Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cumhuriyeti, devleti, kktc, kuzey, kıbrıs, türk

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (Kktc) Veya Kıbrıs Türk Devleti

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (Kktc) Veya Kıbrıs Türk Devleti



Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) veya Kıbrıs Türk Devleti Akdeniz'de yer alan en büyük üçüncü ada ve Anadolu yarımadasının 65 km güneyindeki Kıbrıs adasının kuzey kısmında yer alan uluslararası camiada yalnızca Türkiye tarafından tanınan Türk devleti Eskiden Pakistan ve Bangladeş de KKTC'yi tanımaktaydı; fakat sonra tanımaktan vazgeçmişlerdir

Kuzeyde Dipkarpaz, batıda Güzelyurt, güneyde de Akıncılar'a doğru KKTC toprakları yayılır Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Rum Kesimi toprakları arasında Birleşmiş Milletler'in kontrol bölgesi bulunmaktadır

Tarih

1960'da Kıbrıs'ta yaşayan Rum ve Türk cemaatleri arasında kurulan ortaklık Kıbrıs Cumhuriyeti yaşanan iç çatışmalar sonucu sürdürülemez olmuş ve 15 Temmuz 1974 tarihinde Yunan cuntasının Kıbrıs'da darbe yaptırması sonucu gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekâtı'nın ardından gerçekleşen İkinci Barış Harekâtı'nın hemen ardından 25-26 Ağustos 1974 tarihinde BM Genel Sekreteri Kıbrıs'a gelmiş ve toplumlar arasında ikili görüşmelerin başlatılmasını istemişti İkili görüşmelerde varılan mutabakat gereği nüfus mübadelesi yapılmış ve Rumlar güneye Türkler ise kuzeye geçmiştir Böylece iki bölgeli ve iki toplumlu bir federal yapı için uygun ortam sağlanmış oldu 13 Şubat 1975 günü Kıbrıs Türk Federe Devleti'nin ilanı Doktor Fazıl Küçük tarafından açıklanarak gerçekleşti Amaç federal bir Kıbrıs Devleti yaratmaktı 15 Kasım 1983 tarihinde KKTC'nin ilanı gerçekleşti Türkiye, Pakistan ve Bangladeş KKTC'yi ilk tanıyan ülkeler olup Türkiye dışındaki ülkeler daha sonra bu tanımayı geri çekmişlerdir KKTC'nin kuruluş bildirgesini kurucu cumhurbaşkanı Rauf Denktaş okumuştur

Uluslararası statü ve dış ilişkiler

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Türkiye dışında tanınmamakta ve ada Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin olarak gösterilmektedir Azerbaycan'a bağlı özerk ülke olan Nahcivan KKTC'yi hâkim güç olarak tanımakta, fakat Azerbaycan KKTC'yi resmî olarak tanımamaktadır İslam Konferansı Örgütü KKTC'yi üye olarak kabul etmiş ve gözlemci statüsü vermiştir Diğer ülkelerden Pakistan, Katar ve Gambiya'nın görüşleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanımaya doğru gitmektedir

2004 Nisanı'nda yapılan Annan Planı referandumundan bügüne uluslararası camia KKTC ile var olan ilşkilerini iyileştirmeye başladı Avrupa Birliği'nin genişlemesi'nden sorumlu üyesi Günter Verheugen raporunda bu şartlar göz önünde tutulursa AB ülkelerinin KKTC'de temsilcilikler açabileceklerini söyledi AB KKTC'ye 259 Milyon Avro yardım taahhüt etti Rum Kesimi tarafından engellenmeye çalışan bu yardımı, KKTC direkt olarak almak istemektedir

Bir yandan, KKTC cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat önemli dünya liderleri ile görüşmelerine devam etmektedir ABD dış işleri bakanı Condoleezza Rice, İngiltere eski dış işleri bakanı Jack Straw ile görüşmelerde bulundu Ayrıca 2006 Ağustosu'nda Pakistan devlet başkanı Pervez Müşerref tarafından cumhurbaşkanı sıfatı ile ağırlandı

KKTC bağımsızlık ilanını ardından Bangladeş ve Pakistan tarafından da tanınmasına rağmen uluslararası baskılar sonucu bu ülkeler tanımalarını geri çekmiştir KKTC uluslararası toplum tarafından, uluslararası ilişkilerde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile birlikte tek devletmiş gibi anılır (örneğin Avrupa Birliği'ndeki üye sayımı) Yine uluslararası ilişkilerde dünya haritalarında Kıbrıs Adası'nın tamamı, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne aitmiş ve KKTC yokmuş gibi gösterilir (örneğin Eurovision Şarkı Yarışması'nda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin adının Cyprus olarak gösterilerek, oylama sırası Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne geldiğinde ülkenin, Kıbrıs Adası'nın tamamı olarak gösterilmesi)

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ordusunda 2000 kadar 18 ile 40 yaşları arasında zorunlu askerliğe alınmış Kıbrıs Türkleri bulunmaktadır Bunun yanında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 11kolordusu adanın kuzeyine yerleşmiş durumdadır Bölgedeki Türk kuvvetleri yaşanabilecek Türk-Rum anlaşmazlıklarına karşı bölgeye yerleşmiş ve Kıbrıslı Türklerin yaşamını koruma altına almış bulunmaktadır

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin önemli yerleşim yerleri, başkent Lefkoşa, Girne, Gazimağusa'dır KKTC,ikliminden dolayı fazla yağış almaz Genellikle burası sıcak ve güneşlidir

Ekonomi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisi kamu sektörü dahilinde ticaret, turizm ve eğitimle beraber tarım ve imalat sanayinden oluşmaktadır

İletişim ve Ulaşım

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti şu an ki uluslararası camiada tanınmaması durumundan dolayı Türkiye'nin ekonomik ve askerî desteğine muhtaçtır Tedavüldeki para birimi Yeni Türk Lirası'dır KKTC'nin neredeyse tüm ithalat ve ihracatı Türkiye üzerinden gerçekleştirilir Uluslararası telefon kodu olan +90 392 Türkiye'nin yerel arama kodudur İnternet alan adı olan nctr de Türkiye Cumhuriyeti'ne ait olan tr uzantısı altında oluşturulmuş olan ikinci seviye alt alan adıdır Dünya Posta Birliği KKTC'yi müstakil bir devlet olarak tanımadığından postalarda Mersin 10 - Turkey posya kodu ile gönderilir

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin baskılarında dolayı KKTC'ye Türkiye hariç direkt uçak seferi düzenlenmemekte ve Ercan Uluslararası Havalimanı ve Geçitkale Havaalanı sadece Türkiye ve Azerbaycan tarafından yasal havaalanı olarak tanınmaktadır

Yine 1974 yılında Rum Tarafı tarafından KKTC'nin limanlarının, tüm dünya gemilerine kapatıldığı ilan edilmiştir Türkiye bu ilanı tanımamış ve Türk limanlarını serbest ulaşıma açmıştır

Havaalanları ve Limanlar
Girne LimanıErcan Uluslararası Havalimanı (Lefkoşa - Ana Havaalanı)
Geçitkale Havaalanı (Gazimağusa)
İlker Karter Havaalanı(Girne)
Pınarbaşı Havaalanı (Girne)
Topel Havaalanı (Güzelyurt)
Girne Limanı (Girne)
Gazimağusa Limanı (Gazimağusa)
KKTC'nin havaalanları ve limanları uluslararası seferlere kapalıdır ve bunun tüm mümessibi Rum Kesimi'dir Türkiye'nin bu çıkmazı aşabilmek maksatıyla gerek BM bünyesinde, gerekse AB bünyesinde yaptığı tüm faaliyetlerin önü Rum Kesimi tarafından kesilmiştir

Eğitim Sistemi

Dış ülkelere eğitim kapısını açması ve buradaki özel üniversiteler eğitimin gelişmesine katkı sağlamaktadırlar

Üniversiteler
Doğu Akdeniz Üniversitesi
Girne Amerikan Üniversitesi
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kuzey Kıbrıs Kampusu
Lefke Avrupa Üniversitesi
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi
Yakın Doğu Üniversitesi

Turistik yerler
Lala Mustafa Paşa Cami, GazimağusaLefkoşa tıpkı Gazimağusa gibi eski bir yerleşim yeridir Eski şehrin etrafı 55 km uzunluğunda şehir duvarı ile çevrilidir ve bu duvar hâlâ sağlamdır
Kuzeydoğu'da ki efsanevi Beşparmak Dağları şehri korur Deniz seviyesinde 700 metre yüksekliğindeki dağlar Araplar'a savaşta ölen Bizans kahramanı Digenis'in korunma yeri olmuştur
En güzel sahillerden biri de Akdeniz kıyısındaki Dipkarpaz'dır Yarımada şekinde olan Dipkarpaz aynı yamanda Yeşil Kaplumbağaların yumurtlama mekânıdır

Alıntı Yaparak Cevapla

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (Kktc) Veya Kıbrıs Türk Devleti

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (Kktc) Veya Kıbrıs Türk Devleti



Kıbrıs Türk Devleti yarımadasının 65 km güneyindeki Akdeniz'de yer alan en büyük üçüncü ada ve AnadoluKıbrıs adasının kuzey kısmında yer alan Türk devletinin adıdır
KKTC şu anda sadece Türkiye tarafından tanınıyor Daha önceden Bangladeş ve Pakistan tarafından da tanınmasına rağmen uluslararası baskılar sonucu bu ülkeler tanımalarını geri çekmiştir KKTC uluslararası toplum tarafından uluslararası ilişkilerde Kıbrıs'ın içinde katılıyor (mesela Avrupa Birliği'ndeki üye sayımında)

Yönetim Biçimi
Cumhuriyet ile yönetilen KKTC'nin 50 kişiden oluşan bir meclisi vardır Cumhuriyet Meclisi adı verilen mecliste 25 milletvekili ile birinci parti Cumhuriyetçi Türk Partisi'dir İkinci Ulusal Birlik Partisi'nin 18, iktidarın diğer ortağı Demokrat Parti'nin 6, Barış ve Demokrasi Hareketi'nin ise 1 milletvekili vardır

Coğrafya
Kuzey Kıbrıs'ın kuzeyinde 65 km mesafe ile Türkiye, doğusunda 112 km mesafe ile Suriye, 267 km ile İsrail, 162 km ile Lübnan; güneyinde Güney Kıbrıs ve 418 km ile Mısır; batısında ise 965 km ile Yunanistan yer almaktadır KKTC'nin toplam yüzölçümü adanın üçte birine denk gelen 3355 km² dir Kıbrıs adası sahil şeritinin yarısı KKTC sınırları içerisindedir Ekilebilen % 45 lik verimli arazinin % 20 si sulanabilmekte ve KKTC genelinin % 20 si ormanlık olup yoğun bir ağaçlandırma programı düzenli olarak sürdürülmektedir
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin önemli yerleşim yerleri, başkent Lefkoşa, Girne, Gazimağusa'dır

Tarih
1960'da Kıbrıs'ta yaşayan Rum ve Türk cemaatleri arasında kurulan ortaklık Kıbrıs Cumhuriyeti yaşanan iç çatışmalar sonucu sürdürülemez olmuş ve 15 temmuz 1974 tarihinde Yunan cuntasının Kıbrıs'da darbe yaptırması sonucu gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekâtı'nın ardından gerçekleşen İkinci Barış Harekâtı'nın hemen ardından 25-26 Ağustos 1974 tarihinde BM Genel Sekreteri Kıbrıs'a gelmiş ve toplumlar arasında ikili görüşmelerin başlatılmasını istemişti İkili görüşmelerde varılan mutabakat gereği nüfus mübadelesi yapılmış ve Rumlar güneye Türkler ise kuzeye geçmiştir Böylece iki bölgeli ve iki toplumlu bir federal yapı için uygun ortam sağlanmış oldu 13 Şubat1975 günü Kıbrıs Türk Federe Devleti'nin ilanı Doktor Fazıl Küçük tarafından açıklanarak gerçekleşti Amaç federal bir Kıbrıs Devleti yaratmaktı, ancak bu gerçekleşmediğinden 8 yıl sonra Türkler yol ayrımına giderek kendi cumhuriyetlerini kurmak yoluna girdiler
KKTC'yi ilk tanıyan ülkeler olup 15 Kasım 1983 tarihinde KKTC'nin ilanı gerçekleşti Türkiye,Pakistan ve BangladeşTürkiye dışındaki ülkeler daha sonra bu tanımayı geri çekmişlerdir KKTC'nin kuruluş bildirgesini kurucu cumhurbaşkanı Rauf Denktaş okumuştur Bu bildirge aşağıdaki gibidir:
"Kıbrıs Türk halkının özgür iradesini temsil eden, doğuştan hür ve eşit olan bütün insanların hür ve eşit yaşamalarına inanan, bu inanç içinde, Kıbrıs Türk Halkının kendi kaderini tayin etme hakkını 17 Haziran 1983 tarihli kararıyla dünyaya ilan etmiş olan, ırk, milli menşe, dil ve din gibi farklara dayalı olarak insanlar arasında ayırım gözetilmesini, her türlü sömürgeciliği, ırkçılığı, baskı ve tahakkümü reddeden, Kıbrıs'ta, Doğu Akdeniz'de, Orta-Doğu'da ve dünyada tam bir barış ve istikrarın, huzur ve güven içinde yaşama ve kendi kendilerini yönetmeye hakları olduğuna inanan, aynı adada yan yana yaşamaya mecbur bulunan bu iki halkın aralarındaki bütün sorunları, eşit düzeyde müzakerelerle, barışçı, adil ve kalıcı bir çözüme ulaştırmanın mümkün ve zorunlu olduğu görüşüne sımsıkı bağlı bulunan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilanının iki eşit halk arasında ortaklığının bir federasyon çatısı altında yeniden kurulmasını ve sorunların çözümlenmesini engellemeyip, kolaylaştırabileceğine kani olan, iki halk arasındaki bütün sorunların barışçı ve uzlaşmacı bir politika ile çözümlenebileceğine inanan ve bu amaçla müzakereler yürütülmesini yürekten dileyen ve önerilmiş bulunan zirve toplantısının bu açıdan yarar sağlayacağına inanan Meclisimiz, Kıbrıs Türk Halkı adına, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ve 'bağımsızlık bildirisini' onaylar"
Daha sonra yapılan referandum sonucu halk KKTC Anayasasına büyük bir çoğunlukla evet demiştir Yıllarca süren toplumlararası görüşmelerden bugune değin herhangi bir sonuç çıkmamıştır En son BM Kıbrıs Çözüm Planı ile iki toplum arasında yeniden birleşme imkânı da referandum'da Türklerin "evet"ine karşı Rumların "hayır" demesi sonucu gerçekleşmemiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (Kktc) Veya Kıbrıs Türk Devleti

Eski 11-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (Kktc) Veya Kıbrıs Türk Devleti



Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Dış İlişkileri

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, kimine göre uluslararsı olarak tanınmamaktadır, Türkiye'ye bağlıdır ve bunu kolaylaştırmak için KKTC'nin uluslararası topluluk ile ilişkileri vardır Her ne kadar bazı inanılan son gelişmeler yaptırımı zayıflatsa da, KKTC, Kıbrıs devletinin uluslararası olarak tanınmış cumhuriyetini; siyasî, kültürel ve ekonomik yaptımlarını tam 1974 yılından bu yana elinde tutmaktadır

Son Gelişmeler
Annan Planı temel alınarak yapılan 2004 halk oylamasında, uluslararası topluluğa üye olan KKTC'nin yaklaşımları değişmeye başladı Azerbaycan, KKTC ile direk uçuşlara (her ne kadar özel olarak kiralanmış ucuz tarifeli uçaklar ile olsa da) başladı Oysa bundan önce KKTC'ye gitmek için tüm uçuşlar Türkiye'den yapılmak zorundaydı İslam Konferansı Örgütü, konferansın genel sekreteri bir Türk'tür (Ekmeleddin İhsanoğlu), KKTC'yi bir topluluktan, bir gözlemci konumuna yükseltti ve Birleşik Devletler kongre üyelerinden oluşan bir temsilciler kurulu, KKTC devleti ile doğrudan bağlantıya geçti Bu bağlantılar adanın güney kısmına gitmeden, doğrudan KKTC'ye yapılan ziyaretler ve iki tarafın bakanlıklarına yapılan milletvekili buluşmalarıdır
Azerbaycan'ın önderliğinde, tüm Türk dil ailesine mensup Orta Asya ülkeleri, KKTC ile olan kendi hava bağlantıları ile ilgilenmeye başladıklarını belirttiler (Her ne kadar Azerbaycan, Avrupa Birliği'nin yaptığı güçlü baskılara karşı dayanıyor olsa da 2005'ten sonra KKTC'ye olan tarifeli uçuş seferlerini durdurmak zorunda kaldı)
2005 Eylül'ünde Türkiye'nin denetiminde Yeni York'ta düzenlenen İslam Konferansı Örgütü'nde (İKÖ), üye ülkelere ve diğer devletlere Birleşmiş Milletler'in KKTC'ye yönelik kararlarını ve sınırlamalarını tanımamaları ve KKTC ile daha fazla doğrudan bağlantılar kurmaları yönünde çağrıda bulunuldu
Ekim 2005'te Kırgızistan'ın gönderdiği büyük bir meclis kurulu, ekonomik ve kültürel bağlılıkları ile yakınlık bağlılıklarını göstermek amacıyla KKTC'ye vardı

Diplomatik Temsilcilikler
Şu an Türkiye, KKTC'de bir elçiliği ve konsolosluğu olmasına rağmen sadece bir elçilik ile KKTC ile diplomatik ilişkilerini sürdürüyor Diğer ülkelerden ise fiili olarak çalışan elçilikler ve konsolosluklar olmasına rağmen resmî olmayan temsil kurumları bulunmakta Türkiye ise KKTC'nin ilişkilerini, resmî olmayan bu kurumlar ile birlikteymiş gibi göstermektedir Lefkoşa'da (ki bu şehir KKTC'nin denetimindedir) hem İngiliz Yüksek Kurulu hem de Birleşik Devletler büyük elçiliği kendi resmî diplomatik konutlarında bulunmaktadır (her ne kadar bu diplomatik konutlar 1963Büyük Britanya'nın ya da Birleşik Devletler'in KKTC'deki resmî tanımlamasını göstermemektedir öncesinden beri kullanılıyor olsa da) Bu sadece
Azerbaycan ve Gambiya yakın zamanda KKTC'yi sonunda resmî olarak tanıdıklarını ve içtenliklerini tüm dünyaya duyurdular Bu iki ülke bunu şimdiye kadar doğrudan gerçekleştirmedi; fakat resmî olmayan bağlantılarını arttırdılar Ayrıca diğer ülkelerin diplomatları, KKTC'nin büyük elçiliği ile olan buluşmalarını devam ettirmek için KKTC'nin Ankara'da bulunan elçiliğine yakın zamanda ziyaretler düzenlediler KKTC'ye karşı ilgisini olumlu yönde değiştiren son ulus devlet Paraguay'dır
Ayrıca KKTC'nin diğer şehirlerini temsil etmek ve ilk KKTC Temsilci Kurulu'na yardım etmek için KKTC tarafından onursal temsilciler atandı

Dışişleri Bakanı
Serdar Denktaş (KKTC eski cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın oğlu) KKTC'nin dışişleri bakanıdır Asıl amacı anavatanı olan Türkiye'nin askerî desteği devam ederken, ki zaten güneydeki Rumlara karşı savunmada bulunmak için hazırda 30000 kişilik bir birlik beklemektedir, KKTC'nin yükselişini siyasî yollardan tüm dünyaya bildirmektir Denktaş'ın KKTC için yaptığı betimlemeleri bağımsızlık, laik demokrasi ve uluslararası ekonomiyi güçlendirici yaklaşımları olarak kabul edilebilir

Münakaşalar
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi
Uluslararası olarak tanınmış Kıbrıs devleti, KKTC'ye uluslararası alanda hiçbir resmî konum vermemek için KKTC'yi yok sayar ve etkin olarak diğer ülkelerin girişimlerini de caydırmaya çalışır Bu yaklaşım Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından desteklenmektedir Rum Yönetimi, KKTC'yi "Evlilik Dışı İlişki Sonucu Doğan Bir Kişi", "Türk Ordu'su Tarafından İşgal Edilmiş Bir Vatan" ve "Türkiye'nin Bir Kukla Eyaleti" olarak kabul eder ve görür "İkiyüzlü" ve "Yalandan" gibi anlatım şekilleri Rumlar tarafından KKTC'de çalışan memurları ve KKTC'deki devlet kurumlarını belirtmek için kullanılır
Gerçekte KKTC Cumhurbaşkanı, Kıbrıs Rum Yönetimi, Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından basit olarak "Kıbrıslı Türk Cumhurbaşkanı" olarak kabul edilir (1960 dönemindeki Kıbrıs yapısını delil göstermek hernekadar ilginç olsa da Kıbrıslı Türk Önderler, tüm veto gücüyle birlikte Kıbrıs Cumhuriyeti'nin yardımcı cumhurbaşkanı olarak kabul edilirler Fakat bu konum Rumlar tarafından Aralık 1963'ten beri kabul edilmemektedir) Bu tutum yüzünden KKTC, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin hiçbir resmî tanımlamasını kabul etmez, onu "Güney Kıbrıs'ın Kıbrıslı Rum Yönetimi" olarak adlandırır ve bu yönetimin cumhurbaşkanını ise "Kıbrıslı Rum Önder" olarak kabul eder Türkiye ise bu konumu onaylar
Son zamanlarda bazı Kıbrıslı Türk ve Rum diplomatik başarıları elde edilmiştir Hernekadar Yeşil Hat boyunca birkaç denetim noktası açılması son yaşanılan gelişmeler olsa da, Kıbrıslı Rum ve Türklerin diğer taraftan diğer tarafa ziyaretlerine izin verilmiştir
Avrupa Birliği
Her iki taraf arasındaki müzakereler, 2004 yılında AB'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni kendi topluluğuna katmasıyla içinden çıkılmaz bir duruma geldi KKTC, AB'nin bu yeni üyesini yasadışı olarak görüyor ve kendisine danışılmadan böyle bir katılımın gerçekleştiğini savunuyor (1960'daki yapıyı şart koşuyor) Ayrıca AB'ye katılan bu Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıslı Türk halkı temsil etmiyor Yasal olarak AB düzenlemeleri tüm ada için geçerli olsa da, uygulamada adanın sadece güney bölümü AB'nin üyelik yararlarının tadını çıkarıyor
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, AB'den KKTC'ye gönderilme sözü verilen yardım paketlerininin ulaşımını veto etmek için AB'deki konumunu kullandı ve kendi üyeliklerini KKTC'ye daha da baskı kurmak ve KKTC'ye yapılan desteklere son vermek için kullanıyorlar Türkiye'nin Avrupa Birliği ile Gümrük Antlaşması'nı imzalamasına rağmen Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni tanımıyor olması bir anlaşmazlık konusu olmasına karşın, bu durum İngiltere ve ABD gibi ülkeler tarafından giderek olumsuz bir biçimde algılanmaktadır
Hukuken AB, KKTC'yi, yabancı bir ordu işgali altındaki AB vatanı olarak ve bu sebeble yeni bir anlaşmaya ulaşılana kadar süresiz olarak AB yasa/yasamalarından muaf tutulan bir ülke olarak düşünmeyi sürdürüyor Kuzey sakinlerinin hali hazırda seçim sürecine katılamaması gerçeğine rağmen koltukların sayısı Avrupa Meclisi'nde (6 koltuk) Kıbrıs'ın tüm nüfusu temel alınarak Kıbrıs için ayrıldı Kıbrıslı Türk oyverenler 1960 yapısına benzemeyen bu yapıda, ki bu yapıda Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler Kıbrıs Meclisi'nde üyelerine ayrı ayrı oy verebiliyordu, Kıbrıs Sorunu'nun çözümüne kadar, geçerli statüko yüzünden, Avrupa Birliği Kıbrıs üyeleri için sadece Kıbrıslı Rumlar ile birlikte oy verebilirler 97 Kıbrıslı Türk oy kullanmıştır AB içine iki Kıbrıs üye eyelatini kabul etmek için henüz hiçbir destek yoktur
Birleşmiş Milletler
1983 yılında BM iki Güvenlik Konseyi kararı aldı: KKTC'nin Tek Taraflı Bağımsızlık Kararı'nı yasadışı olarak kabul etti ve diğer BM üyesi ulusların bu hususta KKTC'yi tanımamasını şart koştu BM'nin asıl amacı iki ayrı topluluğu tek bir fedaral yapıda biraraya getirmektir KKTC, 1972'de Pakistan'dan ayrılan Bangladeş'i tanıması nedeniyle Birleşmiş Milletler'in yaptığını ikiyüzlülük olarak tanımlamaktadır Yeşil Hat boyunca barışı koruyan BM Barışı Koruma Gücü hâlâ Kıbrıs'taki varlığını sürdürmektedir
Türkiye
2005'te KKTC, Türk göçmenleri düzene sokmak için girişimlerde bulundu Bunun sebebi istihdam açığı ve suç oranlarının artmasından kaynaklanıyordu Bu KKTC ile Türkiye arasındaki ilk büyük çapta uyuşmazlıktı ve Türk egemenliğinin demografik statükosu etnik Türk göçmenleri ile sürdürülmek isteniyordu
Dünya Posta Birliği
Dünya Posta Birliği, KKTC'yi ayrı bir ülke olarak tanımamaktadır ve KKTC'ye gönderilen tüm postalar, "ulaştırılamadı" olarak gönderene geri dönmektedir KKTC bu sorunu çözmek için doğrudan Türkiye'yi alıcı adresi olarak göstermek zorundadır (bu adres "Mersin 10,Türkiye" olarak belirlenmiş olmalıdır) Her ne kadar KKTC posta pulları 1965 ile 1980 yılları arasında posta puluna benzemese de Zimbabve tarafından tanınır

Genel Görünüm
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin KKTC'nin uluslararası izolasyonunun ana kaynağına olan tutumu devam ederken, Kıbrıslı Türk insanlarına olan sempati, onların 2004'te Annan Planı ile başlayan ve yeniden birleşmeyi amaçlayan halk oylamasının başarısız olmasından beri yükselerek devam ediyordu Bazı gözlemciler bu sayede devam eden yaptırımların kırılmaya başlayacağına inanıyorlardı Çin Cumhuriyeti'ne benzer bir siyasî durum ile KKTC bitirilebilirdi (Çin'in diplomatik ilişkileri sadece 25 eyalet iledir; fakat diğer yönden ticaret, turizm ve spor için hiçbir engel yoktur ve gerçekte birçok ülke ile olan ilişkileri ekonomik ve kültürel kurumlar ile sağlanır) Resmî tanımlamalar sadece İslam Konferansı Örgütü'nün (OIC) birkaç ulusunun (bunlar büyük olasılıkla Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Azerbaycan ve Özbekistan'ın Türk eyaletleri sayılabilir) kısa dönemden orta döneme olan tanımlamalarına benzer olacak gibi gözüküyor Diğer birçok ulus, BM Güvenlik Konseyi'nin çözümlerinden (550, 541),ki hâlâ adada kuvvet bulunduruyorlar, memnun değil
KKTC, Türkiye'nin AB'ye katılma girişimlerini tamamen destekliyor Bu girişimlerin bir parçası olarak, son zamanlarda Türkiye yeni AB üyeleri olan Gümrük Birliği'ni genişletmeyi öngeren bir protokole imza attı Bu protokolde Türkiye'nin hâlâ tanımadığı Güney Kıbrıs Rum Yönetimi de var Fakat Türkiye buna rağmen beyannamede böyle bir tanımlama ile aynı anlama gelmediğinden emin ve yeni bir anlaşmaya ulaşılana kadar "Güney Kıbrıs'ın Kıbrıslı Rum Yönetimi" anlatımını kullanmamaya devam edecek KKTC, Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni tanıması yönünde zorlamaya yönelik her hareketini, kendilerini destekten yoksun bırakacak izolasyon çabası olarak görmektedir Türkiye, KKTC'yi tamamen terk etmeyeceğine söz verdi; ama yaklaşan AB müzakereleri ile bu sözler şiddetli bir biçimde test edilecek


Alıntı Yaparak Cevapla

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (Kktc) Veya Kıbrıs Türk Devleti

Eski 11-04-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (Kktc) Veya Kıbrıs Türk Devleti



Kibris'in Cografi Konumu;

Kibris Akdenizde bir ada Kuzeyinde 65 km mesafe ile Türkiye, dogusunda 112 km mesafe ile Suriye, 267 km ile israil, 162 km ile Lübnan; güneyinde 418 km ile Misir; batisinda ise 965 km ile Yunanistan yer almaktadir Kibris, Akdeniz'in Sicilya ve Sardinya'dan sonra üçüncü büyük adasidir Kibris adasi 3033 ve 3541 eylemleri ve 3223 ve 3455 boylamlari arasindadir KKTC'nin yüzölçümü 3355 km²dir Yaklasik olarak ada sahillerinin yarisi KKTC sinirlari içerisindedir

Ekilebilen % 45 lik verimli arazinin % 20 si sulanmaktadir KKTC genelinin % 20 si ormanlik olup yogun bir agaçlandirma programi devam etmektedir
1571 yilinda Türkler tarafindan fethedilmis, 1878 yilinda ingilizler tarafindan isgal edilmis, 1960 yilinda Kibris Cumhuriyeti adiyla bagimsizlik kazanmis, 1974'de Yunan darbesi ertesinde Türk Silahli Kuvvetleri'nin gerçeklestirdigi Kibris Baris Harekati sonucu adada iki ayri devlet olusmustur Nüfusun yaklasik %78 i Yunan (Rum), %18'si Türk'tür En büyük sehir Lefkosa (Lefkosia/Λευκωσ?α)'dir Günümüzde ada iki ayri cumhuriyet tarafindan yönetilmektedir: Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti, Güney Kibris Rum Kesimi (Kibris Cumhuriyeti)

iklim

Kibris'in iklimi tipik bir Akdeniz iklimidir Yazlari uzun ve kurak, kislari kisa ve yagmurludur Yillik ortalama sicaklik 19ºC'dir (66ºF) Yaz ortasi sicaklik 40ºC (105ºF) civarinda seyretmektedir ve Akdeniz'deki en sicak deniz olarak ortalama 21ºC'dir (75 Fº) Kisin hava oldukça yumusaktir ve yillik ortalama 500mm yagmur düsmektedir

Bitki örtüsü

Yapragini dökmeyen, çamgiller, turunçgiller, zeytingillerin yani sira makilik, yapragini döken agaç, bodur agaççiklar, agaç ve çaliliklarla degisik çiçek türleri Kibris'in genel bitki örtüsünü olusturur

Flora

Kibris'in essiz Akdeniz iklimi dogal zenginligin olusmasinda büyük bir etken olmustur En yaygin orman tipi agaç türleri çam, servi, mese ve sonradan adada yetistirilen okaliptüstür Kibris'ta 150'ye yakin degisik türde Gramineae out dahil, dogal olarak yetisen tahmini 1900 çesit çiçekli bitki bulunmaktadir Dünyada bilinen orkide türlerinden 30'u sadece Kibris'ta yasamaktadir
Dünyanin hiçbir yerinde bulunmayan ve yalniz Kibris'ta yetisen 19 bitki türü bulunmaktadir

Fauna

Kibris gerek adada yasayan, gerekse kitalar arasinda göç eden hayvanlari barindirmasi nedeniyle zengin hayvan türüne sahip bir ülkedir Kuzey Kibris cografik konumu nedeniyle Afrika ve Dogu Avrupa arasinda kuslarin konaklama ve yumurtlama merkezidir Adada bulunan 350 türden 7 türü endemiktir Ayrica 26 farkli çesit sürüngen ve amfibyum da yasamaktadir

Kibris'in essiz sahilleri ayrica Akdeniz'de nesli tükenmekte olan caretta carettachelonia mydas kaplumbagalari için uygun yumurtlama merkezleridir ve
Karpaz Milli Parki'nda 250 civarinda özgürce yasayan yabani esek bulunmaktadir

Alıntı Yaparak Cevapla

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (Kktc) Veya Kıbrıs Türk Devleti

Eski 11-04-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (Kktc) Veya Kıbrıs Türk Devleti



Kıbrıs Adası
Bölge: Güneybatı Asya
Denizi: Akdeniz
İklimi: Akdeniz iklimi
Yüz ölçümü: 9251 km2
Yönetim
  • Ülkesi: Kıbrıs Cumhuriyeti
    • Büyük Şehri: Lefkoşa (309,500)
  • Ülkesi: Kuzey Kıbrıs
    • Büyük Şehri: Lefkoşa (84,893)
Demografi
  • Nüfusu: 784301
  • Nüfus yoğunluğu: 90 kişi/km2
Etnik Gruplar:
  • Kıbrıslı Türkler - %18
  • Kıbrıslı Rumlar - %77
Kıbrıs (Yunanca: Κύπρος,Kýpros) Güneybatı Asya'da bulunan ve Akdeniz'in üçüncü büyük adasıdır Kuzeyinde 65 km mesafe ile Türkiye, doğusunda 112 km mesafe ile Suriye, 267 km ile İsrail, 162 km ile Lübnan; güneyinde 418 km ile Mısır; kuzey batısında ise 965 km ile Yunanistan yer almaktadır
Kıbrıs, Akdeniz'in Sicilya ve Sardinya'dan sonra üçüncü büyük adasıdır Kıbrıs adası 3033 ve 3541 enlemleri ve 3223 ve 3455 boylamları arasında yer almaktadır
Ekilebilen % 45'lik verimli arazinin % 20'si sulanmaktadır

Nüfus Dağılımı
Nüfusun yaklaşık, %78'i Rum, %22'si Türk'tür Adada çok az nüfusla İngiliz, Ermeni ve Maruni toplulukları da bulunmaktadır En büyük şehri Lefkoşa'dır

Bitki Örtüsü (Flora)
Turunçgiller, zeytingillerin yanı sıra, makilik ve bodur ağaçlar Kıbrıs'ın genel bitki örtüsünü oluşturur
Yaygın orman tipi ağaç türleri çam, servi, meşe ve sonradan adada yetiştirilen okaliptüstür Kıbrıs'ta 150'ye yakın değişik türde Gramineae out dahil, doğal olarak yetişen tahmini 1900 çeşit çiçekli bitki bulunmaktadır Dünyada bilinen orkide türlerinden 30 kadarı Kıbrıs'ta yaşamaktadır

Fauna
Kıbrıs gerek adada yaşayan, gerekse kıtalar arasında göç eden hayvanları barındırması nedeniyle zengin hayvan türüne sahip bir adadır Kuzey Kıbrıs coğrafik konumu nedeniyle Afrika ve Doğu Avrupa arasında kuşların konaklama ve yumurtlama merkezidir Adada bulunan 350 türden 7 türü endemiktir Ayrıca 26 farklı çeşit sürüngen ve amfibyum da yaşamaktadır
Kıbrıs'ın eşsiz sahilleri ayrıca Akdeniz'de nesli tükenmekte olan caretta caretta ve chelonia mydas kaplumbağaları için uygun yumurtlama merkezleridir
Karpaz Milli Parkı'nda 250 civarında özgürce yaşayan yabani eşek bulunmaktadır

Tarih
Tarih Öncesi Çağlar
Kıbrıs'a insanların yerleşiminin MÖ 10000 yıllarını bulduğu tahmin edilmektedir Adanın güneyinde yapılan arkeolojik kazılar neticesinde ilk insan yerleşimcilerinin MÖ 9000 yıllarında bazı yapılar bıraktıkları görülmüş ve Cilalı Taş Devri döneminde buralara yerleştikleri anlaşılmıştır Ayrıca ilk yerleşimcilerin Anadolu'dan gelmeye başladıkları, MÖ 7000 tarihlerinde de Filistin, Lübnan ve Suriye üzerinden de insanların buraya geldikleri tahmin edilmektedir Kıbrıs'a Anadolu üzerinden gelen kişiler kıyı bölgelerinde toplu yerleşim bölgeleri kurmuşlardır İlk yerleşimcilerin Anadolu üzerinden gelen insanlar olduğu tezi ise, bazı tarihi yerleşim bölgelerindeki eserlerin birbirlerine benzemesinden dolayı iddia edilmektedir
Kıbrıs'ın Tunç Çağı'na geçiş döneminde ile birlikte yaşam biçimleri değişmiş ve insan toplulukları dağların etekleri ile ovalara yerleşmeye başlamıştır MÖ 6000 ve daha sonra adaya gelen insan toplulukları çanak, çömlek, desti, bardak gibi kilden kaplar yapabilme sanatını buraya getirmişlerdir Bu dönemde Kıbrıs halkları çanak ve çömlekçilikte kendilerine has stiller ve tasarımlar üretmeye başarmıştır Bu zamana ait ortaya çıkarılan iki yerleşim biriminden biri Kuzey sahilinde Girne'nin 10 kilometre doğusunda kalan "Vrisi" harabeleri, diğeri de Limasol ve Lefkoşa arasında kalmış bulunan "Kirokitia" denilen harabelerdir
Kıbrıs'ta MÖ 3000 yıllarında bakır madeninin çıkarılması ile birlikte insanlar bu madeni işlemeyi öğrenerek günlük hayatda kullanılabilecek aletler yapmaya başlamış ve Mısır, Suriye, Filistin üzerinden Mezopotamya halklarının adaya gelmeye başlaması ile birlikte ticari yaşamda faal duruma geçmiştir Bu dönemin yerleşim izleri Lapta'da görülmüş ve Pigades Tapınağı, Tumba Tu Skuru Mezarları, Karmi Tunç Çağı Mezarlığı, Enkomi Tapınağı bu devrin en önemli yapıtlarından birkaçıdır Ayrıca Mağusa'nın kuzey doğusunda kalan "Enkomi" kalıntıları bu çağda gelişen ticaretin merkez şehirlerinden biri olmuştur
Demir Çağı'ndaki aletlerin ve eserlerin çoğu Anadolu kaynaklıdır Milattan önceki dönemin en zor şart bu dönemde yaşanmıştır Geliştirilen ve öğrenilen yazı türlerinin çoğu unutulmaya başladığı tahmin edilir Bunlara rağmen adaya yeni yelen insanlarla kültürel etkileşim devam etmiştir Salamis ve Soli gibi yeni yerleşim bölgeleri kurulmuştur
Bu tarihi dönemlerde bulunan taş tabak ve kaplar, pişmiş toprak kaplar, küçük toprak'tan yapılmış heykeller, İdollar, altın ve gümüş takılar, balta ve silahlar, tunç, demirden yapılmış ok, bıçak, mızrak gibi arkeolojik kazılarla bulunmuş eserler dünya üzerinde çeşitli birçok müzede sergilenmektedir Eski Çağ'dan Osmanlı'ya
Kıbrıs halkları MÖ 1500 yıllarına kadar bağımsız yapılı mahalli idare şeklinde yaşamaktaydı Mısır ile yapılan ekonomik ve siyasi ilişkiler sonucunda MÖ 1500 - 1450 yılların kesin olarak III Tutmosis döneminde Mısır İmparatorluğu'nun egemenliğine girdi MÖ 1320'ye kadar Hititler ve Mısırlıların mücadelelerine sahne olduktan sonra Hititler MÖ 1200'li yıllara kadar Kıbrıs'ı kendi idaresi altında tutmuştur Bu dönemde Hitit uygarlığı adayı sürgün alanı ve bakır ihtiyaçlarını karşılamak için kullandı
Hitit uygarlığı'ndan sonra Mısır Firavunu III Ramses döneminde yeniden Mısır hakimiyeti altına girdi Bu dönemde Dor istilası sebebiyle Ege Denizi'ndeki adalardan ve Anadolu'dan gelen bir kısım halklar Kıbrıs Adası'nda koloni yapılanmasına girdi MÖ 1000 senelerinde ise bu kolonilerin birçoğunu elinde bulunduran Fenikeliler adanın tamamının hakimiyetine sahip oldular Fenikeliler'in hakimiyeti MÖ 709'da Asurlular'ın Kıbrıs'ı ele geçirmesi ile son buldu Bu tarihte Kıbrıs'ta bulunan koloni yönetimleri bir araya gelerek Asur hakimiyetini tanımış ve yaptıkları anlaşma ile vergi vermeye başlamışlardır
Asur yönetimi MÖ 669'da sona erdikten sonra Kıbrıs, bir müddet bağımsız olarak varlığını sürdürdü MÖ 570 tarihlerinde yeniden Mısır 26 hanedanı'nın firavunu II Amasis döneminde Mısır hakimiyetine girdi Bu dönemde Mısırlıların etkisi kıyafet ve çömlekçilikte görülmüştür Ahameniş Pers Kralı II Kambises MÖ 525'de Mısır'ı ele geçirince Kıbrıs da Pers hakimiyetine girmiş oldu Asur ve Mısırlılar dönemlerinde de olduğu gibi Kıbrıs koloni yönetimleri vergi vermeye devam etmiştir Ağır vergiler yüzünden birçok kez koloni (veya krallık) yönetimleri ayaklanmıştır Makedonyalı Büyük İskender'in MÖ 333'te Perslere karşı kazandığı İssus Savaşı'ndan sonra Kıbrıs'ta, Antik Yunanistan hakimiyeti başlamış ve Büyük İskender krallıklara kuşatma sırasında yardımcı oldukları için özerklik tanımıştır
MÖ 323 yılında Babil'de İskender'in ölmesi ile birlikte Makedonya İmparatorluğu parçalanmış ve sonucunda onun ardıllarından olan Ptolemy Hanedanlığı'nın egemenliğine girmişti Pitolemeler döneminde Kıbrıs, yarı bağımsız bir statüsüyle Mısır'a bağlandı MÖ 58'e doğru Roma Cumhuriyeti'nin Küçük Cato tarafından fethedilerek Provincia Cyprus oldu Kleopatra ve Antonius Kıbrıs'ı elde ettiyse de Aktium Deniz Savaşı (MÖ 31)nda yenilince MÖ 30'da tekrar Roma Cumhuriyetinin hakimiyetine girdi MÖ 22'de itibaren Roma İmparatorluğunun Senatolu eyaleti oldu
MS 394 yılında imparatorluğun parçalanması sonucunda Bizans İmparatorluğu'nun Fenike, Filistin, Suriye ve Klikya'ya bağlı bir ili haline getirildi Bizans hakimiyeti ile Kıbrıs Adası'nda büyük değişiklikler meydana gelmiş, Hıristiyanlığın doğuşunda bu dini ilk kabul eden Roma vilâyetlerinden biri olmuş ve Kıbrıs Ortodoks Kilisesi kurulmuştur Kilise, İmparator Zeno'nun döneminde bağımsız statüye kavuşmuştu Hristiyanlık'ın etkisi ile şehirlerinde önemli yapılar meydana getirilmiş ve Salamis şehrinin adı Constantia olarak değiştirilmiştir
Üçüncü Haçlı Seferleri sırasında İngiltere Kralı I Richard tarafından 1191 yılında Kıbrıs'ın alınmasından sonra Kıbrıs halkının bu yönetimi beğenmedikleri nedeniyle ayaklanmaları üzerine ada Tapınak Şövalyeleri'ne satıldı Bu yönetimden de memnun olmayan Kıbrıs halkları 1192 tarihinde Beşparmak Dağları'nda isyan etmeleriyle ada üzerinde daha fazla kalamayacaklarını düşünen Tapınak Şövalyeleri, adayı I Richard'a geri verdi I Richard'ta Kudüs Kralı Guy de Lusignan'ı Kıbrıs Krallığı'na getirdi Lüzinyanlı Guy, Filistin'den getirdiği adamları ile Lüzinyan hanedanlığını kurarak yaklaşık 300 yıl Kıbrıs'ın bu hanedanlık tarafından yönetilmesini sağladı Kıbrıs Krallığı 14 yüzyılda Cenevizli tüccarların eline geçti 1426 yılında Memlüklüler adayı kendilerine bağladılar 1489'da da son kraliçe Caterina Cornaro'nun adayı Venediklilere satmasıyla Kıbrıs Krallığı son buldu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.