11-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İnebolu / Kastamonu
İnebolu / Kastamonu
İnebolu aslında eskiden M Ö 8 yy kurulmuş ve Karadeniz'in Miletliler tarafından kolanizasyonu sırasında koloni olarak kurulmuştur İnebolu'nun eski adı, "Abuna Teikos" dur Bu da eski dönemlerde buraya hükümdarlık yapan Abuno isimli yöneticinin kalesi anlamına gelir

Bu kişinin adı internette girildiğinde ilginç bir efsane çıkıyor Efsaneye göre Aleksandros adında bir kahin tanrılığını ilan etmiş Ve daha sonra da Romalılar tarafından cezalandırılmış Ve buna bakarak İnebolu antik çağlarda da önemli bir rol oynamış
İnebolu denilince hemen hepimizin aklına, Karadeniz'de küçük bir sahil kasabası geliyor Şimdilerde bu imajla tanınan İnebolu'nun talihi 1880'lerden sonra dönüyor 1880'lerde yapılan liman inşaatıyla İnebolu vapurlarla saltanata geçmiş ve 1930'larda yapılan Çankırı demiryolunun inşaatıyla kara trenle tarihe gömülmüştür Çünkü İnebolu bir ticari mevkiiydi ve bütün Karadeniz bölgesinin ticari malları buradan dağıtılırdı 19 yy sonlarındaki bazı kayıtlara bakarsanız , her 15 günde bir, 15 biner sandık yumurtanın buradan Fransa Marsilya'ya gönderilmesine bakarsanız önemi ortaya çıkıyor
İNEBOLU EVLERİ
İnebolu'da evler taraçalaşmış şekilde akarsu vadisine inen bölgede, bahçelerle çevrili olarak yapılmış Altları taş Buralarda mahzenler, kiler odaları bulunur Bunun üstüne yapılan yerlerde de halkın yaşayacağı yerler bulunur
Alttaki ev İnebolu'un en eski evlerinden biridir Evin bulunduğu yere arkanızı dönerseniz, karşıda görülen tepe Abeş tepesidir  Eski dönemde burada tiyatro olduğu sanılıyor Ama bölgede arkeolojik kazı yapılmadığı için hiç bir şey bilinmiyor
Buradaki evler genellikle sülalelerin isimleri ile anılır İnebolu evleri 3 derece tarihi eser kapsamında Ve bir çok evde yaşayanlar var Evler yıktırılmıyor ancak restore edilebiliyor Dantele şeklinde işlenmiş saçakları olan ev, İnebolu'da önemli şahsiyetlerden olan Şevket Tamer'in evi Şevket Tamer İnebolu'da parti başkanlıkları yapmış Şu an içi restore, 1911 yapımı İnebolu'nun dokusun yansıtan evlerden biri
İnebolu'nun bir başka özelliği de hemen her yerde çeşmelerin bulunması 1894 yıllığında burası, "akarsuları bol olan yer" olarak da geçiyor
EVLERİN ÇATILARI DENİZ TAŞI  
İnebolu evlerinin çatılarına dikkat etmek gerekiyor Çünkü bunu bir başka yerde görmek mümkün değil Çatılar taştan yapılmış Bunun birkaç nedeni var Taşlar alelade taşlar değil Özel olarak denizden çıkarılan taşlardır Kalınlıklarının belli bir seviyede olması gerekir Bunlar ısı yapıtımı sağlar Çok ilkel gibi gözükebilir Ama çok iyi ısı yalıttığını söyleyebiliriz İkinci nedeni İnebolu'da çok sert esen poyraz rüzgarları Marsilya kiremitlerini uçurduğu için halk doğal yolla böyle bir çözüm bulmuş Gerçekten taştan yapılan çatılan görülmeye değer Hemen hepsi doğal incelikle olan taşlar evlere bir başka güzellik veriyor İnebolu'da eski evlerin çoğu hala bu taş çatılarla idare ediyor
GELİŞ TEPESİ
İnebolu'nun en yüksek ikinci tepesidir Ama çok önemli arkeolojik kalıntılar bulundu burada Çok küçük çapta bulunan eserler, diğerlerinin onda birinden bile daha az Genellikle şu anda bulunanlar geç Bizans ve Osmanlı dönemine ait Fakat daha derine kazılsa Roma ve İon dönemine ait buluntular bulunacaktır
Atatürk de Geliş tepesinden İnebolu'yu görmüş Buraya gelenlerin İnebolu hakkında bir fikir sahibi olmaları için, ziyaret edebilecekleri yerlerin başında geliyor Ancak buraya çıkmak biraz zor Çünkü yolu bozuk
1897 yılında Rumlar Geliş tepesine bir kilise yapıyorlar ve burası Pontos hareketinin başlangıcı oluyor Bir iddiaya göre, Atatürk de buraya geldiğinde, deniz kıyısından Geliş tepesinde bulunan kiliseyi göstererek, "Bu kiliseyi temelinden yıkın Zira fesat yuvasıdır" şeklinde konuşuyor Ve o kilise temelinden yıkılıyor Şu an sadece bir temelleri olduğu söyleniyor
PEMBE KÖŞK  
İnebolu'nun belki de en ilginç yapılarından biri, şehri ve limanı tepeden seyreden Pembe Köşk  Yamaca kurulan ve deniz kenarına kadar inen kademeli bahçelerden oluşan köşkün sahibinin İstanbullu olduğu biliniyor Bir zamanlar halkın gezisine de açıkmış Ama şimdi kapalı Yine dışarıdan geldiğinizi söylerseniz, varsa ev sahipleri yoksa görevliler size bahçeyi açıyorlar Bunu da iyi ki yapıyorlar Çünkü bahçe gerçekten görülmeye değer  Ortancaların kenarlarda sıralandığı taraçalı bahçeler zinciri sizi karşılıyor Her bahçenin de bir ismi var Evde tamamen pembenin tonları kullanılmış Gül bahçesi, karanfil bahçesi  gibi Her bahçede de bir çeşme var Nar çeşmesi, erik çeşmesi gibi  Bir iddiaya göre çeşmelerin isimlerinin yanlarındaki ağaçlardan geldiği söyleniyor Bir başka iddiaya göre ise, çok eskiden çeşmelerin haznelerine, ismini veren meyvelerin suyu konulurmuş Bahçeye ismini veren meyvenin suyu da buralardan akarmış  Bağımsız taraçalarda güvercinlikler, oturma grupları, her türlü çiçek yer alıyor Gerçekten ilginç bir yer Limana kadar iniyor Büyük bir arazide yer alıyor
İNEBOLU ÇARŞISI
İnebolu, biri 1880 diğeri de 1885 yıllarında iki yangın geçiriyor Ama şu an çarşının binalar harici orijinal hali aynen duruyor Sokak aralarında dolaşırken kendinizi bir anda yüz yıl öncesinin sokaklarında hissedebilirsiniz 1885 yılında dönemin Kastamonu Valisi Abdurrahman Paşa tarafından dönemin baş mimarı Balaneski'ye planları çizdiriliyor Ve bütün sokakların birbirine açılmasını istiyor Binalar ahşap değil kagir olarak yapılıyor ve bunların bazı örnekleri günümüze kadar geliyor Sokaklar aynı  1880'li yılların görüntü 6,5 yedi metre genişliğinde Çarşıda gezerken
Önünüze çıkan cami İnebolu'nun en eski camisidir Yapım tarihi belli değildir 1885 yılında onarıldığını söylersek caminin ne kadar eski olduğu gözler önüne serilir  Bu caddeden düz olarak tırmanmaya başlarsanız, İnebolu'nun eski evlerinin bulunduğu sokaklar karşınıza çıkmaya başlıyor  Hepsi birbirinden ilginç ve görülmeye değer yerler  
Özel aracınızla İnebolu çarşısını gezmek isterseniz en iyisi, iyi bir yere park edip gezin Çünkü park yeri bulmak zor
Ulaşım;
Bölgeye gitmek için İstanbul 'dan yola çıkanlar, E-5 karayolu ya da TEM otobanını kullanarak, Bolu Dağı'na kadar rahat bir yolculuk yapabilirler Çift şeritli otobanda araç sürmek de keyifli  Bir zamanlar azap yolu olan Bolu Dağı geçişi ise, şimdilerde keyif yolu oldu Çift şerit gidiş geliş yol,sürücüleri yormuyor Bolu Dağı'nı iner inmez tekrar otobana giriyorsunuz  Gerede'ye kadar otobanı kullanabilirsiniz Sonra da devlet karayolunu kullanarak (D-100) Ilgaz yol ayrımına geliyorsunuz Burada E-80 karayoluna girip Kastamonu'ya ulaşıyorsunuz
Kastamonu'dan ise, Seydiler, Küre yolunu kullanarak, İnebolu'ya ulaşıyorsunuz Kastamonu- Seydiler arasında 1210 metre yüksekliğinde olan Oyrak Geçidi'nde kamyonlara dikkat edin
Kendi aracınız yoksa, istanbul ve diğer büyük şehirlerden, Güven şirketi başta olmak üzere, Kastamonu'ya giden otobüsleri kullanabilirsiniz Kastamonu İnebolu arasında, otobüs ve minübüs seferleriyle İnebolu'ya ulaşabilirsiniz
|
|
|