Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aşkı, kendisine, kimseye, sor, sorma

Aşkı Kimseye Sorma, Aşkı Kendisine Sor

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Aşkı Kimseye Sorma, Aşkı Kendisine Sor



Aşkı kimseye sorma, Aşkı kendisine sor

Mevlânâ Hazretleri, “Eğer aşkın şerhini yapmaya kalksam, yüz kıyamet kopar da yine de söz tamamlanmaz” sözüyle aşkı “tarif eder” Aşkı en iyi aşkın kendisi anlatacaktır: “Aşkı kimseye sorma, aşkın kendisine sor!

Hiç kimsenin ismi, Mevlânâ kadar aşkla özdeşleşmemiştir Mevlânâ aşkı, ama gerçek İlâhî aşkı, bütün boyutları ve derinliğiyle yaşayan ve yaşatan bir ârifti

Aşk gerçi önceleri nefsânî, mecâzî, yani kişinin kendisi gibi bir faniye duyduğu bir aşk olsa bile, insanı olgunlaştıran, yakıp pişiren bir tarafı olduğu için, gerçek aşka bir köprü olur Bunun için Hz Pir, “Âşıklık ister nefsânî olsun, ister rûhânî olsun, sonunda bizi ötelere götürecek bir rehberdir” (Mesnevi, I, 111) buyurur Ama mecazî aşk mertebesinde oyalanıp kalmamak, Leyladan Mevlâya geçmek gerek: “Ölüye karşı beslenen aşk ebedî olamaz Sen canına canlar katan, hiç ölmeyecek olan diriye âşık ol!” (Mesnevi, V, 3272)

Ama insan mahlukata başka bir gözle bakmayı becerebilirse, aslında her varlıktaki güzelliğin Gerçek Varlıktan geldiğini, kişi ister farkında olsun ister olmasın, herhangi bir varlığa duyduğu aşkın da aslında onda yansıyan İlâhî güzellik tecellisi sebebiyle olduğunu idrak eder: “Sevdiğin her varlıktaki güzellik tan geliyor Sen, her neye âşık olursan, o şey ilâhî sıfatlardan biri ile yaldızlanmış, nurlanmış” (Mesnevi, III, 554)

İlâhî aşk, tıpkı her türlü pisliği yakıp yok eden bir ateş gibi, insanın olumsuz bütün özelliklerini yok eden manevî bir ateştir: “İlâhî aşk sebebiyle nefsaniyet ve benlik elbisesi yırtılan kimse, hırstan ve bütün kötülüklerden temizlenir” (Mesnevi, I, 22)

“Aşk nurlanmaktır”

Aşk, nurlanmak, nur kesilmektir: “Âşık olmak demek, nûr gelen tarafa pencere açmaktır Çünkü gönül, gerçek dostun yüzü ile nûrlanır” (Mesnevi, VI, 3096)

Mevlânânın bağlı olduğu dünya görüşüne göre, bütün kâinatın varlığa gelişi de hep aşk iledir Çok atıf yapılan bir kudsî hadiste, Cenâb-ı Hakkın: “Ben gizli bir hazine idim, bilinmeye muhabbet ettim de mahlukatı onun için yarattım” buyurduğu rivayet edilmektedir Yani bütün bu varlıkların meydana gelmesi, Hak Teâlânın gizli olan varlığının zuhur etmeye olan iştiyakı, Hakkın tanınmaya olan aşkı sebebiyledir

Bütün varlıklar, duydukları aşk sebebiyle hareket eder “Her cüzün başka bir cüze meyli vardır Her ikisinin birleşmesinden bir şey doğar” (Mesnevi, III, 4416)

Aşka yakalanan derman istemez

Aşk aman vermez, bir kere aşka yakalanan bir daha onun pençesinden kurtulamaz: “Ey aman bilmez aşk; senin elinden el-aman, el-aman!” (Mesnevi, VI, 3764)

Gerçek aşk öyle bir derttir ki, ona yakalanan bir daha asla derman bulmak istemez: “Bütün hastalar iyileşmeyi ümit eder, o ümitle yaşarlar Aşk hastası ise: Benim hastalığımı artırın! diye feryad eder

Aşk, anlatmakla tükenir şey değildir: “Eğer aşkın şerhini yapmaya kalksam, yüz kıyamet kopar da yine de söz tamamlanmaz” (Mesnevi, V, 2189)

Aşkı yine en iyi aşkın kendisi anlatacaktır: “Aşkı kimseye sorma, aşkın kendisine sor!” (Divan-ı Kebir)

“Aşk söze sığmaz, istemekle anlaşılamaz, aşk bir denizdir ki dibi görünmez Denizin katreleri, damlaları sayılamaz Yedi deniz de, aşk denizinin önünde küçücük bir göl gibi kalır

Aşk, denizi bir tencere gibi kaynatır; aşk, dağı ezer, kum gibi ufaltır Aşk, gökyüzünü çatlatır, yüzlerce yarık açar; aşk, sebepsiz olarak yeryüzünü titretir

Pak, temiz aşk Hz Muhammede eş oldu, dost oldu , bu aşk yüzünden Peygamber Efendimize Sen olmasaydın, bu gökleri, bu kainatı yaratmazdım! diye buyurdu” (Mesnevi, V, 2733-2737)
“Şehveti aşk zannediyorsun”

Günümüzde hiçbir kavram aşk kadar kirletilmemiştir Hz Mevlânânın sözlerinde, her türlü edepsizliğin, şehvet tatmininin aşk diye nitelendiği bugüne de göndermeler vardır: “İnsaf et; aşk güzel bir iştir Onun bozulması, safiyetini yitirmesi tabiatın kötü niyetli oluşundan Sen şehvetini aşk diye adlandırmışsın; halbuki şehvetten kurtulup aşka ulaşabilmek için uzun yollardan geçmek gerek” (Divan-ı Kebir)

“Eğer aşk nefsin şehvetinden ibaret olsa idi, eşek ve öküz âşıklar defterinin başında olurdu” (Divan-ı Kebir)

Geliniz, aşk nedir bilmek için Mevlânânın önünde diz çökelim, gerçek aşkı o ulu âriften öğrenelim

ALINTI-akrep1

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.