![]() |
Her Yönüyle Çanakkale |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Her Yönüyle ÇanakkaleHer Yönüyle Çanakkale İşte Dünyaya Tarih Yazan Savaş ![]() Yirminci yüzyılın başlarında Avrupa sınırlarından taşıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Avusturyanın 28 Temmuz 1914te Sırbistana seferberlik ilanının ardından 1 ![]() ![]() ![]() Savaş ilanlarının ardından İtalya tarafsızlığını ilan ettiyse de bir yıl sonra İtilaf Devletlerine katıldı ![]() Osmanlı İmparatorluğu tarihin gördüğü en geniş sınırlara sahip olmuş, her çeşit milleti ve inanışı içinde barındırmış ve yaklaşık 600 yıl süren saltanatını 20 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rusya boğazları ele geçirip sıcak denizlere inmeyi hedeflerken, İngiltere Süveyş Kanalı ve Hint yolunun güvenliği için Filistini ele geçirmeyi tasarlıyor, Fransa; Lübnan, Suriye ve Kilikyanın kontrolünü düşlüyor; Almanlar doğuya yayılma politikası güdüyor, İtalyanlar ise Antalyaya sahip olmayı istiyorlardı ![]() Birinci Dünya Savaşının patlamasının ardından Osmanlı Devleti önce İtilaf Devletleri ile birlikte olmaya niyetlendiyse de, Rusyanın bu duruma soğuk bakması Osmanlıyı Almanyaya doğru yönlendirdi ve 2 Ağustos 1914te yapılan gizli bir antlaşma ile Alman-Türk ittifakı kesinleşti ![]() Bu tarihten sonra, güvenliği açısından seferberlik ve silahlı tarafsızlık ilan eden Osmanlı Devleti, 10 Ağustos 1914te İngiliz donanmasından kaçan GOEBEN ve BRESLAU adlı Alman savaş gemilerinin boğazlardan geçmesine izin verir ve boğazları tüm yabancı gemilere kapatır ![]() GOEBEN ve BRESLAUın boğazlardan geçmesi itilaf devletlerinin tepkisine yol açar ![]() ![]() ![]() 27 Eylül 1914te Amiral Souchon komutasındaki Yavuz, tatbikat amacıyla çıktığı Karadenizde Ruslara ait Sivastapol ve Novorosisk limanlarını bombalayınca 1 Kasım 1914te Ruslar Kafkasyada sınırı geçerek fiilen savaş başlatmış ve Osmanlı Devleti de sıcak savaşın içine çekilmiş olur ![]() Osmanlı Devletinin elinde bulunan boğazlar, konumları nedeniyle özellikle Avrupa için çok büyük bir önem taşıyorlardı ![]() ![]() ![]() İtilaf Devletlerinin Boğazları açma nedenlerinin başında, elbette ki boğazların sahip olduğu bu stratejik önem yatıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Boğazlardan geçilebilirse, kazanılacak olan başarı tüm Müslüman sömürgeleri sindirecek, güneyde sömürge devletlerini rahatsız eden hiçbir şey yaşanmayacaktı ![]() Bu düşünceyle İngiltere 28 Ocak 1915te Osmanlıya savaş kararı aldı ve bu karara Fransa da katıldı ![]() Savaş Öncesi Durumu Gösteren Harita ![]() Goeben ![]() Savaş Öncesi Durumu Gösteren Harita |
![]() |
![]() |
![]() |
Her Yönüyle Çanakkale |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Her Yönüyle Çanakkale![]() “ Denizlere hakim olan dünyaya hakim olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İtilaf Devletlerinin deniz harekatı 19 Şubat 1915te başladı ![]() ![]() ![]() ![]() 18 Marta kadar geçen bu dönemde boğazın girişinde bulunan Rumeli yakasındaki Seddülbahir ve Ertuğrul tabyaları ile, Anadolu yakasındaki Kumkale ve Orhaniye tabyaları tahrip edilmişti ![]() ![]() Ve 18 Mart 1915 sabahı geldiğinde kimse günün sonunda neyle karşılaşacağını bilmiyordu ![]() 17 Mart 1915te Amiral Cardenin yerine Amiral De Robeckin atanmasıyla 18 Mart da gerçekleşecek plan uygulamaya konuluyordu ![]() Plana göre; 18 Mart sabahı 3 deniz tümeninden oluşan düşman filosu boğazda belirdi ![]() ![]() ![]() Queen Elizabeth, Agamemnon, Lord Nelson muharebe gemileri ve Inflexible muharebe kruvazöründe oluşan 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu arada düşman gemileri Kumkaleden gelen tedirgin edici ateş hattına da girmişlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rumeli merkez bataryaları çok yoğun bir ateş altındaydı ![]() ![]() ![]() Planın ikinci aşamasında Türk bataryaları üzerinde yeteri kadar üstünlük sağlanabilirse Albay Hayes Sadler komutasındaki 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anadolu Hamidiye tabyası hasar görmemişti ve İrrisistiblea ateş ediyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 18 Martta yaşananlar şaşkınlık yaratmıştı ![]() ![]() ![]() 18 Mart Genel Harekatı Gösteren Kroki ![]() ![]() 18 Mart Deniz Hârekatında batırılan HMS Ocean ![]() ![]() Fransız Savaş Gemisi Bouvet ![]() ![]() Türk Mevzilerini Bombalayan HMS Inflexible ![]() ![]() ![]() Swiftsure Savaş Gemisi Seddülbahir'de ![]() ![]() İngiliz Queen Elizabet Zırhlısı ![]() ![]() ![]() Savaşta batırılan İngiliz zırhlısı Irresistable ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Her Yönüyle Çanakkale |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Her Yönüyle Çanakkale![]() Kara Savaşları Çanakkale Savaşlarında Deniz Harekâtının başarısızlığı umutları Kara Harekâtına çevirmişti ![]() ![]() ![]() ![]() Londrada ise, harekâtı Donanma yalnız mı yapsın, yoksa Kara Ordusu ile birlikte mi hareket etsin tartışması yapılmakta idi ![]() ![]() ![]() ![]() Nihayet Martta Kitchener Çanakkalecilerin tarafına kayarak 29ncu Tümenin Egeye sevk edileceğini, Çanakkalede bulunan Deniz Piyadelerine Gelibolu Yarımadasının temizlenmesinde yardım edeceğini açıkladı ![]() ![]() Askeri durumu tetkik için Çanakkaleye gönderilen General Sir William Birdwood, 5 Martta Kitchenera gönderdiği raporda, Donanmanın tek başına Bağazdan geçemeyeceğine inandığını, kuvvetli bir ordunun karadan donanmayı desteklemesi gerektiğini bildiriyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Böylece Mısırdaki Anzac Tümenleri ile birlikte 70 bin kişilik bir kolordu bu işe ayrılmış oluyordu ![]() Birdwoodun raporuna rağmen, hala donanmanın tek başına Boğazı geçebileceğini düşünenler vardı ![]() ![]() O sıralarda Londraya hakim olan bu kargaşalık ve belirsizliği, ne yapacağı belli olmayan Sefer Kuvvetinin Komutanlığına yapılan atamadan anlamak mümkündür ![]() ![]() Donanma asıl saldırısını yapana kadar, Hamiltonun birlikleri işe karışmayacaktı ![]() ![]() ![]() Türk tarafı ise, 18 Martta kazandığı zaferden dolayı kendisine olan güvenini tazelemiş, Çanakkalenin Boğazlardan geçilemeyeceğini tüm dünyaya göstermişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Her Yönüyle Çanakkale |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Her Yönüyle Çanakkale![]() İlk motorlu uçağın uçuşundan yedi yıl gibi kısa bir süre geçtikten sonra, 1910 yılında uçaklardan askeri amaçlarla yararlanma düşüncesi ortaya çıkmış ve takip eden yıllarda uçak, yeryüzünde etkin bir taarruz silahı olarak kullanılmaya başlanmıştır ![]() Dünyadaki bu gelişmeyi yakından izleyen ve önemini değerlendiren zamanın Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşanın direktifiyle, 1911 yılında, Genelkurmay başkanlığı bünyesinde askeri havacılıkla ilgili bir şube oluşturulmuş ve Türk Askeri havacılığının temeli olan teşkilat kurulmuştur ![]() Bu yeni silahın edinilmesine büyük önem veren Mahmut Şevket Paşa maaşının bir kısmını bağışlayarak uçak alımı için kampanya başlatmış ve bu kampanyaya başta padişah Sultan Reşat olmak üzere Donanma Cemiyeti, subaylar ve bazı zenginler iştirak etmiştir ![]() ![]() Müteakiben, Yeşilköy Safra düzlüğünde Kara tayyare Mektebi, Yeşilköy Feneri yakınlarında da deniz tayyare Mektebi kurulmuş ve havacı personel yetiştirilmek üzere ordu ve donanmadan istekli subaylar seçilmiştir ![]() Çanakkale Muharebeleri başladığı zaman dünya ve Türk askeri havacılığı mütevazı ve geliştirilmeye muhtaç bir durumda idi ![]() Çanakkale Muharebeleri havacılık yönünden, yeni silahın gerçek değerinin anlaşıldığı ve bugünkü modern hava kuvvetlerinin temelini atan kahramanları kavramaya çalışırken, icra edilen hava harekatının sadece o günkü müşterek harekata katkısı değil aynı zamanda bugünkü havacılığımıza olan katkısı da düşünülmekte ve hava kuvvetlerinin temelinin atılarak, hava stratejisi ve taktiklerinin oluşturulmaya başlandığı bir harekat noktası olarak değerlendirilmektedir ![]() Havacılık açısından işte böyle bir ortam içinde, 2 Ağustos 1914 günü seferberlik ilan edilmiş ve buna paralel olarak Yeşilköyde bulunan deniz uçaklarından 2si İzmir, birisi de Çanakkale Müstahkem Mevzi Komutanlığı emrine verilmiştir ![]() 25 Ağustos 1914 tarihinde Çanakkale Nara Meydanına konuşlandırılan Nievport tipi deniz uçağı ile, Deniz Yzb ![]() ![]() ![]() ![]() 18 Mart 1915 tarihine kadar olan dönemde yapılan başarılı hava keşif görevleri hem düşmanın elindeki gemi tip ve miktarını tespit, hem de taarruz hazırlıklarını devamlı takip imkanı sağlamıştır ![]() 18 Mart 1915 günü, havacılarımız erken saatlerde yaptıkları keşif raporunu vermişlerdir ![]() “ Bozcaada önünde, 40 düşman gemisi sayıldı ![]() ![]() ![]() ![]() Bir süre sonra, boğaza giren ve kıyı bataryalarını şiddetle bombardıman eden düşman donanma topçusuna, Ark Royal uçak gemisinden havalanan İngiliz uçakları da ateş tanziminde geniş çapta yardım etmiştir ![]() 18 Mart günü öğleden sonra, havacılarımıza; Limni Adası civarındaki düşman kuvvetlerinin durumunu keşfetmeleri emredilmiştir ![]() Bir saat içinde görev bölgesine ulaşan pilotlar Mondros Koyunda 13 harp, 4 nakliye, 29 kömür gemisi olmak üzere toplam 46 geminin bulunduğunu, ayrıca Fransızların Gaulois gemisinin sahil topçumuzun ateşi ile Çanakkale ağzında yara aldığını rapor etmiştir ![]() Çanakkale Muharebeleri süresince, karşılıklı keşif harekatı devam ederken; Türk havacıları, o tarihler için başarılı sayılabilecek diğer hava görevlerini de icra etmişledir ![]() ![]() O gün Çanakkale Boğazı bölgesinde gittikçe kuvvetlenen ve hava üstünlüğü kurmasından endişe edilen düşman hava gücünü tesirsiz hale getirmek maksadıyla, Bozcaadada 18 düşman uçağının konuşlandığı meydana hava taarruzu planlamıştır ![]() ![]() ![]() Türk uçaklarının meydan taarruzu planlamasından esinlenen İngilizler aynı gün üçer uçaklık iki kol ile meydanımıza taarruz etmişler, ancak uçaklarımız daha önceden meydan içinde dağıtılarak gizlenmiş olduğundan, atılan bombalar hasar meydana getirememiştir ![]() ![]() 14-19 Mayıs 1915 günleri, güney cephemizdeki karşı taarruzumuzu desteklemek amacıyla; düşman çıkarma gemileri ve ordugahı bombalanmış Mayıs ayı başından itibaren sabit balon ile boğaz gözetlemesi ve topçu atış tanzimi ve birliklerimizi taciz eden manika balon gemisine taarruzlar yapılmış, her hava hücumunda gemi, balonunu toplayıp yer değiştirmek zorunda bırakılmıştır ![]() ![]() 25 Haziranda; Arıburnu bölgesindeki düşman karargahı üzerine propaganda amacıyla 300 adet ingilizce yazılı bildiri atılmıştır ![]() ![]() 30 Kasım 1915te ise, Üsteğmen Ali Rıza, Teğmen Orhanla beraber, Çanakkale girişinde karaya oturmuş bulunan bir düşman kruvazörüne taarruz etmek için görevlendirilmiştir ![]() ![]() Sonuç olarak; Çanakkale Muharebelerinde, kahraman kara ve deniz kuvvetlerimiz gibi havacılarımız da, üstün silah ve teknik olanaklara sahip düşmanları karşısında, kendilerine düşen görevleri cesaret ve üstün görev bilinici içinde başarıyla icra etmişler ve resmi İngiliz harp tarihi kitaplarında: “Harikulade müdafaasında yılmadan mücadele eden ve sonunda başaran düşmanımıza hayran kaldık” dedirtmişlerdir ![]() Çanakkale Muharebelerinin ileri görüşlü askeri önderleri yeni silahın gereksinimi olan strateji ve taktiklerin oluşturulmasına öncülük etmiştir ![]() “ GÖKLERDE BİZİ BEKLEYEN YERİMİZİ ALMAK ZORUNDAYIZ ![]() ![]() ![]() TAYYARECİLER! ŞUNU UNUTMAYIN Kİ YARININ EN BÜYÜK TEHLİKELERİ SEMALARDAN GELECEKTİR ![]() ![]() ![]() İskenderiye Limanı'nda keşif uçakları gemilere yükleniyor (1915) ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Her Yönüyle Çanakkale |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Her Yönüyle Çanakkale![]() ÇANAKKALE ZAFERİNİN ÖNEMİ VE SONUÇLARI Çanakkale Cephesinin deniz harekatı (Boğazın zorlanması), kuşkusuz sıradan bir askeri harekat, ya da muharebe olayı değildir ![]() ![]() Her iki boğaz, klasik ve dar çerçevede sadece Akdenizi Karadenize, Avrupayı Asyaya bağlayan su geçitleri ya da köprüler değil, Akdenizin öteki önemli su geçitlerinden Cebelitarık ve Süveyş kanalı ile de bütünleşerek, dünyanın büyük denizlerini (Atlas ve Hint okyanusu gibi) ve büyük kıta kara parçalarını birbirine bağlayan, daha geniş anlamdaki jeopolitik konumuyla, dünya siyaset ve iktisadiyatı üzerine olan etkilerini bu gün de korumaktadır ![]() ![]() Gerçekten tarihin eski dönemlerinden beri ön planda, Avrupa ve Asya ülkeleri arasında başlamış olan ekonomik, ticari ve siyasi ilişkilerle, askeri hareketler, sürekli olarak Boğazlar bölgesinde cereyan etmiştir ![]() ![]() Boğazların tarihin akışı içindeki stratejik durumu ve jeopolitik konumuyla ilgili yukarıdaki kısa açıklamaların ışığı altında, Çanakkale Muharebelerinin sonuçları üzerindeki değerlendirmeler, kuşkusuz daha bir önem ve anlam taşıyacaktır ![]() ![]() Birinci Dünya Harbi öncesinin başlıca büyük devletlerinden Almanyanın, “Drang Nach Osten (doğuya doğru) politikası”, Rusyanın ılık denizlere ulaşma emelleri; İngilterenin, “denizlere egemen olan dünyaya hakim olur” teorisine dayanarak, özellikle XIX ![]() ![]() Boğazların bu tartışma götürmez önemi konusunda Napolyon “İstanbul bir anahtardır ![]() ![]() ![]() Rusyanın görüşüyse, Genelkurmay Başkanı Kropatkinin bir raporunda; XX ![]() ![]() Büyük devletlerin Boğazlar üzerindeki kısaca açıklanan bu emelleri, onları kendi aralarında da gizli birtakım mücadelelere yöneltmiştir ![]() Nitekim, Rus Dışişleri Bakanı Sazanof, Çar tarafından da onaylanan bir raporunda; “Boğazların güçlü bir devletin eline geçmesi, tüm Güney Rusyanın ekonomik hayatının, o devletin egemenliği altına girmesidir” demekte ve bu durumun önlenmesi için, Istanbulun alınmasını önermektedir ![]() Öte yandan Kasım 1911de Rusyanın, Osmanlı Hükümetine Boğazlar üzerindeki istekleriyle ilgili bir notasından haberdar edilen Ingiltere ve Fransa, Rus isteklerini reddetmişlerdir ![]() Keza Rusyanın bu ve buna benzer çeşitli tarihlerdeki yinelenen daha birçok istek ve baskılarının birbirini izlemesi, Osmanlı Devletinin Birinci Dünya Savaşında Merkez Devletleri safına kaymasında büyük bir etken olmuştu ![]() Işte Boğazlar üzerindeki bu gizli çıkar çatışmalarıdır ki, Ingiliz ve Fransızları Istanbulu almaya ve Ruslardan önce Karadeniz Boğazına el atmaya yöneltmiş ve Çanakkale Cephesinin açılmasında başlıca etken olmuştur ![]() ![]() Böylece büyük devletlerin Türk Boğazları üzerindeki tarihi emellerini ortaya koyarken, bu devletlerden Ingilterenin bu cephenin açılmasında birinci derecede aktif rol aldığını da belirtmek doğru olur ![]() ![]() ![]() ![]() Kuşkusuz bu büyük bir yanılgıydı ![]() ![]() ![]() Anlaşma Devletlerinin Çanakkale serüveni bu suretle noktalandıktan sonra, yukarıdaki açıklamaların ışığı altında, Türkiye ve uluslararası politika ve diplomasi tarihi açısından ortaya koyduğu önemli sonuçları da şöylece özetlemek mümkün olur ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Her Yönüyle Çanakkale |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Her Yönüyle Çanakkale![]() Alınamayan Gemiler: Sultan Osman I ve Reşadiye Osmanlı Donanmayı Hümayunu, II: Abdülhamitin kararıyla, 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşından beri çürümeye terkedilmiş bir durumdaydı ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devletinin donanma açısından güçlenmesi gerekiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Osman I Yine aynı dönemde İngilizler tarafından “drednot” tipi gemiler geliştirilmişti ![]() ![]() 1911 yılı baharında, Arjantin ile yaşanan amansız deniz çekişmesi yaşanırken, Brezilyalılar dünyanın en büyük savaş gemisine sahip olmak istiyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devleti İngiltereye kırka yakın irili ufaklı gemi siparişinde bulunmuştu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Sultan Osman I" postakartı Bu gemilerin alınabilmesi için yeterli bütçe olmadığından geniş çapta bir bağış kampanyası düzenlenmiş, o zamanın olanaklarıyla kahvelerde, halkın toplu olarak bulunduğu yerlerde, müsamere ve eğlencelerde sürekli olarak para toplanıyordu ![]() ![]() ![]() Fakat işler umulduğu gibi gitmiyordu ![]() ![]() 27 Temmuz 1914te Reşit Paşa vapuru ile Sultan Osmanı teslim almak üzere, Bahriye Nazırlığını ve Osmanlı Devletini temsilen Rauf Bey Newcastle a varmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Reşat'ın Erin'e dönüşünü gösteren çizimler ![]() “ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu gemiler paraları ödendiği halde teslim edilmemiş, paraları ise iade edilmemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|