![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )Fizilal-il Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) 1- Sad, zikir sahibi, şanlı Kur'an'a and olsun ki ![]() 2- İnkâr edenler bir gurur ve ayrılık içindedirler ![]() 3- Onlardan önce nice nesilleri helak ettik de feryad ettiler ![]() ![]() Bu bir harftir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Sad, zikir sahibi şanlı Kur'an'a andolsun ki ![]() Kur'an-ı Kerim hukuki yasamaları, kıssaları ve ahlâki öğütleri içerdiği gibi, zikri de kapsamaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "İnkâr edenler bir gurur ve ayrılık içindedirler ![]() İfadedeki bu ani değişiklik, dikkatleri üzerine çekmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karşı büyüklük taslamaları ve zorluk çıkarmaları arasındaki farklılığa yöneltmektedir ![]() Büyüklük taslama ve zorluk çıkarmaları dile getirildikten sonra kendileri gibi ilahi mesajı yalan sayan, büyüklük taslayan, işi yokuşa süren önceki milletlerin yıkılış ve yok oluş sayfasına yer veriliyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Onlardan önce, nice nesilleri helak ettikte feryat ettiler ![]() ![]() Umulur ki, onlar bu manzara ile karşılaştıklarında gururlarından, böbürlenmelerinden vazgeçerler, zorluk çıkarmadan dönüş yaparlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müşriklerin nasıl bir üstünlük tasladıklarını, işi nasıl zora koştuklarını, detaylı olarak vermeden, onların kalplerini bu şekilde titretiyor ve bu şekilde ağır baskı ve etki altına alıyor ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )4- Aralarından bir uyarıcı gelmesine şaşırdılar ![]() ![]() 5- Tanrıları bir tek tanrı mı yapıyor? Bu, cidden tuhaf bir şeydir ![]() 6- Onlardan ileri gelenler; "yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin, sizden istenen şüphesiz budur ![]() 7- Biz bunun söylediğini babalarımızın bağlı olduğu son dinde de işitmedik ![]() ![]() İşte üstünlük taslama budur: "Kur'an aramızda O'na mı indirilmeliydi?" Zorluk çıkarmaları ise şudur: "Tanrıları bir tek tanrı mı yapıyor?" "Biz bunun söylediğini babalarımızın bağlı olduğu son dinde de işitmedik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberin, bir insan olmasına akıl erdirememe hikâyesi çok eskidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Aralarından bir uyarıcı gelmesine şaşırdılar ![]() Halbuki akla ve mantığa en uygun, en yatkın şey, uyarıcının (peygamberin) insanlardan olmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Kendisi de insanlardan biri iken, insanların arasında yaşayan, pratik hayatı ile onlara örnek olan, insanların, onun hayatını örnek almalarını sağlayan bir insan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kendilerinden bir insan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ne yazık ki, olması en uygun ve en zorunlu olan şey, sürekli olarak hayret konusu, kabul etmemenin ekseni ve yalan saymanın ana gerekçesi yapılmıştır! Zira onlar peygamberin insanlar arasından seçilmesinin hikmetini bir türlü kavrayamadıkları gibi, peygamberliğin temel özelliklerine ilişkin düşüncelerinde de yanılgıya düşmüşlerdir ![]() ![]() Ne var ki, yüce Allah özellikle, bu son peygamberlik ile insanlığın gerçekliği olan, tertemiz bir hayat yaşamasını dilemiştir ![]() ![]() "İnkârcılar: Bu yalancı bir sihirbazdır' dediler ![]() Onlar, yüce Allah'ın kendilerinden bir adama vahiy göndermesini imkânsız gördükleri için böyle söylediler ![]() ![]() ![]() Şüphe götürmeyen bir gerçektir ki, Kureyş'in ileri gelenleri gerçek anlamda tanıdıkları Abdullah'ın oğlu Muhammed'e -salât ve selâm üzerine olsun- "Bu bir sihirbazdır" "Bu bir yalancıdır" gibi yakıştırmalarda bulunurken, kendileri bir an dahi bu söylediklerinin doğruluğuna inanmamışladır! Bu gölgeleme, saptırma ve ileri gelenlerin büyük bir ustalıkla kotardıkları aldatma savaşının silahlarından başka bir şey değildi ![]() Daha önce, Kureyş büyüklerinin Mekke'de kendi çıkarlarını, kitleler arasında konumlarını korumak-Hacc mevsiminde Mekke'ye gelen kabileleri, yeni dine ve bu dinin önderi olan Hz ![]() ![]() ![]() İbn-i İshak der ki: Hac mevsimi geldiğinde, Kureyş'in ileri gelenleri, yaşlı ve deneyimli olan Velid İbn-i Muğire etrafında toplandılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Onlar dediler ki: Ey Velid, sen buyur söyle ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte Kureyş büyüklerinin "O büyücüdür, yalancıdır" sözleri hakkındaki asıl görüşleri buydu ![]() ![]() ![]() ![]() Müşrikler, Hz ![]() ![]() "Tanrıları bir tek tanrı mı yapıyor? Bu, cidden tuhaf bir şeydir ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an'ın ifade üslubu, onların rahat anlaşılabilen ve doğuştan gelen bu gerçek karşısında nasıl irkildiklerini tasvir ediyor: "Tanrıları bir tek tanrı mı yapıyor?" Bu sanki insanın aklına sığmayan bir iddiadır ![]() ![]() Kur'an'ın ifade tarzı müşriklerin kitlelerin kalbindeki bu gerçeğe karşı koymak ve onların atalarından kalma çürük inançlarına bağlı kalmalarını sağlamak, bu yeni dinin çağrısı ardında dış görünüşün ötesinde çirkin hesapların olduğu imajını vermek için nasıl bir yönteme baş vurduklarını da tasvir etmektedir ![]() ![]() ![]() Öyleyse bu yeni çağrı ile amaçlanan ne din ne de inançtır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yöntem, zalim yöneticilerin kitleleri kamuoyunu ilgilendiren konularla ilgilenmekten, gerçekleri düşünmekten alıkoymak için sürekli olarak kullandıkları alışılagelen bir plandır ![]() ![]() ![]() Sonra, kendilerine en yakın inanç sisteminin, yani Ehl-i Kitab'ın inanç sisteminin maskesini kullanarak insanları ikna etmeye çalışıyorlar ![]() ![]() Müşrikler, bu oyunlarım gizlemek ve insanlara kabul ettirmek için kendilerine en yakın olan inanç sisteminin ana ilkelerini kullanıyorlar ![]() "Biz, bunun söylediğini babalarımızın bağlı olduğu son dinde de işitmedik ![]() ![]() Bu sırada teslis (üçleme) Hristiyanlıkta, Üzeyr efsanesi de Yahudilik'te yaygın bir inanç haline gelmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İslam dini, Tevhid inancını net bir şekilde ortaya koymak ve daha önceki inanç sistemlerinde bulunan Tevhid'in etrafında meydana gelen sapmaları, uydurma anlayışları ve mitolojileri temizlemek için son derece özen göstermiştir ![]() İslam'ın bu konuya özen göstermesinin nedeni, Tevhid'in bütün kainatın temelini oluşturan en büyük ve en başta gelen gerçek olmasıdır ![]() ![]() ![]() Biz, Kureyş'in ilahlarının sayısını bire indirgeyen İslam inancına karşı direnmesinden, bu girişim karşısından hayrete ve dehşete düşüşünden ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tevhid inancı her şeyin başında gelen, büyük ve önemli bir gerçektir ![]() ![]() ![]() Gözlerimizle, apaçık olarak gördüğümüz bu evrende hükmeden evrensel (doğal) yasaların birliği, bu yasaları belirle~en, düzenleyen iradenin de tek olması gerektiğini haykırmaktadır ![]() ![]() ![]() Bu evrende bulunan her şey, sürekli ve düzenli bir hareket içindedir ![]() ![]() ![]() Tıpkı, Güneş sistemindeki gezegenlerin Güneş etrafında döndükleri gibi ![]() ![]() Gezegenlerde, Güneşte ve Samanyolu'nda dönüş istikameti birdir ![]() ![]() Dünya ve diğer gezegenleri meydana getiren temel unsurlar aynıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Maddenin üç temel unsura indirgendiği sırada bilginler de "enerjileri" bir tek asla indirgemektedirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Madde, üç temel yapı taşından oluşmaktadır: Enerjiler ise kesintisiz dalgalardan oluşmaktadır ![]() Einstein ileriye attığı özel izafiyet teorisinde madde ile enerji arasında bir özdeşlik kurmakta ve "Madde ile enerji tamamen aynıdır" demektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Buna göre medde (kütle) ile enerji aynı şeyin iki değişik biçimde ortaya çıkışını simgeleyen eş değerli iki kavramdır ![]() İşte bu evrenin oluşumundaki (birliğin) bütünlüğün ifadesidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Hepsi belli bir yörüngede (felekte) yüzmektedirler ![]() Bu düzenli-uyumlu hareket, bu koca uzayda onu meydana getirenin bu varlıkların hareketlerini, uzaklıklarını ve konumlarını belirleyenin de bir olduğunu, bu tek olan kudretin onların yapılarını ve hareketlerini bildiğine şahitlik etmektedir ![]() ![]() Bu evrenin düzeninin haykırdığı ve evrende yer alan her şeyin kendisi lehinde tanıklık ettiği birlik gerçeğini irdeleme konusunda bu kadarcık kısa bir işaretle yetiniyoruz ![]() Bu öyle bir gerçektir ki, insanların düzeni ona dayandırılmadığı sürece düzelemez, ayakta duramaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir olan Allah'a inanan ve bu birlik gerçeğinin anlamını kavrayan insan, Rabb'ı ile ilişkilerini bu ilkenin doğrultusunda şekillendirir ![]() ![]() ![]() ![]() Bir olan Allah'ın bir olan kaynağı olduğuna inanan insan bu varlıkla ve orada bulunan canlı ve cansız varlıklarla ilişkilerini tanışma, yardımlaşma, kaynaşma ve sevgi ilkelerine dayandırır ![]() ![]() Evrene hükmeden ilahi yasanın birliğine inanan insan, yüce Allah'ın yasamalarını ve yönlendirmelerini özel bir özenle alır, kabul eder ![]() ![]() ![]() ![]() Öz olarak ifade edersek, bu gerçeğin anlaşılması insan kalbinin (vicdanının) düzelmesi, belli bir yöne (istikamete) yönelmesi, aydınlanması, etrafını kuşatan evrenle uyum içine girmesi, kendi hareketi ile evrenin bütün hareketinin birbiriyle ahenk içine girmesi, kendisi ile yaratıcı arasındaki ilişkilerinde netliğe kavuşması, kendisi ile çevresini kuşatan evren arasındaki ve de kendisi ile evrendeki tüm canlı ve cansız varlıklar arasındaki ilişkilerinde netliğe kavuşması için zorunludur ![]() ![]() İşte bu nedenle Tevhid inancının yerleştirilmesine onca özen gösterilmiştir ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı Kerim'in özellikle Mekke'de inen surelerinde Tevhid konusuna ve bu konunun gereklerine verilen önem bu konuda gösterilen çaba, özen ve ısrar kendiliğinden ortaya çıkmaktadır ![]() ![]() İşte müşriklerin, Hz ![]() ![]() Onlar, bu gerçekten söz etmemesi için Hz ![]() ![]() Bundan sonra Hz ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )8- "Kur'an, aramızda O'na mı indirilmeliydi?" dediler ![]() ![]() ![]() Aslında bu konuda hayret edilecek bir olay yoktu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gördüğümüz gibi bu kıskançlıktan öte bir şey değildir ![]() ![]() ![]() "Kur'an, aramızda O'na mı indirilmeliydi?" Şu sözleri söyleyenler de bunlardı: "Bu Kur'an iki şehirden büyük bir adama indirilmeli değil miydi?" (Zuhraf Suresi, 31) Onlar "iki şehir" demekle Mekke ve Taif'i kastediyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Az önce ki sorularına aşağılama, uyarı ve tel,dit kokan bir cevap veriliyor ![]() ![]() ![]() Onlar soruyorlar: "Kur'an, aramızda O'na mı indirilmeliydi?" Oysa, onlar bizzat "zikir" diye ifade edilen Kur'an'dan kuşku duyuyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() "Hayır, onlar azabımı henüz tatmadılar ![]() Sanki onlara şöyle deniyor: Onlar şimdi dilediklerini söylüyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra, yüce Allah'ın onların aralarından Hz ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )9- Yoksa, gürlü ve çok ihsan sahibi olan Rabb'inin rahmet hazineleri, onların yanında mıdır? Allah'a karşı edeplerini takınmadıkları, kulları aşan meselelere burunlarını soktukları için eleştiriliyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Onlar, Hz ![]() ![]() Allah'ın bağışını dağıtıyorlar? Halbuki onlar Allah'ın rahmetinin hazinelerine sahip değiller?! 10- Yahut, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların hükümranlığı, onların elinde midir? Öyle ise sebeplere sarılıp ta göğe yükselsinler (de hükümranlığı ele geçirsinler bakalım) ![]() 11- Onlar derme çatma hiziplerden meydana gelmiş ordudur ki, işte şurada bozguna uğratılmışlardır ![]() Bu onların ileri sürmeye yeltenemeyecekleri bir iddiadır ![]() ![]() ![]() Aşağılama ve susturma yöntemi gereği göklerin, yerin ve bu ikisi arasındaki varlıkların sahibi olmalarına ilişkin sorudan sonra eğer siz bunlara sahip iseniz: "Öyle ise sebeplere sarılıp ta göğe yükselsinler (de hükümranlığı ele geçirsinler bakalım)" yani göklere, yere ve bu ikisi arasında bulunan varlıklara el koyun, Allah'ın hazinelerine hükmedin ![]() ![]() Onları aşağılamayı amaçlayan bu varsayım, onların gerçek durumları gözlerinin önüne serilerek sona erdiriliyor: "Onlar derme çatma hiziplerden meydana gelmiş ordudur ki, işte şurada bozguna uğratılmışlardır ![]() Onlar yenilgiye uğratılmış, oraya' bir köşeye atılıvermiş bir ordu olmaktan öteye gidemezler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah'ın ve peygamberinin düşmanları ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar, imkânları ne kadar geniş olursa olsun ve yeryüzünde bir süre zorbalıkla hakimiyetlerini sürdürürlerse sürdürsünler, sonuçta Kur'ani ifadenin burada tasvir ettiği durumdan öteye geçemezler ![]() ![]() 12- Onlardan önce de Nuh kavmi, Ad kavmi ve sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'da yalanlamıştı ![]() 13- Semud kavmi, Gut kavmi ve Eyke halkı da yalanlamıştı ![]() ![]() 14- Hepsi peygamberleri yalanladılar da azabımı hak ettiler ![]() Bunlar tarihte Kureyş'ten önce yaşayan milletlerin örnekleridir: Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hakkettikleri cezaya çarptırıldılar ![]() ![]() İşte tarihte gelip geçmiş olan birleşmiş orduların sonu buydu ![]() ![]() 15- Bunlar da ancak, bir an gecikmesi olmayan tek bir çığlık beklemektedirler ![]() Onun geri dönmesi yok ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yüce Allah'ın onlara rahmetinden, acımasından kaynaklanıyordu ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )16- İnkârcılar ise dediler ki; "Rabb'imiz! Bizim azab payımız! hesap gününden önce ver ![]() Kur'an'ın anlatımı tam bu sırada onları kendi hallerine bırakıp, Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi ele alacağımız bölümün tamamı, peygamberlerin -salât ve selâm üzerine olsun- hayatlarından alınan kıssalardan ve örnek davranışlarından oluşmaktadır ![]() ![]() ![]() Bu kıssalar aynı zamanda Peygamberimizden önceki peygamberlerin ilahi rahmete kavuştuklarını, onlara bol bol nimet ve fazilet yağdığını sergilemekte, yüce Allah'ın onlara yetki ve iktidar verdiğini, büyük bağışlarda bulunup onları koruduğunu ortaya koymaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca bu kıssalar, yüce Allah'ın sürekli olarak elçilerini (peygamberlerini) gözetip koruduğunu, yönlendirmeleri, direktifleri ve eğitmesiyle onları nasıl kolladığını tasvir etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )17- Ey Muhammed! Onların söylediklerine sabret, kulumuz, Davut'u an ![]() ![]() "Sabret" bu, bütün peygamberlerin üzerinde buluştukları yolun işaretidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün peygamberlerin hayatlarını Kur'an-ı Kerim'in bize anlattığı biçimde gözlerimizin önünden geçirdiğimizde bu hayatın belkemiğini sabrın oluşturduğunu, bu hayatın içinde en etkili faktörün sabır olduğunu görüyoruz ![]() ![]() Sanki bu özellikle seçilmiş bir hayattı ![]() ![]() aldatıcı zevklerden nasıl arınılacağını, samimi olarak nasıl Allah'a yönelip sınavında başarıya ulaşılacağını, nasıl Allah'ın her şeyden öne geçirileceğini göstermek istiyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Onların söylediklerine karşı sabret" Onlar daha önce şöyle demişlerdi: "Tanrıları bir tek tanrı mı yapıyor? Bu, cidden tuhaf bir şeydir ![]() Şöyle de demişlerdi: "Kur'an, aramızda Muhammed'e mi indirilmeliydi?" (Sad Suresi, 8) Buna benzer daha nice şeyler söylemişlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Onların söylediklerine sabret, kulumuz Davud'u an ![]() ![]() Burada Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah, Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )18- Biz dağları onun emrine verdik ![]() ![]() 19- Her taraftan toplanıp gelen kuşları da onun buyruğu altına vermiştik ![]() ![]() İnsanlar bu haber karşısında hayretten dehşete düşebilirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fakat dehşet bunun neresinde? Hayret bunun neresinde? Bütün bu yaratıkların geçekliği birdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah kullarından biri olan Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 20- O'nun hükümranlığını kuvvetlendirmiş, O'na hikmet ve açık, güzel konuşma yeteneği vermiştik ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu özelliklerine rağmen Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )21- Sana davacılarının haberi geldi mi? Hani odasının duvarına tırmanmışlardı ![]() 22- Hani Davud'un yanına girmişlerdi de, Davud onlardan korkmuştu ![]() ![]() ![]() ![]() 23- "Bu kardeşimin doksandokuz dişi koyunu var ![]() ![]() ![]() 24- Davud: "And olsun ki, senin dişi koyununu kendi dişi koyunlarına katmak istemekle, sana büyük haksızlık etmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir peygamber olan Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Bir gün üzerine kapalı olan mabedin içine iki kişinin duvarlardan atlayarak girdiklerini gördüğünde korkuya kapılmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Bu kardeşimin doksandokuz dişi koyunu var ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu olay, davacılardan birinin arz ettiğine göre, başka şekilde yorumlanması mümkün olmayan apaçık bir zulmü ifade etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Öyle anlaşılıyor ki, bu aşamada her iki adam da hemen kalkıp gitmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte bu sırada Hz ![]() ![]() "Davud kendisini denediğimizi sanmıştı ![]() Burada onun temel karakteri kendisine yetişmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )25- Böylece onu bağışladık ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Yanımızda onun yüksek bir makamı ve güzel bir geleceği vardır ![]() ![]() Kıssadan sonra yer alan Kur'an yorumu da bu sınamanın karakterini ortaya koymaktadır ![]() ![]() ![]() 26- Ey Davud! Biz seni yeryüzünde hükümdar yaptık ![]() ![]() ![]() Demek ki, Bu sınamanın konusu, yeryüzünde halifelik görevi, insanlar arasında hükmederken hakka bağlılık, kendi arzu ve isteğine uymamadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah kulu olan Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yeryüzü halifeliği ve insanlar arasında hükmetme hak ilkesine bağlanıyor ve sözün gelişi içinde Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )27- Göğü, yeri ve ikisi arasında bulunanları boşuna yaratmadık, inkâr edenler, kainatın boş bir tesadüf eseri olduğunu söylerler, bu onların zannıdır ![]() ![]() 28- Yoksa biz, iman edip iyi işler yapanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlarla bir mi tutacağız ![]() 29- Ey Muhammed! Bu Kur'an çok mübarek bir kitaptır ![]() ![]() İşte bu şekilde bu üç ayette sözünü ettiğimiz o köklü, derin, kapsamlı ve ürpertici büyük gerçek bütün yönleri, boyutları ve halkaları ile gözler önüne serilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah'ın insanlar için belirlediği yasalar manzumesi (şeriat) evrenin yaradılışında mevcut olan temel yasanın bir parçasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte bu, düşünebilen insanların üzerinde güzel düşünmesi, akıl sahiplerinin iyi değerlendirmesi gereken konulardan biridir ![]() Söz konusu önemli büyük gerçeği ortaya koymak amacı ile kıssanın ortasına yerleştirilen bu ara yorumdan sonra tekrar Hz ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )30- Biz Davud'a Süleyman'ı hediye ettik ![]() ![]() 31- Ona bir akşam üstü, çalımlı ve safkan koşu atları sunulmuştu ![]() 32- "Süleyman! Gerçekten ben at (mal) sevgisine Rabb'imi anmayı sağladıkları için düştüm" dedi ![]() ![]() 33- Süleyman! "Atları bana getirin " dedi ![]() ![]() 34- Andolsun, Süleyman'ı denedik ![]() ![]() 35- Süleyman: "Rabb'im! Beni bağışla, bana benden sonra kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlık ver ![]() ![]() 36- Bunun üzerine Süleyman'ın buyruğu ile istediği yere kolayca giden rüzgârı emrine verdik ![]() 37- Bina ustalarını ve dalgıçlık yapan şeytanları da emrine verdik ![]() 38- Demir zincirlere bağlı diğer yaratıkları da onun emrine verdik ![]() 39- İşte bizim bağışımız budur; "ister ver, ister tut, hesapsızdır" dedik ![]() 40- Doğrusu onun, bizim yanımızda yüksek bir makamı ve güzel bir geleceği vardı ![]() Burada cins atlar anlamında ki "Safinatul Ciyad" kavramı ile Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Atın hikâyesine gelince; deniliyor ki, Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu nedenle sağlam temellere dayanmak isteyen birisi Kur'an da işaret edilen bu iki olay hakkında kesin bir şey söyleyemez ![]() Burada söylenebilecek en son söz şudur ki: Yüce Allah diğer peygamberlerini yönlendirmek, yol göstermek, attıkları adımları hatalardan uzaklaştırmak için bir takım sınavlardan geçirdiği gibi elçisi olan Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Süleyman: Rabbim! Beni bağışla, bana benden sonra kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlık ver ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Rabb'i de O'nun bu duasını kabul buyurmuştur ![]() ![]() "Bunun üzerine Süleyman'ın buyruğu ile istediği yere kolayca giden rüzgarı, emrine verdik ![]() Bina ustalarını ve dalgıçlık yapan şeytanları da emrine verdik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah, cinleri de Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra ona şöyle denilmişti: Yüce Allah'ın sana verdiği gücü ve nimetleri dilediğin gibi kullanabilirsin ![]() ![]() ![]() "İşte bizim bağışımız budur; ister ver, ister tut, hesapsızdır dedik ![]() Bu da ikramın ve faziletin doruğa ulaşmasıdır ![]() "Doğrusu onun, bizim yanımızda yüksek bir makamı ve güzel bir geleceği vardı ![]() Bu ise, yüce Allah'ın hoşnutluğuna, korumasına, ihsanına ve ikramına ulaşmada hayli yüksek bir dereceyi ifade etmektedir ![]() Şimdi tekrar sınama ve sabretme ile ilgili hikâyeye ve bundan sonra gelen ihsan ile ikram olayına devanı ediyoruz ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#12 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )41- Ey Muhammed! Kulumuz Eyyüb'ü da an ![]() ![]() 42- Biz de ona "Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir su " dedik ![]() 43- Ona bizden bir rahmet ve sağduyu sahiplerine bir ibret olarak ailesini ve onlarla beraber bir eş daha bağışladık ![]() 44- Ey Eyyüb: "Eline bir demet sap al, onunla vur, yeminini bozma" demiştik ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şeytan bu dar günlerinde Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sırada Hz ![]() ![]() ![]() "Doğrusu şeytan bana yorgunluk ve azab verdi diye seslenmişti ![]() Yüce Rabb'i onun doğruluğunu, dürüstlüğünü ve gösterdiği sabrı, şeytanın manevralarından duyduğu nefreti ve onlara kanmadığını görünce rahmetini ona ulaştırdı ![]() ![]() ![]() "Biz de O'na; "Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir su dedik ![]() Ve Kur'an'a Kerim buyuruyor ki; "Ona bizden bir rahmet ve sağduyu sahiplerine bir ibret olarak ailesini ve onlarla beraber bir eş daha bağışladık ![]() Bazı rivayetlerde deniyor ki, yüce Allah O'nun önceki çocuklarını diriltti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Burada kıssaların sunuşlarında önemli olan, yüce Allah'ın sınavdan geçirdiği kullarına, sabrettikleri ve onun hükmüne gönülden razı oldukları takdirde, nasıl büyük lütuf ve ihsanlarda bulunduğunun tasvir edilmesidir ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ey Eyyub! Eline bir demet sap al, onunla vur, yeminini bozma' demiştik ![]() Bunca kolaylık ve onca ikram, Allah'ın erlerinden biri olan Hz ![]() ![]() "Gerçekten O çok sabırlı bir kulumuzdu; daima Allah'a yönelirdi ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#13 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )45- Ey Muhammed! Güçlü ve anlayışlı olan kullarımız İbrahim, İshak ve Yakub'u da an ![]() 46- Biz onları Ahiret yurdunu düşünen, gönülden bağlı kullar yaptık ![]() 47- Onlar bizim yanımızda seçkin ve hayırlı kimselerdir ![]() 48- İsmail'i, Elyas'ı, Zülkifl'i yi de an ![]() ![]() 49- Bu bir hatırlatmadır ![]() ![]() 50- Kapıları onlara açılmış, Adn cennetleri vardır ![]() 51- Orada tahtlara yaslanmış olarak çeşitli meyveler ve içecekler isterler ![]() 52- Yanlarında bakışlarını yalnız kocalarına diken kendileriyle yaşıt güzeller vardır ![]() 53- İşte hesap günü için size söz verilen bunlardır ![]() 54- Doğrusu, verdiğimiz rızıklar tükenmez ![]() 55- Bu böyledir; ancak azgınlara kötü bir gelecek vardır ![]() 56- Cehenneme girerler ![]() ![]() 57- İşte bu kaynak su ve irindir, artık onu tadsınlar ![]() 58- Ve daha başka çeşit çeşit azab vardır ![]() 59- İnkârcıların ileri gelenlerine "işte bu topluluk sizinle beraber gerçeğe karşı direnenlerdir ![]() ![]() ![]() 60- Toplulukta bulunanlar ise; "Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin; bizi buraya getiren sissiniz, ne kötü bir duraktır" derler ![]() 61- Rabb'imiz! Bunu kim başımıza getirdiyse, ateşte onun azabını kat kat artır" derler ![]() 62- Bize ne oldu ki, dünyada iken kötülerden saydığınız adamları burada niçin görmüyoruz? derler ![]() 63- Hani onlarla alay ederdik ![]() 64- İşte ateş halkının tartışmaları böyledir ve bunlar gerçektir ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah, Hz ![]() ![]() ![]() Bunun yanında onların onurlandırıcı sıfatlarından da söz ediliyor ![]() ![]() "Biz onları, ahiret yurdunu düşünme özelliğiyle temizleyip kendimize halis kul yaptık ![]() İşte onların özelliği ve üstünlüğü budur ![]() "Onlar bizim yanımızda seçkinlerden, hayırlılardandır ![]() Yüce Allah, aynı şekilde Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Önceki bölüm, yüce Allah'ın seçkin kullarıyla birlikte geçen hayat ve anılarla ilgili bir gezintiydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sahne, bütünü, bölümleri, çehreleri ve şekilleriyle birbirini tamamen iki manzara ile başlıyor: Gerçek anlamda Allah'a bağlı olan "takva sahiplerinin" ve onları bekleyen "güzel bir geleceğin" manzarası ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Diğerlerine gelince onların bir konakları vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sahne, kapsadığı karşılıklı konuşmalarla somutlaşan, canlı hale gelen üçüncü manzara ile tamamlanıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi onlar bölük-bölük ateşe atılıyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra ne oluyor? İşte onlar mü'minleri arıyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halbuki onların arayıp sordukları adamlar uzakta, cennettedirler! Sahne, cehennemliklerin gerçek durumlarını ortaya koyarak sona eriyor! "İşte ateş halkının tartışmaları böyledir ve bunlar gerçektir ![]() Onların sonları ile gerçekten Allah'a bağlı takva sahiplerinin sonları arasında öyle mesafeler var ki ![]() ![]() Surenin son bölümü baş tarafta işlenen tevhid, vahiy ve ahiretteki ceza-mükafat meselelerine tekrar dönmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sure, vahiy konusunu ve onun ötesindeki gerçeğin önemini pekiştirerek sona eriyor ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#14 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )67- De ki; "Bu Kur'an, büyük bir haberdir ![]() 68- Fakat siz ondan yüz çeviriyorsunuz?" O gerçekten yakın olan dış görünüşünden çok daha büyük bir olaydır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu büyük haber, Mekke'deki Kureyş'i, yarımadadaki Arapları, o zaman yeryüzündeki yaşayan çağdaş kuşağı aşmak, yer zaman olarak belirlenmiş, sınırlandırılmış ortamı aşmaya, tüm çağlara ve nesillere ulaşıp insanlığın geleceğini etkilemeye, sonlarını ona göre belirlemeye gelmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanlığın seyir çizgisi, kudret elinin bu büyük haberle belirlediği yola girmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı Kerim öyle değerler, öyle düşünceler ortaya koymuş, bu yeryüzünün hepsini, insanlık nesillerinin tümünü kuşatan öyle ilkeler öyle sistemler yerleştirmiştir ki, Araplar bunları asla düşünememişlerdi ![]() ![]() Bu günkü müslümanlar da bu haber karşısında tıpkı Arapların durdukları gibi durmaktadırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an'la muhatab olan ilk Araplar sanıyorlardı ki, bu mesele sadece kendilerini ve Abdullah'ın oğlu Muhammed'i -salât ve selâm üzerine olsun- ilgilendirmektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#15 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Sad Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )69- Mele-i A'la'da kendi aralarındaki tartışmaları hakkında benim hiçbir bilgim yoktu ![]() 70- Ben gelecek tehlikeleri apaçık uyarıcı olduğum içindir ki, bana vahy olunuyor ![]() Bundan sonra surenin akışı insanlığın kıssasına dönüyor ![]() ![]() ![]() ![]() 71- Rabb'im Meleklere demişti ki; ben çamurdan bir insan yaratacağım ![]() 72- Onu biçimlendirip ona ruhumdan üflediğim zaman derhal ona secde edin ![]() 73- Meleklerin hepsi birden secde ettiler ![]() Biz insanlar yüce Allah'ın meleklerle nasıl konuştuğunu, nasıl konuşacağını bilemiyor, anlayamıyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah bu insan denen varlığı çamurdan yaratmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Biz bu "Kutsal Soluğun" niteliğini, niceliğini bilemiyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Akli ve ruhi yönden yükselebilme özelliği sadece insanlara özgü bir özelliktir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah bu insan denen varlığa ruhundan bir soluk üflemiştir ![]() ![]() ![]() Yüce Allah, insana bilgide ilerleme gücü vermiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kütlesi küçük, gücü sınırlı, ömrü kısa, bilgisi sınırlı olan insanın bu şerefli Rabb'ini lütuf olmadan bu onurlu derecesine ulaşması mümkün değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Melekler, yaratılışları gereği Rabb'lerinin emrine kulak verdiler, gereğini yaptılar: "Meleklerin hepsi birden secde ettiler ![]() Nasıl? Nerede? Ne zaman? gibi soruların hepsi yalnız Allah'ın bildiği gayb konularına girer ![]() ![]() ![]() Melekler, Allah'ın emrine bağlılıklarından ve O'nun emirle mutlaka bir hikmeti ortaya koymak istediği bilincinde olduklarından hemen secdeye kapanmışlardır ![]() |
![]() |
![]() |
|