Aklın Dindeki Yeri.. Akıllı Kimdir? |
10-28-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Aklın Dindeki Yeri.. Akıllı Kimdir?"İslamiyet akıl dinidir Bundan dolayı aklımın almadığı şeye inanmam" demek doğru mudur?" Bu sözün ikinci kısmı yanlıştır İslamiyet akıl dinidir Hadis-i şerifte (Aklı olmayanın dini de yoktur) buyuruluyor Fakat akıl eşit değildir Akıl akıldan üstündür Bir cahil ile bir âlimin aklı aynı değildir Akıllar eşit olsaydı herkes aynı şeyi düşünürdü İslamiyet'te aklın ermediği şeyler çoktur Fakat selim akla uymayan birşey yoktur Zaten (İslamiyet akıl dinidir) demenin manası da budur Yalnız akla uyup yalnız ona güvenip yanılan kimseye felsefeci denir Aklın erdiği şeylerde ona güvenen aklın ermediği yanıldığı yerlerdeİslam ışığı altında akla doğruyu gösteren büyüklere İslam âlimi denir Akıl göz gibidir İslamiyet de ışık gibidir Göz karanlıkta cisimleri göremez Görmesi için ışık gerekir Akıl da hakikatı göremez Görmesi için İslam ışığı gerekir Eğer İslam hak ile bâtılı bildirmeseydiaklımızla bulmamız mümkün değildi Hadis-i şerifte (Akıl hak ile bâtılı birbirinden ayıran bir nurdur) buyuruluyor Şu halde hak ile bâtılı ayıramayana akıllı denmez Akıllı kimdir? Hadis-i şerife (Akıllı Allah'a ve Peygambere inanıp ibadetlerini yapandır) buyuruluyor Demek ki dinsiz imansız kimse veya inandığı halde ibadet etmeyenin aklı tam değildir İnanıp ibadet edenler arasında en akıllı kimdir? Hadis-i şerifte (En akıllı Allahü teâlâdan en çok korkandır) buyuruluyor Kur'an-ı kerimde ise mealen (Allah'tan en çok korkan âlimlerdir) buyuruluyor Şu halde âlimler en akıllı kimselerdir Peygamber efendimize sual edildi ki: -Ya Resulallah en âlim kimdir? -En akıllı olandır -En çok kim ibadet eder? -Aklı en çok olan -En faziletli kimdir? -Aklı en üstün olandır Demek ki ilmi ve ibadeti çok olan daha akıllıdır Bir kimsenin akıllı olduğu nasıl bilineceği sual edildiğinde Peygamber efendimiz(Haramlardan daha çok kaçan hayırlı işlere daha çok koşan daha akıllıdır) buyurdu Âişe validemiz sual etti ki: -Ya Resulallah üstün olmanın ölçüsü nedir? -Akıldır Aklı çok olan daha üstündür -Herkesin üstünlüğü yaptığı işe göre ölçülmez mi? İyi iş yapan daha kıymetli değil mi? -Ya Âişe insanlar akıllarından daha fazla mı iş yaparlar? Herkes aklı nispetinde iyi iş yapar ona göre de mükafatını alır İbni Abbas hazretleri de (Aklın başı kendisine zulmedeni affetmek kendinden aşağıda görünen kimselere tevazu göstermekdüşündükten sonra konuşmaktır Akılsızlığın başı ise kendini beğenmek lüzumsuz yere konuşmak ve kendisinin yaptığı şeylerde insanları ayıplamaktır) buyurdu Hadis-i şerifte (Akıllı şu kimsedir ki açıkta yapınca utanacağı işi gizli yerde de yapmaz) buyuruldu Hikmet ehliibadetlerin ihlasla yapan insanlarla iyi geçinen onlara daima iyilik eden ve belalara sabreden kimsenin akıllı olduğunu bildirmişlerdir Zeka sebep ile netice arasındaki bağlılıkları anlama ve düşünebilme kabiliyetidir Her akıllı zeki olmayabilir Her zeki de akıllı değildir Zeki kimse tecrübelerle akıllı kimselerden öğrendiği bilgi ve usullerle büyük işler başarabilir Nitekim birçok gayrı müslimin zeki olduğu bilinmektedir Bir aslanın zekası insan zekası kadar kuvvetli olsaydı bu aslan öteki aslanlardan on bin kat daha korkunç olurdu Akılsız dinsiz kimse de zekasının çokluğu kadar topluma büyük tehlike olur Aklın çok çeşitli dereceleri vardır Müminin dini ve dünyevi aklı olduğu gibi kâfirin de dini ve dünyevi aklı vardır Kâfirin dünya işlerine eren aklı ahiret işlerine eren aklından daha üstündür "Yaşlandığı halde hâlâ dünya peşinde koşana akıllı denebilir mi?" Dünya Allahü teâlânın rızasına mani olan haram ve mekruhlardır Akıllı kimse ise Allahü teâlânın emrettiklerini yapanyasakladıklarından kaçan kimsedir Risale-i Münire'deki hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Akıllı nefsine uymaz ve ibadet eder Ahmak da nefsine uyar sonra da Allahü teâlânın rahmetini bekler) (40 yaşını geçtiği halde iyiliği kötülüğünden çok olmayan Cehenneme hazırlansın!) (Dünyayı seven ahiretine ahireti seven dünyasına zarar verir Devamlı olanı geçici olana tercih edin!) (Ateşle su bir kapta bulunamayacağı gibi dünya ve ahiret sevgisi de bir müminin kalbinde birlikte bulunmaz) (Sonunun ne olacağını bilmeyip dünyaya aldanan insan ipek böceği gibidir İpek böceği kendine yuva örer ve sonunu bilmez Bir müddet sonra oradan çıkmak ister çıkacak yer bulamaz ördüğü yuvada ölür ve çalışması başkalarının işine yarar) (Akıllı Allah'a ve Resulüne inanan ve ibadetini yapan kimsedir) "Bir kimsenin akıllı olup olmadığı nasıl bilinir?" Allahü teâlânın emir ve yasaklarına riayette kim daha titiz ise o daha akıllıdır Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Biri camiye gider namaz kılar Allah indinde sivri sinek kanadı kadar kıymeti olmaz Başka birinin de kıldığı namaz sevap bakımından Uhud dağı kadar kıymeti olur sebebi bunun daha akıllı olmasıdır Haramdan daha çok sakınan daha akıllıdır) [Hakim] "Akıllı kime denir?" Her Müslüman Cennet ve Cehenneme inanır Cehennemden kurtulmak Cennete girmek isteyen akıllı kimsenin ölüme hazır beklemesi gerekir Çünkü Peygamber efendimiz (Akıllı kimse kendisini hesaba çekip ölüm için hazırlanan kimsedir) buyuruyor Bir şey için hazırlanmak onu sık sık hatırlamakla olur Hatırlamak ise hatırlatıcı şeylere bakmakla onları yapmakla mümkündür Genel olarak bütün insanlar ölümden gafildir Bir âyet-i kerimede mealen (Hesap görme zamanı yaklaşmasına rağmen insanlar gaflet içinde bundan yüz çeviriyorlar) buyuruluyor (Enbiya 1) Dünyanın faydasız zevklerine aldanan ölümden habersiz yaşar Ölümden bahsedilince nefret eder Peygamber efendimiz (Kim ölümden nefret ederse Allah da ondan nefret eder) buyuruyor Allahü teâlâ da (Kendisinden kaçtığınız ölüme mutlaka yakalanacaksınız) buyuruyor (Cuma 8) Günahlardan kaçıp ibadetlerini yapan ölümü istemese ölümden nefret etmiş sayılmaz Çünkü o kusurlarını telafi peşindedir Birine sevgilisi hemen gel dese o kimse de yıkansa traş olsa yeni elbiseler giymekle sevgilisine hediyeler almakla meşgul olsa geciktiği için sevgilisine kavuşmaktan nefret etmiş sayılmaz Yani ölümden hoşlanmamasında mazurdur Çünkü ölüme hazırlanmaktadır Ebu Süleyman Darani hazretlerine salih bir zat dedi ki: (Ben ölümü sevmem Çünkü birisine karşı bir kabahat işlesem onun yüzüne bakmaya utanırım Onu görmek istemem Bu kadar günah içinde iken günahlardan kurtulmadan nasıl olur da Allah'ın huzuruna çıkmayı isterim?) Arifler ise ölümü devamlı hatırlar Çünkü onlar ölüme her zaman hazırdır Ayrıca onlar bilir ki ölüm sevgili ile buluşma zamanıdır Ölümdostu dosta kavuşturan bir köprüdür Bu köprüden geçmeyen sevgiliye kavuşamaz Arifler bunun için ölümü severler Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Ölümü çok hatırlayanın kalbi ihya olur ölümü de kolaylaşır) [Deylemi] (Demir paslandığı gibi kalbler de günahla paslanır Kalblerin cilası ölümü çok hatırlamak ve Kur'an-ı kerim okumaktır) [Beyheki] (Ölümü çok anmak insanı dünyadan çeker günahlardan sıyırır) [İbni Lal] "Ölümü çok anıp günahlardan kaçanın kabri Cennet bahçesi olur Ölümü unutup günahlara dalan kimse kabri de Cehennem çukuru olur" (Süfyan-ı Sevri) Hazret-i Mevlana da Hazret-i Azraile (Tez gel haydi canımı çabuk al beni Rabbime hemen kavuştur) dedi Öyle ya seven sevgilisi ile buluşacağı günü hiç hatırından çıkarır mı o günün bir an gelmesini arzu etmez mi? Hatta ölümün gecikmesine canı sıkılır Bir an önce ona kavuşmaya can atar Hazret-i Huzeyfe ölüm döşeğinde (Dost âni bir baskınla geldi pişmanlık faydasızdır Ya rabbi yaşamak hakkımda hayırlı ise yaşamamı nasip eyle ölüm hakkımda hayırlı ise ölümü bana kolaylaştır) diye dua etti İşte ölümü de yaşamayı da değil hangisi hakkında hayırlı ise onu tercih eden yani işi Allah'a havale eden Allah'ın takdirine rıza gösteren en üstün rütbeye kavuşmuş olur Dünyanın faydasız zevklerine sımsıkı sarılan kimse bile ölümü anmakla dünyanın kirli işlerinden uzaklaşmaya başlar Zamanla dünya ona ağır gelir zevklerinden hoşlanmaz Böylece dünyanın faydasız işlerinden soğutan her şey bir kurtuluş sebebidir Bir zat bir kimseden bahsederek onu çok övdü Orada bulunan Peygamber efendimiz (O kimse ölümü hatırlar mı?) buyurdu O zat da (Ölümü hatırladığını duymadık) dedi (Ölümü anmayanın değeri olmaz) buyurdu Demek ki değerli olmak ölümü hatırlamakla da anlaşılıyor Ölümü hatırlamakölüme hazırlanmakla olur Hesaba hazırlanmak Allahü teâlâ yegane mülk ve kudret sahibidir Nasıl istiyorsa öyle yapar Cennet müminler için ebedi mükafat yeri Cehennem de kâfirler için ebedi ceza yeridir Cennet hatıra hayale gelmeyen nimetlerle doludur Cehennem de akıl almayacak azaplarla doludur Mükafat ve ceza büyük olduğu için sorgu-sual işi de büyük olacaktır Allahü teâlâ (Salih kullarım için gözlerin görmediği kulakların işitmediği hatta hatıra gelmeyen hayal edilemeyen nimetler hazırladım) buyuruyor (Müslim) Kur'an-ı kerimde de mealen buyuruluyor ki: (Artık onlar için yaptıklarına mükafat olarak göz aydınlatıcı ne nimetler saklandığını [hazırlandığını] hiç kimse [Hatta melekler ve peygamberler bile] bilemez) [Secde 17 Beydavi] Cehennem azabının şiddeti de çeşitli âyet-i kerimelerle bildirilmiştir Böyle büyük mükafat ve büyük ceza için elbette büyük imtihan olacak ve ince şeyler sorulacaktır Âyet-i kerimede buyuruluyor ki: (Zerre kadar hayır yapan sevabını zerre kadar şer yapan da cezasını görecektir) [Zilzal 78] Ahirette hiç kimseye zulmedilmeyecektir Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Rabbin kullarına zulmedici değildir) [Fussilet 46] Haksızlık yapılmayacak ama mükafat verilirken de bol bol ihsan edilecektir Âyet-i kerimede mealen buyuruluyor ki: (Şüphesiz Allah zerre kadar haksızlık etmez Zerre kadar bir iyiliğin sevabını da kat kat artırır kendinden de büyük mükafat verir) [Nisa 40] İlkokul imtihanı ile üniversite imtihanı aynı olmadığı gibi her fakültenin imtihanı da farklıdır Çöpçülük imtihanında da fizikten cebirden sorulmaz Kuyumculardaki küçük terazilerde küçük ağırlıklar tartılır Ona niçin beş on kiloyu tartmadın diye sorulmaz Kırk elli tonluk büyük basküllere kantarlara da niye beş-on gramı tartmadın diye sorulmaz Herkes gücüne göre imtihana tâbi tutulur Herkese ne nimet verilmişse onun hesabı sorulur A'maya göz nimetinden sorulmaz Dilsize dilden sorulmaz Başbakanın mesuliyeti ile odacınınki farklıdır Âlim ile cahilinki de farklıdır Her insanda bulunan kiramen katibin melekleri insanların yaptığı bütün işlerin resmini çekmekte her anını filme almaktadır İnsanların yapacağı işleri Allahü teâlâ ezelde bildiği için levh-i mahfuza da kaydetmiştir En ufak bir yanlışlık ve haksızlık olmayacaktır Âyet-i kerimede buyuruluyor ki: (Hiç kimseyi gücünün yettiğinden fazlası ile yükümlü kılmayız Nezdimizde hakkı söyleyen bir kitap vardır Hiç kimse haksızlığa uğratılmaz) [Müminun 62] Milyarlarca insanın hesabı çok kısa bir zamanda yapılacaktır Kur'an-ı kerimde "Vallahü seriulhisab" ifadeleri geçmektedir (Allah hesabı çok çabuk görür) demektir Herkes hesaba hazırlanmalıdır! |
|