10-30-2012
|
#1
|
Şengül Şirin
|
VUK'ta Gözden Kaçan Ayrıntı
Maliye Bakanlığı, kayıtdışı ekonomi ile mücadele konusunda sürekli arayış içinde Konuyla ilgili olarak fikir üretiminin desteklenmesi amacıyla bir yarışma da düzenlenmiş durumda Ödülü günümüz koşullarında son derece cazip olan yarışma herkese açık Hazır aklımıza gelmişken biz de bu çabalara omuz verelim ve bir ayrıntıya bir kez daha dikkat çekelim istedik Bilindiği gibi, vergi yasalarına aykırı davranışlara karşı çeşitli yaptırımlar uygulanabiliyor Bu bağlamda, Vergi Usul Kanunu'nun 359 maddesi mükelleflerin korkulu rüyası Bu madde 'Kaçakçılık Suçları ve Cezaları' başlığını taşıyor Maddede belirtilen fiilleri işleyenler, kaybına sebep oldukları vergiyi faiziyle birlikte ödüyorlar Ayrıca kayba uğrayan verginin 3 katı 'vergi ziyaı cezası' ödemek zorundalar Bunun dışında, yapılacak yargılama sonunda işlenen fiile göre değişmek üzere hapis cezasına mahkum olmaları söz konusu  
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun yürürlüğe girmesinin ardından, diğer kanunlarda yer alan cezalarla ilgili bir uyum sorunu ortaya çıkmıştı Bu sorunu gidermek için 5728 sayılı Kanunla pek çok kanun Ceza Kanunu ile uyumlu hale getirildi Bu amaçla Vergi Usul Kanunu'nun 359 maddesinde de değişiklik yapıldı Yapılan değişiklik 8 Şubat 2008 tarihinde yürürlüğe girdi Bu değişiklik sırasında öyle bir konu atlandı ki, akıllara zarar
ANLAŞMA OLMADAN FATURA BASIMI
359 maddenin (c) fıkrasında şu hüküm yer alıyor: 'Bu kanun hükümlerine göre ancak Maliye Bakanlığı ile anlaşması bulunan kişilerin basabileceği belgeleri, bakanlık ile anlaşması olmadığı halde basanlar veya bilerek kullananlar iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır ' Yani, anlaşma olmaksızın belge basanlar için oldukça ciddi bir yaptırım söz konusu Ancak maddenin eski şekli ile yeni şekli arasında küçük bir fark var Maddede düzenleme yapılırken maddenin eski şeklinde yer alan 'ile sahte olarak basanlar' ibaresi yeni şeklinde unutulmuş
UNUTKANLIĞIN SONUCU
Bu unutkanlık sonucu anlaşmalı matbaaların sahte belge basması kaçakçılık suçu kapsamı dışında kalmış Yani, anlaşması olmayanların sahte belge basması kaçakçılık suçu kapsamında yer alırken, anlaşmalı matbaanın sahte belge basımı kaçakçılık suçunu oluşturmuyor 'Canım ne var bunda, sonuçta olay sahtecilik olayı Ceza Kanunu'nda mutlaka bir yaptırımı vardır' diye düşünebilirsiniz Haklısınız, biz de öyle düşündük ve araştırdık Ceza Kanunu'nda düzenlenen evrakta sahtecilik suçları, evrakların basılmasını değil, 'düzenlenmesini' kapsamına alıyor Yani, evrakın boş olarak matbaalarda basılmasının bu kapsamda değerlendirilmesi mümkün değil Anlaşmalı matbaada bastırılan fatura ve benzeri belgeler 'kıymetli evrak' niteliğinde değil Bu nedenle 'kıymetli evrakta sahtecilik' suçunu da oluşturmuyor Fatura ve benzeri belgenin üzerinde yer alan özel işaret Kanun'da kıymetli damga olarak belirtilmemiş Bakanlık bunun 'amblem' olduğunu söylüyor Bu durumda 'kıymetli damgada sahtecilik' suçu da oluşmuyor Anlayacağınız, anlaşmalı matbaanın sahte belge basması fiiline 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'na göre de ceza verilmesi mümkün değil Böylesine ciddi bir ayrıntının gözden kaçmış olması önemli bir eksiklik Bu önemli eksikliğe bir kez daha dikkate çekmekte yarar görüyoruz Umarız, bu eksiklik artık fark edilir ve düzeltilir
AKLINIZDA BULUNSUN - Hatalı evrak tebligatının sonuçları
Vergilemeyle ilgili olan ve hüküm ifade eden hususların hukuki sonuç doğurabilmesi için mükellef veya sorumlulara yazı ile bildirilmesi, yani tebliğ edilmesi gerekiyor Tebliğ usulüne uygun yapılsa bile bazı hallerde hüküm ifade etmez Vergi Usul Kanunu'nun 108 maddesine göre; tebliğ edilen belgeler esası etkilemeyen şekil hatalarından dolayı hukuki değerlerini kaybetmiyor Ancak vergi ihbarı ile ilgili evraklarda; mükellefin adının, verginin türü veya miktarının, vergi mahkemesinde dava açma süresinin hiç yazılmamış olması veya bu belgelerin görevli bir makam tarafından düzenlenmemiş olması evrakı hükümsüz kılıyor
47 yaşınızı doldurduğunuzda emekliliğe hak kazanırsınız
21 12 1965 doğumluyum, SSK girişim 4 7 1983 Yani SSK girişim 18'ime 5 ay kala başladı ve tabloda kritik yerdeyim Prim günüm 5162 gün SSK girişine bakarsam emeklilik yaşım 47 ve 21 12 2012 Ama 18 yaşımın dolduğu tarihe bakarsam emeklilik yaşım 48 ve 1 12 2013 tarihinde doluyor Çevremdeki muhasebeciler 18'ine girdiğin tarih önemlidir ve 48 yaşında emekli olabilirsin diyorlar Net cevabı sizde bulacağımdan eminim K Yıldız 1 Nisan 1981 tarihinden sonra sigortalı olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul ediliyor Ancak 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı olanların kademeli emeklilik şartlarını düzenleyen 506 sayılı SSK'nın geçici 81 maddesinde bu yönde bir hüküm bulunmadığından, sigortalı ilk defa 18 yaşından önce sigortalı olsa da emeklilik şartları ilk defa sigortalı olduğu tarihe göre belirleniyor Emeklilik şartları ilk defa sigortalı olunan tarihe göre belirlendikten sonra bu şartlardan biri olan 25 yıllık sigortalılık süresinin hesabında 18 yaşını doldurdukları tarih esas alınıyor Buna göre emeklilik şartlarınız ilk defa sigortalı olduğunuz tarihe göre belirlenir 25 yıllık sigortalılık süreniz ise 18 yaşınızı doldurduğunuz tarihe göre İlk defa sigortalı olduğunuz tarihe göre emeklilik yaş şartınız 47 olup, 47 yaşınızı doldurduğunuzda emekliliğe hak kazanırsınız
Kaynak: http://www.aksam.com.tr/vukta-gozden...kat-8175y.html
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|