![]() |
Binbir Amaç Hakkında |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Binbir Amaç HakkındaBinbir Amaç Hakkında Zerdüşt nice ülkeler, nice uluslar gördü: nice uluslara göre iyi ile kötü nedir, anladı böylece ![]() ![]() Hiçbir ulus, önce değerlendirmeden yaşayamaz; fakat ayakta durmak isterse, komşusu gibi değerlendirmemesi gerekir ![]() Bir ulusun iyi saydığı pek çok şeyi, başka bir ulus, utanç ve düşüklük sayıyordu: böyle gördüm ben ![]() ![]() Komşu komşuyu anlamıyordu hiç: komşusunun delilik ve kötülüğüne şaşıyordu hep ![]() Her ulusun üstünde bir iyiler levhası asılıdır ![]() ![]() Övülesidir, güç saydıkları şey; pek gerekli ve güç olana iyi derler; en büyük sıkıntıdan kurtaranı, eşsiz ve en güç olanı, kutsal diye överler ![]() Onları egemen kılan ve yengi kazandıran ve parıldatan, komşularını ürküten ve kıskandıran, -en yüce ve en bşta gelen şey sayılır, her şeyin ölçüsü ve anlamı sayılır ![]() Gerçek, kardeşim, bir ulusun neyi gereksindiğini, toprağını, göğünü ve komşusunu bilirsen, o zaman anlarsın yengilerinin yasasını ve neden bu merdivenle umuduna tırmandığını ![]() "Başta gelmelisin hep, başkalarını geçmelisin, kimseyi sevmemeli kıskanç gönlün, meğer ki dost ola!" -bu, Yunanlının içini titretirdi: o böyle yürürdü büyüklük yolunda ![]() "Doğruyu söylemek, ok ve yayda usa olmak" -bu sevimli ve güç gelirdi bana adımı veren ulusa, -bana sevimli ve güç gelen adı ![]() "Atayı ve anayı saymak, onların isteğini bütün gönlümle yerine getirmek" -bu yengi levhasını astı üstüne başka bir ulus, bununla güçlü ve ölümsüz oldu ![]() "İçten bağlanmak, bu bağlılık uğruna, kötü ve tehlikeli şeylerde dahi, şeref ve kandan olmayı göze almak" -bunu başka bir ulus kendine öğreterek kendini altetti, ve kendini böyle altederken, büyük umutlara gebe kaldı ![]() Gerçek, insanlar her türlü iyi ve kötülerini kendi kendilerine vermişlerdir ![]() ![]() İnsan kendini korumak için değer biçti nesnelere, -nesnelerin anlamını o yarattı, insanca anlamı! Bundan ötürü "insan" der kendine, yani : değerlendiren ![]() Değerlendirmek, yaratmaktır: işitin, ey yaratıcılar! Değerlendirmenin kendisi, bütün değerlendirilmiş nesnelerin hazinesi ve cevheridir ![]() Ancak değerlendirmeyle var olur değer: değerlendirme olmasaydı, varlık, içi boş bir kabuğa dönerdi ![]() Değerlerde değişme, -bu, yaratıcılarda değişmedir ![]() ![]() Önce uluslardı yaratıcılar, ancak son zamanlarda bireyler yaratıcı oldular; gerçek, bireyin kendisi en son yaratmadır daha ![]() Eskiden uluslar üstlerine iyinin levhasını asarlardı ![]() ![]() Sürüdeki sevinçten eskidir "ben"deki sevinç: ve iyi vicdan sürüyle bir tutuldukça, ancak kötü vicdan "ben" der ![]() Gerçek, kendi çıkarını çokluğun çıkarında gören kurnaz, sessiz ben, -sürünün kaynağı değil, yıkımıdır ![]() Sevenlerdi hep, yaratıcılardı iyi ile kötüyü yaratanlar ![]() ![]() Zerdüşt nice ülkeler, nice uluslar gördü: sevenlerin yaratmalarından daha güçlü birşeye rastlamadı yeryüzünde, - "iyi" ile "kötü" denir bunlara ![]() Gerçek, canavarın biridir bu övme ve yerme gücü ![]() Bir erek vardı şimdiye dek, bin ulus vardı da ondan ![]() ![]() ![]() Ama deyin bana kardeşlerim, insanlığın daha ereği yoksa, yok değil midir daha, -insanlığın kendisi de? Böyle buyurdu Zerdüşt ![]() |
![]() |
![]() |
|