Kızılderililer Ve Türkler-Kitap Özeti |
11-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kızılderililer Ve Türkler-Kitap ÖzetiKızılderililer Ve Türkler kitap özeti Kitabın Yazarı Ord Prof Reha Oğuz TÜRKKAN Kızılderililer ve Türkler kitabının yazarı, Columbia Üniversitesi eski öğretim görevlisi Prof Dr R Oğuz Türkkan, 25 yıl yaşadığı Amerikada ve dolaştığı Meksikada Kızılderilileri ve Colomb öncesi uygarlıkların kalıntılarını araştırmıştır Kitap bir yanıyla keşif ve altına hücum dönemlerindeki insanlık tarihinin en büyük soykırımlarını anlatırken, bir yandan da bu ırkın köklerini, yarattıkları uygarlıkların izlerini sürmektedir Kitapta yazar, Amerikan yerlileri ile Türklerin soybirliğini değil onların medeniyetlerinin oluşmasında rol oynayan Türk veya Ön-Türk göçmenlerinin izlerini aramaktadır Perudaki İnka uygarlığının imparatorlarının saç rengi çoğunlukla siyah değil kahverengi idi Ayrıca Meksika, Orta Amerika ve Peruda ele geçen minyatürlerde, heykellerde, kabartmalarda alışılmışın dışında bir tipe rastlıyoruz: uzun bıyık ve sakal ile beyazımsı ten Saç rengi de kahverengi olabilir Yani bu Kızılderili insanların derisi hiç de Kızıl olmayıp aktenli diyebileceğimiz bir tiptendi 50 - 60 kişilik klanlar halinde yüzlerce, binlerce yıl yol alan bu göçmen grupları, Kuzey Amerikanın orta taraflarına ve kıtanın güneyine göç ettiler Önceleri büyük hayvanları avlayarak yaşadılar daha sonra yarı yerleşik bir hayat sürdüler Türkler Amerikaya iki veya üç defa Asyadan Bering boğazı yoluyla göç etmişlerdir Kızılderili dillerinde kalmış olan bazı Türkçe kelimeler MÖ 800 yılından sonra oluşmuş sözcüklerdir Zaten yüzlerce Türkçe kelimenin yakın zamanlara kadar Amerikada unutulmamış olması, milattan sonra da Türk göçünün devam ettiğini gösrerir Benzer sözcükler: Paku: bak/ pak Khapao: Kaba Ku: Koymak Kaşa: Kış Kuli: Kül Kalı: Kalın Karwın: Karın Tawga: Tağ/ dağ Takhıla: tahıl Çur: Dur As: Az Tak: Ta ki La : ile Mi ?:Mi ? Dil bilgisi ve biçimsel benzerliklere de rastlanmaktadır Yerli dilleri sesli-sessiz-sesli yapısını kullanmaktadır Ekler yoluyla cümle oluşturulmaktadır Birkaç yıldır basında sık sık yer alan Meluncan terimi ve onların Türklüğü konusu da bu kitapda yer almaktadır Meluncanların, Amerikanın bizim Güneydoğu bölgesine benzeyen Tennessede yaşadıkları ve nüfuslarının 2 milyon civarında olduğu belirtilmekte ve birkaç asır once Karaib Adalarına terk edilen esir Türk denizcilerinin Kuzey Amerikaya göç ettikten sonra Kızılderililerle evlenmelerinden doğan çocuklar olduğu iddia edilmektedir Türklerin ilk çağlardaki konumu sürekli tartışma konusu olmuştur Atatürk, Türk Tarih Kurumunun temelini atınca Türklerin erken çağlarının ve uygarlığa katkılarının araştırılmasını istemiştir Kitapda, Yontma Taş Çağında, Doğu Asyada yaşayan bakır tenlilerle (Asya Kızılderilileri), Avrasyada bulunan ak tenli Alpinlerin kaynaşması ile Türkün doğuş hikayesi anlatılmaktadır Ural Dağları bölgesinin, sonraları Fin-Ugur diye bilinen halkların ana yurdu olma ihtimali vardır Bunlar ya Türklerin atalarının bir kolu ya da akrabası idi Asyanın en güneyinde Çin denizinden başlayıp, Tibete kuzeydoğu Çine ve oradan, Kingan, Çungarya dağlarından Sibiryanın Bering Boğazına doğru uzanan bölgede sarı ırkın oluşmasında rol oynayacak bakır tenlilerin yaşadığı görülürdü Bu ırk henüz bugünkü keskin ve kesin özelliklerini kazanmamış Amerikan Kızılderililerini andırır bir tipti Kısa-orta boylu, uzunca kafalı, sarımtırak tenli orta-en burunlu, siyah saçlı, hafif çekik gözlü halklardı Belki MÖ 12000 belki de 18000 yıllarında Beringi aşıp Amerikaya ayak basmışlar ve oradan güneye doğru yayılmaya başlamışlardır Asyada kalanlar başka ırkların oluşmasında rol oynamışlardır MÖ 5000 yıllarında Asyada kalan bakır tenli ırkla Batıdan gelen Fin-Ugur tipli Alp ırkı önce Aral Gölü civarında, sonra da Tanrı-Altay Dağları bölgesinde karşılaşıp, kaynaşmış ve ilk Türklerin doğmasına sebep olmuşlardır Ön-Türkler Mezopotamyaya inince Sümerleri oluşturmuşlardır Amerika Kıtasında bugüne kadar çok eski insan fosili bulunamamış ve Asyadan göçler oluncaya kadar bu kıtalarda insan yaşamadığı kesinleşmiş gibidir Kuzey-Doğu Asyadan Kuzey-Batı Amerikaya insanoğlunun geçişinin izi, yontma taş, ok ve mızrak uçlarının bulunuşu sayesinde tesbit edilebilmiştir Arkeolojik analizler, bunların en eskilerinin 25000 yıl öncesine uzandığını tesbit etmiştir Asyadan Amerikaya ilk göçenler bildiğimiz Kızılderililerin tipinde değildi Antropologlar, bu insanların ilk olarak şimdiki Avustralya yerlisi hatta karaderili Asya pigmeleri cinsinden olduklarını, ancak MÖ 17000-12000′lerde Asya Kızılderililerinin Alaskaya ayak basmış olabileceklerini iddia etmektedir Asyanın Sibirya ucuyla Amerikanın Alaska ucu arasında genişliği yer yer 52-60 kmye düşen bir deniz parçası vardır Bering Boğazının ortasından bakıldığında hem Asya hem Amerikanın kara parçaları görünür 70000 yıl önce dünya son buzul çağını yaşadığında 3-4 defa bu deniz kaybolmuş yerine kara oluşmuştur İşte göçler ayrı ayrı zamanlarda bu kara yoluyla yapılmıştır Kısacası Amerikaya bir değil birkaç Türk ve Ön-Türk göçü olduğu yapılan araştırmalar sonucu kesin gibidir Kitap, bu konu ile ilgili bilimsel araştırmaları ve tarihi çalışmaları gözler önüne sermektedir |
|