Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
akciger, asbest, büyük, kanserinin, nedeni

Akciger Kanserinin En Büyük Nedeni Asbest

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Akciger Kanserinin En Büyük Nedeni Asbest



Çevre faktörleriyle direkt ilgili bir hastalık olan kanser, asbest gibi kanserojen maddelerle iç içe olanların korkulu rüyasıdır Akciğer zarı kanserinin ortaya çıkmasındaki en büyük rol ise sanayide kullanılan asbesttedir



Akciğer zarı tümörlerinin büyük bir kısmı metastatik kanserlerden kaynaklanmaktadır Primer tümörlerinin oranı yüzde 3'ü geçmemektedir En sık görünen plevral mezotelyoma (akciğer zarı) tümörü; akciğer zarının yanı sıra karın zarı, nadir olarak da kalp zarından kaynaklanmaktadır Tümörün ülkelere göre dağılımı, bölgelere göre değişiklik göstermektedir

ÇOK YAYGIN KULLANILIYOR
Asbest denilen maddeye maruz kalmak kanser oluşumu için çok önemlidir Bu hastalığa yakalananların öykülerinde, yüzde 70 asbestle temas bulunmaktadır

Asbest ile akciğer zarı tümörleri arasındaki ilişki, bilim adamları tarafından ilk kez 1960'da ortaya çıkarılmıştır

Mesleksel maruz kalmanın dışında çevresel asbest tehdidi de özellikle Türkiye için önemli bir sorundur

Asbest; Güneydoğu Anadolu'nun kırsal alanlarında halen evlerin boyanmasında yaygın olarak kullanılmaktadır

ORTALAMA OLGU YAŞI 60
Asbest, genellikle en çok Kanada'da üretilir ve dünyada pek çok endüstriyel faaliyetlerde rol oynar Çatı kaplamalarından izolasyonlara ve araba balatalarına kadar hayatımızın pek çok alanına girmiştir Dünyada kontrol altına alınmaya çalışılsa da Kanada'da hâlâ büyük oranda kullanılan en büyük gelir kaynaklarından biridir

Akciğer zarı kanserleri, adeno karsinom grubuyla karıştırılabilir Patologların bu iki hastalığın ayrımını çok iyi yapması gerekmektedir Akciğer zarı kanserlerinin görülme sıklığı 40 ila 70 yaşları arasında yoğun olup ortalama olgu yaşı 60'tır

NEFES DARLIĞI İLE ORTAYA ÇIKIYOR
Akciğer zarı tümörleri; göğüs ağrısı ve nefes darlığı ile belirti verir Olguların yüzde 95'inde başlangıçta akciğer zarında sıvı mevcuttur Öksürük, kilo kaybı ve ateş görülebilir

Tümörün büyümesi ile plevral zar arasındaki boşluk tamamen kaybolur Akciğer tamamen tümöral doku ile çevrelenir ve çalışamaz duruma gelir

AĞRILAR ARTAR
Yutma güçlüğü, tümörün sinirler üzerine baskı yapması nedeniyle ses kısıklığı, kalp zarında sıvı toplanması, kafada ödem ve ağır nefes darlığı oluşması durumunda acil müdahale gerekir

Hastalık belirtileri dayanılmaz ağrılara neden olur Tümörün ilerlemesi ile nefes darlığı ve ağrının dozu artar Akciğer zarını zırh gibi saran tümör, akciğerin hareketlerini sınırlar

TEDAVİYİ DESTEKLEMEK İÇİN ŞEKERSİZ KAHVE
Günde bir tatlı kaşığı zerdeçal tüketilmesi ve hastanın beyaz şeker, beyaz un ile esmer şekerden tam olarak uzak durması gerekmektedir

Günde beş fincan şekersiz kahve içilmesinin de tedaviyi desteklediği bilinmektedir

Boswelia Serrata adlı bitkinin akciğer yapışıklığını azalttığı, astragalus bitkisinin ise hayvan deneylerinde faydalı olduğu iddia edilmektedir

İdrar söktürücü olarak maydanoz, kiraz sapı, mısır püskülü, avokado, defne yaprağı gibi çaylar tavsiye edilir

Yeşil çay, ısırgan yaprağı ve kökünün faydaları da hayvan deneylerinde görülmüştür

TEŞHİSTE MR'IN ROLÜ ÇOK ÖNEMLİ
Akciğer zarı kanseri olgusu, akciğer filminde sıvı ile gözlenir Akciğer zarında kalınlaşma, nodül veya kitleler yaygın olarak izlenir Hastalığın yaygınlığının saptanmasında bilgisayarlı tomografi (BT) etkilidir

BİYOPSİ İLE NETLEŞİR
Hastaların yüzde 92'sinde zarda kalınlaşma, yüzde 74'ünde sıvı görülür Diğer ciğerde de sıvı birikimi ve kistik kalınlaşmalara rastlanır MR yani manyetik rezonans görüntülemesi ise bu hastalığın teşhisinde önemli rol oynar

MR sonucunda akciğer zarında toplanan sıvı; koyu, yapışkan, bazen kanlı sıvı olarak gözükür

Ultrason (USG) eşliğinde trucut biyopsi de teşhisi netleştirmeye yardımcı olur Ayrıca açık biyopsi de çok daha garantili sonuçlar verir

TURP VE HAVUÇ İYİ GELİR
Akciğer zarı kanseri hastalarına destek için önerilen en önemli gıda karaturptur Bayır turpu da tercih edilebilir

Betakaroten yönünden zengin olan havuç, kara turp, böğürtlen, kara üzüm, çilek, ahududu ve yaban mersini de hastalara tavsiye edilir

Bıldırcın yumurtası ve süt yerine bol miktarda yoğurt yenmesi, hastaların kendini iyi hissetmesine yardımcı olur

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.