Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bugün, haziran, tarihde

Tarihde Bugün 29 Haziran

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tarihde Bugün 29 Haziran



Tarihde Bugün 29 Haziran

'Küçük Prens'in yaratıcısı, Fransız romancı ve pilot Antoine de Saint-Exupery 1900 yılında doğdu



29 Haziran 1900'de Lyon'da doğan Fransız pilot, yazar ve şair Antoine de Saint-Exupery, özellikle 'Küçük Prens' ('Le Petit Prince') isimli eseriyle ün kazandı

İsviçre'de öğrenim gördü 1921'de Fransız Hava Kuvvetleri'ne katıldı Ordudan ayrıldıktan sonra hava postacılığı yaptı İlk kitabı 'Güney Postası' ('Courrier-Sud') 1928'de yayımlandı İkinci kitabı 'Gece Uçuşu'ydu ('Voil de Nuit')

1939'da yakın dostu Andre Gide'in ısrarı ile bir pilotun gözünden yazdığı 'İnsanların Dünyası' ('Terre des Hommes') Fransız Akademisi Büyük Roman Ödülü'nü kazandı 1943'te ünlü romanı 'Küçük Prens' ('Le Petit Prince') yayımlandı

Aynı yıl İkinci Dünya Savaşı sırasında tekrar ordu için uçmaya başlayan yazar 1944'te vuruldu ve büyük bir kaza geçirdi Uçağı ve cesedi bulunamadı

Tamamlanmamış olan, politikaya ve diğer ideallerine yer verdiği kitabı 'Çölün Bilgeliği' ('La Citadelle') 1948 yılında yayımlandı Yeni yapılan Lyon Havaalanı'na Antoine de Saint-Exupery adı verildi

'Küçük Prens'

Sahra Çölü'ne düşen pilot Küçük Prens'le karşılaşır Saint-Exupery, Küçük Prens'in ağzından insanların hatalarını ve aptallıklarını, büyüdükleri zaman unuttukları basit çocuk bakışını anlatır

Saint-Exupery, Küçük Prens'e uçağının mecburi iniş yapmış olduğu bir çölde rasladığını anlatarak başlar Ondan bir koyun resmi çizmesini ister Ama Küçük Prens, Saint-Exupery'nin karaladığı eskizlerden hiçbirini beğenmez

Motorunu tamir etme telaşında olan pilot nihayet bir sandık resmeder ve hayvanın bunun içinde olduğunu söyler Bedeni görünmeyen koyun tam Küçük Prens'in arzuladığı gibidir

Daha sonra Küçük Prens'in kendi gezegeni, gezdiği diğer gezegenler ve gülünün hikayesini okuruz Sonunda dünyadan biraz bezgin düşen Küçük Prens tekrar gezegenine dönmeye karar verdiğinde çölde tanıştığı zehirli yılana kendini sokturur:

"Ayak bileği hizasında sarı bir kıvılcım çakar gibi oldu Bir an durakaldı Bağırmadı Bir ağaç gibi yavaştan düştü Kumdan dolayı ses bile çıkmadı Şimdi biraz teselli olmuş gibiyim Tam değilse bile

Ama biliyorum gezegenine döndü çünkü gün ışıdığında vücudunu bulamadım Ağır değildi Ve geceleri yıldızları dinlemesini seviyorum Sanki beş yüz milyon çıngırak"

Mevcut olmayan bir koyun gerçeğinde başlayan 'Küçük Prens' yine mevcut olmayan bir vücut gerçeğinde noktalanır Kitapta Küçük Prens'in yaşadığı astreoidi (b 612) bulanın bir Türk astronom olduğu yazılıdır

Hatta bu astronom bulduğu astreoidi, uluslararası bir kongrede anlatmıştır ama fesli kafası ve doğulu giysilerinden dolayı kimse onu dinlememiştir

Ama bir Türk diktatör (kitaba göre) gelip giysi devrimini yapıp herkesi Avrupalı gibi giyinmeye zorlamasından sonra aynı astronom bu defa modern kıyafetlerle kongreye katılır ve herkes ikna olur

Bu satırlar yüzünden uzun yıllar Türk okuyucusu kitabı sansürlü okumuştur Yine bu yüzden bu kitap 2005 yılında çocuklara önerilen 100 temel eser arasından çıkarıldı

Kitaptan alıntılar

"Eğer insan bir çiçeği seviyorsa ve milyonlarca yıldızın üzerinde bu çiçekten yalnızca bir tanecik varsa, yıldızlara uzaktan bakmak bile bu insanı mutlu etmeye yeter Çünkü insan kendi kendine 'işte benim çiçeğim oralarda bir yerde' diyebilir"

"Eğer büyüklere, 'güzel bir ev gördüm, kırmızı tuğlalı: Pencerelerinden sardunyalar sarkıyor, damında ise kumrular var' derseniz, nasıl bir evden söz etmekte olduğunuzu bir türlü anlayamazlar Ne zaman ki onlara, 'yüz milyonluk bir ev gördüm' dersiniz, işte o zaman size, 'ooo, ne kadar güzel bir evmiş' derler gözlerini koca koca açıp"

"Sen de kendi kendini yargılarsın, diye karşılık verdi kral En zoru da budur İnsanın kendini yargılaması başkasını yargılamasından daha zordur İyi yargılamayı başarırsan, gerçek bilge olduğunu kanıtlamış olursun"

"İnsanların arasında da yalnız kalır insan"

"Güzelsiniz ama boşsunuz, diye ekledi Kimse sizin için canını vermez Buradan geçen herhangi bir yolcu benim gülümün size benzediğini sansa bile, o tek başına topunuzdan önemlidir Çünkü üstünü fanusla örttüğüm odur, rüzgardan koruduğum odur, kelebek olsunlar diye bıraktığımız birkaç tanenin dışında bütün tırtılları uğruna öldürdüğüm odur Yakınmasına, böbürlenmesine, hatta susmasına kulak verdiğim odur Çünkü benim gülümdür o"

'Küçük Prens'ten bir bölüm

XXI

İşte tilki bu sırada ortaya çıktı
- "Günaydın" dedi tilki
Küçük prens, nazikçe:
- "Günaydın" diye karşılık verdi, arkasına baktı, ama hiçbir şey göremedi
Bir ses:
- "Buradayım" dedi, elma ağacının altında
- "Kimsin sen" dedi Küçük Prens "Çok güzel görünüyorsun"
- "Ben bir tilkiyim" dedi tilki
- "Gel oynayalım" dedi Küçük Prens Biraz düşündükten sonra sordu:
- "Evcilleştirmek ne demek?"
Tilki:
- "Sen buralı değilsin" dedi, "ne arıyorsun burada?"
- "İnsanları arıyorum" dedi Küçük Prens "Evcilleştirmek ne demek?"
Tilki:
- "İnsanların tüfekleri vardır" dedi "Hayvanları vururlar Can sıkıcı bir şeydir bu Tavuk da yetiştirirler! İlgilendikleri tek şey budur Sen tavuk mu arıyorsun?"
- "Yoo" dedi Küçük Prens "Ben dost arıyorum Evcilleştirmek ne demek?"
- "Artık herkesin unuttuğu bir şey" dedi tilki "Bağlantı kurmak demektir"
- "Bağlantı kurmak mı?"
- "Öyle ya" dedi tilki "Sen daha benim gözümde yüzbinlerce başka çocuktan ayırt edilmeyen küçük bir çocuksun Sana ihtiyacım da yok Senin de bana ihtiyacın yok Ben de senin gözünde yüzbinlerce başka tilkiden ayırt edilmeyen bir tilkiyim Ama, sen beni evcilleştirirsen, birbirimize gerekli oluruz Sen benim için biricik olursun Ben de senin için biricik"
- "Biraz anlamaya başlıyorum" dedi Küçük Prens "Bir çiçek var Galiba o beni evcilleştirdi"
- "Olabilir" dedi tilki "Dünya yüzünde her şey olur"
- "Yok, dünya yüzünde değil" dedi Küçük Prens
Tilki birden meraklandı:
- "Başka bir gezegende mi?"
- "Evet"
- "O gezegende avcılar var mı?"
- "Yok"
- "Bak bu ilginç bir şey! Ya tavuklar?"
- "Onlar da yok"
Tilki içini çekti:
- "Hiçbir şey tam istediğim gibi olmuyor"
Ama sonra kafasını kurcalayan düşünceye döndü:
- "Benim yaşantım çok tekdüze Ben tavukları avlıyorum, insanlar da beni Bütün tavuklar birbirine benzer, bütün insanlar da Bu yüzden biraz canım sıkılıyor Ama sen beni evcilleştirirsen, yaşamıma ışık girmiş gibi olacak Bütün öteki ayak seslerinden farklı bir ayak sesini tanımayı öğreneceğim Öteki ayak sesleri beni toprağın altına kaçırıyor Senin ayak sesin beni yuvamdan dışarı çağıracak, bir türkü gibi Sonra, bak şurada, buğday tarlalarını görüyorsun ya Ben ekmek yemem Buğday benim bir işime yaramaz Buğday tarlaları bana hiçbir şey anımsatmaz Üzücü bir şey bu! Ama senin altın rengi saçların var Onun için, sen beni evcilleştirdiğin zaman çok güzel bir şey olacak! Altın renkli buğdaylar bana seni anımsatacak! Buğdayların arasında esen rüzgarın sesini seveceğim
Tilki sustu ve küçük prense uzun uzun baktı:
- "Ne olursun Evcilleştir beni" dedi
- "Bunu sevinerek yaparım" diye karşılık verdi Küçük Prens "Ama zamanım sınırlı Keşfetmem gereken dostlar, tanımam gereken bir sürü şey var"
- "İnsan yalnız evcilleştirdiği şeyleri tanıyabilir" dedi tilki "İnsanların hiçbir şeyi tanımaya vakitleri olmuyor Satıcılardan olmuş bitmiş şeyleri satın alıyorlar Ama dost satan bir satıcı olmadığı için, insanların dostları da yok artık Sen bir dost edinmek istiyorsan, evcilleştir beni!"
- "Ne yapmam gerek bunun için" dedi Küçük Prens
- "Çok sabırlı olman gerek" diye karşılık verdi tilki "Önce benden biraz uzağa oturursun, şöyle, otların üstüne Ben sana göz ucuyla bakarım, sen bir şey söylemezsin Konuşmak, anlaşmazlıkların kaynağıdır Ama her geçen gün biraz daha yakın oturabilirsin"
Küçük Prens, ertesi gün yine geldi
- "Yine aynı saatte gelsen daha iyi olurdu" dedi tilki "Örneğin, ikindiyin saat dörtte geleceksen ben saat üçte mutlu olmaya başlarım Saat ilerledikçe de içimdeki mutluluk çoğalır Dört oldu mu telaşlanır, meraklanırım; mutluluğun değerini keşfederim! Ama herhangi bir saatte gelecek olursan, yüreğimi hangi saatte giydirmem gerektiğini hiçbir zaman bilemem Her şeyin bir yolu, yordamı olmalı
- "Yol, yordam nedir" dedi Küçük Prens
- "Bu da çoktan unutulan bir şey" dedi tilki "Bir günün öbür günlerden başka olduğunu, bir saatin öbür saatlerden değişik olduğunu belirleyen şeydir Benim avcılarım, yol yordam nedir bilirler Örneğin perşembe günleri, köyün kızlarıyla dansa giderler Onun için perşembe çok güzel bir gündür Bağa kadar dolaşmaya çıkarım Eğer avcılar rasgele bir gün dansa gitselerdi, günler hep birbirine benzer, benim de hiç tatil günüm kalmazdı
Küçük Prens, bunu üzerine tilkiyi evcilleştirdi Ayrılma zamanı yaklaştığında da, tilki:
- "Ah" dedi "Ağlayacağım nerdeyse"
- "Suç senin" dedi Küçük Prens "Ben sana kötülük etmek istemiyordum Ama seni evcilleştirmemi kendin istedin"
- "Elbet, biliyorum" dedi tilki
- "Ama ağlayacaksın" dedi Küçük Prens
- "Elbet, biliyorum" dedi tilki
- "Öyleyse bir şey kazanmış olmadın"
- "Kazandım" dedi tilki "Buğdayların rengi yüzünden"
Sonra şunu ekledi:
- "Git güllere bir daha bak Göreceksin ki, senin gülün dünyada bir tanedir Bana allahaısmarladık demeye gel; ben de sana bir sır armağan edeceğim
Küçük Prens gidip güllere bir kez daha baktı
- "Siz hiç de benim gülüme benziyor değilsiniz, daha hiçbir şey değilsiniz" dedi onlara "Kimse sizi evcilleştirmiş değil, siz de kimseyi evcilleştirmemişsiniz Benim tilki eskiden nasılsa öylesiniz siz O da yüzbin başka tilkiden değişik yanı olmayan bir tilkiydi Ama ben onu kendime dost edindim ve şimdi o, dünyada bir eşi daha olmayan bir tilkidir
Güller oldukça utanmışlardı
- "Sizler güzelsiniz, ama içiniz boş" diye sürdürdü sözünü Küçük Prens "İnsan ölemez sizin için Evet, rasgele gelip geçen birisi, benim gülümü sizlerden ayırt etmeyebilir Ama benim gülüm tek başına silzerin tümünden önemlidir, çünkü o benim suladığım çiçektir Çünkü o benim kavanozun altına koyduğum çiçektir Çünkü o benim paravanla örttüğüm çiçektir Çünkü onun tırtıllarını ayıklayan benim (sonradan kelebek olacak bir ikisi dışında) Çünkü o, benim yakınmalarını ya da böbürlenmelerini, hatta arada susuşlarını dinlediğim çiçektir Çünkü o benim gülümdür"
Sonra yine tilkiye döndü:
- "Hoşçakal" dedi
- "Sen de" dedi tilki "İşte sana vereceğim sır Hem de çok basit: Kişi ancak kalbiyle görür Göz hiçbir şeyin özünü göremez"
Küçük Prens, unutmamak için tekrarladı:
- "Göz, hiçbir şeyin özünü göremez"
- "Sen gülüne bu kadar çok zaman harcadığın içindir ki, gülün önemi böylesine çoğaldı"
- "Ben gülüme bu kadar çok zaman harcadığım için" dedi Küçük Prens, unutmamak için
- "İnsanlar bu gerçeği unuttu" dedi tilki "Ama sen unutmamalısın Evcilleştirdiğin kim olursa olsun, sen ondan sorumlusundur artık Sen şimdi gülünden sorumlusun"
- "Ben, şimdi gülümden sorumluyum" diye tekrarladı Küçük Prens, unutmamak için

Başka neler oldu:

1871: İlk sendikacılık yasası, İngiltere parlamentosunda onaylandı
1868: Namık Kemal ve Ziya Paşa tarafından Yeni Osmanlılar Cemiyeti'nin yayın organı olarak düşünülen 'Hürriyet' gazetesi, Londra'da yayınlanmaya başlandı
1923: Fenerbahçe futbol takımı, işgal kuvvetleri karması Gardler'ı 2-1 yenerek General Harrington kupasını kazandı
1925: Doğu İstiklal Mahkemesi tarafından ölüm cezasına çarptırılan Şeyh Sait idam edildi
1933: Sivas-Erzurum demiryolunun inşasına başlanıldı
1934: 1777 Bitlis doğumlu Zaro Ağa, nüfus kağıdına göre 157, doktoruna göre 130 yaşında öldü Otopsi yapıldı; beyni, kalbi ve ciğerleri bilimsel araştırma amacıyla çıkarıldı
1939: Hatay Meclisi, son toplantısını yaptı ve oybirliğiyle Türkiye Cumhuriyeti'ne katılma kararı aldı
1956: Oyun yazarı Arthur Miller ve oyuncu Marilyn Monroe, Londra'da evlendiler
1971: Türkiye'de haşhaş ekimi yasaklandı
1974: Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan, "çocuklara çatal tutması değil, cenabı hakka şükür duası öğretilecek" dedi
1978: Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Alparslan Türkeş, "önce sağı ezmek, sonra solla mücadele etmek görüşünden çılgın, adi, aşağılık düşünce olamaz" dedi
1982: İsrail, Lübnan'ı işgal etti
1982: İsrail Lübnan'ı işgal etti İsrail Başbakanı Menahem Begin Filistinli gerillaların Beyrut'tan ayrılmasına izin verdi
1986: Meksika'da yapılan 1986 Dünya Kupası'nın finalinde Arjantin, Batı Almanya'yı 3-2 yenerek dünya şampiyonu oldu
1991: Slovenya ve Hırvatistan'ın bağımsızlıklarını ilan etmeleri üzerine Yugoslavya'da iç savaş başladı
1992: Şair, yazar ve çevirmen Tahsin Saraç hayata veda etti
1995: Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi, Hitit Güneşi amblemini değiştirdi
1999: Ankara İki Numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesi, İmralı Adası'nda yargılanan Abdullah Öcalan'ı, TCK'nin 125'inci maddesi gereğince vatana ihanet suçundan idama mahkum etti
2000: Efes Pilsenli milli basketbolcu Hidayet Türkoğlu, NBA takımlarından Sacramento Kings tarafından seçilerek, bu lige Türkiye'den giden ikinci oyuncu oldu
2000: Endonezya'da 500 yolcu taşıyan bir feribot battı, kazada kurtulan olmadı

Alıntı Yaparak Cevapla

Tarihde Bugün 29 Haziran

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tarihde Bugün 29 Haziran



Tarihde Bugün 29 Haziran

Bugün Hayata Gözlerini Açanlar

1920 - Ray Harryhausen, sinemacı
1929 - Oriana Fallaci, İtalyan gazeteci,yazar
1941 - Jacques Toubon, Fransız siyasetçi
1944 - Gary Busey, oyuncu
1979 - Barış Akarsu, Türk pop ve rock müzik şarkıcısı, TV dizisi oyuncusu(ö 2007)
1978 - Nicole Scherzinger , ABD'li sanatçı, dansçı, söz yazarı ve şarkıcı
1988 - Elnur Memmedli, Azeri judocu

Bugün Aramızdan Ayrılanlar

1940 - Paul Klee, Alman kökenli, İsviçreli ressam (d1879)
1967 - Jayne Mansfield, ABD'li oyuncu (d1933)
2003 - Katharine Hepburn, ABD'li oyuncu (d1907)



Bugün Yaşanan Diğer Olaylar

1913 - Balkan Savaşı başladı
1925 - Diyarbakır İstiklal Mahkemesi'nce idama mahkûm edilen Şeyh Said ile adamları idam edildi
1934 - Bitlis'te yaşayan Zaro Ağa 157 yaşındayken yaşamını yitirdi İç organları inceleme amacıyla alındı
1938 - Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü kuruldu
1939 - Hatay Devleti Meclisi, oybirliğiyle Türkiye'ye katılma kararı aldı
1971 - TBMM'de çıkan bir yasayla Türkiye'de haşhaş ekimi yasaklandı
1984 - Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında karma ekonomik protokol imzalandı
1986 - Arjantin, Batı Almanya'yı 3-2 yenerek Dünya Futbol Şampiyonu oldu
1992 - Cezayir devlet başkanı Muhammed Budiaf suikaste uğrayarak yaşamını yitirdi
1995 - Ankara Büyükşehir Belediyesi, amblemindeki Hitit Güneşi'ni; Kocatepe Camii'ni ve Atakule'yi simgeleyen bir tasvir ile değiştirdi
1999 - Abdullah Öcalan, vatana ihanet suçundan idam cezasına çarptırıldı
2000 - Endonezya'da yolcu taşıyan bir tekne 500 yolcusuyla birlikte battı Kazadan kurtulan olmadı
2002 - Türkiye, 2002 FIFA Dünya Kupası'nda 3 oldu
2005 - Sezen Aksu Bahane Albümünün Remiks'ini çıkarttı
2008 - Euro 2008 finalinde İspanya, Almanya'yı yenerek Avrupa şampiyonu oldu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.