Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kelimeler, türkçe

Türkçe Kelimeler (T)

Eski 10-28-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkçe Kelimeler (T)



TABAN:1- Tapan, tapınan 2- Temas, dokunma, vurma 3- Dizi, sıra, kafile

TABAR: 1- Tapan, tapınan 2- Vuran, döven, dövüşçü

TABGAÇ: 1, Dövüşçü, kavgacı 2- Ulu, saygıdeğer, muhterem 3- Tapıcı,tapınıcı

TABIN: (Tapın) İbadet

TABKI: Vicdan

TABU: (Tapı, tapu) Kutsanmış, kutlu yapılmış, tapılacak duruma getirilmiş

TABUK: 1- Tabu 2- İnayet, yardım, hizmet

TABUN: Tapın, ibadet

TAÇA: Tasarı, kurgu, plan

TAÇAM: Tasarı, plan, kurgu, senaryo

TADIK: Tat, lezzet, damak

TAG: (Tak, tağ, dağ)

TAGA: 1- Silah 2- Kural, kaide 3- Saygıdeğer, hürmet edilen

TAGAY: 1- Saygı duyulan kişi 2- Dayı, ana tarafından gelen akraba

TAGI: 1- Dindar, inançlı 2- Takı, aksesuar

TAGUK: Tavuk

TAĞ: Dağ

TAĞAN: Üç ayak, saç ayağı

TAĞAŞAR: birl Dağ/Aşar mec Azimli, kararlı

TAĞLUK: Dağlık, dağlık bölge

TAĞMA: 1- Dağ eteği 2- Elçi, devlet temsilcisi, devlet görevlisi

TAĞUDAR: 1- Heybetli, dağ gibi 2- Dağıtıcı, yok edici, yıkıcı, şiddetli 3- Kısmet, nasip

TAKAK: Ucu, ateşli ok

TAKAY: 1- Dayı, ana tarafından akraba 2- Dolunay

TAKIĞ: Takı, ziynet, aksesuar, mücevher

TAKIR: Takı, ziynet

TAKIŞ: Takı, süs, aksesuar

TAKİ: Dindar

TAKSUK: Harika, olağanüstü, anormal

TALA: 1- İri cüsseli, heybetli 2- Seçkin, güzide

TALAKAN: Yağmacı, yağmalayan

TALAN: Yağma, yağmalama, üşüşme, saldırı

TALAS: 1- At yarışlarındaki, başlangıç ve bitiş çizgisi 2- Fırtına, kum fırtınası 3- Dalga

4- Tartışma, münakaşa

TALAY: (Taluy, Tulay, Toluy,Tolu) 1- Okyanus, derya, büyük deniz, büyük göl

mec Ululuk, büyüklük, sonsuzluk 2- Gelecek, ikbal 3- Seçkin,güzide

Şamanist gelenekte Deniz ve göllere bakan Tanrı

TALAZ: Dalga

TALI: Güzide, seçkin

TALIKU: Seçkin, güzide, beğenilen

TALIMAN: Seçkin, güzide

TALKILIÇ: (Dalkılıç) Zırhsız, korumasız

TALKAN: Kızartılmış tahıl

TALPIN: Faal, aktif, çalışkan, himmetli

TALŞIK: İtimat, teminat, güvence

TAMAN: Duman, sis

TAMAR: 1- Damla, damlayan 2- Demir, demir cevheri

TAMGAÇ: Memur, devlet memuru, damgacı, devlet görevlisi

TAMIŞ: 1- Demiş, söylemiş, bilgili, deneyimli, sözüne değer verilen, sözüne güvenilen 2-Damla

TAMİR: Temir, demir

TAMİZ: Damla

TAMTUK: Büyük ve kuvvetli ateş

TAMU: (Tamuğ) Yerin dibi, yer altı, cehennem

Şamanist gelenekte, kötü kişi ve ruhların, öldükten sonra gittikleri yer

TAN: (Tang) 1- Gün açımı, gün doğumu, şafak 2- İlginç, acayip, şaşkınlık yaratan 3- Tatlı, tat veren,huzur veren

TANA: (Dana) dana, iki yaşındaki inek yavrusu

TANDU: 1- Tan vakti, tan vaktinde doğmuş 2- Alev, alevli büyük ateş

TANG: 1- Mucize, olağanüstülük 2- Tan vakti 3- Giriş, antre

TANGAK: Kaygı, endişe

TANGSUK: Mucize, şaşırtıcı olay, olağanüstülük

TANGUT: (Tankut) Savaşlarda, mızrak ve tuğların yanına ya da ucuna takılan ipek kumaş, flama

TANIK: 1- Tanuk, şahit, gözlemci 2- Tanıdık, dost, yaren

TANIL: Ünlü, meşhur, tanınan

TANIP: Tanınmış, ünlü

TANIR: Ünlü, tanınmış

TANIŞ: 1- Tanınan, bilinen, aşina, tanıdık 2- Danışılan, bilgi ve deneyimine başvurulan, danışman

TANIŞIK: Yakından tanınan, tanıdık, bildik, dost, yaren

TANIŞMAN: (Danışman) Tanış, danışılan, bilgili kişi

TANIT: Tanınacak nitelikte, belirgin, tanınabilen

TANJU: (Tanyu) Sonsuz genişlik, ululuk,olağanüstülük, mucize gibi

Hun imparatorlarının unvanlarından

TANLA: 1- Şaşılası, ürkütücü, olağanüstü, mucize 2- Suçlayan, yargılayıcı 3- Doğuş, tan vakti

TANLAĞI: Mucize

TANMAN: Tan vakti doğan

TANRIDAĞ: birl Tanrı/Dağ “ Tanrı Dağı”

Çok eski dönemlerden beri, kutsanarak, Tanrı tarafından yalnızca Türklere tahsis edildiğine

inanılan ve halen kutlu kabul edilen sıradağların genel adı

TANRIKUT: birl Tanrı/Kut

Tanrısal, Tanrıdan gelen, Tanrının Kutunu üzerinde bulunduran, haşmetli, Hun

imparatoru Mete Han’ın unvanı

TANSIĞ: (Tansık,Tansu) hayret verici, şaşırtıcı, olağanüstü

TANSU: 1- Tansık, mucize 2- Yadigar, armağan 3- Birleşik

TANTIK: 1- Çok konuşan, konuşkan 2- Tanıdık, hısım, ahbap

TANUĞ: Tanı, teşhis, kanıt, tanınan, tanınmaya yol açan

TANYU: (Tanju) Ulu, ulaşılmaz, hükümran

TAP: Dilek, istek, umut, yardım ve bunları içine alan beklentilerle dolu inanç

TAPAĞ: 1- Tapma, tapınma, saygı 2- Görev, iş

TAPAR: Tapan, seven, uman

TAPARLU: 1- Mutlu, umutlu 2- Sofu, dindar

TAPDUK: 1- Çocuğu uzun süre olmayanların, çocuğu olduğunda verdiği adlardan 2- Saygı ve sevgiye layık, saygıdeğer 3- İbadet, tapınma

TAPI: Tapınma, ibadet

TAPIK: Önde, önde olan, önde gelen

TAPIN: Tapınma, umma, beklenti

TAPINGU: Tapınılacak nitelikte sevilen

TAPIR: Buluş, yenilik, icat

TAPKI: Vicdan

TAPKIR: Ayak altında kalıp, katılaşan toprak

TAPKUR: Tabur, dizi, topluluk, kafile

TAPLAK: Rıza, kabul, teyit

TAPUK: Tapu, Tabu 1- Tapınma, dilek, istek 2- Tabu, kör inanç 3- Hizmet, hizmetli

TAPUKÇI: (Tapıcı) Saray muhafızı, muhafız askeri

TAPUKSAK: Saygılı, hürmetli

TAPUN: Kutsama, kutsal bir varlığa yönelme, beklenti, ibadet

TAPUNMUŞ: Sofu

TAR: Dar, darlık, zahmet, sıkıntı

TARA: Ağaç dallarını budamak için kullanılan bıçak

TARAGAY: Turgay, tarla kuşu, çayır kuşu

TARAKA: 1- Tarak, eşme, ayırma aleti 2- Saygı gösteren

TARAMAN: Tarayıcı,rençber, çiftçi

TARAN: 1- Geniş arazi, ekinlik, ekin yeri 2- Sınır, hudut

TARANÇI: 1- Sınır muhafızı 2- Ekinci, rençber

TARANG: Mevki sahibi, imtiyazlı, saygıdeğer

TARBAN: Gururlu, mağrur

TARDU: 1- Öncelikli, imtiyazlı 2- Durdu, duran yaşam

Göktürkler dönemi, üst düzey yöneticilere verilen bir unvan

TARDUŞ: İmtiyazlı

TARGAN: Savaşlarda, düşmanın geçeceği yollara, onların gidişini ağırlaştırmak ve güçleştirmek için bırakılan, kaya ve kütük parçaları

TARGUN: Mahçup, sıkılgan

TARHAN: (Tarkan) İmtiyaz sahibi soylu kişi Bu kişiler, vergi vermez, suçları dokuz kereye kadar bağışlanır, kağan ve hanların huzuruna izinsiz girebilirlerdi

TARHUN: Güzel kokulu bir yayla çiçeği

TARIK: Darı, tahıl, ekin

TARIM: 1- Emek, enerji, zahmet, sıkıntı 2- Ziraat, rençberlik 3- Irmakların küçük kolları

TARINÇ: Sınır, hudut, uç

TARING: 1- Derin, derinlik 2- Ziraat

TARKAN: İmtiyazlı ve soylu kişi (Tarhan)

TARKANÇ: 1- Öfke, gücenme, rahatsızlık, kızgınlık 2- Darılma, sıkılma

TARKAT: Bakan, nazır, yönetici, bürokrat

TARKINÇ: 1- Darılma, darlanma, küsme, küskünlük 2- İsyan, başkaldırma

TARLIG: 1- Güçlük, darlanma, sıkılma 2- Bahşiş, hediye

TARTA: Terazi

TARTAGAN: 1- Tartan, terazi 2- Dağınık, derbeder

TARTIŞ: Armağan, bağış

TARUG: 1- Darı, ekin 2- Hediye, bağış

TASAR: Plan, tasarı, tasarım

TASIM: Gösteriş, afi

TAŞ: 1- Dış, dışta olan, görünürde olan 2- Kaya parçası mec Sertlik, dayanıklılık

TAŞAN: Taşmış, dışa vurmuş, coşkun

TAŞAR: Taşmış, coşkun, ateşli

TAŞGAN: Taşan, coşan, ateşli

TAŞGARU: Dışarı, dışarıdan, taşra

TAŞGIN: Taşmış, dışa vurmuş, coşkulu, ateşli, asabi

TAŞKI: Dışarıdan, taşralı

TAŞKIN: Coşkun, ateşli

TAŞRALU: Dışarıdan, yabancı

TAŞRIK: Dışarıda, gurbet, gurbetçi, sefere giden

TAŞUG: Taşınabilir mal, menkul değer

TAŞÜREK: birl Taş/Yürek ( Cesur, gözü kara)

TAT: 1- Yemek, damak 2- Uzak, uzakta, uzaktan, yabancılaşmış 3- Kılıç pası, paslı kılıç

TATAR: 1- Uzakta kalmış, yabancılaşmış 2- Çayırlık, mera 3- Kent dışında yaşayan

TATAŞ: (Dadaş) 1- Yakın dost, yaren, arkadaş 2- Uzakta kalmış, aynı uzaklığı paylaşan

TATIG: Tatlı, hoş

TATIR: Çayırlık, otlak, mera

TATLI: Tatlı veren, hoşa giden mec Güler yüzlü, sevimli, cana yakın

TATU: 1- Barış, sulh 2-Uzağı gören, uzak görüşlü 3- Bakıcı, eğitici 4- Tatlı, tat veren

5- Yaratılış, fıtrat

TAV: 1- Hız, devinim, çeviklik, koşu, davranmak, harekete geçmek 2- Dağ

TAVAR: Hızlı hareket eden, hızlı davranan

TAVGAÇ: 1- Hızlı koşan, hızlı davranan, atik 2- Çekici, cezbedici

TAVIŞGAN: Tavşan

TAVLI: 1- Hızlı, atik 2- Dağlı

TAY: 1- Dayak, dayanak, dayanılacak nesne 2- Soy, asalet, soyluluk unvanı 3- Ululuk, büyüklük,çokluk 4- Mevki, yer, bölge 5- Ananın erkek kardeşi, dayı 6- Süt emen at yavrusu

TAYAK: Baston, değnek, dayanılacak nesne

TAYANÇ: 1- Dayanç, dayanak 2- Hami, koruyucu, sırdaş, güvenilen kişi

TAYANÇI: Danışman, memur

Uygurlar döneminde, küçük dereceli memur unvanlarından

TAYANG: Dayak, dayanak, destek, dayanak

TAYANGU: Danışman, aracı, sıra dışı Han ve kağanların danışmanlarına verilen bir unvan

TAYCU: 1- Hami, destekçi, koruyucu 2- Soylu, seçkin 3- Tay sahibi,tay eğiticisi

TAYEÇE: birl Tay/EçeSoylu, saygıdeğer hanım (Teyze, sözcüğünün buradan

geldiğini söyleyen dilciler var)

TAYGA: 1- Kavak, çam, söğüt karışımı ormanlık bölge 2- yoğurtlu sebze çorbası

TAYGAN: 1- Karışık ağaçlı orman 2- Dayanak, destek

TAYGANA: Kaygan, kayıcı

TAYGUN: Yavru, çocuk, torun

TAYGUR: Kayan, kızakla kayan

TAYIK: Kibar ve nazik genç

TAYLAN: 1- Beyefendi, centilmen 2- Yakışıklı, heybetli 3- Düzgün ve etkileyici konuşan

TAYŞI: 1- Mürşit, yol gösteren 2- Hami, koruyucu

TEBER: Balta, baltalı mızrak

TECİMEN: İdareli, ekonomist

TECİMER: Ekonomist, hesaplı

TEDAN: Tutan, zapt eden, zabit

TEDİK: (Tetik) 1- Usta, becerikli, bilgili 2- Öğüt, nasihat

TEGEN: (Değen) Değerli, karşılığı olan

TEGİN: Tigin, prens, şehzade, bey oğlu Göktürkler döneminde, vali unvanı olarak da kullanılmıştır

TEGİNEK: Değnek, baston

TEGİR: 1- Değer, kıymet, paha 2- Hücum, taarruz 3- Ulaşım, ulaşma

TEGİŞ: 1- Değişim, değişme 2- Dövüş, temas, çarpışma, hücum

TEGRE: Daire, çevre, civar, etraf

TEGREK: 1- Değer, kıymet 2- Tekerlek, değirmi, yuvarlak

TEĞME: Değme, seçkin, farklı

TEKER: 1- Değer, kıymet 2- Çevre, yöre, daire 3- Saldırgan, mütecaviz

TEKEŞ: Döğüş, değiş, temas, savaş, savaşçı

TEKİN: 1- İyi, güzel, biricik, emsalsiz, uğurlu, uygun 2- Rahat, güvenli,güvenilir,

3- Tigin, prens, bey oğlu 4- Tabi, bağlı, kul, köle 5- Boş, ıssız, toplumdan uzak kişi 6- Saldırgan

TEKİNİK: Güvenilir, iyi, münasip, uygun

TEKİR: 1- Değer, kıymet, paha 2- kara benli, kara çizgili 3- Hücum, saldırı, saldırganlık

TELA: 1- Delici, delen 2- Tolu, olgun, bilge 3- Armağan, adak, sungu

TELEK: Armağan, sungu

TEMİR: Demir

TEMİR YALUP: birl Demir/Yalup demirci ustası, silah yapımcısı

TEMİRÇAL: birl Temir/Çal ( kılıç darbesi, kılıç vuruşu)

TEMİREN: Ok başlığı, okun ucundaki sivri ve delici demir parçası

TEMİRHAN: birl Temir/Han

Eski dönem, “ Maden Tanrısı”

TEMİRKIRAN: birl Temir/Kıran mec Acı kuvvet, acı kuvvete sahip kişi

TEMİŞ: Demiş, söylemiş, bilgin, deneyimli

TEMÜGE: (Temürge) demir, nüvesi

TEMÜRKAZUK: birl Temir/Kazık Kutup yıldızı

TENBE: At koşumu, koşum takımı

TENEKUR: Boraks madeni

TENGİZ: Deniz

TENİK: Azim, kararlılık

TENŞİ: Eşit, adil, adaletli

TEOMAN: Sis, duman, tuman

TEPE: 1- Uç, sınır, doruk, yükseklik, yüksek yer 2- Yığın, kütle 3- Bir nesnenin sivri ucu

TEREÇE: İnce, narin, zarif

TEREK: Siper, koruyucu

TEREKEME: Siper, siperlik, sütre

TERİLGEN: Diri, canlı, hazır, tetik, tetikte

TERİLGENBUDUN: birl Terilgen/Budun

Devletin çekirdeğini oluşturan boy merkez halk Devletin, temel, ulusal askeri gücü

TERİM: 1- Bilim, sanat, bilim ve sanat erbabı 2- Emek, alın teri, zahmet 3- soyluluk, şeref, onur,nurlu 4- toplantı, dernek 5- Han soyundan gelen kızlara verilen bir soyluluk unvanı

TERİŞ: Derleme, toparlama, birleştirme, birleştirici, derleyip toparlayıcı

TERKEN: 1- Süs oku, süslü ok 2- Savaş arabası 3- Soylu, soyluluk unvanı

TERNEK: Dernek, toplantı

TESİYEMİ TANYU: (Ululuğun sınırı olmayan, en ulu )

TETİK: 1- Uyanık, hazır 2- Becerikli, mahir

TEYENG: Sincap

TEYMUR: Demir

TEZ: 1- Hızlı, ivedi, hızlılık 2- Kaçma, ürkme, ürküntü 3- Şiddet, şiddetli

TEZME Çabuk kızan, canı ağzında, kızıp çekip giden

TEZÜREK: birl Tez/Yürek Heyecanlı, ateşli

TIBIK: Sakin, asude

TILSIM: Büyü, efsun, sihir

TIN: (Tin) Ruh, can, nefes

TINGI: 1- Tin, can, yaşam 2- Kulağa gelen ses, ses dinleme (Tınlama)

TINGLAK: Efendi, söz dinleyen

TINGLAR: Dinler, hürmetkar

TINGLATUR: Sözü dinlenen, sözü geçer

TINGLAYU: Munis, söz dinleyen

TINGLIĞ: Canlı, diri

TINI: 1- Ruhsal, ruhla ilgili 2- İnanç, iman 3- Tıngırtı, kulağa gelen ses

TİGİN: Prens, şehzade, han oğlu, bey oğlu

TİGREK: Çevre, daire

TİKE: Parça, bölüm, lokma, tıkım

TİKEN: Dikili, dik, dikmiş

TİKİM: Parça, lokma

TİLBE: Dilek, dilenen şey, murat

TİLBİ: Dilek

TİLEK: Murat, istek, dilek

TİLKİ: Tilki, kürkü için avlanan hayvan

TİLMAÇ: Çevirmen, tercüman

TİLMEN: (Dilmen) Konuşkan, hatip, çenebaz

TİLTAY: Etken, amil, neden

TİLUN: Dolun, tolun, dolu, tam, eksiksiz, kusursuz

TİMAGUR: Merhametli, vicdanlı

TİMUÇİN: (Temuçin, temurçin, timurçine)

Çengiz Kaan’ın ilk adı Ancak doğrusu, Timurçin’dir Demir ucu, sivri demir anlamındadır

TİMUR: Demir

TİMUR KÜRKAN: birl Timur/Kürkan

Türk dünyasının en ünlü simalarından Yalnızca Türk tarihi değil, dünya tarihinin de başta gelen liderlerinden Çengiz Kaan’dan sonra, dünyanın ikinci büyük fatihi Yaşamı hep çetin mücadelelerle geçmiş, koca bir imparatorluğu adeta yoktan var etmiştir Kürkan (Damat) lakabını, evliliğinin ilk yıllarında, kayın eçesi olan Buhara Emir’ in himayesinde oluşu nedeniyle almış, daha sonraları,İranlılar ona “ Timurleng”, Otmanlılar “ Aksak Timur” lakabını takmışlardır Bu ulu kişi zamanında,Türk dünyası üçüncü ve son kez olarak, tek devlet çatısı altında toplanmış, “ Birleşik Türk devletleri” ideali, bu ulu kişinin döneminde son kez gerçek olmuştur

TİN: 1- Can, ruh, öz 2- Soluk, nefes, yel 3- Dinmiş, dingin, sakin, bitik 4- Gök, göksel, Tanrısal

TİRGEÇ: Diri, canlı, dirilik veren

TİRİG: Diri, canlı, güçlü

TİRİGLİĞ: Dirlik, yaşam, geçim

TİRİL: 1- Can, ruh, yaşam 2- Dirilik, canlılık, derlenip toparlanma 3- Derlenme, derleniş

TİRİM: Yaşam, geçim, hayat yolu

TİRKİŞ: Kervan, kafile

TOGA: 1- Doğa, tabiat, hilkat, yaratılış, huy 2- Kalın, katı, yoğun, doymuş 3- Usul, yordam, teamül

TOGAY: 1- Toga 2- Dolunay 3- Koruluk, küçük orman

TOGU: 1- Doğu, doğuş 2- Vuruş, darbe

TOĞAÇ: (tokaç) Topuz, çamaşır yıkarken kullanılan tahta topuz

TOĞAN: 1- Doğan, doğan kuşu 2- Canlı, doğmuş olan, yaşayan

TOĞMA: 1- Dokuma, dokumadan yapılan giysi 2- Yerli, yerli halktan olan kişi

TOĞMAK: (Tokmak)

TOĞMUŞ: Doğmuş, ortaya çıkmış, canlı, yaşayan

TOĞRUL: 1- Tuğrul 2- Doğrulmak, ayağa kalkmak

TOĞRULÇA: Doğan kuşu, doğan yavrusu

TOĞSIK: Doğuş, doğum, ortaya çıkış

TOĞUL: 1- Doğulu, doğudan 2- Doğum, doğuş, ortaya çıkış

TOĞULGA: Tolga, tulga, savaş başlığı, miğfer

TOK: 1- İrilik, katılık, dayanıklılık, yoğunluk 2- Vuruş, darbe, dövüş, savaş 3- Yol, yöntem, yordam

TOKA: 1- Tok, sert, katı 2- Usul, yol, yordam, teamül 3- Dövüş, vuruş, vuruşma, 4- Huy, hilkat,yaratılış

TOKAÇ: (Togaç) Topuz, çamaşır topuzu

TOKALIG: Tokluk, katılık, sertlik

TOKAY: 1- dolunay 2- Dere kenarlarında yetişen bir çiçek, çalı

TOKLU: 1- Yol, yordam, bilen, bilge 2- Bir yaşını geçmiş kuzu 3- İri, dolgun, besili

TOKMAK: Vurma, ezme, dövme aracı

Kalın, geniş, ağaçtan yapılmış çekiç

TOKOL: Kuma, ikinci hanım

TOKTA: 1- Durma, yaşama, direnç, dayanıklılık 2- Tedbir, tedbirlilik

TOKTAK: Tedbir, tedbirli, temkinli

TOKTAMIŞ: Durucu, kalıcı, dirençli, dayanıklı, uzun ömürlü, dirayetli

TOKTAR: Dayanıklı, dirayetli, uzun ömürlü

TOKU: 1- Doğu 2- Dövüş, temas, savaş

TOKUM: 1- Doğum, doğuş 2- Yaşam, direnç, dayanıklılık

TOKUMAK: Tokmak

TOKUR: 1- Gözü pek, cesur 2- Dokur, dokumacı

TOKURGAK: Dokuma aleti, dokuma tezgahı

TOKUŞ: 1- Dövüş, savaş, vuruşma 2- Doğuş, direnç, yaşam, dirayet

TOKUZ: 1- Dokuz sayısı (Türklerin uğurlu ve kutlu saydıkları sayılardan) 2- sıkça ve kalınca

dokunmuş bir kumaş

TOLAN: Eşsiz, emsalsiz

TOLAY: Bir tavşan türü

TOLDI: Doldu, dolu, doluluk, bütünlük, olgunluk, irilik, bilgelik, erginlik

TOLDIKORGAN: Anıt, lahit, abide

TOLGA: Miğfer, çelik başlık

TOLGAN: 1- Dolgun, iri, dolu 2- Acı, üzüntü, inleme

TOLKAN: Dolgun

TOLMIŞ: Dolmuş, dolu, olgun, bilge

TOLU: 1- Dolu, olgun, kamil, yetkin, usta 2- İçki, içki kadehi, içki ile dolu kadeh 3- Seçkin, güzide

TOLUHAN: birl Tolu/Han

Arap işgalleri sırasında, onlara karşı direniş örgütleyen ve çeşitli savaşlara giren bir bey

TOLUK: 1- Dolu, olgun, yetkin, bilge 2- Tuluk, tulum

TOLUM: 1- Silah, savaş aleti 2- Olgun, dolgun

TOLUN: Dolu, tam, bütün, eksiksiz, kusursuz, olgunlaşmış

TOMAN: Duman,sis

TOMBAY: Manda, camış

TOMRİS: (Tomris Hatun) 1-Demir ucu 2- Demir sesi 3- Demirin özü, nüvesi4- Bereket, bolluk,uğur

T Türk tarihinin ünlü simalarından Sakalar devletinin katun’u (kraliçesi) (İran – Turan savaşları sırasında, zalimliğiyle ünlü, Pers kralı Hüsrev’in, Türk topraklarını işgal etmesine karşın yapılan savaşta büyük kahramanlıklar göstererek, onu yenmiş, başını kesip kan dolu bir fıçıya atarak, “Hayatın boyunca kana doymadın, kan döküp kan içtin Ben de sana yakışanı yapıp, seni bundan mahrum etmeyeceğim” diyen ulu kişi)

TON: Don, giyim, giysi, elbise

TONA: Giyimli, varlıklı, yakışıklı

TONAT: Donat, cömert, eli açık, aç doyuran – çıplak giydiren

TONATMIŞ: Giydirmiş, hayır hasenatta bulunmuş, cömert ve eli açık

TONGA: Kaplan, Asya kaplanı

TONGUZ: Domuz

TONKA: 1- Tunga , kaplan 2- iri,büyük,gösterişli

TONLU: Giyimli,şık,zengin,varlıklı

TONSUZ: Yoksul

TONYUKUK: (Tanyu/Kök,gök) Sonsuzluk ve genişlik,bilgelik ve deneyimlilik

TOP: Yığın, topluluk, bütünlük, erk

TOPAÇ: 1- Top gibi, toparlak, dolgun 2-İbrik 3- Sepet, sele

TOPAK: Topluca, toplanmış, yığın

TOPRAK: Yer, yurt, arazi

TOPURGAN: Ayak basıldığında toz çıkaran, yumuşak toprak

TOPUZ: Toplanıp, kurutulmuş, katılaşmış, topluca ve katıca Silah, dövme ve ezme aracı

TOR: 1- Mevki, mertebe, şeref, şereflilik 2- Türeme, doğma, soy, gelişme, yayılma 3- Ağ, tuzak 4-Giysi 5- Evlat, çocuk, nesil 6- Zayıflık, incelik, hamlık

TORAMAN: 1- Fahri, onursal, şerefli 2- Kaba, yetişmemiş, acemi 3- İri, dolgun, heybetli

Toran: Turan, duran, yaşayan, dirençli

TORÇUK: Kozalak

TORKU: İpekli kumaş

TORLAK: 1- Eğitilmemiş at 2- Çırak, acemi, ham

TORMIŞ: Durmuş, yaşayan, yaşar, yaşam

TORMU: Yaşam süresi, yaşam

TORU: 1- Duruş, yaşam 2- Bolluk, bereket, fazlalık 3- Doru, doru renk

TORUG: Doruk, Doru renk

TORUK: 1- Doruk, zirve 2-İnce, zayıf, ham, olmamış

TORUM: 1- Aygır, aygır yavrusu 2- Kul, köle, muti, bağlı 3- Deve yavrusu

TORUN: 1- Evladın, evladı 2- Sevgili, biricik, çok sevilen 3- Acemi, ham, yetişmek üzere olan 4-Genç boğa

TOSUN: 1- Genç boğa, 2- Tos atan, tos vuran, azgın, azmış, saldırgan

TOY: 1- Şölen, yemekli eğlence, düğün dernek 2- Em, ilaç, doyum, doyumluluk 3- Ordu, ordu birliği 4- Çamur bataklık 5- Doğan türü bir avcı kuş 6- Genç, gençlik, acemilik, çıraklık

TOYAK: 1- Atlara giydirilen savaş zırhı 2- Tırnak, at tırnağı

TOYAN: Toy sahibi, toy veren kişi

TOYGA: 1- Toy sahibi, toy veren kişi, 2- Toylarda yapılan çorba, ayranlı çorba

TOYGAN: 1- Kurultay üyesi 2- Bir kuş türü 3- Genç, taze

TOYGAR: Tarla kuşu, çayır kuşu

TOYGUN: 1- Genç, taze, deneyimsiz 2- Doymuş

TOYGUR: Doymuş, gözü tok, olmuş, olgun

TOYLAK: 1- Toy yeri, toy yapılan yer 2- Karargah, ordunun toplandığı yer

TOYLUK: Toy yeri, Toy yapılan yer

TOYMADUK: 1- Özlenen, özlemi duyulan 2- Hırslı, doyumsuz

TOYMAGUR: İştahlı, obur

TOYTİMUR: Ermiş, keramet sahibi, Şaman büyüğü, kam, rahip

TOZUN: 1- Tosun 2- Düzen, uyumluluk

TÖGİ: Cömert , eli açık

TÖGÜN: Çekici, yakışıklı

TÖKMEN: Çekici, yakışıklı

TÖKÜ: Eli açık, cömert, müsrif

TÖKÜŞ: Düğüş, savaş, vuruşma

TÖLEÇ: Ücret, yevmiye

TÖLEGEN: Olgun, kamil, yetişkin

TÖLEK: 1-Ücret, yevmiye 2- Sükunet, sakinlik

TÖLİS: Bölük, bölünmüş

TÖLÜK: Tuluk, tulum

TÖR: 1- Türemek, çoğalmak, yaratılış 2- Makam, mevki, onur yeri, şerefli yer 3- Usul, kural, teamül

TÖRE: 1- Düzen, gelenek, usul, teamül, geleneksel hukuk 2- Türeyiş,yaşayış, çoğalma, yaratılış

TÖRELİ: Töresi olan, töreye bağlı, geleneklerine bağlı

TÖREMEN: Görgülü, töreye bağlı

TÖREN: 1- Töreye uygun yapılan, töre gereği yapılan, merasim 2- Soylu, necip, seçkin

TÖRKİN: Kök, menşe, dip, soy

TÖRÜ: 1- Yasa, devlet düzeni 2- Türeyiş, yaratılış

TÖRÜCE: Töreye ve yasaya uygun

TÖRÜİÇİ: Töreye uygun

TÖRÜLÜG: Töreye bağlılık, Töre bilgisi, Töre uygulaması

TÖRÜM: 1- Türeyiş, yaratılış 2- Töreye bağlılık

TÖRÜMÇÜ: Töreye bağlı, soyuna bağlı

TÖRÜN: 1- Soylu, soyluluk 2- Tören, merasim, ihtiram

TÖRÜTGEN: Yaratıcı, yaratan, halik

TÖŞTÜK: Düş, rüya

TÖZ: Kök, dip, temel, cevher, öz

TÖZLÜK: Öz, esas, asıl, kök, köklü, özlü

TÖZÜN: Soylu, temeli sağlam, köklü

TUNAY: Evlatlık kız çocuğu

TUDUN: (Tutun) 1- Tutunma, bağlılık, sadakat 2- Destek, güvence, tutunulacak nesne

Hazar kağanlığı döneminde kullanılan “ vali “ unvanlarından

TUGAN: Doğan

TUGANA: Özel ok (İçi oyulmuş, içinde evrak gizlenen ok)

TUGAN: 1- Küçük ırmak, çay, akarsu 2- Togay

TUĞ: Sancağın tepesine takılan at kuyruğu, kıldan yapılan flama, Uğur ve Kut işareti olarak kullanılır olmasına karşın, bundan daha çok savaş isteği, başkaldırı ve isyan sembolü olarak kullanılmıştır 2- Tıkaç,kapak, bent, set

TUĞANÇI: Doğancı, doğan terbiyecisi, doğan eğitmeni, doğan yetiştiricisi

TUĞCU: 1- Tuğ taşıyan kişi, alemdar 2- İsyancı, isyankar

TUĞÇE: Küçük tuğ, tuğcuk

TUĞLU: Tuğ sahibi, kutlu, uğurlu

TUĞLUK: Tuğlu, tuğu olan, tuğ taşıyan

TUĞMA: 1- Doğmuş, ortaya çıkan, boy gösteren 2- Tuğ kaldıran, isyankar

TUĞRUL: 1- Doğan kuşu, bir doğan türü 2- doğru, doğrulmuş, dik- ayakta 3- Türk mitolojisinde, adı geçen, yarı insan, yarı kuş

TUĞSAVUL: birl Tu/Savul

Eski dönemlerde, ordu içinde tuğ taşıyan ve onu koruyup, önde tutmakla görevi olan kişilere

verilen ad

TULA: 1- Tolu, dolu, olgun 2- Ayna

TULAN: Dolu, olgun, kamil

TULAY: 1- Talay, taluy, okyanus, deniz 2- Ayna 3- Dolu, dolgun, olgun

TULGA: Tolga, miğfer

TULGAR: 1- Azim, kararlılık, inanç, güvenç 2- Gösteriş, heybet, heybetlilik

TULGAY: Tuga, Tolga, miğfer

TULİ: 1- Dolu, olgun, kamil 2- Ayna

TULKİ: Tilki

TULTAG: Sakin, kendinden emin

TULU: 1- Dolu, ergin, olgun 2- Ayna

TULUK: 1- Dolu, olgun, bilge 2- yayık, çömlek

TULUN: 1- Tolun, dolu 2- Çene kemiği

TUMA: Yeğen, kuzen

TUMAÇI: Erkek kuzen, (Amca, hala, dayı, teyze çocuğu)

TUMAÇIM: Kız kuzen

TUMAĞAN: 1- Nilüfer çiçeği 2- Duman, sis

TUMAN: Duman, sis

TUMAY: Sessiz, sakin, kendi halinde

TUMGAN: Tuman, sis

TUMRUL: Dumrul, Demir ucu

TUNA: (Tona) Varlıklı, zengin, gösterişli, ihtişamlı

TUNÇ: Bronz, Bakır, kalay karışımı

TUNG: Nüfus sahibi, kudretli, muktedir

TUNGA: 1- Kaplan, Asya kaplanı 2- Kudret, ihtişam, fevkaladelik

TUNGUÇ: Çocuk, evlat, evlatlık

TUNGUT: Evlatlık

TUNUÇ: Tunç

TUR: 1- Durmak, yaşam, canlılık 2- İrade, istek, yargı

TURA: 1- Dura, durak, ev, mekan 2- Deriden örülen kamçı 3- Sibirya bölgesinin eski adı

TURAK: 1- Durulan yer, yaşanılan yer, mekan 2- Yaşam, ömür

TURAL: Durma, yaşama, ömür

TURAM: Olgunluk, kemal

TURAMUN: 1- Evcil, evcimen 2- Onurlu, onuruna düşkün

TURAN: Duran, yaşayan, ömür, ömürlü, yaşama direnci (Çocukları sık ölen ailelerin, uzun ömür ve kalıcılık dileklerini içeren adlardan

TURÇAK: Filiz, fidan

TURÇİK: 1- Durucu, kalıcı, uzun ömürlü 2- Fidan

TURDU: Durdu, sağ, salim, yaşar, yaşayan, kalıcı, ömürlü

TURGAK: Bekçi, muhafız, koruyucu

TURGAN: Duran, ömürlü

TURGAY: 1- Tarla kuşu, serçe 2- Türk/Ay

TURGUT: (Turagut) 1- Ömürlü, durucu, uzun yaşamlı 2- Belde, mekan mesken, yaşanılan yer

TURKAK: Nöbetçi, bekçi

TURKU: Ateşli, heyecanlı

TURKUAZ:Rengi mavi ile (Türk mavisi) özdeş olmuş bir süs taşı

TURMUŞ: Ömür, yaşam, uzun ömürlülük (çocukları sık ölen ailelerin kullandıkları adlardan)

TURNA: Leylek türü, iri ve geniş kanatlı bir kuş

TURSUN: Dursun, Durdu, duran, durmuş vb yaşam, ömür, uzun ömür

TURŞAK : Filiz, sürgün

TURU: 1- Duru, saf, arık 2- Duran, yaşayan, ömürlü 3- Durgun,sakin

TURUM: 1- Yaşam, ömür 2- Sükunet, durgunluk

TURUMTAY: 1- Turum/Tay 2- Doğan türü, avcı bir kuş

TURUŞKAN: Dayanıklı, metanetli, dirençli, uzun ömürlü

TURUT: 1- Yer, yurt, durulan, yaşanılan yer 2- Ömür, yaşam

TUSİT: Göğün ötesi

Şamanist gelenekte, ulu ruhların gittiği yer Göğün katlarından

TUSKAN: Akraba, yakın, hısım

TUŞGÜL: İşaret, iz, nişan

TUT: 1- Yakalayış, kavrayış, saklayış 2- Vuruşma, vuruş, yenme, ezme, koparma 3- Ordu, ordugah 4- Kılıç ve benzeri silahların üzerindeki kir, pas

TUTA: Bahşiş, armağan

TUTAÇ: Komşu, yakın, dost

TUTAÇI: Komşu, yakın

TUTAK: 1- Silah kabzası 2- Saldırı, hücum, taarruz 3- Evlatlık

TUTAM: Demet, buket, deste

TUTAN: Elinde bulunduran, yönetimi altında bulunduran

TUTAR: Tutucu, hükmedici

TUTAŞ: 1- Küçük hanım, evin en küçük kızı 2- Bekar, bakire kız 3- Komşu

TUTGAK: 1- İnilti, inleyiş, hüzün 2- Geceleri keşfe çıkan savaş birliği

TUTGAN: Tutucu, fanatik

TUTGUÇ: kahvaltı, kuşluk vakti yenen yemek

TUTGUN: Tutsak, esir, hapis,tutulu, tutulmuş, bağlanmış

TUTKU: Kapama, ele geçirme, bağlama, bağlanma

TUTGUK: Esir, hapis, tutsak

TUTNAK: Destek, arka

TUTNUK: Tutunulacak nesne, dayak, arka,destek

TUTSU: 1- Vasiyet, öğüt, nasihat 2- Bağımlılık

TUTSUK: Öğüt, nasihat, vasiyet

TUTU: Esir, tutsak, rehine 2- Çekici, cazip, güzel 3- Tutuş, savaş, dövüş

4- Ağırbaşlı,utangaç 5- Yiğit, batur, dövüşçü 6- Bakan, nazır, vali

TUTUG: Vali, askeri vali

Göktürkler döneminde kullanılan askeri unvanlardan

TUTUK: 1- Dövüş, savaş, savaşçı 2- Devlet görevlisi, devlete bağlı 3- Evlatlık 4- Büyü, sihir

5-Tutsak, esir, tutulmuş, rehin

TUTUN: Tutunulacak nesne, destek, arka, güvence

TUTUNÇ: 1- Evlat, oğul, uşak 2- Tutunulacak nesne, güvence

TUTUNGU: Öğüt, nasihat, vasiyet

TUTURGAN: Öğüt, nasihat, vasiyet

TUTURGU: Öğüt, nasihat, akılda tutulan

TUTUŞ: 1- Dövüş, savaş 2- Zapt etmek, egemenlik kurmak 3- bağlılık, sadakat 4- Orduyu ve devleti düzene sokmak

TUTUŞUK: Demet, çiçek demeti,buket

Çengiz Kaan’ın Uygur kökenli danışmanı, oğullarının eğitmen ve atabeyi bu ulu kişi,

imparatorluğun resmi dilinin “Türkçe” oluşunda ve Türk kültürünün egemen kılınmasında, önemli etken olmuştur

TUYAK: 1- Dayak, destek, değnek 2- Duyan, işiten, işitici, dikkatli, uyanık

TUYAN: Duyan, işiten

TUYGU: Duygu, his duyumu

TUYGUN: Doğan türü bir avcı kuş

TUYUK: Dayak, destek, arka

TUYUN: Saygın, muteber

TUZGU: Yemek, yoldan geçenlere verilen yemek

TUZAK: Sevgili,sevgili için söylenen söz

TUZAĞI: Sevgili, aşık, maşuka

TUZGUN: Armağan, sunu, bahşiş

TÜBE: 1- Tepe, yüksek yer 2- Siper, sütre

TÜBEK: Tübe, tepe

TÜGÜN: 1- Düğün, bağlılık 2- bahşiş, hediye

TÜGÜZ: Düz, tam, eksiksiz, mükemmel

TÜKEL: 1- Tüy, saç, kıl 2- Dik, dikili

Türk mitolojisinde, ağaçtan doğduğuna inanılan kişi

TÜKÜN: 1- Düğün, dernek, toplantı 2- Bahşiş, armağan

TÜLEK: 1- Zeki, kurnaz, fettan 2- Tüylü, kıllı

TÜLGÜ: Alaca, renkli bir karga türü

TÜLİN: 1- Ayna 2- Ayın çevresindeki ışık halesi

TÜLÜ: 1- Rica, yakarış 2- Düş, rüya

TÜLÜŞ: Ücret, değer, emeğin karşılığı alınan karşılık

TÜMEN: 1- Duman, duman, sis 2- On bin sayısının askeri terminolojideki kullanılışı

TÜN: Gece

TÜNBAY: birl Tün/Bay ( Kazak ve Kırgızlarda, yatak, şilte)

TÜNEK: Gece kalınan yer

TÜNG: 1- Gece, gece karanlığı 2- Olağanüstülük, fevkaladelik

TÜNKÜR: Peri, melek

TÜR: Soy, kök, orjin, çeşit, kan, damar, doğuş, yaratılış, oluş

TÜRE: 1- Töre 2- Tigin, prens, şehzade

TÜREL: Türeli, töreye bağlı, töresel, hukuk, hukuki, hukuka uygun

TÜRELİ: Türe sahibi, töreye bağlı, hukuka bağlı

TÜREMEN: Töreye bağlı, töreye göre yaşayan

TÜRENER: Töreye bağlı, töre sahibi

TÜRETGEN: Yaratıcı, mucit, üretken

TÜRK: Bu kutlu ad, birçok anlamları içinde barındırır Türeyiş, doğuş, güç, erk, soy, döl, çoğalma, düzen vb ( Birçok dilbilimci, değişik anlatımlar yapıyormuş gibi görünseler de aslında tek bir şey vardır ortada O da Töreli, Töreye bağlı, Töreye göre olmuş, Töre ile özdeş, iyilik, güzellik, doğruluk ve düzenlilik içinde yaşayan, bunun için gerektiğinde, mayasından gelen güç ve erkini kullanan kişi ya da kişiler topluluğu, anlamlarını net bir biçimde içinde barındırıyor olması)

TÜRK BİLGE KAĞAN: (Orhun anıtlarında, Bilge kağan kendini böyle tanıtır)

TÜRKÜ: Türk dilinde söylenen, melodi

TÜRÜ: Dürülmüş, derli, toplu, düzenli

TÜRÜNG: Aktif, faal, çalışkan

TÜŞ: Düş, rüya

TÜŞTEMİZ: birl Tüş/Temiz

TÜTSÜ: Güzel kokulu ot yakarak ortaya çıkarılan koku

TÜTSÜK: 1- Tütsü, tüten koku 2- Öfkeli, kinci, öç alıcı

TÜTÜK: 1- Güzel ve etkileyici koku, duman, tütme kokusu 2- Düdük, savaşlarda ve savaş talimlerinde komut vermek için kullanılan düdük

TÜZ: Düz, düzen, kök, esas, kural, bütünlük, doğruluk, uyum, uyumluluk

TÜZE: 1- Düz, doğru, düzen, kural, uyum, ahenk 2- İdare, yönetim 3- Ulus, topluluk, halk 4- Uyum, uyumluluk, barış, uzlaşı 5- Kusursuzluk

TÜZBAYKÜÇ: birl Tüz/Bay/Güç Bütün, hepsi, hepsini içine alan

TÜZEN: Düzen, uyum, kurallar bütünü

TÜZLİ: Uyumlu, uygun, düzenli, idareci

TÜZLÜG: uyum, ahenk, geçim

TÜZÜK: (Düzük) 1- Düzen, düzülü, sıralı, düzenleme, düzenlenmiş, düzenli, 2- Özel durumlara göre biçimlenmiş kurallar bütünü

TÜZÜL: 1- Düzülü, sıralı, muntazam, disiplinli, hiyerarşik 2- Anlaşmış,anlaşmalı

TÜZÜM: Düzgünlük, sıra, dizgi

TÜZÜN: 1- Düzen, kural, teamül, gidişat 2- Öz, kök, soy, soylu, seçkin, egemen 3- Uysal, yumuşak huylu ve davranışlı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.