Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
osmanlı, padişahları, yemek, yerdi

Osmanlı Padişahları Nasıl Yemek Yerdi

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı Padişahları Nasıl Yemek Yerdi



Osmanlı padişahları nasıl yemek yerdi

Osmanlı saraylarında padişahların sofralarına büyük özen gösterilirdi Yemeklerini, altın sırmalı örtülerin üzerine konan altın tabaklarda yiyen padişahlar; çatal, bıçak ve zehirlenme riskine karşı sofrada tuz kullanmazlardı Yemeği sadece iki kaşıkla yerlerdi

Dünyanın en zengin mutfaklarından olan Osmanlı mutfağı, günümüzde de bazı gelenekleri ve tarifleriyle yaşamaya devam ediyor Deniz Gürsoy, 'Tarihin Süzgecinde Mutfak Kültürümüz' adlı kitabında, Osmanlı mutfağıyla beraber Osmanlı padişahlarının yemek yeme geleneklerine de değiniyor Gürsoy kitabında; Osmanlı padişahlarının yemeklerinin, kuşhane mutfağında, yalnızca padişahın yemeklerini yapmakla görevli kuşçubaşılar tarafından hazırlandığını söylüyor ve şu bilgileri veriyor

YEMEĞE TEK OTURURLARDI
Saray mutfağı, 1421-1451 yıllarında hüküm süren II Murad zamanında kurumlaşmaya başlamış Aşçılar, ayvazlar, kilerciler bu devirde ortaya çıkmış II Murad'ın ayrıca, yemek sofrasına imparatorluk görkemini getiren padişah olduğu kaydedilir Örneğin şahsına mahsus kaşık, sini, sahan ve bardağının altın ve gümüşten olduğu söylenir

Fatih Sultan Mehmet, Osmanlı padişahlarının onun devrine kadar süren 'Padişahın başkalarının bulunduğu sofrada yemek yemesi' geleneğini Fatih Kanunnamesi ile kaldırmıştır Bu kanunnamede Fatih, "Kutlu kişiliğimle kimsenin yemek yemesi kanunum değildir Ancak çoluk çocuğum bu kuralın dışındadır Büyük atalarım vezirleriyle yerlermiş, ben bu usulü kaldırdım" demekle kendisinden sonra, Sultan Abdülaziz'e kadar bütün padişahların da hayatı boyunca tek başına yemek yemeye mecbur bırakılacağı yeni bir gelenek başlatmıştır

III Murad döneminden (1574- 1595) itibaren padişahın şahsına mahsus yemekleri, sahan ve tabakları bir ya da iki tabla ve tepsi üstüne koyulur, bunlar temiz örtülerle örtülür; kilercibaşı, aşçıbaşı gibi yetkililerce üstleri mühürlenip padişahın dairesine gönderilirdi

Daha sonra padişahın kendisi için pişirilen yemekler saraydaki mutfaklarda değil, harem dairesi içindeki mutfaklarda pişirilmeye başlanmış, böylece yemeklerin güvenlik denetimi kolaylaşmıştır

Padişah ne çatal ne de bıçak kullanırdı Yalnız önüne her zaman iki tane kaşık konulmuştur Bunlardan biri çorba, diğeri ise hoşaf içmek için kullanılırdı Et padişahın önüne tek parça halinde getirilirdi Etin yenmesi için bıçağa gerek yoktur, parmaklarla kemiğinden kolayca ayrılırdı

Sofrasında, içine ilaç ya da zehir karıştırılacağı için tuz bulunmaz, meze türü soğuk giriş yemekleri de yoktu Padişah, etin ardından iyice doyduktan sonra baklava ya da başka bir tatlıyla yemek faslını kapatırdı

KALANLAR AĞALARA GİDERDİ
Yemek sırasında sulu olarak yalnızca çorba ve hoşaf içen padişah, yemekten sonra bir miktar şerbet içerdi

Padişah sofrasında kalan yiyecekler, ona hizmet eden ağaların sofrasına aktarılırdı Bu ağalar yemeklerini yerken, padişah dilsizleri ve soytarılarıyla; konuşmadan işaretlerle zaman geçirirdi

Padişah sofrasındaki tabaklar som altındandı ve sofranın örtüleri de altın sırmalıydı Bütün bu son derece değerli yemek takımları, kilercibaşının sorumluluğu altındaydı

Padişah çok nadir olarak dışarıda, deniz kenarındaki bir sahil sarayında, kadınlarıyla birlikte; avlandığını bizzat gördüğü balıkları yer

ŞİFA NİYETİNE MACUN
Saray mutfağında tatlılar önemli bir yer tutar Osmanlı'da tatlı deyince de akla ilk olarak helva, macun ve hoşaf gelir Yapılan macunların bazıları aynı zamanda bazı hastalıklara ve zayıf bünyelilere iyi geldiğinden bunlar hekimbaşı denetiminde yapılırdı Yılda bir kere 'ot gecesi' denilen gecede yapılan özel macun, saray eşrafına ayrı ayrı gönderilirdi

HELVA-İ SABUNİ
6 kişilik
300 gr tatlı badem
200 gr tereyağı
1 su bardağı buğday nişastası
2 su bardağı su
300 gr bal ya da iki bardak toz şeker

Bademleri küçük bir kaba alıp üzerini geçecek kadar su koyun Ocağa oturtup kaynamaya başladıktan 5 dakika sonra ateşten alın Süzün ve soğuyunca kabuklarını soyun İçinden 10 tanesini ayırıp kalanları robottan geçirin ya da bıçakla incecik kıyın Tereyağını eritin Nişastayı, iki su bardağı suda açın Üzerine balı ya da tozşekeri katıp karıştırın Daha sonra bir tencereye boşaltıp çok kısık ateşte tahta kaşıkla sürekli karıştırarak kavurun Helvayı karıştırmak iyice zorlaşınca, üzerine eritilmiş tereyağını azar azar ekleyin Daha sonra bademi katın ve karıştırmaya devam edin Helva iyice sakız kıvamına gelince ocaktan alın Arzunuza göre kaşıkla şekillendirin ya da düz bir tepsiye yayıp üzerini düzelttikten sonra dilimleyin Üzerine badem koyarak servis yapın (Tarif, Sofra dergisinden alınmıştır)

MAHMUDİYE
6 kişilik
1 adet köy tavuğu
Yeteri kadar su
Yarım su bardağı badem
2 çorba kaşığı bal
100 gr rezaki üzümü
100 gr kuru kayısı
2 çorba kaşığı tereyağı
2 su bardağı erişte
4 su bardağı tavuk suyu
Tuz

Tavuğu bir tencereye alın ve üzerini örtecek kadar su ekleyerek haşlayın Tavuğu sudan alın Etini ve kemiğini ayırın Bademleri kaynatılmış suda 15 dakika bekletin Sudan alıp kabuklarını soyun ve dörde bölün Yemeği pişireceğiniz tencereye, tavuğu haşladığınız sudan altı su bardağı koyun Üzerine bal, üzüm, kayısı ve bademi ekleyip kaynamaya bırakın Tereyağını ayrı bir tencereye alıp kızdırın Erişteyi ekleyip rengi dönene dek kavurun Üzerine ballı tavuk suyunu ekleyin Tuzunu koyun Kısık ateşte tencerenin kapağı kapalı olarak suyunu çekene dek pişirin Ocağı kapatıp 15 dakika demlendirin Tabağa aktarıp üzerine didiklediğiniz tavukları ekleyin (Tarif, Sofra dergisinden alınmıştır)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.