Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
antioksidan, bilinmesi, gerekenler, hakkında

Antioksidan Nedir? Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Antioksidan Nedir? Hakkında Bilinmesi Gerekenler



Antioksidan Nedir? Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Tıp, bir yandan hastalıkların tedavisinde yeni olanaklar araştırırken, öte yandan da sağlıklı bir yaşam sürdürme, hastalıkları önleme yolunda yoğun çalışmalar yapmaktadır Bu alanda en yoğun çalışmalar beslenme üzerinde sürmektedir Gıdalardaki lif oranları, vitaminler, beslenmedeki protein, karbonhidrat ve yağ miktarları, yağlardaki doymuş yağ asidi yüzdeleri neredeyse hepimizin öğrenmeye başladığımız kavramlar Bu konuya daha titizlikle eğilenler, son zamanlarda antioksidanlardan sıklıkla söz edildiğini görmüşlerdir Bu konu çok konuşuluyor ama, bilgilerin yeterli olmadığını da görüyoruz Eksik bilginin, bilgisizlikten daha tehlikeli olduğu ilkesinden hareket ederek, antioksidanlar konusu biraz anlatmak istiyorum



Antioksidan nedir?
Vücut hücreleri tarafından üretildiği gibi, gıdalarla da alınan bir grup kimyasal maddedir Gıdalarla alınan en önemli antioksidanlar, betakaroten, E ve C vitaminleridir

Nasıl etki ederler?
Soluduğumuz havadaki oksijen, vücut içinde serbest radikaller adı verilen ve toksik (zehirli) etki gösteren bazı maddelerin oluşmasına neden olur Demirin paslanması ve balığın sudan çıktıktan sonra ölmesi, oksijenin zararlı etkilerine örnektir Vücudumuzda bulunan antioksidanlar, serbest radikallere karşı etki göstererek bunların zarar vermesini önler

Antioksidanların hastalıkları önlediği söylenebilir mi?
Bu konuda kesin konuşmak için bazı çalışmalar daha yapılmalı Ancak tıbbi istatistik çalışmaları, ne kadar yüksek dozda antioksidan alınırsa, kanser ve kalp krizi gibi amansız iki hastalığa yakalanma ihtimalinin o denli azaldığını ortaya koyuyor Ayrıca bulaşıcı hastalıklar ve katarakt konusunda da yararlı etkilerinin olduğu biliniyor Ancak bu etkinin, oluşmuş hastalığın tedavisini değil, hastalıkların önlenmesini sağladığını bir kez daha hatırlatmak isterim

Ne kadar antioksidana ihtiyacımız var?
Bu konuda kesin bir rakam vermek güç Çalışmalar, alınan miktar arttıkça koruyucu etkinin de daha fazlalaştığını ortaya koyuyor En son çalışmaların ışığında, günlük C vitamini ihtiyacının 250 ile 1000 mg arasında olduğu söylenebilir Bu doz, E vitamini için 100 ile 400 ünite, beta karoten için 6 ile 30 mg arasında olduğu söylenebilir

Dengeli bir beslenmeyle, yeterince antioksidan almıyor muyuz?
Son çalışmalar antioksidanların yüksek dozda alındıklarında daha yararlı olduğunu gösteriyor Gıdalardan bu dozda antioksidan sağlanmasında en önemli sıkıntı E vitaminindedir Bilindiği gibi E vitamini yağda eriyen bir vitamin olup ve en önemli kaynağı da bitkisel yağlardır Bitkisel yağlardan ideal dozda E vitamini alabilmek için, örneğin 2 bardak ayçiceği yağı içmek gerekir ki, sağlık açısından bu miktarda yağ alınmasını da uygun görmüyoruz
A vitamininin yapı taşı olan beta karoten ve C vitaminini, gıdalarla almak mümkün Bunun için temel şart dengeli bir beslenmedir Ancak, çok yüksek dozlara ihtiyaç olduğunda, vitamin takviyeleri gerekli olmaktadır

Son zamanlarda piyasaya verilen vitamin ve mineral takviye ilaçları, gerekli olan her maddeyi içerir gibi gözüküyor Bu doğru mudur?

Her maddeyi haplardan almak mümkün değil Gıdalarda bunların dışında olan ve vücut için hayati önemi olan bir çok madde bulunmaktadır Örneğin kompleks karbonhidratlar, temel yağ asitleri, temel aminoasitler gıdalardan alınır Ayrıca son zamanlarda, bitkilerde bulunduğu ortaya konulan bazı kimyasal maddelerin de sağlık açısından çok önemli etkilerinin olduğu görülüyor Phytochemicals adı verilen bu maddeler de, sadece iyi dengelenmiş bir beslenme ile alınabilmektedir

Antioksidan içeren vitamin takviyelerini kullanmaya başlamak mı yoksa araştırmaların biraz daha ilerlemesini beklemek mi daha uygun?
Antioksidanların, sağlık açısından risk taşımadan yararlı etkiler sağladığı ortaya konuldu Sürmekte olan çalışmalar yararın hangi oranda olduğunu ve başka hangi alanlarda kullanılabileceğini ortaya koymaya çalışıyor Örneğin kalp krizini %40 mı yoksa %10 oranında mı azalttığı belirlenmeye çalışılıyor

Eğer %10 gibi bir oran bile tesbit edilse, bu da çok önemli değil mi?
Tabii ki antioksidanlar mucize değildir Eğer siz doymuş yağlarla besleniyorsanız, sigara içiyorsanız, aşırı alkol alıyorsanız, eksersiz yapmıyor ve otonuzda emniyet kemeri kullanmıyorsanız, sadece E vitamini ya da diğer antioksidanları aldığınız için hayatınız kurtulmaz Diğer önlemlerle birlikte, bunlar da daha sağlıklı bir yaşam için önemli bir yapı taşıdır Unutmayın en önemli yapıtlar, yapı taşlarının birbirleriyle uyumları sayesinde yükselir ve ayakta kalır

Alıntı Yaparak Cevapla

Antioksidan Nedir? Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Antioksidan Nedir? Hakkında Bilinmesi Gerekenler



Antioksidan Nedir ? Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Antioksidan kullanımı son derece yaygın ancak bilinçsiz kullanmak, sağlık yerine zarar getiriyor Antioksidan hakkında bilmeniz gereken her şey



Öncelikle antioksidan ne demektir, bu konuyu tam olarak bilmemiz gerekir Antioksidanlar, vücutta oksitlenmeyi engeller Oksitlenme, metabolizma reaksiyonlarının, herhangi bir sebeple düzgün işlememesiyle ortaya çıkar
Buna bir çeşit doku bozulması denilebilir

Serbest radikaller, bu oksitlenme sayesinde ortaya çıkar Alınan besinlerin düzgün yakılmaması, serbest radikallerin ortaya çıkmasına yol açar Bir hücre içinde fazlaca serbest radikal üremesi sonucu, o hücre ölür
Günlük hayta genellikle düşük seviyede serbest radikal ürer Az seviyede üreyen serbest radikaller hücre zarının, hücre çekirdeğinin ve yağların yapısını bozarak, hatalı çalışmasına sebep olur Bunun sonucunda ise, kanser, kolesterol, kireçlenme, eklem sertleşmesi, Alzheimer, ciltte erken yaşlanma ve bunun gibi pek çok hastalığa davetiye çıkarır

Temelde, oksidasyon vücuttaki zehirli madde oluşumlarından sadece bir tanesidir Ancak ortaya çıkan, serbest radikallerin fazlalaşması sorun oluşturur Buna “oksidatif stres” denir Bu artış aşırı yükselirse, hücre ölümü ve organ hasarı ortaya çıkar

Bu duruma bir örnek vermek gerekirse, soğuktan donmuş bir kol veya bacak, birden sıcakla karşılaşırsa, benzer bir durum oluşur Bu yüzden donma vakalarında ısıtma işlemi uygulanmaz

Günümüzde en sık karşılaşılan durum ise, düşük seviyede serbest radikal artışıdır Şişmanlık, şeker hastalığı, tansiyon yüksekliği, yaşlanma, sigara, hava kirliliği, spor yapmamak, kronik duygusal stres, hava kirliliği gibi durumlar; dokuların oksijeni gerektiği gibi kullanmasını engelleyerek, düşük dozda serbest radikallerin artmasına sebep olur

Günlük hayatta maalesef bu sorunlardan tam olarak kaçmamız mümkün
olmaz Bu durumda vücutta oluşan serbest radikallerin oluşumunu engellemek veya oluşan serbest radikalleri ortadan kaldırmak zorunluluğu ortaya çıkar

Gıdalar, en iyi antioksidanlardır Bunların arasında ilk sırada sayılabilecekler:
Domates, havuç, turp, şalgam, yapraklı tüm sebzeler, orman meyveleri, kırmızı üzüm, nar, soğan, sarımsak, pırasa, yeşil çay, genel olarak tüm kırmızı meyve ve sebzeler, omega 3 kaynakları yer almaktadır

Antioksidanlar arasında en sık adı geçenler vitaminlerdir Ancak vitaminlerle, oksidasyon mekanizmasının sadece küçük bir kısmı bloke edilebilir
Serbest radikallerin oluşmasını engellemenin yolu, bazı şeylerden uzak durmaktan geçer Sigarayı bırakmalı, fazla güneş ışığından kaçınmalısınız Metabolizmayı fazla çalışmaya iten, şişmanlıktır Yoğun karbonhidrat, yoğun protein, yağlı ve kızartma yemek, toksik maddelerin birikimine yol açar Gıda katkı maddeleri, uzun süren açlık diyetleri, tiroit hastalıkları, bazı ilaçlardan uzak durmak gerekir

Vücut kendi antioksidanlarını üretir Bunların içinde en önemlisi nitrik oksittir Nitrik oksit, vücudun önemli ara maddeleri arasında yer alır Damarların gevşemesi, hipertansiyonun engellenmesi, önemli hücre içi mekanizmalar ve serbest radikallerin ortadan kaldırılması için nitrik oksit gereklidir

Çevresel faktörlerin ve kötü beslenmenin sonucunda, serbest radikaller artar Bu durum nitrik oksit ihtiyacının da arttığı anlamına gelir Bu yüzden, nitrik oksit artırımını sağlamak gerekir

Buna yardımcı olacak gıdalar ise:
Kırmızı meyveler başta olmak üzere bütün meyveler
Tam tahıllar
Yeşil sebzeler
Baklagiller

Bu besinler sayesinde arginin alımı artar Ancak yeterli arginin alınabilmesi için, bu meyve ve sebzelerin taze olarak tüketilmesi gerekmektedir Özellikle hipertansiyon ve damar sertliği olan kişilerde, arginin çok fayda sağlarArgininin diğer bir özelliği de, kandaki pıhtılaşmayı önlemesidir

Vitaminlere antioksidan gözüyle bakıldığında, sıklıkla hata yapılır A vitaminin fazlası toksittir Gebelikte kullanımı, bebekte arızalara; menopoz sonrası kullanımı kalça kırıklarına sebep olabilir Baş ağrısı ve saç dökülmesi oluşturur

Bilinçsiz kullanılan C vitamini, laboratuar testleri etkiler Yüksek dozda kullanılması sonucu, kas krampları, karın ağrıları, mide ülserinin yükselmesi, böbrek taşları ve gut hastalığına yol açabilir

Antioksidan yaşamınızda bir yer edinsin istiyorsanız; bunu doğal yolarla yapmanız faydalı olacaktır Sağlıklı bir yaşam biçimine geçmek, egzersiz yapmak, size zarar verecek durumlardan korunmak ve yeme alışkanlığınızı düzenlemek, antioksidandır

Alıntı Yaparak Cevapla

Antioksidan Nedir? Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Eski 11-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Antioksidan Nedir? Hakkında Bilinmesi Gerekenler



Anti-oksidan nedir

Yaşamımız boyunca mükemmel işleyişine akıl sır erdiremediğimiz vücudumuz belli bir yaştan sonra ihanet eder ve toksit maddeler, cildin kolejen tabakasını tahrip eden serbest radikaller ve karbon monoksit gibi zararlı gazlar oluşturarak yaşlanma sürecini başlatır
Bitkilerdeki bazı vitaminlerin bu süreci azaltıcı etkisi vardır Bir nevi vücuttaki paslanmayı giderirler Hakkında uzun süredir araştırmalar yapılan, kongreler düzenlenlenen söz konusu vitaminler, geçtiğimiz yıllarda bir başlık altında toplanmış ve anti-oksidan (paslanmayı geciktirici) adını almıştır Anti oksidanların tıbben etkisi kanıtlandıktan sonra kozmetik sektörünün bundan faydalanmaması kaçınılmazdı tabii Birbiri ardına üretilen serbest radikalleri önleyici, zengin E vitamini içeren bakım kremleri anti oksidanların sadece beslenme yoluyla alınmasıyla ibaret olmaktan çıkarttı
Etkileri
Vücudumuzun kendini tahrip etme özelliği olduğu gibi savunma mekanizmasından ileri gelen tedavi özelliği de mevcut Bunu daha da pekiştiren ve dirençli olmamızı sağlayan besinler (özellikle vitaminler), bileşimindeki paslanmayı önleyici maddelerle serbest radikallerin ve toksinlerin oluşumunu engelliyor ve yaşlanmayı yavaşlatıyor Daha da önemlisi başta kanser olmak üzere birçok hastalığın oluşumunu engelliyor Vücudun hücre koruma sistemleri içinde önemli bir yere sahip olan anti –oksidanlar, bu görevi belirgin hücre hasarlarına yol açabilen maddeleri etkisizleştirerek gerçekleştirirler
Nelerde bulunur?
Belirttiğimiz gibi A, C ve E vitaminlerinde bulunan anti-oksidanları gruplandıracak olursak;
A vitamini: Koyu renkli yapraklı bitkiler, ıspanak, havuç
C vitamini: Trunçgiller, çilek, brokoli, lahana, patates, maydonoz ve çok sayıda meyva, sebze
E vitamini: Kuruyemişler, bazı bitkisel yağlar ve lifli yeşil besinler
Garantili güzellik için E vitamini
Uzmanlar, canlı, parlak, ışıl ışıl bir cilt için E vitamininin etkisinin inkar edilmemesi gerektiğini söylüyor Bunun bilincinde olan kozmetik firmaları da zaten bu vitaminden çokça yararlanıyor Hemen hemen her bakım kremiminin içeriğinde yer alan E vitamini, cildin en alt hücrelerine kadar nüfus ederek erken yaşlanmayı önleyici, parlaklaştırıcı ve canylandırıcı bir etki yapıyor E vitaminin marifetleri bununla da sınırlı değil Amerikalı uzmanların yaptıkları araştırmalara göre; hava kirliliği ve sigaraya bağlı olarak tahrip olan hücrelerin yenilenmesin dede önemli bir yere sahip olan E vitamini aynı zamanda beyin ve bağışıklık sisteminin yenilenmesinde de son derece etkili
Arizona Üniversitesinin yaptığı bir araştırmaya göre ise E vitamini verilen hayvanların akranlarına göre daha genç göründükleri ve daha uzun ömürlü oldukları kanıtlanmış Bunun nedeni ise vitaminin, yaşlılılkla azalan bir protein çeşitinin yok olmasını engellemesi
Ne kadar alınmalı?
Uzmanlar, hergün alınan sebze ve meyvelerin günlük anti-oksidan ihtiyacını karşılamadığında hemfikir Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, vitaminden zengin sebze ve meyvelerden günde en az beş öğün yemek gerekiyor Bu nedenle vitaminler hap olarak da alınabilir Ayrıca düzenli beslenilse bile, bazı hatalı alışkanlıklar, vücudumuzdaki vitaminleri hızla tüketmekte Sigara, aşırı alkol, stres bu etkilerin başında geliyor İngilterede yapılan bir araştırmaya göre, en az iki yıl süreyle 200 ünite E vitamini alan kişilerin kalp ve damar hastalıklarına yakalanma risklerinin bu vitaminleri almayanlara oranla yüzde 41 daha az olduğu görülmüştür

Bunlar yaşlılığı durdurur
Kahvaltılık tahıl: Yulaf, kara buğday gevreği, buğday ya da pirinç gevreği
Süt ürünleri: Soya sütü, gravyer, permesan peynirleri ve yoğurt
Ekmek çeşitleri: Kara ekmek, tahıllı ekmek, arpa, yulaf ve çavdar ekmeği
Sebze, baklagiller: Brokoli, lahana, havuç, ıspanak, bal kabağı, domates, tere, bezelye, nohut, mercimek, semizotu, mısır, avakado, pırasa, soya
Tahıllar: Bulgur, esmer pirinç, basmati pirinci
Balık ve kabuklu deniz ürünleri: Somon, alabalık, barbunya, istiridye, karides, uskumru, kalkan
Meyve ve tatlılar: Kayısı, muz, kiraz, elma, çilek, pembe greyfurt, mango, kavun, karpuz, üzüm, dut, kuru meyveler, ceviz, badem, fındık
Alkolsüz içecekler: Çorbalar, çay ve yeşil çay
Yağlar: Zeytinyağı

AŞAĞIDAKILER DE YAŞLANDIRIR
Mısır gevreği, demirle zenginleştirilmiş tahıllar
Yağlı peynirler, demirle zengnleştirilmiş süt
Beyaz ekmek, bisküvi, turta, pizza
Beyin, böbrek, sosis, salam, füme jambon,
Kızarmış patates, cips, hormonlu sebzeler
Düdüklü tencerede pişirilmiş beyaz pirinç
Turna balığı, kılıç, ton, ançuez, köpek balığı, tuzlanmış balık
Şuruplu meyveler, reçel, çikolata, bal, dondurma, tereyağ, hindistan cevizi
Kahve, şurup, hazır çorbalar
Kristal şişelerde saklanan alkollü içecekler
Tereyağ, taze krema, margarin, kızartma yağları, doymuş yağlar

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.