En meşhur camisi de «Halilürrahman» camisidir Su anda İsrail oğullarının elinde bulunup Hebron olarak bilinmektedir
|