11-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Türkiye'de Şizofreni Hastalarının Yaşadığı Zorluklar Beyaz Perdeye Tanışınıyor
Şizofreni hastalığına dikkat çekmek, kamuoyunda bilinirliğini sağlamak ve bu hastaların aslında toplumun içinde tıpkı bizler gibi yaşayabileceğini vurgulamak için uzun metraj bir sinema filmi hazırlanıyor Ailelerinde şizofreni hastaları olan Yapımcı ve Basın Danışmanı Umut Mete Soydan ile senarist Ebubekir Uygur tarafından hayata geçirilecek
Projenin Yapımcısı ve Senaristi ile "Hislerin Ötesinde" isimli sinema filmi projesi ve Şizofreni üzerine konuştuk  
Öncelikle böyle bir proje yapmaya nasıl karar verdiniz?
Umut Mete Soydan: Ülkemizde şizofreni rahatsızlığı maalesef bir çok dramın yaşandığı, göz yaşlarının döküldüğü, ailelerin parçalandığı, hayatların yapayalnız son bulduğu bir rahatsızlık Oysaki hepimizin yakalanabileceği, beynin insana oyunlar oynadığı bu rahatsızlık, tedavisi mümkün olan çok önemli bir hastalık Ancak üzülerek söylüyorum ki bugüne kadar toplumumuzun gündeminde gerektiği şekilde yer etmediği için bu dramlar kapılar arkasında artarak devam etmiş Biz de ailesinde bu hastalığı yaşayanlar olarak bu konuda elimizi taşın altına koymak ve bir sosyal sorumluluk duygusuyla bu filmi hayata geçirmek istedik
SENARYO TAMAMEN GERÇEK HİKAYEDEN OLUŞUYOR
Ailenizde bu hastalığı yaşayanlardan bahsettiniz, biraz konuyu açabilir misiniz?
Umut Mete Soydan: Benim kuzenim bu hastalığı yaşayan ve Türkiye'nin önde gelen Üniversiteleri'nde birkaç yıl okuduktan sonra son olarak Ankara Eczacılık Fakültesini son sınıfta bırakmak zorunda kalan birisi Senaristimiz Ebubekir Uygur'un da kardeşi bu hastalığın bir muzdaribi Hikayemiz de tam burada, Ebubekir Uygur'un kardeşi ve ailesinin doğudan batıya göç etmeleri, yaşanan göç sonrası yanlış bir çevreyle tanışan ve uyuşturucu madde kullanmasıyla şizofreni hastası olan gencin yaşadıklarını konu alan bir hikayeyi anlatıyor 4 aylık bir çalışma sonucu tamamen gerçek bir hikayeden kaleme alınan senaryomuzda (geniş kitlelere ulaşması amacıyla) komedi unsurundan da faydalanılarak yaşanan dramı ve hastalığın detaylarını Türk Halkı'na sunmak ve dikkatini bu konuya çekmek istedik
Senaryosunu yazdığınız bu hikayede neler yaşadınız, unutamadığınız anlar neler?
Ebubekir Uygur: Kardeşimin ilk zamanlar ki farklı davranışlarını anlamlandıramıyorduk Hastalığın farkına varmamız kardeşimin dini duygularının birden bire artması ve ilahi emirler aldığını ifade etmesi ile başladı Dini duygularının artmasını olumlu bulduk Ancak emirler aldığını ve bu emirler sonrası çok ünlü bir iş adamı ile görüşeceğini, o iş adamının da bu ilahi emirden haberdar olduğunu beyan etmesi ve 1750 km'lik yolu 10 dk'da ışınlanarak gideceğini söyleyerek bizimle vedalaşması kötü bir durumla karşı karşıya olduğumuzu anladığımız en önemli andı O vedalaşma anı ile Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde psikiyatrist doktorun "kardeşiniz şizofren" dediğinde hastalıkla ilgili hiçbir bilgisi olmayan annemin yüzüme bakıp, durumun vehametini benim yüzümden anladığı anda gözlerinin dolup ağladığı anı unutamıyorum 
Peki hastaneye yatırılışı ve sonrasında nasıl bir süreç yaşadınız?
Açıkçası kolay olmayan bir süreçti Çünkü hazır olmadığınız anda hiç bilmediğiniz bir dünya ile karşı karşıya kalıyorsunuz Ama bu hastalığa yakalan herkesin mutlaka profesyonel destek alması gerekiyor Çünkü ilaçlar ve iğneler ile hastalığın seyrinin kontrolü, kimi zaman da tedavisi mümkün olabiliyor Ama eğer hastalık tek başına bırakılırsa hızla ilerleyebiliyor
SOSYAL YAŞAMDAN KOPARMADIK
Hastalığın tedavisi noktasında nasıl bir yol izlediniz?
Doktorumuzun, odasının camından dışarıyı gösterip kardeşinizle gerektiği gibi ilgilenmezseniz, onu bırakıp giderseniz yıllar sonra ziyaretine geldiğinizde karşılayacağınız tablo işte bu dediğinde pijaması üzerinden düşmüş ancak bunun farkında olmayan ve düzeltmeyen kişileri gördüğümde sonuna kadar yılmadan usanmadan gereken ne varsa yapacağıma dair kendi kendime bir söz verdim 3 ayda bir doktor gözetiminde olmak kaydıyla ilaçlı tedaviye başladık Hastalığın tetiklenmesine sebep olduğunu düşündüğümüz ortamdan kardeşimin uzaklaştırılması gerektiği konusunda ailece hem fikirdik Bu noktada doktorumuzun da onayı ve teşviki ile kardeşimi İstanbul'a getirip kendi çevreme dahil ettim Eğlenceli ve keyifli bir arkadaş gurubumuz var Bu sayede kardeşimin sosyal yaşamdan kopmasının önüne geçmiş olduk Yakın çevrem ile göstermiş olduğumuz ilgi ile hastalığın alevlenme dönemlerini minimize ettik Senaryomuzda yaşanan bu süreci kalemi aldık ve herkes için bir örnek oluşturulmasını istedik
FIRAT TANIŞ BAŞROLDE
Filmde hangi oyuncuları göreceğiz?
Umut Mete Soydan: Filmimizin başrol oyuncusu olarak Fırat Tanış'ı düşünüyoruz Daha çok geçtiğimiz sezon Kanal D'de yayınlanan Geniş Aile isimli dizi ile tanınan Fırat Tanış, Antalya Altın Portakal Film Festivali dahil olmak üzere 5 film festivalinde en iyi erkek oyuncu ödülüne layık görülmüş bir isim Kendisi de, projemizi anlattığımızda çok beğendi ve bu sosyal sorumluluk projemizde rol almayı gönülden istediğini ifade etti Projemizde ayrıca Demet Akbağ, Haluk Bilginer, Tuba Ünsal ve Öner Erkan gibi isimlerle birlikte olmayı planlıyoruz Demet Akbağ'ın menajerinden bu noktada haber bekliyoruz

Filmin ne zaman vizyona girmesi planlanıyor?
Her şey planladığımız gibi giderse ve beklediğimiz desteği görebilirsek Mayıs ayında çekimlere başlamayı ve Kasım Ayı'nda filmimizi vizyona girmeyi hedefliyoruz
Sizce bu film Türkiye'de neyi değiştirir ?
Bizim bu film ile ulaşmak istediğimiz en önemli şey, bir çok evin izole edilmiş odalarında yapayalnız bir hayata mahkum edilmiş şizofreni hastalarının o odalardan çıkartılması Tedaviye ve hayata başlamaları, aramızda olmaları
Onların bize, bizim aramızda olmaya ihtiyaçları var Filmi izleyenlerin çıktıktan sonra çevresine başka bir gözle bakacaklarını, aslında şizofreni hastalarının sanılanın aksine zararsız olduklarını fark edeceklerini ve çevrelerinde bu hastalığı yaşayan mağdur insanlara sevgi dolu bir yardım eli uzatacaklarını düşünüyorum
Umarım bu proje ile yalnızca şizofreni hastalarının değil onların ailelerinin de hayatlarını kurtaracak, onlara ışık tutacak ve bir toplumsal hareket başlatacak projeyi hayata geçirmiş oluruz
|
|
|