Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hastaliklari, kronik, mide, ulser

Ulser Hastaliklari Kronik Ulser Mide

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ulser Hastaliklari Kronik Ulser Mide



Ulser Hastaliklari Kronik Ulser Mide

Sindirim kanalı, içi besin maddelerinin rahat geç­mesi için mukus ile kaplanmış mukoza yüzeyi (içte) ve seröz mehabran denen daha sağlam bir dış kap­lama ile kaplı, uzun kaslı bir borudur

Ösofagus

Katı ve sıvı gıdalar ağız yoluyla ösofagusa geçer­ler ve yaklaşık üç saniye içinde mideye ulaşırlar Yut­ma eylemi, ösofagus duvarındaki kasların düzenli ve ritmik bir biçimde kasılıp gevşemeleri ile gerçekle­şir Bu kasılma biçimine peristalsizm denir ve tüm sindirim kanalı boyunca devam eder Peristalsizm, di­ğer bir deyimle peristaltik hareketler, kol ve bacak kaslarımızı oynattığımız gibi istemli olmayıp otoma­tik olarak meydana gelir Sindirim kanalının kasları mikroskopla bakıldığında da farklı olup, sözü geçen ritmik kasılmaların eşgüdümünü sağlayan karmaşık bir sinir ağı ile örülüdür

Ösofagusun diyaframı (batın ve göğüs boşluğu­nu ayıran geniş kas demeti) geçtiği alt bölümündeki kasları daha güçlü olup, ösofagusun tamamen kapanmasını sağlayacak biçimde farklı bir yapıda düzen­lenmiştir Bu sayede, mide içeriğinin ösofagusa dön­mesi, baş aşağı bile dursanız, engellenmiş olur Ösofagusun mide ile birleştiği bu bölüme kardia adı ve­rilir Kalple ilgili anlamında kullanılan "kardiyak" söz­cüğü ile hiçbir ilgisi yoktur

Mide Ulser

Kardiadan sonra mide başlar Mide 20-30cm uzunluğunda, hafifçe solda olmak üzere göğüs ke­miğinin (sternum) alt bölümünün arkasında, alt kaburgaların arasında başlayan bir organdır Batının (karnın) altına doğru ilerleyerek sonlandığı yerde sa­ğa döner ve duodenuma bağlanır
Mide farklı bölümlerden oluşsa da dıştan her ya­nı aynıymış gibi görünür İç yüzeyi, yani mukoza, de­ğişik bölgelerde farklı yapılar kazanır Mukozanın iç boşluğa bakan en üst tabakasındaki hücreler katla­narak düz olmayan bir yüzey meydana getirirler Mu­koza hücrelerinin çoğu mukos üretirlerse de, mide­nin değişik yerlerine farklı özellikler kazandıran di­ğer bazı özelleşmiş hücreler de vardır

Hem özelleşmiş hücrelerin hem de kasların de­netimi kısmen, seröz membran aracılığıyla gelen si­nirler tarafından sağlanır Bunların arasında en önem­lisi, beyinden yola çıkan vagus siniridir Vagus, be­yinden çıktıktan sonra omuriliğin yakınından seyre­derek boynu geçer, göğsün ortasında kalbin yanından ilerlerken kalbe, akciğerlere ve ösofagusa dallar verir ve ösofagus ile aynı deliği kullanarak diyaframı aşar ve batına girer Batın içinde karaciğere, safra ke­sesine ve midenin çeşitli bölümlerine uzanan yeni dallar çıkarır Ana sinir, bundan sonra sindirim kana­lının diğer bölümlerine dağılmak üzere aşağıya doğ­ru devam eder
Doğal olarak, mide dokusu da oksijen ve gıda ge­reksinimini karşılamak için kana gerek duyar Mide­nin kan damarları da mide duvarına (çeperine) seröz membran aracılığıyla ulaşırlar

Midenin en üst bölümüne fundus adı verilir Fundusun hemen altındaki bölüme ise gövde (korpus) de­nir Bu iki bölümün mukozaları iki tip özelleşmiş hüc­re içerir Parietal (veya oksintik) hücreler bol miktarda hidroklorik asit üreterek, mide içeriğini asidik ya­pan mide suyunu meydana getirirler Bu asit, bede­nin ya da derinin herhangi bir yerinde büyük harabiyete yol açabilir Gerçekten de mide suyu fazla mik­tarda ösofagusa geçerse ağrı ve iltihaplanma süre­cine yol açarak ösofajite neden olur

Diğer özelleşmiş olan peptik (esas) hücreler, pepsinojen adı verilen kimyasal bir madde üretirler Pepsinojen, mide içinde pepsin'e dönüşerek enzim et­kisi gösterir; proteinleri amino asitlere yıkarak sin­dirim işlemini hızlandırır Asit ve pepsin, mide duva­rı kaslarının çalkalama etkisinin de yardımıyla alınan yiyeceği sindirerek, kan dolaşımına emilmeye hazır sıvı bir karışım haline getirirler

Midenin antrum adını alan sonraki bölümü göv­de kısmından çok daha kısa olup mide asidi üretmez Ancak, gastrin adında bir hormon üreten G-hücrelerinden zengindir (Hormonlar, bir kaynaktan kan dolaşımına katılıp başka bir yerde işlevlerini gö­ren kimyasal habercilerdir) Gastrinin ana etkisi fun­dus ve gövdedeki parietal ve peptik hücreleri uyarıp mide içine hidroklorik asit ve pepsin salgılamalarını sağlamaktır Ayrıca, pankreas gibi diğer salgı bezle­rini de etkileyerek, bedeni az sonra kan dolaşımına katılacak besinlere karşı hazırlar

Gastrinin kana salınmasını ne sağlar? Esas uya­ran, doğal olarak, yemek yemektir Yeme eylemi bir­kaç yolla gastrin salgılanmasına neden olur Bir; besinin kokusu alındığında ya da görüldüğünde ağız içinde tükürük salgısı artmaya başlayınca vagus si­niri harekete geçer ve eylemlerinden biri antrumdaki G-hücrelerinden gastrin salgılatmaktır İki; besin mideye ulaştığında antrum duvarının gerilmesi gast­rin salınımına neden olur Üç; sindirim ürünleri, özellikle proteinlerin yakılmasıyla ortaya çıkan amino asit­ler, antrumdan gastrin salgılanmasını uyarırlar Hem vagus siniri hem de gastrin, özelleşmiş hücreler üze­rindeki etkilerini histamin açığa çıkararak sağlarlar Ülser tedavisinde özel bir önem taşıyan bu olgu, da­ha sonra ayrıntılı olarak ele alınacaktır

Bunlardan başka, gastrin salgılanmasını durdu­ran çeşitli yollar da vardır En önemlisi asidin düze­yidir Demek ki, mide aşırı asit üretmesini önleyen bir mekanizmaya sahiptir Sonuç, karmaşık etmen­lerin birbirlerini dengelediği, gerektiğinde sindirim­in gerçekleştirildiği, iş bitince de kesildiği bir süreç­tir

Düodenum

Mideden duodenuma açılan dar çıkışa pilor de­nir Pilorun oldukça kalın olan tabakası sıvıların ge­çişini denetler Pilordan sonra duodenum arkaya ve sağayönelirve ince bağırsağın sonraki kesimi jejunumla birleşmek için bedenin sol yarısına geçmeden önce hilal biçiminde bir yapı oluşturur Duodenumun da özelleşmiş mukoza hücreleri vardır ve bunların bir kısmı, mideden duodenuma gelen asit sıvıyı nötralize etmeye yarayan ve bir baz olan bikar­bonat üretirler Bu asidik sıvının varlığı birkaç önemli sonuca neden olur Sekretin ve kolesistokinin adı ve­rilen iki hormonu salgılatır Sekretin ve kolesistokinin, birlikte, pankreastan sindirim salgısının ve bikar­bonatın; safra kesesinden de safranın salınımı sağ­larken, mideden asit ve gastrin salgılanmasını azal­tırlar

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.