Prof. Dr. Sinsi
|
Altın Alaşımları Ve Kaplamalar
ALTIN ALAŞIMLARI VE KAPLAMALAR
Kuyumculukta kullanılan alaşımların estetik, mekanik ve aşınma direnci gibi özellikleri kuyumcunun olduğu kadar kullanacak olanlarında isteklerini karşılayabilmeli Ayrıca; birçok işlemleri ve karışık üretime de uygun olmalı
Kuyumculuktaki altın, gümüş ve bakır alaşımları ile bir miktar da çinko içerir 10 ve 14 ayar altın alaşımlarında yüzde 0,5 veya daha az miktarda çinko, kabarıksız sağlam döküm elde etmek için deoksitleyici olarak kullanılır
Sertlik ve aşınma direnci bir biriyle yakından ilgilidir Alaşımın içerdiği altın muhtevası düştükçe sertlik oranı artar (Beyaz altın buna dahildir) Bu sebeple ve maliyet dolayısıyla 18 ayarın üzerindeki altın alaşımlarının kuyumculukta kullanılmaları azalmıştır ” Yüksek Tarz “ kuyumculukta genellikle 18 ayar kullanılır Fakat kuyumculuğun diğer sınıflarında 14 veya 10 ayar altın alaşımları kullanılır Altın alaşımlarının aşınma dirençleri, alaşımdaki altının atomik yüzdesinin düşmesiyle azalır Bu hava tabakasının yol açtığı kirlenmeye ve terlemeyle meydana gelen aşınmalara karşı dayanıklılığı azaltır
“Rulolanmış altın kaplama veya altın dolgu “terimleri aslında temel madenlerden oluşan ve üzerlerine lehim, kaynak ve diğer mekanik yollarla altın sürülmüş ürünler için kullanılır Yalnız bu altın tabakasının kalınlığı, ürünün ağırlığına göre ve orantılı olmak kaydıyla düzenlenir Mesela 1/10 kt altın dolgulu olarak belirtilmiş bir ürünü ele alalım Bu ürünün temel madenden yapılma olduğunu, bu kaplamanın asıl madenin ağırlığının yüzde 10’u kadar olduğunu gösterir Bütün ağırlığın 1/20’sinden daha az bir altın yüzeyi olan bir ürüne “altın dolgulu” denilemez Daha ince kaplamalara “rulolanmış altın kaplama” denilebilir Ancak kaplama en az 10 ayar olmalı ve ağırlığa oranı gösterilmelidir “Altın dolgulu “ yada “ altın kaplama “ damgalı ürünlerin altın muhtevası en azından belirtilen işaretin yüzde 90’ı kadar olmalıdır


ALTIN ALAŞIMLARININ ÖZELLİKLERİ RENKLİ ALTINLAR
Sarı, kırmızı ve yeşil altın alaşımları; altın, gümüş, bakır üçlüsünün alaşımlarıdır Altın, gümüş ve bakır üçlüsündeki kontrol etkenleri, alaşımdaki altın miktarı ve gümüşün bakıra oranıdır
Bu alaşımdaki altın kimyasal özelikleri denetlerken, gümüş ve bakır oranı da sertlik, güç, ısıyla sertleştirme duyarlılığı ve en çokta alaşımın eridiği ısıyı kontrol eder
Kuyumculukta ki altın gümüş ve bakır alaşımları bir miktarda çinko içerir 10 ve 14 ayar altın alaşımlarında %0,5 veya daha az miktardaki çinko, kabarıksız sağlım döküm elde etmek içinde oksitleyici olarak bulunur Çok bakırlı ve bazı 10 ve 14 kırat alaşımlarını, kırmızımsı alaşımdan kırmızımsı-sarı veya sarı renge döndürmek için %10’a kadar çinko kullanılır Bu çinkonun alaşımının diğer özelliklerine çok az bazı yan etkileri görülür Sıvı ve katı ısıları düşürür Çinko aynı zamanda tek safha alaşımlarının ısısını düşürdüğü gibi alaşımların sertleşme ortalamasını da düşürebilir Ancak dişçilikteki altın alaşımlarındaki çinko, plastik madenleri içerir ve sertleştirme duyarlılığını artırır
Daha büyük oranlarda çinko katılması ile sıvılık düşer ve alaşım, KAYNAK, alaşımı olarak kullanılır Bu yüzden çinko içeriğini, istenilen rengi elde etmek için dikkatle kontrol etmek gerekir
Bütün tek safha madenler ve alaşımlar tamamen tavlandıkları zaman tane büyümesine uğrar, tavlama tane büyümesini hızlandırırken iki safha bölgesinden tek safha bölgesine geçerler Bu etkiye karşılık olarak altın alaşımlarını nikel, kobalt ve demir katılarak daha yüksek ısılardaki fazla tane büyümesi azaltılır Yalnız bu katkılar tamamı ile başarılı olmadığından çok az miktarda kullanılabilmektedir
Çünkü daha büyük miktarda katılma element veya bileşimin düzensiz dağılımına sebebiyet verir Altın alaşımlarında kullanılan en önemli tane tasfiyecisi nikeldir Demirle kobalt düşük çözülebilirlik özelliklerinden dolayı ağırlık birim başına daha etkilidir Ama eritme ve işlemede güçlük çıkarır Bunun için kuyumculukta genel kullanımlarını önlemiştir Bazı platin madenlerinin küçük miktarları son derece tesirli tane tasfiyecisidir Bu hususiyetinde dolayı dişçilikte kullanılmaya müsaittir Nikel, altın alaşımlarında güçlü bir renk açıcıdır Bu yüzde tane olarak kullanımı düşük yüzde ile olur Bu da çirkin sarısı-gri renklerin önlemek amacını taşır İlk beyaz altın alaşımları 18 ayardan 19,2 ayar hassasiyete kadar genellikle yüzdesi düşük çinko katılmış altın-nikel alaşımlarıydı Kuyumcuların alıştığı renkli altınlardan çok daha sert olan bu alaşımlar ateşle işlemeye çok müsaittir %1 kadar az bir bakırın 18 ve 19 ayar alaşımların işlenmesini artırdığı ve 14 ile 10 ayar altınları işleyebilmek içinde oldukça büyük bakır yüzdeleri gerektiği ortaya çıkmıştır
Çinko içeriği pahasına, bakır ve nikel miktarını artırmak, beyaz altının ateş kırılmasına eğilimini renkten fedakarlık ederek azaltılıyor Daha başka düşük çinko içerimleri, ürünün minelenmesi gerektiği halinde kullanılır
Kaynağın kullanıldığı ortamlarda katılık çok mühindir Kaynak alaşımının sıvılık durumu altın alaşımının katılığından daha düşük olmalıdır Aksi takdirde altın kısmi bir biçimde parçalanabilir Genellikle, Kaynak yapılan madenle irtibat anında katıldığı artan bir kaynak kullanmak tercih edilir
ÇEŞİTLİ AYAR ALTINLARIN KAYNAK ALAŞIMLARI
Birçok kuyumculuk parçası, üretimleri için bir miktar diğer parçalara ihtiyaç duyar Farklı parçalardan yapılan yüzük, bağlantılarının açılmaması gereken zincir bu kaynağa ihtiyaç duyan parçalardan misaldir Taşlar için çerçeve yapımında, küpede, madalyonda da yine kaynak kullanmak gerekir Bir üründeki kaynak alaşımı, ürünün bütünün ayarını, müaade edilen Kanuni müsamahadan aşağıya düşürmemelidir Bunun için eldeki altının ayarındaki bir kaynak alaşımı kullanmak işidir
Kaynak alaşımının sıvılığı(yada akış noktası) üzerinde kullandığımız altın katılığından az olmalı Bunun sağlanması için büyük ölçüde kaynak alaşımındaki gümüş bakır oranını denetlemeli ve çinko muhtevasını çok az miktarda artırmalıdır
Kırat altınları adet olduğu üzere toplu üretim usulleri yerine el kaynağı ile işlemek lazımdır
Parçaları yerine yerleştirmede ise elektrik kaynağı yada ısıtma yöntemleri kullanılabilir Fakat bazen de bu yöntem bütün kaynak işlerinde kullanılabilir Boraks ya da boraksitle karışık boraks, kaynak kullanılan akışkanlardır Kaynaktan sonra akışkanların temizlenmesi ise, akışkanların sıcak suya sokulup sulandırılmış sülfirik asite bandırılması suretiyle olur
Oluşmuş herhangi baz oksit madenler yok olur Sülfirik asit suyuna potasyum dikramat katarak sülfirik asit suyundan kalan lekeler giderilir
Kullanılan baz maden umumiyetle altın yüzeyinden daha sert ve kuvvetlidir Bu sertlik oyulmaya ve tahrip olmaya karşı dayanıklılığı arttırır Aynı zamanda kaplama, aşınmaya karşı dayanıklılığı ve istenilen altın alaşımının oluşumunu sağlar Baz maden sertleştirme türünden olabilir Fakat genelde nikel, gümüş yada ticari bronz olur
Altın dolgu malzemeleri çoğunlukla saat mahfazalarında, telde ve zincir imalatında kullanılır Altın dolgu bir saatin altın yüzeyini yirmi yıllık garantilemek alışılmış bir olaydır
Altın dolgu yaprağı yassı bir altın kalıbın bir baz madenin üzerine kaynaklanmasıyla yapılır Baz maden çubuk ½ mm kalınlığında ya da daha kalın olabilir Aynı şekilde altını baz madene istenen oranda verecek uygun bir kalınlıkta olur Kaynak alaşımının kaynaklama esnasında baz madene fazla dağılmasını önlemek için, baz maden kaynaktan önce nikelle kaplanırsa iyi olur Kaynaktan sonra ise istenilen kalınlıkta rulolanır Altının ve baz madeninin nispi kalınlığı rulolanırken devam eder Çubukların sonunda istisnalar çıkabilir
Altın dolgu tel, bir baz maden tüpünü veya çubuğunu bir altın tüpüne yerleştirdikten sonra ikisini gerekli tavla birbirine eklemekle olur Bunda kaynak alaşımı gerekli olmayabilir Çünkü altın ile baz maden arasındaki dağılım tavlama esnasında yeterli bağı kurabilir Fakat buna daha çok renkli altınlarda rastlanır
Altın dolgu malzemesi küçük birimler oluşturmak için kesilirse, baz maden köşesinde açıkta kalabilir Bu; kısmen altın yüzeyinin kesilen köşesinin üzerine denk gelecek şekilde kesilmesiyle halledilir
Altın yüzeyi ayrıca cilalanırken köşenin üzerine akıtılabilir Ancak ısınma direnci yeterli çekirdeğe sahip bir maden kullanılırsa köşedeki açıklar önemsiz kalır Saf nikel çekirdekler bu sebeple aktın gözlük çerçevelerinde kullanılır
“ Sıvı Parlak “ Altın Kaplamalar:
Altın, klorit sülfürlenmiş Venedik terementisi ile çeşitli organik sıvılara eriyebilir bir organoaltını bileşimi oluşturmak için ektir Oksitlenen bir atmosferdeki ısıtma üzerinde madde, incelenmiş saf altına ayrışır Ancak % 5’lik bir Rhodium varlığıyla düz, parlak bir tabaka oluşur; az miktarda bizmut, kalay veya vanadyum gibi oksitlenebilir metal varsa tabaka cam, porselen ya da metal alt tabakasını şiddetle bağlayacaktır Çini ve cam için yaygın olarak kullanıla bu malzemelerde en az 540 derecelik bir fırınlama ısısı kullanılır
Daha ağır kaplamalar elde etmek için vurgulamalar tekrarlanır veya karışıma ince altın dağıtılır Bunlar kalın bir yüzey oluşturur fakat bu yüzey parlaklık elde etmek için cilalanabilir
Bu tür kaplamalar dikkatle ince lehimlenebilir fakat lehimlemek için, yeterli platin içeren bir karışım kullanmak daha uygundur Ancak bunun daha yüksek bir elektrik direnci olur, kare başına 2 om kadar Daha fazla platin içeren bir karışım ise daha beyaz bir renk arzulandığı zaman kullanılır
Elektrik techizatında altının gümüşe göre önemli avantajları vardır Organik kaplama karışımının yapışkanlığı ve başka kullanım özellikleri fırçalama, püskürtme, ekran baskısı ve makara kaplaması ihtiyaçlarını görmeye uygundur
|