|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
doğal, olayların, oluşturduğu, yeryüzü, şekilleri |
![]() |
Doğal Olayların Oluşturduğu Yeryüzü Şekilleri |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Doğal Olayların Oluşturduğu Yeryüzü ŞekilleriYeryuvarlağı, iç içe kürelerden meydana gelmiştir ![]() ![]() ![]() A ![]() Litosfer ya da taşküre olarak da adlandırılır ![]() ![]() ![]() ![]() 1 ![]() Bileşiminde silisyum ve alüminyum olduğundan bu ismi almıştır ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() Bileşiminde silisyum ve mağnezyum olduğundan bu ismi almıştır ![]() ![]() ![]() B ![]() Yer çekirdeğinin örtüsü durumunda olduğundan bu ad verilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() C ![]() En kalın ve ağır olan katmandır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() YERKABUĞUNU OLUŞTURAN TAŞLAR 1 ![]() * İç püskürük taşlar: Mağma, her zaman yeryüzüne kadar çıkamaz ![]() ![]() ![]() ![]() * Dış püskürük taşlar: Mağmanın yeryüzünde soğuyup katılaşması sonucunda oluşur ![]() ![]() ![]() 2 ![]() * Kimyasal tortul taşlar: Sularda erimiş halde bulunan maddelerin kimyasal yollarla çökelmesi sonucunda oluşurlar ![]() ![]() * Organik tortul taşlar: Canlı kalıntılarının üst üste birikerek katılaşması sonucu oluşurlar ![]() ![]() * Mekanik (klastik veya kırıntılı) tortul taşlar: Akarsular, rüzgârlar ve buzullar gibi dış kuvvetlerin aşındırdığı materyalleri taşıması ve çukur alanlarda biriktirmesi sonucu oluşurlar ![]() (Gre), buzultaşı (moren) ve konglomera kırıntılı tortul taşlardandır ![]() 3 ![]() Püskürük ve tortul taşların, aşırı sıcaklık ve basınç altında kalarak değişime uğramasıyla oluşurlar ![]() ![]() ![]() İÇ KUVVETLER A ![]() 1 ![]() Akarsular, rüzgârlar ve buzullar gibi dış kuvvetlerin aşındırdığı maddeler, yer kabuğunun büyük çukurluklarında biriktirilir ![]() ![]() Jeosenklinallerde biriktirilen tortul maddeler, çeşitli yan basınçlara uğrarlarsa kıvrılarak deniz yüzeyine çıkarlar ![]() ![]() ![]() Avrupa’da Alp’ler, Asya’da Himalaya’lar, Türkiye’de Toros ve Kuzey Anadolu Dağları bu tür hareketlerle meydana gelmişlerdir ![]() 2 ![]() Yer kabuğunun eskiden beri kara haline geçmiş, katılaşmış kısımları, yan basınçlara uğradığı zaman bükülüp katlanamazlar ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye’de, en yaygın horst ve graben sistemi Ege Bölgesi’nde bulunmaktadır ![]() TÜRKİYE’DEKİ FAY HATLARI Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF): Saroz Körfezi’nden başlar, Marmara Denizi, Sapanca Gölü, Adapazarı, Tosya ve Erzincan üzerinden Van Gölü kuzeyine kadar uzanır ![]() Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF): Hatay grabeninden başlar, K ![]() ![]() Batı Anadolu Fay Hattı (BAF): Ege Bölgesi’nde, kuzeyden güneye doğru uzanan çok sayıdaki fay hatlarından oluşur ![]() Fay hatları, yer kabuğunun zayıf ve hareket halindeki bölgeleridir ![]() ![]() B ![]() Kara ve denizlerde düşey doğrultudaki alçalma yükselme hareketlerine epirojenez denir ![]() ![]() Farklı yoğunluktaki yer kabuğu parçaları manto üzerinde dengeli bir biçimde dururlar ![]() ![]() ![]() İzostatik dengeyi bozan yukarıdaki olaylar sonucu karalar hafiflemekte ve yükselmektedir ![]() ![]() ![]() Karalardaki, lâvlar, birikmeler, buzullaşma, vb ![]() ![]() Bu alçalma sonucunda denizler karalara doğru ilerlemekte ve kara parçaları sular altında kalmaktadır ![]() ![]() Epirojenik hareketlere örnek olarak, İskandinav Yarımadası ve Kanada verilebilir ![]() ![]() ![]() ![]() Epirojenik hareketler, Türkiye’de de olmaktadır ![]() ![]() ![]() C ![]() Yer’in derinliklerinde bulunan mağmanın, yerkabuğunun zayıf kısımlarından yeryüzüne doğru yükselmesine volkanizma denir ![]() Katı, sıvı ya da gaz halindeki maddelerin yeryüzüne çıktığı yere volkan ya da yanardağ, bu maddelerin çıkışına da püskürme denir ![]() ![]() Volkanlardan çıkan akışkan maddelere lav, katı maddelere de volkan tüfü (proklastik maddeler) denir ![]() ![]() ![]() Kraterlerin patlamalar ya da çökmelerle genişlemiş şekillerine kaldera denir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye’deki Volkanik Sahalar * Doğu Anadolu Bölgesi’nde; Büyük Ağrı, Küçük Ağrı, Süphan, Tendürek ve Nemrut dağları * İç Anadolu Bölgesi’nde; Erciyes, Hasandağı, Melendiz, Karadağ, Karacadağ ve Karapınar çevresi * Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde; Karacadağ * Kuzeybatı Anadolu’da; Köroğlu Dağları * Akdeniz Bölgesi’nde; Hatay yakınında Hassa çevresi * Ege Bölgesi’nde; Kula (Manisa) çevresi D ![]() Yerkabuğundaki herhangi bir sarsıntının, çevreye doğru yayılan titreşim biçimindeki hareketine deprem denir ![]() 1 ![]() Volkanik püskürmeler esnasında görülen ve etki alanları dar olan depremlerdir ![]() 2 ![]() Kayatuzu, jips, kalker gibi kolay eriyebilen karstik sahalarda, zamanla yer altında büyük boşluklar oluşur ![]() ![]() ![]() 3 ![]() Yer kabuğunun derinliklerinde basınç ve gerilimler sonucu, katmanların yer değiştirme, oynama ve kırılma gibi hareketlerinin ortaya çıkardığı sarsıntılardır ![]() ![]() Depremin, yerin içinde oluştuğu kısmına iç merkez (hiposantr) denir ![]() ![]() ![]() Depremlerin ne kadar kuvvetli olduğunu belirlemek için iki türlü ölçek kullanılır ![]() * Richter (Rihter) ölçeği * Mercalli – Sieberg ölçeği (Şiddet Iskalası) Mercalli – Sieberg ölçeği sarsıntının yol açtığı zarar ve değişikliklere göre düzenlenmiştir ![]() ![]() ![]() Pasifik Okyanusu, Japonya çevresi, Antil Adaları, Doğu Hint Adaları, Akdeniz çevresi ve Amerika kıtalarının batı kesimleri yeryüzünde depremlerin en çok olduğu alanlardır ![]() Buna karşılık, eski jeolojik devirlerde oluşan Doğu Avrupa, Kanada, Sibirya, Grönland Adası, Avustralya ve İskandinav Yarımadası’nda hemen hemen hiç deprem olmamaktadır ![]() Türkiye’deki Deprem Alanları Türkiye nüfusunun % 60′a yakını, faal olan ve zarar verebilen deprem alanları üzerinde yerleşmiştir ![]() Daha önce görülen Erzurum, Erzincan, Van, Bolu, Çankırı, Tokat, Adapazarı, Kütahya, Burdur, Lice, Bingöl, Dinar, Ceyhan, Gölcük ve Düzce depremlerinin büyük oranda can ve mal kaybına neden olmasında, bu kentlerin fay hatları üzerinde yer almalarının önemli rolü olmuştur ![]() Konya Ovası, Karaman, Mersin (Taşeli Plâtosu çevresi), Ergene Havzası ve Mardin Eşiği deprem bakımından tehlikesi az olan yerlerdir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Doğal Olayların Oluşturduğu Yeryüzü Şekilleri |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Doğal Olayların Oluşturduğu Yeryüzü ŞekilleriDIŞ KUVVETLER A ![]() 1 ![]() Kayalar ve taşlar, dış olayların etkisi altında zamanla değişikliğe uğrayarak paslanmış, çürümüş gibi bir görünüm alır ![]() ![]() ![]() ![]() * Fiziksel (Mekanik) Çözülme Kayaların, kimyasal yapıları değişmeden, yalnızca fiziki yapılarında görülen parçalanma, ufalanma ve ayrışma olayıdır ![]() Fiziksel çözülme, daha çok aşırı sıcaklık farkı görülen yerlerde, kayaların gündüzleri aşırı sıcaktan genişlemesi, geceleri de aşırı soğuktan dolayı büzülmesi sonucu gerçekleşir ![]() Fiziksel çözülme, çöl, karasal, step, tundra gibi, aşırı sıcaklık farkı görülen iklimlerin etkili olduğu yerlerde daha kolay meydana gelir ![]() * Kimyasal çözülme Kayaları oluşturan unsurların eriyerek, kimyasal bileşimlerinin değişmesi sonucundaki parçalanma, ufalanma ve ayrışma olayıdır ![]() ![]() ![]() 2 ![]() Çözülmeye uğrayan kayaların yüzeyi zamanla, ayrışmış mineraller, organik maddeler ve mikroorganizmalardan oluşan bir örtüyle kaplanır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bitki artıklarının toprakta birikmesiyle oluşan, koyu renkli organik maddeye humus denir ![]() ![]() ![]() 3 ![]() Taşınmış Topraklar (Azonal Topraklar): Akarsular, rüzgârlar ve buzullar gibi dış kuvvetlerin, çeşitli sahalardan aşındırarak taşıdıkları materyalleri biriktirmeleriyle oluşan topraklardır ![]() Bunlardan; * Akarsu biriktirmesiyle oluşanlara alüvyal topraklar, * Buzul biriktirmesiyle oluşan topraklara moren topraklar, * Rüzgâr biriktirmesiyle oluşan topraklara da lös topraklar denilmektedir ![]() Yerli Topraklar (Zonal Topraklar): Kayaların, bulundukları yerlerde çözülmeleriyle oluşan topraklardır ![]() a ![]() * Tundra Toprakları Kutuplara yakın, soğuk tundra bölgelerinin topraklarıdır ![]() ![]() ![]() ![]() * Podzol Topraklar İğne yapraklı ormanlarla kaplı, soğuk ve nemli iklim bölgelerinin topraklarıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * Kahverengi Orman Toprakları Nemli orta kuşağın, geniş (yayvan) yapraklı ormanlarla kaplı bölgelerinde görülür ![]() ![]() Türkiye’de, bu tür topraklar, Karadeniz Bölgesi’nde yaygın olmakla birlikte, İç Anadolu’nun 1000 – 1200 m’den yüksek alanlarında da yer yer görülür ![]() ![]() Yine, Trakya’nın kuzeyinde Yıldız Dağları’nda, İçbatı Anadolu’da, Güneydoğu Toroslar üzerinde de kahverengi orman topraklarına rastlanır ![]() * Kırmızı Topraklar (Terra – rossa) Nemli subtropikal iklim bölgesi ile Akdeniz iklim bölgelerinde, genellikle kalkerler üzerinde görülen topraklardır ![]() ![]() Türkiye’de, Akdeniz Bölgesi ile Kıyı Ege ve Güney Marmara’da yaygın olarak görülür ![]() * Laterit Topraklar Dönenceler arasında yer alan, sıcak ve nemli iklim bölgelerinin karakteristik toprak tipidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() b ![]() * Çernezyomlar Çernezyomlar, Orta Kuşağın yarı nemli step bölgelerinde görülür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çernezyomlar, ülkemizde en yaygın olarak, Erzurum – Kars Plâtosu’nda oluşmuştur ![]() ![]() * Kestane veya Kahve Renkli Step Toprakları Az yağış alan step iklimlerinde görülen topraklardır ![]() ![]() ![]() ![]() * Çöl Toprakları Çöl iklim bölgelerinde görülür ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye’de, bu tür topraklar görülmemekle birlikte, Tuz Gölü çevresinde çölleşmiş topraklara rastlanır ![]() B ![]() Herhangi bir yamacın, bir kısmının kayarak aşağıya doğru yer değiştirmesine yer göçmesi ya da heyelan denir ![]() ![]() Yer Göçmeleri ve Yer kaymalarını oluşturan etkenler a ![]() ![]() ![]() ![]() b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() c ![]() ![]() ![]() d ![]() ![]() ![]() ![]() e ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye’de yer göçmeleri ve kaymalar Türkiye’de yer göçmeleri ve kaymalar en çok Karadeniz Bölgesi’nde özellikle Doğu Karadeniz Bölümü’nde görülür ![]() ![]() İklim olaylarına bağlı olarak, kar erimeleri ve yağmur şeklindeki yağışlardan dolayı, en fazla heyelan ilkbaharda, en az heyelan yaz ve sonbahar mevsimlerinde görülmektedir ![]() C ![]() Toprak tabakasının üst kısmının, akarsular, sel suları ve rüzgârlar gibi dış kuvvetlerin etkisiyle taşınıp sürüklenmesi olayına erozyon denir ![]() Kurak bölgelerde ve bitki örtüsünden yoksun arazilerde hem rüzgâr, hem de akarsu erozyonu çok fazla görülür ![]() Erozyonu artıran faktörler * Bitki örtüsünden yoksunluk * Toprağın aşırı işlenmesi * Meraların aşırı otlatılması * Toprağın eğime paralel sürülmesi * Yangınlar * Ani su taşkınları * Yağışların düzensiz olması Erozyon derecesi hafif aşınım, orta aşınım, şiddetli aşınım ve çok şiddetli aşınım olmak üzere dört kategoriye ayrılmıştır ![]() ![]() ![]() Erozyonu önlemek ve zararlarından korunmak için; * Ağaçlandırma çalışmaları yapmak, * Eğimli arazilere sekiler (taraçalar) yapmak, * Mevcut bitki örtüsünü korumak, * Tarlaları eğim doğrultusunda sürmemek, * Anız örtüsünü yakmamak, * Ürünleri nöbetleşe ekmek, * Meraları korumak ve iyileştirmek, * Baraj gölü yamaçlarını ağaçlandırmak, * Usulsüz tarla açmanın önüne geçmek, * Erozyonun zararları hususunda halkı bilinçlendirmek, gereklidir ![]() D ![]() Akarsularla İlgili Terimler 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() 5 ![]() ![]() ![]() ![]() 6 ![]() ![]() ![]() 7 ![]() ![]() ![]() ![]() 8 ![]() ![]() 9 ![]() ![]() ![]() ![]() 10 ![]() ![]() ![]() 11 ![]() ![]() 12 ![]() ![]() 13 ![]() ![]() 14 ![]() ![]() ![]() ![]() 15 ![]() ![]() ![]() AKARSULARDA AŞINDIRMA 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() Akarsuların fiziksel aşındırması üç şekilde olur ![]() a ![]() ![]() b ![]() ![]() c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Akarsular vadilerini kazıp derinleştirdikçe, yataklarının eğimi gittikçe azalır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() AKARSU AŞINIM ŞEKİLLERİ 1 ![]() a ![]() ![]() ![]() Türkiye’de, Kızılırmak, Yeşilırmak, Fırat, Sakarya, Seyhan ve Göksu nehirleri ile Zap suyu böyle vadilerden akarlar ![]() b ![]() ![]() ![]() ![]() Kanyon vadiler, Türkiye’de pek yaygın değildir ![]() ![]() c ![]() ![]() ![]() Çentik vadiler ülkemizde en yaygın olan vadi tipleridir ![]() ![]() d ![]() ![]() ![]() e ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye’de özellikle Batı Anadolu’da bu tür vadiler yaygındır ![]() 2 ![]() Akarsular, eğimlerinin azaldığı yerlerde kıvrılarak akarlar ![]() ![]() Menderesler aşınım şekilleri olmakla birlikte, oluşumunda akarsu biriktirmesi de etkili olmuştur ![]() Mendereslerde yana aşındırma fazla olduğu için sık sık yatak değiştirirler ![]() ![]() 3 ![]() Şiddetli yağmurların oluşturduğu selinti suları, bitki örtüsünün bulunmadığı ve kolay aşınabilen arazileri aşındırır ![]() Bunun sonucunda, arazi yüzeyi girintili çıkıntılı bir görüntü alır ![]() ![]() Kırgıbayır, özellikle sağanak yağışların görüldüğü, yarıkurak bölgelerde daha sık meydana gelir ![]() ![]() 4 ![]() Akarsu yataklarında, bazen bazı tabakalar aşınmaya karşı farklı direnç gösterirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çağlayan ve çavlanlarda suların yüksekten düştüğü kısım aşınırsa, derin oyuklar oluşur ![]() ![]() 5 ![]() Türkiye’de Nevşehir, Ürgüp, Göreme, Avanos çevresinde yaygındır ![]() Volkanik arazilerde, selinti sularının, aşınmaya karşı farklı dirençteki tabakaları aşındırması sonucunda oluşan şekillerdir ![]() 6 ![]() Akarsuların ve akarsularla birlikte diğer dış kuvvetlerin, yeryüzünü aşındırması sonucunda deniz seviyesinde hafif dalgalı düzlükler oluşur ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Doğal Olayların Oluşturduğu Yeryüzü Şekilleri |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Doğal Olayların Oluşturduğu Yeryüzü ŞekilleriAKARSULARDA BİRİKTİRME Akarsuların biriktirme yapabilmesi için; * Eğimin azalması * Suyun azalması, * Akarsu hızının azalması, * Akarsu yükünün artması, gereklidir ![]() ![]() AKARSU BİRİKİM ŞEKİLLERİ 1 ![]() Dağ yamaçlarından düzlüğe inen akarsular, taşıdıkları materyalleri eğimin azaldığı yerlerde yarım koni şeklinde biriktirirler ![]() ![]() Akarsuların taşıdıkları maddeler ince ise, geniş bir alana yelpaze gibi yayılırlar ![]() ![]() ![]() 2 ![]() Dağ eteğinde, eğimin azaldığı yerlerde meydana gelen birikinti konileri ve yelpazelerinin zamanla yanlara doğru büyüyerek birleşmeleri sonucu oluşan ovalardır ![]() Bursa ovası, Uludağ’ın eteğinde oluşmuş bir dağ eteği ovasıdır ![]() 3 ![]() Malatya, Muş, Elazığ ovaları bu şekilde oluşmuşlardır ![]() Dağ içlerinde, eğimin azaldığı yerlerde, akarsuyun taşıdığı malzemeleri biriktirmesi sonucu oluşan düzlüklerdir ![]() ![]() 4 ![]() Akarsuların denize yaklaştıkları yerlerde taşıma gücü azdır ![]() ![]() ![]() 5 ![]() Akarsuların taşıdıkları malzemeleri, deniz içerisinde biriktirmesi sonucu, üçgene benzeyen düzlükler meydana gelir ![]() ![]() Türkiye’de birçok delta ovası vardır ![]() ![]() 6 ![]() Alüvyal tabanlı vadi üzerindeki akarsuların, yeniden canlanarak, yatağını kazması sonucunda oluşan yüksekte kalmış eski vadi tabanlarıdır ![]() Türkiye’de, çeşitli zamanlarda epirojenik hareketler görüldüğü için, vadiler boyunca taraçalar görülür ![]() Taraçalar birikim şekilleri olmakla birlikte, oluşumunda akarsu aşındırması da etkili olmuştur ![]() 7 ![]() Akarsu eğiminin azaldığı ve yatağın genişlediği yerlerde, taşınan alüvyonlar ve kumlar küçük adacıklar şeklinde biriktirilir ![]() ![]() E ![]() Yağışlarla yeryüzüne düşen suların bir kısmı yüzeyden akarken, bir kısmı da yer altına sızarak orada akış oluştururlar ![]() ![]() 1 ![]() Türkiye, yer altı suları bakımından oldukça zengin sayılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() Artezyen Kaynaklar: Özellikle kıvrımlı yapılarda iki geçirimsiz tabaka arasında bulunan geçirimli tabakalarda basınçlı yer altı suları birikir ![]() ![]() ![]() Karstik Kaynaklar: Kireçtaşlarının çatlaklarından sızan suların, yer altı mecralarında toplanması ve bunların vadi tabanı ile yamaçlarında bol debili akması sonucunda oluşurlar ![]() Karstik kaynaklar, kalkerli arazide oluştuğu için, suları bol miktarda kireç içerir ![]() Ülkemizde başta Akdeniz Bölgesi olmak üzere karstik arazilerin bulunduğu alanlarda bol su çıkaran karstik kaynaklar bulunur ![]() Fay kaynakları: Fay hatlarındaki çatlaklardan yeryüzüne çıkan sıcak suların oluşturduğu kaynaklardır ![]() ![]() ![]() Yamaç kaynakları: Dağ ve vadi yamaçlarında, geçirimsiz bir tabakanın yüzeyi kestiği yerlerde oluşurlar ![]() Termal Kaynaklar ve Kaplıcalar: Yerin derinliklerine sızan sular, yerin iç ısısının etkisiyle ısınarak yeryüzüne çıkarlar ![]() ![]() ![]() Sıcak su kaynakları aynı zamanda bileşimlerinde çözünmüş halde kimyasal madde bulundururlar ![]() ![]() F ![]() Kayatuzu, jips (alçıtaşı), kalker (kireçtaşı) gibi suda kolay eriyebilen kayaçların bulunduğu arazilere karstik araziler adı verilir ![]() ![]() ![]() 1 ![]() Lapyalar: Karstik arazilerde, yağışlar sonucunda yeryüzüne düşen sular, kireçtaşlarını aşındırarak oyuklar ve yarıklar oluşturur ![]() ![]() Lapyalar en küçük karstik çözünme şekilleridir ![]() ![]() Dolinler: Lapyalar zamanla genişleyip birleşerek dolinleri oluştururlar ![]() ![]() ![]() ![]() Uvala ve Polyeler: Karstik sahalarda dolinler zamanla genişleyerek uvala denilen şekilleri oluştururlar ![]() ![]() ![]() ![]() Obruklar: yer altındaki mağara ve galeri tavanlarının çökmesiyle oluşmuş derin karst kuyularıdır ![]() ![]() Ülkemizin özellikle Konya Bölümü’nde obruklar yaygın olarak görülür ![]() ![]() ![]() ![]() Mağaralar: Karstik alanlarda yer altı sularının eritmesi sonucu oluşan doğal yer altı boşluklarına mağara denir ![]() ![]() ![]() Tüneller ve Doğal köprüler: Karstik alanlarda yeryüzündeki sular yer altına sızarlar ve tabakaların bu sularla çözünmesi sonucu tüneller oluşur ![]() Özellikle, Akdeniz Bölgesi’nde bu tüneller sıkça görülür ![]() ![]() yer altında oluşan bu tüneller yer yer çökerek doğal köprüler oluştururlar ![]() ![]() ![]() 2 ![]() Travertenler: Karstik alanlardan kaynaklanan suların içerisinde eriyik halde bulunan kireç, buharlaşma ve sudaki karbondioksitin ayrışması sonucu çökelir ve travertenler meydana gelir ![]() Ülkemizde traverten oluşumu en yaygın olarak, Antalya Ovası’ndadır ![]() ![]() Sarkıt, Dikit ve Sütunlar: Mağara tavanından sarkan kalsiyum karbonat çökelti taşlarına sarkıt, mağara tabanından yükselen kalsiyum karbonat çökelti taşlarına ise dikit adı verilir ![]() Sarkıt ve dikitler birleşirse sütun adı verilen şekiller oluşur ![]() ![]() G ![]() Türkiye’de IV ![]() Kutuplarda ve yüksek dağlar üzerinde yağışlar genellikle kar halinde olur ![]() ![]() ![]() ![]() Kar örtüsü başlangıçta yumuşak ve gevşektir ![]() ![]() ![]() ![]() Binlerce km2 lik sahaları geniş ve kalın bir örtü gibi kaplayan buzullara örtü buzulu, dağların zirvelerinde oluşan buzullara da dağ buzulu denilmektedir ![]() ![]() Buzulların Aşındırma Şekilleri Buzul Vadisi: Buz örtüleri altında kalmış olan bölgelerde, buzun yatağını aşındırıp derinleştirmesi sonucunda oluşan “U” şeklindeki vadilerdir ![]() Hörgüç kaya: Anakayanın buzullar tarafından işlenmesi sonucunda oluşan kaya tepeleridir ![]() Sirk Çanağı (Buz Yalağı): Dağ yamaçlarındaki bazı buzulların, bulundukları alanı aşındırmasıyla oluşan çanaklardır ![]() ![]() Türkiye’de, buzulların aşındırma şekilleri, en çok aşağıdaki dağlarımızda görülür: * Toroslar’da, Bey Dağları, Sultan Dağları, Bolkar Dağları ve Aladağlar * Göller Yöresi’nde, Davras ve Dedegöl Dağları * Doğu Anadolu Bölgesi’nde, Mescit, Yalnızçam, Bingöl, Buzul, Süphan, Sat ve Ağrı Dağları * İç Anadolu Bölgesi’nde, Erciyes Dağı * Marmara Bölgesi’nde, Uludağ * Karadeniz Bölgesi’nde, Kaçkar ve Giresun Dağları Buzulların Biriktirme Şekilleri Moren (Buzultaş): Buzulların aşındırdıkları malzemeleri biriktirmesiyle oluşurlar ![]() ![]() Drumlin: Buzulların taşıyıp biriktirdiği materyallerin, buzulun alt kısmındaki erimeler sonucu meydana gelen dereler tarafından işlenmesiyle oluşan birikintilerdir ![]() Sander Ovası: Eriyerek çekilen buzul sularının oluşturduğu düzlüklerdir ![]() Türkiye’de, buzul birikim şekillerinden sadece morenler bulunur ![]() ![]() ![]() H ![]() Rüzgârlar, kopardıkları parçacıkları havalandırarak taşımak, bu parçacıkları çarptırarak aşındırmak ve gücü bitince de biriktirmek yoluyla yeryüzünde şekillendirme yaparlar ![]() Rüzgârlar, en fazla kurak ve yarıkurak bölgelerde etkilidirler ![]() ![]() Rüzgâr Aşındırma Şekilleri Mantar kayaların oluşum aşaması Şahit kayaların oluşum aşaması Rüzgârlar, güçleri ölçüsünde yeryüzünden kopardıkları parçacıkları veya mevcut materyalleri sürükleyerek, havalandırarak taşırlar ve önüne çıkan engellere çarptırırlar ![]() ![]() ![]() ![]() Rüzgâr Biriktirme Şekilleri Rüzgâr biriktirme şekillerinden en yaygın olanları kumullardır ![]() ![]() Rüzgâr yönünde uzanan kumul tepelerine boyuna kumul, rüzgâra dik yönde olanlara da enine kumul denir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Doğal Olayların Oluşturduğu Yeryüzü Şekilleri |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Doğal Olayların Oluşturduğu Yeryüzü ŞekilleriI ![]() 1 ![]() Özellikle, Ay’ın ve Güneş’in çekim gücü tesiriyle okyanuslarda görülen alçalma – yükselme hareketleridir ![]() ![]() ![]() Ay ve Güneş birbirlerine dik doğrultuda oldukları zamanlarda çekim güçleri birbirini zayıflatır ![]() ![]() Buna da Küçük Gel-Git denir ![]() Suların kabarma ve çekilme düzeyleri arasındaki dikey yükselti farkına gel – git genliği denir ![]() ![]() Gel – git’in etkisi sonucunda; * Akarsu ağızlarında delta oluşumu engellenir ![]() * Akarsu vadilerinin ağızlarının tıkanması önlenir ![]() * Kıyı kirlenmesi önlenir ![]() * Haliçler oluşur ![]() ![]() ![]() * Watt kıyıları oluşur ![]() ![]() ![]() 2 ![]() Dalga, deniz yüzeyindeki salınım hareketleridir ![]() Dalgaları oluşturan nedenler; * Dünya’nın dönmesi, * Rüzgârlar, * Depremler, * Denizaltı heyelanı, * Volkanizma’dır ![]() Deniz dibindeki depremlere ve volkanik faaliyetlere bağlı olarak oluşan dalgalara tsunami dalgaları denir ![]() 3 ![]() Deniz yüzeylerindeki suların, bulundukları yerlerden başka alanlara doğru taşınmasına akıntı denir ![]() a ![]() * sıcaklık farkı: Yoğunluğu fazla olan soğuk sular, alttan sıcak su alanlarına doğru, yoğunluğu az olan sıcak sular, üstten soğuk su alanlarına doğru akarlar ![]() * Tuzluluk farkı: Yoğun olan tuzlu sular, alttan tatlı su bölgelerine doğru, yoğunluğu az olan tatlı sular ise üstten tuzlu su bölgelerine doğru akarlar ![]() b ![]() ![]() ![]() c ![]() ![]() ![]() d ![]() ![]() ![]() 4 ![]() Falezler (Yalıyarlar): Yüksek kıyılarda dalgaların etkisiyle kıyıların alt kısımları aşındırılır ve bazı oyuklar oluşur ![]() ![]() ![]() Ülkemizde, falezler en çok Karadeniz kıyılarında oluşmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() Kıyı Kumsalları (Plajlar): Dalga ve akıntıların etkileriyle kıyıdan koparılan malzemeler, bir müddet sonra sürtünme sonucu iyice ufalanır, incelir ![]() ![]() ![]() Kıyı Okları ve Kordonları: Dalgalar ve kıyı akıntıları, taşıdıkları materyalleri özellikle koyların kenarında biriktirirler ![]() ![]() Bunlara kıyı oku denir ![]() ![]() ![]() Kıyı okları ve kordonları, en belirgin olarak Çukurova, Göksu, Çarşamba ve Bafra deltalarında oluşmuştur ![]() Lâgünler: Koyların önünde oluşan kıyı kordonları zamanla koyun önünü tamamen kapatır ve denizle olan bağlantısını keserek deniz kenarında bir göl oluşumuna sebebiyet verir ![]() ![]() Türkiye’deki bütün delta ovalarında küçük lagünler oluşmuştur ![]() ![]() Tombololar: Kıyı yakınındaki bir adanın bir kordonla kıyıya bağlanması sonucu oluşan yarım adalara tombolo denir ![]() ![]() 5 ![]() a ![]() ![]() ![]() ![]() b ![]() ![]() ![]() ![]() c ![]() ![]() ![]() ![]() d ![]() ![]() ![]() ![]() e ![]() ![]() ![]() ![]() f ![]() ![]() ![]() g ![]() ![]() ![]() ![]() h ![]() ![]() ![]() ![]() İ ![]() 1 ![]() a ![]() ![]() ![]() Ülkemizdeki başlıca tektonik göller ise şunlardır: * Marmara Bölgesi’nde; Sapanca, İznik, Ulubat ve Manyas gölleri, * Ege Bölgesi’nde; Simav Gölü, * Göller Yöresi’nde; Beyşehir, Eğirdir, Acıgöl, Burdur, Ilgın (Çavuşçu), Akşehir, Eber, Suğla ve Kovada gölleri, * İç Anadolu Bölgesi’nde; Tuz, Seyfe ve Tuzla gölleri, * Doğu Anadolu Bölgesi’nde Hazar, Hozapin ve Van gölleri ![]() Türkiye’nin en büyük tabii gölü olan Van Gölü, tektonik bir çukurluğun önünün lavlarla kesilmesi sonucu oluştuğundan volkanik set gölü olarak da bilinir ![]() b ![]() ![]() ![]() Karstik göller, ülkemizde en fazla Toros Dağları’nın batı kesiminde bulunur ![]() ![]() ![]() Bununla birlikte, bu alandaki bazı göllerimizin ise oluşumu, tektonik çanaklarda başlamış, karstik olaylarla devam etmiştir ![]() ![]() c ![]() ![]() Başlıca volkanik göllerimiz, Meke Gölü, Acıgöl, Nemrut ve Gölcük gölleri ile Süphan Dağı’nın yan kraterlerinden birinde bulunan Aygır Gölü’dür ![]() d ![]() ![]() ![]() 2 ![]() a ![]() ![]() ![]() b ![]() ![]() ![]() c ![]() ![]() ![]() Abant Gölü’nün oluşumunda tektonik hareketler ile alüvyal birikimlerin de etkisi oluşmuştur ![]() d ![]() ![]() ![]() e ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|