Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
fihristi, kuran

Kur'an Fihristi- L

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kur'an Fihristi- L



Kur'an fihristi- L

''Lakap'

Ey iman edenler, bir kavim (bir başka) kavimle alay etmesin, belki kendilerinden daha hayırlıdırlar; kadınlar da kadınlarla (alay etmesin), belki kendilerinden daha hayırlıdırlar Kendi nefislerinizi (kendi kendinizi) yadırgayıp-küçük düşürmeyin ve birbirinizi 'olmadık-kötü lakablarla' çağırmayın İmandan sonra fasıklık ne kötü bir isimdir Kim tevbe etmezse, işte onlar, zalim olanların ta kendileridir (Hucurat Suresi, 11)

''Lanet'

Dediler ki: "Bizim kalplerimiz örtülüdür" Hayır; Allah, inkarlarından dolayı onları lanetlemiştir Bundan dolayı pek azı iman eder (Bakara Suresi, 88)
Allah Katından yanlarında olan (Tevrat)ı doğrulayan bir kitap geldiği zaman, -ki bundan önce inkar edenlere karşı fetih istiyorlardı- işte bilip-tanıdıkları gelince, onu inkar ettiler Artık Allah'ın laneti kafirlerin üzerinedir (Bakara Suresi, 89)
Gerçekten, apaçık belgelerden indirdiklerimizi ve insanlar için kitapta açıkladığımız hidayeti gizlemekte olanlar; işte onlara, hem Allah lanet eder, hem de (bütün) lanet ediciler (Bakara Suresi, 159)
Şüphesiz, inkar edip kafir olarak ölenler, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti bunların üzerinedir (Bakara Suresi, 161)
Artık sana gelen bunca ilimden sonra, onun hakkında seninle 'çekişip-tartışmalara girişirlerse' de ki: "Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım; sonra karşılıklı lanetleşelim de Allah'ın lanetini yalan söyleyenlerin üstüne kılalım" (Ali İmran Suresi, 61)
İşte bunların cezası, Allah'ın meleklerin ve bütün insanların lanetlerinin üzerine olmasıdır (Ali İmran Suresi, 87)
Kimi Yahudiler, kelimeleri 'konuldukları yerlerden' saptırırlar ve dillerini eğip bükerek ve dine bir kin ve hınç besleyerek: "Dinledik ve karşı geldik İşit, -işitmez olası- ve 'Raina' bizi güt, bize bak" derler Eğer onlar: "İşittik ve itaat ettik, sen de işit ve 'Bizi gözet' deselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olurdu Fakat Allah, onları küfürleri dolayısıyla lanetlemiştir Böylece onlar, az bir bölümü dışında, inanmazlar (Nisa Suresi, 46)
Ey kendilerine kitap verilenler birtakım yüzleri silip de arkalarına çevirmeden ya da cumartesi adamlarını (o gün yasağı çiğneyenleri) lanetlediğimiz gibi onları da lanetlemeden evvel, yanınızdakini (Tevrat ve İncil'i) doğrulayıcı olarak indirdiğimize (Kur'an'a) iman edin Allah'ın emri yapılagelmiştir (Nisa Suresi, 47)
İşte bunlar Allah'ın kendilerini lanetlediğidir Allah'ın kendisini lanetlediğine hiçbir yardımcı bulamazsın (Nisa Suresi, 52)
Kim bir mü'mini kasıtlı olarak (taammüden) öldürürse cezası, içinde ebedi kalmak üzere cehennemdir Allah ona gazaplanmış, onu lanetlemiş ve ona büyük bir azap hazırlamıştır (Nisa Suresi, 93)
Allah, onu lanetlemiştir O da (şöyle) dedi: "Andolsun, kullarından 'miktarları tespit edilmiş bir grubu' (kendime uşak) edineceğim (Nisa Suresi, 118)
Onların kendi sözlerini bozmaları, Allah'ın ayetlerine karşı inkara sapmaları, peygamberleri haksız yere öldürmeleri ve: "Kalplerimiz örtülüdür" demeleri nedeniyle (onları lanetledik) Hayır; Allah, inkarları dolayısıyla ona (kalplerine) damga vurmuştur Onların azı dışında, inanmazlar (Nisa Suresi, 155)
Sözleşmelerini bozmaları nedeniyle, onları lanetledik ve kalplerini kaskatı kıldık Onlar, kelimeleri konuldukları yerlerden saptırırlar (Sık sık) Kendilerine hatırlatılan şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular İçlerinden birazı dışında, onlardan sürekli ihanet görür durursun Yine de onları affet, aldırış etme Şüphesiz Allah, iyilik yapanları sever (Maide Suresi, 13)
De ki: "Allah Katında, 'kesinleşmiş bir ceza olarak' bundan daha kötüsünü haber vereyim mi? Allah'ın kendisine lanet ettiği, ona karşı gazablandığı ve onlardan maymunlar ve domuzlar kıldığı ile tağuta tapanlar; işte bunlar, yerleri daha kötü ve dümdüz yoldan daha çok sapmışlardır" (Maide Suresi, 60)
Yahudiler: "Allah'ın eli sıkıdır" dediler Onların elleri bağlandı ve söylediklerinden dolayı lanetlendiler Hayır; O'nun iki eli açıktır, nasıl dilerse infak eder Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun taşkınlıklarını ve inkarlarını artıracaktır Biz de onların arasına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kin salıverdik Onlar ne zaman savaş amacıyla bir ateş alevlendirdilerse Allah onu söndürmüştür Yeryüzünde bozgunculuğa çalışırlar Allah ise bozguncuları sevmez (Maide Suresi, 64)
İsrailoğulları�ndan inkar edenlere, Davud ve Meryem oğlu İsa diliyle lanet edilmiştir Bu, isyan etmeleri ve haddi aşmaları nedeniyledir (Maide Suresi, 78)
(Allah) diyecek: "Cinlerden ve insanlardan sizden önce geçmiş ümmetlerle birlikte ateşe girin" Her bir ümmet girişinde kardeşini (kendi benzerini) lanetler Nitekim hepsi birbiri ardınca orada toplanınca, en sonra yer alanlar, en önde gelenler için: "Rabbimiz, işte bunlar bizi saptırdı; öyleyse ateşten kat kat artırılmış bir azap ver diyecekler (Allah da:) "Hepsi için kat kattır Ancak siz bilmezsiniz" diyecek (Araf Suresi, 38)
Cennet halkı, ateş halkına (şöyle) seslenecekler: "Bize Rabbimiz'in vadettiğini gerçek buldunuz mu?" Onlar da: "Evet" derler Bundan sonra içlerinden seslenen biri (şöyle) seslenecektir: "Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun" (Araf Suresi, 44)
Allah, erkek münafıklara da, kadın münafıklara da ve (bütün) kafirlere, içinde ebedi kalmak üzere cehennem ateşini vadetti Bu, onlara yeter Allah onları lanetlemiştir ve onlar için sürekli bir azap vardır (Tevbe Suresi, 68)
Allah�a karşı yalan uydurup iftira düzenden daha zalim kimdir? İşte bunlar, Rablerine sunulacaklar ve şahidler: "Rablerine karşı yalan söyleyenler bunlardır" diyecekler Haberiniz olsun; Allah'ın laneti zalimlerin üzerinedir (Hud Suresi, 18)
Ve bu dünyada da, kıyamet gününde de lanete tabi tutuldular Haberiniz olsun; gerçekten Ad (halkı), Rablerine (karşı) inkar ettiler Haberiniz olsun; Hud kavmi Ad'a (Allah'ın rahmetinden) uzaklık (verildi) (Hud Suresi, 60)
Onlar, burda da, kıyamet gününde de lanete tabi tutuldular (Bu) Verilen bağış, ne kötü bir bağıştır (Hud Suresi, 99)
Allah'a verdikleri sözü, onu kesin olarak onayladıktan sonra bozanlar, Allah'ın ulaştırılmasını emrettiği şeyi kesip-koparanlar ve yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar; işte onlar, lanet onlar içindir ve yurdun kötü olanı da onlar içindir (Ra'd Suresi, 25)
"Ve şüphesiz, din gününe kadar lanet senin üzerinedir" (Hicr Suresi, 35)
Hani Biz sana: "Muhakkak Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik Sana gösterdiğimiz o rüyayı insanları denemek için yaptık, Kur'an'da lanetlenmiş ağacı da Biz onları korkutuyoruz Fakat (bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şey arttırmıyor (İsra Suresi, 60)
Beşinci (yemini) ise, eğer yalan söyleyenlerdense, Allah'ın lanetinin muhakkak kendi üzerinde olması(nı kabul etmesi)dir (Nur Suresi, 7)
Namus sahibi, bir şeyden habersiz, mü'min kadınlara (zina suçu) atanlar, dünyada ve ahirette lanetlenmişlerdir Ve onlar için büyük bir azap vardır (Nur Suresi, 23)
Bu dünya hayatında onların arkasına lanet düşürdük; kıyamet gününde ise, onlar çirkinleştirilmiş olanlardır (Kasas Suresi, 42)
(İbrahim) Dedi ki: "Siz gerçekten, Allah'ı bırakıp dünya hayatında aranızda bir sevgi-bağı olarak putları (ilahlar) edindiniz Sonra kıyamet günü, kiminiz kiminizi inkar edip-tanımayacak ve kiminiz kiminize lanet edeceksiniz Sizin barınma yeriniz ateştir ve hiçbir yardımcınız yoktur" (Ankebut Suresi, 25)
Gerçek şu ki, Allah'a ve elçisine eziyet edenler; Allah, onlara dünyada ve ahirette lanet etmiş ve onlar için aşağılatıcı bir azap hazırlanmıştır (Ahzab Suresi, 57)
Lanete uğratılmışlar olarak; nerede ele geçirilseler yakalanırlar ve öldürüldükçe (sürekli) öldürülürler (Ahzab Suresi, 61)
Gerçekten Allah, kafirleri lanetlemiş ve onlar için 'çılgın bir ateş' hazırlamıştır (Ahzab Suresi, 64)
"Rabbimiz, onlara azaptan iki katını ver ve büyük bir lanet ile lanet et" (Ahzab Suresi, 68)
"Ve şüphesiz, din (kıyametteki hesap) gününe kadar Benim lanetim senin üzerinedir" (Sad Suresi, 78)
Zalimlere kendi mazeretlerinin hiçbir yarar sağlamayacağı gün; lanet de onlarındır, yurdun en kötüsü de (Mü'min Suresi, 52)
İşte bunlar; Allah onları lanetlemiş, böylece (kulaklarını) sağırlaştırmış ve basiret (göz)lerini de kör etmiştir (Muhammed Suresi, 23)
Bir de; kötü bir zan ile zanda bulunan münafık erkeklerle münafık kadınları ve müşrik erkeklerle müşrik kadınları azaplandırması için O kötülük çemberi, tepelerine insin Allah, onlara karşı gazablanmış, onları lanetlemiş ve onlara cehennemi hazırlamıştır Varacakları yer ne kötüdür (Fetih Suresi, 6)

''Leş'

O, size ölüyü (leşi)-kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilmiş olan (hayvan)ı kesin olarak haram kıldı Fakat kim kaçınılmaz olarak muhtaç kalırsa, taşkınlık yapmamak ve haddi aşmamak şartıyla (ölmeyecek oranda yiyebilir), ona bir günah yoktur Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir (Bakara Suresi, 173)
Ölü eti, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilen, boğulmuş, vurulmuş, yüksek bir yerden düşmüş, boynuzlanmış yırtıcı hayvan tarafından yenmiş, -(henüz canlıyken yetişip) kestikleriniz hariç,- dikili taşlar üzerine boğazlanan (hayvanlar) ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı Bunlar fısktır (günahla yoldan sapmadır) Bugün inkara sapanlar, sizin dininizden (dininizi yıkmaktan) umut kesmişlerdir Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam'ı seçip-beğendim Kim 'şiddetli bir açlıkta kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa' -günaha eğilim göstermeksizin- (bu haram saydıklarımızdan yetecek kadar yiyebilir) Çünkü Allah bağışlayandır, esirgeyendir (Maide Suresi, 3)
De ki: "Bana vahyolunanlar içinde, yiyen bir kimsenin yiyeceği (şeyler) için, ölü eti, dökülen kan, domuz eti -ki bu gerçekten murdardır- ya da Allah'tan başkası adına kesilmiş bir fısk dışında, haram kılınmış bir şey bulmuyorum Kim kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa, -saldırmamak ve haddi aşmamak şartıyla-(bu sayılanlardan ölmeyecek kadar yiyebilir) Şüphesiz senin Rabbin bağışlayandır, esirgeyendir (En'am Suresi, 145)

''Levha'

Biz ona Levhalarda herşeyden bir öğüt ve herşeyin yeterli bir açıklamasını yazdık (Ve:) "Şimdi bunlara sıkıca sarıl ve kavmine de emret ki en güzeliyle sarılsınlar Size fasıkların yurdunu pek yakında göstereceğim" (dedik) (Araf Suresi, 145)
Musa kavmine oldukça kızgın, üzgün olarak döndüğünde onlara: "Beni arkamdan, ne kötü temsil ettiniz? Rabbinizin emrini çabuklaştırdınız, öyle mi?" dedi Levhaları bıraktı ve kardeşini başından tutup kendisine doğru çekiyordu (ki Harun ona:) "Annem oğlu, bu topluluk beni zayıflattı (hırpalayıp güçsüzleştirdi) ve neredeyse beni öldürmeye giriştiler Bari sen düşmanları sevindirecek bir şey yapma ve beni bu zalimler topluluğuyla birlikte kılma (sayma)" dedi (Araf Suresi, 150)
Musa kabaran öfkesi (gazabı) yatışınca Levhaları aldı (Onlardan bir) Nüshasında "Rablerinden korkanlar için bir hidayet ve bir rahmet vardır" (yazılıydı) (Araf Suresi, 154)

Alıntı Yaparak Cevapla

Kur'an Fihristi- L

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kur'an Fihristi- L



''Levh-i Mahfuz'

Allah, dilediğini ortadan kaldırır ve bırakır Kitabın anası O'nun Katındadır (Ra'd Suresi, 39)
Şüphesiz o, Bizim Katımız'da olan Ana kitaptadır; çok yücedir, hüküm ve hikmet doludur (Zuhruf Suresi, 4)
Doğrusu Biz, yerin onlardan ne eksilttiğini bilmişizdir Katımız'da (bütün bunları) saklayıp-koruyan bir kitap vardır (Kaf Suresi, 4)
Yeryüzünde olan ve sizin nefislerinizde meydana gelen herhangi bir musibet yoktur ki, Biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (yazılı) olmasın Şüphesiz bu, Allah'a göre pek kolaydır (Hadid Suresi, 22)
O (Kur'an), 'şerefli-üstün' sahifelerdedir (Abese Suresi, 13)
Yüceltilmiş, tertemiz (mutahhar) kılınmış (Abese Suresi, 14)
Katiplerin ellerinde (Abese Suresi, 15)
(Ki onlar,) Üstün değerli, 'iyilik ve dürüstlük sembolü' (Abese Suresi, 16)
Levh-i Mahfuz'dadır (Buruc Suresi, 22)

Alıntı Yaparak Cevapla

Kur'an Fihristi- L

Eski 11-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kur'an Fihristi- L



''Lokman (as)'

Andolsun, Lukman'a "Allah'a şükret" diye hikmet verdik Kim şükrederse, artık o, kendi lehine şükreder Kim inkar ederse, artık şüphesiz, (Allah,) Gani (hiç kimseye ve hiçbir şeye muhtaç olmayan)dır, Hamiddir (hamd yalnızca O'na aittir) (Lokman Suresi, 12)
Hani Lukman oğluna -öğüt vererek- demişti ki; "Ey oğlum, Allah'a şirk koşma Şüphesiz şirk, gerçekten büyük bir zulümdür" (Lokman Suresi, 13)
"Ey oğlum, (yaptığın iş) gerçekten bir hardal tanesi ağırlığında olsa da, (bu,) ister bir kaya parçasından ya da göklerde veya yer(in derinliklerinde) de bulunsa bile, Allah onu getirir (açığa çıkarır) Şüphesiz Allah, latif olandır, (herşeyden) haberdardır" (Lokman Suresi, 16)
"Ey oğlum, namazı dosdoğru kıl, ma'rufu emret, münkerden sakındır ve sana isabet eden (musibetler)e karşı sabret Çünkü bunlar, azmedilmesi gereken işlerdendir (Lokman Suresi, 17)
"İnsanlara yanağını çevirip (büyüklenme) ve böbürlenmiş olarak yeryüzünde yürüme Çünkü Allah, büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez" (Lokman Suresi, 18)
"Yürüyüşünde orta bir yol tut, sesinden de (yüksek perdeleri) eksilt Çünkü, seslerin en çirkin olanı gerçekten eşeklerin sesidir" (Lokman Suresi, 19)

Alıntı Yaparak Cevapla

Kur'an Fihristi- L

Eski 11-04-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kur'an Fihristi- L



''Lut (as) ve Kavmi'

İsmail'i, Elyasa'yı, Yunus'u ve Lut'u da (hidayete eriştirdik) Onların hepsini alemlere üstün kıldık (En'am Suresi, 86)
Hani Lut da kavmine şöyle demişti: "Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasız-çirkinliği mi yapıyorsunuz? (Araf Suresi, 80)
"Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz Doğrusu siz, ölçüyü aşan (azgın) bir kavimsiniz" (Araf Suresi, 81)
Kavminin cevabı: "Yurdunuzdan sürüp çıkarın bunları, çünkü bunlar çokça temizlenen insanlarmış!" demekten başka olmadı (Araf Suresi, 82)
Bunun üzerine Biz, karısı dışında onu ve ailesini kurtardık; o (karısı) ise (helake uğrayanlar arasında) geride kalanlardandı (Araf Suresi, 83)
Ve onların üzerine bir (azap) sağanağı yağdırdık Suçlu-günahkarların uğradıkları sona bir bak işte (Araf Suresi, 84)
Ellerinin ona uzanmadığını görünce (İbrahim durumdan) hoşlanmadı ve içine bir tür korku düştü Dediler ki: "Korkma Biz Lut kavmine gönderildik" (Hud Suresi, 70)
İbrahim'den korku gittiği ve ona müjde geldiği zaman, Lut kavmi konusunda Bizimle çekişip-tartışmalara giriyor(du) (Hud Suresi, 74)
Elçilerimiz Lut'a geldiği zaman, onlardan dolayı kaygılandı, göğsünü bir sıkıntı bastı ve: "Bu, zorlu bir gün" dedi (Hud Suresi, 77)
Kavmi ona doğru koşarak geldi; onlar daha önceden kötülükler işlemekteydiler "Ey kavmim" dedi "İşte benim kızlarım, bunlar sizler için daha temizdir Artık Allah'tan korkun ve beni misafirim önünde küçük düşürmeyin İçinizde hiç aklı başında olan (reşid) bir adam yok mu?" (Hud Suresi, 78)
Dediler ki: "Andolsun, senin kızlarında bizim haktan bir şeyimiz (ilgimiz ve arzumuz) olmadığını sen de bilmişsindir Bizim ne istediğimizi gerçekte sen biliyorsun" (Hud Suresi, 79)
Dedi ki: "Size yetecek gücüm olsaydı veya sağlam bir yere sığınabilseydim" (Hud Suresi, 80)
(Elçiler) Dediler ki: "Ey Lut, biz Rabbinin elçileriyiz Onlar sana kesin olarak ulaşamazlar Gecenin bir parçasında ailenle birlikte yürü (yola çık) Sakın, hiçbiriniz dönüp arkasına bakmasın; fakat senin karın başka Çünkü onlara isabet edecek olan, ona da isabet edecektir Onlara va'dolunan (azap) sabah vaktidir Sabah da yakın değil mi?" (Hud Suresi, 81)
Böylece emrimiz geldiği zaman, üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş, istif edilmiş taşlar yağdırdık; (Hud Suresi, 82)
Rabbinin Katında 'belli bir biçime sokulmuş, damgalanmış' olarak Bunlar zalimlerden uzak değildir (Hud Suresi, 83)
"Ey kavmim, bana karşı gelişiniz, sakın Nuh kavminin ya da Hud kavminin veya Salih kavminin başlarına gelenlerin bir benzerini size de isabet ettirmesin Üstelik Lut kavmi size pek uzak değil" (Hud Suresi, 89)
"Ancak Lut ailesi hariçtir; biz onların tümünü muhakkak kurtaracağız" (Hicr Suresi, 59)
"Ama karısını (kurtaracaklarımız) dışında tuttuk, o, geride kalanlardandır" (Hicr Suresi, 60)
Böylelikle elçiler Lut ailesine geldiklerinde, (Hicr Suresi, 61)
(Lut) Dedi ki: "Sizler gerçekten tanınmamış bir topluluksunuz" (Hicr Suresi, 62)
"Hayır" dediler "Biz sana, onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik" (Hicr Suresi, 63)
"Sana gerçeği getirdik, biz şüphesiz doğru söyleyenleriz" (Hicr Suresi, 64)
"Hemen aileni gecenin bir bölümünde yola çıkar, sen de onların ardından git ve sizden hiç kimse arkasına bakmasın; emrolunduğunuz yere gidin" (Hicr Suresi, 65)
Ve onlara şu emri verdik: "Sabaha çıkarlarken onların arkası mutlaka kesilecektir" (Hicr Suresi, 66)
Şehir halkı birbirlerine müjdeler vererek geldi (Hicr Suresi, 67)
(Lut onlara) "Bunlar benim konuğumdur, beni utandırıp-dillere düşürmeyin" dedi (Hicr Suresi, 68)
"Allah'tan korkup-sakının ve beni küçük düşürmeyin" (Hicr Suresi, 69)
Dediler ki: "Biz seni 'herkes(in işin)e karışmaktan' alıkoymamış mıydık?" (Hicr Suresi, 70)
Dedi ki: "Eğer yapmak-istiyorsanız, işte bunlar, benim kızlarım" (Hicr Suresi, 71)
Ömrüne andolsun ki, onlar, sarhoşlukları içinde kör-sersemdiler (Hicr Suresi, 72)
Derken, tan yerinin ağarma vaktine girdiklerinde onları (o korkunç ve dayanılmaz) çığlık yakalayıverdi (Hicr Suresi, 73)
Anında (yurtlarının) üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taş yağdırdık (Hicr Suresi, 74)
Elbette bunda 'derin bir kavrayışa sahip olanlar' için gerçekten ayetler vardır (Hicr Suresi, 75)
O (şehir de) gerçekten bir yol üstünde (hala) durmaktadır (Hicr Suresi, 76)
Elbette, bunda iman edenler için gerçekten ayetler vardır (Hicr Suresi, 77)
Lut'a da bir hüküm ve ilim verdik ve onu çirkin işler yapmakta olan şehirden kurtardık Şüphesiz onlar, bozulmaya uğrayan kötü bir kavimdi (Enbiya Suresi, 74)
Onu rahmetimize soktuk, çünkü o, salihlerdendi (Enbiya Suresi, 75)
Lut (kavmi) de, gönderilen (elçi)leri yalanladı (Şuara Suresi, 160)
Hani onlara kardeşleri Lut: "Sakınmaz mısınız?" demişti (Şuara Suresi, 161)
"Gerçek şu ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim" (Şuara Suresi, 162)
"Artık Allah'tan korkup-sakının ve bana itaat edin" (Şuara Suresi, 163)
"Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; ücretim yalnızca alemlerin Rabbine aittir" (Şuara Suresi, 164)
"Siz insanlardan (cinsel arzuyla) erkeklere mi gidiyorsunuz? (Şuara Suresi, 165)
"Rabbinizin sizler için yaratmış bulunduğu eşlerinizi bırakıyorsunuz Hayır, siz sınırı çiğneyen bir kavimsiniz" (Şuara Suresi, 166)
Dediler ki: "Ey Lut, eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten (burdan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın" (Şuara Suresi, 167)
Dedi ki: "Gerçekten ben, sizin bu yaptığınıza öfke ile karşı olanlardanım" (Şuara Suresi, 168)
"Rabbim, beni ve ailemi bunların yaptıklarından kurtar" (Şuara Suresi, 169)
Bunun üzerine onu ve bütün ailesini kurtardık (Şuara Suresi, 170)
Yalnızca geri kalanlar içinde bir kocakarı hariç (Şuara Suresi, 171)
Sonra geride kalanları yerle bir ettik (Şuara Suresi, 172)
Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık; uyarılıp-korkutulanların yağmuru ne kötü (Şuara Suresi, 173)
Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler (Şuara Suresi, 174)
Ve şüphesiz, senin Rabbin, güçlü ve üstün olandır esirgeyendir (Şuara Suresi, 175)
Lut da; hani kavmine demişti ki: "Siz, açıkça gördüğünüz halde, yine de o çirkin utanmazlığı yapacak mısınız?" (Neml Suresi, 54)
"Siz gerçekten, kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Hayır, siz (yaptığı şeyi) bilmeyen bir kavimsiniz" (Neml Suresi, 55)
Kavminin cevabı: "Lut ailesini şehrinizden sürüp çıkarın Temiz kalmak isteyen insanlarmış" demekten başka olmadı (Neml Suresi, 56)
Biz de, onu ve ailesini kurtardık, yalnızca karısı hariç; onu geride (azap içinde kalanlar arasında) takdir ettik (Neml Suresi, 57)
Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık Uyarılanların yağmuru ne kötüdür (Neml Suresi, 58)
Dedi ki: "Hamd Allah'ındır ve selam O'nun seçtiği kullarının üzerinedir Allah mı daha hayırlı yoksa onların ortak koştukları mı?" (Neml Suresi, 59)
(İbrahim) Dedi ki: "Siz gerçekten, Allah'ı bırakıp dünya hayatında aranızda bir sevgi-bağı olarak putları (ilahlar) edindiniz Sonra kıyamet günü, kiminiz kiminizi inkar edip-tanımayacak ve kiminiz kiminize lanet edeceksiniz Sizin barınma yeriniz ateştir ve hiçbir yardımcınız yoktur" (Ankebut Suresi, 25)
Bunun üzerine Lut ona iman etti ve dedi ki: "Gerçekten ben, Rabbime hicret edeceğim Çünkü şüphesiz O, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir" (Ankebut Suresi, 26)
Biz ona İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik ve onun soyunda (seçtiklerimize) peygamberliği ve kitabı (vahy ihsanı) kıldık, ecrini de dünyada verdik Şüphesiz o, ahirette salih olanlardandır (Ankebut Suresi, 27)
Lut da; hani kavmine demişti: "Siz gerçekten, sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı 'çirkin bir utanmazlığı' yapıyorsunuz" (Ankebut Suresi, 28)
"Siz, (yine de) erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve biraraya gelişlerinizde çirkinlikler yapacak mısınız?" Bunun üzerine kavminin cevabı yalnızca: "Eğer doğru söylüyor isen, bize Allah'ın azabını getir" demek oldu (Ankebut Suresi, 29)
Dedi ki: "Rabbim, fesat çıkaran (bu) kavme karşı bana yardım et" (Ankebut Suresi, 30)
Bizim elçilerimiz İbrahim'e bir müjde ile geldikleri zaman, dediler ki: "Gerçek şu ki, biz bu ülkenin halkını yıkıma uğratacağız Çünkü onun halkı zalim oldular? (Ankebut Suresi, 31)
Dedi ki: "Onun içinde Lut da vardır" Dediler ki: "Onun içinde kimin olduğunu Biz daha iyi biliriz Kendi karısı dışında, onu ve ailesini muhakkak kurtaracağız O (karısı) arkada kalacak olanlardandır" (Ankebut Suresi, 32)
Elçilerimiz Lut'a geldikleri zaman o, bunlar dolayısıyla kötüleşti ve içi daraldı Dediler ki: "Korkuya düşme ve hüzne kapılma Karın dışında, seni ve aileni muhakak kurtaracağız O ise, arkada kalacaktır" (Ankebut Suresi, 33)
"Şüphesiz Biz, fasıklık yapmalarından dolayı, bu ülke halkının üstüne gökten iğrenç bir azap indireceğiz" (Ankebut Suresi, 34)
Andolsun, Biz akledebilecek bir kavim için orada apaçık bir ayet bırakmışızdır (Ankebut Suresi, 35)
Gerçekten Lût da gönderilmiş (elçi)lerdendi (Saffat Suresi, 133)
Hani Biz onu ve ailesini topluca kurtarmıştık (Saffat Suresi, 134)
Geride bırakılanlar arasında bir yaşlı kadın dışında (Saffat Suresi, 135)
Sonra geride kalanları yerle bir ettik (Saffat Suresi, 136)
Siz onların üstünden muhakkak geçip gidiyorsunuz; sabah vakti (Saffat Suresi, 137)
Ve geceleyin Yine de akıllanmayacak mısınız? (Saffat Suresi, 138)
Semud, Lut kavmi ile Eyke halkı da İşte onlar (Allah'a karşı isyanda birleşen ve güç toplayan) fırkalar(dı) (Sad Suresi, 13)
Ad, Firavun ve Lut'un kardeşleri, (Kaf Suresi, 13)
Lut kavmi de uyarıları yalanladı (Kamer Suresi, 33)
Biz de onların üzerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik Yalnız Lut ailesini (bu azaptan ayrı tuttuk;) onları seher vakti kurtardık; (Kamer Suresi, 34)
Tarafımızdan bir nimet olarak İşte Biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz (Kamer Suresi, 35)
Oysa andolsun, zorlu yakalamamıza karşı onları uyarmıştı Fakat onlar, bu uyarıları kuşkuyla karşılayıp-yalanlamakta direttiler (Kamer Suresi, 36)
Andolsun onlar, onun konuklarından da murad almak için baskı yaptılar Biz de onların gözlerini silip kör ettik "İşte azabımı ve uyarmamı tadın" (Kamer Suresi, 37)
Andolsun onları bir sabah vakti erkenden, üzerlerinde kararını kılmış bir azap yakalayıp-bastırıverdi (Kamer Suresi, 38)
Şimdi azabımı ve uyarmamı tadın (Kamer Suresi, 39)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.