Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
rubai, rubairubai, örnekleri

Rubai-Rubai Nedir? Rubai Örnekleri

Eski 10-28-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rubai-Rubai Nedir? Rubai Örnekleri



Rubai Nedir?

İslamî edebiyatta bir nazım şekli olan rubai, dört mısra'dan ibarettir Birinci, ikinci ve dördüncü mısra'ları kafiyelidir Dört mısraı kafiyeli olan rubailer de vardır Böyle rubailere "Musarra Rubai" denir Rubailere "terane" ve "dü Beyt" adı da verilir Rubâi'nin (kıt'a) dan ayrılması, vezin dolayısıyladır Kıt'a, her vezinle yazıldığı halde, Rubai, kendine has olan bir vezinden başka bir vezinle yazılmaz

Rubâi'nin 24 vezni vardır Bu vezinlerden 12'si "Mefûlü= - - "cüz'ile başlar ki bunlara: "Ahreb vezinleri" derler Diğer 12'si "MeFulün= - - -" cüz'ile başlar Bunlara da "Ahrem vezinleri" denilir "Ahreb vezinleri" daha ahenkli olduğu için şairler çoğu zaman bunları kullanırlar Ahreb vezinlerin*den de en çok:

(Mefûlü=Mefailün-mefâilün-Fâ)

kalıbını tercih etmişlerdir

Rubai vezniyle güzel Rubailer yazan ve HzMevlânâ'nın rubailerinden de rubai vezniyle rubailer tercüme eden merhum "Muhittin Raif Yengin"in "Eski Rubailerim" adlı eserine, Filozof Şair Rıza Tevfik Bölükbaşı'nm "Rubailer ve tarihçesi" başlığı altında yazdığı "Takriz"den buraya bir kaç cümle almayı faydalı gördüm: (Şark Şiirinin, gazel, kaside, kıt'a gibi muhtelif nazım şekilleri arasında "Rubai" benim zevkime göre pek zarif bir nazım şeklidir Bu şekil bana, eski Yunanlıların "Epigrama" sim hatırlatmaktadır İran Edebiyatını, diğer edebiyatlara takdim edişimin sebebi de, "Rubâi"nin doğduğu yerin İran Memleketi olduğundandır

Rubâi'nin ilk mısraı, tıpkı bir gazelin mat'laı "yani ilk beyti" gibi, iki mısra da birbiri ile aynı kafiyede olmak, üçüncü mısra'ı, çoğu zaman kafiyesiz, dördüncü mısra'ı da birinci beytin kafiyelerine uymalıdır

Bazen Rubâi'nin dört mısraı da aynı kafiye ile kafiyeli olur Fakat hassas şairlerden bir çoklarının iddiasına göre, bir rubaide üçüncü mısraın kafiyesiz olması daha iyidir Çünkü, bu takdirde ancak dördüncü mısra'da tekrar kafiyeye dönüş kulağa hoş gelir Bu yüzdendir ki, bir rubainin dört mısraında da aralıksız aynı kafiyenin tekrar edilmesi, işitme zevkini, ahengini zedeler İran'da doğmuş olduğu hiç şüphe götürmeyen "Rubâi"nin, ancak islamiyetiri intişar ve tee'ssüsünden sonra zuhura geldiği muhakkakdır Çünkü İslamiyetten önce, çok eski zamanlarda "Zerdüşt" edebiyatında rubai şeklinde hiç bir manzume yoktur

Alıntı Yaparak Cevapla

Rubai-Rubai Nedir? Rubai Örnekleri

Eski 10-28-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rubai-Rubai Nedir? Rubai Örnekleri



Rubai Örnekleri

Ey özünün sırlarına akıl ermeyen;

Suçumuza, duamıza önem vermeyen;

Günahtan sarhoştum, ama dilekten ayık;

Umudumu rahmetine bağlamışım ben

Büyükse de isyanım, kötülüklerim,

Yüce Tanrı'dan umut kesmiş değilim;

Bugün sarhoş ve harap ölsem de yarın

Rahmete kavuşur elbet kemiklerim

Tanrım bir geçim kapısı açıver bana;

Kimseye minnetsiz yaşamak yeter bana;

Şarap içir, öyle kendimden geçir ki beni

Haberim olmasın gelen dertten başıma

Rahmetin var, günah işlemekten korkmam;

Azığım senden, yolda çaresiz kalmam;

Mahşerde lutfunla ak pak olursa yüzüm

Defterim kara yazılmış olsun, aldırmam

Derde gama yatkın yüreğime acı;

Bu tutsak cana, garip gönlüme acı;

Bağışla meyhaneye giden ayağımı,

Kızıl kadehi tutan elime acı

Akıl bu kadehi övdükçe över;

Alnından sevgiyle öptükçe öper;

Zaman Usta'ysa bu canım nesneyi

Hem yapar hem kırıp bin parça eder

Ey zaman, bilmez misin ettiğin kötülükleri?

Sana düşer azapların, tövbelerin beteri

Alçakları besler, yoksulları ezer durursun:

Ya bunak bir ihtiyarsın, ya da eşeğin biri

Alıntı Yaparak Cevapla

Rubai-Rubai Nedir? Rubai Örnekleri

Eski 10-28-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rubai-Rubai Nedir? Rubai Örnekleri




Bu kadeh bir bedendir, cana gebe!
Bir yasemindir, erguvana gebe!
Hayır; yanlış; ne odur şarap ne bu:
Bir sudur, bir su ki yangına gebe!

Gökte bir öküz varmış, adı Pervin;
Bir öküz de altındaymış yerin
Sen asıl iki öküz arasında
Tepişmesine bak şu eşeklerin!

Ne bilginler geldi, neler buldular!
Mumlar gibi dünyaya ışık saldılar
Hangisi yarıp geçti bu karanlığı?
Birer masal söyleyip uyuya kaldılar

Bir sır daha var, çözdüklerimizden başka!
Bir ışık daha var, ışıklardan başka
Hiç bir yaptığınla yetinme, geç öteye:
Bir şey daha var bütün yapıtlardan başka

Bir damla şarap ver Çin senin olsun;
Bir yudumu bütün dinlerden üstün
Söyle, ne var dünyada şaraptan hoş?
O acıya tatlılar feda olsun

Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz:
Kuklacı Felek usta, kuklalar da biz
Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer ikişer;
Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz

Dünya üç beş bilgisizin elinde;
Onlarca her bilgi kendilerinde
Üzülme; eşek eşeği beğenir:
Hayır var sana "kötü" demelerinde

Dedim: artık bilgiden yana eksiğim yok;
Şu dünyanın sırına ermişim az çok
Derken aklım geldi başıma, bir de baktım:
Ömrüm gelip geçmiş, hiç bir şey bildiğim yok

Cennette huriler varmış, kara gözlü;
İçkinin de ordaymış en güzeli
Desene biz çoktan cennetlik olmuşuz:
Bak, bir yanda şarap, bir yanda sevgili

Sen sofusun, hep dinden dem vurursun;
Bana da sapık, dinsiz der durursun
Peki, ben ne görünüyorsam oyum:
Ya sen? Ne görünüyorsan o musun?

Varlık yokluk derdini aklından sil;
Bırak öteleri de kendini bil
Doldur şarabı, geniş bir nefes al:
Kaç nefes alacağın belli değil

Bir elde kadeh, bir elde Kuran;
Bir helaldir işimiz, bir haram
Şu yarım yamalak dünyada
Ne tam kafiriz, ne tam müslüman!

Ey kör! Bu yer, bu gök, bu yıldızlar boştur boş!
Bırak onu bunu da gönlünü tut hoş!
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
Bir nefestir alacağın, o da boştur boş!

Leyla isteyen kişi Mecnun olmalı;
Kendinden de, dünyasından da geçmeli
Sevenlerin sofrasına çağrılınca
Ben körüm, ben dilsizim demeli

Öldürmek de, yaşatmak da senin işin;
Bu dünyayı gönlünce düzenleyen sensin
Ben kötüyüm diyelim, kimde kabahat?
Beni böyle yaratan sen değil misin?

Ben kadehten çekmem artık elimi;
Tutmam senin kitabını, minberini
Sen kuru bir sofrasın, ben yaş bir sapık:
Cehennemde sen mi iyi yanarsın, ben mi?

Eşi dostu verdik birer birer toprağa;
Kiminden bir taş bile kalmadı ortada
Sen, yorgun katır, hala bu kalleş çöldesin:
Sırtında bunca yük, yürü bakalım hala

Gözüm, kör değilsen, bunca mezarı gör;
Dünyayı saran yalan dolanları gör;
Krallar, padişahlar çürüyüp gitmiş:
Ela gözlerine kurt dolanları gör!

Felek doğruyu eğriyi tartaydı,
Her işine güzel demek kolaydı
Böyle özü doğruluk olaydı?
Evrenin özü doğruluk olaydı?

Duman değil mi dünya mutfağında payın?
Öyleyse ha olmuşsun ha olmamışsın
Senin zorunsa sermayeden yememek:
Bekle, bekle de başkası yesin yarın

Bayram geldi; işimiz iştir bu aralık;
Horoz kanı gibi şarap bollaşır artık
Gel gelelim eşekler de boş gezer şimdi:
Oruç gemi ağızlarından çıkar, yazık!

Hep arar dururdum, dünyaya geleli,
Alın yazısı, cenneti, cehennemi
Hocam kesti attı, sağlam bilgisiyle:
Alın yazısı, cennet cehennem sende, dedi

Yarım somunun var mı? Bir ufak da evin?
Kimselerin kulu kölesi değil misin?
Kimsenin sırtından geçindiğin de yok ya?
Keyfine bak: en hoş dünyası olan sensin

Bahar geldi; başka şey istemem kafamda;
Hele akla hiç yer vermem bahar soframda;
Şarap, seninleyim bu mevsim, koru beni:
Söğüt ağacı, sen de ser gölgeni altıma

Tanrı, "cennette şarap içeceksin" der;
Aynı tanrı nasıl şarabı haram eder?
Hamza bir Arab'ın devesini öldürmüş:
Şarabı yalnız ona haram etmiş peygamber

Nerde yüreği tertemiz uyanık insan?
Nerde güzel düşünceler ardında koşan?
Herkes kendi kafasının kulu kölesi:
Hangi Tanrının kulu, nerde o kahraman?

Kim için bu yerler gökler? Bizim için
Biz görüş cevheriyiz akıl gözünün
Evren bir yüzük gibiyse çepeçevre
İnsan, taşında bir nakış o yüzüğün


Alıntı Yaparak Cevapla

Rubai-Rubai Nedir? Rubai Örnekleri

Eski 10-28-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rubai-Rubai Nedir? Rubai Örnekleri





Bu kadeh bir bedendir, cana gebe!

Bir yasemindir, erguvana gebe!

Hayır; yanlış; ne odur şarap ne bu:

Bir sudur, bir su ki yangına gebe!

Gökte bir öküz varmış, adı Pervin;

Bir öküz de altındaymış yerin

Sen asıl iki öküz arasında

Tepişmesine bak şu eşeklerin!

Ne bilginler geldi, neler buldular!

Mumlar gibi dünyaya ışık saldılar

Hangisi yarıp geçti bu karanlığı?

Birer masal söyleyip uyuya kaldılar

Bir sır daha var, çözdüklerimizden başka!

Bir ışık daha var, ışıklardan başka

Hiç bir yaptığınla yetinme, geç öteye:

Bir şey daha var bütün yapıtlardan başka

Bir damla şarap ver Çin senin olsun;

Bir yudumu bütün dinlerden üstün

Söyle, ne var dünyada şaraptan hoş?

O acıya tatlılar feda olsun

Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz:

Kuklacı Felek usta, kuklalar da biz

Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer ikişer;

Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz

Dünya üç beş bilgisizin elinde;

Onlarca her bilgi kendilerinde

Üzülme; eşek eşeği beğenir:

Hayır var sana "kötü" demelerinde

Dedim: artık bilgiden yana eksiğim yok;

Şu dünyanın sırına ermişim az çok

Derken aklım geldi başıma, bir de baktım:

Ömrüm gelip geçmiş, hiç bir şey bildiğim yok

Cennette huriler varmış, kara gözlü;

İçkinin de ordaymış en güzeli

Desene biz çoktan cennetlik olmuşuz:

Bak, bir yanda şarap, bir yanda sevgili

Sen sofusun, hep dinden dem vurursun;

Bana da sapık, dinsiz der durursun

Peki, ben ne görünüyorsam oyum:

Ya sen? Ne görünüyorsan o musun?

Varlık yokluk derdini aklından sil;

Bırak öteleri de kendini bil

Doldur şarabı, geniş bir nefes al:

Kaç nefes alacağın belli değil

Bir elde kadeh, bir elde Kuran;

Bir helaldir işimiz, bir haram

Şu yarım yamalak dünyada

Ne tam kafiriz, ne tam müslüman!

Ey kör! Bu yer, bu gök, bu yıldızlar boştur boş!

Bırak onu bunu da gönlünü tut hoş!

Şu durmadan kurulup dağılan evrende

Bir nefestir alacağın, o da boştur boş!

Leyla isteyen kişi Mecnun olmalı;

Kendinden de, dünyasından da geçmeli

Sevenlerin sofrasına çağrılınca

Ben körüm, ben dilsizim demeli

Öldürmek de, yaşatmak da senin işin;

Bu dünyayı gönlünce düzenleyen sensin

Ben kötüyüm diyelim, kimde kabahat?

Beni böyle yaratan sen değil misin?

Ben kadehten çekmem artık elimi;

Tutmam senin kitabını, minberini

Sen kuru bir sofrasın, ben yaş bir sapık:

Cehennemde sen mi iyi yanarsın, ben mi?

Eşi dostu verdik birer birer toprağa;

Kiminden bir taş bile kalmadı ortada

Sen, yorgun katır, hala bu kalleş çöldesin:

Sırtında bunca yük, yürü bakalım hala

Gözüm, kör değilsen, bunca mezarı gör;

Dünyayı saran yalan dolanları gör;

Krallar, padişahlar çürüyüp gitmiş:

Ela gözlerine kurt dolanları gör!

Felek doğruyu eğriyi tartaydı,

Her işine güzel demek kolaydı

Böyle özü doğruluk olaydı?

Evrenin özü doğruluk olaydı?

Duman değil mi dünya mutfağında payın?

Öyleyse ha olmuşsun ha olmamışsın

Senin zorunsa sermayeden yememek:

Bekle, bekle de başkası yesin yarın

Bayram geldi; işimiz iştir bu aralık;

Horoz kanı gibi şarap bollaşır artık

Gel gelelim eşekler de boş gezer şimdi:

Oruç gemi ağızlarından çıkar, yazık!

Hep arar dururdum, dünyaya geleli,

Alın yazısı, cenneti, cehennemi

Hocam kesti attı, sağlam bilgisiyle:

Alın yazısı, cennet cehennem sende, dedi

Yarım somunun var mı? Bir ufak da evin?

Kimselerin kulu kölesi değil misin?

Kimsenin sırtından geçindiğin de yok ya?

Keyfine bak: en hoş dünyası olan sensin

Bahar geldi; başka şey istemem kafamda;

Hele akla hiç yer vermem bahar soframda;

Şarap, seninleyim bu mevsim, koru beni:

Söğüt ağacı, sen de ser gölgeni altıma

Tanrı, "cennette şarap içeceksin" der;

Aynı tanrı nasıl şarabı haram eder?

Hamza bir Arab'ın devesini öldürmüş:

Şarabı yalnız ona haram etmiş peygamber

Nerde yüreği tertemiz uyanık insan?

Nerde güzel düşünceler ardında koşan?

Herkes kendi kafasının kulu kölesi:

Hangi Tanrının kulu, nerde o kahraman?

Kim için bu yerler gökler? Bizim için

Biz görüş cevheriyiz akıl gözünün

Evren bir yüzük gibiyse çepeçevre

İnsan, taşında bir nakış o yüzüğün


Alıntı Yaparak Cevapla

Rubai-Rubai Nedir? Rubai Örnekleri

Eski 10-28-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rubai-Rubai Nedir? Rubai Örnekleri



Hayyam'sız rubailer olmaz

Şarap sonsuz hayat kaynağıdir, iç;
Gençlik sevincinin pınarıdır, iç;
Gamı yakar eritir ateş gibi,
Sağlık sularından şifalıdır, iç
------------------------------

Can bir şaraptır, insan onun destisi;
Beden bir ney gibidir, kan o neyin sesi
Hayyam, bilir misin nedir bu ölümü varlık:
Hayal fenerinde bir ışık pırıltısı
-----------------------------------------

Dünyada akla değer veren yok madem,
Aklı az olanın parası çok madem,
Getir şu şarabı, alın aklımızı:
Belki böyle beğenir bizi el alem!
----------------------------------------

Ömür defterinden bir fal açtım gönlümce;
Halden anlar bir dost gelip falı görünce;
Ne mutlu sana, dedi; daha ne istersin:
Ay gibi bir sevgili, yıl gibi bir gece
----------------------------------------

Bahar geldi; başka bir şey istemem kafamda;
Hele akla hiç yer vermem bahar soframda;
Şarap, seninleyim bu mevsim, koru beni:
Söğüt ağacı, sen de ser gölgeni altıma
------------------------------------------

Gece, gül bahçesinde ararken seni,
Gülden gelen kokun sarhoş etti beni;
Seni anlatmaya başlayınca güle
Baktım kuşlar da dinliyor hikayemi
------------------------------------------

Düşünce göklerinin baş konağı sevgidir sevgi;
Gençlik destanının baş yaprağı sevgidir sevgi;
Ey sevginin sırlarından habersiz yaşayanlar,
Bilin ki tüm varlığın baş kaynağı sevgidir sevgi
------------------------------------------------

Bu uçsuz bucaksız dünya içinde, bil ki,
Mutlu yaşamak iki türlü insana vergi;
Biri iyinin kötünün aslını bilir,
Öteki ne dünyayı bilir, ne kendini
-----------------------------------------

Bu varlık denizi nerden gelmiş bilen yok;
Öyle büyük bir inci ki bu büyük sır delen yok;
Herkes aklına eseni söylemiş durmuş,
İşin kaynağına giden yolu bulan yok
----------------------------------------

Seher yeli eser yırtar eteğini gülün
Güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün
Sen şarap içmene bak, çünkü nice gül yüzler
Kopup dallarından toprak olmadalar her gün
----------------------------------------------

Gönlümün dilediği gül yüzüne bakmak;
Elimin özlediği kadehi kavramak
Her zerrem nasibini almalı dünyadan
Yarın güle kavuşturmadan beni toprak
--------------------------------------------

Gönül dedi: Ben neyim ki, bir damla sadece;
Ben nerde, görmediğim koca deniz nerde!
Böyle diyen gönül denize kavuşunca
Baktı kendinden başka şey yok görünürde

ÖMER HAYYAM

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.