Viraz Dağlar - Kitap Özeti |
11-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Viraz Dağlar - Kitap ÖzetiViraz Dağlar - Kitap Özeti Viraz Dağlar kitabının özeti Yazarı: Necati Cumalı Yaklaşık altmış yıl boyunca şiir, öykü, roman, oyun, deneme, inceleme ve günceleriyle edebiyatın hemen her alanında eser vermiş olan Necati Cumalı, 13 Ocak 1921 yılında bugün Yunanistanın sınırları içinde bulunan Florinada doğdu Çocukluğunu İzmirin Urla ilçesinde geçirdi İzmir Atatürk Lisesinden mezun olduktan sonra Ankara Hukuk Fakültesinde öğrenimini tamamladı Kısa bir süre Toprak Mahsulleri Ofisinde (1941-1942), ardından Millî Eğitim Bakanlığı Yayın Müdürlüğünde, yine aynı Bakanlığa bağlı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğünde (1945-1948) çalıştı; 1949 yılında gittiği İzmirde avukatlık stajını tamamlayarak 1957 yılına kadar İzmir ve Urlada avukatlık yaptı 1957-1959 arasını Pariste geçiren Necati Cumalı, bir süre Paris Basın Ataşeliğinde çalıştıktan sonra yurda döndü İstanbul Basın Yayın Müdürlüğünde raportörlük görevine atandı; 1960ta evlendi; 1963 yılında eşinin görevi dolayısıyla Tel-Avive, sonra da Parise gittiler Bundan sonraki yıllarda yurt dışı gezilerine çıkan yazar, edebiyat çalışmalarını aralıksız olarak sürdürdü Öykü ve romanları filme alındı Tiyatro oyunları yıllarca sahnelendi, televizyona ve sinemaya uyarlandı Eserleri peşpeşe baskılar yapan, yabancı dillere çevrilen Necati Cumalının haklı ünü edebiyat dünyamızın önemli ödülleriyle pekişti: 1968 yılında Yağmurlu Deniz adlı şiir kitabıyla TDK Şiir Ödülünü; Değişik Gözle adlı kitabıyla 1957 ve Makedonya 1900 kitabıyla 1977 Sait Faik Hikâye Ödüllerini; Dün Neredeydiniz? adlı oyunu ile 1981 Kültür Bakanlığı Tiyatro Ödülünü; bütün şiirlerini topladığı Tufandan Önce ile 1984 Yeditepe Şiir Ödülünü; Viran Dağlar romanı ile 1995 Orhan Kemal Roman Ödülü ile Yunus Nadi Roman Ödülünü aldı Eserleri: Mayıs Ayı Notları (1947), Güzel Aydınlık (1951)¸ İmbatla Gelen (1955), Güneş Çizgisi (1957) Başaklar Gebe (1970), Ceylan Ağıdı (1974), Aç Güneş (bütün şiirleri, 1980), Tufandan Önce (bütün şiirleri, 1983), Aşklar Yalnızlıklar (toplu şiirleri, 1985), Kısmeti Kapalı Gençlik (bütün şiirleri, 1986) adlı kitaplarda toplamıştır Yağmurlar ve Topraklar (1973), Acı Tütün (1974), Aşk da Gezer (1975) ile Viran Dağlar (1994) Oyunları: Boş Beşik (1949), Mine (1959), Nalınlar (1962), Derya Gülü (1963), Ezik Otlar (1969), Vur Emri (1969)dir Niçin Aşk (1971), Senin İçin Ey Demokrasi (1976), Etiler Mektupları (1982), Niçin Af (1989), Şiddet Ruhu (1990), Ulus Olmak: Atatürk Denemeleri (1995) adlı kitaplarda denemelerini, Yeşil Bir At Sırtında (1991) kitabında günlük notlarını toplamıştır Özet: Viran Dağlar Fransız İhtilali ile yayılan milliyetçilik akımı ile başlayan Balkanların Osmanlının elinde çıkma sürecini anlatıyor Zülfikar Bey adlı ana kahraman ailesinden gelen varlıklı ve nüfus sahibi olan yüzyıllardır Makedonyada Goriçka kasabasında yaşayan bir aileden gelmektedirEğitimini Manastırda rüştiye ile tamamlayıp çiftliklerine dönmüştürO zamandaki karışıklıklar yüzünden aklı karışmış ittihat ve terakkicilere yakınlık duymakta ve Osmanlının nasıl eski günlerine döndürülebileceğini düşünmektedir Balkan Savaşı çıkar ve orduya gönüllü yazılmak ister fakat ordu yaşının daha genç olduğunun söyleyip Zülfikar Beyi kabul etmezGönüllü yazılmak ister fakat yine geri çevrilirÇevresindekilerin Osmanlının savaşı kaybedeceğini söylemesine rağmen bu düşünceyi kabul etmez ve kendi adamlarını ve çevre köylerdeki gönüllüleri toplayıp ordunun asıl konuşlandığı Manastıra gider Yollarda gördüğü Müslüman olan halkın kaçışı onu derinden etkiler ve yüzyıllardır beraber yaşıyan Rum Bulgar Türk insanların nasıl da birbirlerine düşman olduklarını anlayamaz Manastıra vardıklarında ordunun hareket ettiğini görürlerZülfikar Beyin tanıdığı olan bir subay Niyazi Bey adında bir komutanın kuzeyde gönüllüler ordusu kurmakta olduğunu öğrenir ve onun yanına giderlerNiyazi Beyle Zülfikar Bey Selanikten tanışıktırlarZülfikar Bey ve adamları Niyazi Beye katılırlar fakat büyük hayalleri olan Zülfikar Bey savaşın sonuna kadar çarpışacağına inanmasına rağmen ilk çatışmada vurulur ve savaş onun için biter Balkan Harbinden sonra Osmanlının elinden çıkan Makedonyadan gitmezDoğduğu atalarının kazandığı toprakları bir daha tekrar Osmanlının ele geçireceğini düşünerek Goriçkada kalırBu sırada Birinci Dünya Savaşı çıkar Zülfikar Bey Osmanlıya yardım etmek istemektedirTekrar Makedonyanın Osmanlı topraklarına girmesini sağlamak istiyordurGizli bir örgüte girer ve haber taşımaya başlarFransızlar bu örgütü ortaya çıkarırlar ve Zülfikar Beyin peşine düşerlerZülfikar Bey yaşadığı Goriçkadan kaçmak zorunda kalır Önce Manastıra giderGençliğindeki eğlenceli sürekli yaşayan kentin yerine yıkık başıboş terkedilmiş gibi bir kent görünce çok üzülürDaha sonra Manastırdan gider ve Makedonyayı dolaşırDaha sonra Kaptan lakaplı bir komitacının yanına yerleşir Kaptan Bey Fransızlar tarafından aranmakta olan bir suçludur ve o zamanlarda en iyi saklanmak için yer dağlardır ve Zülfikar Bey de dağlara çıkarBir zamanların soylu beyi artık dağlarda yaşayan bir komitacı olmuşturKaptanın çetesiyle yaşamaya başlayan Zülfikar Bey çete içinde Kaptan Beyin yerine geçmeye başlamış ve çetedeki adamlar tarafından saygısı ve bilgeliğinden dolayı sevilmeye başlamıştırKaptan Bey bu durumdan rahatsız olmuş ve Zülfikar Beye karşı kin beslemeye başlamıştırBir gün Zülfikar Beyle kavga etmiş ve Zülfikar Beye silah çekmişken Zülfikar Bey tarafından öldürülmüştür Zülfikar Bey bu olaydan sonra dağlardan kaçarDaha sonra onu arayan Fransız Jandarmaları tarafından yakalanırMahkemeye çıkartılırMahkemede gösterdiği saygılı hareketler ve Fransızca konuşmasıyla hakimi ve diğer görevlileri etkiler Hapis cezası verilen Zülfikar Bey hapishaneden kaçarArtık tam anlamıyla bir kanun kaçağıdırMakedonyadan kaçmayı düşünür fakat süren savaş,ataların bu topraklardan olması ve ailesini özellikle annesini bırakamayacağı için bu fikirden vazgeçer Yine dağlara döner ve bazen de eski çalışanları olan İsmailin yanına giderBu sırada Makedonyadaki Fransız ordusunun başındaki kumandan değişir ve Zülfikar Bey hakkında anlatılanları duyarBu kişiyle tanışmak çok ister ve Zülfikar Beyin canlı yakalanması için başına ödül koyar ve haber salar Bu haber İsmailin ve Zülfikar Beyin kuzeni ve Kaylar Kasabasının belediye başkanın olan Hikmet Beyin kulağına gitmiştiHikmet Bey bu haberi duyduğunda Zülfikar Beyin öldürüleceğini bu yüzden bu ödülün konulduğunu düşünürAli Bey İsmail ile konuşarak Fransızlar ile iyi anlaştığını söyler ve eğer bir daha İsmaillere gelirse İsmaile ona haber vermesini söylerPlanı Zülfikar Beyi yakalatmak ve hayatını kurtarmaktır Aylar sonra Zülfikar Bey tekrar İsmaillere giderZülfikar Beye akşam yemeğinde İsmail yemeğine haşhaş katarak Zülfikar Beyi uyuturVerilen ödülü almak isteyen İsmail bir zamanlar yanında çalıştığı Zülfikar Beyin gece odasına girer ve tüfeğiyle başına ateş eder ve Zülfikar Beyi öldürür, Daha sonra jandarmalara haber verip Zülfikar Beyi öldürdüğünü söyler ve cesedini götürür parasını isterJandarmalar Zülfikar Beyin canlı yakalanmasının gerektiğini söylerler ve İsmaili hapse atarlar Zülfikar Bey için çok büyük bir cenaze töreni yapılır bütün Makedonyadan insanlar bu ulu kişiyi kendini varlığının ülkesi ve Makedonyayı eskisi gibi bir bütün halinde tutmak isteyen kişiyi son yolculuğunda uğurlamak isterler İsmail ise Zülfikar Beyin komitacı arkadaşı Kara Ali tarafından öldürülürTarih ise yazılmıştır Osmanlı Birinci Dünya Savaşından yenik olarak ayrılmış ve artık dağılma dönemi tam anlamıyla başlamıştır Eserin Konusu: Eser Osmanlının Balkanlardaki topraklarını kaybedişini ve bu dağılmanın orada yaşayan insanlar üzerindeki etkisini göstermektedirBazı güçlerin yüzyıllardan beri beraber yaşayan farklı dil ve dinlerden olan insanları kışkırtıp birbirlerine düşman etmesini anlatmaktadırKomşuların bile birbirlerini öldürdüğü bu zihniyeti okuyucuya anlatıp tarihimizdeki bu dönemi bize gösterir Temel İletisi: Aynı topraktan olan farklı dinlere inanan ve yüzyıllarca berbaberce yaşamış insanların birbirlerine düşman haline getirilmesi,birbirlerine hakkı geçen insanların daha sonra düşman kesilmeleri ve Osmanlının nasıl dağıldığı romanın temel iletisidir Eserde ileri sürülen düşüncelerin geçerliliği üzerine görüşler: O zamanın koşullarına göre eserde iletilen düşünceler doğrudurZülfikar Beyin ailesinden gelen Osmanlılık havası devletini yaşadığı toprakları korumak istemesi normaldirAyrıca Makedonya da yaşıyan farklı ülkelerden olan insanların Osmanlıdan ayrılıp kendi ülkelerini kurmak istemeleri de kabul edilebilir bir düşüncedir fakat silaha davranıp birbirlerine muhtaç olan insanların düşmanca tutumları doğru değildir Eserde Yer Alan Öğelerin Değerlendirilmesi Olayların Sıralanışı: *Zülfikar Beyin çocukluğu *Zülfikar Beyin çocukluğu sırasında Makedonyadaki karışıklıklar *Zülfikar Beyin rüştiye okumaya Selanike gitmesi *Zülfikar Beyin okuldan sonra evine dönüşü ve gençliğinde yaşadığı olaylar *Makedonyada ki olayların daha da artması *Zülfikar Beyin evlenmesi *Zülfikar Beyin babası Rıza Beyin ölmesi *Osmanlının seferberlik ilan etmesi *Zülfikar Beyin orduya yazılmaya çalışması *Balkan Savaşının çıkması *Zülfikar Beyin gönüllü olarak savaşa gitmesi *Zülfikar Beyin Niyazi Bey komutasında savaşması *Zülfikar Beyin yaralanması *Zülfikar Beyin evine geri dönmesi *Birinci Dünya Savaşının çıkması *Zülfikar Beyin gizli örgüte girmesi *Örgütün yakalanması ve Zülfikar Beyin tutuklanmak istenmesi *Zülfikar Beyin kaçmaya başlaması *Zülfikar Beyin Kaptan Beyin yanında dağlara çıkması *Kaptan Beyin Zülfikar Bey tarafından öldürülmesi *Zülfikar Beyin Fransız jandarmalar tarafından yakalanması *Mahkemeye çıkarılışı *Hapse göderilişi *Zülfikar Beyin hapisten kaçışı *Zülfikar Beyin Makendonyayı dolaşması *Makedonyada bulunan Fransız Ordusunun komutanın değişmesi *Komutanın Zülfikar Beyi tanımak istemesi ve canlı yakalanması için ödül koyması *İsmail ile Hikmet Beyin Zülfikar Beyin hayatta kalması için yakalamak üzerine plan kurması *Zülfikar Beyin İsmaile gidişi *Zülfikar Beyin İsmail tarafından öldürülüşü *Zülfikar Beyin cenazesi *İsmailin komitacı Kara Ali tarafından öldürülmesi *Osmanlının Savaşı kaybedip Mondoros Mütarekesini imzalaması Yer Zaman 1900lü yılların başlarında meydana gelen Balkan Harbi döneminden 1918 yılında Mondoros Mütarekesine kadardevan ediyorOlaylar Makendonya da geçmektedir ve Balkanların genel durumundan da bahsetmektedir Kişiler Rıza Bey:Zülfikar Beyin babasıEski bir Osmanlı uç beyinin soyundan geliyorGelenek ve göreneklerine bağlı bir adamOğluna çok önem veriyorAilesinden gelen büyük bir varlığı var ve Zülfikar Beyin de onun gibi bir bey bir ağa olmasını istiyor Saliha Hanım:Eski bir Osmanlı kadını Oğluna çok bağlıOğlunu çok seviyor ve onun için herşeyi yapan bir kadınKocasına ve ailesine kol kanat geren bir Türk kadını Kaptan:Zülfikar Beyin hapisten çıktıktan sonra sığındığı komitacıZülfikar Beyin eski tanıdığıFransızlarla sorunu olduğu için dağa çıkmış bir komitacı İsmail: Zülfikar Beyin yanında çalışIyorZülfiyar Beyden 2 yaş küçük Zülfikar Beyin çok güvendiği biri fakat savaşa giderken korkup gelmeyen ve en önemlisi Zülfikar Beyi öldüren kişi Emine: Zülfikar Beyin karısı Zülfikar Beye hayran aşık bir kişiKocasını çok değer veriyor çok özlüyor ve güveniyorGördüğü ilk günden Zülfikar Beyle evlenmek istedi Hikmet Bey: Zülfikar Beyin Kaylar Kasabasının belediye başkanı kuzenidir Zülfikar Beyden daha fazla öğrenim görmüş ve daha mantıklı biri Niyazi Bey: Zülfikar Beyin çarpıştığı gönüllü grubun komutanıİttihat ve terakkici Zülfikar Bey ile Selanikten tanışık Zülfikar Beyin hayatını kurtaran adam Kara Ali: Zülfikar Beyin eski arkadaşıİsmaili öldüren komitacı Zülfikar Bey:Eserin ana kahramanıdırBabası gibi eski bir Osmanlı uç beyinin torunuBu özelliği onu Osmanlıya bağlıyorİnsanlara saygısı tam o sırada olan olaylara rağmen Rum ve Bulgar dostlarıyla iyi geçinen tüm Makedonya tarafından tanınan biridirOsmanlının özellikle de Makedonya dağılmasını istemeyen , ittihatçılara yakın bir kişilik Dil ve Anlatım Özellikleri 1- Sözcük ve cümle örtümü günlük konuşma dili olarak açıklanabilirYazar Rumeli şivesini çok iyi kullanıp akıcı bir dil haline getirmiştir 2- Yazar anlatımında açıklığa önem vermiştirKonuları açık bir şekilde işlemiştir 3- Yazarın akıcılığı yakaladığını söyleyemem bazı konuların üstünde gereğinden fazla durulmuş özellikle Zülfikar Beyin karşı cins ile olan ilişkisi üzerinde fazla durmuş ve gereksiz ayrıntılara önemvermiş 4- Yazar anlatımında yalınlık öğesine önem vermiştirFakat söz snanatlarını da kullanmıştır 5- Yazar betimlemelere yer vermiştir “…aksine cins bir tay olduğu belliydisağrısı geniş,cigadosu yüksek,adeleleri sağlam ve inceydiBakılırsa ceylan kesilirdi” ROMAN ELEŞTİRİSİ: 1-Atalarının yaşadıkları ülke bölünme ve bağlı oldukları Osmanlıdan ayrılmak üzeredir ayrıca yüzyıllardır dostça beraber yaşadıkları farklı din ve ırklardan olan insanlarla savaş haline girmişlerdir Bu durum dış kuvvetlerin etkileri ile olmuşturAyrıca yayılan milliyetçilik ruhu sonunda yıkılmak üzere olan Osmanlıya da gelmiş ve himayesi altında olan diğer devletler özgürlüklerini ilan etmişlerdirFakat hatalı olan yan yüzyıllardır beraber yaşadıkları insanların birbirlerine karşı özellikle de Müslüman olan Osmanlı (Türk) halka saldırmalarıdır1 Özgürlüklerini isteyen devletlerin demokratik yollar yerine askeri yollara başvurması ve toprak almada aç gözlü davranmaları anlaşılmazdır 2-Olumlu olarak o zamanı ve o andaki koşulları yazar çok güzel anlatmıştır ayrıca kullandığı dil ile akıcılık sağlamış Rumeli şivesini kullanmasıyla yazıda o yörede yaşayan insanlarla okuyucuyu daha dostane bir şekilde yakınlaştırmıştır Olumsuz olarak özellikle Zülfikar Beyin özel hayatı yani kadınlarla olan ilişkisine çok fazla yer verilmiş kitap konusundan bazen sapmıştır ve bazı olayların özellikle olaylar belirtilirken yazar kendi yorumunu katmıştır bu nedenle düşünce yazısına çok benzemiştir 3-Yazarın ilettiği mesaj aslında ders alınması gereken bir mesajİnsanların istekleri olabilirBu istekler bazen çok büyük toplulukları etkileyebilirUğruna ölünebilecek bir istek olabilir ama geçmişten beri beraber yaşadığınız bir toplumla başka dış güçlerin istemi ile savaşmanız sonucu aradaki bağ kaybolur ve tekrar sağlanamaz bir kişiye bile yararlı olduysam ne mutlu bana werildiyse özür dilerim |
|