Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Kitap Özetleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kitabının, sınıf, uçan, özeti

Uçan Sınıf Kitabının Özeti

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Uçan Sınıf Kitabının Özeti



Uçan Sınıf Kitabının Özeti

Kitap adı : UÇAN SINIF

Çeviren : Şebnem Sunar

Yazar : Erich Kästner

Dizi : Can Çocuk

Özgün dili : Almanca

Özgün adı : Das fliegende Klassenzimmer

Kitap türü : Çocuk Romanı

Sayfa sayısı : 176

Kitabın Özeti : Rıfat İlgazın “Hababam Sınıfı”na çok benzeyen bir sınıf anlatılmaktadır Çocuklar, tüm yaramazlıklarına rağmen, temiz ve dürüsttürler Onları da ancak, aynı sıralardan geçmiş olanlar anlayabilirler

Yer yatılı bir lisedir Kahramanlarımız edebiyat meraklısı Johnny Trotz, sınıf birincisi Martin Thaler ve karnı her zaman aç olan Matthias Selbmann, Fridolin, Uli ve daha birçokları… Kah­ramanlarımızdan Matthias ne kadar iri ise, Uli de o kadar ufak tefekti… Her an bir şamata, her an bir gırgır yapmak için fırsat kollayanlar çoğunlukta olduğundan, gülmek ve kendine gül-dürtmemek için sürekli dikkat göstermek gerektiğinin bilincinde (!) olan öğrencilerin çokluğundan; kavgasız, şamatasız, gürültü­süz nerede ise bir dakika bile geçtiği görülmemiştir Hemen her okulda olduğu gibi, üst sınıflar İle alt sınıflar arasındaki çekişme­lerden doğan kavgalar ve hır-gürler de İşin cabası…

Kavgalar, sadece alt ve üst sınıflar arasında olarak sınırlı de­ğildi Ayrıca, diğer okulların öğrencileri ile de sık sık yapılırdı

Kısacası diyebiliriz ki, “Uçan Sınıf, Almanyada bir okulun

“Hababam Sımfı”dır

Kahramanlarımız, Noel kutlamaları için spor salonunda ser­gilenecek olan, Johnnynin yazdığı “Uçan Sınıf İsimli oyun için hazırlanıyorlardı Oyun, beş perdeden oluşuyor ve deyim yerindeyse ileriye yönelik bir kehanete dayanıyordu Belki de ileride uygulanacak bir Öğretim yöntemini vurguluyordu İlk perdede, bir lise öğretmeni coğrafya dersini yerinde işlemek için bütün sınıfla birlikte uçakla yola çıkıyordu… İkinci perdede uçak Vezüv Yanardağlarındaki kraterlerin kenarına iniyordu… Üçün­cü perdede sınıf, Gizedeki piramitlerin yakınına iniyordu… Dör­düncü perdede “Uçan Sınıf Kuzey Kutbuna iniyordu Öğretmen­lerinin yaptığı bir yanlışlık sonucu uçağın irtifa dümeni bozuldu­ğu için, beşinci ve son perdede göğe çıkıyorlardı Gökte Petrus

onları bekliyordu… Petrus büyülü formülü söylüyor ve yere ini­yorlardı…
Tabiî her perdede, yapılan gösteriler bununla sınırlı değildi Örneğin, üçüncü perdede, kahramanlarımız gazetelere uydudan fotoğraflar gönderiyorlardı

J
Kahramanlarımızın sık sık ziyaret ettikleri “Sigara İçmez” is­mini taktıkları bir adam vardı Sigarayı da fosur fosur içerdi Al­man Demiryollarından satın aldığı bir vagonda yaşıyordu Vago­nun kapısında “Sigara İçilmez” levhası olduğu gibi durduğu için, bu ismi takmışlardı Çocuklar bu adamı en az öğretmenleri kadar seviyorlardı

Bir gün rakip okulun öğrencileri, bir öğretmenin oğlunu re­hin almışlar, ayrıca birçok öğrencinin defterlerine de el koymuş­lardı Yine bir savaş zamanı gelmişti Savaş sloganları “Çelik Bir­lik” idi Önce bir elçi göndermeyi kararlaştırdılar Elçi Sebastian, rakip okulun elebaşının evine gitti Arkadaşlarının serbest bıra­kılması ve defterlerinin geri verilmesi taleplerini iletti Kabul e-dilmedi Gruplar savaş düzeni aldılar Tam kavga başlayacaktı ki “Sigara İçmez” ortaya çıktı ve böyle kavga ederlerse polisin ve okul idarelerinin her şeyden haberdar olacağını ve başlarının belaya gireceğini söyledi Önerisi, her okuldan birer kişinin yum­ruklu düello etmesi, yenilenin yenenin şartlarına uyması İdi İki taraf da bunu kabul etti

Karşı tarafın kavgacısı Wawerka, bu tarafınki ise Matthias i-di Kısa bir kavgadan sonra, Matthias rakibini yenmişti Ancak, karşı tarafın öğrencileri sözlerinde durmadılar Yeniden savaş düzeni alındı Kar topu stoklan arttırıldı Herkes “Hücum!” emrini bekliyordu Nitekim birdenbire kartopu yağmuru başladı Bu arada Martin, Johnny ve Sebastian rehineyi kurtarmanın peşin­deydiler Nitekim rakip okulun elebaşısının apartmanlarının kö­mürlüğünde, başında iki nöbetçi olan arkadaşlarını kurtardılar Ancak defterler yanıp, kül olmuştu İki nöbetçiyi bağlayıp, hızla savaş alanına döndüler

Günlerdir yağan kar durmuş, Noele ise sadece bir iki gün kalmıştı Okul müdürünün odasında, hesap veriyorlardı Bay Bökh, öğrencilerini çok seviyordu Onlara geçmişte yaşanmış bir hikâye anlattı:

“Bundan yirmi yıl önceydi, Dokuzuncu sınıfta cesur ve çalışkan bir öğrenci vardı Haksızlıklar karşısında tıpkı Martin Thaler gibi öfke­lenirdi Gerekirse Matthias gibi dövüşürdü Uli gibi evini özlerdi Sebastian gibi aklı başında kitaplar okur, Janathan gibi bahçede saklanır­dı Bir gün bu çocuğun annesi çok hastalandı Okuldan kaçarak annesini görmeye gitti Dönüşte yakalandı Dışarı çıkmama cezası aldı Yine kaçtı, yine annesini görmeye gitti Yine yakalandı Bu sefer sınıf öğret­meni dört hafta dışarı çıkmama cezası verdi Yine kaçtı, annesini görmek için Yakalandı, bu sefer müdür tarafından oda hapsi ile cezalandırıldı Yine kaçtı, nasıl mı, bir arkadaşı onun yerine hapis yatmayı kabul ettiği için Arkadaşıyla arası çok iyiydi Okul bittikten sonra da görüşmeye devam ettiler; ama arkadaşının bir kaza sonucu ailesini kaybetmesiyle ortadan kaybolması bir oldu O gün bugündür de onu görmedi

Hikâyeye dönersek; “müdür, çok öfkelenmişti Diğer çocuk her şeyi anlatınca, olayı anladı ve iş tatlıya bağlandı Bu öğrencinin kim olduğunu biliyor musunuz!” diye sorunca, hepsi birden “Sizsiniz” diye cevap verdiler “Sizi gidi haylazlar, toz olun gözümün önün­den1” diyerek hepsini gönderdi
Çocukların hepsinin sınıf öğretmenlerine olan saygı ve sevgi­leri bir kat daha artmıştı Aralarında, arkadaşı için oda hapsini kabul eden kişinin kim olduğunu konuştular ve buldular: “Sigara İçmez

Profesör Kreuzkama defterlerin yakıldığını anlatmak zo­runda kaldılar Bu arada, bazı yaramazlar, küçük Uliyi, sınıfın çöp sepetinin içine koyup, duvara asmışlardı Profesör, hepsine cezayı verdi: “İşlenen her suçta, suç sadece o suçu işleyende değildir, suçun işlenmesini engellemeyen de suçludur” cümlesini beşer kez yazacaklardı

Uli, kendisine korkak ve çelimsiz denmesine sürekli kızıyor­du Son olay, iyice kafasını bozmuştu Sepet olayından bir gün sonra, elinde şemsiye ile ikinci kattan, bahçenin karlı zeminine atladı Herkes şok olmuştu UH, ne kadar cesur olduğunun mesa­jını böyle vermişti Neyse ki, sadece sol ayağı kırılmış, biraz da kabarga kemikleri ezilmişti o kadar Ama, Noelde ailesinin yanı­na gidemeyecekti

Bu arada çocuklar yaptıkları bir planla Justus lakabını taktık­ları öğretmenleriyle Sigara İçmezi buluşturdularTahminleri doğ­ruydu Öğretmenin bahsettiği kayıp arkadaş, Sigara Içmezin ta kendisiydi
Martin, annesinden gelen mektubu okul postasından aldı Annesi, mektupta yol parası olan sekiz lirayı gönderemediğini, babasının işsiz olduğunu, ne olursa olsun cesur ve dayanıklı ol­masını, asla ağlamaması gerektiğini yazıyordu Beş liralık da pos­ta pulu göndermişti

Oysa kî Martin mektubu okuduktan sonra “Benim Güzel An­neciğim” diyerek ağlıyordu

Ulinin bu atlayışı, Noelde oynayacakları piyesi tehlikeye sokmuştu Sekizinci sınıftan bir öğrenci buldular

Akşam, Justus bütün öğrencileri toplayarak, onlara Ulinin yaptığı şekilde cesaretin ispati an amayacağım söyledi Ayrıca, öğrencilerden, bir akşam için kendisine izin vermelerini, bu süre zarfında da uslu olmalarını rica etti Sigara Içmezin piyano çaldı­ğı barda bir bira içecekti

Kent uzaktaydı Yine de yürüdü Tabelasında “Son Damlasına Kadar” yazan lokantadan İçeri girdi “Sigara İçilmez” bil masada oturmuş kendisini bekliyordu Kucaklaştılar Konuşmalarının büyük bölümünü kahramanlarımız oluşturuyordu İkisi de bu çocuklar okuldan mezun olmadan, yerlerinden ayrılmamakta kararlı olduklarını birbirlerine söylediler

Gece yarısından sonra, kenti bir baştan geçerek döndüler Yanlarında, yirmi yıllık hatıraları da beraber yürüyordu

Okulun son günü idi Çoğu öğrenci, noel İzni için bavulları­nı bile toplamıştı Martin, Noelde gidemeyeceğini hiç kimseye

söylememişti Okulda kalmak (sadece Johnnye serbestti, o da ailesi olmadığı için) yasaktı Bakalım ne olacaktı?

Yine, bu akşam piyes de oynanacaktı, önceden iki prova da­ha yapıp iyice hazırlandılar Sonra, hep birlikte Uliyi ziyaret edip, ona moral verdiler
Nihayet piyes vakti geldi Çok güzel oynadılar “Sigara içmez” de seyirciler arasındaydı Sonra Justus, asıl mesleği doktor­luk olan “Sigara İçmez” in, bundan böyle okul doktoru olarak gö­rev yapacağını söyleyince, çocuklar “Hurra” diye havaya fırladı­lar Çok güzel bir akşam geçirmişlerdi
Gece, Justus ve Sigara İçmez, beraber yatakhaneleri gezer­ken, Martinin bir şeyler mırıldandığını fark edip, biraz eğildiler Uykusunda, “Ağlamak kesinlikle yasaktır” diye sayıklıyordu

24 Aralık günü, ortalık tam bir ana baba günü İdi İnenler, çıkanlar, koşturanlar… Matthias, Uliye veda etti Johnny, UU ile beraber kalacak diye seviniyordu Martin ise hiç gözükmemişti

Bütün el ayak çekilmiş, Justus son kontrol gezintisini yapı­yordu Martini gördü Sıkıştırınca, Martin hıçkıra hıçkıra ağla­maya başladı Olup biteni öğrenince, zorla ona para verip evine gitmesini söyledi Martinin eski keyfi yerine gelmişti Ulinin yanına çıkınca, anne ve babasının ziyarete gelmiş olduklarını gördü Hepsi ile vedalaştı

Noel akşamı, her tarafta koyu bir kış hüküm sürüyordu Martinin anne ve babası, camın önünden hem dışarıya bakıyor, hem de sohbet ediyorlardı “Martın ne yapıyor acaba?” dedi, annesi Babası da “Umarım ağlamıyor dur” deyince, “Bana söz vermişti, ağlamayacaktı, gerçi ben de hep ağladım ya…”
Kapı çalar gibi oldu Bir daha… Kim olabilirdi acaba? Kadın kapıyı açtı, Martin karşısındaydı Sevinçleri görülmeye değerdi

Martinin kendi eliyle, öğretmenine yaptığı kartpostalın ar­kasına babası şunları yazdı: “Sayın Bökh, bize verdiğiniz bu canlı Noel armağanı için size sonsuz teşekkürler…”

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.