Altınyayla / Burdur |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Altınyayla / BurdurAltınyayla / Burdur Altınyayla sınırları içerisindeki dağları bir birinden ayırmak oldukça zordur Her biri birbirine kenetlenmiştir Batı Toros dağı silsilesi içerisinde en yüksek dağ Koçaş Dağıdır Koçaş dağından başlayan yükse dağlar; Yedi Kardeşler, Bozotlu, Söğütlü, Yüğlük, Doğankara, Çal, Ürmük,Sakarkaya, Önemli dağ gruplarıdır Görülmeli-Gezilmeli Ayrıca Ballık Köyü sınırları içerisinde Karanlıkdere Kanyonu çok güzel sedir, karaçam, kızılçam ormanları ile kaplıdır Ancak Kanyon' un Kuzey doğusu Fethiye sınırları içerisinde bulunmaktadır Altınyayla'ya bu ismi verdiren yaylalar ilçenin kuzey bölgesinde yer almaktadır Asarcık, Kurca Pınar, Teşnek, Fatma Pınarı, Çukuryurt (Dedetaş), Marmalı, Kırkpınar (Asarlık), Yediarlı, Esenli, Kozlupınar, Söğütlü,Avdan ve Akpınar ilçenin başlıca yaylalarıdır İlçe kültürel bakımdan Teke yöresi kültürünün yaşandığı bir yerdir İlçeye has çalınan ve üretilen çalgı olan sipsi Dirmili'in öz kültürel değeridir İlçenin bir başka çalgısı'da cura'dır Altınyayla İlçesi önemli turizm merkezlerinden olan Pamukkale-Fethiye arasında en kısa karayolu üzerinde bulunması ve ilçenin yeşillik, yayla ve ormanlarla kaplı olması nedeniyle seyahat acentalarınca bu yol tercih edilmektedir Dirmil kebabı, sipsisi ve soğuk sularıyla meşhurdur Ayrıca; Ballık köyü sınırları içerisinde bulunan Karanlık Dere Kanyonu, çok güzel sedir, kara ve kızıl çam ağaçları ile bir doğa harikasıdır Turizm açısından bakir durumdadırİlçenin sınırları içerisinde Fethiye yolu üzerindeki Asar mevkiinde bulunan Balboura harabeleri de tarihi ve turistik bir yer olup,arkeolojik sit alanıdır Dirmil Yağlı Güreşleri İlçede Yağlı Pehlivan Güreşleri geleneksel hale dönüştürülmüş ve bir anlamda Edirne Kırkpınar' ın rövanşı durumuna gelmiştir Edirne Kırkpınar' a iştirak eden bütün pehlivanlar bu güreşlere de katılmaktadır Altınyayla Güreşlerine özellikle Antalya, Denizli ve Fethiye' li güreş severler katılmaktadır Seyirciler güreşlerden bir gün önceden geldikleri için akşamları Altınyayla halkının evlerinde konuk olarak kalırlar Güreşlerde bilet satışı ile koç ( Ağalık ) satımından büyük gelir elde edilir Ayrıca güreş severler büyük miktarlarda para bağışında bulunurlar Güreşlerin tertiplenmesinde güreş komitesi, tüm yetkililer Altınyayla halkı maddi ve manevi destek vermektedirler Güreşlerde 3 yıl üst üste şampiyon olan pehlivana altın sipsi ödülü verilmektedir Kızılkaya Köyü Köye ilk yerleşen kişi Kızıloğlan adında bir yörüktür Çevreye yaylalamaya gelen yörükler zamanla buraya yerleşerek köyün nüfusu çoğalmış ve yerleşik bir düzen almıştır Köy ilçeye 2 km uzaklıktadır Ekim alanları ve arazi bakımından fakir olan köy yerleşim alanını dağa doğru yapmıştır Araziler küçük parçalar halinde olup köyün geçimini sağlayacak kapasitede değildir Köy halkı geçimini dışarıda amelelik yaparak sağlar Köyde yöresel sanatçılar yetişmiş olup, bunlar şu anda faaliyetlerine mahalli olarak devam etmektedirler Köyün bir özelliği de yapı ustalığı yaygın vaziyettedir Bu ustalar çevre köy, ilçe ve illerde çalışarak geçimlerini temin etmektedirler Asmabağ Köyü Köy her evin bahçesinde bulunan asmalardan ve üzüm bağlarından dolayı bu adı almıştır Köy önceleri şimdiki konumunun kuzeyindeki "ova" denilen yerde kurulmuştur Bu günkü yerine göçebe hayatı yaşayan iki ailenin yerleşmesi sonucu yerleşik düzene geçilerek aileler çoğalmıştır Daha sonra ovadaki evlerde buraya taşınmıştır Köy, ilçeye 5 km uzaklıktadır Boncuk dağlarının Çağlan Tepesinin eteğinde kurulmuştur İlçeye kadar olan yol asfalttır Köy karasal iklimin etkisindedir Kışları soğuk ve kar yağışıdır Yazın sıcak ve serindir Folklor yönünden Teke yöresi oyunları ağırlıklıdır Sipsi, davul, zurna, saz ve bağlama eşliğinde kıvrak oyunlar oynanır Köy örf ve adetlerine çok bağlıdır Köyün kendi imkanlarıyla yaptığı modern bir sağlık evi vardır Kuşdili Köyü Köyün kuruluş tarihi ile ilgili kesin bilgi edinilememiştir Çevrede yapılan incelemelerden ve mezar sayısı ile taşlarından hayli eski bir yerleşim merkezi olduğu anlaşılmaktadır Arazilerin Dirmil' de oturan ağalara ait olduğu, halkın ortaklık yapıp ağalara ait evlerde oturduğu söylenmektedir 1930-1940 yılları arasında arazilerin ağalardan satın alındığı ve herkesin kendi arazisine yerleştiği öğrenilmiştir Çevrede tarihi kalıntı yoktur Ancak " Elmalı Dere " mevkisinde eski çağlardan kalma prizmatik ve silindirik sütun kalıntılarına rastlanmaktadır Köy yerleşim alanı olarak dağın eteğinde kurulmuştur Çatak Köyü Eskiden Dalaman Yörükleri tarafından yazlık yayla olarak kullanılan Çatak Köyü, daha sonraları yerleşik düzen köy haline gelmiştir Kızılyaka Köyü' nün bir mahallesi olarak yerleşen köy, 1938 yılında ayrılarak 1940 yılında müstakil köy haline gelmiştir İlk akışta Çörten Köyü ile birleşik gibi görünür, ancak ayrı muhtarlık olarak idare edilmektedir Köyde 1993 yılında tapulama çalışmaları yapılmıştır Denizden yüksekliği 1250 metredir Köyün güney cenahında Dirmil Ovası vardır Bu ovayı dört köy kullanmaktadır Yedi tarla, Avdan yaylaları köyün yaz mevsiminde göç ettikleri yaylalardır İklim olarak kışlar soğuk ve bol yağışlı, yazları ise sıcaktır Çatak Köyü orman köyü olduğundan halkın çoğunluğu mevsimlik işçi olarak orman sahalarında çalışmakta, sonbahar mevsiminde ise pamuk toplama işçiliği için Ege ve Akdeniz bölgelerine giderek geçimlerini temin etmektedirler Hayvancılık ise çok gelişmemiştir Nakliyecilik ve arıcılık bir kısım köylünün geçim kaynağını oluşturmaktadır Ayrıca orman köyü olması nedeniyle ağaç doğrama atölyeleri de mevcuttur Ulaşım İlçemiz Burdur ve Denizli'ye 125 km ,Antalya'ya 160 km ve Fethiye'ye 90 km mesafede bulunmaktadır İlçemizden büyük yerleşim yerlerine ve bağlı köylere ulaşım bakımından herhangi bir sıkıntı bulunmamaktadır |
|