![]() |
Bir Cennettir Alaçatı |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Bir Cennettir AlaçatıBir cennettir Alaçatı Antik çağdaki ismi ile Agrilia, Anadolu tarihindeki adı ile İonia ve şimdi ki adı ile Alaçatı ![]() ![]() ![]() Tam da Heredot tarihinde yazdığı gibi, İonlar kentlerini bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzü altında ve en güzel iklimde kurmuşlardır ![]() ![]() ![]() ![]() On beş sene önce daha güzeldi buralar Yüz senelik binalar seksen beş yaşındaydı o zaman Şimdi yüz senelikmiş gibi görünen üç beş senelik binalar dolu her taraf O zamanki sakız ağaçları yaşlandı şimdi Kurabiyenin kokuları aynı ama hala On beş sene önce yaşandı aşkların en güzeli burada Yatıyorum kumsalda denize doğru, erken geldim kalabalık olmadan Dalgalar ayılmaya çalışıyor, iki geliyor üç gelmiyor ayak uçlarıma Güneş çıktı uykudan, ittiriyor palmiyelerin dallarını Yer açın geliyorum dercesine, bugün bir başka parlamalıyım Aşk var bugün buralarda, kokusunu alıyorum Suratıma kum tanecikleri çarpıyor birden çıplak ayak sesleriyle beraber Gözlerimi hafif kısıp görmeye çalışıyorum ama ne mümkün Güneş bir başka parlıyor bugün aşk var bugün buralarda Hiç o kadar güzel ayak görmedim daha önce, incecik bem beyaz Bir karış üstünden başlıyor beyaz elbisenin dantel pile uçları Islanmış uçları koşarken ne yaptığını bilmez sabah dalgalarıyla Güneş elbisenin içinden geçiyor, yok oluyor kumaş Tüm çıplaklığı sanki masumiyet Hafif bir rüzgar esiyor ardından, damla sakızı kokusu alıyorum, sonra biraz yasemin İlk defa görüyorum, hafta sonu turistlerinden mi acaba? Yoksa kalıcımı daha uzun bir süreliğine Çok ahım şahım gösterişli bir vücudu yok, orta kilolu iri kemikli ![]() ![]() ![]() -Pardon, aceleden son anda fark ettim sizi ![]() -Sorun değil, ne bu acele? -Sıcakken yetiştirmek istedim, yeni çıkardım fırından, birazdan yola çıkacaklar, yemeden gitmelerini istemiyorum… ![]() Uzun uzun anlatıyorum ki kalp atışlarımın sesini bastırsın ağzımdan çıkanların gürültüsü Çok geç artık, o da benden etkilendi galiba -Ne şanslılar, bende bakabilseydim tadına keşke -Tam gün ortasında çıkartıyorum üç tepsi daha, çarşıda olun o saatte Koşmaya başlıyor tekrar minik ayaklarıyla, çevirip başını “Sherisa” diye bağırarak ![]() Sahilin dolmasıyla odama dönmeye karar veriyorum ![]() Dersin bitip tenefüs zilinin çalmasını bekliyorum yan sınıftaki kızla koridorda bakışmak için ![]() Çarşı dediğimiz kısa bir cadde ![]() ![]() Çekiç sesi geliyor pembe duvarları olan ayakkabı tamircisinden ![]() Çınarın altı kalabalık, “Dü beş” diye bağırıyor kahverengi kasketi olan amca “Getir kahveleri Yorgo’dan” ![]() Önce damla sakızı geliyor tekrar burnuma, sağa çevirince kafamı yasemininkini de alıyorum ![]() ![]() Beyaz boya el yazısıyla yazılmış “Sherisa” Bir basamakla çıkıyorum dükkana Cam tezgahın içinde kurabiyeler var sol taraftaki iki tahta masanın karşısında Tavandaki pervane çekiyor sizi yukarı doğru, Fırlatıyor sanki duvardan duvara yasemin ve damla sakızı kokularıyla sizi “Buyrun” sesiyle düşüyorum tekrar tahta zemine -Sevindim geldiğinize, sabah için kusura bakmayın tekrar, affettireyim kendimi Tahta masalardan birisine oturuyoruz, kurabiye ve çay ikram ediyor bana, sanki yıllardır tanışıyoruz ![]() Dükkana giren müşteriler olmasa hiç susmayacağız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Güneş devredeli çok oldu dolun aya yerini Söylemiş ama giderken çok parla bu gece diye Bu gün aşk var buralarda, kokusunu alıyorum Kapanmaya başlıyor taş kaldırımlı sokaktaki dükkanlar ![]() O güzel saatleri bitiren cümle çıkıyor ağzımdan, -Çarşamba dönmek zorundayım ![]() -Yaa… Sessizlik sürüyor 2-3 dakika -Yarın İzmir’e gitçem alcaklarım var, gelir misin? -Her anı onunla geçirmek isterken sorulur mu hiç Beş sene önce gelmiştim ilk İzmir’e Hafif bi meltem vardı, yine öyle Vapurla Karşıyaka’ya geçmiştim Değişmemiş pek bir şey Hava sıcak, kızlar hala güzel Gevreklerin tadı da aynı Kemeraltın’ndan birkaç baharat aldık, Kızlarağası’ ndan bir iki bakır ve dantel ![]() ![]() Pazartesi, Salı derken ayrılık günü geldi O da gelecekti İstanbul’a Ben de sık sık buraya Ne o geldi Ne ben gidebildim Bilmiyorduk benim Fransa’ya gideceğimi …… On beş sene önce daha güzeldi buralar Yüz senelik aşkları anlatırlardı çınaraltında kasketli amcalar Şimdi yüz dakika sürmeyen gecelik aşklar var Çarşı çok kalabalık, sokaklar masa sandalye dolu ![]() Ne çok satıcı var, her köşe başı, incik boncuk Kaldırımlar aynı hala, yol gösteriyorlar kıvrımlarıyla bana Damla sakızı kokusu alıyorum ![]() Işıklı tabela dikkatimi çekiyor daracık sokakta Tek camlı, bir basamakla çıkılan ufak dükkananın üzerinde parlıyor ![]() Mavi zemin üzerine beyaz el yazısıyla yazılmış “Sherisa” İşte tam da böyledir Alaçatı ![]() ![]() Nerede kalınır? Çok keyifli butik oteller var kendinizi evinizde hissettirecek ![]() Alaçatı Marina Palace Butik Otel'de bunlardan birisi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Alahan otel iki katlı, rum tarzı taş yapısıyla şirin bir bina ![]() ![]() ![]() Deniz Kabuğu'nda ikisi cumbalı, ikisi Fransız balkonlu toplam altı oda var ![]() ![]() Aslına ve Alaçatı’nın dokusuna uygun olarak yenilenen Bird Cage Guest House’un kapısından ilk girdiğiniz andan itibaren karşılaşacağınız atmosferin etkisi altına gireceksiniz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2000 yılında ilk ufak otel açıldığında şaşırdığımız Alaçatı'ya şimdilerde gitmek için çok öncelerden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor ![]() Hazırlayan: Cesur Doruk |
![]() |
![]() |
|