Kürk Mantolu Madonna -Kitap Özeti |
11-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kürk Mantolu Madonna -Kitap ÖzetiKÜrk Mantolu Madonna kitap özeti Sabahattin Ali Kuyucaklı Yusuf” adlı filmi hemen hemen herkes izlemiştir Ben yıllar önce bu filmle tanımıştım Sabahattin Aliyi Kürk Mantolu Madonna ise yazarın en çok okunan ve okuyanı etkisi altına alıp, zihninizde film karelerinin canlanmasına neden olan özel bir roman Yazarın hayatına şöyle bir göz attığınızda içinde gizem, tutku, duygusal yanı gelişmiş, sözel olarak güçlü fakat bir takım talihsiz olaylardan kendini koruyamamış bir adamın portresini görüyorsunuz Kitabın giriş bölümünde Füsun Akatlı yazarın hayatıyla ilgili çarpıcı ayrıntıları barındıran bir önsöz yazmıştırSabahattin Ali, Edebiyat dünyasında birçok yazar, eleştirmen ve okuyucu tarafından ayrı bir yere sahiptir ve hep öyle kalacaktır Eserde ana karakter olan Raif Efendinin kendi halinde keskin sükunetinin ardında gizlediği hayatını ve sevdiği kadına kendi tabiriyle Kürk Mantolu Madonnasına ulaşmak için verdiği tutkulu mücadele anlatılıyorEşsiz anlatım, ruha dokunuş, kaybediş, umutsuzluk… Kitabın İncileri edense, hayatta bir müddet beraber yürüdüğümüz insanların başına bir felaket geldiğini, herhangi bir sıkıntıya düştüklerini görünce bu belaları kendi başımızdan savmış gibi ferahlık duyar ve o zavallılara, sanki bize de gelebilecek belaları kendi üstlerine çektikleri için, alaka ve merhamet göstermek isterizs15 Herşeye hazır bulunan ve kimden ne geleceğini bilen bir insanı sarsmak mümkün müdür?s23 İnsanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlars33 Ben ev halkına niçin bu yalanı söylediğini değil, bana niçin hakikati söylediğini merak ediyor fakat bundan biraz da gurur duyuyordum: Bir insana başkalarından daha yakın olmanın gururunus37 Bir kadın herhangi bir şekilde hoşuma gidince ilk yaptığım iş ondan kaçmak olurdus60 İnsanlara olduklarından başka gözlerle bakmakta ısrar edişime içerliyordums71 Dünyada bana hiçbirşey, tabiattan melül bir insanın zorla gülmeye çalışması kadar acı gelmemiştirs73 O zamana kadar bütün insanlardan esirgediğim alaka, hiç kimseye karşı tam manasıyla duymadığım sevgi sanki hep birikmiş ve muazzam bir kütle halinde şimdi bu kadına karşı meydana çıkmıştıs87 Bu yaşıma kadar mevcudiyetinden bile haberim olmayan bir insanın vücudu birdenbire benim için nasıl bir ihtiyaç olabilirdi? Fakat bu hep böyle değil midir? Birçok şeylere ihtiyacımızı ancak onları görüp tanıdıktan sonra keşfetmez miyiz?s88 Bir ruh, ancak bir benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımıza, hesaplarımıza danışmaya lüzum bile görmeden, meydana çıkıyordu… Biz ancak o zaman sahiden yaşamaya -ruhumuzla yaşamaya- başlıyorduks89 Başkasına merhamet etmek, ondan daha kuvvetli olduğunu zannetmektir ki, ne kendimizi bu kadar büyük, ne de başkalarını bizden daha zavallı görmeye hakkımız yokturs96 Ruhlarımız için en lüzumlu, en kıymetli olan şeyleri birbirimizde bulduktan sonra diğer teferruatı görmemezlikten gelmek, daha doğrusu büyük bir hakikat için küçük hakikatleri feda etmek, daha insanca ve daha insaflı olmaz mıydı?s96 Fakat karşısındakinin her kanaatini doğru bulup benimsemek için vesile aramak da bir nevi ruh yakınlığı alameti değil miydi?s108 İnsanlar arasında çeşit çeşit kendini gösteren bütün sevgiler, sempatiler bir nevi aşktı Yalnız yerine göre isim ve şekil değiştiriyorlardı Kadınla erkek arasındaki sevgiye hakiki ismini vermemek bir nevi kendimizi aldatmaktan başka birşey değildis109 Halbuki arkadaşlık devamlıdır ve anlaşmaya bağlıdır Nasıl başladığını gösterebilir ve bozulursa bunun sebeplerini tahlil edebiliriz Aşka girmeyen şey ise tahlildirs109 Aşk dağıldıkça azalan birşey değildirs110 Kadın sevebileceği zaman sevmiyor, ancak tatmin edilmeyen arzulara üzülüyor, kırılan benliğini tamir etmek istiyor, kaybedilen fırsatlara yanıyor ve bunlar ona aşk çehresi altında görünüyordus125 Bir kadının bize herşeyini verdiğini zannettiğimiz anda onun hakikatte bize hiçbirşey vermiş olmadığını görmek, bize en yakın olduğunu sandığımız sırada bizden, bütün mesafelerin ötesindeymiş kadar uzak bulunduğunu kabule mecbur olmak acı birşeys125 Hayat beni kaybetmekle hiçbirşey ziyan etmeyecektis127 Bizim mantığımızla hayatın mantığı asla birbirine uymuyordus141 Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydis152 Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyors153 |
|