![]() |
Türkçe Kelimeler (U-Ü) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türkçe Kelimeler (U-Ü)UBUT:Ar, edep, tevazu, alçak gönüllülük UC: Uç, sınır UCAS: İddia, bahis UCUD: Yeryüzü, dünya UCUN: Uçta, sınırda, kenarda, uçbeyi UÇ: 1- Son, bitim, sınır, kıyı 2- Aşırılık, ekstrem 3- Herhangi bir nesnenin sivri kısmı 4- Ordu kanadı, kol, cenah UÇA: 1- Koruma, himaye, arka 2- Uç, sınır, limit 3- Kendini aşmış, yüksek, ulu UÇAR: 1- Haber, havadis 2- Kanıt, delil 3- Göğe yakın, Tanrıya yakın, dindar 4- Uçarı, vurdumduymaz UÇBEY: birl ![]() Sınır karakollarında görev yapan askeri birlik komutanı UÇGUN: 1- Kam, baksı, kendinden geçmiş, transa girmiş 2- Kıvılcım UÇKAN: Uçan, uçucu UÇKARA: birl ![]() ![]() ![]() UÇKUN: Uçuk, kendinden geçmiş, ateşli, heyecanlı UÇMAĞ: (Uçmak) Cennet UÇSIZ: Sınırsız, geniş, büyük, alabildiğine ![]() ![]() UÇUK: Uçmuş, kendinden geçen, mest olan kam, baksı UÇUMAK: Uçmak, cennet UÇUR: Devir, dönem UÇURAN: Kam UÇURUM: Son, uzak, uzak nokta, uçulan, uzaklaşılan, yüksek ve derin dağ yamacı, yar UÇUZ: birl ![]() UD: (Ut) 1- Arka, geri, ardından gitme, takip 2- karşılaşma, çatışma, yenme, utku 3- Uyuma, uyku UDAR: 1- Takipçi, peşini bırakmayan, kovalayan 2- Yener, galip gelir UDU: Uyku UDUK: Uyanık, diri UDUM: Art arka, arkası sıra UDUN: 1- Hüner, beceri 2- Sönmüş, sönük UDUZ: 1- Mürşit, yol gösteren, ardından gidilen 2- Yollayan, sevk eden UGAN: Kaadir, yaratan ve hükmeden, Ali, yüksek, kudretli Çok eski dönemlerden beri, Tanrı ve Tanrı sıfatı olarak kullanılan bu sözcük, Türklerin ilk Müslüman oldukları dönemlerde de, bir süre Tanrı adı olarak kullanılmıştır ![]() UGIN: Fikir, düşünce UGIŞ: Zeka, üretkenlik UGUZ: Kutlu, mübarek UĞRAK: 1- başvurulan kişi, bilge ve deneyimli kişi 2- Savaşa giderken, Askerlerin, aile ya da eşyalarını topluca bıraktıkları yer 3- Uğranılan yer UĞRAŞ: 1- Düşünce, tasarı, iş, çaba, meslek 2- Mücadele, savaşım, savaş, Karşılaşma, karşı karşıya gelme UĞRAŞI: Meslek, iş, çaba, savaşım, geçim UĞRUK: Savaşa giderken, askerlerin eşyalarını bıraktıkları yer UĞRUN: Yan bakış, gizlice bakış UĞUR: 1- Baht, talih, iyilik, güzellik, kut, bolluk, bereket 2- Süre, zaman UĞURAL: Uğurlu, kutlu, bahtı açık UĞURÇAL: birl ![]() UĞUŞ: Akraba, hısım, kan bağıyla birbirine bağlı kişilerden her biri UKUŞ: Zeka, akıl, yetenek UL: 1- Temel, esas, kök, oluş, oluşum, doğuş 2- İşaret, nişan, iz ULA: Temel, esas, esaslı ULAÇ: 1- Ulaştıran, bağlayan, bağlayıcı 2- İsabet 3- Tim, takım, müfreze ULAÇLI: Ulaştıran, ulak ULAĞ: 1- Soy, nesil 2- Maiyet, bütünlük 3- ulak, haberci 4- Bağ, zincir ULAK: 1- Ulaştırıcı, ulaştıran, haberci, bağlantı sahibi ULAKÇI: Haberci, ulaştırıcı, bağlayıcı, bağlantı ULAM: 1- Eklenmiş, katılmış, tim, müfreze 2- Dizi, dizili, bağlı, dizgi 3- yetenek, yetenekli 4- Ululama, selamlama, temenna ULAN: 1- Bağlayan, bağlayıcı, birleştirici, etkileyici 2- Ulu, ululanmış, saygıdeğer, söz dinleten 3- Taze, tazelik, gençlik, genç, cıvan ULANBATUR: birl ![]() ULANDI: Ululandı, kutsandı, kutlu ULANMIŞ: Ulu, kutsal, mübarek, saygıdeğer ULAR: 1- Bağlayan, birleştiren, birleştirici 2- Erkek keklik ULAŞ: 1- Ululuk, ululaşma, yücelik 2- Oluş, temel, kök, soy, soyluluk 3- yetişme, kavuşma Ulaşılacak olan, bağlanılacak olan, ülkü, ideal 4- uluyuş, kurt gibi uluma 5- Savaş uranı, savaş narası 6- Kent, kent arazisi 7- İsabet ULAŞLU: 1- Amaçlı, idealist, ne istediğini bilen 2- Ulaşıcı, bağlayıcı, birleştirici 3- Kentli, zengin, varlıklı ULAT: Bağlayıcı, birleştirici ULCA: 1- Ezeli, eskiden beri var olan 2- Pay, ganimet, savaş ganimeti ULCAŞ: 1- Tazim, ululama, büyükleme 2- Bölüşüm, paylaşım, ganimet ULDIZ: Yıldız ULIÇ: Yavru, yaren, sevilen ve korunan ULIÇIM: Yavru, yavrucak ULIG: Uluma, yakınma, sızlanma ULIŞ: Uluyuş, kurt gibi ulayış ULU: (Ulug, Uluğ) Yüce, yüksek, mübarek ULUCA: 1- Ululuğa yakın, saygıdeğer, hürmetli 2- Üst düzey yönetici, erk sahibi ULUÇ: 1- Temel, esas, oluş, ulaş 2- Bağ, bağlantı, ilişki 3- Uluyuş, uluma ULUĞAYGUÇİ: birl ![]() Göktürkler ve özellikle Uygurlar döneminde başbakan ( sadrazam, baş vezir) unvanı olarak kullanılmıştır ![]() ULUĞNOYAN: birl ![]() Çengiz Kagan döneminde “Başkomutanlık” sıfatı olarak kullanılan bir unvan ULUKOYUN: birl ![]() Yakut destanlarında adı geçen “Ateş Tanrısı” ULULA: Yücelt, yükselt, mübarek kıl ULUM: Debdebe, şaşa, gösteriş ULUN: (Ulan, İlun) Ulu, ululanmış ULUNYEGE: birl ![]() ULURAK: Ulu, kebir, en büyük ULUS: 1- Ul (Temel, kök, esas) dan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ULUŞ: Pay, bölüm ULUTOYUN: birl ![]() Yakut destanlarında, kişiler arasındaki ilişkileri düzenleyen Tanrı UMAK: Irk, soy, kemik UMAN: Umutlu, bekleyen UMANÇ: 1- Umutluluk 2- İntizar UMAR: Umutlu UMAY: Koruyucu, şefkatli, iyiliksever Eski dönem, Tanrıçalarından ( Halen, Altay ve tüm Kuzey Türkleri arasında çocukları sevip, koruduğuna inanılır) UMDI: Arzu, beklenti UMDU: Ümit, ümitli UMUCA: Umutlu bekleyiş UMUÇ: Rica, yakarış, beklenti UMUG: 1- Ümit, destek, dayanak 2- Sığınma, iltica UMUNÇ: Rica, beklenti UMUR: Umar, ümitli UMUŞ: Beklenti UMUT: Umuş, ümit, beklenti UNAT: Doğru, yerinde, uygun, olgun, yeterli UNGAN: (Ungan) 1- Bağlı, bağımlı 2- Bahtiyar, doğru yolda olan UR: 1- Uğur, baht, mutluluk 2- Vur, vurmak, darbe URAGUT: Dişi, üretken, tohum, tohumluk URAK: Orak, doğrayıcı, biçici URAN: 1- Savaş narası, nara 2- Vuran, vurma eyleminde bulunan, döven 3- parola URAS: 1-Kut, baht, mutluluk 2- Ateş bakışlı URAZ: Uras, kut, baht URAZLI: Mutlu, bahtiyar URKU: Uğur, baht, talih URPAK: (Urpağ) 1- Evlat, uşak 2- Kibar, nazik URUK: 1- Boy, ok, ulus 2- Vuruk, vurgun URUL: 1- Tür, cins 2- Örs URULU: Cins, soylu URUM: 1- Şeref, onur, haysiyet 2- Meleke, beceri, yatkınlık URUMDAY: Panzehir ve tedavi için kullanılan bir taş URUN: 1- Orun, şeref, itibar 2- Miktar, adet URUNÇA: 1- Şerefli, onurlu 2- Emanet, rehin URUNGU: 1- Şeref, onur, haysiyet, onurlu davranış 2- Eğitim ve talim kılıcı URUS: 1- Orus, uras, uraz) 2- Uruş, kırış, savaş URUŞ: Vuruş, döğüş, kırış, savaş URUŞKAN: Savaşçı, cengaver URUT: 1- Aşama, merhale 2- Amaç, maksat, hedef URUZ: 1- Uraz, uras 2-Vuruş, dövüş US: Öz, töz, yeti, anlayış gücü, akıl, zeka, uzluk USAN: Uslu, akıllı, usta, uzman USBOL: birl ![]() ![]() ![]() USLU: Akıllı, uzman, üstad USLUM: Becerikli, mahir USLUY: Deneyimli, tecrübeli USUK: Uslu, akıllı, zeki USUN: 1- Uzun, uzman, derin, engin, deneyimli 2- Gerçek, sahih UŞAK: Çocuk, genç, taze, ufaklık UTA: 1- Tedavi, onarım, tamir, iyileştirme 2- Zafer, galibiyet UTACI: Doktor, eczacı, iyileştirici UTAMAN: 1- Utkan, galip, muzaffer 2- Eczacı, doktor 3- Edepli, mahçup, sıkılgan UTAN: 1- Galip, muzaffer 2- Utanma, ar, mahçubiyet UTANGAN: Utangaç, mahçup, kendi kendini sıkan UTAR: 1- Yener, utkan, galip 2- İyileştirici 3- Kovalayan, takip eden UTAŞ ![]() UTGUÇU: Galip, muzaffer UTKU: Zafer, galibiyet, yenme, üstün gelme, güçlüklerden sonra ulaşılan mutlu son UTLU: 1- Galip, muzaffer 2- Sıkılgan, mahçup UTUGLU: Galip, muzaffer UTUŞ: Yenme, galibiyet, zafer UVUT: Utanma duygusu, edep, ar UYAN: 1- Dikkat, itina, dikkatlilik, tedbir 2- İman, inanç UYANIK: Dikkatli, tedbirli UYAR: Uyumlu, uygun UYAV: Uyanık, fatin, ferasetli UYDAÇI: Mürşid, yol gösteren, öğretmen UYGAN: 1- Uyumlu, geçimli, uysal 2- Bağlı, tabi, muti UYGAR: (Uygur) çağdaş, uyumlu, uygun, uyarlı, medeni UYGU: Ahenk, uyum UYGUL: Uyumlu UYGUN: 1- Yakışıklı, güzel, elverişli 2- Geçimli, dirlikçi, imtizaçlı UYGUR: (uygar) Türk boyları içinde, bu günkü anlamda bir kentleşmeye ilk başlayan Türk boyu ![]() akapunkturu, matbaayı, tekstil sanayiini ve daha birçok buluşu gerçekleştiren Türk boyu UYGUT: Uyumlu, ahenkli, uygar UYGUTALP: birl ![]() UYLAŞ: 1- Uyum, geçim, dirlik, düzen 2- Fikir, düşünce, tefekkür UYLAŞI: Uyum, geçim, barış UYSAL: uyumlu, efendi,yumuşak başlı, halim, selim UYTUN: Kutlu, mübarek UYUM: Uygunluk, denklik, ahenk, armoni UZ: Us, öz, erk, yetme, beceri, başarı, açılma, uzama, genişleme, açılım, yayılım UZA: 1- uzay, genişlik, uzunluk, yaygınlık 2- Eski, eskiye dayalı, kadim, mazi 3- Geçiş, geçit UZAK ![]() UZAM: Uzmanlaşmış, ustalaşmış, usta UZAN: Uzman, usta, akıllı, bilgili, sanatçı, pir UZAY: Feza, gök boşluğu, uzamış, genişlemiş, geniş UZDU: Ezeli, çok eski, kadim UZEL: birl ![]() UZELLİ: Usta, maharetli, elinden iş gelen UZLUK: İhtisas, uzmanlık UZMA: Kalifiye, uzman, pir UZMAN: Usta, pir, otorite UZUG: Uyanık, dikkatli, müteyakkız UZUN: (Usun) 1- Uzman, pir, becerikli, iş bitirici 2- yaygın, geniş 3- kalıcı, daimi ÜÇ:Üç sayısı ![]() ÜGE: (Üyge) Ünlü, meşhur ÜGİT: Öğüt, nasihat, propaganda, ajitasyon ÜĞDÜL: Bahşiş, ihsan ÜKELGE: Armağan, bahşiş ÜLEGÜ: Bölüm, kısım, pay ÜLEŞÜR: Bölüşüm, paylaşım, paylaşımcı ÜLGEN: 1- Ulu, kebir 2- İri, büyük, heybetli, geniş Eski dönem Tanrılarından ( Türk mitolojisinde İyilik Tanrısı) ÜLGİ: Örnek, numune ÜLGÜDÜR: Örnek, numune ÜLGÜT: Örnek, numune ÜLKE: Bölüm, parça, toprak, diyar, memleket, vatan, yurt ÜLKEM: Ülke, memleket sevgisi ÜLKEN: (Ülgen) ÜLKER: 1- yıldızlar topluluğu, yıldız kümesi 2- Yedi kardeşler de denen bir yıldız grubu 3- Kadife,peşkir,gibi dokumaların üzerindeki, ince tüy, hav ÜLKER ÇERİĞ: Savaş hilesi, savaş taktiği ÜLKÜ: 1- İdeal, hedef, olacağına inanılan ![]() ![]() ![]() ![]() ÜLKÜCÜ: Ülkü sahibi, olması gerekeni düşünen ÜLKÜDAŞ: Aynı ülküyü benimseyen ve aynı ülküyü paylaşan kimse ÜLKÜM: Ülkü sevgisi ÜLÜGLÜ: Talihli, kısmetli,bahtı açık ÜLÜK: (ülüg) Kısmet, nasip, pay ÜLÜKBULMUŞ: birl ![]() Uygur kağanlarının unvanlarından ÜLÜŞ: 1- Bölüş, bölüm, bölünen, pay 2- Konuk payı, komşu payı, ailenin ihtiyaçları dışında, konu-komşu için ayrılan ve saklanan pay ÜMİT: Umut ÜN: 1- Ses, seda 2- Şöhret, nam ÜNAL: 1- Ün/Al 2- İnal (Han soyundan gelen, soylu ve imtiyazlı bey) ÜNALDI: birl ![]() ÜNDEV: Namlı, meşhur ÜNLÜ: 1- Meşhur, namlı, tanınmış 2- Gür sesli, sesini duyuran ÜREGEN: Bereketli, münbit ÜREGİR: Bolluk, bereket, üretkenlik ÜREK: Yürek, kalp ÜREKLÜ: Cesur, yiğit ÜRENTUYUN: birl ![]() Eski dönem, Yakut Tanrı adlarından ÜRGAN: Kıvılcım, şerare ÜRGÜÇ: Körük, demirci körüğü ÜRK: Dehşet, korku, çekince ÜRKMEZ: Cesur, korkusuz ÜRKÜT: Ürkütücü, dehşet verici ÜRÜK: Süregen, daimi ÜRÜN: Döl, verim, ekin, üremiş, üretilmiş olan ÜRÜNDÜK: Verimli, seçkin, güzide ÜRÜNDÜL: Seçkin, güzide ÜRÜNG: 1- Maneviyat, manevi güç, 2- Temiz, pak ÜSTE: Galip, faik ÜSTEK: Üstün, galip, faik ÜSTÜN: Üstte olan, galip, faik, muzaffer ÜSTÜNGÜ: Üstün gelme, üste çıkma, mertebe atlama, derece ÜTGÜR: Hızlı, seri, çabuk ÜYEN: 1- İlkeli, özüne bağlı 2- İyilik sever, temiz yürekli ÜYGE: İyi, yararlı, zararsız ÜYGEN: İyilik dolu, temiz kalpli ÜYGENARIK: birl ![]() Altay, Tuva, Sogay destanlarında adı geçen bir Tanrıça ÜZBE: Üzgün, kızgın, dargın, darlanmış, mahzun, sıkıntılı ÜZLÜNÇÜĞ: Olağanüstü, fevkalade ÜZÜT: Can, ruh, öz, tin |
![]() |
![]() |
|