![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )Fizilal-il Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) 1- "Ey Peygamber: Allah'tan kork, kafirlere ve münafıklara itaat etme ![]() ![]() 2- "Sana Rabbin tarafından vahyedilen kitaba uy; şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır ![]() 3- "Allah'a güven, dost ve dayanak olarak Allah yeter ![]() Bu, genç İslam toplumunun toplumsal ve ahlâki hayatının çeşitli yönlerini düzenleyen Ahzab suresinin başlangıcıdır ![]() ![]() Kuşkusuz islam bir konferanslar ve vaazlar, davranış ve ahlâk kuralları, yasa ve kanunlar, rejim ve gelenekler kolleksiyonu değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yepyeni kanunlar koyarak, alışılmışın dışında uygulamalar belirleyerek müslümanların sosyal hayatlarını düzenleyen Ahzab suresinin ilk direktifinin Allah'tan korkmaya ilişkin olması bu yüzdendir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İkinci direktif ise kafir ve münafıklara itaat etmemeyi, onların direktif ve önerilerine uymamayı, görüş ve teşvik amaçlı sözlerini dinlememeyi öngören yasaktır: "Kafirlere ve münafıklara itaat etme ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şu halde hiç kimse -zayıflık ve sapmaların egemen olduğu dönemlerde kimi müslümanların yaptığı gibi- kafir ve münafıkların sahip oldukları dış görünüşü itibariyle parlak olan ilmi birikime, deneyim ve beceriye kanmamalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun hemen ardından gelen üçüncü direktif ise şudur: "Sana Rabbin tarafından vahyedilen kitaba uy ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Son direktif ise şudur: "Allah'a güven, dost ve dayanak olarak Allah yeter" İnsanların senin yanında ya da karşında olmalarına önem verme ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şu üç unsur: Allah korkusu (Takva), O'nun vahyettiği kitaba uyma, -Kafir ve münafıklara karşı tavır almakla birlikte- sırf O'na dayanıp güvenme unsurları davetçinin gücünü arttırır, onun daha duyarlı ve dikkatli hareket etmesini sağlar ![]() ![]() ![]() Bu direktifler duygusal gözlemlere dayanan kesin bir mesajla sona eriyorlar: |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )4- "Allah bir insanın göğüs boşluğunda iki kalp yaratmadığı gibi zihar yaptığınız (sen bana anamın sırtı gibisin dediğiniz) eşlerinizi, sizin anneleriniz yapmadı ve evlatlıklarınızı da öz oğullarınız gibi saymanızı meşru kalmamıştır ![]() ![]() ![]() İnsanın sadece bir kalbi vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan, davranış ve ahlâk kurallarını bir kaynaktan, yasa ve kanunlarını bir başka kaynaktan, sosyal ya da ekonomik rejimi üçüncü bir kaynaktan, sanat ve düşüncesini dördüncü bir kaynaktan alamaz ![]() ![]() ![]() Gerçek bir inanç sistemine inanan bir insanın hayatının herhangi bir noktasında, büyük ya da küçük bir meselede bu inanç sisteminin gereklerinden ve özel değerlerinden soyutlanması mümkün değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnanç sahibi bir kişi herhangi bir şey yaptığı zaman: "Bunu şahsım adına yaptım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan tek başına, aile içinde, toplum arasında, devlet yönetiminde, bütün yeryüzünde; gizli-açık, işçi-işveren, yöneten-yönetilen olarak, bollukta ve darlıkta tek bir kalple yaşar ![]() ![]() ![]() Bu yüzden insanın izleyeceği hareket metodu bir tanedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Uyulacak sistemin ve izlenecek yolun belirlenmesine ilişkin bu kesin mesajdan sonra ayet-i kerime "zihar" (Yani, adamın karısına sen bana anamın sırtı gibisin demesi) ve evlat edinme geleneklerinin geçersiz olduklarını duyuruyor ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )5- "Evlatlıkları öz babalarına nisbet ederek çağırın, bu Allah katında en doğru olanıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Cahiliye döneminde erkek karısına: "Sen bana anamın sırtı gibisin, yani anamın bana haram oluşu gibi haramsın" der ve o andan itibaren karısıyla cinsel ilişkide bulunması haram olurdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İslam aile ortamındaki sosyal ilişkileri yeniden düzenleyip aileyi ilk toplumsal birim olarak tanımlayınca; kuşaklara kaynaklık eden bu yuvaya layık olduğu özeni ve korumayı yerine getirince kadının omuzlarına binmiş bu ayıbı kaldırdı, aile içi sosyal ilişkileri adalet ilkesine dayalı olarak, taraflardan herhangi birine zorluk çıkarmadan düzenledi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rivayete göre "zihar" geleneğinin geçersizliği "mücadele" suresindeki ayetlerle karara bağlanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu zihar' meselesi ![]() ![]() Arap toplumunda namusla ve soyla övünme geleneği son derece yaygın ve meşhur olmasına rağmen, herkes tarafından bilinen ünlü bir soya mensup birkaç ailenin dışında toplum içinde övünç vesilesi olan bu gelenekle çelişen davranışlar sergileniyordu ![]() Örneğin toplumda babaları bilinmeyen çocuklar olurdu ![]() ![]() ![]() ![]() Öte yandan babaları bilinen çocuklar da vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunlardan birisi de Zeyd b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İslam, aile içi ilişkileri doğal temelleri üzerinde düzenlemeye, bu doğal temeller üzeriné kurulu aile bağlarını güçlendirmeye, bu bağları her türlü karışıklıktan ve bulanıklıktan uzak ve açık şekilde belirtmeye başlayınca, bu evlat edinme geleneğini geçersiz kıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Allah gerçeği söyler ve O, doğru yola iletir ![]() Yüce Allah, batılın bulaşmadığı kesin ve katışıksız gerçeği söyler ![]() ![]() ![]() ![]() "Evlatlıkları, öz bahalarına nisbet ederek çağırın; bu Allah katında en doğru olanıdır ![]() Çocuğun öz babasına nisbet edilerek çağırılması, adaletin gereğidir ![]() ![]() ![]() ![]() İşte aile içindeki yükümlülükleri dengeli biçimde ayarlayan toplumsal düzen budur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cahiliye toplumunda aile içi ilişkilerdeki başıboşluk, soyun karışmasına ve kimi zaman babaların bilinmemesine neden olan cinsel anarşizm göz önünde bulundurulduğunda, islam, aile içi ilişkileri yeniden düzenleyip toplumu da bu temele dayalı olarak kurarken bu sorunu kolaylıkla çözümlemiştir ![]() ![]() "Şayet babalarını bilmiyorsanız, onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır ![]() Bu, son derece edepli ve manevi bir ilişkidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Şayet babalarını bilmiyorsanız" ifadesi, bize cahiliye toplumundaki soy karışıklığının, cinsel ilişkilerdeki anarşizmin boyutlarını tasvir etmektedir ![]() ![]() Soyları aslına döndürmek için gerekli çaba sarf edildikten sonra, gerçek soyu belirleme imkanından yoksun oldukları durumlarda mü'minler için herhangi bir sorumluluk yoktur ![]() "Yanılarak yaptığınızda size bir günah yok, fakat kalplerinizin bile-bile yaptığında günah vardır ![]() Bu hoşgörünün geri planındaki gerekçe yüce Allah'ın bağışlayıcılık ve merhametlilik niteliklerine sahip olması, insanlara kaldıramayacakları yükü yüklememesidir: "Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir ![]() Peygamber efendimiz cahiliye toplumunda yaşanan karışıklığın tüm sonuçlarını geçersiz kılan yeni düzenlemenin ciddiyetini vurgulamak için gerçek soyun belirlenip doğrulanmasına büyük özen gösterirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan sonra evlatlık edinme uygulaması kaldırıldığı gibi kardeşlik sözleşmesi de iptal ediliyor ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )6- "Peygamber mü'minlere canlarından ileridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Muhacirler geride her şeylerini bırakarak Mekke'den Medine'ye hicret etmişlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Allah bir insanın göğüs boşluğunda iki kalp yaratmamıştır ![]() Medine'de de bu durumun bir başka şekli ortaya çıkmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müslüman toplum henüz yeni oluşmuştu ![]() ![]() Tam bu noktada yeni inanç sisteminden kaynaklanan bir bilinç dalgası kabardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Muhacirler, kendilerinden önce Medine'yi bir iman yurdu haline getiren ensara konuk oldular ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimiz muhacir erkeklerle ensar erkekleri arasında kardeşlik bağı oluşturdu ![]() ![]() ![]() ![]() Bilgide bu bilinç yüksek bir zirveye ulaşmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu tür duygusal yönü ağır basan istisnai uygulamalar, benzeri koşullarla karşı karşıya kalan toplumların organik oluşumlarını tamamlamaları için zorunludur ![]() ![]() ![]() Kuşkusuz islam, -bu tür duygusal yönü ağır basan uygulamaları her zaman içermekle beraber, bu duygunun kalpteki kaynağının her zaman açık, her zaman artar durumda ve her an için fışkırmaya elverişli olmasını öngörmekle beraber toplumsal yapısını insan ruhunun normal gücüne dayandırmayı ister, istisnai heyecanlanmalara değil ![]() ![]() ![]() Bu yüzden Kur'an-ı Kerim Bedir savaşından sonra durumun yavaş yavaş normalleşmesinden, islam devletinin otoritesini pekiştirmesinden, sosyal rejimin gitgide yerleşmesinden, rızık edinme için makul şartların oluşmasından, büyük Bedir savaşının ardından sefere çıkan seriyyelerin herkese yetecek kadar bol ganimet elde etmelerinden, özellikle sürgün edilen yahudi Beni Kaynuka kabilesinden geride kalan bol servetten sonra ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aynı sırada Peygamber efendimizin genel anlamda mü'minler adına karar verme yetkisi ve bu yetkinin kan akrabalığından, hatta insanın kendi kendine olan yakınlığından daha öncelikli olduğu vurgulanmıştır: "Peygamber, mü'minlere canlarından ileridir ![]() ![]() Peygamber efendimize verilen bu yetki, hayat sistemini ve hareket metodunu bütün yönleriyle belirlemeyi kapsayan genel bir yetkidir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yetki, bu önceliklilik mü'minlerin duygularını da kapsıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sadece dille söylenen bir söz değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu konuda aşırıya kaçmadığını, yada fazla etkilenmediğini ileri sürmesine rağmen ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimize verilen bu yetki mü'minlerin yükümlülüklerini de kapsar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun dışında hayat, doğal temellerine dayanır ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu uygulamalar en başta gelen kulpa bağlanıyor ve bunun yüce Allah'ın ezeli kitabında yer alan iradesi olduğu vurgulanıyor: "Bunlar kitapta yazılmıştır ![]() ![]() Bununla hayat doğal temelleri üzerinde normal şeklini alıyor ![]() ![]() ![]() Sonra islam, müslüman toplumun hayatında yine bu tür bir zorunluluk baş gösterdiğinde tekrar coşsun, tekrar kaynasın diye bu coşkun kaynağın kurumamasını istemiştir ![]() Yüce Allah'ın ezeli kitabında yazılan hükmü ve o yönde gelişen iradesi münasebetiyle, kalıcı bir yasa olsun, her zaman için geçerli bir hayat sistemi olsun diye, yüce Allah'ın genelde bütün Peygamberlerle, özelde de Peygamber efendimizle ve diğer büyük (ulul azm) Peygamberlerle yaptığı sözleşmeye işaret ediliyor ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )7- Hani" biz Peygamberlerden söz almıştık, senden, Nuh'tan, İbrahim'-den, Musa'dan ve Meryem oğlu İsa'dan, pek sağlam bir söz aldık ![]() 8- "Allah, doğrulardan doğruluklarını sormak ve kafirlere can yakıcı azap hazırlamak için bunu yapmıştır ![]() Bu, Nuh Peygamberden son Peygamber Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Önce genel bir ifade kullanılıyor: "Hani biz Peygamberlerden söz almıştık ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kendileri ile sözleşme yapılanların açıklanmasından sonra sözleşmenin niteliğine değiniliyor: "Onlardan pek sağlam bir söz aldık ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Allah doğrulardan doğruluklarını sormak için böyle yapmıştır ![]() Doğrular mü'minlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doğrulardan başkalarına gelince ![]() ![]() ![]() "Kâfirlere can yakıcı bir azap hazırlanmıştır ![]() Hayat içindeki mücadelelerle, olayların etkisiyle müslümanın kişiliği biçimleniyordu ![]() ![]() ![]() Olaylar kimi zaman yeni doğmakta olan toplumlar için o kadar ağır ve acımasız olur ki, zaman zaman bir sınav boyutlarına varır ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı Kerim ya sınav esnasında ya da sonuçlanmasından sonra iniyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müslümanlar, emir ve yasakları, yasa ve direktifleri bir kerede inecek şekilde bu Kur'an'la başbaşa bırakılmamışlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hiç kuşkusuz müslümanların Peygamber efendimizin sağlığında geçirdikleri bu dönem gerçekten olağanüstü bir dönemdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçekten olağanüstü bir dönemdi ![]() ![]() Ne var ki yüce Allah müslümanları eğitim ve müslüman kişiliklerini olgunlaştırmak için sadece bu duygularla başbaşa bırakmıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu ilahi hikmet üzerinde uzun uzadıya durmamız, kavramaya çalışmamız, etraflıca düşünmemiz ve kendi hayatımızda yaşadığımız olayları, başımızdan geçen imtihanları bu kavrayış ve bu düşüncenin ışığında değerlendirmemiz gerekir ![]() Ahzab suresinin bu bölümü, islami hareketin ve müslüman cemaatin tarihinde baş gösteren büyük olaylardan birinin geniş bir açıklamasını içeriyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı Kerim'in kendine özgü sunuş ve dikkatleri bir olay üzerine çekme yöntemini kavrayabilmemiz için, Kur'an ayetlerinin açıklamasına başlamadan önce, siret kitaplarının sunduğu şekliyle -uygun şekilde özetleyerek- olayın meydana gelişini aktaracağız ![]() ![]() Muhammed b ![]() Hendek savaşı öncesinde cereyan eden olaylardan biri de, içinde Selam b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yahudiler Kureyşlilere böyle söyleyince çok sevindiler ![]() ![]() ![]() Daha sonra bu yahudi heyeti -Kays Aylan topluluğu içinde yer alan- Gatafan kabilesinin bölgesine gidip onları da Peygamber efendimize karşı savaşmaya çağırdılar ![]() ![]() ![]() Kureyş kabilesi Ebu Süfyan b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimiz bu ittifakı ve hedeflerini haber alınca hemen Medine'nin etrafında hendek kazılmasını kararlaştırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ey Muhammed, ortak görev yerinden ayrılacakları zaman senden izin isteyenler varya, onlar Allah'a ve Peygambere inanan kimselerdir ![]() ![]() ![]() Daha sonra yüce Allah işten kaytaran ve Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimiz Hendek kazma işini bitirince, Kureyş kabilesi, kendilerine uyan Beni Kinane ve Tihame halkı ile birlikte sayıları on binleri bulan müttefikleri ile Rume mıntıkasındaki sel yataklarından Medine'nin üzerine yürüdüler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah'ın düşmanı Huyey b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Huyey b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimiz de düşmanları da bir aya yakın bir süre beklediler ![]() ![]() Müslümanların başındaki bela dayanılmaz boyutlara varınca, Peygamber efendimiz Gatafan kabilesinin liderlerinden Uyeyne b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimiz ve arkadaşları, düşmanın saldırıya geçmesi, yukarıdan ve aşağıdan kendilerini muhasaraya alması nedeniyle yüce Allah'ın belirttiği şekliyle büyük bir korku içinde meşakkatli bir direniş gösterdiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Daha sonra Gatafan kabilesinden Nuaym b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah, onları birbirine düşürdü, kışı andıran çok soğuk bir gecede üzerlerine dondurucu bir rüzgar estirdi ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimiz düşmanların arasında ihtilaf baş gösterdiğini, yüce Allah'ın ittifaklarını dağıttığını fark edince, Huzeyfe b ![]() ![]() Tarihçi İbn-i İshak diyor ki: Bana Zeyd b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Huzeyfe diyor ki; Peygamber efendimizin yanına döndüğüm zaman hanımlarından birine ait yemen işi bir örtünün altında namaz kılıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Gatafanlılar da Kureyşlilerin yaptıklarını duyunca toparlanıp yurtlarına döndüler ![]() Kur'an ayetleri, insan tiplerini ve karakteristik özellikleri tasvir etmek için olaylarda rol alan kişilerin adlarına ilişkin bir açıklamada bulunmuyor, şahısları tanıtma yönüne gitmiyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı Kerim hikayeyi bizzat yaşayanlara, hikayede gelişen olayları bizzat gözleriyle görenlere anlatıyor olmasına rağmen, onlara olay hakkında bilmedikleri birçok şeyi haber veriyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Kuşkusuz bunları gerçekleştirirken Kur'an-ı Kerim tasvir güzelliğinin, güçlü ve sıcak anlatımının erişilmez örneklerini sergiliyordu ![]() ![]() ![]() Kur'an ayetleri her zaman harekete dönüktürler, işlevlerini görmeye hazırdırlar ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı Kerim'in ilk defa karşılaştığı şartların aynısı ile karşı karşıya kalanlar ancak gereği gibi anlayabilirler Kur'an ayetlerini ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an bir okuma kitabı, bir kültür kaynağı değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan bir Kur'an ayetini yüzlerce defa okuyabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an dışında, eski ve yeni hiçbir kitapta bu özellik yoktur ![]() Ahzab olayını anlatan Kur'an'ın bu yeni akışı, şayet Allah'ın yardımı ve latif planı olmasa,neredeyse köklerini kurutacak orduyu hiçbir şey yapamadan geri döndüren yüce Allah'ın mü'minlere ne büyük bir nimet bahşettiğini hatırlatarak başlıyor ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )9- "Ey mü'minler! Allah'ın size yönelik nimetini hatırlayın, bir zaman üzerinize ordular gelmişti de, biz onların üzerine rüzgar ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik ![]() ![]() Böylece bu kısa girişte, savaşın başı, sonu ve düşman ordularının gelişi, yüce Allah'ın rüzgar ve mü'minlerin göremediği orduları onların üzerine salışı, yüce Allah'ın mü'minleri bilmesi ve onları görmesi ile bağlantılı olarak gönderdiği yardımı gibi savaşın en belirgin unsurları çiziliyor ![]() Bu özetten sonra savaşın ayrıntılı biçimde anlatılmasına, en ince noktasına kadar tasvir edilmesine geçiliyor: 10- "Onlar size yukarınızdan ve aşağınızdan gelmişlerdi; gözler kaymış, yürekler ağızlara gelmişti ![]() ![]() 11- "İşte orada mü'minler denenmiş, şiddetli bir sarsıntı ile sarsılmışlardı ![]() 12- "Hani münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunan kimseler: Allah ve Resulü bize sadece boş vaadlerde bulundu" diyorlardı ![]() 13- "Onlardan bir grup ta demişti ki; "Ey Medine halkı, artık tutunacak yeriniz yok, geri dönün': Onlardan bir topluluk da "Evlerimiz düşmana açıktır" diye izin istemişlerdi ![]() ![]() ![]() Burada Medine'yi baştan başa saran korku, şehri bütünüyle saran ve hiç kimsenin elinden kurtulamadığı dayanılmaz sıkıntı tablolaştırılıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu gün baktığımızda o anı bütün karakteristik çizgileri ile, bütün heyecanları ile, bütün duyguları ile ve bütün hareketleri ile bu kısacık ifadenin satırları arasında somut olarak görüyor gibi oluyoruz ![]() Bakıyoruz ve durumu dışarıdan seyrediyoruz: "Onlar size yukarınızdan ve aşağınızdan gelmişlerdi ![]() ![]() ![]() Sonra bakıyoruz ve bu durumun ruhlar üzerindeki etkilerini görüyoruz: "Gözler kaymış, yürekler ağızlara gelmişti ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra durumun karakteristik çizgileri daha da belirginleştiriliyor, olayın korku ifade eden özellikleri biraz daha netleştiriliyor: "İşte orada mü'minler denenmiş, şiddetli bir sarsıntı ile sarsılmışlardı ![]() ![]() ![]() ![]() Muhammed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Sonra müşrikler gün doğarken aniden saldırdılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müslümanlardan iki gözcü grup bir gece keşfe çıkmış ve birbirleri ile karşılaşmışlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müslümanların en büyük sıkıntıları, hendek içinde müşrikler tarafından kuşatılmışken arkadan Beni Kureyze'nin kendilerine başkaldırmalarından kaynaklanıyordu ![]() ![]() ![]() Bunun yanı sıra gerek Medine'de gerekse savaşçılar arasında münafıkların moral bozucu komploları ve bozguncuların entrikaları da büyük sıkıntılara neden oluyordu: "Hani münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunan kimseler: "Allah ve Resulü bize sadece boş vaadlerde bulundu" diyorlardı ![]() Onlar, herkesi derinden sarsan bu sıkıntı anını, insanın dayanma gücünü aşan bu ağır meşakkati içlerindeki gizli duyguları açığa vurmak için bir fırsat bilmişlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu tip münafıklara ve bozgunculara her toplumda rastlamak mümkündür ![]() ![]() "Onlardan bir grup da demişti ki; "Ey Medine halkı, artık tutunacak yeriniz yok, geri dönün ![]() Onlar, hendeğin önünde bu şekilde birbirlerine kenetlenerek dikilmelerinin yersiz ve gereksiz olduğu, üstelik gerideki evlerinin tehlikeye açık olduğu bahanesi ile Medine'lileri safları terk etmeye, evlerine dönmeye teşvik ediyorlardı ![]() ![]() ![]() "Onlardan bir topluluk da "Evlerimiz düşmana açıktır" diye Peygamberden izin istemişlerdi ![]() Evlerinin düşmanın saldırabileceği şekilde açıkta olduğu ve korumasız olarak bırakıldığı gerekçesiyle izin istiyorlardı ![]() Tam bu noktada Kur'an-ı Kerim gerçeği açıklayarak mazeretlerini, bahanelerini geçersiz kılıyor: "Oysa onların evleri düşmana açık değildi ![]() Onları yalan, hile, korkaklık ve kaçma girişimi içinde kıskıvrak yakalıyor: "Sadece kaçmak istiyorlardı ![]() Denildiğine göre; Beni Harise kabilesi Evs b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı Kerim'in "Sadece kaçmak istiyorlar" diye karşılık verdiği bu adamlar işte böylesine olumsuz bir tavır takınıyorlardı ![]() Ayetlerin akışı, kargaşa, panik ve korkulu kaçışmaların egemen olduğu ortamı tasvir eden bu çarpıcı ve edebi ifadenin yanında duruyor ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )14- "Eğer Medine'nin etrafından üzerlerine saldırılsaydı, sonra da kendilerinden dinlerinden dönmeleri istense, çok azı hariç hemen dinlerinden dönerlerdi ![]() 15- "Oysa arkalarına dönüp kaçmayacaklarına dair Allah'a söz vermişlerdi ![]() ![]() Düşman henüz Medine'nin dışındayken ve henüz kendilerine saldırmamışken böyle yapıyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte Kur'an-ı Kerim onları bu şekilde ortaya çıkarıyor, ruhlarını her türlü perdeden soyutlayarak, orta yere koyuyor ![]() ![]() İbn-i Hişam tarihçi İbn-i İshak'ın sîretine dayanarak şöyle der: Burada söz konusu edilenler Beni Harise kabilesidir ![]() ![]() ![]() ![]() Şu kadarı varki Uhud savaşında yüce Allah rahmetiyle, gözetimiyle onları kuşatmış, içlerine güven duygusunu akıtmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bölümün yanı başında -onlar da tehlikeden kurtulmak, korkudan emin olmak arzusuyla yüce Allah'a verdikleri sözden dönmüşken- Kur'an-ı Kerim tam zamanında kalıcı değerlerden birini açıklıyor; onları anlaşmayı bozmaya ve savaşta düşmandan kaçmaya iten yanlış düşüncelerini düzeltiyor: |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )16- "De ki: "Eğer ölümden veya öldürülmekten kaçıyorsanız ![]() ![]() ![]() 17- "De ki: "Allah size bir kötülük dilerse veya bir rahmet isterse, O'na karşı kim sizi koruyabilir? Allah'tan başka dost ve yardımcı bulamazsınız ![]() Yüce Allah'ın önceden belirlediği kader bütün olaylara ve olayların sonuçlarına egemendir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şu halde teslimiyetse teslimiyet, itaatsa itaat, Allah'a verilen söze bağlılıksa bağlılık ![]() ![]() ![]() ![]() Ardından yüce Allah'ın insanları savaştan alıkoyanları bildiğine ilişkin bir açıklama ile mesele tekrar gündeme getiriliyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )18- "Allah içinizde savaştan alıkoyanları ve kardeşlerine "Bize gelin zorlanmadıkça savaşmayın" diyenleri gerçekten bilir ![]() ![]() 19- "Geldikleri zaman da size karşı çok hassastırlar, size yardım etmek istemezler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 20- "Bunlar, düşman birliklerinin (Medine'den) gitmediklerini sanıyorlardı ![]() ![]() ![]() Bu ayetler, yüce Allah'ın müslüman safları dağıtmaya çalışan ve kardeşlerini evlerinde oturmaya çağıran böylece insanları savaştan alıkoyan kimseleri kesinlikle bildiğini vurgulayarak başlıyor ![]() ![]() ![]() ![]() Ardından harikalar yaratan fırça bu tiplerin karakteristik çizgilerini çizmeye başlıyor: "Size karşı pek cimridirler ![]() ![]() "Ancak savaşta bir korku gelince, onların üzerine ölüm baygınlığı çökmüş insan gibi, gözleri dönerek sana baktıklarını görürsün" Psikolojik durumları somutlaştıran son derece canlı bir tablo ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu tablonun en komik tarafı ise korku gidip yerini güvenliğe bırakmasından sonraki durumlarını yansıtan tarafıdır: "Korku gittikten sonra sizi sivri dilleri ile incitirler ![]() Korku dağılınca bunlar saklandıkları deliklerinden çıkarlar ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca onlar: "İyilik yapma hususunda da cimrilik yaparlar ![]() ![]() Bu tip insanlar bir kuşakla, bir toplumla sınırlı değildirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Onlar inanmamışlar, bu yüzden Allah onların işlerini boşa çıkarmıştır ![]() İşte ilk sebep budur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Bu, Allah'a göre kolaydır ![]() Allah'a zor gelen hiçbir şey yoktur ![]() ![]() "Bunlar, düşman birliklerinin (Medine'den) gitmediklerini sanıyorlardı ![]() ![]() ![]() "Bu birlikler tekrar gelmiş olsalardı, kendilerinin çölde bedevilerin yanında bulunup, sadece sizin haberlerinizi sormayı dilerlerdi ![]() Ne alaycı bir ifade! Ne kadar küçük düşürücü bir tasvir? Ne komik bir tablo ![]() ![]() ![]() ![]() Evlerinde oturmuş, savaştan uzak olmalarına ve doğrudan savaşa katılmamış olmalarına rağmen bu tür komik temennilerde bulunuyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu son fırça darbesi ile birlikte tablonun çizimi tamamlanıyor ![]() ![]() ![]() ![]() İşte münafıkların, kalplerinde hastalık bulunanların, düşman karşısında dikilmiş saflarda bozgunculuk çıkaranların durumu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu aydınlık tabloyu anlatan ayetlerin akışı önce Peygamber efendimizi anlatıyor: |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )21- "Andolsun ki, Allah'ın elçisinde sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmaya inanan ve Allah'ı çok anan kimseler için en güzel bir örnek vardır ![]() Peygamber efendimiz dehşetin ürkütücülüğüne, sıkıntının dayanılmaz boyutlarda olmasına rağmen müslümanlar için kendilerini güvenlikte hissettikleri bir sığınak konumundaydı ![]() ![]() ![]() ![]() Burada daha fazla detaya giremeyeceğimiz için, Peygamber efendimizin o günkü tavrına örnek olsun diye birkaç işaret aracılığı ile değinmekte yarar görüyoruz ![]() Peygamber efendimiz müslümanlarla birlikte hendek kazma işinde çalışıyor, kazma sallıyor, kürekle toprak atıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Onu Cuayl'den sonra Ömer diye isimlendirdi ![]() Bu gün zavallıya yardımcı oldu ![]() Bu şiiri okurken "Ömer" kelimesini tekrarlarken Peygamberimiz de tekrarlıyordu ![]() ![]() Artık müslümanların çalıştığı, Peygamber efendimizin aralarında kazma salladığı, kürekle toprak attığı, toprağı küfeye doldurup taşıdığı, onlarla birlikte bu şiiri mırıldadığı bu atmosferi bugün tasavvur edebiliyoruz ![]() ![]() Zeyd b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu olay da, müslüman saflarda yer alan büyük-küçük herkesin göz ve kalp uyanıklığını, ayrıca Peygamber efendimizin şakacı, tatlı, şefkatli ve yüce ruhunu tasvir ediyor: "Ey uykucu, uyudun silahın gitti" ![]() ![]() Sonra Peygamber efendimiz uzakta beliren büyük zaferi seyrediyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Tarihçi İbn-i İshak Selman-ı Farisi'nin (r ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Makrizi'nin "İmta'ul esma" adlı eserinde anlattığına göre, Peygamber efendimizin bu dedikleri Hz ![]() ![]() Bu gün düşündüğümüzde, tehlike kapıya dayanmışken, her yandan korku çemberine alınan o kalpler üzerinde bu tür bir sözün ne büyük etki bıraktığını görür gibi oluyoruz ![]() Bu aydınlık tablolara düşman birlikleri hakkında bilgi toplamaktan dönen Huzeyfe'yi de eklememiz gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimizin bu korkulu atmosferdeki cesaretine, dayanıklılığına, kararlılığına ilişkin haberler ise, hikayenin tümünde son derece belirgindirler ![]() ![]() ![]() Hiç kuşkusuz yüce Allah doğruyu söylemiştir: "Andolsun Allah'ın elçisinde sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmaya inanan ve Allah'ı çok anan kimseler için en güzel bir örnek vardır ![]() Sonra imanın, güven verici ve huzur aşılayıcı tablosu ile mü'minlerin korku karşısındaki, tehlike ile yüz yüze geldiklerindeki durumlarını tasvir eden tablolarına sıra geliyor ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )22- "Mü'minler düşman ordularını gördükleri zaman; "Bu Allah'ın ve Resulünün bize vaad ettiği zaferdir ![]() ![]() ![]() Müslümanların bu büyük olay karşısında içine düştükleri korku, yüz yüze geldikleri zorluğun doğurduğu sıkıntı, üzerlerine saldıran zorlu düşmanın neden olduğu panik onları şiddetle sarsacak kadar büyüktü ![]() "İşte orada mü'minler denenmiş, şiddetli bir sarsıntı ile sarsılmışlardı ![]() Kuşkusuz onlar da insandılar ![]() ![]() ![]() Şam'ın, Mağrib'in ve Maşrik'in fethedileceğini ima eden müjdesine rağmen ![]() ![]() Bu durumu en güzel Huzeyfe'nin sözleri tasvir etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ne varki, sarsılmanın, gözlerin korkudan kaymasının, yüreklerin ağızlara gelmesinin yanı sıra, Allah'la aralarında kopmayan bir bağlantı vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şu anda onlar da sarsılıyorlar, şu halde Allah'ın yardımı onlara da yakındır! Bu yüzden şöyle demişlerdi: "Bu Allah'ın ve Resulü'nün bize vaad ettiği zaferdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah ve Resulü, bu korku, bu zorluk, bu sarsıntı ve bu sıkıntı karşısında bize zafer vaad ettiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kuşkusuz onlar da insandı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüzyıllar içinde tanık olunan bu eşsiz örneği kavrayabilmemiz için, bu gerçeği kesinlikle algılamamız gerekir ![]() ![]() ![]() Bu açıdan, bir gün içimizde zaaf baş gösterdiğini yahut sarsıldığımızı, ya da korktuğumuzu veya tehlikenin, şiddetin, sıkıntının ve dehşetin etkisiyle sıkıldığımızı görürsek, hemen karamsarlığa kapılmamalıyız, telaşlanıp artık helâk olduğumuzu sanmamalıyız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte islamın ilk yıllarındaki bu eşsiz örnekte meydana gelen denge budur ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#12 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )23- "Mü'minler arasında öyleleri varki, Allah'a verdikleri sözde dururlar ![]() ![]() ![]() Bu, daha önce işaret edilen ve savaşta düşman karşısında geri dönüp kaçmayacaklarına ilişkin olarak Allah'a söz veren, ama Allah'a verdikleri bu sözü tutmayan kimselerin durumunu anlatan örneğe karşılık olarak yer alıyor: "Allah'a verilen sözden sorumluydular ![]() İmam Ahmed, Sabit'ten şunları aktarır: Amcam Enes b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mü'minler arasında yer alan bu tiplerin aydınlık portreleri burada, münafıklık, zaaf ve sözlerinden dönenlerin tablolarına karşılık yer alan iman tablosunu bütünlemek için sunuluyor ![]() ![]() Bunun üzerine imtihanın hikmetini, verilen sözü tutmanın ya da dönmenin akıbetini açıklamak ve bütün bunlarda meseleyi Allah'ın iradesine bağlamak suretiyle bir değerlendirme yapılıyor: 24- "Bu sebeple Allah, doğruları doğrulukları ile mükafatlandırır; münafıkları da dilerse azaplandırır veya tevbelerini kabu1 eder ![]() ![]() Bu değerlendirme cümlesi, olaylar ve sahnelere ilişkin tasvirli anlatımın arasında yer alıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Büyük olaya ilişkin bu açıklama olayın, mü'minlerin Rabbleri ile ilgili düşüncelerini doğrulayan, münafık ve bozguncuların sapıklıklarını, yanlış düşüncelerini ortaya koyan sonuç kısmı ile noktalanıyor ![]() 25- "Âllah, o kafirleri hiçbir şey elde edemeden öfkeleriyle geri çevirdi ![]() ![]() ![]() Savaş başlamış, gelişmiş ve bir sonuca ulaşmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() Savaş sadece Kureyş ve Gatafan müşriklerinin yenilgisi ile sonuçlanmamıştı ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#13 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )26- "Allah, kitap ehlinden onlara yardım eden Kureyze yahudilerini de kalelerinden indirdi ve kalplerine korku düşürdü ![]() ![]() 27- "Topraklarını, evlerini, mallarını ve henüz ayağınızı dahi basmadığınız yerleri Allah size miras olarak verdi ![]() ![]() Bu ayetlerin işaret ettiği gelişmeleri anlayabilmek için yahudilerle müslümanların ilişkilerine bir göz atmakta yarar vardır ![]() ![]() ![]() Medine'de yaşayan yahudiler, müslümanların gruplar halinde buraya gelişlerinden sonraki kısa bir süre dışında müslümanlarla barışık bir hayat sürdürmediler ![]() ![]() ![]() ![]() Ne varki yahudiler, çok geçmeden yeni dinin, ilk ehli kitap toplum olmaları bakımından sahip oldukları geleneksel ayrıcalıklı konumlarına yönelik tehlikesini sezdiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Onların belini kıran en büyük darbe, bilginleri ve hahamları olan Abdullah b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte bugüne kadar müslümanlarla yahudiler arasında bir gün olsun durmayan savaş o günden itibaren başlamış oldu ![]() Bu günkü deyimiyle ilk önce soğuk savaş başladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müslüman görünen bir grup münafıkla işbirliği yönüne giderek onlar aracılığı ile müslüman saflar arasına fitne sokmaya çalışırlar ![]() ![]() ![]() ![]() En önemli toplulukları Beni Kaynuka, Beni Nadr ve Beni Kureyze'ydi ![]() ![]() En cesurları Beni Kaynuka kabilesi idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İbn-i Hişam, İbn-i İshak kanalı ile onların durumlarını şu şekilde anlatır: "Peygamber efendimiz Beni Kaynuka kabilesini pazarda toplayıp onlara şöyle seslendi: "Ey yahudiler, Kureyşlilerin başına gelen felaketin aynısını başınıza indirmesi konusunda Allah'tan sakının ve müslüman olun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İbn-i Hişam Abdullah b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İbn-i İshak bu olayın gelişimini şöyle tamamlar: Peygamber efendimiz vereceği karara boyun eğeceklerini bildirene kadar onları ablukaya aldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abdullah b ![]() ![]() ![]() ![]() Beni Nadr kabilesine gelince; Peygamber efendimiz Uhud savaşından sonra Hicri dördüncü senede, daha önce aralarında vardıkları bir antlaşma uyarınca öldürülen iki kişinin diyetine katkıda bulunmalarını istemek üzere yaşadıkları bölgeye gitti ![]() ![]() ![]() Ardından bu alçakça komployu uygulamaya başladılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi Beni Kureyze savaşına gelmiş bulunuyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şu rivayet, o sırada müslümanlara yönelen tehdidin büyüklüğünü ve Beni Kureyze'nin antlaşmayı bozmasından dolayı duyulan korkunun boyutlarını çok güzel tasvir ediyor: Peygamber efendimiz haberi duyunca, Evs kabilesinin lideri Saad b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Heyet Beni Kureyze'nin bulunduğu yere gelince, onları Peygamber efendimizden onlara ilişkin duyduklarından da beter bir durumda gördüler: "Resulullah da kimdir? Muhammed'le aramızda herhangi bir antlaşma, bir sözleşme yoktur" dediler ![]() ![]() ![]() ![]() İbn-i İshak diyor ki: "Bundan sonra imtihan ağırlaştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ahzap savaşının başlangıcında durum bundan ibaretti ![]() Yüce Allah, yardımı ile Peygamberini destekleyince, düşmanlarını hiçbir sonuç elde edemeden gerisin geri gönderince ve yüce Allah mü'minleri savaştan koruyunca, Peygamber efendimiz zaferle Medine'ye döndü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimiz Ümmü Mektum'u (Hakkında "Abese vetevella encaehul'a'ma" =Surat astı ve döndü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sırada Peygamber efendimiz onların hakkında hakemlikte bulunması için onu Medine'den çağırttı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Saad b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Saad oturduğu zaman, Peygamber efendimiz ona şöyle dedi: "Şu adamlar -Beni Kureyze'yi göstererek- senin hakemliğini kabul ettiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra Resulullah s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O günden sonra yahudiler hep aşağılandılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah'ın şu sözü de bunu doğrulamaktadır: "Allah, kitap ehlinden onlara yardım eden Kureyze yahudilerini de kalelerinden indirdi ve kalplerine korku düşürdü ![]() ![]() "Topraklarını, evlerini, mallarını ve henüz ayağınızı dahi basmadığınız yerleri Allah size miras olarak verdi ![]() ![]() Ayetin orjinalinde geçen Seyâsî = kaleler demektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Allah'ın gücü her şeye yeter" İşte bu, olayın mahiyetini ve mesajını somutlaştıran bir değerlendirmedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu büyük olayın sunuluşu böylece sona erdi ![]() ![]() Böylece olaylar eğitme amacına yönelik birer unsur işlevini görmüş oluyorlar ![]() ![]() ![]() Ahzab, suresinde yer alan bu üçüncü ders, bütün müslüman erkek ve kadınların alacakları ödüle ilişkin son açıklamanın dışında bütünüyle Peygamber efendimizin eşlerine ayrılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#14 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )28- "Ey Peygamber! Eşlerine söyle: "Eğer dünya hayatını ve süslerini istiyorsanız gelin size boşanma bedelinizi vereyim ve güzellikle salıvereyim ![]() 29- "Eğer Allah'ın Peygamberini ve ahiret yurdunu istiyorsanız bilin ki, Allah içinizden iyi davrananlara büyük mükâfat hazırlamıştır ![]() Peygamber efendimiz hem kendisi hem de ailesi için sade bir hayat seçmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak, Peygamberimizin eşleri de kadındılar, insandılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimiz eşlerinin kendisinden nafaka istemelerinden dolayı o kadar üzülmüştü ki, arkadaşları ile görüşmek istememişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buhari doğrudan Ebu Seleme b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kuşkusuz Kur'an-ı Kerim, islamın hayat düşüncesinin temel değerlerini belirlemek için inmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() İki şıktan birini tercih etmeye ilişkin bu iki ayet izlenecek yolu belirliyor: ya dünya hayatı ve bu hayatın göz alıcı süsleri ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimizin eşleri "Bu andan itibaren, sahip bulunmadığı bir şeyi Resulullah'tan istemeyeceğiz" demişlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu olayın üzerinde bir miktar durup değişik açılardan irdelemek istiyoruz: Bu olay, islamın değer yargılarına ilişkin düşüncesini net bir şekilde ortaya koymaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Olayın bir yanı bu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bizler Peygamber efendimizi ve sahabelerini gerçek dışı ya da eksik bir tabloda tasavvur ettiğimizde çoğu zaman yanılırız ![]() ![]() ![]() Bu yanlış algılama, onlar için realiteye uymayan bir tablonun çizilmesine neden olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah'ın Peygamberlerini, melekler veya insanlardan başka bir varlık türü arasından seçmeyipte insanlar arasından seçip göndermesindeki hikmeti açıktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimizin eşlerinin iki şıktan birini tercih etme durumunda bırakılmaları meselesi çerçevesinde, Peygamberimizin eşlerinin içlerindeki dünya nimetlerine yönelik doğal arzu karşısında biraz duruyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca, Peygamber efendimizin kalbinde yer eden tatlı beşeri arzuya da değinmek istiyoruz: Peygamberimiz açıkça Aişe'yi seviyor ve yüce Allah'ın hem kendisi hem de ev halkı için dilediği değerli düzeye yükselmesini istiyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimizin ve ashabının hayatlarını sunarken insanlara özgü bu gibi önemli belirtileri örtbas etmemeliyiz, onları ihmal etmemeliyiz, değerlerini küçümsememeliyiz ![]() ![]() ![]() Bu kısa ayrılıktan sonra tekrar Kur'an ayetlerine dönüyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#15 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Ahzab Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )30- "Ey Peygamber hanımları! Sizden kim açık bir edepsizlik ,y,aparsa, onun azabı iki kat olur ![]() ![]() 31- "Fakat sizden kim Allah'a ve Resulüne uymaya devam eder ve yararlı iş yaparsa ona da mükafatı iki kat veririz ve cennette onun için bol bir rızık hazırlamışızdır ![]() Kuşkusuz bu, onların sahip bulundukları saygın yerin bir sonucudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Sizden kim Allah'a ve Resulüne uymaya devam eder ve iyi iş yaparsa ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra "mü'minlerin annelerine" başka kadınlarda bulunmayan özellikleri açıklanıyor; insanlarla ilişkilerinde uymaları gereken görevleri, Allah'a ibadet hususundaki yükümlülükleri, ev içindeki görevleri belirtiliyor; yüce Allah'ın bu saygın evi özel olarak gözettiğine, onu kuşatıp pisliklerden koruduğuna değiniliyor ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|