Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kelimeler, türkçe

Türkçe Kelimeler (K)

Eski 10-28-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkçe Kelimeler (K)



KAANKagan Kagan sözcüğünün Moğol ağzındaki söylenişi

KABA: Büyük, iri, şişkin

KABAK: 1- Kapalı, kabuklu 2- Kabarık

KABAL: Kapalı, zindan, mahpus

KABAMIŞ: Kapalı, güçlü, mahfuz

KABAN: 1- Kapan, kapıcı 2- Kabarık, asi, isyankar 3- Dik yokuş

KABAR: 1- Kabarık, asi, kabadayı 2- Kapan

KABARTU: Şişik, kabarık, kabarcık

KABIŞ: Kavuş, kavuşma, birleşme, toplanma

KACIR: Kaçır, kaçırıcı, korkutucu, ürkütücü

KAÇ: (Kaçı, kaş) Kaçan, koşan

KAÇAĞLI: Kaçaklı, kaçıcı, koşucu

KAÇAN: 1- koşan, kaçan 2- Vakit, saat, vade

KAÇGAR: (Koçgar,kaşgar) 1- Koç gibi, koç yiğit 2- koç başı

KAÇIR: Kaçıran, kaçırtıcı

KAÇIRA: (Kaçır) 1- Kaçıran, ürküten 2- Çalışkan, aktif

KAÇMAS: 1- Kaçmaz, ürkmez, korkmaz 2- Evcil, munis

KAÇUT: 1- Savaş, dövüş 2- Kısa mızrak, kargı

KADAGAN: Buyruk, ser, emir, komut

KADAK: (Katak,Katık) 1- Katı, sert 2- Mıh, çivi 3- Armağan, hediye

KADAŞ: Arkadaş, yaren, yakın

KADIR: (Katır) mec Güçlü, dayanıklı, metin, inatçı

KADIRCA: Katır gibi

KAGI : (KAKI) Öfke, şiddet

KAĞAN: İmparator, hanların hanı

KAĞANLI(G) : İmparatorluk, imparatorluğa mensup olma

KAĞBA: Koruyucu, muhafız

KAKIĞAN: Öfkeli, gözü kara

KAKINÇ: 1- Kılıç ve kargı hamlesi 2- İhtar, ikaz 3- Hiddet, öfke

KAKIZ: Gözü pek, hiddetli

KAKŞA: Seri, aceleci, hızlı

KAKUMAKLU: Gazaplı,şiddetli

KAL: Ulu, saygıdeğer, hatırı sayılır

KALABA: 1- Ulu, saygıdeğer 2- Sayıca çok, kalabalık, bolluk

KALAKLI: Ulu, yüksekte

KALANÇA: Bakiye, arta kalan, artık

KALÇAV: Şakacı, nüktedan

KALDUN: Kalan, artan, bakiye

KALGAN: (Kalkan) Ok, kargı, kılıç gibi savaş aletlerine karşı koruma sağlayan siperlik

KALGAY: Veliaht, şehzade

KALIN: 1- Sert, dayanıklı 2- Mal, servet, varlık 3- Çeyiz 4- Yararlılık, fayda

KALINGU: (Kalın) Kalıng, güçlü, dayanıklı

KALISIZ: Şüphesiz, kararlı

KALMUK: Güç gösterisi, güçlülük, kabadayılık

KAM: Şamanist gelenekte, ulu kişi (Hekimlik, filozofluk, büyücülük, duacılık dahil olmak üzere, oba ya da oymakların, her türlü sorunuyla ilgilenen kişi)

KAMALAG: Sedir ağacı

KAMAN: 1- Kuman, kumanlı 2- Gözü kara, cesur, aman vermeyen

KAMAŞIG: Melez, karışmış

KAMAZ: Sarsıcı, sallayıcı,ürkütücü

KAMÇI: Kırbaç

KAMDU: Para yerine geçen eşya, emanet

KAMŞAT: Şaşırtıcı, ürkütücü

KAMU(Ğ): 1- Bütün, tam, hep 2- Halk, ahali 3- Destek, dayanışma

KAN: 1- Soy, sop, kaynak, can, canlılık, soyluluk 2- Damarlardaki sıvı 3- Kağan, han

KANAT: 1- Tüy, telek 2- Taraf, yön, cenah

KANCI: 1- Kan güden soylu 2- Kanıcı, kanmış, inanıcı

KANDI: İnançlı, kanık

KANDUK: (Kanduk) Kandı, kanık

KANDUKYURT: birl Kanduk/Yurt Gurbet

KANG: (Kang, kan) Kan, soy, ata

KANGSIK: 1- Kardeş gibikardeş yakınlığında 2- Üvey kardeş

KAYNAK: (Kanak) mec Soylu

KANIĞ: 1- Kanmış, kanık 2- Sevinç, neşe

KANIK: 1- Kanma, inanma, kabul, ermek 2- Sevinç, neşe

KANIŞ: Kandırış, cilve, işve

KANITGAN: Şevk veren, kan kaynatan

KANK: 1- Kan, soy 2- Ata, baba

KANKLI: Soylu, soyu sopu belli, kanlı

KANLI: Soylu

KANTIK: 1- Kandırıcı, işveli 2- Uzakta, gurbette olan

KANYUMAZ: birl Kan/Yumaz (Yumak, yıkamakdan)

KAPALAN: Kaplan

KAPAR: 1- Akıl, can, ruh 2- Kalkan, zırh 3- Kapan, tuzak

KAPGAN: 1- Kanlı, soylu 2- Kalkan, zırh 3- Algan, fatih 4- Kaplan 5- Kapan, tuzak

KAPGIŞAY: Saf, sade, halis

KAPKIR: Hassas, imtizaçlı

KAPLAN: Kapan, kedigillerden bir yırtıcı hayvan

KAPURTU: Kabartı, kabarık, kabadayı

KAR: Kar tanesi

KARA: Siyah renk, ak’ın karşıtı AncakBu sözcükte de Türkçe ad ve sıfatlar arasında özel bir yere sahiptir Çünkü birçok mecaz anlamı içinde barındırması ilgi çekicidir Birçok birleşik adın, başında ya da sonunda kullanılabildiğinden, çeşitli anlam değişiklikleri de ortaya çıkabilmektedir Bu yüzden, içerdiği tüm anlamları açıklamakta yarar vardır Bu durum,ayrıca Türklerin, sosyal yaşamlarında, renklere ne derece önem verip, ne derece zengin anlamlarla bezediğinin de önemli ipuçlarını verecektir Örneğin: Ak:Temizlik, güzellik, soyluluk, merkez Gök(mavi): Kutsallık, özgürlük, Kızıl(kırmızı): Dikkat, özen,tedbir, değişiklik, devrim, şiddet Yeşil: Doğum, tazelik, huzur, sükun anlamlarını içinde barındırmaktadır Renklerle yönler de anlatılabilir Ak: güney, Kızıl: Doğu, Sarı: Batı, Kara: Kuzey yönlerini anlatır Kara’nın öteki anlamlarına gelince:

1- Güç, şiddet

2- Olağanüstülük, harikuladelik

3- Ululuk, büyüklük, ulaşılmazlık

4- Cesaret, atılganlık, yiğitlik

5- Yas, keder, üzüntü, ölüm

6- Fakirlik, sıradanlık, (soylu olmamak)

7- Kötülük, bela, uğursuzluk

8- Esmer ten, yanık ten

9- Aşırı soğuk, kış

KARAALMAZ: birl Kara/AlmazNamuslu

KARABAŞ: birl Kara/Baş 1- Evlatlık 2- Kul, köle

KARABATAK: birl Kara/BatakBir deniz kuşu

KARACA: 1- Karaya çalan, esmer 2- Gözü kara, cesur, şiddetli 3- Bir ceylan türü

4- Halktan soylu olmayan

KARACIK: 1- Esmer, kar tenli 2- Gözbebeği

KARAÇIL: Kumral, karaya çalan

KARAGA: Karga, kuzgun

KARAĞLI: 1- Yaslı, matemli 2- Bakışları etkileyici

KARAHAN: birl Kara/Han

1- Türk mitolojisinde “Tanrılar Tanrısı” 2-Devletlerinde, soylu

olmayıp, kara budundan (halktan) biri olarak devlet kuran kişilerin takındığı unvanlardan

KARAK: 1- Kara/Ak 2- Gözbebeği 3- Bakış, nazar

KARAKÇI: 1- Gözlemci, bakıcı 2- Karakeçi

KARAKIRK: birl Kara/Kırk (Kırk sayısı da, üç ve dokuz gibi, Türklerin uğurlu sayılarındandır)

KARAKITAY: birl Kara/Kıtay (Çinliye benzeyen, Çinlilerle kanı karışıp, melez olmuş)

KARAKOL: birl 1- Kara el 2- Gözetleme yeri, gözetim alanı

KARAKUŞ: birl Kara/Kuş (Mizan Yıldızı)

KARAKÜNE: Kara gün

KARAL: Vade, müddet

KARAMIŞ: Bakmış, görmüş, açık göz

KARAMAN: 1- Kara tenli 2- Yiğit, gözü kara

KARANÇI: Bakıcı, gözlemci

KARAOTAĞ: birl Kara/Otağ

Eski dönem, toy ve şölenlerde, çocuğu olmayan beylerin oturduğu kısım, tribün (oğlu olanlar,Ak otağa, kızı olanlar kızıl otağa, konuk edilirlerdi)

KARAOZAN: birl Kara/ozan (halk ozanı)

KARASAGU: ağıt, mersiye

KARASÜYÜK: birl Kara/Süyük (kemik) (avam, halktan)

KARAŞAMAN: birl Kara/Şaman

TŞamanist gelenekte, kötü ruhlarla uğraşan şamanlar

KARAŞIN: Esmer, karaya çalan

KARAUL: Bakış, gözlem yeri (Karakol sözcüğü buradan gelir)

KARAÜREK: birl Kara/Yürek Cesur, korkusuz

KARAV: Bakış, nazar, bakan

KARAVUL: (Karaul) 1- Gözcü, keşif kolu 2- Muhafız

KARAY: yardımcı, yararlı, yardımsever

KARAYIŞ: bakış, bakan

KARAYİR: birl Kara/Yer (kara toprak)

KARÇAK: 1- Pençe 2- Büst, yarım heykel

KARÇIGA: Bir şahin türü

KARDAŞ: Kardeş, kardeş yakınlığı

KARGI: Mızrak

KARGIN: Meşbu

KARGUY: 1- Bir atmaca türü 2- Gözetleme kulesi, dağ başlarına yapılan yüksek yapı

Alıntı Yaparak Cevapla

Türkçe Kelimeler (K)

Eski 10-28-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkçe Kelimeler (K)



KARIK: Karışık, melez

KARIKSIZ: Saf, temiz, karışık olmayan

KARIMIŞ: karışık, karışmış

KARINÇIK: Bakış, nazar, göz kaçamağı

KARINDAŞ: 1- Kardeş, kardeşlik 2- Kız kardeş, bacı (Kazak ve Kırgızlarda)

KARLIGAN: karlar eriyince açan bir dağ çiçeği

KARLIK: Karlı arazi, karlı dağ

KARLU: Karlı, kar almış

KARLUGAÇ: Kar çiçeği

KARMAS: Karıştırmaz (Soyunu, neslini)

KARŞI: Karşıt, zıt

KARŞIT: Karşı

Türk mitolojisinde, Ülgen’in yedi oğlundan biri ve Temizlik Tanrısı

KARTAL: İri kanatlı avcı kuş (Karatal)

KARUÇ: 1- Karış, karışık 2- Kara uç

KARYAĞDI: birl Kar/Yağdı (Doğumu, kar yağdığı sırada olan)

KASAR: 1- Keser 2- kasıntı, afili 3- Fırtına

KASMIŞ: Afili, fiyakalı, kasıntı

KAŞ: Kaş, korkusuzluk, cesaret

KAŞGAR: Cesur, üstün vasıflı

KAŞKA: 1- Yiğitlik, mertlik 2- Üstün vasıflılık 3- Dayanıklılık, metanet

KAŞUK: Dayanıklı, metin

KATAK: Katı, sert

KATAN: 1- Sert, katı 2- Saplayan, (Kargı, ok) 3- Ekleyen, artıran

KATGI (katkı): 1- Katı, sert, haşin 2- Yarar, yararlılık 3- Neşe, şenlik

KATGIÇ: Katı, sert, dayanıklı, haşin

KATI: sert, dayanıklı, haşin, güvenli, adamakıllı, etraf

KATLICAK: Katıca,sertçe,şiddetli

KATIGU: Çalışkan, gayretli, azimli

KATIĞDI: Çok katı, şiddetli, kuvvetli

KATIK: 1- Katı, sert, güçlük, şiddet 2- Katılan, katılım 3- Ekmek, yemek

KATILGAN: Dayanıklı, metin, sert

KATILIK: Güçlük, sertlik, dayanıklılık, haşinlik

KATIRAK: Katıca, haşince

KATIYEL: birl Katı/Yel (Kuru rüzgar)

KATIZ: 1- Ağaç kabuğu 2- Tarçın

KATLAV: Zırh, siper

KATLIG: Katılık, sertlik

KATMIŞ: 1- Saplamış 2- Katılaşmış 3- Eklemiş

KATUN: (Hatun) İmparatoriçe, Kağan eşlerine verilen bir unvan (Kadın sözcüğü buradan gelir)

KAVAN: Kovucu, defedici

KAVÇIN: Konuk, kısa süreli misafir

KAVŞIT: 1- Kavuşma, vuslat, kavuşulan yer

KAVURT: 1- Kurt 2- Haşmet, ihtişam 3- Dayanıklılık, kalıcılık

KAVUŞ: 1- Menzil, kavuşulacak yer 2- Buluşma, buluşma yeri

KAY: 1- Tipi, kar fırtınası 2- Masal, hikaye

KAYA: Taş bloğu mec 1- Sertlik, sağlamlık, yıkılmazlık, dayanıklılık 2- İhsan, inayet

KAYAK: Kayık, sandal

KAYALAK: 1- Kayık, sandal 2- kaya, kayalık

KAYAN: 1- Çığ, çığ kümesi 2- Sel, sel suyu

KAYAR: 1- Sel, sel suyu 2- Gurur, onur

KAYAŞ: Hısım, akraba, kavim kardeş

KAYÇI: Masalcı, destancı

KAYDU: 1- Katı, sert, şiddetli 2- Kaygı, hüzün 3- Sel, sel suyu

KAYGAÇ: Kayık, sandal

KAYGAŞ: Mucize, olağanüstülük

KAYGIN: 1- Üzgün, kaygılı 2- İsyankar, isyan halinde

KAYGU: Kaygı, endişe, titizlik

KAYGULU: Kaygılı, mahzun

KAYGUN: Mahzun, üzgün, müteessir

KAYGUSUZ: Vurdumduymaz, gailesiz, umursamaz

KAYI: 1- Sel 2- Kar fırtınası 3- Muhkem, iyi korunan

KAYIR: 1- Kayırma, hamilik, destek 2- Heybet, gösteriş 3- Azim, kararlılık

KAYIRGAŞ: 1- Deste, demet 2- Kayırıcı, koruyucu

KAYIRMIŞ: Kayıran, kayırıcı, destekçi

KAYIRŞI: 1- İçli, merhametli 2- Karşı, muhalif, hizip

KAYITGAN: Dik başlı, boyun eğmeyen

KAYITMAS: Adil, adaletli

KAYMAS: Adaletli, düzenli

KAYNAK: Pınar, göze

KAYNAR: 1- Pınar, göze 2- Ateşli, kızgın

KAYNARCA: 1- Kaynak, pınar, menbaa 2- Ilıca, banyo

KAYRA: Yardım, inayet

KAYRAL: Yardım, destek

KAYRALDIĞ: 1- Destekli, torpilli 2- Eli açık, cömert

KAYRIM: Arka, destek, inayet

KAYRU: Geri, arka, destek

KAYTAG: Aldatıcı, adaletsiz, hilebaz

KAYTBAY: Adil, adaletli, hakkaniyetli

KAYTMAZ: Adil

KAYTUN: Yardımsever

KAYURTAR: Kurtarıcı, yardımsever

KAZAK: 1- merkezden uzak kalan 2- Otoriteye bağlı olmayan,başına buyruk 3- Gezgin

KAZAN: 1- Kazanç, kazanım, birikim, artı değer, bolluk 2- Kızan, kızgın

KAZANCUK: 1- Kazanç, kar, getiri 2- Yemek kazanı, tencere

KAZANÇ: Gelir, kar, artı değer, getiri

KAZGAN: Kazan, kazanç

KAZILIK: 1- Kazık 2- Kazma aleti 3- Kızgın, celalli

KAZIRGAN: Şamanist gelenekte, kötü ruhların, doğruluğa gelmesi için,geçici bir süre için kaldığı ateş çukuru Bir nevi cehennem

KAZU: Nimet, kazanç

KAZUK: (Kozu, Kazık) 1- Kazma 2- Kazık, sırık

KEBEK: Kabuk, ağaç kabuğu

KEBENÇ: İtimat, güven, hoşnutluk

KEBENÇÜ: Hoşnut, bahtiyar

KEÇİG: 1- Geçit, köprü 2- Mutlu, sevinçli

KEÇİKLİĞ: Mutlu, sevinçli

KEÇİR: Bağışlayıcı, affedici

KEÇÜRGEN: Bağışlayıcı, affedici

KEDİMLİG: 1- Zırh, demir ağ 2- Giyimlik, giysi

KEKMEN: Olgun, ergin, ermiş

KELEŞ: Alımlı, yakışıklı, cıvan

KELEZTİ: Hayal, serap

KELGİN: Gelgin, suyu kabaran ırmak

KELİŞTÜ: Olgunluk, gelişim, suhulet

KELTEÇİ: Gelici, gelecek olan, halef

KEMEÇ: Asker, askeri görevli

KENÇEK: (Gençık, Genç)

KENÇLİYÜ: Oğuz beylerinin, özellikle güz kurultayların dan sonraki toy ve şölenlerde, kendi mallarını yağmalatıp, halka dağıtılması için kurdukları büyük sofra Yağma sofrası

KENDÜZ: Nefs, can, ruh

KENEŞ: İstişare, müşavere

LENGEŞ: Keneş

KENGEŞLÜ: Danışık, anlaşık, dayanışmalı

KENDİL: Gönül, gönüllü, temiz yürekli

KENİ: (Kuni) Adaletli, adil, dengeli

KEPKE: Örnek, numune

KEPTİK: 1- Latif, şakacı 2- Eşit, müsavi

KERAMUN: Karaman, esmer tenli

KERAYET: Sahil, kıyı, plaj

KEREGÜ: Ev, çadır, barınak

KEREKLİ: Gerekli, elzem, ihtiyaç

KEREKTÜ: İhtiyaç, lüzum, zaruret

KEREKÜLÜG: Çadırlı, göçebe

KERELTİ: Tanıklık, şehadet

KEREN: Ulu, kebir, kadir

KEREŞ: Kiriş, yay kirişi

KERİ: 1- Eski, kadim, geride kalan 2- Germekten, gerilmiş, gergin

KERİNÇSİZ: Eşsiz,emsalsiz

KERKİ: Balta, nacak

KERKİT: Nacak

KERTÜK: (Kertik) 1- Ağaca bıçakla çizilen çizgi 2- yapay, suni

KESEN: 1- keskin, kesici 2- Bölüm, ara

KESİ: Keskin, kesen, kesici, sert

KESİK: Kesi, keskin

KESKİN: 1- Sert mizaçlı, asabi 2- Uç, ekstrem 3- Kesici

KEŞİKÇE: 1- Muhafız, koruyucu 2- Defa, sıra, adet

KEŞİKÇİ: 1- Israrlı 2- Nöbetçi

KET: 1- Darbe 2- Yılmaz, azimli, kararlı

KETÇİK: Darbecik

KETE: Ulu, büyük

KEYİK: Baht, mutluluk

KEZEGEN: Gezgin, çapkın

KEZGEN: Gezgin, çapkın

KEZGİÇ: Gezgin

KEZİK: Cesaret, atılganlık, cüret

KEZİR: (Kizir, keser) Cesur, cüretkar

KIBI: Keşif, buluş

KICIR: Öç duygusu, intikam

KICURGAN: Gösterişli, mağrur

KIDIK: Gedik, güdük

KIĞILCIM: Kıvılcım, şerare

KIĞITDUK: Davet, ikram

KILAĞI: Kılıç ve bıçakların bilendikten sonra ağız kısmında meydana gelen çizgi

KILAĞUZ: Kılavuz, rehber

KILAVUN: Düğün hediyesi

KILDI: 1- Yaratıcı, yapıcı 2- Etken, amil

KILGI: 1- İstem, irade 2- Yaratılmış, kılınmış

KILICI:Yaratıcı, yapıcı, halik, kadim

KILIÇ: (Kıl-Uç) Silah

KILIG: 1- yaradılış, huy, karakter 2- Beceri, iş, yapıcılık

KILIGLI: 1- İyi huylu, ahlaklı, görgülü 2- Becerikli, çalışkan, işgüzar

KILIN: 1- Huy, yaradılış 2- Naz, işve

KILINÇ:Kılınış, huy, karakter

KILIVAN: Hediye, bahşiş, ödül

KILUÇ: Kılıç

KIMAÇA: Engel, mania

KIMAR: Komar, homar, yakışıklı, cezb edici

KIMIRTU: Kıpırdanış, devinim, jest

KIMIZ: Ekşi, mayhoş anlamına gelen ve kısrak sütünden yapılan bir içki

KIMNA: Sürekli, daima, her zaman

KIN: 1- Silah muhafazası 2- Gayret, çalışma 3- Suç, cürüm, ayıp

KINAGU: 1- Ceza, cezalandırma 2- Çalışma, aktivite

KINAY: Aktif, çalışkan

KINCAL: İnce, narin, zayıf

KINÇAK: Bıçak kılıfı

KINGAL: İnce, narin

KINGIR: Metin, dayanıklı, sebatkar

KINIK: 1- Gayret, gayretli, çalışkan 2- Muhterem, şerefli, hakim

KIP: Baht, talih

KIPÇAK: 1- Merkezde kaçmış, uzaklaşmış ve bir otoriteye bağlı bulunmayan 2- Çayırlık, geniş toprak,sahipsiz boş ve geniş arazi 3- Ağaç kovuğu 4- Bahtı açık, talihli

KIR: 1- Kırmakdan Kırış, kesiş, kırma, yarma eylemleri 2- Ak’a yakın kirli beyaz renk 3- mec Olgunluk, tecrübe

KIRAÇ: 1- Kırlaşmış, kıra çalan, kır gibi 2- Kırıcı, kırık, yarık 3- Verimsiz toprak, yaşlı toprak

KIRAN: 1- Bozgun yapan, düşmanı yok eden 2- Dağ yamacı 3- Yön, kenar, kıyı

KIRAY: 1- Genç, delikanlı 2- Kıran, kan dökücü, vurguncu

KIRCA: Kıra çalan, ,kırlaşmış mec Olgun, bilge

KIRCI: 1- Kırıcı, sert mizaçlı 2- Kenar, uç, sahil

KIRGI: 1- Kırım 2- Bir atmaca türü

KIRGIL: Kırık, üzgün, kırgın

KIRGIN: 1- Gönül kırgınlığı 2- Bozgun

KIRGIZ: 1- Kırgıncı, bozguncu, geçimsiz 2- Kırk/Uz 3- Numune, örnek

KIRICI: 1- Kıran, bölen, yaran mec Sert mizaçlı, gönül kırıcı 2- Kenar, sahil

KIRIK: Kırılmış, bölünmüş

KIRIM: 1- Kırış, bozgun, katliam 2- Kırgınlık, küskünlük 3- Uç nokta, kenar

KIRIY: Sahil, kenar

KIRKIN: Bahşiş, hediye

KIRKLI: Eski, Şamanist gelenekten, bazı değişiklikler yada dinsel motiflerin de eklenmesiyle,

bugünlere kadar gelen bir inanca göre; gerçek anlamı “kırk ünlü ata ruhunun koruması altındaki kişi”

KIRMAN: Kırma yeri, Kırman, harman

KISIG: 1- Hapis, dar yer 2- Kısıtlı, bağımlı

KISIGLU: Hapis, mahpus, kıstırılmış

KISRIK: Utangaç, mahçup

KISTAVUL: Acele, aceleci, telaşlı

KIŞIL: Kışlık, kış için ayrılmış

KIŞLAK: Kışın kalınan yer, ez, kışlık ev

KITAY: 1- Çinliye benzeyen , Çinliye karışmış 2- Kutay

KIVANÇ: Gurur, kıvanma, sevinme, öğünme, mutlu olma, kendine güvenerek ve öğünerek

sevinme hali

KIVAM: Olgunluk,yeterlilik

KIVANDUK: Kıvançlı, mutlu

KIVIK: Ara, fasıla

KIVILCIM: Ateş parçası, şerare

KIVLIK: Kıvanç ve mutluluk nedeni

KIVRAK: 1- Kıvançlı 2- Hareketli, dayanıklı

KIVRIM: Hare, iltiva

KIYAK: 1- gaddar, acımasız 2- Kayak, kaydıraç 3- Çekicilik, cazibe

KIYAL: İmge

KIYAN: 1- Dağdan hızla akan sel suyu 2- Gaddar, acımasız, kıyıcı

KIYAT: Çekici, cazibeli

KIYGA: Zeki, çok akıllı

KIYGI: Zeka, deha

KIYIK: 1- Zeka, dahi 2- Çekici 3- Kaçak, kapçak

KIYIKSIZ: Kaçmaz, sözünden dönmez, düz

KIYIN: 1- Akit, sözleşme, anlaşma 2- Güç, kudret, otorite

KIYIŞKAN: 1- Sözünün eri, sözünde duran 2- Cesur, gözü pek

KIYMAÇ: Gamze

KIYNAK: 1- Ünlü, meşhur 2- pençe, kartal pençesi

KIYUK: 1- Mutluluk 2- Geyik

KIZARIK: 1- Kızıl, kızıllaşmış 2- kızgın

KIZGAN: Kızgın, kızışmış

KIZGIN: Kızıllaşmış, asabi

KIZI: Şiddet, asabiyet, kızama, kızgınlık

KIZIK: 1- Kızgın, asabi 2- Kısık, hapis

KIZIL: 1- Kırmızı, al 2- Altın 3- Kızmış, kızarmış, kızgın

KIZILALMA: birl Kızıl/Elma

Olgun, kızarık elma anlamı, bir sembol ve imgedir Ülkü’yü motivasyonu içerir Bazen,

fethedilmesi gereken illeri ifade eder, çoğu kez ise bütün Türklerin, tek bayrak altında toplandığı devletin, “Birleşik Türk devletleri”nin imgesi

KIZILGU: Kızarmış, kızgın

T Kırgızların, Mürdi oymağı, dip dedelerinden

KIZILHAN: birl Kızıl/Han

Şamanist gelenekte Tanrı sıfatlarından

KIZILOTAĞ: birl Kızıl/Otağ

Kağan ya da Han’ların verdikleri, toy ve şölenlerde, kız çocuk sahiplerinin oturduğu, şeref tribünü

KIZIMTAY: birl Kızım/Tay (Kızmaktan kızgınlık) Tay

KIZIRAK: (kızarık, kızrak) Nadir, ender rastlanan

KİÇİ: 1- Kişi, adam, insan 2- Küçük, minyon 3- Geçmiş, geçik, eski 4- Keçi

KİÇİCİK: 1- Kişicik, insancık 2- Küçük, minyon

KİÇİK: 1- Küçük, minyon, Geçik, geçmiş

KİÇİN: Zincir

KİÇKİ: 1- Eski, kadim 2- Kişi, insan

KİÇKİNE: (Giçgine) Geçkin, geçmiş kadim

KİDGÜ: Giyim, giysi, elbise

KİLÜKEN: Gülen, güleç, güleryüzlü, mütebessim

KİNDİK: Orta, odak, merkez

KİNEŞ: Şura, meşveret, kongre

KİRİŞ: Sinirden ve bağırsaktan yapılan sicim Ok yayı olarak da kullanılır

KİRTİ: Doğruluk, gerçekçilik

KİŞİLİK: Karakter, şahsiyet, insan olma özelliği

KİŞKEN: (Kiçgen) 1- Küçük, minyon 2- Geçen, geçmiş

KİÇKENTAY: birl Kiçken/Tay minyon, minik

KİYE: Kut, talih, ululuk

KİYELİ: Mübarek, saygıdeğer, ulu

KİZEK: 1- Kesik 2- Nöbet 3- Seyran, gezinti

KİZİR: 1- Keser, kesici 2- Gever, gezgin 3- Atılgan, cesur

KOBRAT: (Kubrat) Derlemek, toparlamak, örgütlemek

KOBU: (Kovu) Buket, demet

KOBURCUK: Kabarcık, kabarık, kabadayı

KOCA: 1- Ulu, saygıdeğer, hürmete layık 2- Bilgili, tecrübeli, görüp geçirmiş 3- Gösterişli, azametli 4- Mert, düz, koç gibi

KOCABAŞ: birl Koca/Baş Koruyucu, muhafız

KOCAMAN: 1- Akıllı, bilge 2- İriyarı, cüsseli, heybetli

KOÇ: Erkek koyun mec Düz, mert, yüz yüze dövüşen, hilesiz, yiğit, dayanıklı, yılmaz

KOÇA: 1- Koç gibi2- Kibar, centilmen

KOÇAK: Koç gibi, cesur yürekli

KOÇAN: 1- Centilmen, kibar 2- Koşan, koşucu

KOÇAŞ: Rehber, yol gösteren, önde giden

KOÇGAR: (Kaçgar,kaşgar) 1- Koç başı 2- Koç gibi, koç yiğit

KOÇİ: Koç gibi, koç yürekli

KOÇLUĞ Koçluk) Koç olacak kuzu

KOÇO: Kibar, mert

KOÇU: 1- Koç gibi 2- Kibar, centilmen

KOÇUM: 1- Yiğit, mert 2- Koşum, koşma

KOÇUN: Düz, hilesiz, temiz yürekli

KOÇUGAR: Mert, yiğit, özü sözü bir

KODAR: Mağrur

KODAZ: Mağrur

KOKLUĞ: Koku, parfüm

KOKULUG: Koku, Parfüm

KOKUM: Parfüm

KOKUŞ: Dalları, ok yapımına elverişli bir ağaç türü

KOLAN: 1- Hediye, bahşiş 2- Kollayan, koruyan 3- At, eşek,katır gibi hayvanların, eyerini

bağlamaya yarayan kemer

KOLBAG: Kadınların, aksesuar olarak bileklerine taktıkları, boncuklu halka

KOLBAŞ: Askeri birlik başı, komutan, askeri koruyup kollayan kişi

KOLBAY: Askeri danışman

KOLCUK: Kolcu, muhafız, koruyucu

KOLÇAK: Kolcu, koruyucu, kollayıcı

KOLÇU: Muhafız, bekçi

KOLDAGÜÇ: Hami, koruyucu, şefkatli, merhametli, yardımsever

KOLDAŞ: 1- Silah arkadaşı 2- Arkadaş, birbirini kollayan

KOLGAK: İstek, heves, talep

KOLGAY: Veliaht, şehzade (Kırım ve Kazan hanlıkları döneminde kullanılan bir aksesuar

KOLKA: 1- Kolgu, kol takısı 2- Refika, hanım, eş

KOLTAG: Arka, himaye, destek

KOLUÇ: Kolcu, kolbaşı, komutan

KOLUNÇUĞ: Yakarış, niyaz

KOMAN: (Kaman,kuman) 1- Yurduna yabancı sokmayan 2- Aman vermeyen 3- Kumral

KOMAS: Komayan, bırakmayan, aman vermeyen

KOMUK: 1- Kabuk, ağaç kabuğu 2- Hazine, define

KOMUR: Cesur, gözüpek

KON: 1- Yurt, vatan 2- Konak, yerleşim, mekan

KONAÇ: Aşiyan

KONAG: 1- Konuk, misafir 2- Konuk ağırlanan ev

KONALGA: 1- Konuk yeri, baş köşe 2- Menzil, konulacak, varılacak yer

KONAT: 1- Cana yakın, munis, sokulgan 2- konuk ağırlayıcı, konuksever

3- Birlikte göç eden oba birliği

KONCA: 1- Armağan, bahşiş 2, Gül

KONÇUK: 1-Aşina, tanıdık 2- Konuk

KONÇUY: Kağan kızı, prenses, soylu kız

KONDU: Yerleşik, yerli

KONDUR: Konuksever, cömert

KONGAR: 1- Koyu kırmızı renkteki at 2- Kızıla yakın renk tonu

KONIK: Can, ruh, yaşam

KONŞUK: 1- Konşu, komşu 2- Yerleşim yeri 3- konuşma, laf

KONUK: 1- Misafir 2- Can, ruh 3- Varılacak yer, menzil

KONUL: 1-Kerevetlerin altındaki, yük konan boşluk, yüklük

KONULGA: 1- Konuk yeri, baş köşe 2- Konuğa verilen yemek, değerli yemek

KONUR: 1- Yakışıklı, civan 2- Gururlu, onurlu, mağrur 3- Kara ve kızıl karışımı renk,

at rengi, doru at

KONUŞ: 1- Yerleşim, karargah 2- Menzil, varılacak yer

KOPAN: 1- Galip, utkan 2- Ulu, yüksek

KOPTURU: Saygı duruşu, tören duruşu

KOPU: Kop, çok, çokluk

KOPUN: Çoklu, bereket, bütünlük

KOPUZ: Saz, bağlama (Kop_Uz)

KOR: 1- Öz, maya, asıl 2- Ateş parçası, ateş

KORBA: Filiz

KORCU: Korucu

KORGAN: Korunan yer, kale, kurgan

KORGAVUŞ: Savunucu, müdafi

KORIÇI: Korucu, koruyucu, bekçi, yasak bölgeleri bekleyen ve koruyan kişi

KORIG: 1- Koru, ağaçlık, yeşil bölge 2- korunan, yasak bölge

KORKMAZ: Korkusuz, cesur

KORKUNÇ: Korkutucu, ürkütücü

KORKUT: 1- Heybetli, korkutucu, korku salan

KORUĞ: 1- koru, koruluk, ağaçlıklı bölge 2- Koruma bölgesi 3- Yasak bölge, askeri bölge

KORUKÇU: Koruyucu, korucu, muhafız

KOŞ: 1- Koç 2- Dizi, sıra, dize

KOŞAK: 1- Koşulan, koşturan 2- Neşide, destansı şiir

KOŞAR: 1- Emredici, buyurucu 2- Koşucu, çalışkan, hareketli 3- Dizen, düzenleyen

KOŞMA: Ölçülü, uyaklı söz

KOŞUK: 1- Yan yana, birlikte, yaren, dost 2- Koşma, şiir

KOŞUL: Hüküm, şart

KOŞULGAN: Koşul koyan, buyurucu

KOŞUM: 1- Koçum 2- Bağlı, yan yana 3- Atın, eyer, kulan, üzengi vb malzemelerinin tümü

KOŞUN: 1- Asker, savaş birliği 2- Halk, ahali 3- Dizi, dize

KOTKU: Alçak gönüllü, mütevazı

KOY: 1- Koyun 2- Merhamet, acıma duygusu

KOYLU: 1- Merhametli 2- İstikamet, yön, yönünü bilen 3- Koyunlu

KOYU: Merhamet

KOYULDAR: 1- Merhametli 2- Hürmetli

KOYULMUŞ: 1- Merhametli 2- Çalışkan

KOYUNLU:Merhametli

KOYURGA: 1- Hürmet, lütuf 2- Acıma duygusu, merhamet

KOYURTANG: Özgürlük, Hürriyet

KOZAN: Kozalak

KOZALAK: Çam, selvi gibi ağaçların sert çiçeği

KOZAN: Kazan

KOZGAV: Kıyam, isyan, başkaldırma

KÖPÜRGE: 1- Köprü, geçit 2- Savaş davulu

KÖÇET: Filiz, sürgün

KÖÇMEN: Göçmen, göçücü

KÖDÜRGÜ: Kurban, adak

KÖGMEN: (Gökmen) 1- Tanrısal, ilahi 2- Sayın, saygıdeğer 3- Gücünü Tanrıdan alan

KÖĞÜZ: 1- Göksel, Tanrısal 2- Göğüs, sine

KÖK: 1- Gök 2- Aile, soy

KÖKDAŞ: Emsal, örnek

KÖKEN: Göğen, gelen, 2- Köken, soy, aile

KÖKİM: 1- Göğüm 2- Soyum, ailem

KÖKLÜ: 1- Tanrıdan gelen 2- Soylu

KÖKTEM: 1- Bahar 2- Gençlik 3- Deha, akıl

KÖL: Göl mec Ululuk, sonsuzluk, derinlik, bilgelik

KÖLMÜK: Halk, ahali

KÖLÜK: Yük hayvanı

KÖMEK: 1- Yardım, arka, destek, inayet 2- Ahali, halk

KÖMEN: 1- Hayal, düş 2- Irk, soy 3- Cevher, damar

KÖMEY: Gerdan, döş

KÖMÜÇ: Hazine, define

KÖNG: (Könk) Cariye, odalık

KÖNGÜL: Gönül, can

KÖNİLİK : Adalet, doğruluk

KÖNKAŞ: Künkaş, kenkeş, meşveret

KÖNÜ: Adalet, doğruluk

KÖNÜL : Gönül , can

KÖP: Çok, gür, çokluk, bolluk

KÖPTÜK: 1- Bereket, bolluk 2- Kalabalık

KÖPÜK: Kabarcık, köpürcük, çoklu, artış

KÖREGEN : Gören, görücü

KÖREM: 1- Körpe, taze 2- Görgülü, terbiyeli

KÖRGEN: Gören, görücü

KÖRGÜZ: Görgülü, centilmen, beyefendi

KÖRKE: Ağaçtan yapılmış tabak

KÖRKEM: 1- Görkem, ihtişam 2- Hoş, güzel, latif

KÖRKLÜĞ: Güzel, alımlı, cemile

KÖRPE: Taze, cıvan

KÖRÜ: (körüg) Gözcü, haberci, casus, gözlemci

KÖRÜM: 1-Bakış, nazar, gözlem 2- Düş, rüya 3- Zeka, fehm

KÖRÜMÇİ: Astronom, rasat, gözlemci, yıldızları inceleyen kişi

KÖRÜMDÜK: Bakıcı, nezaretçi

KÖRÜNÇ: 1- Görgü, muaşeret 2- Bakan, nazır

KÖSEMEN: Tas artan koç

KÖŞÜK: Dilek, temenni

KÖTÜZ: Kıymetli

KÖVENÇ: 1- Güvenç, güvence, teminat 2- Azamet, gurur

KÖVEZ: Afi, çalım, fiyakalı

KÖYMEN: 1- Yanıcı, yanık 2- Hayal

KÖYMEZ: Yanmaz, ateş almaz

KÖZLÜK: At kuyruğundan yapılan, göz kamaşması ve göz ağrılarının tedavisinde kullanılan bir dokuma

KUANÇ: Kıvanç, sevinçli gurur

KUANÇI: Kıvanç

KUBAL: Gürz, demir topuz

KUBAN: Kapan

KUBAT: Kapalı, gizli

KUBAY: birl Kubi/Ay

Yakutların eski dönem “Temizlik Tanrıçası”

KUBİ: (Kubil) Gökyüzü, feza, sema Mec Başsızlık ve sonsuzluk

KUCAN: Göçen, göçer

KUCAR: Göçer, göçücü

KUÇAM: Deste, demet, bağ

KUÇAR: Göçer, göçmen

KUDA: Sihir, büyü

KUDAGAÇI: Büyücü, doktor

KUDAK: Kadak, katı, sert

KUDEKAN: Buyruk, sert, emir, azar

KUKUN:kıvılcım, ateş parçası

KUKUŞ: 1- Gonca, gül 2- Şaka, latife

KUL: Bağımlı, bağlı, köle mec Bağlılık, sadakat

KULA: 1- Kızıl ve karışımı renk, doru, bordo 2- Yelesi, ve kuyruğu kara, gövdesi kızıla çalan at 3-Yabani at 4- Gözü kara,atılgan

KULAÇ: 1- Açıklık, mesafe 2- İki kol arasındaki ara

KULAGU: 1- Yaratıcı, kılıcı, hükmedici 2- Kula gibi 3- Korkusuz, gözü kara

KULAN: 1- Galip, utkan 2- Vahşi at 3- Yaban eşeği

KULANŞI: 1- At terbiyecisi 2- Mu*****inas, müzisyen

KULBAK: Merhametli, yardımsever

KULDAM: Sadık kul

KULGA: Güvercin

KULGU: 1- Müfettiş, murakıp 2- Güvercin

KULİ: (kulıg) Cesur, gözü kara

KULPU: 1- Kilit 2- kulluk, kulluk eden

KULUGA: Güvercin

KULUN: Tay, süt emen çağdaki at yavrusu

KUMAÇ: Solgun, soluk

KUMAK: 1- Yardım, kömek 2- Sevda, aşk

KUMAN: 1- Solgun 2- Kumral, sarı ile kahverengi arası renk 3- Aman vermeyen, dirayetli

KUMANDI: Mutlu, sevinçli

KUMARAL: Kumral, buğday tenli

KUMARGA: Kuşatma, muhasara

KUMRAL: Buğday tenli

KUL: 1- Koyun 2- Can, ruh 3- Uçurum 4- Adalet

KUNAN: 1- İki yaşına gelmiş kısrak 2- Adaletli, adil

KUNAR: Bereket, bolluk

KUNARLI: Bereketli, münbit

KUNDUZ: Dere kenarlarında yaşayan, kürkünden börk yapılan bir hayvan

KUNİ: Adalet, hakkaniyet, adaletlilik

KUNT: 1- Dayanıklı, metin 2- Sade, gösterişsiz

KUNUK: 1- Mahzun, elemli 2- Konuk

KUPÇI: İnce, zarif

KUPTAN: Niyaz, dua, yakarış

KUR: Düzen, sıra, hiyerarşi, düzenleme

KURAL: Düzen, düzenlilik, kaide

KURALAY: Ceylan, ahu

KURAR: Organizatör, düzenleyici

KURAY: Bir çeşit bozkır bitkisi ot

KURÇ: (kuruç) Kılıç yapımında kullanılan, iyi bir çelik türü

KURÇAK: Heykel, yontma taş

KURÇI: 1- Kürçü 2- Kurucu

KURÇIK: Kurum, kuruluş, yapılanma

KURGA: 1- Tecrübeli, bilge 2- İnce, narin

KURGAN: 1- İstihkam, kale 2- Anıt, anıt mezar

KURIDIN: Batılı, batı bölgesinden

KURUM: Figür, dans

KURIMLAK: Cilveli, hareketli, kıvrak

KURIKAN: 1- Kürkan, damat 2- Hisar, kale 3- Ağaçlık bölge

KURLAS: Düzen, işleyiş, ahenk

KURMAN: Düzgün, düzenli, düzenleyici

KURMUŞ: Planlı, düzenli, örgütlü

KURT: Bağımsızlığına olan düşkünlüğü, evcilleşmeyen tek hayvan oluşu, mücadeleciliği, hareketliliği,gururlu ve zeki oluşu, özellikle de sosyal ve örgütçü oluşu ve daha bir çok özellikleriyle, Türklere benzeyen ve Türklerin de çok eskiden beri kutsayarak, sembolleştirdiği hayvan

KURTAK: Kurulu, ayarlı

KURTAR: Kurtarıcı

KURTARAN: Kurtarıcı

KURTGA: Tecrübeli, gün görmüş

KURTUL: Haraç, vergi, cizye

KURTULGU: 1- Vergi, haraç 2- Kurtuluş, istiklal

KURTULMUŞ: Özgür, bağımsız, azade

KURTUN: Batılı, batıdan

KURUĞÇIN: Kurşun

KURUK: Koru, park, koruluk

KURULTAY: birl Kurul/Tay Kongre, divan, oturum

Gerek seçim, gerekse devlet için önemli kararların alındığı seçkinler meclisi

KURUM: 1- Kuruluş, düzen, düzenleme 2- Çalım, jest, afi 3- Kaya parçası

KURUT:1- Kurt 2- Kale burcu 3- Kurutulup, suyu alınmış peynir topağı

KUSKUN: Atın kuyruğundan geçirilip, eyere bağlanan kayış

KUŞ: Kuş

KUŞÇAK: Kuşçu, kuş eğiticisi

KUŞÇU: Kuş eğiticisi

KUT: 1- Uğur, talih, baht 2- Tanrısal, mübarek 3- Can, ruh, dirilik, yaşam kaynağı, yaşam gücü 4- kader, yazgı 5- Erk, iktidar 6- Bereket, nasip

KUTADGU: Kutsanmış, kutlu, değerli, yararlı

KUTALAN: birl Kut/Alan mübarek

KUTALDI: birl Kut/Aldı kutlu, mübarek

KUTALMIŞ: birl Kut/Almış kutlu, mübarek, kutsanmış

KUTAMIŞ: Kutsamış, değer vermiş, mübarek eylemiş

KUTAN: 1- Dua, yakarış, niyaz 2- Bir avcı kuş 3- Saban, pulluk

KUTAR: Kutsar, kutsayan, kut veren

KUTAŞ: Kutlu, mübarek

KUTAY: birl Kut/Ay T 1- Ateş parçası,ateş 2- Şamanist gelenekte,” Ateş Tanrısı” 3- İpek, ipekli kumaş 4- Tanrıça 5-Paha biçilmez, değerli

T İlhanlı hanlarından, Argun Han’ın evdeşi ve Keykatu Han’ın anası

KUTGARU: Buyruk, fermen

KUTKU: Ağırbaşlı, alçak ,gönüllü

KUTLU: 1- Mübarek, Tanrısal 2- Bahtiyar 3- Kabul görmüş, saygıdeğer

KUTLUCA: Uğurlu, bahtı açık

KUTLUĞ: Kutlu, mübarek

KUTLUĞ İNANÇ: (Kutluk İnanç) Kutlu/İnanç

KUTLUK: Kutlu

KUTLUK : (Kutluğ) Kutlu, mübarek

KUTSANDI: Kutlu, mübarek

KUTUN: 1- Mesut, mutlu, nurlu 2- Mukaddes, kutsal

KUTUNMUŞ: Kutlu, mübarek

KUTUR: Kutlu, mübarek

KUTUZ: birl 1- Kut/Uz 2- Yaban öküzü

KUVANÇ: Kıvanç, gurur, mutluluk, iftihar

KUVANDUK: Kıvanç, mutluluk, iftihar, gurur verici

KUVART: 1- Kurt 2- Dayanıklı, kavi, metin

KUVAT: Sevinç, mutluluk

KUVRAG: Toplum, toplumcu

KUYAK: Zırh, demirağ

KUYAN: Tavşan, bozkır tavşanı

KUYAŞ: Güneş ışığı

KUYDUNG: Beden, vücut

KUYMU: Sevinç, neşe

KUYTAK: Mahfuz, siper

KUYTURKA: Bağış, ihsan, lütuf

KUYULDAR: Saygıdeğer, saygıya layık

KUYUM: Aksesuar, küpe, bilezik

KUZ: Dağın, güneş görmeyen yamacı

KUZAY: Kuzey yönü, güneşin az olduğu yer,Karanlık ve soğuk yer

KUZLAK: Bebe, yavru

KUZU: 1- Koyun yavrusu 2- Yavru, bebe

KÜÇ: Güç, dirayet, kudret

KÜÇKARA: birl Küç/Kara (Acı kuvvet)

KÜÇEM: 1- Güç, kudret 2- zorba

KÜÇEY: Güçlü, gücü yeten

KÜÇİ: Güç, güçlük, zorluk

KÜÇİN: An, kısa zaman parçası

KÜÇKEY: Güçlü, zorlu

KÜÇLÜK: Güç, güçlük, zorluk, kudret

KÜÇÜK: Ufak, minyon

KÜÇÜLÜ: Güçlü, zorlu

KÜÇÜLÜK: Güçlük, güç, zorluk

KÜÇÜM: Güç, kudret

KÜKLER: Müneccim, yıldız falcısı

KÜKREK: 1- Onur, gurur 2- Kükreyiş, kükreyen

KÜL: 1- Ateş, ateşlilik, yakıcılık, yok edicilik 2- Yenilmezlik 3- Ulu, ünlü 4- Cesaret, gözü karalık 5-Göl, göl gibi geniş ve büyük

KÜL TİGİN: birl Kül/Tigin Birkaç anlam: 1- Ateş prensi 2, yenilmez prens 3- Ulu prens 4- Yok edici prens

KÜLÇUR: Ululuk, yüksek mevki, saygıdeğerlik

KÜLE: 1- Güle , gülüş 2-Demet,bağ, deste

KÜLEGEÇ: 1-Güleç, güler yüzlü 2-Name, melodi

KÜLEGEN: Gülen, güler yüzlü

KÜLEK: 1- Fırtına, kum fırtınası 2-Bakraç, tahtadan yapılmış yoğurt kabı

KÜLEM: Bereketli, münbit

KÜLER: birl Kül/Er Ulu, saygın kişi

KÜLTEM: Deste, demet, buket

KÜLÜG: (Külük) 1-Ünlü, meşhur, çok tanınan 3-Hızlı,seri

KÜLÜNK: Kazma

KÜMÜŞ: Gümüş

KÜN: Gün, güneş

KÜNANA: birl Gün/Ana

Şamanist gelenekte, göğün yedinci katına bakan tanrıça

KÜNÇEK: Güneşlik, şemsiye

KÜNDEŞ: 1- Gündeş, güneşe eş değerde 2- İzci, takipçi, halef

KÜNDÜN: Gün ışığı

KÜNDÜZ: Gündüz

KÜNEŞ: Güneş

KÜNGERÜ:Arzu, dilek, temenni

KÜNG: Cariye, dişi köle

KÜNİ: 1- Adil, adaletli, hukukçu, yasalara bağlı 2- İtaatkar, muti

KÜNKAŞ: Danışma, nasihat

KÜNTEM: Günlük, gündelik

KÜNÜÇEN: Muti, itaatkar, saygılı

KÜNÜLÜK: 1- Şemsiye, 2- Günlük, yevmiye

KÜR: 1- Gür, sık, bol, bolluk 2- Canlı, diri, sağlam, sarsılmaz 3- Gürleyen, kükreyen, kabadayı, gözü kara, yürekli 4- Öz, maya, özünü yitirmemezlik 5- Düzen, düzenlilik 6- Çare, çözüm, deva

KÜRÇE: Esas, asıl, maya, öz

KÜRÇİ: Kabadayı, gözü kara

KÜRHAN: (Gürhan) birl Kür/Han

Türk mitolojisinde, Kara Han’ın oğullarından

KÜRİ: İç geçiren, imrenen, kıskanç

KÜRKAN: birl 1- Kür/Kan (Gür/Kan) 2- Damat (Körekan)

KÜRMEN: Özlü, soylu

KÜRÜGEN: 1- Gürgen 2- Köregen, damat

KÜRÜM: Basiret, meleke

KÜRÜNÇ: 1- Özlü, soylu 2- Düzen, düzenli 3- Kıskanç

KÜŞLİK: 1- Güçlük, güç, zorluk 2- Mutlu, mutluluk

KÜŞÜM: 1- Ar, edep, hicap 2- Güç, güçlülük

KÜVENÇ: Güvenç

KÜVENÇİ: Güvence, garanti

KÜZ: Güz, sonbahar, hazan

KÜZNEK: Işık kırılması

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.