Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Kitap Özetleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kitap, kökenleri, tanıtımı, tiyatrosunun, türk

Türk Tiyatrosunun Kökenleri Kitap Tanıtımı

Eski 11-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Tiyatrosunun Kökenleri Kitap Tanıtımı



AZAD ŞAHİN
Özellikle Tanzimat'ın ilanından başlayarak günümüze kadar bura insanı buraya hep Batılı bakış açılarıyla bakmayı yeğlemiş ve genelde yaşantısını özelde sanatsal faaliyetlerini batının tarihsel argümanlarıyla anlamlandırma yolunu seçmiştir, seçtirilmiştir Örneğin 1860 yılında yazılmış olan Şair Evlenmesi'nin Türk tiyatrosunun miladı sayılması yanlışı da tamamen bu bakış açısının öğretisidir Aslıhan Ünlü'nün Türk Tiyatrosunun Antropolojisi kitabı böyle bir yanlışın tuzağına düşmeden, Batı'yla birlikte ortaya çıkan kırılmayı milat saymayarak, ama onu da içine alarak antropolojik bir bakışla Türk tiyatrosunun kökenlerine iner ve onu bütüncül olarak en başından ele alır
Peki neresidir en başı? Kuşkusuz sözlü toplumlar yazıdan bağımsız olarak kendilerini var etmiş, kendi değerlerini yaratmıştır Bilinen yanlış kanı yazılı kültürün sözlü kültürün bir üst aşaması olduğudur ve bu yüzden genelde sözlü kültür 'ilkel' olarak tanımlanırken yazılı kültür 'uygar' olarak tanımlanır Marshall Mcluhan'nın da değindiği gibi yazı ve söz birbirlerinin uzantıları değil başka bir kültürel yapılanmadır Bu şekilde bakıldığında Türk tiyatrosunun kökenleri -Huizinga'nın Homo Ludens (Oynayan İnsan) kuramını da göz ardı etmeden- 'yabanıl' olarak tanımlanabilecek kültürel yapılanmalara kadar uzanır Şamanik ayinlerin ve ritüellerin varlığı, toplumun kendini bu ayinlerin ve dolayısıyla oyunların içinde var etmesi, oyun kavramını onların vazgeçilmezi haline getirmiştir Ünlü 'yabanıl' toplumların ritüellerinde bizzat oyunun içinde olan insan giderek, izleyen konumuna indirgenir

Göçebe Türklerin kültür alışverişi
Ünlü, daha önce de sözünü ettiğimiz gibi başlangıç evresini şamanlara dayandırır Şaman, tipik olarak Sibirya ve Orta Asya'ya özgü dinsel bir olgudur Bu terim Rusça aracılığıyla, Tunguzcadan gelir ve 'büyücü, kâhin' anlamını taşır Orta Asya'da var olan kavimlerden Altay Türkleri bu kelimenin karşılığına 'kam' Kırgız ve Kazaklar ise 'baksa, baksı' derler Sözü edilen zamanlarda göçebe topluluklar olan Türkler oyun, ritüel, şifa ve hikâye dinleme ihtiyaçlarını şamanlar aracılığıyla gidermişlerdir
Göçebe Türk boyları Batı'ya göçleri sırasında Anadolu'da şu veya bu şekilde birçok halkla karşılaşmış, bazılarıyla savaşmış, bazılarıyla kaynaşmış ve göçebe kültüründen yerleşik kültüre doğru evrilmişlerdir İşte bu esnada da zamanla karşımıza şamanik olanı da kapsayan ama onun bıraktığı boşluğu doldurmaya yönelik, köy seyirlik oyunları çıkar Ünlü, "Bir yanda göçebe-yerleşik çatışması yaşanırken bir ayrım da kent-köy arasında yaşanmıştır Köy kültürü içinde göçebe alışkanlıkları, yaşam görüşü daha kolay korunmuş, köylünün tutuculuğu, koruyuculuğu, saklayıcılığı kültürel ürünlerine de yansımıştır" demektedir Kent ve köy arasında zamanla oluşan kültürel farklılık ve ihtiyaçlar yeni varlık alanları yaratmıştır Köylerde geleneksel değer dizgesi ve Anadolu'yla oluşan kültürel kaynaşma köy seyirlik oyunlarına yansır Bu oyunların genel yapısı doğanın taklidine ve insanın doğa ile uzlaşmasına yöneliktir Diğer yandan kentlerde ise yeni teatral biçimler ortaya çıkmıştır Arap kökenli bir geleneğin Türklerde şekil değiştirmesiyle ortaya çıkan ve zamanla bir özgünlük kazanan meddahlar kentlerin en önemli eğlence kaynağı oldular Dramatik hikâyeleri sözlü anlatan ve hareketlerine teatral biçimler veren bu kişiler sözlü hikâye anlatma geleneğinin sürdürücüleri oldular Diğer yandan geleneksel Türk tiyatrosunun iki önemli parçası daha vardı Karagöz oyunları ve Orta Oyunu
İşte bütün bunlardan sonra Osmanlı'nın kaybetmeye başlamasıyla Batı endeksli bir hayatın ortaya çıkması, geleneksel olanı da bir kenara atmıştır Tanzimat'ın ilanıyla birlikte de Batılı anlamda ilk tiyatro metinleri ortaya çıkmış, zaman geçtikçe de kültürel yapılanma geleneksel olanı reddetme yolunu seçmiş ya da bu yarılmanın etrafında dönmüştür
Türk Tiyatrosunun Antropolojisi, en temelde kadim zamanlardan beri gelen oyuncu-insanı bulmaya yöneliktir Aslıhan Ünlü çalışmasında oldukça titiz davranmış ve yüzlerce kaynak taramış Yazar, tiyatroyla ve insan bilimleriyle ilgilenenlere yeni bakış açıları sunmuş

TÜRK TİYATROSUNUN ANTROPOLOJİSİ
Aslıhan Ünlü, Aşina Kitaplar, 2006, 277 sayfa, 13 YTL

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.