Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
fihristi, kuran

Kur'an Fihristi- N

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kur'an Fihristi- N



Kur'an Fihristi - N

''Nafaka'

Her neyi nafaka olarak infak eder ve adak olarak neyi adarsanız, muhakkak Allah onu bilir Zulmedenlerin yardımcıları yoktur (Bakara Suresi, 270)
Küçük, büyük infak ettikleri her nafaka ve (Allah yolunda) aştıkları her vadi, mutlaka Allah'ın yaptıklarının daha güzeliyle onlara karşılığını vermesi için, (bunlar) onlar adına yazılmıştır (Tevbe Suresi, 121)
(Boşadığınız) Kadınları, gücünüz oranında oturmakta olduğunuz yerin bir yanında oturtun, onlara 'darlık ve sıkıntıya düşürmek amacıyla' zarar vermeyin Eğer onlar hamile iseler, yüklerini bırakıncaya (doğumlarını yapıncaya) kadar onlara nafaka verin Şayet sizler için (çocuğu) emzirirlerse, onlara ücretlerini ödeyin (Durum ve ilişkilerinizi) Kendi aranızda maruf (güzellikle ve İslam'a uygun bir tarz) üzere görüşüp-konuşun Eğer güçlük içine girerseniz, bu durumda (çocuğu) onun (babası) için bir başkası emzirebilir (Talak Suresi, 6)
Geniş-imkanları olan, nafakayı geniş imkanlarına göre versin Rızkı kısıtlı tutulan da, artık Allah'ın kendisine verdiği kadarıyla versin Allah, hiçbir nefse ona verdiğinden başkasıyla yükümlülük koymaz Allah, bir güçlüğün ardından bir kolaylığı kılıp-verecektir (Talak Suresi, 7)

Alıntı Yaparak Cevapla

Kur'an Fihristi- N

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kur'an Fihristi- N



''Namaz'

Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler (Bakara Suresi, 3)
Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve rüku edenlerle birlikte siz de rüku edin (Bakara Suresi, 43)
Sabır ve namazla yardım dileyin Bu, şüphesiz, huşû duyanların dışındakiler için ağır (bir yük)dır (Bakara Suresi, 45)
Hani İsrailoğullarından, "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, anneye-babaya, yakınlara, yetimlere ve yoksullara iyilikle davranın, insanlara güzel söz söyleyin, namazı dosdoğru kılın ve zekatı verin" diye misak almıştık Sonra siz, pek azınız hariç, döndünüz ve (hala) yüz çeviriyorsunuz (Bakara Suresi, 83)
Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin; önceden kendiniz için hayır olarak neyi takdim ederseniz, onu Allah Katında bulacaksınız Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı görendir (Bakara Suresi, 110)
Hani Evi (Ka'beyi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık "İbrahim'in makamını namaz yeri edinin", İbrahim ve İsmail'e de, "Evimi, tavaf edenler, itikafa çekilenler ve rüku ve secde edenler için temizleyin" diye ahid verdik (Bakara Suresi, 125)
Ey iman edenler, sabırla ve namazla yardım dileyin Gerçekten Allah, sabredenlerle beraberdir (Bakara Suresi, 153)
Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir Ama iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır) İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır (Bakara Suresi, 177)
Namazları ve orta namazını (üstlerine düşerek, titizlik göstererek) koruyun ve Allah'a gönülden boyun eğiciler olarak (namaza) durun (Bakara Suresi, 238)
Eğer korkarsanız, yaya veya binekte iken kılın Güvenliğe girdiğinizde ise, yine Allah'ı, bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği gibi zikredin (Bakara Suresi, 239)
O mihrapta namaz kılarken, melekler ona seslendi: "Allah, sana Yahya'yı müjdeler O, Allah'tan olan bir kelimeyi (İsa'yı) doğrulayan, efendi, iffetli ve salihlerden bir peygamberdir" (Ali İmran Suresi, 39)
Ey iman edenler, sarhoş iken, ne dediğinizi bilinceye ve cünüp iken de -yolculukta olmanız hariç- gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın Eğer hasta veya yolculukta iseniz ya da biriniz ayak yolundan (hacet yerinden) gelmişseniz yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız, bu durumda, temiz bir toprakla teyemmüm edin, (hafifçe) yüzlerinize ve ellerinize sürün Şüphesiz, Allah, bağışlayandır, esirgeyendir (Nisa Suresi, 43)
Kendilerine; "Elinizi (savaştan) çekin, namazı kılın, zekatı verin" denenleri görmedin mi? Oysa savaş üzerlerine yazıldığında, onlardan bir grup, insanlardan Allah'tan korkar gibi- hatta daha da şiddetli bir korkuyla- korkuya kapılıyorlar ve: "Rabbimiz, ne diye savaşı üzerimize yazdın, bizi yakın bir zamana ertelemeli değil miydin?" dediler De ki: "Dünyanın metaı azdır, ahiret, ise muttakiler için daha hayırlıdır ve siz 'bir hurma çekirdeğindeki ip-ince bir iplik kadar' bile haksızlığa uğratılmayacaksınız" (Nisa Suresi, 77)
Yeryüzünde adım attığınızda (yolculuğa ya da savaşa çıktığınızda), kafirlerin size bir kötülük yapmalarından korkarsanız, namazı kısaltmanızda sizin için bir sakınca yoktur Şüphesiz kafirler, sizin apaçık düşmanlarınızdır (Nisa Suresi, 101)
İçlerinde olup onlara namazı kıldırdığında, onlardan bir grup, seninle birlikte dursun ve silahlarını (yanlarına) alsın; böylece onlar secde ettiklerinde, arkalarınızda olsunlar Namazlarını kılmayan diğer grup gelip seninle namaz kılsınlar, onlar da 'korunma araçlarını' ve silahlarını alsınlar Küfredenler, size apansız bir baskın yapabilmek için, sizin silahlarınızdan ve emtianız (erzak ve mühimmatınız)dan ayrılmış olmanızı isterler Yağmur dolayısıyla bir güçlüğünüz varsa veya hastaysanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir sorumluluk yoktur Korunma tedbirlerinizi alın Şüphesiz, Allah kafirler için aşağılatıcı bir azap hazırlamıştır (Nisa Suresi, 102)
Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin Artık 'güvenliğe kavuşursanız' namazı dosdoğru kılın Çünkü namaz, mü'minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır (Nisa Suresi, 103)
Gerçek şu ki, münafıklar (sözde), Allah'ı aldatmaktadırlar Oysa O, onları aldatandır Namaza kalktıkları zaman, isteksizce kalkarlar İnsanlara gösteriş yaparlar ve Allah'ı ancak çok az anarlar (Nisa Suresi, 142)
Ancak onlardan ilimde derinleşenler ile mü'minler, sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar Namazı dosdoğru kılanlar, zekatı verenler, Allah'a ve ahiret gününe inananlar; işte bunlar, Biz bunlara büyük bir ecir vereceğiz (Nisa Suresi, 162)
Ey iman edenler, namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın, başlarınızı meshedin ve her iki topuğa kadar ayaklarınızı da (yıkayın) Eğer cünüpseniz temizlenin (gusül edin); eğer hasta veya yolculukta iseniz ya da biriniz ayak yolundan (hacet yerinden) gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız da su bulamamışsanız, bu durumda, temiz bir toprakla teyemmüm edin (hafifçe) yüzlerinize ve ellerinize ondan sürün Allah size güçlük çıkarmak istemez, ama sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimeti tamamlamak ister Umulur ki şükredersiniz (Maide Suresi, 6)
Andolsun, Allah İsrailoğulları'ndan kesin söz (misak) almıştı Onlardan on iki güvenilir- gözetleyici göndermiştik Ve Allah onlara: "Gerçekten Ben sizinle birlikteyim Eğer namazı kılar, zekatı verir, elçilerime inanır, onları savunup-desteklerseniz ve Allah'a güzel bir borç verirseniz, şüphesiz sizin kötülüklerinizi örter ve sizi gerçekten, altından ırmaklar akan cennetlere sokarım Bundan sonra sizden kim inkar ederse, cidden dümdüz bir yoldan sapmıştır" (Maide Suresi, 12)
Sizin dostunuz (veliniz), ancak Allah, O'nun elçisi, rüku ediciler olarak namaz kılan ve zekatı veren mü'minlerdir (Maide Suresi, 55)
Onlar, siz birbirinizi namaza çağırdığınızda onu alay ve oyun (konusu) edinirler Bu, gerçekten onların akıl erdirmeyen bir topluluk olmalarındandır (Maide Suresi, 58)
Gerçekten şeytan, içki ve kumarla aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi, Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister Artık vazgeçtiniz değil mi? (Maide Suresi, 91)
Ey iman edenler, sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, vasiyet hazırlanışında, aranızda içinizden adaletli iki kişiyi (şahid tutun) Veya yolculukta olup size ölüm musibeti gelip çatarsa, sizden olmayan başka iki kişiyi (şahid tutun İkisini) Şayet kuşkulanacak olursanız namazdan sonra alıkoyarsınız, onlar da (size): "Akraba dahi olsa onu (yeminimizi) hiçbir değere değiştirmeyeceğiz ve Allah'ın şahidliğini gizlemeyeceğiz Aksi takdirde biz elbette günahkarlardan oluruz" diye Allah adına yemin etsinler (Maide Suresi, 106)
Bir de: "Namazı kılın ve O'ndan korkup-sakının (diye de emrolunduk) Huzuruna (götürülüp) toplanacağınız O'dur" (En'am Suresi, 72)
İşte bu (Kur'an), önündekileri doğrulayıcı ve şehirler anası (Mekke) ile çevresindekileri uyarman için indirdiğimiz kutlu Kitaptır Ahirete iman edenler buna inanırlar Onlar namazlarını (özenle) koruyanlardır (En'am Suresi, 92)
De ki: "Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah'ındır" (En'am Suresi, 162)
Kitaba sımsıkı sarılanlar ve namazı dosdoğru kılanlar, şüphesiz Biz salih olanların ecrini kaybetmeyiz (Araf Suresi, 170)
Onlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler (Enfal Suresi, 3)
Haram aylar (süre tanınmış dört ay) sıyrılıp-bitince (çıkınca) müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün, onları tutuklayın, kuşatın ve onların bütün geçit yerlerini kesip-tutun Eğer tevbe edip namaz kılarlarsa ve zekatı verirlerse yollarını açıverin Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir (Tevbe Suresi, 5)
Eğer onlar tevbe edip namazı kılarlarsa ve zekatı verirlerse, artık onlar sizin dinde kardeşlerinizdir Bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıklarız (Tevbe Suresi, 11)
Allah'ın mescidlerini, yalnızca Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah'tan başkasından korkmayanlar onarabilir İşte, hidayete erenlerden oldukları umulanlar bunlardır (Tevbe Suresi, 18)
İnfak ettiklerinin kendilerinden kabulünü engelleyen şey, Allah'ı ve elçisini tanımamaları, namaza ancak isteksizce gelmeleri ve hoşlarına gitmiyorken infak etmeleridir (Tevbe Suresi, 54)
Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin velileridirler İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah'a ve Resûlüne itaat ederler İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır Şüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir (Tevbe Suresi, 71)
Onlardan ölen birinin namazını hiçbir zaman kılma, mezarı başında durma Çünkü onlar, Allah'a ve elçisine (karşı) inkara saptılar ve fasık kimseler olarak öldüler (Tevbe Suresi, 84)
Musa ve kardeşine (şöyle) vahyettik: "Mısır'da kavminiz için evler hazırlayın, evlerinizi namaz kılınan (ve kıbleye dönük) yerler yapın ve namazı dosdoğru kılın Mü'minleri de müjdele" (Yunus Suresi, 87)
Dediler ki: "Ey Şuayb, atalarımızın taptığı şeyleri bırakmamızı ya da mallarımız konusunda dilediğimiz gibi davranmaktan vazgeçmemizi senin namazın mı emrediyor? Çünkü sen, gerçekte yumuşak huylu, aklı başında (reşid bir adam)sın" (Hud Suresi, 87)
Gündüzün iki tarafında ve gecenin (gündüze) yakın saatlerinde namazı kıl Şüphesiz iyilikler, kötülükleri giderir Bu, öğüt alanlara bir öğüttür (Hud Suresi, 114)
Ve onlar-Rablerinin yüzünü (hoşnutluğunu) isteyerek sabrederler, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak ederler ve kötülüğü iyilikle savarlar İşte onlar, bu yurdun (dünyanın güzel) sonucu (ahiret mutluluğu) onlar içindir (Ra'd Suresi, 22)
İman etmiş kullarıma söyle: "Alış-verişin ve dostluğun olmadığı o gün gelmezden evvel, dosdoğru namazı kılsınlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak etsinler" (İbrahim Suresi, 31)
"Rabbimiz, gerçekten ben, çocuklarımdan bir kısmını Beyt-i Haram yanında ekini olmayan bir vadiye yerleştirdim; Rabbimiz, dosdoğru namazı kılsınlar diye (öyle yaptım), böylelikle Sen, insanların bir kısmının kalplerini onlara ilgi duyar kıl ve onları birtakım ürünlerden rızıklandır Umulur ki şükrederler" (İbrahim Suresi, 37)
"Rabbim, beni namazı(nda) sürekli kıl, soyumdan olanları da Rabbimiz, duamı kabul buyur" (İbrahim Suresi, 40)
Güneşin sarkmasından gecenin kararmasına kadar namazı kıl, fecir vakti (namazda okunan) Kur'an'ı, işte o, şahid olunandır (İsra Suresi, 78)
Gecenin bir kısmında kalk, sana aid nafile olarak onunla (Kur'an'la) namaz kıl Umulur ki Rabbin seni övülmüş bir makama ulaştırır (İsra Suresi, 79)
De ki: "Allah, diye çağırın, 'Rahman' diye çağırın, ne ile çağırırsanız; sonunda en güzel isimler O'nundur" Namazında sesini çok yükseltme, çok da kısma, bu ikisi arasında (orta) bir yol benimse (İsra Suresi, 110)
"Nerede olursam (olayım,) beni kutlu kıldı ve hayat sürdüğüm müddetçe, bana namazı ve zekatı vasiyet (emr) etti" (Meryem Suresi, 31)
Halkına, namazı ve zekatı emrediyordu ve o, Rabbi Katında kendisinden razı olunan (bir insan)dı (Meryem Suresi, 55)
Sonra onların arkasından öyle nesiller türedi ki, namaz (kılma duyarlılığın)ı kaybettiler ve şehvetlerine kapılıp-uydular Böylece bunlar azgınlıklarının cezasıyla karşılaşacaklardır (Meryem Suresi, 59)
"Gerçekten Ben, Ben Allah'ım, Benden başka İlah yoktur; şu halde Bana ibadet et ve Beni zikretmek için dosdoğru namaz kıl" (Taha Suresi, 14)
Ehline (ümmetine) namazı emret ve onda kararlı davran Biz senden rızık istemiyoruz, Biz sana rızık veriyoruz Sonuç da takvanındır (Taha Suresi, 132)
Ve onları, Kendi emrimizle hidayete yönelten önderler kıldık ve onlara hayrı kapsayan-fiilleri, namaz kılmayı ve zekat vermeyi vahyettik Onlar Bize ibadet edenlerdi (Enbiya Suresi, 73)
Onlar ki, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir; kendilerine isabet eden musibetlere sabredenler, namazı dosdoğru kılanlar ve rızık olarak verdiklerimizden infak edenlerdir (Hac Suresi, 35)
Onlar ki, yeryüzünde kendilerini yerleştirir, iktidar sahibi kılarsak, dosdoğru namazı kılarlar, zekatı verirler, ma'rufu emrederler, münkerden sakındırırlar Bütün işlerin sonu Allah'a aittir (Hac Suresi, 41)
Allah adına gerektiği gibi mücadele edin O, sizleri seçmiş ve din konusunda size bir güçlük yüklememiştir, atanız İbrahim'in dini(nde olduğu gibi) O (Allah) bundan daha önce de, bunda (Kur'an'da) da sizi "Müslümanlar" olarak isimlendirdi; elçi sizin üzerinize şahid olsun, siz de insanlar üzerine şahidler olasınız diye Artık dosdoğru namazı kılın, zekatı verin ve Allah'a sarılın, sizin Mevlanız O'dur İşte, ne güzel mevla ve ne güzel yardımcı (Hac Suresi, 78)
Onlar namazlarında hûşû içinde olanlardır; (Mü'minun Suresi, 2)
Onlar, namazlarını da (titizlikle) koruyanlardır (Mü'minun Suresi, 9)
(Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alış-veriş onları Allah'ı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekatı vermekten 'tutkuya kaptırıp alıkoymaz'; onlar, kalplerin ve gözlerin inkılaba uğrayacağı (dehşetten allak bullak olacağı) günden korkarlar (Nur Suresi, 37)
Dosdoğru namazı kılın, zekatı verin ve elçiye itaat edin Umulur ki, rahmete kavuşturulmuş olursunuz (Nur Suresi, 56)
Ey iman edenler, sağ ellerinizin malik olduğu ile sizden olup da henüz erginlik çağına ermemiş olan (çocuk)lar, (odalarınıza girmek için şu) üç vakitte izin istesinler: Sabah namazından önce, öğleyin üstünüzü çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra (Bu) Üçü sizin için mahrem (vakitleri)dir Bunların dışında size de, onlara da bir sakınca yoktur; onlar yanınızda dolaşabilirler, birbirinizin yanında olabilirsiniz İşte Allah, size ayetleri böyle açıklamaktadır Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir (Nur Suresi, 58)
Onlar, Rablerine secde ederek ve kıyama durarak gecelerler (Furkan Suresi, 64)
Ki onlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve onlar, ahirete kesin bilgiyle iman ederler (Neml Suresi, 3)
Sana Kitap'tan vahyedileni oku ve namazı dosdoğru kıl Gerçekten namaz, çirkin utanmazlıklar (fahşa)dan ve kötülüklerden alıkoyar Allah'ı zikretmek ise muhakkak en büyük (ibadet)tür Allah, yaptıklarınızı bilir (Ankebut Suresi, 45)
'Gönülden katıksız bağlılar' olarak, O'na yönelin ve O'ndan korkup-sakının, dosdoğru namazı kılın ve müşriklerden olmayın (Rum Suresi, 31)
Onlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler Ve onlar kesin bir bilgiyle ahirete inanırlar (Lokman Suresi, 4)
"Ey oğlum, namazı dosdoğru kıl, ma'rufu emret, münkerden sakındır ve sana isabet eden (musibetler)e karşı sabret Çünkü bunlar, azmedilmesi gereken işlerdendir (Lokman Suresi, 17)
Onların yanları (gece namazına kalkmak için) yataklarından uzaklaşır Rablerine korku ve umutla dua ederler ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler (Secde Suresi, 16)
Evlerinizde vakarla-oturun (evlerinizi karargah edinin), ilk cahiliye (kadınları)nın süslerini açığa vurması gibi, siz de süslerinizi açığa vurmayın; namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, Allah'a ve elçisine itaat edin Ey Ehl-i Beyt, gerçekten Allah, sizden kiri (günah ve çirkinliği) gidermek ve sizi tertemiz kılmak ister (Ahzab Suresi, 33)
Hiçbir günahkar bir başka günahkarın günahını yüklenemez Eğer yükü ağır olan kimse (bir başkasını) onu taşımaya çağırsa, -bu, yakın-akrabası da olsa- kendisine ondan hiçbir şey yükletilmez Sen, yalnızca gayb ile Rablerinden 'içleri titreyerek-korkmakta' olanları ve dosdoğru namazı kılanları uyarırsın Kim temizlenip-arınırsa, artık o, kendi nefsi için temizlenip-arınmıştır Sonunda dönüş Allah'adır (Fatır Suresi, 18)
Gerçekten Allah'ın Kitab'ını okuyanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak edenler; kesin olarak zarara uğramayacak bir ticareti umabilirler (Fatır Suresi, 29)
Rablerine icabet edenler, namazı dosdoğru kılanlar, işleri kendi aralarında şura ile olanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak edenler, (Şura Suresi, 38)
Gizli konuşmanızdan önce sadaka vermekten ürktünüz mü? Çünkü yapmadınız, Allah sizin tevbelerinizi kabul etti Şu halde namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve Allah'a ve O'nun Resûlüne itaat edin Allah, yaptıklarınızdan haberdardır (Mücadele Suresi, 13)
Ey iman edenler, cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah'ı zikretmeye koşun ve alış-verişi bırakın Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır (Cum'a Suresi, 9)
Artık namazı kılınca, yeryüzünde dağılın Allah'ın fazlını isteyip-arayın ve Allah'ı çokça zikredin; umulur ki felaha (kurtuluşa ve umduklarınıza) kavuşmuş olursunuz (Cum'a Suresi, 10)
Ancak namaz kılanlar hariç; (Mearic Suresi, 22)
Ki onlar, namazlarında süreklidirler (Mearic Suresi, 23)
Namazlarını (titizlikle) koruyanlardır (Mearic Suresi, 34)
Gerçekten Rabbin, senin gecenin üçte ikisinden biraz eksiğinde, yarısında ve üçte birinde (namaz için) kalktığını bilir; seninle birlikte olanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını bilir) Geceyi ve gündüzü Allah takdir eder Sizin bunu sayamıyacağınızı bildi, böylece tevbenizi (O'na dönüşünüzü) kabul etti Şu halde Kur'an'dan kolay geleni okuyun Allah sizden hastalar olduğunu, başkalarının Allah'ın fazlından aramak için yeryüzünde gezip-dolaşacaklarını ve diğerlerinin Allah yolunda çarpışacaklarını bilmiştir Öyleyse ondan (Kur'an'dan) kolay geleni okuyun Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve Allah'a güzel bir borç verin Hayır olarak kendi nefisleriniz için önceden takdim ettiğiniz şeyleri daha hayırlı ve daha büyük bir ecir (karşılık) olarak Allah Katında bulursunuz Allah'tan mağfiret dileyin Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir (Müzzemmil Suresi, 20)
Onlar: "Biz namaz kılanlardan değildik" dediler (Müddesir Suresi, 43)
Fakat o, ne doğrulamış ne de namaz kılmıştı (Kıyamet Suresi, 31)
Ve Rabbinin ismini zikredip namaz kılan (A'la Suresi, 15)
Namaz kıldığı zaman bir kulu (Alak Suresi, 10)
Oysa onlar, dini yalnızca O'na halis kılan hanifler (Allah'ı birleyenler) olarak sadece Allah'a kulluk etmek, namazı dosdoğru kılmak ve zekatı vermekten başkasıyla emrolunmadılar İşte en doğru (dimdik ve sapasağlam) din budur (Beyyine Suresi, 5)
İşte (şu) namaz kılanların vay haline, (Ma'un Suresi, 4)
Ki onlar, namazlarında yanılgıdadırlar, (Ma'un Suresi, 5)
Şu halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes (Kevser Suresi, 2)

Alıntı Yaparak Cevapla

Kur'an Fihristi- N

Eski 11-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kur'an Fihristi- N



''Nankörlük'

Öyleyse (yalnızca) Beni anın, Ben de sizi anayım; ve (yalnızca) Bana şükredin ve (sakın) nankörlük etmeyin (Bakara Suresi, 152)
Sen, onlar için ister bağışlanma dile, istersen dileme Onlar için yetmiş kere bağışlanma dilesen de, Allah onları kesinlikle bağışlamaz Bu, gerçekten onların Allah'a ve elçisine (karşı) nankörlük etmeleri dolayısıyladır Allah fasıklar topluluğuna hidayet vermez (Tevbe Suresi, 80)
Andolsun, Biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırıp sonra bunu kendisinden çekip-alsak, kuşkusuz o, (artık) umudunu kesmiş bir nankördür (Hud Suresi, 9)
Böylece Biz seni, kendisinden önce nice ümmetler gelip-geçmiş olan bir ümmete (elçi olarak) gönderdik; sana vahyettiklerimizi onlara okuyasın diye Oysa onlar Rahman'a nankörlük ediyorlar De ki: "O, benim Rabbimdir, O'ndan başka İlah yoktur Ben O'na tevekkül ettim ve son dönüş O'nadır" (Ra'd Suresi, 30)
"Rabbiniz şöyle buyurmuştu: ?Andolsun, eğer şükrederseniz gerçekten size artırırım ve andolsun, eğer nankörlük ederseniz, şüphesiz, Benim azabım pek şiddetlidir" (İbrahim Suresi, 7)
Size her istediğiniz şeyi verdi Eğer Allah'ın nimetini saymaya kalkışırsanız, onu sayıp-bitirmeye güç yetiremezsiniz Gerçek şu ki, insan pek zalimdir, pek nankördür (İbrahim Suresi, 34)
Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etmek için Öyleyse yararlanın, ilerde bileceksiniz (Nahl Suresi, 55)
Allah bir şehri örnek verdi: (Halkı) Güvenlik ve huzur içindeydi, rızkı da her yerden bol bol gelmekteydi; fakat Allah'ın nimetlerine nankörlük etti, böylece Allah yaptıklarına karşılık olarak, ona açlık ve korku elbisesini tattırdı (Nahl Suresi, 112)
Çünkü saçıp-savuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır; şeytan ise Rabbine karşı nankördür (İsra Suresi, 27)
Size denizde bir sıkıntı (tehlike) dokunduğu zaman, O'nun dışında taptıklarınız kaybolur-gider; fakat karaya (çıkarıp) sizi kurtarınca (yine) sırt çevirirsiniz İnsan pek nankördür (İsra Suresi, 67)
Veya sizi bir kere daha ona (denize) gönderip üzerinize kırıp geçiren bir fırtına salarak nankörlük etmeniz nedeniyle sizi batırmasına karşı emin misiniz? Sonra onun öcünü Bize karşı alacak (kimseyi de) bulamazsınız (İsra Suresi, 69)
Artık kim, bir mü'min olarak salih amellerde bulunursa, onun çabası için (karşılık olarak) küfran (nankörlük) yoktur Şüphesiz Biz, onun yazıcılarıyız (Enbiya Suresi, 94)
Şüphesiz Allah, (müşriklerin saldırı ve sinsi tuzaklarını) iman edenlerden uzaklaştırmaktadır Gerçekten Allah, hain ve nankör olan kimseyi sevmez (Hac Suresi, 38)
Sizi diri tutan, sonra öldürecek, sonra da diriltecek olan O'dur Gerçekten insan pek nankördür (Hac Suresi, 66)
Andolsun bunu, onların arasında öğüt alıp-düşünsünler diye çeşitli biçimlerde açıkladık Ama insanların çoğu nankörlük edip ayak direttiler (Furkan Suresi, 50)
"Ve sen, yapacağın işi (cinayeti) de işledin; sen nankörlerdensin" (Şuara Suresi, 19)
Kendi yanında kitaptan ilmi olan biri dedi ki: "Ben, (gözünü açıp kapamadan) onu sana getirebilirim" Derken (Süleyman) onu kendi yanında durur vaziyette görünce dedi ki: "Bu Rabbimin fazlındandır, O'na şükredecek miyim, yoksa nankörlük edecek miyim diye beni denemekte olduğu için (bu olağanüstü olay gerçekleşti) Kim şükrederse, artık o kendisi için şükretmiştir, kim nankörlük ederse, gerçekten benim Rabbim Gani (hiçbir şeye ve kimseye ihtiyacı olmayan)dır, Kerim olandır (Neml Suresi, 40)
Kendilerine verdiğimiz (nimetler)e nankörlük etsinler ve yararlanıp-metalansınlar diye Ancak onlar yakında bileceklerdir (Ankebut Suresi, 66)
Görmediler mi ki, çevrelerinde insanlar kapılıp-yağma edilirken, Biz Harem (Mekke)yi güvenilir (ve dokunulmaz) kıldık? Yine de onlar, batıla inanıp Allah'ın nimetlerine nankörlük mü ediyorlar? (Ankebut Suresi, 67)
Kendilerine (nimet olarak) verdiklerimize nankörlük etsinler diye Öyleyse metalanıp-yararlanın, artık yakında bileceksiniz (Rum Suresi, 34)
Andolsun, Biz bir rüzgar göndersek de onu(n ekinini) sararmış görseler, mutlaka ardından nankörlük ederler (Rum Suresi, 51)
Onları kara gölgeler gibi dalgalar sarıverdiği zaman, dini yalnızca O'na 'halis kılan gönülden bağlılar' olarak Allah'a yalvarıp yakarırlar (dua ederler) Böylece onları karaya çıkarıp-kurtarınca, artık onlardan bir kısmı orta yolu tutuyor Bizim ayetlerimizi gaddar, nankör olandan başkası inkar etmez (Lokman Suresi, 32)
Böylelikle nankörlük etmeleri dolayısıyla onları cezalandırdık Biz (nimete) nankörlük edenden başkasını cezalandırır mıyız? (Sebe Suresi, 17)
İnkar edenlere gelince, onlar için de cehennem ateşi vardır Onlar için ne, karar verilir, ki böylece ölüversinler, ne de kendilerine onun azabından (bir şey) hafifletilir İşte Biz, her nankör olanı böyle cezalandırırız (Fatır Suresi, 36)
Şayet onlar, sırt çevirecek olurlarsa, artık Biz seni onların üzerine bir gözetleyici olarak göndermiş değiliz Sana düşen, yalnızca tebliğdir Gerçek şu ki, Biz insana tarafımızdan bir rahmet taddırdığımız zaman, ona sevinir Eğer onlara kendi ellerinin takdim ettikleri dolayısıyla bir kötülük isabet ederse, bu durumda insan bir nankör kesiliverir (Şura Suresi, 48)
(Buna rağmen) Kendi kullarından O'na bir parça kılıp-yakıştırdılar Doğrusu insan, açıkça bir nankördür (Zuhruf Suresi, 15)
Siz ikiniz (ey melekler), her inatçı nankörü atın cehennemin içine, (Kaf Suresi, 24)
Gözlerimiz önünde akıp-gitmekteydi (Kendisi ve getirdikleri) İnkar edilmiş-nankörlük edilmiş olan (Nuh)a bir mükafaat olmak üzere (Kamer Suresi, 14)
Biz ona yolu gösterdik; (artık o,) ya şükredici olur ya da nankör (İnsan Suresi, 3)
Öyleyse, Rabbinin hükmüne sabır göster Onlardan günahkar veya nankör olana itaat etme (İnsan Suresi, 24)
Kahrolası insan, ne kadar nankördür (Abese Suresi, 17)
Tersine, o nankörler, yalanlıyorlar (İnşikak Suresi, 22)
Gerçekten insan, Rabbine karşı nankördür (Adiyat Suresi, 6)

Alıntı Yaparak Cevapla

Kur'an Fihristi- N

Eski 11-04-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kur'an Fihristi- N



''Nar'

O, gökten su indirendir Bununla herşeyin bitkisini bitirdik, ondan bir yeşillik çıkardık, ondan birbiri üstüne bindirilmiş taneler türetiyoruz Ve hurma ağacının tomurcuğundan da yere sarkmış salkımlar, -birbirine benzeyen ve benzemeyen üzümlerden, zeytinden ve nardan bahçeler (kılıyoruz) Meyvesine, ürün verdiğinde ve olgunluğa eriştiğinde bir bakıverin Şüphesiz inanacak bir topluluk için bunda gerçekten ayetler vardır (En'am Suresi, 99)
Asmalı ve asmasız bahçeleri, hurmaları ve tadları farklı ekinleri, zeytinleri ve narları -birbirine benzer ve benzeşmez -yaratan O'dur Ürün verdiğinde ürününden yiyin ve hasad günü hakkını verin; israf etmeyin Çünkü O, israf edenleri sevmez (En'am Suresi, 141)

Alıntı Yaparak Cevapla

Kur'an Fihristi- N

Eski 11-04-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kur'an Fihristi- N



''Nasib'

(Hacc) ibadetlerinizi bitirdiğinizde, artık (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da kuvvetli bir anma ile Allah'ı anın İnsanlardan öylesi vardır ki: "Rabbimiz, bize dünyada ver" der; onun ahirette nasibi yoktur (Bakara Suresi, 200)
İşte bunların kazandıklarına karşılık nasibleri vardır Allah, hesabı pek seri görendir (Bakara Suresi, 202)
İşte böylece Biz yeryüzünde Yusuf'a güç ve imkan (iktidar) verdik Öyle ki, orada (Mısır'da) dilediği yerde konakladı Biz kime dilersek rahmetimizi nasib ederiz ve iyilik yapanların ecrini kayba uğratmayız (Yusuf Suresi, 56)
Allah, inkar edenleri kin ve öfkeleriyle geri çevirdi, onlar hiçbir hayra varamadılar Savaşta Allah (yardımcı ve zafer nasib edici olarak) mü'minlere yetti Allah çok güçlüdür, üstün ve galib olandır (Ahzab Suresi, 25)
"Rabbim, beni bağışla ve benden sonra hiç kimseye nasib olmayan bir mülkü bana armağan et Şüphesiz Sen, karşılıksız armağan edensin" (Sad Suresi, 35)
Kim ahiret ekinini isterse, Biz ona kendi ekininde artırmalar yaparız Kim dünya ekinini isterse, ona da ondan veririz; ancak onun ahirette bir nasibi yoktur (Şura Suresi, 20)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.