![]() |
Kur'an Fihristi- Ş |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ŞŞAFAK VAKTİ Yoo, şafak-vaktine yemin ederim, (84/16) ŞAHİTLİK Eğer kulumuza indirdiğimiz (Kur'an)'den şüphedeyseniz, bu durumda, siz de bunun benzeri bir sûre getirin ![]() ![]() Hani sizden "Birbirinizin kanını dökmeyin, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayın" diye misak almıştık ![]() ![]() Yoksa siz, Yakub'un ölüm anında, orada şahidler miydiniz? O, oğullarına: "Benden sonra kime ibadet edeceksiniz?" dediğinde, onlar: "Senin ilahına ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak'ın ilahı olan tek bir ilaha ibadet edeceğiz; bizler ona teslim olduk" demişlerdi ![]() Böylece biz sizi, insanlara şahid (ve örnek) olmanız için orta bir ümmet kıldık; Peygamber de üzerinizde bir şahid olsun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ramazan ayı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanlardan öylesi vardır ki, dünya hayatına ilişkin sözleri senin hoşuna gider ve kalbindekine rağmen Allah'ı şahid getirir; oysa o azılı bir düşmandır ![]() Ey iman edenler, belirli bir süre için borçlandığınız zaman onu yazınız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer yolculukta iseniz ve katip bulamazsanız, bu durumda alınan rehin (yeter) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah, gerçekten kendisinden başka ilah olmadığına şahitlik etti; melekler ve ilim sahipleri de O'ndan başka ilah olmadığına adaletle şahitlik ettiler ![]() ![]() Nitekim İsa, onlarda inkârı sezince, dedi ki: "Allah için bana yardım edecekler kimdir?" Havariler: "Allah'ın yardımcıları biziz; biz Allah'a inandık, bizim gerçekten Müslümanlar olduğumuza şahid ol" dediler ![]() Rabbimiz, biz indirdiğine inandık ve elçiye uyduk ![]() ![]() De ki: "Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müşterek (olan) bir kelimeye (tevhide) gelin ![]() ![]() ![]() Ey Kitap Ehli, siz şahid olup dururken, ne diye Allah'ın ayetlerini inkar ediyorsunuz? (3/70) Hani Allah peygamberlerden 'kesin bir söz (misak)' almıştı: "Andolsun size Kitap ve hikmetten verip sonra size beraberinizdekini doğrulayan bir elçi geldiğinde, ona kesin olarak iman edecek ve ona yardımda bulunacaksınız ![]() ![]() Kendilerine apaçık belgeler geldiği ve elçinin hak olduğuna şahid oldukları halde, imanlarından sonra küfre sapan bir kavmi Allah nasıl hidayete erdirir? Allah, zulmeden bir kavmi hidayete erdirmez ![]() De ki: "Ey Kitap Ehli, Allah yaptıklarınıza şahid iken, ne diye Allah'ın ayetlerini inkâr ediyorsunuz?" (3/98) De ki: "Ey Kitap Ehli, sizler şahidler olduğunuz halde, ne diye iman edenleri Allah yolundan -onda bir çarpıklık bulmaya yeltenerek- çevirmeye çalışıyorsunuz? Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir ![]() Eğer bir yara aldıysanız, o kavme de benzeri bir yara değmiştir ![]() ![]() ![]() Yetimleri, nikaha erişecekleri çağa kadar deneyin; şayet kendilerinde bir (rüşd) olgunlaşma gördünüz mü, hemen onlara mallarını verin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kadınlarınızdan fuhuş yapanların aleyhinde olmak üzere içinizden dört şahid tutun ![]() ![]() Anne-babanın ve yakınların geride bıraktıklarından ve her birine mirasçılar kıldık ![]() ![]() ![]() Her ümmetten bir şahid getirdiğimiz ve onların üzerine seni şahit olarak getirdiğimiz zaman nasıl olacak? (4/41) Sana iyilikten her ne gelirse Allah'tandır, kötülükten de sana ne gelirse o da kendindendir ![]() ![]() Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa, Allah için şahidler olarak adaleti ayakta tutun ![]() ![]() ![]() ![]() Andolsun, Kitap ehlinden, ölmeden önce ona inanmayacak kimse yoktur ![]() ![]() Fakat Allah, sana indirdiğiyle şahidlik eder ki, O, bunu kendi ilmiyle indirmiştir ![]() ![]() ![]() Ey iman edenler, adil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçek şu ki, biz Tevratı, içinde bir hidayet ve nur olarak indirdik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sana da (Ey Muhammed,) önündeki kitap(lar)ı doğrulayıcı ve ona 'bir şahid-gözetleyici' olarak Kitab'ı (Kur'an'ı) indirdik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Elçiye indirileni dinlediklerinde hakkı tanıdıklarından dolayı gözlerinin yaşlarla dolup taştığını görürsün ![]() ![]() Ey iman edenler, sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, vasiyet hazırlanışında, aranızda içinizden adaletli iki kişiyi (şahid tutun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu, gerektiği gibi şahidliği yapmalarına veya yeminlerinden sonra yeminlerin reddedilmesinden korkmalarına daha yakındır ![]() ![]() ![]() Hani Havarilere: "Bana ve elçime iman edin" diye vahy (ilham) etmiştim; onlar da: "İman ettik, gerçekten Müslümanlar olduğumuza sen de şahid ol" demişlerdi ![]() (Bu sefer Havariler:) "Ondan yemek istiyoruz, kalplerimiz tatmin olsun, senin de gerçekten bize doğru söylediğini bilelim ve buna şahidlerden olalım" demişlerdi ![]() Ben onlara bana emrettiklerinin dışında hiçbir şeyi söylemedim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() De ki: "Şahidlik bakımından hangi şey daha büyüktür?" De ki: "Allah benimle sizin aranızda şahiddir ![]() ![]() ![]() ![]() Deveden iki, sığırdan da iki ![]() ![]() De ki: "Gerçekten Allah'ın bunu haram kıldığına şehadet edecek şahidlerinizi getirin ![]() ![]() ![]() Hani Rabbin, Adem oğullarının sırtlarından zürriyetlerini almış ve onları kendi nefislerine karşı şahidler kılmıştı: "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" (demişti de) onlar: "Evet (Rabbimizsin), şahid olduk" demişlerdi ![]() ![]() Şirk koşanların, kendi inkârlarına bizzat kendileri şahidler iken, Allah'ın mescidlerini onarmalarına (hak ve yetkileri) yoktur ![]() ![]() ![]() Zarar vermek, inkârı (pekiştirmek), mü'minlerin arasını ayırmak ve daha önce Allah'a ve elçisine karşı savaşanı gözlemek için mescid edinenler ve: "Biz iyilikten başka bir şey istemedik" diye yemin edenler (var ya,) Allah onların şüphesiz yalancı olduklarına şahidlik etmektedir ![]() Bizim ile sizin aranızda şahid olarak Allah yeter ![]() ![]() Onlara vaadettiğimiz (azabın) bir kısmını sana gösteririz veya senin hayatına son veririz (de görmen ahirete kalır ![]() ![]() Senin içinde olduğun herhangi bir durum, onun hakkında Kur'an'dan okuduğun herhangi bir şey ve sizin işlediğiniz herhangi bir iş yoktur ki, ona (iyice) daldığınızda, biz sizin üzerinizde şahidler durmuş olmayalım ![]() ![]() ![]() Rabbinden apaçık bir delil üzerinde bulunan, onu yine ondan bir şahid izleyen ve ondan önce bir önder ve rahmet olarak Musa'nın kitabı (kendisini doğrulamakta) bulunan kimse, (artık onlar) gibi midir? İşte onlar, buna (Kur'an'a) inanırlar ![]() ![]() ![]() ![]() Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden daha zalim kimdir? İşte bunlar, Rablerine sunulacaklar ve şahidler: "Rablerine karşı yalan söyleyenler bunlardır" diyecekler ![]() ![]() Biz: 'Bazı ilahlarımız seni çok kötü çarpmıştır' (demekten) başka bir şey söylemeyiz ![]() ![]() (Yusuf) Dedi ki: "Onun kendisi benden murad almak istedi ![]() ![]() Dönün babanıza ve deyin ki: '-Ey babamız, senin oğlun gerçekten hırsızlık etti ![]() ![]() ![]() O inkâr edenler şöyle derler: "Sen gönderilmiş (Allah'ın bir elçisi) değilsin ![]() ![]() Her ümmetten bir şahid göndereceğimiz gün; (artık ondan) sonra ne inkâr edenlere (özür dilemeleri için) izin verilecek, ne (Allah'tan) hoşnutluk dilekleri kabul edilecek ![]() Her ümmet içinde kendi nefislerinden onların üzerine bir şahid getirdiğimiz gün, seni de onlar üzerinde bir şahid olarak getireceğiz ![]() ![]() Güneşin sarkmasından gecenin kararmasına kadar namazı kıl, fecir vakti (namazda okunan) Kur'an'ı, işte o, şahid olunandır ![]() De ki: "Benimle aranızda şahid olarak Allah yeter; kuşkusuz O, kullarından gerçeğiyle haberdardır, görendir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ş |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ŞGöklerin ve yerin yaratılışında da, kendi nefislerinin yaratılışında da Ben onları şahid tutmadım ![]() ![]() Dediler ki: "Öyleyse, onu insanların gözü önüne getirin ki ona (nasıl bir ceza vereceğimize) şahid olsunlar ![]() Davud ve Süleyman da; hani kavmin hayvanlarının içine girip yayıldığı ekin-tarlaları konusunda hüküm yürütüyorlardı ![]() ![]() Gerçekten iman edenler, Yahudiler, yıldıza tapanlar (Sabii) Hıristiyanlar, ateşe tapanlar (Mecusi) ve şirk koşanlar; şüphesiz Allah, kıyamet günü aralarını ayıracaktır ![]() ![]() Kendileri için birtakım yararlara şahid olsunlar ve kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (kurban adarken) Allah'ın adını ansınlar ![]() ![]() Allah adına gerektiği gibi cihad edin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zina eden kadın ve zina eden erkeğin her birine yüzer değnek (celde) vurun ![]() ![]() Korunan (iffetli) kadınlara (zina suçu) atan, sonra dört şahid getirmeyenlere de seksen değnek vurun ve onların şahidliklerini ebedi olarak kabul etmeyin ![]() ![]() Kendi eşlerine (zina suçu) atan ve kendileri dışında şahidleri bulunmayanlar ise, onlardan da her birinin şahidliği, Allah adına dört (kere yemin) ile kendisinin hiç şüphesiz doğru söyleyenlerden olduğuna şahidlik etmektir ![]() Onun (kadının) da dört kere Allah adına (yeminle) onun (kocasının) hiç şüphesiz yalan söyleyenlerden olduğuna şahidlik etmesi kendisinden cezayı uzaklaştırır ![]() Ona karşı dört şahitle gelmeleri gerekmez miydi? Şahitleri getirmediklerine göre, artık onlar Allah katında yalancıların ta kendileridir ![]() O gün, kendi dilleri, elleri ve ayakları aleyhlerinde yaptıklarına dair şahitlikte bulunacaklardır ![]() Ki onlar, yalan şahidlikte bulunmayanlar, boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman onurlu olarak geçenlerdir ![]() Dedi ki: "Ey önde gelenler, bu işimde bana görüş belirtin, siz (herşeye) şahidlik etmedikçe ben hiçbir işte kesin (karar veren biri) değilim ![]() Kendi aralarında Allah adına and içerek, dediler ki: "Gece mutlaka ona ve ailesine bir baskın düzenleyelim, sonra velisine: Ailesinin yok oluşuna biz şahid olmadık ve gerçekten bizler doğruyu söyleyenleriz, diyelim ![]() Musa'ya o işi (ilahi vahyi verip) gerçekleştirdiğimiz zaman, sen (Tur'un) batı yanında değildin ve (buna) şahid olanlardan da değildin ![]() Her ümmetten bir şahid ayırıp çıkardık da: "Kesin-kanıt (burhan)ınızı getirin" dedik ![]() ![]() De ki: "Benimle sizin aranızda şahid olarak Allah yeter ![]() ![]() ![]() Ey Peygamber, gerçekten biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik ![]() Onlar için babaları, oğulları, kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kadınları ve sağ ellerinin malik olduğu (cariyeleri) hakkında bir sakınca yoktur ![]() ![]() ![]() De ki: "Ben sizden bir ücret istemişsem, artık o sizin olsun ![]() ![]() ![]() Bugün biz onların ağızlarını mühürleriz; (günahtan ve sevaptan yana) kazandıklarını, elleri bize söylemekte, ayakları (aleyhlerinde) şahitlik etmektedir ![]() Yoksa onlar, şahidlik etmekteyken biz melekleri dişiler olarak mı yarattık? (37/150) Yer, Rabbi'nin nuruyla parıldadı; (orta yere) kitap kondu; peygamberler ve şahidler getirildi ve aralarında hak ile hüküm verildi, onlar haksızlığa uğratılmazlar ![]() Şüphesiz biz elçilerimize ve iman edenlere, dünya hayatında ve şahidlerin (şahidlik için) duracakları gün elbette yardım edeceğiz ![]() Sonunda oraya geldikleri zaman, işitme, görme (duyuları) ve derileri kendi aleyhlerine şahitlik edecektir ![]() Kendi derilerine dediler ki: "Niye aleyhimizde şahitlik ettiniz?" Dediler ki: "herşeye nutku verip-konuşturan Allah, bizi konuşturdu ![]() ![]() "Siz, işitme, görme (duyularınız) ve derileriniz aleyhinize şahitlik eder diye sakınmıyordunuz ![]() ![]() Kıyamet-saatinin ilmi O'na döndürülür ![]() ![]() ![]() Biz ayetlerimizi hem afakta, hem kendi nefislerinde onlara göstereceğiz; öyle ki, şüphesiz onun hak olduğu kendilerine açıkça belli olsun ![]() Onlar, ki Rahmanın kulları olan melekleri dişiler kıldılar ![]() ![]() O'nun dışında taptıkları şefaatte bulunmaya malik değildirler; ancak kendileri bilerek hakka şahidlik edenler başka ![]() Yoksa: "Kendisi onu uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Eğer ben uydurdumsa, bu durumda siz, Allah'tan bana (gelecek) hiçbir şeye malik (engel) olamazsınız ![]() ![]() ![]() ![]() De ki: "Gördünüz mü-haber verin; eğer (bu Kur'an,) Allah katından ise, siz de onu inkâr etmişseniz ve İsrailoğullarından bir şahid bunun bir benzerine şahidlik edip iman etmişse ve siz de büyüklük taslamışsanız (bunun sonucu ne olacak)? Şüphesiz Allah, zalim olan bir kavmi hidayete erdirmez ![]() Şüphesiz, biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik ![]() Ki O, elçilerini hidayetle ve hak din ile, diğer bütün dinlere karşı üstün kılmak için gönderdi ![]() ![]() (Artık) Her bir nefis, yanında bir sürücü ve bir şahid ile gelmiştir ![]() Hiç şüphesiz, bunda, kalbi olan ya da bir şahid olarak kulak veren kimse için elbette bir öğüt (zikir) vardır ![]() Allah'a ve O'nun Resûlü'ne iman edenler; işte onlar Rableri katında sıddîklar ve şehidler (veya şahid)lerdir ![]() ![]() ![]() Allah, hepsini dirilteceği gün, onlara neler yaptıklarını haber verecektir ![]() ![]() ![]() Münafıklık edenleri görmüyor musun ki, Kitap Ehlinden inkâr eden kardeşlerine derler ki: "Andolsun, eğer siz (yurtlarınızdan) çıkarılacak olursanız, mutlaka biz de sizinle birlikte çıkarız ve size karşı olan hiç kimseye, hiçbir zaman itaat etmeyiz ![]() ![]() ![]() Münafıklar sana geldikleri zaman: "Biz gerçekten şehadet ederiz ki, sen kesin olarak Allah'ın elçisisin" dediler ![]() ![]() ![]() Sonra (üç iddet bekleme) sürelerine ulaştıkları zaman, artık onları maruf (bilinen güzel bir tarz) üzere tutun, ya da maruf üzere onlardan ayrılın ![]() ![]() ![]() ![]() Şahidliklerinde dosdoğru davrananlardır ![]() Şüphesiz size, üzerinize şahid olacak bir elçi gönderdik; Firavun'a bir elçi gönderdiğimiz gibi ![]() Ona yakınlaştırılmış (mukarreb) olanlar şahid olurlar ![]() Şahid olana (görene) ve şahit olunana (görülene) ![]() Ki O (Allah), göklerin ve yerin mülkü O'nundur ![]() ![]() Ve gerçekten, kendisi buna şahiddir ![]() ŞAİR Hayır" dediler ![]() ![]() ![]() Şairler ise; gerçekten onlara azgın-sapıklar uyar ![]() Ve derlerdi ki: "Biz, ünlenmiş bir şair için ilahlarımızı terk mi edeceğiz?" (37/36) Yoksa onlar: "Bir şairdir, biz ona zamanın (getireceği) felaketleri gözlüyoruz" mu diyorlar? (52/30) O, bir şairin sözü değildir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ş |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ŞŞAİBE Allah Bahriye'den Saibe'den Vasiyle'den ve Ham'dan hiçbirini (meşru) kılmamıştır ![]() ![]() ![]() ŞARAP Onunla birlikte iki genç de zindana girmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ey zindan arkadaşlarım, ikinizden biri efendisine şarap içirecek, diğeri ise asılacak, kuş onun başından yiyecek ![]() ![]() İçinde yaslanıp-dayanmışlardır; orda birçok meyve ve şarap istemektedirler ![]() Takva sahiplerine va'dedilen cennetin misali (şudur): İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenler için lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır ve orda onlar için meyvelerin her türlüsünden ve Rablerinden bir mağfiret vardır ![]() Onlara mühürlü, katıksız bir şaraptan içirilir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ş |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ŞŞEFAAT Ve hiç kimsenin, hiç kimse adına bir şey ödemeyeceği, hiç kimsenin şefaatinin kabul edilmeyeceği, hiç kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği bir günden sakının ![]() Ey iman edenler, hiçbir alış-verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı gün gelmezden evvel, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rablerine (götürülüp) toplanacaklarından korkanları onunla (Kur'an'la) uyarıp-korkut; onlar için ondan başka ne velileri vardır ne şefaatçileri ![]() ![]() Dinlerini bir oyun ve eğlence (konusu) edinenleri ve dünya hayatı kendilerini mağrur kılanları bırak ![]() ![]() ![]() Andolsun, sizi ilk defa yarattığımız gibi (bugün de) 'teker teker, yapayalnız ve yalın (bir tarzda)' bize geldiniz ve size lutfettiklerimizi arkanızda bıraktınız ![]() ![]() ![]() Onlar, onun tevilinden başkasına bakmazlar mı? Onun tevilinin geleceği gün, daha önce onu unutanlar, diyecekler ki: "Gerçekten Rabbimizin elçileri bize hakkı getirmişlerdi ![]() ![]() ![]() Şüphesiz sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden, işleri evirip-çeviren Allah'tır ![]() ![]() ![]() Allah'ı bırakıp kendilerine zarar vermeyecek ve yararları dokunmayacak şeylere kulluk ederler ve: "Bunlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir" derler ![]() ![]() Rahmanın katında ahid almışların dışında (onlar) şefaate malik olmayacaklardır ![]() O gün, Rahman'ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati bir yarar sağlamaz ![]() O, önlerindekini ve arkalarındakini bilir; onlar şefaat etmezler (kendisinden) hoşnut olunandan başka ![]() ![]() Artık bizim için ne bir şefaatçi var," (26/100) (Allah'a eş koştukları) Ortaklarından kendilerine şefaatçi olan yoktur; onlar, ortaklarını inkar ediyorlar ![]() Allah; gökleri, yeri ve ikisi arasında olanları altı günde yarattı, sonra arşa istiva etti ![]() ![]() O'nun katında izin verdiğinin dışında (hiç kimsenin) şefaati yarar sağlamaz ![]() ![]() ![]() Ben, O'ndan başka ilahlar edinir miyim ki, Rahman, bana bir zarar dileyecek olsa, ne onların şefaati bana bir şeyle yarar sağlar, ne de onlar beni kurtarabilirler ![]() Yoksa Allah'tan başka şefaat ediciler mi edindiler? De ki: "Ya onlar, hiçbir şeye malik değillerse ve akıl da erdiremiyorlarsa?" De ki: "Şefaatin tümü Allah'ındır ![]() ![]() ![]() Onları, yaklaşmakta olan güne karşı uyar; o zaman yürekler gırtlaklara dayanır, yutkunur dururlar ![]() ![]() O'nun dışında taptıkları şefaatte bulunmaya malik değildirler; ancak kendileri bilerek hakka şahidlik edenler başka ![]() Göklerde nice melekler vardır ki, onların şefaatleri hiçbir şeyle yarar sağlamaz; ancak Allah'ın dileyip razı olduğu kimseye izin verdikten sonra başka ![]() Artık, şefaat edenlerin şefaati onlara bir yarar sağlamaz ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ş |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ŞŞEFKAT Böylece biz sizi, insanlara şahid (ve örnek) olmanız için orta bir ümmet kıldık; Peygamber de üzerinizde bir şahid olsun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanlardan öylesi vardır ki, Allah'ın rızasını ara(yıp kazan)mak amacıyla nefsini satın alır ![]() ![]() Her bir nefsin hayırdan yaptıklarını hazır bulduğu ve her ne kötülük işlediyse onunla kendisi arasında uzak bir mesafe olmasını istediği o günü (düşünün) ![]() ![]() ![]() Andolsun size, içinizden sıkıntıya düşmeniz O'nun gücüne giden, size pek düşkün, mü'minlere şefkatli ve esirgeyici olan bir elçi gelmiştir ![]() Kendisine ulaşmadan canlarınızın yarısının telef olacağı şehirlere onlar, ağırlıklarınızı taşımaktadırlar ![]() ![]() Veya onları bir korku üzerinde yakalayıvermesinden (mi emindirler)? Öyleyse Rabbin, gerçekten şefkatli ve merhamet sahibidir ![]() Görmedin mi, Allah, yerdekileri ve denizde onun emriyle akıp giden gemileri, sizin yararınıza verdi ![]() ![]() ![]() Sizi karanlıklardan nura çıkarması için kuluna apaçık ayetler indiren O'dur ![]() ![]() Sonra onların izleri üzerinde elçilerimizi birbiri ardınca gönderdik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir de onlardan sonra gelenler, derler ki: "Rabbimiz, bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla ve kalplerimizde iman edenlere karşı bir kin bırakma ![]() ![]() ŞEHİR İşte bu (Kur'an), önündekileri doğrulayıcı ve şehirler anası (Mekke) ile çevresindekileri uyarman için indirdiğimiz kutlu Kitaptır ![]() ![]() ![]() Dediler ki: "Onu ve kardeşini şimdilik bekletiver (vereceğin cezayı ertele), şehirlere de toplayıcılar yolla"; (7/111) Firavun: "Ben size izin vermeden önce O'na iman ettiniz, öyle mi? Mutlaka bu, halkı burdan sürüp-çıkarmak amacıyla şehirde planladığınız bir tuzaktır ![]() ![]() Onlara: "Bu şehirde oturun, ondan istediğiniz yerden yeyin, 'dileğimiz bağışlanmadır' deyin ve kapısından secde ederek girin, (biz de) hatalarınızı bağışlayalım ![]() Onlara, kendilerinden öncekilerin; Nuh, Ad, Semud kavminin, İbrahim kavminin, Medyen ahalisinin ve yerle bir olan şehirlerin haberi gelmedi mi? Onlara resulleri apaçık deliller getirmişlerdi ![]() ![]() Şehirde (birtakım) kadınlar: "Aziz (Vezir)'in karısı kendi uşağının nefsinden murad almak istiyormuş ![]() ![]() ![]() ![]() Biz senden önce, şehirler halkına kendilerine vahyettiğimiz kimseler dışında (başkalarını elçi olarak) göndermedik ![]() ![]() Şehir halkı birbirlerine müjdeler vererek geldi ![]() Kendisine ulaşmadan canlarınızın yarısının telef olacağı şehirlere onlar, ağırlıklarınızı taşımaktadırlar ![]() ![]() hiçbir ülke (veya şehir) olmasın ki, kıyamet gününden önce biz onu (ya) bir yıkıma uğratacağız veya onu şiddetli bir azabla azablandıracağız; bu (muhakkak) o kitapta yazılıdır ![]() Duvar ise, şehirde iki öksüz çocuğundu, altında onlara ait bir define vardı; babaları salih biriydi ![]() ![]() ![]() ![]() Lut'a da bir hüküm ve ilim verdik ve onu çirkin işler yapmakta olan şehirden kurtardık ![]() ![]() Dediler ki: "Bunu ve kardeşini oyala, şehirlere de toplayıcılar gönder," (26/36) Bunun üzerine Firavun şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi ![]() Şehirde dokuzlu bir çete vardı, yeryüzünde bozgun çıkarıyorlar ve dirlik-düzenlik bırakmıyorlardı ![]() Böylece şehirde korku içinde (çevreyi) gözetleyerek sabahladı ![]() ![]() ![]() Senin Rabbin, 'ana yerleşim merkezlerine' onlara ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe şehirleri yıkıma uğratıcı değildir ![]() ![]() Andolsun, eğer münafıklar, kalplerinde hastalık bulunanlar ve şehirde kışkırtıcılık yapan (yalan haber yayan)lar (bu tutumlarına) bir son vermeyecek olurlarsa, gerçekten seni onlara saldırtırız, sonra orada seninle pek az (bir süre) komşu kalabilirler ![]() Andolsun, Sebe' (halkı)nın oturduğu yerlerde de bir ayet vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Kendileriyle, içlerinde bereketler kıldığımız memleketler arasında (biri diğerinden) görünebilen şehirler var ettik ve orada yürüme (imkanlarını) takdir ettik: "Oralarda geceleri ve gündüzleri güvenlik içinde gezip dolaşın" (dedik) ![]() Sen onlara, o şehir halkının örneğini ver; hani oraya elçiler gelmişti ![]() Allah'ın ayetleri konusunda inkar edenlerden başkası mücadele etmez ![]() ![]() İşte biz sana, böyle Arapça bir Kur'an vahyettik; şehirlerin anası (olan Mekke halkı)nı ve çevresinde olanları uyarman için ve kendisinde şüphe olmayan toplanma gününü (haber verip onları) uyarman için de ![]() ![]() Ve dediler ki: "Bu Kur'an, iki şehirden birinin büyük bir adamına indirilmeli değil miydi?" (43/31) Andolsun, biz çevrenizde bulunan şehirlerden (birçoğunu) yıkıma uğrattık ve belki dönerler diye ayetleri çeşitli şekillerde açıkladık ![]() Biz bunlardan önce nice nesiller yıkıma uğrattık ki onlar, zorbaca yakalamak (yakıp-yıkmak, baskı ve şiddetle yönetmek, sindirmek) bakımından kendilerinden daha üstündüler; şehirlerde (yerin üstünü altına getirip, sayısız kazı, inşaat ve araştırmalarla her yanı) delik-deşik etmişlerdi ![]() Altı üstüne gelen (Lut kavminin) şehirlerini de O yerin dibine geçirdi ![]() Allah'ın o (fethedilen) şehir halkından Resûlü'ne verdiği fey, Allah'a, Resûl'e, (ve Resûl'e) yakın akrabalığı olanlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir ![]() ![]() ![]() ![]() Onlar, iyice korunmuş şehirlerde veya duvar arkasında olmaksızın sizinle toplu bir halde savaşmazlar ![]() ![]() ![]() ![]() Firavun (kavmi), ondan öncekiler ve yerle bir olan şehirler (halkı da hep) o hata ile (tarih sahnesine) geldiler ![]() Ki şehirler içinde onun bir benzeri yaratılmış değildi ![]() Ki onlar, şehirlerde azgınlaşmışlardı ![]() Ki sen, bu şehirde oturmakta iken, (90/2) Ve hatırlayın, demiştik ki: "Şu şehre girin ve orada istediğiniz yerde bol bol yiyin, yalnızca secde ederek kapısından girerken 'dileğimiz bağışlanmadır' deyin; (biz de) hatalarınızı bağışlayalım; iyilik yapanların (ecirlerini) arttıracağız ![]() Hani İbrahim: "Rabbim, bu şehri bir güvenlik yeri kıl ve halkından Allah'a ve ahiret gününe inananları ürünlerle rızıklandır" demişti de (Allah: "Sadece inananları değil) inkâr edeni de az bir süre yararlandırır, sonra onu ateşin azabına uğratırım; ne kötü bir dönüştür o" demişti ![]() Ya da altı üstüne gelmiş, ıssız duran bir şehre uğrayan gibisini (görmedin mi?) Demişti ki: "Allah, burasını ölümünden sonra nasıl diriltecekmiş?" Bunun üzerine Allah, onu yüz yıl ölü bıraktı, sonra onu diriltti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rahmetinin önünde rüzgarları bir müjde olarak gönderen O'dur ![]() ![]() ![]() ![]() Güzel şehrin bitkisi, Rabbinin izniyle çıkar; kötü olandan ise kavruktan başkası çıkmaz ![]() ![]() Bir de onlara deniz kıyısındaki şehri(n uğradığı sonucu) sor ![]() ![]() ![]() ![]() İçinde (yaşamakta) olduğumuz şehre sor, hem kendisinde geldiğimiz kervana da ![]() ![]() Hani İbrahim şöyle demişti: "Bu şehri güvenli kıl, beni ve çocuklarımı putlara kulluk etmekten uzak tut ![]() Allah bir şehri örnek verdi: (Halkı) Güvenlik ve huzur içindeydi, rızkı da her yerden bol bol gelmekteydi; fakat Allah'ın nimetlerine nankörlük etti, böylece Allah yaptıklarına karşılık olarak, ona açlık ve korku elbisesini tattırdı ![]() Böylece, aralarında bir sorgulama yapsınlar diye onları dirilttik (uyandırdık) ![]() ![]() ![]() Kavminin cevabı: "Lut ailesini şehrinizden sürüp çıkarın ![]() ![]() (De ki:) "Ben, ancak bu şehrin Rabbine ibadet etmekle emrolundum ki, O, burasını kutlu ve saygıdeğer kıldı ![]() ![]() ![]() (Musa) Halkının haberi olmadığı bir zamanda şehre girdi, orda kavga etmekte olan iki adam buldu; bu kendi taraftarlarından, şu da düşmanlarından ![]() ![]() ![]() ![]() Şehrin öbür yakasından bir adam koşarak gelip dedi ki: "Ey Musa, önde gelenler, seni öldürmek konusunda aralarında görüşmektedirler, artık sen çık git; gerçekten ben sana öğüt verenlerdenim ![]() Biz, yaşama biçimleriyle 'refah içinde şımarıp azmış' nice şehri yıkıma uğrattık ![]() ![]() ![]() Şehrin en uzak yerinden bir adam koşarak geldi: "Ey kavmim, elçilere uyun" dedi ![]() Kullara rızık olmak üzere ![]() ![]() ![]() Hayır; bu şehre yemin ederim, (90/1) Ve şu emin beldeye (güvenilir şehre) ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ş |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ŞŞEHİTLİK Ve sakın Allah yolunda öldürülenlere "ölüler" demeyin; hayır onlar diridirler ![]() ![]() Andolsun, eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, Allah'tan olan bir bağışlanma ve rahmet, onların bütün toplamakta olduklarından daha hayırlıdır ![]() Allah yolunda öldürülenleri sakın 'ölüler' saymayın ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kim Allah'a ve Resul'e itaat ederse işte onlar Allah'ın kendilerine nimet verdiği peygamberler doğrular (ve doğrulayanlar) şehidler ve salihlerle beraberdir ![]() Öyleyse, dünya hayatına karşılık ahireti satın alanlar, Allah yolunda savaşsınlar; kim Allah yolunda savaşırken, öldürülür ya da galip gelirse ona büyük bir ecir vereceğiz ![]() De ki: "Siz bizim için iki güzellikten (şehidlik veya zaferden) birinin dışında başkasını mı bekliyorsunuz? Oysa biz de Allah'ın ya kendi katından veya bizim elimizle size bir azab dokunduracağını bekliyoruz ![]() ![]() Allah yolunda hicret edip öldürülen veya ölenlere gelince muhakkak Allah onları güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır ![]() ![]() Öyleyse inkâr edenlerle (savaş sırasında) karşı karşıya geldiğiniz zaman hemen boyunlarını vurun; sonunda onları 'iyice bozguna uğratıp zafer kazanınca da' artık (esirler için) bağı sımsıkı tutun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ş |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ŞŞEHVET Kadınlara, oğullara, kantar kantar yığılmış altın ve gümüşe, salma güzel atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu şehvet insanlara 'süslü ve çekici' kılındı ![]() ![]() ![]() Allah, tevbelerinizi kabul etmek ister; şehvetleri ardınca gidenler ise, sizin büyük bir sapma ile sapmanızı isterler ![]() Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz ![]() ![]() Sonra onların arkasından öyle nesiller türedi ki, namaz (kılma duyarlılığın)ı kaybettiler ve şehvetlerine kapılıp-uydular ![]() ![]() Siz gerçekten, kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Hayır, siz (yaptığı şeyi) bilmeyen bir kavimsiniz ![]() ŞER Savaş, hoşunuza gitmediği halde üzerinize yazıldı (farz kılındı) ![]() ![]() ![]() Allah'ın, bol ihsanından kendilerine verdiği şeylerde cimrilik edenler, bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan hayra dua ettiği gibi, şerre de dua etmektedir ![]() ![]() İnsana bir nimet verdiğimizde sırt çevirir ve yan çizer; ona bir şer dokunduğu zaman da umutsuzluğa kapılır ![]() Her nefis ölümü tadıcıdır ![]() ![]() Doğrusu, uydurulmuş bir yalanla gelenler, sizin içinizden birlikte davranan bir topluluktur; siz onu kendiniz için bir şer saymayın, aksine o sizin için bir hayırdır ![]() ![]() ![]() Ve derler ki: "Bize ne oluyor ki, kendilerini şerir (kötü)lerden saydığımız adamları göremiyoruz ![]() İnsan, hayır istemekten bıkkınlık duymaz; fakat ona bir şer dokundu mu, artık o, ye'se düşen bir umutsuzdur ![]() İnsana nimet verdiğimiz zaman, yüz çevirir ve yan çizer; ona bir şer dokunduğu zaman ise, artık o, geniş (kapsamlı ve derinlemesine) bir dua sahibidir ![]() Kendisine bir şer (kötülük) dokunduğu zaman feryadı basar ![]() Adaklarını yerine getirirler ve şerri (kötülüğü) yaygın olan bir günden korkarlar ![]() Artık Allah, onları böyle bir günün şerrinden korumuş ve onlara parıltılı bir aydınlık ve bir sevinç vermiştir ![]() Artık kim zerre ağırlığınca bir şer (kötülük) işlerse, onu görür ![]() Yarattığı şeylerin şerrinden, (113/2) Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, (113/3) Düğümlere üfüren-kadınların şerrinden, (113/4) Ve hased ettiği zaman, hasetçinin şerrinden ![]() 'Sinsice, kalplere vesvese ve şüphe düşürüp duran' vesvesecinin şerrinden ![]() ŞERİAT Sana da (Ey Muhammed,) önündeki kitap(lar)ı doğrulayıcı ve ona 'bir şahid-gözetleyici' olarak Kitab'ı (Kur'an'ı) indirdik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O: "Dini dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin" diye dinden Nuh'a vasiyet ettiğini ve sana vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya vasiyet ettiğimizi sizin için de teşri' etti (bir şeriat kıldı) ![]() ![]() ![]() Yoksa onların birtakım ortakları mı var ki, Allah'ın izin vermediği şeyleri, dinden kendilerine teşri' ettiler (bir şeriat kıldılar)? Eğer o fasıl kelimesi olmasaydı, elbette aralarında hüküm (karar) verilirdi ![]() ![]() Sonra seni de bu emirden bir şeriat üzerine kıldık; öyleyse sen ona uy ve bilmeyenlerin heva (istek ve tutku)larına uyma ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ş |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ŞŞEYTAN Ve onlar, Süleyman'ın mülkü (nübüvveti) hakkında şeytanların anlattıklarına uydular ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İman edenlerle karşılaştıkları zaman: "İman ettik" derler ![]() ![]() ![]() Ey insanlar, yeryüzünde olan şeyleri helal ve temiz olarak yiyin ve şeytanın adımlarını izlemeyin ![]() ![]() Ey iman edenler, hepiniz topluca "barış ve güvenliğe (Silm'e, İslam'a) girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin ![]() ![]() Şeytan, sizi fakirlikle korkutuyor ve size çirkin -hayasızlığı emrediyor ![]() ![]() ![]() Faiz (riba) yiyenler, ancak şeytan çarpmış olanın kalkışı gibi, çarpılmış olmaktan başka (bir tarzda) kalkmazlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ve meleklere: "Adem'e secde edin" dedik ![]() ![]() ![]() Fakat Şeytan, oradan ikisinin ayağını kaydırdı ve böylece onları içinde bulundukları (durum)dan çıkardı ![]() ![]() İki topluluğun karşı karşıya geldikleri gün, sizden geri dönenleri, kazandıkları bazı şeyler dolayısıyla şeytan onların ayağını kaydırmak istemişti ![]() ![]() ![]() İşte bu şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur ![]() ![]() Fakat onu doğurduğunda -Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilirken- dedi ki: "Rabbim, doğrusu bir kız (çocuğu) doğurdum ![]() ![]() ![]() ![]() Onlar, O'nu bırakıp da (birtakım) dişilere taparlar ![]() ![]() Ve onlar, mallarını insanlara gösteriş olsun diye infak ederler, Allah'a ve ahiret gününe de inanmazlar ![]() ![]() Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten inandıklarını öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağut'un önünde muhakeme olmayı istemektedirler; oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardır ![]() ![]() İman edenler Allah yolunda savaşırlar; inkar edenler ise tağut yolunda savaşırlar öyleyse şeytanın dostlarıyla savaşın ![]() ![]() Kendilerine güven veya korku haberi geldiğinde, onu yaygınlaştırıverirler ![]() ![]() ![]() Onları -ne olursa olsun- şaşırtıp-saptıracağım, en olmadık kuruntulara düşüreceğim ve onlara kesin olarak davarların kulaklarını kesmelerini emredeceğim ve Allah'ın yarattıklarını değiştirmelerini emredeceğim ![]() ![]() ![]() ![]() Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytanın işlerinden olan pisliklerdir ![]() ![]() ![]() Böylece her peygambere, insan ve cin şeytanlarından bir düşman kıldık ![]() ![]() ![]() ![]() Üzerinde Allah'ın isminin anılmadığı şeyi yemeyin; çünkü bu fısk'tır (yoldan çıkıştır) ![]() ![]() ![]() Hayvanlardan yük taşıyan ve (yünlerinden, tüylerinden) döşek yapılanları da (yaratan O'dur) ![]() ![]() ![]() Onlara, zorlu azabımız geldiği zaman yalvarmaları gerekmez miydi? Ama onların kalpleri katılaştı ve şeytan onlara yapmakta olduklarını çekici (süslü) gösterdi ![]() Ayetlerimiz konusunda 'alaylı tartışmalara dalanlar:' -onlar bir başka söze geçinceye kadar- onlardan yüz çevir ![]() ![]() De ki: "Bize yararı ve zararı olmayan Allah'tan başka şeylere mi tapalım? Allah bizi hidayete erdirdikten sonra, şeytanların ayartarak yerde şaşkınca bıraktıkları, arkadaşlarının da: "Doğru yola, bize gel" diye kendisini çağırdığı kimse gibi topuklarımız üzerinde gerisin geri mi döndürülelim?" De ki: "Hiç şüphesiz Allah'ın yolu, asıl yoldur ![]() ![]() Onlara kendisine ayetlerimizi verdiğimiz kişinin haberini anlat ![]() ![]() ![]() Andolsun, biz sizi yarattık, sonra size suret (biçim-şekil) verdik, sonra meleklere: "Adem'e secde edin" dedik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ey Ademoğulları, şeytan, anne ve babanızın çirkin yerlerini kendilerine göstermek için, elbiselerini sıyırtarak, onları cennetten çıkardığı gibi sakın sizi de bir belaya uğratmasın ![]() ![]() ![]() Kimine hidayet verdi, kimi de sapıklığı haketti ![]() ![]() ![]() Eğer sana şeytandan yana bir kışkırtma (vesvese veya iğva) gelirse, hemen Allah'a sığın ![]() ![]() ![]() ![]() Hani kendisinden bir güvenlik olarak sizi bir uyuklama bürüyordu ![]() ![]() O zaman şeytan onlara amellerini çekici göstermiş ve onlara: "Bugün sizi insanlardan bozguna uğratacak kimse yoktur ve ben de sizin yardımcınızım" demişti ![]() ![]() ![]() ![]() Babasını ve annesini tahta çıkarıp oturttu; onun için secdeye kapandılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İkisinden kurtulacağını sandığı kişiye dedi ki: "Efendinin katında beni hatırla ![]() ![]() (Babası) Demişti ki: "Oğlum, rüyanı kardeşlerine anlatma, yoksa sana bir tuzak kurarlar ![]() ![]() İş hükme bağlanıp-bitince, şeytan der ki: "Doğrusu, Allah, size gerçek olan va'di va'detti, ben de size vaadde bulundum, fakat size yalan söyledim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mutlaka: "Gözlerimiz döndürüldü, belki biz büyülenmiş bir topluluğuz" diyeceklerdir ![]() ![]() ![]() ![]() "Ancak onlardan muhlis olan kulların müstesna ![]() ![]() ![]() Andolsun Allah'a, senden önceki ümmetlere de (elçiler) gönderdik, fakat şeytan onlara yapıp ettiklerini süslü göstermiştir; bugün de onların velisi odur ve onlar için acı bir azab vardır ![]() Öyleyse Kur'an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın ![]() ![]() ![]() Çünkü saçıp-savuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır; şeytan ise Rabbine karşı nankördür ![]() Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle ![]() ![]() ![]() "Onlardan güç yetirdiklerini sesinle sarsıntıya uğrat, atlıların ve yayalarınla onların üstüne yaygarayı kopar, mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol ve onlara çeşitli vaadlerde bulun ![]() ![]() ![]() ![]() (Genç-yardımcısı) Dedi ki: "Gördün mü, kayaya sığındığımızda, ben balığı unuttum ![]() ![]() Hani meleklere: "Adem'e secde edin" demiştik; İblis'in dışında (diğerleri) secde etmişlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görmedin mi, biz gerçekten şeytanları, kafirlerin üzerine gönderdik, onları tahrik edip kışkırtıyorlar ![]() "Babacığım, şeytana kulluk etme, kuşkusuz şeytan, Rahman'a başkaldırandır ![]() ![]() Andolsun Rabbine, biz onları da, şeytanları da mutlaka haşredeceğiz, sonra onları cehennemin çevresinde diz üstü çökmüş olarak hazır bulunduracağız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonunda şeytan ona vesvese verdi; dedi ki: "Sana sonsuzluk ağacını ve yok olmayacak bir mülkü haber vereyim mi?" (20/120) Onun için denizde dalgıçlık yapan ve bundan başka iş(ler) de gören şeytanlardan kimseleri de (emrine verdik) ![]() ![]() İnsanlardan kimi, Allah hakkında bilgisi olmaksızın tartışır durur ve her azgın-kaypak şeytanının peşine düşer ![]() ![]() Biz senden önce hiçbir Resul ve Nebi göndermiş olmayalım ki, o bir dilekte bulunduğu zaman, şeytan, onun dilediğine (bir kuşku veya sapma unsuru) katıp bırakmış olmasın ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ve de ki: "Rabbim, şeytanın kışkırtmalarından sana sığınırım ![]() Ey iman edenler, şeytanın adımlarına uymayın ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Çünkü o, gerçekten bana geldikten sonra beni zikirden (Kur'an'dan) saptırmış oldu ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ş |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ŞAllah'ı bırakıp kendilerine yarar ve zarar sağlayamayacak şeylere ibadet ediyorlar ![]() ![]() Onu (Kur'an'ı) şeytanlar indirmemiştir ![]() Şeytanların kimlere inmekte olduklarını size haber vereyim mi? Onlar, 'gerçeği ters yüz eden,' günaha düşkün olan her yalancıya inerler ![]() ![]() "Onu ve kavmini, Allah'ı bırakıp da güneşe secde etmektelerken buldum, şeytan onlara yaptıklarını süslemiştir, böylece onları (doğru) yoldan alıkoymuştur; bundan dolayı onlar hidayet bulmuyorlar ![]() (Musa) Halkının haberi olmadığı bir zamanda şehre girdi, orda kavga etmekte olan iki adam buldu; bu kendi taraftarlarından, şu da düşmanlarından ![]() ![]() ![]() ![]() Ad'ı ve Semud'u da (yıkıma uğrattık) ![]() ![]() ![]() ![]() Onlara; "Allah'ın indirdiklerine uyun" denildiğinde, derler ki; "Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız ![]() Andolsun, İblis, kendileri hakkında zannını doğrulamış oldu, böylelikle iman eden bir grup dışında, ona uymuş oldular ![]() Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah'ın va'di haktır; öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın ve aldatıcı(lar) da, sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak) aldatmasın ![]() ![]() ![]() "Ey adem oğulları, ben size and vermedim mi ki: Şeytana kulluk etmeyin, çünkü, o, sizin için apaçık bir düşmandır;" (36/60) Onun tomurcukları, şeytanların başları gibidir ![]() Şüphesiz biz dünya göğünü 'çekici bir süsle', yıldızlarla süsleyip-donattık ![]() ![]() ![]() ![]() Şeytanları da; her bina ustasını ve dalgıç olanı ![]() Kulumuz Eyyub'u da hatırla ![]() ![]() Hani Rabbin meleklere: "Gerçekten ben, çamurdan bir beşer yaratacağım" demişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şayet sana şeytandan bir kışkırtma gelecek olursa, hemen Allah'a sığın ![]() ![]() Kim Rahman'ın zikrini görmezlikten gelirse, biz bir şeytana onun 'üzerini kabukla bağlattırırız'; artık bu, onun bir yakın dostudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şeytan sakın sizi (Allah'ın yolundan) alıkoymasın ![]() ![]() Şüphesiz, kendilerine hidayet açıkça belli olduktan sonra, gerisin geri (küfre) dönenleri, şeytan kışkırtmış ve uzun emellere kaptırmıştır ![]() Şüphesiz 'gizli toplantıların fısıldaşmaları' (kulis), iman edenleri üzüntüye düşürmek için ancak şeytan (ürünü olan işler)dandır ![]() ![]() ![]() Şeytan onları sarıp-kuşatmıştır; böylelikle onlara Allah'ın zikrini unutturmuştur ![]() ![]() ![]() Kendilerinden önce yakın geçmişte olanların durumu gibi; onlar, yaptıklarının sonucunu tadmışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Andolsun, Biz en yakın olan göğü (dünya göğünü) kandillerle süsleyip-donattık ve bunları, şeytanlar için taşlama-birimleri (rücum) kıldık ![]() ![]() O (Kur'an) da kovulmuş şeytanın sözü değildir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ş |
![]() |
![]() |
#10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ŞŞIMARMAK-ŞIMARIKLIK Derken kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında, onların üzerlerine herşeyin kapılarını açtık ![]() ![]() ![]() Bir de yurtlarından refahtan şımarıp-azıtarak, insanlara gösteriş yaparak çıkanlar ve (halkı) Allah'ın yolundan alıkoyanlar gibi olmayın ![]() ![]() Ve andolsun, kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet taddırsak, kuşkusuz; "Kötülükler benden gidiverdi" der ![]() ![]() Uzaklaşıp-kaçmayın, içinde şımarıp azdığınız refaha ve yurtlarınıza dönün; çünkü sorguya çekileceksiniz ![]() Nihayet, onların refahtan şımaran önde gelenlerini azab ile yakalayıverdiğimiz zaman, onlar hemen feryadı basacaklar ![]() Biz, yaşama biçimleriyle 'refah içinde şımarıp azmış' nice şehri yıkıma uğrattık ![]() ![]() ![]() Gerçek şu ki, Karun, Musa'nın kavmindendi, ancak onlara karşı azgınlaştı ![]() ![]() ![]() Biz hangi ülkeye bir uyarıcı gönderdikse, mutlaka oranın 'refah içinde şımaran önde gelenleri': "Gerçekten biz, sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeyi tanımıyoruz" demişlerdir ![]() İşte bu, sizin yeryüzünde haksız yere şımarıp-azmanız ve azgınca ölçüyü taşırmanız dolayısıyladır ![]() İşte böyle, senden önce de (herhangi) bir memlekete bir elçi göndermiş olmayalım, mutlaka onun 'refah içinde şımarıp azan önde gelenleri' (şöyle) demişlerdir: "Gerçekten biz, atalarımızı bir ümmet (din) üzerinde bulduk ve doğrusu biz, onların izlerine (eserlerine) uymuş kimseleriz ![]() Zikr (vahy) içimizden ona mı bırakıldı? Hayır, o çok yalan söyleyen, kendini beğenmiş bir şımarıktır ![]() Onlar yarın, kimin çok yalan söyleyen, kendini beğenmiş bir şımarık olduğunu bilip-öğreneceklerdir ![]() Çünkü onlar, bundan önce varlık içinde şımartılmış olanlardı ![]() ŞİAR Ey iman edenler, Allah'ın şiarlarına, haram olan ay'a, kurbanlık hayvanlara, (onlardaki) gerdanlıklara ve Rablerinden bir fazl ve hoşnutluk isteyerek Beyt-i Haram'a gelenlere sakın saygısızlık etmeyin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte böyle; kim Allah'ın şiarlarını yüceltirse, şüphesiz bu, kalblerin takvasındandır ![]() ŞİFA Onlarla çarpışınız ![]() ![]() Ey insanlar, Rabbinizden size bir öğüt, sinelerde olana bir şifa ve mü'minler için bir hidayet ve rahmet geldi ![]() Sonra meyvelerin tümünden ye, böylece Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü-uçuver ![]() ![]() ![]() Kur'an'dan mü'minler için şifa ve rahmet olan şeyleri indiriyoruz ![]() ![]() Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur;" (26/80) Eğer biz onu A'cemi (Arapça olmayan bir dilde) olan bir Kur'an kılsaydık, herhalde derlerdi ki: "Onun ayetleri açıklanmalı değil miydi? Arap olana, A'cemi (Arapça olmayan bir dil)mi?" De ki: "O, iman edenler için bir hidayet ve bir şifadır ![]() ![]() ![]() ŞİHAB Doğrusu biz göğü yokladık; fakat onu güçlü koruyucular ve şihablarla kaplı (doldurulmuş) bulduk ![]() Oysa gerçekte biz, dinlemek için onun oturma yerlerinde otururduk ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ş |
![]() |
![]() |
#11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ŞŞİMŞEK Ya da (bunlar) karanlıklar, gök gürültüsü ve şimşek(ler)le yüklü, 'gökten şiddetli bir yağmur fırtınasına tutulmuş gibidirler ki, yıldırımların saldığı dehşetle'; ölüm korkusundan parmaklarıyla kulaklarını tıkarlar ![]() ![]() Çakan şimşek neredeyse gözlerini kapıverecek; önlerini her aydınlattığında (biraz) yürürler, üzerlerine karanlık basıverince de kalakalırlar ![]() ![]() ![]() O size şimşeği korku ve umut olarak gösteren, (yağmur yüklü) ağırlaşmış bulutları (inşa edip) ortaya çıkarandır ![]() Görmedin mi ki, Allah bulutları sürmekte, sonra aralarını birleştirmekte, sonra da onları üst üste yığmaktadır; böylece, yağmurun bunların arasından akıp-çıktığını görürsün ![]() ![]() Size bir korku ve umut (unsuru) olarak şimşeği göstermesi ile gökten su indirmek suretiyle ölümünden sonra yeri onunla diriltmesi de, O'nun ayetlerindendir ![]() ![]() Şİ'RA YILDIZI 53/49- Doğrusu, 'Şi'ra (yıldızı)nın' Rabbi O'dur ![]() ŞİRK Andolsun, onları hayata karşı (diğer) insanlardan ve şirk koşanlardan (bile) daha ihtiraslı bulursun ![]() ![]() ![]() Andolsun, mallarınızla ve canlarınızla imtihan edileceksiniz ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve şirk koşmakta olanlardan elbette çok eziyet verici (sözler) işiteceksiniz ![]() ![]() Gerçekten, Allah, kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz ![]() ![]() ![]() Hiç şüphesiz, Allah, kendisine şirk koşanları bağışlamaz ![]() ![]() ![]() De ki: "Şahidlik bakımından hangi şey daha büyüktür?" De ki: "Allah benimle sizin aranızda şahiddir ![]() ![]() ![]() ![]() Onların tümünü toplayacağımız gün; sonra şirk koşanlara diyeceğiz ki: "Nerede (o bir şey) sanıp da ortak koştuklarınız?" (6/22) Hayır, yalnızca O'nu çağırırsınız, dilerse kendisini çağırdığınız şeyi açar (giderir) ve şirk koşmakta olduklarınızı unutursunuz ![]() De ki: "Ondan ve her türlü sıkıntıdan sizi Allah kurtarmaktadır ![]() ![]() Sonra güneşi (etrafa ışıklar saçarak) doğar görünce: "İşte bu benim rabbim, bu en büyük" demişti ![]() ![]() Kavmi onunla çekişip-tartışmaya girdi ![]() ![]() ![]() Hem siz, Onun haklarında hiçbir delil indirmediği şeyleri Allah'a ortak koşmaktan korkmazken, ben nasıl sizin şirk koştuklarınızdan korkarım? Şu halde 'güvenlik içinde olmak bakımından' iki taraftan hangisi daha hak sahibidir? Eğer bilebilirseniz ![]() Bu, Allah'ın hidayetidir; kullarından dilediğini bununla hidayete erdirir ![]() ![]() Eğer Allah dileseydi onlar şirk koşmazdı ![]() ![]() Şirk koşanlar diyecekler ki: "Allah dileseydi ne biz şirk koşardık, ne atalarımız ve hiçbir şeyi de haram kılmazdık ![]() ![]() ![]() De ki: "Rabbim yalnızca çirkin-hayasızlıkları -onlardan açıkta olanlarını ve gizli olanlarını,- günah işlemeyi, haklı nedeni olmayan 'isyan ve saldırıyı' kendisi hakkında ispatlayıcı bir delil indirmediği şeyi Allah'a şirk koşmanızı ve Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır ![]() Ya da: "Bizden önce ancak atalarımız şirk koşmuştu, biz ise onlardan sonra gelme bir kuşağız; işleri batıl olanların yaptıklarından dolayı bizi helak mi edeceksin?" dememeniz için ![]() Ama O, onlara (Adem'in çocukları erkek ve kadınlara) salih (bir çocuk) verince, kendilerine verdiği şey konusunda O'na ortaklar kılmaya başladılar ![]() ![]() Kendileri yaratılıp dururken, hiçbir şeyi yaratamayan şeyleri mi ortak koşuyorlar? (7/191) Oysa (bu şirk koştukları güçler ve nesneler) ne onlara bir yardıma güç yetirebilir, ne kendi nefislerine yardım etmeğe ![]() Şirk koşanların, kendi inkârlarına bizzat kendileri şahidler iken, Allah'ın mescidlerini onarmalarına (hak ve yetkileri) yoktur ![]() ![]() ![]() Onlar, Allah'ı bırakıp bilginlerini ve rahiplerini rablar (ilahlar) edindiler ve Meryem oğlu Mesih'i de ![]() ![]() ![]() ![]() Allah'ı bırakıp kendilerine zarar vermeyecek ve yararları dokunmayacak şeylere kulluk ederler ve: "Bunlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir" derler ![]() ![]() O gün, onların tümünü bir arada toplayacağız, sonra şirk katanlara: "Yerinizden ayrılmayınız; siz de, şirk koştuklarınız da" diyeceğiz ![]() ![]() ![]() De ki: "Sizin şirk koştuklarınızdan ilk kez yaratacak, sonra onu iade edecek olan var mı?" De ki: "Allah yaratmayı (ilkin) başlatır, sonra onu iade eder ![]() ![]() Haberiniz olsun; şüphesiz göklerde kim var, yerde kim var tümü Allah'ındır ![]() ![]() ![]() Biz: 'Bazı ilahlarımız seni çok kötü çarpmıştır' (demekten) başka bir şey söylemeyiz ![]() ![]() Atalarım İbrahim'in, İshak'ın ve Yakub'un dinine uydum ![]() ![]() ![]() Onların çoğu Allah'a iman etmezler de ancak şirk katıp-dururlar ![]() Allah'ın emri geldi, artık onda acele etmeyin ![]() ![]() ![]() ![]() Şirk koşmakta olanlar dediler ki: "Eğer Allah dileseydi, O'nun dışında hiçbir şeye kulluk etmezdik, biz de, atalarımız da; ve O'nsuz hiçbir şeyi haram kılmazdık ![]() ![]() Sonra sizden zararı kaldırdığında, sizden bir grup (hemen) Rablerine şirk koşar; (16/54) O şirk koşanlar, şirk koştuklarını gördükleri zaman: "Rabbimiz, seni bırakıp bizim taptığımız ortaklarımız bunlardır" diyecekler ![]() ![]() Gerçekten iman edenler, Yahudiler, yıldıza tapanlar (Sabii) Hıristiyanlar, ateşe tapanlar (Mecusi) ve şirk koşanlar; şüphesiz Allah, kıyamet günü aralarını ayıracaktır ![]() ![]() Ya da karanın ve denizin karanlıkları içinde size yol gösteren ve rahmetinin önünde rüzgarları müjde vericiler olarak gönderen mi? Allah ile beraber başka bir ilah mı? Allah, onların şirk koştuklarından yücedir ![]() Onlar gemiye bindikleri zaman, dini yalnızca O'na 'halis kılan gönülden bağlılar' olarak, Allah'a yalvarıp yakarırlar ![]() ![]() İnsanlara bir zarar dokunduğu zaman, 'gönülden katıksız bağlılar' olarak, Rablerine dua ederler; sonra kendinden onlara bir rahmet taddırınca hemencecik bir grup Rablerine şirk koşarlar ![]() Allah; sizi yarattı, sonra size rızık verdi, sonra sizi öldürmekte, daha sonra sizi diriltmektedir ![]() ![]() Hani Lukman oğluna -öğüt vererek- demişti ki; "Ey oğlum, Allah'a şirk koşma ![]() ![]() Biz insana anne ve babasını (onlara iyilikle davranmayı) tavsiye ettik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer onlara dua ederseniz, duanızı işitmezler, işitseler bile size cevap veremezler ![]() ![]() ![]() Andolsun, sana ve senden öncekilere vahyolundu (ki): "Eğer şirk koşacak olursan, şüphesiz amellerin boşa çıkacak ve elbette sen, hüsrana uğrayanlardan olacaksın ![]() Onlar, Allah'ın kadrini hakkıyla takdir edemediler ![]() ![]() ![]() Siz beni Allah'a (karşı) inkâr etmeye ve hakkında bilgim olmayan şeyleri O'na şirk koşmaya çağırıyorsunuz ![]() ![]() Sonra onlara denilecek: "Sizin şirk koştuklarınız nerede?" (40/73) Bizim dayanılmaz-azabımızı gördükleri zaman, dediler ki: "Bir olan Allah'a iman ettik ve O'na şirk koştuğumuz şeyleri de inkar ettik ![]() Yoksa onların, Allah'ın dışında başka bir ilahları mı var? Allah, onların şirk koştuklarından yücedir ![]() O Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ş |
![]() |
![]() |
#12 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ŞŞÖLEN Ama Rablerinden korkup-sakınanlar; onlar için Allah katında -bir şölen olarak- altlarından ırmaklar akan -içinde ebedi kalacakları- cennetler vardır ![]() ![]() İşte bu, onların din (hesap ve ceza) gününde şölenleridir ![]() Artık (onun için) alabildiğine kaynar sudan bir şölen vardır ![]() ŞUAYB (A ![]() ![]() Medyen (toplumuna da) kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "O'na iman edenleri tehdit ederek, Allah'ın yolundan alıkoymak için ve onda çarpıklık arayarak (böyle) her yolun (başını) kesip-oturmayın ![]() ![]() ![]() "İçinizden bir grup, kendisiyle gönderildiğim şeye inanmışken diğer bir grup inanmadığına göre, artık Allah, aramızda hüküm verenlerin en hayırlısıdır ![]() Kavminin önde gelenlerinden büyüklük taslayanlar (müstekbirler) dediler ki: "Ey Şuayb, seni ve seninle birlikte iman edenleri ya ülkemizden sürüp-çıkaracağız veya mutlaka bizim dinimize geri döneceksiniz ![]() ![]() "Allah bizi ondan kurtardıktan sonra, bizim tekrar sizin dininize dönmemiz Allah'a karşı yalan yere iftira düzmemiz olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kavminin önde gelenlerinden inkâr edenler, dediler ki: "Andolsun, Şuayb'a uyacak olursanız, kuşkusuz kayba uğrayanlardan olursunuz ![]() ![]() Onlara, kendilerinden öncekilerin; Nuh, Ad, Semud kavminin, İbrahim kavminin, Medyen ahalisinin ve yerle bir olan şehirlerin haberi gelmedi mi? Onlara resulleri apaçık deliller getirmişlerdi ![]() ![]() Medyen (halkına da) kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik) ![]() ![]() ![]() ![]() Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi ![]() ![]() Hani kız kardeşin gezinip; "Onu(n bakımını) üstlenecek birini size haber vereyim mi?" demekteydi ![]() ![]() ![]() ![]() Medyen halkı da (peygamberlerini yalanlamıştı) ![]() ![]() ![]() ![]() Medyen'e doğru yöneldiğinde de: "Umarım Rabbim, beni doğru bir yola yöneltip iletir" dedi ![]() Medyen suyuna vardığı zaman, su almakta olan bir insan topluluğu buldu ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak biz birçok nesiller inşa ettik de onların üzerinde (nice) ömür(ler) uzayıp geçti ![]() ![]() ![]() Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik) Böylece dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a kulluk edin ve ahiret gününü umud edin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ş |
![]() |
![]() |
#13 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ŞŞURA Rablerine icabet edenler, namazı dosdoğru kılanlar, işleri kendi aralarında şura ile olanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak edenler, (42/38) ŞUUR (Sözde) Allah'ı ve iman edenleri aldatırlar ![]() ![]() Bilin ki; gerçekten, asıl fesatçılar bunlardır, ama şuurunda değildirler ![]() Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler ![]() ![]() Ve sakın Allah yolunda öldürülenlere "ölüler" demeyin; hayır onlar diridirler ![]() ![]() İnkar edenlerin örneği bağırıp çağırmadan başka bir şey işitmeyip (duyduğu veya bağırdığı şeyin anlamını bilmeyen ve sürekli) haykıran (bir hayvan)ın örneği gibidir ![]() ![]() Kitap Ehlinden bir grup, sizi şaşırtıp saptırmayı arzuladı; fakat onlar ancak kendi nefislerini şaşırtıp-saptırırlar da şuuruna varmazlar ![]() Onlar, hem ondan alıkoyarlar, hem kendileri kaçarlar ![]() ![]() De ki: "Size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum ![]() ![]() Gerçek şu ki size Rabbinizden basiretler gelmiştir ![]() ![]() ![]() Olanca yeminleriyle, eğer kendilerine bir ayet gelse, kesin olarak ona inanacaklarına dair Allah'a yemin ettiler ![]() Böylece biz, her ülkenin önde gelenlerini -orada hileli- düzenler kursunlar diye- oranın suçlu-günahkarları kıldık ![]() ![]() Onu yalanladılar ![]() ![]() ![]() Sonra kötülüğün yerini iyilikle değiştirdik, öyle ki onlar, çoğaldılar ve: "Atalarımıza da (bazan) şiddetli sıkıntılar (bazan da) refah ve genişlikler dokunmuştu" dediler ![]() ![]() Ve sana bakacak olanlar vardır ![]() Bu iki grubun örneği; kör ve sağır ile gören ve işiten gibidir ![]() Ölüdürler, diri değildirler; ne zaman dirileceklerinin şuuruna varamazlar ![]() Onlardan öncekiler, hileli-düzenler kurmuşlardı da, Allah(ın azab emri) onların kurdukları yapıların temellerine geldi, böylece üstlerindeki tavan tepelerine çöktü; azab onlara şuurunda olmadıkları yerden gelmişti ![]() Artık 'kötülüğü örgütleyip düzenleyenler', Allah'ın, kendilerini yerin dibine geçirmeyeceğinden veya şuuruna varamayacakları yerden azabın gelmeyeceğinden emin midirler? (16/45) Kim bunda (dünyada) kör ise, O, ahirette de kördür ve yol bakımından daha 'şaşkın bir sapıktır ![]() Allah, kimi hidayete erdirirse, işte o, hidayet bulmuştur, kimi saptırırsa onlar için O'nun dışında asla veliler bulamazsın ![]() ![]() ![]() Yer yüzünde gezip dolaşmıyorlar mı, böylece onların kendisiyle akledebilecek kalpleri ve işitebilecek kulakları oluversin? Çünkü doğrusu, gözler kör olmaz, ancak sinelerdeki kalpler körelir ![]() Biz onların hayırlarına koşuyoruz (veya yardım ediyoruz)? Hayır, onlar şuurunda değiller ![]() Onlar, kendilerine Rablerinin ayetleri hatırlatıldığı zaman, onun üstünde sağır ve körler olarak kapanıp kalmayanlardır ![]() "Onların hesabı yalnızca Rabbime aittir, eğer şuurundaysanız (anlarsınız ![]() Artık o (azab), kendileri şuurunda olmadan onlara apansız gelecektir ![]() Ahirete inanmayanlara gelince; biz onlara kendi yaptıklarını süslemişiz, böylece onlar, 'körlük içinde şaşkınca dolaşırlar' ![]() De ki: "Göklerde ve yerde gaybı Allah'tan başka kimse bilmez ![]() ![]() Ve sen körleri düştükleri sapıklıktan çekip hidayete erdirici değilsin; sen ancak, ayetlerimize iman edenlere (söz) dinletebilirsin, işte müslüman olanlar bunlardır ![]() Firavun'un karısı dedi ki: "Benim için de, senin için de bir göz bebeği; onu öldürmeyin; umulur ki bize yararı dokunur veya onu evlat ediniriz ![]() ![]() Azab konusunda senden acele (davranmanı) istiyorlar ![]() ![]() ![]() Ve sen kendi sapıklıkları içinde kör olanları da doğruya iletici değilsin ![]() ![]() Kör olanla (basiretle) gören bir değildir; (35/19) Onlardan öncekiler de yalanladı; böylece azab onlara hiç şuurunda olmadıkları bir yerden gelip-çattı ![]() Rabbinizden, size indirilenin en güzeline uyun; siz hiç şuurunda değilken, azab apansız size gelip çatmadan evvel ![]() Kör olanla (basiretle) gören bir olmaz; iman edip salih amellerde bulunanlarla kötülük yapan da ![]() ![]() Semud'a gelince; Biz onlara doğru yolu gösterdik, fakat onlar körlüğü hidayete tercih ettiler ![]() ![]() Öyleyse sağır olanlara sen mi dinleteceksin veya kör olan ve açıkça bir sapıklık içinde bulunanı hidayete erdireceksin? (43/40) Onlar, hiç şuurunda değilken kendilerine apansız geliverecek olan kıyamet-saatinden başkasını mı gözlüyorlar? (43/66) İşte bunlar; Allah onları lanetlemiş, böylece (kulaklarını) sağırlaştırmış ve basiret (göz)lerini de kör etmiştir ![]() Ey iman edenler, seslerinizi peygamberin sesi üstünde yükseltmeyin ve birbirinize bağırdığınız gibi, ona sözle bağırıp-söylemeyin; yoksa siz şuurunda değilken, amelleriniz boşa gider ![]() Ve şuursuzca baş kaldırıyorsunuz ![]() Andolsun onlar, onun konuklarından da murad almak için baskı yaptılar ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ş |
![]() |
![]() |
#14 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ŞŞÜKÜR Bundan sonra, (artık) şükredesiniz diye sizi bağışladık ![]() Sonra şükredesiniz diye, sizi ölümünüzden sonra dirilttik ![]() Öyleyse (yalnızca) Beni anın, Ben de sizi anayım; ve (yalnızca) Bana şükredin ve (sakın) nankörlük etmeyin ![]() Şüphesiz, 'Safa' ile 'Merve' Allah'ın işaretlerindendir ![]() ![]() ![]() ![]() Ey iman edenler size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin ve yalnızca O'na kulluk ediyorsanız, (yine yalnızca) Allah'a şükredin ![]() Ramazan ayı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Binlerce kişinin ölüm korkusuyla yurtlarından çıktıklarını görmedin mi? Allah onlara: "Ölün" dedi, sonra da onları diriltti ![]() ![]() ![]() Andolsun, siz güçsüz iken Allah size Bedir'de yardımıyla zafer verdi ![]() ![]() Muhammed, yalnızca bir elçidir ![]() ![]() ![]() ![]() Allah'ın izni olmaksızın hiçbir nefis için ölmek yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer şükreder ve iman ederseniz, Allah azabınızla ne yapsın? Allah şükrün karşılığını verendir, bilendir ![]() Ey iman edenler, namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın, başlarınızı meshedin ve her iki topuğa kadar ayaklarınızı da (yıkayın ![]() ![]() ![]() ![]() Allah sizi, yeminlerinizdeki 'rastgele söylemelerinizden, boş sözlerden' dolayı sorumlu tutmaz, ancak yeminlerinizle bağladığınız sözlerden dolayı sizi sorumlu tutar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böylece: "Allah içimizden bunlara mı lütufta bulundu?" demeleri için onlardan bazısını bazısıyla denedik ![]() De ki: "Sizi karanın ve denizin karanlıklarından kim kurtarmaktadır ki, siz (açıktan ve) gizliden gizliye ona yalvararak dua etmektesiniz: -Andolsun, bizi bundan kurtarırsan, gerçekten şükredenlerden oluruz ![]() Andolsun, sizi yeryüzünde yerleşik kıldık ve orda size geçimlikler yarattık ![]() Sonra muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım ![]() ![]() Güzel şehrin bitkisi, Rabbinin izniyle çıkar; kötü olandan ise kavruktan başkası çıkmaz ![]() ![]() (Allah:) "Ey Musa" dedi ![]() ![]() ![]() O, sizi tek bir nefisten yarattı ve kendisiyle durulup-yatışması için ondan eşini var etti ![]() ![]() ![]() Hatırlayın; hani sizler sayıca azdınız ve yeryüzünde zayıf bırakılmıştınız, insanların sizi kapıp-yakalamasından korkuyordunuz ![]() ![]() ![]() Karada ve denizde sizi gezdiren O'dur ![]() ![]() Allah hakkında yalan uydurup iftira edenlerin kıyamet günü zanları nedir? Şüphesiz Allah, insanlara karşı büyük ihsan (Fazl) sahibidir, ancak onların çoğu şükretmezler ![]() Atalarım İbrahim'in, İshak'ın ve Yakub'un dinine uydum ![]() ![]() ![]() Andolsun Musa'yı: "Kavmini karanlıklardan nura çıkar ve onlara Allah'ın günlerini hatırlat" diye ayetlerimizle göndermiştik ![]() ![]() Rabbiniz şöyle buyurmuştu: "Andolsun, eğer şükrederseniz gerçekten size arttırırım ve andolsun, eğer nankörlük ederseniz, şüphesiz, benim azabım pek şiddetlidir ![]() Rabbimiz, gerçekten ben, çocuklarımdan bir kısmını Beyt-i Haram yanında ekini olmayan bir vadiye yerleştirdim; Rabbimiz, dosdoğru namazı kılsınlar diye (öyle yaptım), böylelikle Sen, insanların bir kısmının kalblerini onlara ilgi duyar kıl ve onları birtakım ürünlerden rızıklandır ![]() ![]() Denizi de sizin emrinize veren O'dur, ondan taze et yemektesiniz ve giyiminizde ondan süs-eşyaları çıkarmaktasınız ![]() ![]() ![]() Allah, sizi annelerinizin karnından hiçbir şey bilmezken çıkardı ve umulur ki şükredersiniz diye işitme, görme (duyularını) ve gönüller verdi ![]() Öyleyse Allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden helal (ve) temiz olanlarını yiyin; eğer O'na kulluk ediyorsanız Allah'ın nimetine şükredin ![]() O'nun nimetlerine şükrediciydi ![]() ![]() (Ey) Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın çocukları! Şüphesiz o, şükreden bir kuldu ![]() Ve sizin için ona, zorlu-savaşınızda sizi korusun diye, '(madeni) giyim-sanatını' öğrettik ![]() İri cüsseli develeri size Allah'ın işaretlerinden kıldık, sizler için onlarda bir hayır vardır ![]() ![]() ![]() O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri inşa edendir; ne az şükrediyorsunuz ![]() O, gece ile gündüzü birbiri ardınca kılandır; öğüt alıp-düşünmek isteyenler ya da şükretmek isteyenler için ![]() (Süleyman) Bu sözü üzerine tebessüm edip güldü ve dedi ki: "Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle salih kulların arasına kat ![]() Kendi yanında kitaptan ilmi olan biri dedi ki: "Ben, (gözünü açıp kapamadan) onu sana getirebilirim ![]() ![]() ![]() Şüphesiz, senin Rabbin, insanlara karşı büyük lütuf (fazl) sahibidir, ancak insanların çoğu şükretmiyorlar ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ş |
![]() |
![]() |
#15 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ŞKendi rahmetinden olmak üzere O, sizin için, dinlenmeniz ve O'nun fazlından (geçiminizi) aramanız için geceyi ve gündüzü var etti ![]() ![]() Siz yalnızca Allah'tan başka birtakım putlara tapıyor ve birtakım yalanlar uyduruyorsunuz ![]() ![]() ![]() Size kendi rahmetinden taddırması, emriyle gemileri yürütmesi ve O'nun fazlından (rızkınızı) aramanız ile umulur ki şükretmeniz için, rüzgarları müjde vericiler olarak göndermesi, O'nun ayetlerindendir ![]() Andolsun, Lukman'a "Allah'a şükret" diye hikmet verdik ![]() ![]() ![]() Biz insana anne ve babasını (onlara iyilikle davranmayı) tavsiye ettik ![]() ![]() ![]() ![]() Görmüyor musun ki, size ayetlerinden (bazılarını) göstermesi için, gemiler Allah'ın nimetiyle denizde akıp gitmektedir! Hiç şüphesiz bunda, çok sabreden, çok şükreden için gerçekten ayetler vardır ![]() Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona ruhundan üfledi ![]() ![]() Ona dilediği şekilde kaleler, heykeller, havuz büyüklüğünde çanaklar ve yerinden sökülmeyen kazanlar yaparlardı ![]() ![]() ![]() Andolsun, Sebe' (halkı)nın oturduğu yerlerde de bir ayet vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Onlar ise: "Rabbimiz, seferlerimizin arasını aç (şehirlerimiz birbirine çok yakındır) dediler ve kendi nefislerine zulmetmiş oldular ![]() ![]() ![]() İki deniz bir değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Çünkü (Allah,) ecirlerini noksansız olarak öder ve kendi fazlından onlara arttırır ![]() ![]() Derler ki: "Bizden hüznü giderip yok eden Allah'a hamdolsun; şüphesiz Rabbimiz, gerçekten bağışlayandır, şükrü kabul edendir ![]() Onun ürünlerinden ve kendi ellerinin yaptıklarından yemeleri için ![]() Onlarda kendileri için daha nice yararlar ve içecekler vardır ![]() Eğer inkâr edecek olursanız, artık şüphesiz Allah size karşı hiçbir ihtiyacı olmayandır ve O, kulları için inkâra rıza göstermez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hayır, artık (yalnızca) Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol ![]() Allah, kendisinde sükun bulmanız için geceyi, aydınlık olarak da gündüzü sizin için var etti ![]() ![]() ![]() İşte Allah, iman edip salih amellerde bulunan kullarına böyle müjde vermektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer dileyecek olsa, rüzgarı durdurur, böylece onun üstünde kalakalırlar ![]() ![]() Allah; kendi emriyle gemiler akıp gitsin ve O'nun fazlından ararsınız diye, sizin için denize boyun eğdirdi ![]() ![]() Biz insana, 'anne ve babasına' iyilikle davranmasını tavsiye ettik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tarafımızdan bir nimet olarak ![]() ![]() Eğer dilemiş olsaydık onu tuzlu kılardık; şükretmeniz gerekmez mi? (56/70) De ki: "Sizi inşa eden (yaratan), size kulak, gözler ve gönüller veren O'dur ![]() Şüphesiz biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|