Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
davet, dünyasındaki, ediyor, gelişmeler, islama, tıp

Tıp Dünyasındaki Gelişmeler İslâm'a Davet Ediyor

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tıp Dünyasındaki Gelişmeler İslâm'a Davet Ediyor



Tıp Dünyasındaki Gelişmeler İslâm'a Davet Ediyor

20 yüzyılın ikinci yarısından itibaren hücrenin moleküler yapı ve işleyişindeki mekanizmaların keşfedilmeye başlanması, hem hastalıkların oluşma sebeplerini hem de sağlığı devam ettirebilmenin şartlarını daha iyi anlamamıza vesile oldu Medyada artık tıbbî başarıların, hızla gelişen ilim ve teknolojinin de yardımıyla hastalıkların tedavisine ve ortalama ömrün uzamasına büyük katkı sağlayacağı, 21 yüzyıl insanlarının çok daha sağlıklı olacağı yorumları yapılıyordu Zîrâ yüz yıl önce en büyük ölüm sebebi olarak bilinen mikrobik hastalıklar, 1930larda keşfedilip geliştirilen antibiyotiklerin kullanılmasıyla azaltılmış; toplu sakatlanmalara ve ölümlere yol açabilecek salgın hastalıkların önü alınmıştı



Yirminci yüzyılın ilk yarısında Batıda hayat standardının yükselmesi, beraberinde yeni hastalıkları getirdi Modern hayat tarzının yol açtığı rahatsızlıklar şeklinde tarif edilen bu hastalıklar, bütün vücudu tesiri altına alan metabolik rahatsızlıklar (kanser, kalb-damar hastalıkları, şeker hastalığı, yüksek tansiyon ve şişmanlık); hareket sistemini bozan romatizma ve eklem rahatsızlıkları; psikiyatrik hastalıklar (anksiyete, panik atak, yalnızlık, depresyon); hem ortalama ömrün artışına hem de yaşlanmaya bağlı ortaya çıkan demans (bunama) ve Alzheimer hastalığı olmak üzere dört kategoride toplanabilir Tıbbî sahadaki bütün gelişmelere rağmen, bu hastalıkların görülme sıklığı artmaya devam etmektedir

ABDde her üç erişkinden ikisi; kalb-damar rahatsızlığı, yüksek tansiyon, şeker ve şişmanlık gibi en az bir kronik (uzun süreli) hastalıktan muzdariptir 60 yaşın üzerindeki her yaşlı için de durum aynıdır ABDde iş görememe sebeplerinden biri kabul edilen depresyonun görülme sıklığı % 20ye yükselmiş, depresyon yaşı da 12ye kadar düşmüştür Her iki depresyon hastasından biri, en az on yıl bu hastalıkla mücadele ettiği hâlde, hiçbir şekilde tedavi olamamaktadır Erişkinlerdeki bu hazin tablo, gençler ve çocuklar arasında da yaygınlaşmaya başlamıştır Meselâ, ABDde her beş çocuktan ikisi aşırı kiloludur Çocuklarda şeker ve/veya yüksek tansiyon görülme sıklığı hızla artmaktadır Benzer durum psikiyatrik hastalıklar için de geçerlidir; dikkat eksikliği ve hiperaktivite rahatsızlıkları, bugün her üç Amerikalı çocuktan birinde görülür hâle gelmiştir Türkiyede ise, erişkinlerde şişmanlık nispeti halihazırda % 30 seviyesindedir Çocukluk çağı psikiyatrik hastalıkları hızla artmaktadır Sağlık Bakanlığının 2006 yılı kronik hastalıklar raporuna göre, ülkemizde 22 milyon kişi yukarıda bahsedilen kronik hastalıklardan en az birinden muzdariptir

Tedavi edici hekimlikteki gelişmelere rağmen, dünya genelinde sözü edilen hastalıklardaki artışın önüne geçilememekte ve ülkelerin sağlık harcamaları her geçen gün artmaktadır Bu durumdan en fazla ABD toplumunun müteessir olduğu görülmekte; ancak söz konusu hastalıkların tedavisi için kayda değer bir çözüm de henüz ufukta gözükmemektedir

Sağlığı koruyabilmek, kronik hastalıkların tedavisinden daha mühimdir Koruyucu hekimlik alanında her yıl yayımlanan binlerce çalışma, modern hayat tarzının yol açtığı hastalıklardan korunmak için, temel bazı reçetelerin var olduğunu ortaya koymuştur Bu reçetelerin gerek Kurân-ı Kerîmde gerekse Peygamberimizin (sas) hadîslerinde bir emir, bir yasak veya bir tavsiye şeklinde mevcut olduğu görülür Modern hayat tarzının yol açtığı hastalıklardan korunmak ve daha sağlıklı toplumlar inşa edebilmek için, yapılan bazı temel tavsiyeler şu şekilde özetlenebilir:

1 Kalori kısıtlaması: Şişmanlık, bugün her tür kronik hastalığın anası kabul edilmektedir Şişman erişkinlerin hemen tamamında en az bir kronik hastalık görülmektedir Bu hususta piyasaya sürülen ilâçlardan kayda değer bir tedavi elde edilememiştir Bazı ilâçlar ölüme kadar varan yan tesirlerinden dolayı piyasadan toplatılmıştır Şişmanlık konusundaki çalışmalar, ne yendiğinden çok, ne kadar yendiğinin önemli olduğunu ortaya koymuştur Bugün sağlıklı bir hayat yaşamaya vesile olabilecek tek ilmî hakikat, kalori kısıtlamasıdır1

Posalı ve lifli yiyeceklerle beslenmek, az yemek, hareketli bir hayat sürmek şişmanlamayı ve kronik hastalıklara yakalanmayı engellemeye vesile en önemli tavsiyelerdir Neyin ne kadar yenmesi gerektiği konusunda yapılan binlerce tıbbî çalışma, Peygamberimizin (sas), midenin üçte birinin yemeğe, üçte birinin suya ayrılması, üçte birinin de boş bırakılması prensibi kadar kapsamlı bir çözüm ortaya koyamamıştır Ayrıca, iyice acıkmadan sofraya oturulmamasını ve doymadan kalkılmasını tavsiye eden Peygamberimizin (sas) kepekli ekmek yemeyi tercih ettiğini biliyoruz

Fasılalı açlık (intermittent fasting) olarak bilinen beslenme tarzı da, orucun fizyolojik yanıyla benzerlik taşır Sağlıklı bir hayat sürmek ve hastalıkları tedavi etmek için kullanılan fasılalı açlık, Avrupa ülkelerinde (bilhassa Almanya) tabiî tedavi kliniklerinin en önemli metotlarındandır Bu tedavi, bir gün üç öğün yeme, ertesi gün sabah ve akşam dışında hiçbir şey yememe şeklinde münavebeli olarak uygulanır Fasılalı açlık üzerinde araştırma yapanlar, bu tedaviye benzer bir durumun İslâmda ibadet olarak yer aldığını duyduklarında hayretlerini gizleyememişlerdir Açlık dönemlerinde başta sindirim sistemi olmak üzere, vücutta son derece önemli bakım ve tamir hizmetleri icra edilir ve hücre yaşlanması yavaşlar 2

Çok yemeye ve şişmanlığa bağlı olarak artan serum kolesterol miktarları, kan damarlarının içini döşeyen hücrelerin (endotel) hasarlanmasında önemli bir risk faktörüdür Genel kanaatin aksine yiyeceklerle alınan kolesterolün kan kolesterolünün yükselmesinde az tesirli olduğu gösterilmiştir Kan kolesterolünü yükselten en önemli unsur çok yemektir 3 Kolesterol, vücudumuzdaki hücreler tarafından da üretilir Bu sebeple yediğimiz gıdalarda kolesterol olmasa bile, çok yeme, vücudumuzda kolesterol sentezini uyarabilir Bu da kandaki kolesterolün artmasına yol açar

2 Uykunun önemi ve düzeni: Uyku, insan vücudunun oksijen, su ve besinlerden sonra gelen en temel ihtiyaçlarındandır Ana uyku için en uygun periyot, gecedir İnsan vücudunda iradedışı çalışan bir otonom sinir sistemi mevcuttur Bu sistem iki ayrı bölümden oluşur Aydınlıkta aktif olan sempatik sistem; beden ve zihin çalışmaları için gerekli alt yapının hazırlanmasına vesile olur (meselâ kan şekeri seviyesinin düzenlenmesi, kan basıncının ayarlanması, çalışan vücut bölümlerine daha fazla kan takviyesi yapılması gibi) Karanlıkla birlikte bu sistem, yerini parasempatik sisteme bırakır Bu sistem ise, vücudun dinlenmesinde, gün boyu boşalmış enerji depolarının doldurulmasında, biriken atıkların vücuttan uzaklaştırılması için gerekli düzenlemelerin yapılmasında ve hasar görmüş hücrelerin tamiri için uygun ortamın hazırlanmasında vazife görür Bu dönemde kan şekeri, kan basıncı ve uyanıklık derecesi düşer ve vücut hücreleri yenilenir Gece boyu aktif olan bu sisteme, beyinden salgılanan ve kendine hayatî vazifeler verilen melatonin hormonu da eşlik eder Geceleri uzun zaman aydınlıkta kalınması, uyku düzeninin bozulmasına bağlı hastalıkların oluşmasına yol açar 4 Melatonin daima karanlıkta sentezlenir, kana salınır ve hücrelerin içine girerek vazifesini icra eder Eğer kişiler aydınlıkta uyur veya geceleri uzun süre aydınlığa maruz kalırsa, melatonin az salgılanır ve vazifelerini sağlıklı şekilde icra edemez Geceleri yeterli süre uyunmaması, bilhassa yüksek tansiyon ve şişmanlıkla yakından ilgilidir 5 ABDde yapılan toplum tarama çalışmaları, geceleri televizyon seyretme süresi ile uzun süre aydınlığa maruz kalmanın kronik hastalıklarla doğrudan bağlantılı olduğunu göstermiştir 6

Kurân-ı Kerîmde de ifade edildiği gibi, istirahat asıl olarak karanlıkta yapılır Günü namazlar ile taksim eden dinimiz uyku için, yatsı ile sabah namazı arasındaki karanlık vakti tavsiye etmiştir Uyku kadar önemli olan ikinci bir husus da, aydınlık ve karanlık periyodun başladığı saatlerde (kerahet vakitleri) uyumamaktır Bu vakitlerde uyunması yukarıda bahsedilen otomatik sinir sisteminin çalışma düzenini ve melatonin ritmini bozar Zîrâ bu iki dönem sempatik ve parasempatik sinir sistemlerinin devir-teslim yaptıkları dönemlerdir Bu sebeple uykunun süresi kadar vakti de sağlık açısından son derece önemlidir Peygamberimizin (sas) sünnetlerinden olan öğle vaktinde kısa süreli kaylule de sağlık açısından büyük önem arz eder Araştırmaların oldukça faydalı olduğunu gösterdiği bu kısa uyku, bazı ülkelerde bazı şirketler tarafından uygulanmaktadır

3 Aile huzuru: Sıhhatli bir hayata ve sağlıklı yaşlanmaya katkısı oldukça fazla olan unsurlardan biri de, aile ortamında büyümek ve bir aile kurarak istikrarlı hayat sürmektir Bilhassa geniş ailelerde (büyükbaba ve büyükanne ile birlikte) yetişen çocuklar, hayatın sıkıntılarına karşı daha mukavim olmakta ve psikiyatrik hastalıklardan korunmaktadır Çocuk sahibi olma da, hastalıklardan korunmada önemli faktördür İslâmda evlenmek ve çocuk sahibi olmak teşvik edilmekte, boşanmak ise hoş karşılanmamaktadır Tıbbî çalışmalar, ciddi problemleri olmayan bir evliliği bitirmenin, korumaya gayret etmekten çok daha büyük streslere yol açtığını göstermiştir Son çalışmalar, aile ortamında birlikte yemek yemenin sağlık üzerine büyük faydaları olduğunu ortaya koymuştur Aileyle birlikte yenen akşam yemeği, başta endorfin denen güçlü ağrı kesici kimyevî maddeler olmak üzere, sindirim sistemi ve beyinde fertlerin beden ve ruh sağlıkları üzerine müspet tesirleri olan pek çok hormon salgılanmasına vesile olmaktadır Çocukların aile ortamında dinî değerlerle büyütülmesi, onların sağlık üzerinde menfî neticeler doğuracak kötü alışkanlıklardan uzak kalmaları açısından da ehemmiyet arz etmektedir 7

4 Psikiyatrik hastalıklar: Depresyon, sanayileşmiş ülkelerde en büyük sağlık problemidir Beslenme ve barınma gibi temel ihtiyaçlar açısından ciddi problemler olmamasına rağmen, bu ülkelerde depresyon sıklıkla görülmekte, tedavide kullanılan ilâçlar da genellikle her iki hastadan birinde işe yaramamaktadır Depresyon, bunalım, sıkıntı gibi rahatsızlıklarda beyinde bazı biyokimyevî değişiklikler olur; ancak bunlar birer hastalık sebebi olmaktan ziyade, hastalığın beyin denen sahnedeki yansımalarıdır

Mânevî yönüne ehemmiyet veren, başkalarına yardım eden, hayır işleriyle uğraşan, başkalarının dertleriyle ilgilenen kişilerin bu tür hastalıklardan büyük nispette korundukları bilinmektedir Bu tür faaliyetlerle uğraşan fertler, ruhen huzurlu olmalarının bir neticesi olarak psikiyatrik hastalıklardan korunmaktadır Yaratıcının, kulları için her zaman iyi ve hayırlı olanı takdir ettiğine, hayatın getirdiği sıkıntıların insanın olgunlaşması için birer imtihan ve basamak olduğuna, ölümün bir son değil, yeni bir başlangıç olduğuna inanmak aklî melekelerin ve kalb selâmetinin korunmasında mühim bir unsurdur 8

5 Yaşlanmanın tesirlerinin azaltılması: Yaşlanma, tabiî ve önlenemez bir süreçtir Her şeyin yaşlanacağını ve nihayet öleceğini biliyoruz Onbinlerce araştırmacı yaşlılığın geciktirilmesi için, yıllardır çalışmaktadır Denenen onlarca metodun hiçbiri müspet netice vermemiştir Dr Harmanın ortaya koyduğu yaşlanmanın sebeplerinden biri olan oksitlenme9 teorisi, son yıllarda milyonlarca insanın besinler yoluyla daha çok tabiî antioksidan almasına ve antioksidan ilâçların daha çok tüketilmesine yol açmış; ancak yüksek miktarda ilâç almanın hiçbir ek faydası görülmemiştir 10 Antioksidan ilâç ve vitaminler (E ve C vitamini) de dâhil olmak üzere, hiçbir diyetin ortalama ömrün uzamasına vesile olmadığı bilinmektedir Bugün itibariyle yaşlanmanın zararlı tesirlerini azaltmanın yolu, hayat tarzından geçmektedir Bu tavsiyeler; az yeme, beden ve zihin olarak mümkün olduğunca faal yaşama, 5-6 saatten fazla veya az uyumama, düzenli bir hayat sürme şeklinde sıralanabilir

Netice itibariyle, her yıl Pubmed adlı tıbbî veritabanında yayımlanan yüzbinlerce çalışmanın neticeleri, İslâmın hayata hayat veren düsturlarıyla örtüşmektedir Bediüzzaman Hazretlerinin ifade ettiği gibi, “Zaman ihtiyarladıkça Kurân gençleşmektedir

Dipnotlar
1 Levenson CW, Rich NJ Eat less, live longer? New insights into the role of caloric restriction in the brain Nutr Rev 2007; 65(9): 412-5
2 Everitt AV, Le Couteur DG Life extension by calorie restriction in humans Ann N Y Acad Sci 2007; 1114: 428-33
3 Ravnskov U Is atherosclerosis caused by high cholesterol? Qjm 2002; 95(6): 397-403
4 Van Someren EJ, Riemersma-Van Der Lek RF Live to the rhythm, slave to the rhythm Sleep Med Rev 2007; 11(6): 465-84
5 Alvarez GG, Ayas NT The impact of daily sleep duration on health: a review of the literature Prog Cardiovasc Nurs 2004; 19(2): 56-9
6 Gao X, Nelson ME, Tucker KL Television viewing is associated with prevalence of metabolic syndrome in Hispanic elders Diabetes Care 2007; 30(3): 694-700
7 Hopkins GL, McBride D, Marshak HH, Freier K, Stevens JV, Jr, Kannenberg W, Weaver JB, 3rd, Sargent Weaver SL, Landless PN, Duffy J Developing healthy kids in healthy communities: eight evidence-based strategies for preventing high-risk behaviour Med J Aust 2007; 186(10 Suppl): S70-3
8 Moreira-Almeida A, Neto FL, Koenig HG Religiousness and mental health: a review Rev Bras Psiquiatr 2006; 28(3): 242-50
9 Harman D Aging: a theory based on free radical and radiation chemistry J Gerontol 1956; 11(3): 298-300
10 Ye Z, Song H Antioxidant vitamins intake and the risk of coronary heart disease: -analysis of cohort studies Eur J Cardiovasc Prev Rehabil 2008; 15(1): 26-34
11 Irmak MK, Korkmaz A, Erogul O Selective brain cooling seems to be a mechanism leading to human craniofacial diversity observed in different geographical regions Med Hypotheses 2004; 63(6): 974-9

İhsan ÖMEROĞLU
Sızıntı Dergisi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.