11-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Türk Tarihinde Minyatür
Minyatür, Latince "kırmızı ile boyamak" anlamına gelen miniare kelimesinden türemiştir Bir kitapta konu başlıklarını minium, yani sülyen ile belirginleştirmeye miniare denirdi Zamanla metni süsleyen resimlere de minyatür dendi İranlılar ve Türkler bu tarz resme "Nakış resim" veya "Hurde nakış" demişlerdir En erken minyatür önreklerine III yy'da rastlanır Sasaniler döneminde Mani adlı bir sanatçı kendi yazdığı kitabını resimlemiş ve daha sonra onun yolunda giden bir çok öğrenci yetiştiriltilmiştir
Bu sanatçılar Orta Asya ve Ön Asya'ya doğru yayılarak öğrendikleri sanat akımını da gittikleri yörelere götürmüşlerdir İslam kültürünün, Türkler arasında yayılmasından sonra Selçuklu Türkleri minyatür sanatına önem vermeye başladılar Bu dönemde Tıp, Botanik, Astronomi ve mekanik buluşları içeren bilimsel konulu eserler minyatür-lendirilmiştir Bunlar arasında KİTAB AL-HAŞA'İŞ, MARİFAT AL-HIYAL AL-HANDASİYA, KİTAB EL, BAYTARA, VARKA ve GÜLŞAH, KELİLE VE DİMNE isimli yazma eserleri sayabiliriz
Erken Osmanlı dönemine ait yazma eserlere örnek olabilecek Edirne Sarayı nakışhanesinde yapıldığı tahmin edilen KÜLLİYAT-I KATİBİ, DİLSÜZNAME ve İSKENDERNAME isimli eserler sayılabilir Fatih Sultan Mehmet'in saltanat yıllarında İtalya'dan birçok sanatçıyı davet ederek portrelerini yaptırdığını bilmekteyiz Bu sanatçılardan PAVLİ'nin öğrencisi SİNAN BEY'in çalışmalarında batı sanatçılarının etkisi görülür Özellikle Fatih Sultan Mehmet'in gül koklarken yaptığı portresindeki elbisenin kıvrımları gerçekçi bir üslupla yapılmış gibidir
Yavuz Sultan Selim Tebriz seferinden dönüşte birçok sanatçıyı İstanbul'a getirmiştir Bu sanatçıların yaptığı minyatürlerde daha sonraki dönemlerde kendini kuvvetle hissettiren doğu ekollerinin ilk örneklerini görürüz Kanuni Sultan Süleyman'ın uzun saltanat yıllarında saray atölyesinde çeşitli minyatürlü yazmalar hazırlanmıştır Bu dönemin ressamlarından Nigari Sinan Bey'den sonra portre ressamlığında en çok tanınan sanatçıdır Kanuni Sultan Süleyman'ın yaşlılık yıllarında iki muhafızıyla bahçede dolaşırken ve Barbaros Hayrettin Paşa portreleri en tanınan eserleridir Kanuni Sultan Süleyman döneminin bir başka önemli sanatçısı olan Matrakçı Nasuhi, Osmanlı ordusunun seferlerindeki şehir,kale, liman tasvirlerini gerçeğe yakın bir şekilde resimlendirmiştir Özellikle Kanuni Sultan Süleyman'ın Bağdat seferini anlatan "sefer-i imkey-i" ve batı seferlerini anlatan "Süleymanname" isimli yazma eserlerdeki minyatürlerin bazıları plan veya harita gibi bazıları da Türk minyatür anlayışı çerçevesinde resimlendirilmiştir Bir başka "Süleymanname" T S M K H 1517'de kayıtlı olan Arifi tarafından yazılmış bir şahnamedir Kanuni Sultan Süleyman'ın hayatının büyük bir kısmını anlatan eser, Türk minyatür sanatının en önemli örneklerinden biridir 5 değişik sanatçı grubu tarafından hazırlanmıştır Türk minyatür sanatı II Selim ve III Murat arasındaki dönemde en verimli dönemini yaşamıştır Bu dönemde ordunun zaferlerini, elçi kabullerini, av sahnelerini ve bazı önemli olayların anlatıldığı "HÜNERNAME ve ŞEHİNŞAHNAME" gibi eserler saray nakışhanesinin yetenekli sanatçıları tarafından minyatürlendirilmiştir 16 yy'ın önemli yazmalarından biride III Murat'ın oğlu Mehmet için yaptığı 52 gün süren sünnet düğünü şenliklerini anlatan "SÜRNAME" isimli yazmadır Bu eserde o günün sosyal hayatını ve Osmanlıların ekonomik gücünü gösteren yüzlerce minyatür vardır



Yine Alpaslan Hoca'nın aynı teknikle yapılmış bir başka Ebrulu minyatürü : Genç Osman
Tâife-i zükerâya hedâyemdir


|
|
|