Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Bilgisayar,Teknoloji & İnternet Dünyası > Bilim Teknik ve Teknoloji Merkezi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
algılar, zihniyet

Algılar Ve Zihniyet

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Algılar Ve Zihniyet



Algılar ve Zihniyet

Cinsiyet ilişkilerine dair algi ve zihniyet yapılarını ort Aya koym aya çalıştığımız bu araştırmanın başlangıcındaki varsayımımız, cinsiyet ilişkilerine dair norm ve kalıpların muhafazakâr ve anti demokratik olduğu, ancak kadın ve erkeklerin gündelik yasam deneyimleri içinde bu norm ve kalıpları yeniden yorumladıkları, esnettikleri ve kendilerine bir hareket alanı açtıkları idi Kişilerin öznelik kapasitesine bağlı olarak bu hareket alanının sınırlarının değişebileceğini öngörüyorduk
Sorularımızın bir bölümü, öznelik kapasitesini belirleyen değişkenlerin ve deneyimlerin neler olduğunu ortaya çıkarmaya yönelikti Cinsiyet, yas, sınıf ya da eğitim gibi özelliklerle hâkim norm ve değerlerin yeniden yorumlanması ve denetimlenmesi arasındaki ilişkileri görmeye çalıştık
Araştırmanın bize gösterdiği, öngördüğümüz hareket alanının kişisel özellikleri ne olursa olsun, görüştüğümüz hemen herkes için son derece dar olduğuydu Bunu “öznelik kapasitesinin örselenmesi” olarak analiz ettik
Öznelik kapasitesinin örselenmesine yol açan en güçlü etki, görüşmelerin hemen tamamında karsımıza çıkan çeşitli şiddet biçimleriydi Çocukluktan başlayarak maruz kalınan fiziksel, duygusal ve cinsel şiddet, çeşitli engelleme ve Baskı mekanizmalarıyla birlikte çalışıyor ve kişilerin hareket
Alanını, kendilerine ilişkin algılarını, hatta hayal ve arzularını bile belirliyor
Kadın ve erkeklerin karsılaştıkları şiddet ve bu şiddeti algılama/anlamlandırma biçimleri farklı kadınlar için bu konuyu konuşmak nispeten daha kolayken, erkekler ancak soyut ve genel bir deneyim olarak anlatabildiler Onlar için aile içinde yaşanan değil fakat okul ve askerlik gibi
Kamusal ortamlardaki şiddet daha konuşulabilir bir deneyim olarak görünüyor Çünkü bunların genellenmesi ve bir tür “erkekliğe geçiş töreni” olarak anlamlandırılması mümkün
ailelerin uyguladığı engelleme ve baskı, öznelik kapasitesini daraltan araçlardan bir başkası Aile denetimi erkekler için “yetişkin” olmayla birlikte hafiflese de kadınlar yaşamlarının sonuna kadar bu denetimi yasıyorlar Ailelerin denetimi hem hareket alanının mekânsal kısıtlanması, hem de Sosyal kısıtlamalar biçiminde gerçekleşiyor
Denetimin en görünür alanı, beden namus ve giyim-kuşam yoluyla, bu kez münhasıran kadınlar denetleniyor Namusa ilişkin algi, tamamıyla bekâret normu üzerinden kuruluyor evlilik öncesi ve evlilik dişi cinsel ilişkinin yasaklanması olarak algılanan namus, hem kadınlar hem de erkekler için
Tabu niteliğinde bir konu Cinselliğe ilişkin deneyimler de bekâret tabusunun gücünün bir uzantısı niteliğinde Kadın ve erkeklerin Cinsellik deneyimleri, bilgisizlik, utanç, korku ve güvensizlikle çevrelenmiş görünüyor Evlilik ve cinsellik baslıklarını birlikte değerlendirdiğimizde, öznelik kapasitesindeki örselenmenin hem kadınlar hem de erkekler için yalnızca güçsüzlük değil, ayni zamanda mutsuzluk ve yalnızlıkla da sonuçlandığını söylemek zor değil Hem evlilik hem de cinsellik, kişisel doyumun ve mutluluğun değil, hayal kirikliğinin ve iletişimsizliğin alanı olarak yaşanıyor
Öznelik kapasitesinin örselenmesi, kadın ve erkeklerin düny ayı ve toplumu algılamalarını da belirliyor Asil olarak kendilerinin müdahil olamayacağı, tehlikelerle dolu bir dünya algısı var Bunun bir dışa vurumu da ayrımcılıkla ilgili ifadeler
Cinsiyet farklılıkları, özel alanda kuruluyor ve bu farklılıkların ortadan kalkabileceğine ilişkin her türlü ihtimal, tepkiyle karşılanıyor Örneğin annelik-babalık rolleri, kadınlığa ve erkekliğe ilişkin kalıplar ve kodlar, bu farklılıkların kurulduğu yerler olarak karsımıza çıkıyor (homofobinin yaygınlığı da bu çerçevede değerlendirilebilir kanısındayız) Buna mukabil, cinsiyet eşitliğinin de yaygın bir ideal haline geldiğini söylemek mümkün Ancak eşitlik, tamamen ve münhasıran kamusal alana ait bir ideal olarak ortaya çıkıyor Bu ikisi arasındaki bağlantıları kuranlar, kamusal
Eşitliğin ancak özel alandaki değişimlerle mümkün olabileceğini söyleyenler, istisnasız olarak yetişkin ve orta yasin üzerindeki kadınlar Onlar, eşitsizlik deneyimleri üzerinden geliştirdikleri içgörürü ve algıyı genç kadınlardan ve erkeklerden farklı bir durusun ifadesi olarak ortaya koyuyorlar
Öznelik kapasitesinin örselenmesinin bir başka boyutu, Anlam çerçevelerinin dışına düşmek Kişilerin içinde hareket ettikleri, dünyayı ve kendilerini anlamlandırdıkları, gündelik deneyimlerinde esnetip genişlettikleri çerçevelerin büyük ölçüde güçten düştüğünü, hatta dağıldığını söyleyebiliriz Dindarlık, muhafazakârlık yahut çağdaşlık türünden dünya görüşlerinin bütünlüklü ve güçlü çerçeveler olarak is görmediğini, bütün bunların ciddi bir “bireyselleşme” sürecine tabi tutulduğunu iddia ediyoruz Bu süreci “yersiz yurtsuzlaşma” olarak adlandırdık
Çünkü hem pratik hem de zihinsel aidiyet mekânlarının ortadan kalktığı, yakin ilişkilerin çözüldüğü, anlamlandırma çerçevelerinin işlevsizleştiği bir sürece dikkat çekmek istedik Bu süreç, kişilerin kendilerini daha güçlü ve özgür hissettikleri bireyselleşmeden çok, yalıtılmaya, güçsüzleşmeye ve korku/kaygı duygularının artısına yol açan atomizasyona benziyor
Yersiz yurtsuzlaşma süreci elbette demokratikleşme ve özgürleşmeye Doğru evirilebilir, bunun nüvelerini taşır Ancak bizim baktığımız yerden, yani cinsiyet rejimi açısından, böyle ipuçları bulmak mümkün görünmüyor Özellikle bedenin denetimine ve kadınlık/ erkeklik normlarına ilişkin anlatıların işaret ettiği şey, özgürleşmeden çok güçsüzlük
Bununla birlikte, özellikle siyasal iki kimlik, müslümanlık ve Kürtlük kimlikleri, görüştüğümüz kişiler kendilerini siyasal özneler olarak tanımla masalar da, ö nemli bir güçlenme aracı olarak is görüyor gibi görünüyor Bir yandan kendilerini ait hissedebilecekleri anlam çerçeveleri sunmaları önemli bir güçlenme imkânı sağlıyor Öte yandan, bu anlam çerçevelerinin niteliğine baktığımızda, genel “bireyselleşme” sürecinden etkilendiklerini görüyoruz Bu anlamda, kişilerin uyması gereken kurallar, üstlenmesi gereken görevler yahut oynaması gereken roller dayatmaktan çok, içinde
Hareket edebilecekleri, dünyayı ve kendilerini anlamlandırabilecekleri bir zemin işlevi görüyorlar Dolayısıyla, kişilerin kendilerini içinde kıstırılmış hissetmesine değil, tersine, hareket edebilmelerine imkân tanıyor gibi görünüyorlar
Kadınlar açısından bakıldığında, öznelik kapasitesinin örselenmesi yeni bir deneyim değil Fiziksel şiddet, engelleme ve baskı yoluyla çok dar yasam alanlarına hapsedilme tecrübeleri olan kadınların bu alanları genişletmek için kullandıkları araçların basında, ücretli çalışma geliyor
Görüştüğümüz pek çok kadın, para kazanmanın ve kazandığı para üzerinde kendisinin söz sahibi olmasının verdiği özgürlük duygusundan ve güçten söz etti Bunun gibi, kamusal etkinlikler, yani dernek, vakıf, siyaset gibi çalışmalar da kadınların kişisel güçlenmelerinde önemli bir yer tutabiliyor
Ancak, pek çok anlatıda karsımıza çıkan bir sinir, namus tabu su, güçlenmenin özgürleşmeye evirilmesinin çok kolay olmadığını hatırlatıyor Bir başka sinir, ücretli çalışma alt bölümünde belirttiğimiz gibi, ücretli çalışmanın meslek sahibi eğitimli kadınlar için bir hak olarak tanınmasına
Karsın, eğitimsiz ve “vasıfsız” kadınların ücretli çalışmasının hala geçim sıkıntısı koşuluna bağlı olarak kabul edilmesi Dolayısıyla, kamusal etkinliklerden güçlenme imkânı, bütün kadınlar için ve ayni biçimde geçerli görünmüyor
Kadınların kişisel güçlenmelerinin cinsiyet rejiminde demokratik açılımlara yol açabilmesi, bu sınırları sorun eden, güçlenmeyle birlikte özgürleşmeyi de perspektifine yerleştiren yeni anlam çerçevelerinin kurulabilmesine bağlı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.