11-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Vampir'ler Hakkında
Vampir, günbatımı ile şafak arasında dirilerek mezarından çıktığına, insanlara saldırıp kanlarını emdiğine inanılan hayali canavar Vampir inancı çok eskilere dayanmaktadır
Vampir kültürü Babilden kalan örneklere dayanır ve yüzyıllar boyunca değişimini inceleyen kapsamlı folklorik tarihsel araştırmalara konu teşkil eder Kan emme ve öldükten sonra dirilme efsaneleri Ortaçağda yayıldı 1200lerde İngilterede Galli bir din adamı olan Walter Map bir vampirin bütün bir köy ahalisinin kanlarını emmek suretiyle öldürdüğünü iddia etti Mapın iddasına göre köyde sağ kalan son kişi kılıcını çekip kana susamış cehennem yaratığının kafasını ensesine kadar ikiye bölmüş ve tehlikeyi sona erdirmişti
Sadece Hıristiyan Avrupada değil çeşitli toplumlarda vampir efsaneleri yaratıldı Hindistanda kimi kadınlar , uyurken kana susamış cinlerin saldırısına uğradıklarına inanırlar 1001 Gece Masallarında dişi vampirlerle ilgili öyküler yer almaktadır Yeni Ginenin Camma kabilesinde Ovengua cini ya da Borneo adasındaki Dayak kabilesinde Buau adlı varlık da benzer inanışlara dayanan yaratıklardır
Tarihçiler vampir kelimesinin Sırpça, Lehçe ya da Türkçeden türetildiğini öne sürer Bu efsanenin ayyuka çıktığı ve vampir avlarının düzenlendiği 1730lu yıllarda Aydınlanmanın ünlü filozofu Voltaire konuya şöyle bir yorum getirir: “Gerçek kan emiciler mezarlarda değil, aramızda Borsa spekülatörleri, tüccarlar ve işadamları halkın kanını hergün emmekteler Bunlar kesinlikle ölmüyor ama yaşarken çürüyor ” Karl Marxın konuya yaklaşımı ise şu şekildedir: “Sermaye ölü emektir Ancak canlı emeğin emilmesi ile vampirlere özgü biçimde hayat bulur Ne kadar emerse o kadar hayat bulur ”
1820lerde bir eleştirmen “Vampiri olmayan tiyatro yok“ diye veryansın etmiştir Yazar Sheridan Lefanunun 1872de yazdığı “Carmilla” adlı öyküyle vampirler, aralarına ilk kez bir kadını almışlar buradan da vamp sözcüğünü türetmişlerdir
İrlandalı yazar Bram Stoker, 1897de yazdığı “Drakula” adlı eserinde türün bütün mitlerini toparladı ve bu konudaki en iyi klasiği meydana getirdi Bu kitap vampir efsansinin sinemaya da atlamasına neden oldu Alman dışavurumcu yönetmen Murnau , 1922deki ünlü klasiği “Nosferatu” ile sinema tarihindeki ilk vampir filmini çevirdi 1930lu yıllarda Hollywoodun en gözde konularından biri vampirlerdi Sinemanın en tanınmış vampir oyuncusu ise Christopher Lee'ydi Zaman içinde vampirler pusuya yatmış canavar görünümünden kurtulup şık, baştan çıkartıcı , güzel yaratıklar haline geldi Francis Ford Coppola ise Bram Stokerın romanından yaptığı özgün uyarlama ile vampirlerin hayatını bir trajedi olarak yorumladı
|
|
|