![]() |
Kur'an Fihristi- S |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- SKur'an Fihristi- S ''Saat' Allah'a kavuşmayı yalan sayanlar, doğrusu hüsrana uğramışlardır ![]() ![]() ![]() De ki: "Düşündünüz mü hiç; eğer size Allah'ın azabı gelirse ya da saat (kıyamet) gelip çatarsa, Allah'tan başkasını mı çağıracaksınız? Eğer doğru sözlüler iseniz (çağırın bakalım ![]() Her ümmet için bir ecel vardır ![]() ![]() Saatin (kıyametin) ne zaman demir atacağını (gerçekleşeceğini) sorarlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Andolsun Allah, Peygamberin, muhacirlerin ve ensarın üzerine tevbe ihsan etti ![]() ![]() ![]() ![]() Gündüzün bir saatinden başka sanki hiç ömür sürmemişler gibi onları birarada toplayacağı gün, onlar birbirlerini tanımış olacaklar ![]() ![]() ![]() De ki: "Allah'ın dilemesi dışında, kendim için zarardan ve yarardan (hiçbir şeye) malik değilim ![]() ![]() ![]() Gündüzün iki tarafında ve gecenin (gündüze) yakın saatlerinde namazı kıl ![]() ![]() ![]() Biz, gökleri, yeri ve her ikisinin arasındakilerini hakkın dışında (herhangi bir amaçla) yaratmadık ![]() ![]() Eğer Allah, insanları zulümleri nedeniyle sorguya çekecek olsaydı, onun üstünde (yeryüzünde) canlılardan hiçbir şey bırakmazdı; ancak onları adı konulmuş bir süreye kadar ertelemektedir ![]() ![]() Göklerin ve yerin gaybı Allah'a aittir ![]() ![]() ![]() Böylece, aralarında bir sorgulama yapsınlar diye onları dirilttik (uyandırdık) ![]() ![]() ![]() De ki: "Kim sapıklık içindeyse, Rahman (olan Allah), ona süre tanıdıkça tanır; kendilerine va'dedileni -ya azabı veya kıyamet saatini- gördükleri zaman artık kimin yeri (makam, mevki) daha kötü, kimin askeri- gücü daha zayıfmış, öğreneceklerdir ![]() Onlar, Rablerine karşı gayb ile (O'nu görmedikleri halde) bir haşyet içindedirler ve onlar, kıyamet saatinden 'içleri titremekte olanlardır ![]() Ey insanlar, Rabbinizden korkup-sakının, çünkü kıyamet saatinin sarsıntısı büyük bir şeydir ![]() Hayır, onlar kıyamet-saatini yalanladılar; Biz kıyamet saatini yalan sayanlara çılgınca yanan bir ateş hazırladık ![]() Kıyamet-saatinin kopacağı gün, suçlu-günahkarlar, tek bir saatin dışında (dünya hayatı) yaşamadıklarına and içerler ![]() ![]() Kıyamet saatinin bilgisi, şüphesiz Allah'ın Katındadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yoksa o, gece saatinde kalkıp da secde ederek ve kıyama durarak gönülden itaat (ibadet) eden, ahiretten sakınan ve Rabbinin rahmetini umud eden (gibi) midir? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Şüphesiz, temiz akıl sahipleri öğüt alıp-düşünürler ![]() Artık sen sabret; Resullerden azim sahiplerinin sabrettikleri gibi, Onlar için de acele etme ![]() ![]() ![]() Saat (kıyamet vakti) yakınlaştı ve ay yarıldı ![]() Daha doğrusu onlara va'dedilen (asıl azap) (kıyamet) saatidir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- S |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- S''Sabah' (Zekeriya) "Rabbim, bana bir alamet (ayet) ver ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sabah akşam -O'nun yüzünü (rızasını) dileyerek- Rablerine dua edenleri kovma ![]() ![]() ![]() O, sabahı yarıp çıkarandır ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da, kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar ![]() Rabbini, sabah akşam, yüksek olmayan bir sesle, kendi kendine, ürpertiyle, yalvara yalvara ve için için zikret ![]() ![]() O zulmedenleri dayanılmaz bir ses sarıverdi de kendi yurtlarında dizüstü çökmüş olarak sabahladılar ![]() (Elçiler) Dediler ki: "Ey Lut, biz Rabbinin elçileriyiz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Emrimiz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmetle Şuayb'ı ve Onunla birlikte iman edenleri kurtardık; o zulmedenleri dayanılmaz bir ses sarıverdi de kendi yurtlarında dizüstü çökmüş olarak sabahladılar ![]() Göklerde ve yerde her ne varsa -isteyerek de olsa, istemeyerek de olsa- Allah'a secde eder ![]() ![]() Ve onlara şu emri verdik: "Sabaha çıkarlarken onların arkası mutlaka kesilecektir ![]() Derken, sabah vaktine girdiklerinde, onları o dayanılmaz-çığlık yakalayıverdi ![]() Akşamları getirir, sabahları götürürken onlarda sizin için bir güzellik vardır ![]() Sen de sabah akşam O'nun rızasını isteyerek Rablerine dua edenlerle birlikte sabret ![]() ![]() ![]() Böylelikle (Zekeriya) mescidten kavminin karşısına çıkıp onlara (şu anlamları) işaret etti: "Sabah akşam tesbih edin ![]() Onda ?boş bir söz işitmezler; sadece selam (ı işitirler) ![]() ![]() (Bu nur,) Allah'ın, onların yüceltilmesine ve isminin zikredilmesine izin verdiği evlerdedir; onların içinde sabah akşam O'nu tesbih ederler ![]() Ey iman edenler, sağ ellerinizin malik olduğu ile sizden olup da henüz erginlik çağına ermemiş olan (çocuk)lar, (odalarınıza girmek için şu) üç vakitte izin istesinler: Sabah namazından önce, öğleyin üstünüzü çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ve dediler ki: "Bu, geçmişlerin uydurduğu masallardır, bir başkasına yazdırmış olup kendisine sabah akşam okunmaktadır ![]() Musa'nın annesi ise, yüreği boşluk içinde sabahladı ![]() ![]() Böylece şehirde korku içinde (çevreyi) gözetleyerek sabahladı ![]() ![]() ![]() Dün, onun yerinde olmayı dileyenler, sabahladıklarında: "Vay, demek ki Allah, kullarından dilediğinin rızkını genişletip-yaymakta ve kısıp-daraltmaktadır ![]() ![]() ![]() Ancak onu yalanladılar; bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakalayıverdi, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar ![]() Öyleyse akşama girdiğiniz vakit de, sabaha erdiğiniz vakit de Allah'ı tesbih edip (yüceltin) ![]() Ve O'nu sabah ve akşam tesbih edin ![]() Süleyman için de, sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay (mesafe) olan rüzgara (boyun eğdirdik); erimiş bakır madenini ona sel gibi akıttık ![]() ![]() ![]() Siz onların üstünden muhakkak geçip gidiyorsunuz; sabah vakti ![]() Fakat (azap) onların sahasına indiği zaman uyarılıp-korkutulanların sabahı ne kötü olur ![]() Doğrusu Biz dağlara boyun eğdirdik, akşam ve sabah kendisiyle birlikte (Allah'ı) tesbih ederlerdi ![]() Ateş; sabah akşam, ona sunulurlar ![]() ![]() Şu halde sen sabret ![]() ![]() ![]() "İşte bu sizin zannınız; Rabbiniz hakkında beslediğiniz-zannınız, sizi bir yıkıma uğrattı, böylelikle hüsrana uğrayan kimseler olarak sabahladınız ![]() Ki Allah'a ve Resûlüne iman etmeniz, Onu savunup-desteklemeniz, Onu en içten bir saygıyla-yüceltmeniz ve sabah akşam O'nu (Allah'ı) tesbih etmeniz için ![]() Andolsun onları bir sabah vakti erkenden, üzerlerinde kararını kılmış bir azap yakalayıp-bastırıverdi ![]() Gerçek şu ki, Biz o bahçe sahiplerine bela verdiğimiz gibi, bunlara da bela verdik ![]() ![]() Nihayet sabah vakti birbirlerine seslendiler ![]() Ağardığı zaman sabaha, (Müddesir Suresi, 34) Ve sabah, akşam Rabbinin adını zikret ![]() Ve nefes almaya başladığı zaman, sabaha; (Tekvir Suresi, 18) Sabah vakti baskın yapanlara ![]() De ki: Sabahın Rabbine sığınırım ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- S |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- S''Saba Melikesi' Derken uzun zaman geçmeden geldi ve dedi ki: "Senin kuşatamadığın (öğrenemediğin) şeyi, ben kuşattım ve sana Saba'dan kesin bir haber getirdim ![]() "Gerçekten ben, onlara hükmetmekte olan bir kadın buldum ki, ona herşeyden (bolca) verilmiştir ve büyük bir tahtı var ![]() "Onu ve kavmini, Allah'ı bırakıp da güneşe secde etmektelerken buldum, şeytan onlara yaptıklarını süslemiştir, böylece onları (doğru) yoldan alıkoymuştur; bundan dolayı onlar hidayet bulmuyorlar ![]() "Ki onlar, göklerde ve yerde saklı olanı ortaya çıkaran ve sizin gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı bilen Allah'a secde etmesinler diye (yapmaktadırlar) ![]() "O Allah, O'ndan başka İlah yoktur, büyük Arş'ın Rabbidir ![]() (Süleyman:) "Durup bekleyeceğiz, doğruyu mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?" dedi ![]() "Bu mektubumla git, onu kendilerine bırak sonra onlardan (biraz) uzaklaş, böylelikle bir bakıver, neye başvuracaklar?" (Neml Suresi, 28) (Hüdhüd'ün mektubu götürüp bırakmasından sonra Saba melikesi Belkıs:) Dedi ki: "Ey önde gelenler gerçekten bana oldukça önemli bir mektup bırakıldı ![]() "Gerçek şu ki, bu, Süleyman'dandır ve 'Şüphesiz Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla' (başlamakta)dır ![]() (İçinde de:) "Bana karşı büyüklük göstermeyin ve bana Müslüman olarak gelin" diye (yazılmaktadır) ![]() Dedi ki: "Ey önde gelenler, bu işimde bana görüş belirtin, siz (herşeye) şahidlik etmedikçe ben hiçbir işte kesin (karar veren biri) değilim ![]() Dediler ki: "Biz kuvvet sahibiyiz ve zorlu savaşçılarız ![]() ![]() Dedi ki: "Gerçekten hükümdarlar bir ülkeye girdikleri zaman, orasını bozguna uğratırlar ve halkından onur sahibi olanları hor ve aşağılık kılarlar; işte onlar, böyle yaparlar ![]() "Ben onlara bir hediye göndereyim de, bir bakayım elçiler neyle dönerler ![]() (Elçi hediyelerle) Süleyman'a geldiği zaman: "Sizler bana mal ile yardımda mı bulunmak istiyorsunuz? Allah'ın bana verdiği, size verdiğinden daha hayırlıdır; hayır, siz, hediyenizle sevinip öğünebilirsiniz" dedi ![]() "Sen onlara dön, Biz onlara öyle ordularla geliriz ki, onların karşı koymaları mümkün değil ve Biz onları ordan horlanmış-aşağılanmış ve küçük düşürülmüşler olarak sürüp çıkarırız ![]() (Elçinin gitmesinden sonra Süleyman:) "Ey önde gelenler, onlar bana teslim olmuş (Müslüman)lar olarak gelmeden önce, sizden kim onun tahtını bana getirebilir?" dedi ![]() Cinlerden ifrit: "Sen daha makamından kalkmadan, ben onu sana getirebilirim, ben gerçekten buna karşı kesin olarak güvenilir bir güce sahibim ![]() ![]() Kendi yanında kitaptan ilmi olan biri dedi ki: "Ben, (gözünü açıp kapamadan) onu sana getirebilirim ![]() ![]() ![]() Dedi ki: "Onun tahtını değişikliğe uğratın, bir bakalım doğru olanı bulabilecek mi, yoksa bulmayanlardan mı olacak? (Neml Suresi, 41) Böylece (Belkıs) geldiği zaman ona: "Senin tahtın böyle mi?" denildi ![]() ![]() ![]() Allah'tan başka tapmakta olduğu şeyler onu (Müslüman olmaktan) alıkoymuştu ![]() ![]() Ona: "Köşke gir" denildi ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- S |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- S''Sabii' Şüphesiz, iman edenler(le) Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabiiler(den kim) Allah'a ve ahiret gününe iman eder ve salih amellerde bulunursa, artık onların Allah Katında ecirleri vardır ![]() ![]() Gerçek şu ki, iman edenlerle Yahudiler, Sabiîler ve Hıristiyanlardan Allah'a, ahiret gününe inanan ve salih amellerde bulunanlar; onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır ![]() Gerçekten iman edenler, Yahudiler, yıldıza tapanlar (Sabii) Hıristiyanlar, ateşe tapanlar (Mecusi) ve şirk koşanlar; şüphesiz Allah, kıyamet günü aralarını ayıracaktır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- S |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- S''Sabır' Sabır ve namazla yardım dileyin ![]() ![]() Ey iman edenler, sabırla ve namazla yardım dileyin ![]() ![]() Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz ![]() ![]() Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir ![]() ![]() ![]() Talut, orduyla birlikte ayrıldığında dedi ki: "Doğrusu Allah sizi bir ırmakla imtihan edecektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Onlar, Calut ve ordusuna karşı meydana (savaşa) çıktıklarında, dediler ki: "Rabbimiz, üzerimize sabır yağdır, adımlarımızı sabit kıl (kaydırma) ve kafirler topluluğuna karşı bize yardım et ![]() Sabredenler, doğru olanlar, gönülden boyun eğenler, infak edenler ve 'seher vakitlerinde' bağışlanma dileyenlerdir ![]() Size bir iyilik dokununca tasalanırlar, size bir kötülük isabet ettiğindeyse buna sevinirler ![]() ![]() ![]() Evet, eğer sabrederseniz, sakınırsanız ve onlar da aniden üstünüze çullanıverirlerse, Rabbiniz size meleklerden nişanlı beş bin kişiyle yardım ulaştıracaktır ![]() Yoksa siz, Allah, içinizden cihad edenleri belirtip-ayırt etmeden ve sabredenleri de belirtip-ayırt etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? (Ali İmran Suresi, 142) Nice peygamberle birlikte birçok Rabbani (bilgin)ler savaşa girdiler de, Allah yolunda kendilerine isabet eden (güçlük ve mihnet)den dolayı ne gevşeklik gösterdiler, ne boyun eğdiler ![]() ![]() Andolsun, mallarınızla ve canlarınızla imtihan edileceksiniz ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve şirk koşmakta olanlardan elbette çok eziyet verici (sözler) işiteceksiniz ![]() ![]() Ey iman edenler, sabredin ve sabırda yarışın, (sınırlarda) nöbetleşin ![]() ![]() ![]() "Oysa sen, yalnızca, bize geldiğinde Rabbimiz'in ayetlerine inanmamızdan başka bir nedenle bizden intikam almıyorsun ![]() ![]() Şimdi, Allah sizden (yükünüzü) hafifletti ve sizde bir za'f olduğunu bildi ![]() ![]() ![]() Ve üzerine yalandan kan (sürülmüş) olan gömleğini getirdiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Şehre dönüp durumu babalarına aktarınca o:) "Hayır" dedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dedi ki: "İşte bu, benimle senin aranda ayrılma (zamanı)mız ![]() ![]() "Duvar ise, şehirde iki öksüz çocuğundu, altında onlara ait bir define vardı; babaları salih biriydi ![]() ![]() ![]() ![]() Şu halde onların söylediklerine karşı sabırlı ol, güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tesbih et (yücelt) ![]() ![]() Şu halde, güzel bir sabır (göstererek) sabret ![]() Öyleyse, Rabbinin hükmüne sabır göster ![]() ![]() İçinizden özgür mü'min kadınları nikahlamaya güç yetiremeyenler, o zaman sağ ellerinizin malik olduğu inanmış cariyelerinizden (alsın ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Andolsun senden önce de elçiler yalanlandı; onlara, yardımımız gelinceye kadar yalanlandıkları ve eziyete uğratıldıkları şeye sabrettiler ![]() ![]() ![]() Musa kavmine: "Allah'tan yardım dileyin ve sabredin ![]() ![]() ![]() Kendisine bereketler kıldığımız yerin doğusuna da, batısına da o hor kılınıp-zayıf bırakılanları (müstaz'afları) mirasçılar kıldık ![]() ![]() ![]() Allah'a ve Resûlüne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider ![]() ![]() ![]() Sana vahyolunana uy ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret ![]() ![]() Sabredenler ve salih amellerde bulunanlar başka ![]() ![]() Bunlar: Sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir ![]() ![]() ![]() ![]() Ve sabret ![]() ![]() "Sen gerçekten Yusuf musun, sensin öyle mi?" dediler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ve onlar-Rablerinin yüzünü (hoşnutluğunu) isteyerek sabrederler, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak ederler ve kötülüğü iyilikle savarlar ![]() ![]() "Sabrettiğinize karşılık selam size ![]() ![]() Andolsun Musa'yı: "Kavmini karanlıklardan nura çıkar ve onlara Allah'ın günlerini hatırlat" diye ayetlerimizle göndermiştik ![]() ![]() "Bize ne oluyor ki, Allah'a tevekkül etmeyelim? Bize doğru olan yolları O göstermiştir ![]() ![]() ![]() Onların tümü-toplanıp (kıyamette) Allah'ın huzuruna çıktılar da zayıflar (müstaz'aflar) büyüklük taslayanlara (müstekbirlere) dedi ki: "Şüphesiz, biz size tabi idik; şimdi siz, bizden Allah'ın azabından herhangi bir şeyi önleyebiliyor musunuz?" Dediler ki: "Eğer Allah bize doğru yolu gösterseydi biz de sizlere doğru yolu gösterirdik ![]() ![]() Onlar sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir ![]() Sizin yanınızda olan tükenir, Allah'ın Katında olan ise kalıcıdır ![]() ![]() Sonra gerçekten Rabbin, işkenceye uğratıldıktan sonra hicret edenlerin, ardından cihad edip, sabredenlerin (destekçisidir) ![]() ![]() Eğer ceza verecekseniz, size verilen cezanın misliyle ceza verin ve eğer sabrederseniz, andolsun bu, sabredenler için daha hayırlıdır ![]() Sabret; senin sabrın ancak Allah(ın yardımı) iledir ![]() ![]() Sen de sabah akşam O'nun rızasını isteyerek Rablerine dua edenlerle birlikte sabret ![]() ![]() ![]() Dedi ki: "Gerçekten sen, benimle birlikte olma sabrını göstermeye güç yetiremezsin ![]() (Böyleyken) "Özünü kavramaya kuşatıcı olamadığın şeye nasıl sabredebilirsin?" (Kehf Suresi, 68) (Musa:) "İnşaAllah, beni sabreden (biri olarak) bulacaksın ![]() ![]() Dedi ki: "Gerçekten benimle birlikte olma sabrını göstermeye kesinlikle güç yetiremeyeceğini ben sana söylemedim mi?" (Kehf Suresi, 72) Dedi ki: "Gerçekte benimle birlikte olma sabrını göstermeye kesinlikle güç yetiremeyeceğini ben sana söylemedim mi?" (Kehf Suresi, 75) İsmail, İdris ve Zü'l-Kifl, hepsi sabredenlerdendi ![]() Onlar ki, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir; kendilerine isabet eden musibetlere sabredenler, namazı dosdoğru kılanlar ve rızık olarak verdiklerimizden infak edenlerdir ![]() "Bugün Ben, gerçekten onların sabretmelerinin karşılığını verdim ![]() ![]() Senden önce gönderdiklerimizden, gerçekten yemek yiyen ve pazarlarda gezen (elçi)lerden başkasını göndermiş değiliz ![]() ![]() ![]() İşte onlar, sabretmelerine karşılık (cennetin en gözde yerinde) odalarla ödüllendirilirler ve orda esenlik dileği ve selamla karşılanırlar ![]() İşte onlar; sabretmeleri dolayısıyla ecirleri iki defa verilir ve onlar kötülüğü iyilikle uzaklaştırıp kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler ![]() Kendilerine ilim verilenler ise: "Yazıklar olsun size, Allah'ın sevabı, iman eden ve salih amellerde bulunan kimse için daha hayırlıdır; buna da sabredenlerden başkası kavuşturulmaz" dediler ![]() Ki onlar, sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir ![]() Öyleyse sen sabret; şüphesiz Allah'ın va'di haktır; kesin bilgiyle inanmayanlar sakın seni telaşa kaptırıp-hafifliğe (veya gevşekliğe) sürüklemesinler ![]() "Ey oğlum, namazı dosdoğru kıl, ma'rufu emret, münkerden sakındır ve sana isabet eden (musibetler)e karşı sabret ![]() ![]() Görmüyor musun ki, size ayetlerinden (bazılarını) göstermesi için, gemiler Allah'ın nimetiyle denizde akıp gitmektedir! Hiç şüphesiz bunda, çok sabreden, çok şükreden için gerçekten ayetler vardır ![]() Ve onların içinden, sabrettikleri zaman emrimizle doğru yola iletip-yönelten önderler kıldık; onlar Bizim ayetlerimize kesin bilgiyle inanıyorlardı ![]() Şüphesiz, Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, mü'min erkekler ve mü'min kadınlar, gönülden (Allah'a) itaat eden erkekler ve gönülden (Allah'a) itaat eden kadınlar, sadık olan erkekler ve sadık olan kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygıyla (Allah'tan) korkan erkekler ve saygıyla (Allah'tan) korkan kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı çokça zikreden erkekler ve (Allah'ı çokça) zikreden kadınlar; (işte) bunlar için Allah bir bağışlanma ve büyük bir ecir hazırlamıştır ![]() Onlar ise: "Rabbimiz, seferlerimizin arasını aç (şehirlerimiz birbirine çok yakındır) dediler ve kendi nefislerine zulmetmiş oldular ![]() ![]() ![]() Böylece (çocuk) onun yanında koşabilecek çağa erişince (İbrahim ona): ?Oğlum? dedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sen onların söylediklerine karşı sabret ve Bizim güç sahibi kulumuz Davud'u hatırla; çünkü o, (her tutum ve davranışında Allah'a) yönelen biriydi ![]() "Ve eline bir deste (sap) al, böylece onunla vur ve andını bozma ![]() ![]() ![]() ![]() De ki: "Ey iman eden kullarım, Rabbinizden sakının ![]() ![]() ![]() ![]() Şu halde sen sabret ![]() ![]() ![]() Şu halde sen sabret, hiç şüphesiz Allah'ın va'di haktır ![]() ![]() ![]() Şimdi eğer sabredebilirlerse, artık onlar için konaklama yeri ateştir ![]() ![]() Buna da, sabredenlerden başkası kavuşturulamaz ![]() ![]() Eğer dileyecek olsa, rüzgarı durdurur, böylece onun üstünde kalakalırlar ![]() ![]() Artık sen sabret; Resullerden azim sahiplerinin sabrettikleri gibi, Onlar için de acele etme ![]() ![]() ![]() Andolsun, Biz sizden mücahid olanlarla sabredenleri bilinceye (belli edip ortaya çıkarıncaya) kadar, deneyeceğiz ve haberlerinizi sınayacağız (açıklayacağız) ![]() Eğer gerçekten, yanlarına çıkıncaya kadar sabretmiş olsalardı, herhalde (bu,) kendileri için daha hayırlı olurdu ![]() ![]() Öyleyse sen, onların dediklerine karşılık sabret ve Rabbini güneşin doğuşundan önce ve batışından önce hamd ile tesbih et ![]() "Girin ona; artık ister sabredin, ister sabretmeyin ![]() ![]() ![]() Artık, Rabbinin hükmüne sabret; çünkü gerçekten sen, Bizim gözlerimizin önündesin ![]() ![]() Gerçek şu ki Biz, bir fitne (imtihan ve deneme konusu) olarak o dişi deveyi kendilerine göndereniz ![]() ![]() Şimdi sen, Rabbinin hükmüne sabret ve balık sahibi (Yunus) gibi olma; hani o, içi kahır dolu olarak (Rabbine) çağrıda bulunmuştu ![]() Onların demelerine karşı sen sabret ve onlardan güzel bir ayrılma tarzıyla (düşünce ve eylem bakımından köklü bir tutum) ile kopup-ayrıl ![]() Rabbin için sabret ![]() Ve sabretmeleri dolayısıyla cennetle ve ipekle ödüllendirmiştir ![]() Sonra iman edenlerden, sabrı birbirlerine tavsiye edenlerden, merhameti birbirlerine tavsiye edenlerden olmak ![]() Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- S |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- S''Sadaka' Haccı ve umreyi Allah için tamamlayın ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden eziyet gelen bir sadakadan daha hayırlıdır ![]() ![]() Ey iman edenler, Allah'a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara karşı gösteriş olsun diye malını infak eden gibi minnet ve eziyet ederek sadakalarınızı geçersiz kılmayın ![]() ![]() ![]() ![]() Sadakaları açıkta verirseniz ne iyi; fakat gizleyip fakirlere verirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır ![]() ![]() ![]() Allah, faizi yok eder de, sadakaları artırır ![]() ![]() Eğer (borçlu) zorluk içindeyse, ona elverişli bir zamana kadar süre (verin) ![]() ![]() Bir mü'mine, -hata sonucu olması dışında- bir başka mü'mini öldürmesi yakışmaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Onların 'gizlice söyleşmelerinin' çoğunda hayır yok ![]() ![]() ![]() Biz onda, onların üzerine yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve (bütün) yaralara (karşılık da) kısas vardır ![]() ![]() ![]() Onlardan sadakalar konusunda seni yadırgayacaklar vardır ![]() ![]() Sadakalar, -Allah'tan bir farz olarak- yalnızca fakirler, düşkünler, (zekat) işinde görevli olanlar, kalpleri ısındırılacaklar, köleler, borçlular, Allah yolunda (olanlar) ve yolda kalmış(lar) içindir ![]() ![]() Onlardan kimi de: "Andolsun, eğer bize bol ihsanından verirse gerçekten sadaka vereceğiz ve salihlerden olacağız" diye Allah'a ahdetmiştir ![]() Sadakalar konusunda, mü'minlerden ek bağışlarda bulunanlarla emeklerinden (cehdlerinden) başkasını bulamayanları yadırgayarak bunlarla alay edenler; Allah (asıl) onları alay konusu kılmıştır ve onlar için acı bir azap vardır ![]() Onların mallarından sadaka al, bununla onları temizlemiş, arındırmış olursun ![]() ![]() ![]() ![]() Onlar bilmiyorlar mı ki, gerçekten Allah kullarından tevbeleri kabul edecek ve sadakaları alacak olan O'dur ![]() ![]() Mü'minlerden öyle erkek-adamlar vardır ki- Allah ile yaptıkları ahide sadakat gösterdiler; böylece onlardan kimi adağını gerçekleştirdi, kimi beklemektedir ![]() ![]() Çünkü Allah, (sözüne bağlı kalıp doğru olan) sadıkları sadakatlerinden dolayı mükafaatlandıracak, münafıkları da dilerse azaplandıracak veya tevbe (nasib edip tevbe)lerini kabul edecektir ![]() ![]() Şüphesiz, Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, mü'min erkekler ve mü'min kadınlar, gönülden (Allah'a) itaat eden erkekler ve gönülden (Allah'a) itaat eden kadınlar, sadık olan erkekler ve sadık olan kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygıyla (Allah'tan) korkan erkekler ve saygıyla (Allah'tan) korkan kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı çokça zikreden erkekler ve (Allah'ı çokça) zikreden kadınlar; (işte) bunlar için Allah bir bağışlanma ve büyük bir ecir hazırlamıştır ![]() İtaat ve maruf (güzel) sözdü ![]() ![]() Gerçek şu ki, sadaka veren erkekler ile sadaka veren kadınlar ve Allah'a güzel bir borç verenler; onlar için kat kat arttırılır ve 'kerim (üstün ve onurlu)' olan ecir de onlarındır ![]() Ey iman edenler, Peygambere gizli bir şey arzedeceğiniz zaman, gizli konuşmanızdan önce bir sadaka verin ![]() ![]() ![]() Gizli konuşmanızdan önce sadaka vermekten ürktünüz mü? Çünkü yapmadınız, Allah sizin tevbelerinizi kabul etti ![]() ![]() ![]() Sizden birinize ölüm gelip de: "Rabbim, beni yakın bir süreye (ecele) kadar geciktirsen ben de böylece sadaka versem ve salihlerden olsam" demezden önce, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- S |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- S''Sadık' Andolsun, Allah size verdiği sözünde sadık kaldı; siz O'nun izniyle onları kırıp-geçiriyordunuz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra onlara verdiğimiz söze sadık kaldık, böylece onları ve dilediklerimizi kurtardık da ölçüsüz davrananları yıkıma uğrattık ![]() Çünkü Allah, (sözüne bağlı kalıp doğru olan) sadıkları sadakatlerinden dolayı mükafaatlandıracak, münafıkları da dilerse azaplandıracak veya tevbe (nasib edip tevbe)lerini kabul edecektir ![]() ![]() Şüphesiz, Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, mü'min erkekler ve mü'min kadınlar, gönülden (Allah'a) itaat eden erkekler ve gönülden (Allah'a) itaat eden kadınlar, sadık olan erkekler ve sadık olan kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygıyla (Allah'tan) korkan erkekler ve saygıyla (Allah'tan) korkan kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı çokça zikreden erkekler ve (Allah'ı çokça) zikreden kadınlar; (işte) bunlar için Allah bir bağışlanma ve büyük bir ecir hazırlamıştır ![]() (Onlar da) Dediler ki: "Bize olan vadinde sadık kalan ve bizi bu yere mirasçı kılan Allah'a hamd olsun ki, cennetten dilediğimiz yerde konaklayabiliriz ![]() ![]() Mü'min olanlar, ancak o kimselerdir ki, onlar, Allah'a ve Resûlüne iman ettiler, sonra hiçbir kuşkuya kapılmadan Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla mücadele ettiler ![]() ![]() (Bundan başka bu mallar,) Hicret eden fakirleredir ki, onlar, Allah'tan bir fazl (lütuf ve ihsan) arayıp, Allah'a ve O'nun Resûlüne yardım ederlerken yurtlarından ve mallarından sürülüp-çıkarılmışlardır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|