Churchillin Gizli Savaşi-Kitap Özeti |
11-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Churchillin Gizli Savaşi-Kitap ÖzetiChurchillİn Gİzlİ SavaŞi kitap özeti 1 NEDEN TÜRKİYE? Bu bölümde Türkiyenin 1941 yılında Churchill için neden çok önemli olduğu sorusuna yanıt aranmaktadır Churchill Türkiye ile ilgili planlarını, Avrupadaki başkentlerden Ankaraya gönderilen ve Türklerin, özellikle de İnönünün, dış politikayı şekillendirirken büyük bir güvenle kullandığı raporlara İngilizlerin kolayca erişebilmelerini sağlayan ve Türklerin bilgisi dışında İngilizler tarafından çözümlenen gizli gönderimlerden elde edilen istihbaratlara göre yapıyordu Türkiye onun için neden bu kadar önemliydi? Churchill 1941de ittifak yanlısı bir Türkiyeyi imparatorluğun Hindistana, Uzakdoğuya ve İran petrolüne kadar uzanan yolun bekçisi olarak görüyordu 1940da Fransa nın düşüşünden sonra ittifak kurabilecek bir devlet aramaya başlamıştı ve savaşı İngiltere kıyılarından uzak tutma konusundaki kararlılığı nedeniyle Türkiyeye yönelerek Türkiyeyi savaşa çekmek için hiç durmadan çalışmaya devam etti 2 CHURCHILLİN DİPLOMATİK ÇÖZÜMLERİ İngilterede diplomatik iletişim istihbaratı 1914ten 1918e kadar, eski bir binadaki 40 numaralı odada görev yapan Deniz Kuvvetleri Komutanlığının Şifre Çözme Bölümü tarafından yürütülmekteydi İngiliz istihbaratı, İki savaş arasında kalan yıllarda da Sovyet şifre sistemindeki açıkları kullanarak bilgi edinme üzerine yoğunlaştı Gizli gönderimlere dayanarak yapılan istihbaratın özünü şifre-bilim (kriptoloji) oluşturur Bu ifade insanı yanıltabilir, çünkü bu yalnızca kod ve şifrelerin yaratılması ve güvenliklerinin sağlanması anlamına gelmektedir İngiliz Dışişleri Bakanlığı barış döneminde de telgrafların yasaya uygun olarak incelenmesi ve çözüm istasyonlarının kullanılması sayesinde Londra ve diğer birçok başkente giren ve çıkan diplomatik iletileri izlemeye devam etti Bu amaçla gerekli fonlar yaratılmış, işlemler ve öncelikler belirlenmiş ve 1 Kasım 1919da Devlet Kod ve Şifre Okulu resmen kurulmuştu Hangi araçları kullanırsa kullansın ve etkileri ne olursa olsun bu okul Almanya dışında kalan büyük ülkelerin hepsindeki diplomatik haberleşmeyi dinleyebilecek kapasiteye ulaşmış, deneyim ve çözümsel analizin akıllıca uygulanması ışığında geleneksel yöntemler geliştirmeyi başarmıştı 1936ya gelindiğinde Dışişleri Bakanlığının gündemindeki en önemli maddelerden biri Bolşevik tehdidinin yerine Alman saldırganlığını yerleştirmekti Almanların diplomatik şifresi Floradora henüz çözülememişti ama diğer bazı ülkelerin ve Türkiyenin şifreleri çözülebiliyordu Özellikle Türkiye ile ilgili bilgileri elde etmek çok daha kolaydı Çünkü İngiliz hükümetinin en büyük hissedarı olduğu İstanbuldaki Telsiz ve Telgraf İdaresi merkezinde telgraflar büyük bir titizlikle inceleniyor ve böylece Türklerin haberleşmesi neredeyse tümüyle ele geçiriliyordu 1936daki Montreux Konferansından sonra Türkiye önemli bir hedef halini aldı ve Dışişleri Bakanlığı bu çözümler sayesinde Ankaradaki karar mekanizmasının bir çok unsurunu ve Türkiyenin özellikle İtalya, Fransa, Almanya ve İngiltereye ilişkin diplomatik önceliklerini öğrenmeyi başardı 3 TUFANDAN ÖNCE 1914-1918 yılları arasında birbirleriyle savaş halinde olan ve 1922deki Çanakkale krizinde de araları açık olan iki ülke sonunda Türk-İngiliz dostluğunun kurulmasından her iki tarafın da karlı çıkacağını anlamışlardı İngiltere açısından Türkiye, imparatorluğun ticaret yolunu ve İran petrolünü tüm tehlikelerden koruyan bir çit, Mısıra yönelecek Alman ve Rus saldırılarına karşı da bir savunma hattıydı Türkiye açısından ise İngiltere, hala büyük bir donanması olan süper bir güç ve kusursuz bir imparatorluktu Türkiye, Hitler yönetimindeki Almanyadan küstahlığı nedeniyle hoşlanmıyordu Ama Çekoslavakyanın Mart 1939da bir gecede ve büyük bir başarı ile istila eden bu ülkeden hem korkuyor hem de ona hayranlık duyuyordu Hem Churchill hem de Dışişleri Bakanlığı, Türk diplomatik iletilerinin çözümlerini düzenli olarak elde ediyor ve böylece Almanların tüm Avrupaya yayılmasının insana dehşet veren sonuçları hakkında son derece önemli bir tarafsız ülke olan Türkiyenin gösterdiği tepkileri ayrıntılı olarak öğreniyorlardı 4 TÜRK TARAFSIZLIĞI İngiliz ve Rus birliklerinin Tahrana girdiği gün olan 17 Eylülde Churchill, Staline şunları yazmıştır: “ En büyük ödül Türkiyedir Eğer Türkiyeyi kazanabilirsek kullanabileceğimiz son derece güçlü bir ordu daha olacaktır” Hitler ise İnönüye yazdığı bir mektupta Bulgaristana yönelik bir Alman saldırısının Türkiyeyi ürkütmemesi gerektiğini ve birliklerine Türk sınırından uzak durmaları emrini verdiğini belirtmiştir Türkiye, İngilizlerin kendisini savaşa çekme girişimlerine İngiltereden olan taleplerini arttırarak karşı koyuyor ve Almanlarla tarafsızlık ilkesinin elverdiği ölçüde iyi geçinerek tarafsızlık politikasını sürdürüyordu 5 CHURCHILLİN TÜRKİYE KOZU Churchill, Türkiyenin de savaşa sokulması konusundaki ısrarlı görüşlerini koruyordu ve bunun için kuvvet komutanlarına İngilizlerin Türkiyeye söz verdikleri askeri malzemeleri teslim etmesi için baskı yapıyordu Churchillin kafasındaki düşünceler ile İngiliz Dışişleri Bakanlığının düşünceleri hiç de uyumlu değildi Çünkü Dışişleri Bakanlığı Türkiyenin Almanlara krom satmak için anlaşması yüzünden Türkiyeye soğuk bakıyor ve İngiliz dış politikası açısından bunun zararlı olduğunu savunuyordu Churchill Ocak 1943te Türk liderlerinin savaşa girme konusunu daha ciddi bir biçimde düşünmelerini sağlamak maksadıyla Türkiyeyi ziyaret etti Dışişleri Bakanlığı da bu ziyaret için hazırlanmıştı Fakat Adanada yapılan görüşmeleri genel olarak Churchill ve İnönü yönlendirmişti Bir başka deyişle Churchill, Türkiye kozunu oynama hakkını büyük bir ustalıkla Dışişleri Bakanlığından almıştı 6 ADANA VE SONRASI Churchill Rusların zaferlerinden ve Akdenizde müttefiklerin lehine olan gelişmelerden yararlanma zamanının geldiğine inanıyor ve Türkiyeyi köşeye sıkıştırabileceğini düşünüyordu Bu düşüncelerle Adana görüşmeleri düzenledi İngiliz ve Türk ekibi daha önceden belirlenen bir demiryolu geçidinde trene binmiş ve görüşmeler başlamıştı Churchill ve İnönü görüşmelerini yanlarındaki bakanlarla birlikte özel bir kompartımanda yapıyorlardı ve iki delegasyonun derhal resmi toplantılara geçmelerine karar verdiler Görüşme gündeminde 3 madde vardı: Rusyanın Kafkasya ve Stalingradda elde edebileceği başarı olasılığını kullanarak Türkiyenin müttefiklerle işbirliği yapmasını sağlamak, Oniki Adanın işgali ve Giritin yeniden ele geçirilmesi de dahil olmak üzere doğu Akdenizde olası ortak harekatlara girişmek ve Türkiye deki üslerden havalanacak olan İngiliz ve Amerikan uçaklarıyla Romanyadaki petrol alanlarını bombardıman etmek Adana görüşmeleri sonrasında İngiltere ve Churchill Türkiyenin kendi çıkarları doğrultusunda hareket edeceği konusunda iyice ümitlenmişlerdi Oysa daha sonraki günlerde İngilizler söz verdikleri askeri yardımları yapamadılar ve Türkiye baştan beri sürdürdüğü değişmez tarafsızlık ilkesini terk etmedi 7 CHURCHILL: ADA ÖDÜLLERİ KAYBEDİLDİ Churchill İtalyanın teslim olması nedeniyle müttefiklerin eline çok düşük bir bedel ve çok az bir çabayla Egede büyük ve önemli ödüller kazanma fırsatının geçtiğini biliyordu Oniki Adanın işgali için gereken çıkarma birliklerinin Amerikalı kuvvet komutanlıklarınca Hindistana gönderilmeleri, General Wilsonun bu harekatla çok uzaktaki Kahireden ilgilenmesi ve İngiliz donanmasının komutasında görülen değişiklik gibi olumsuzluklar nedeniyle Churchillin Oniki Ada planı başarısız olmuştu Görüldüğü gibi gerekli malzeme ve güçler olmadan dünyanın en mükemmel istihbaratı bile bir işe yaramıyordu Böylece hem kötü bir sonuç alındı, hem de batıda ve doğu cephesinde zafer kazanılması kapsamında Doğu Akdenizin önceliğine ilişkin Churcillle diğer müttefikler arasındaki görüş ayrılıkları ve çekişmeler devam etti 8 SONUÇ Bu kitap, Dışişleri Bakanlığından fazla bir yardım alamayan Churchillin önce özel görevliler göndererek, daha sonra tehditler savurup sözler vererek, arkasından ülkeyi şahsen ziyaret ederek ve nihayet 1943 sonbaharında da Oniki Adada Hitlerle bireysel savaşa girerek Türkiyeyi müttefiklerin yanında savaşa sokmak için nasıl uğraştığını anlatmaktadır |
|